Esselamü-Aleyküm ;
İseviler ve Yahudiler , peygamberlerine Oğul demişler , biz Müslümanlar da Hz. Muhamed Mustafa ( s.a.v.) e Habibullah dersek aynı hataya düşer miyiz ?
CEVAP:Baba ve sevgili farklı kavramlardır, anlamları farklıdır, bunu ihlas suresinde bulabiliriz “ De ki Allah birdir, O hiçbir şeye benzemez, O doğmamıştır, O doğurmamıştır,O’nun eşi ve benzeri , dengi yoktur “
Bu sure de Allah’ın tüm yaratılmışlardan farklı olduğunu, onu yaratılan hiçbir şeye benzetmemeye , hiçbir şeyin asla onun gibi olamayacağını görmekteyiz, yani hristiyanlar ve Yahudiler kesinlikle Allah’a iftira attılar, Allah’ın elçilerine Allah’ın oğlu dediler, İsa’ya Üzeyir’e oğul, Allah’a da baba yakıştırmasını yaptılar, bu şekilde sapıttılar, fakat hiç unutulmaması gereken bir husus var ki, şu anda bulunan Tevrat ve İncil, dejenere edilmiş, büyük ölçüde değiştirilmiş 2 kitaptır, insanlar bu kitapları işlerine gelenleri değiştirmiş, istediklerini kabul etmiş, istediklerini kabul etmemiştir, istemedikleri yerleri de bu kitaplardan atmışlardır, olmasını istediği bazı hususları , kitapa ekleme yapmışlar, böylece Allah’a büyük iftira atarak hepsi yalancı konumundadır, fakat ne Tevrat ne de İncil hakkında Cenab-ı Allah koruyacağını söz vermiştir, zira bu ifade sadece Kuran-ı Kerim’de bulunur, zaten bu kitabın Allah’ın bir kelamı olduğunu söyleyenler de , yine bu kitabın Hz. Muhammed ( s.a.v.) tarafından yazıldığını söyleyenler, bu kitabın asla hiçbir şekilde değişikliğe uğramadığı hususunda ittifak içerisindeler, bu durumda üzerinde durulması gereken nokta şu biz Müslümanlar elbette hristiyanlar veya Yahudiler gibi değiliz, çünkü Allah , onların dinini koruyacağını hiçbir şekilde söz vermedi, fakat kuran-ı kerimde bizzat koruyacağını buyuruyor, “ İnna nehnu nezzelnezzikra ve inna lehu lehafizun “ yani “ Şüphesiz O’nu biz indirdik ve bliz koruyacağız “ işte bu yüzden Peygamber Efendimiz vefat ettikten sonra belli aralıklarla müceddidler gelmiş, bu dinin yaşam noktasında korunması için üzerlerine düşen görevleri yapmışlardır.
Bu korumadan ne anlamalıyız, yani bu kitabı şeklen korunması mı yoksa, içindekileri ve içindekileri yaşatma noktasında mı ? Eğer bu kitap hiç kimsenin görmediği bilmediği 4 duvar arasında da çok rahat korunabilirdir, öyle değil mi ? Fakat burada anlatılmak istenen asıl nokta, bu dinin her türlü hurafeden, her türlü bidatten korunacağıdır, bu nedenle İslam diniyle hristiyanlık ve Yahudilik kesinlikle karşılaştırılamaz, İslam dinini böyle karşılaştırmalar yapmak elbette en başta yukarıdaki ayet-i kerimeye ters gelir.Velhasıl kelam Onlar sapıtabilir, fakat İslam dini sırat-ı müstakimden ayrılamaz, elbete kişiler ayrılabilir, fakat bu dinin kıyamete kadar korunacaktır.
Kuran-ı Kerim’in hiçbir ayeti kerimesinde kendisine ne oğul, ne kız yakıştırmıştır, ve bir çok ayette de bu ifadeleri yalanlamış, bunu yapanların Allah’a iftira ettiği kesin bir dille anlatılmaktadır, fakat sevgi kavramı öyle değildir, Allah sever, zaten şu dünya sevgi üzerine kuruludur, madem ki sevgi üzerinden gittik, o halde diğer kutsal kitaplar üzerinden gitsek de, o kitaplar da sevginin en çok işlenen konulardan birisi olduğunu öğrenmekteyiz, Allah hiçbir varlığa benzemez , fakat o bazı noktalarda kendisi hakkında ip ucu vermek istemiştir, Allah’ın sevdiği, sevmediği şeyler elbette vardır, Cenab-ı Allah’ın Cemal sıfatı buna en güzel örnektir, Celal sıfatı da kafirler içindir,Allah sevgiden münezzehtir demek, bu kitaptan nasibini alamamış olmak demektir, hem de nasibi olanlara laf atmak demektir,
Bakın Kuran-ı Kerim de “ Ve külü veşrabü, vele tüsrifü innehü le yuhibbül müsrifun “ buyuruyor, yani “ Yiyiniz, içiniz , israf etmeyiniz, şüphesiz Allah israf edenleri sevmez “ demek ki bu ayeti kerimede Allah ( c.c.) israf edenleri sevmediğini açıkça deklare eder, Cenab-ı Allah Fatiha suresinde ne buyuruyor “ Er-rahmenir rahim,” peki bu Rahman ve rahim sıfatları O’nun merhametinin bir ifşası değil mi ?peki Allah neden rahman ve rahimdir, çünkü o kullarını sever….
Kuran-ı Kerim’i anlamak gerekiyor, O’nu büyük titizlikle incelemek gerekiyor, gerekiyorsa tekrar tekrar okumak gerekiyor,.
O elbette Hz. Muhammed ( s.a.v.) seviyordu, görmüyor musunuz, Rasulünü nasıl koruyor, ne buyuruyor , Hucurat 2" Ey insanlar! Seslerinizi peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin.Farkına varmadan işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygamber'e birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın " diye buyuruyor, Allah ( c.c.) , peygamber efendimizin yanında yavaş konuşun diyor, bununla ilgili konumun ilk başında yeterli ayet gösterdiğimi düşünüyorum, Peygamber Efendimiz hakkında “ Senin hoşnut olacağın “Ahzab - 56" Allah ve melekleri Peygamber'e salat ederler,.Ey İnananlar ! Siz de ona salat edin ve ona gereğince esenlik dileyin "Görüyorsunuz ya bu ayet-i kerime bile O Fahr-i Kainatın ne olduğunu anlatmak için yeterli, Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) e gösterilen şan, başka bir hiç peygamber hakkında yoktur,Allah ( c.c.) bu şekilde buyurarak O’nun makamını tüm yaratılmışlara göstermek istemiştir.