Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Habibullah : Hz Muhammed Mustafa ( S.A.V)

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
PEYGAMBERİMİZİN İNKAR EDENLERE UYARILARI




Eğer seni yalanlarlarsa, onlara de ki: "Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım." (Yunus Suresi, 41)




De ki: "Gerçekten bana: -Sizin ilahınız yalnızca bir tek ilahtır" diye vahyolunuyor; artık siz Müslüman olacak mısınız?" Buna rağmen yüz çevirecek olurlarsa, de ki: "Size eşitlik üzere açıklamada bulundum. Tehdit edildiğiniz (sorgu ve azab günü) yakın mı, uzak mı, bilemem. Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir. Bilemem; belki bu (sürenin açıklanmaması), sizin için bir (fitne) denemedir, (belki de) belli bir vakte kadar yararlanma (meta)dır." (Resulullah) Dedi ki: "Rabbim, hak ile hükmet. Bizim Rabbimiz, sizin her türlü nitelendirmelerinize karşı yardımına sığınılan Rahman (olan Allah)dır." (Enbiya Suresi, 108-112)




De ki: "Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz ben de yapıyorum. Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip-öğreneceksiniz. Gerçekten zalimler kurtuluşa ermeyeceklerdir." (Enam Suresi, 135)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
İNKARCILARLA GEREKSİZ TARTIŞMALARA GİRMEMİŞTİR




Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda 'deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)' yoktur. Allah bizi biraraya getirip-toplayacaktır. Dönüş O'nadır." (Şura Suresi, 15)




İNKARCILARI TEVBE ETMEYE ÇAĞIRMIŞTIR




O inkar edenlere de ki: "Eğer vazgeçerlerse geçmişte (yaptıkları) şeyler bağışlanacaktır. Ama yine dönecek olurlarsa, önceki (toplumlara uygulanan) sünnet, muhakkak (onların başından da) geçmiş olacaktır. (Enfal Suresi, 38)

Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum... (Şura Suresi, 15)

İNKAR EDENLERE MUTLAKA YENİLGİYE UĞRAYACAKLARINI BİLDİRMİŞTİR




İnkar edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o. (Al-i İmran Suresi, 12)

İNKAR EDENLERE AHİRETİN VARLIĞINI HATIRLATARAK ONLARI UYARMIŞTIR

Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" De ki: "İster taş olun, ister demir." "Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında." (İsra Suresi, 49-51)




"Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?" "Veya önceki atalarımız da mı?" De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)." (Saffat Suresi, 16-18)




İNKAR EDENLERİ CEHENNEMLE UYARMIŞTIR




Onlara karşı apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, sen o inkar edenlerin yüzlerindeki 'red ve inkarı' tanıyabilirsin. Neredeyse, kendilerine karşı ayetlerimizi okuyanın üzerine çullanıverecekler. De ki: "Size, bundan daha kötü olanını haber vereyim mi? Ateş... Allah, onu inkar edenlere va'detmiş bulunmaktadır; ne kötü bir duraktır." (Hac Suresi, 72)




(Benim görevim,) Yalnızca Allah'tan olanı ve O'nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah'a ve O'nun elçisine isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır. (Cin Suresi, 23)

İNKAR EDENLERE KARŞI KESİN VE EMİN BİR ÜSLUP KULLANMIŞ VE ONLARA UYMAYACAĞINI BİLDİRMİŞTİR

De ki: "Ben, sizin Allah'tan başka tapmakta olduklarınıza tapmaktan nehyedildim." De ki: "Ben sizin heva (istek ve tutku)larınıza uymam; yoksa bu durumda ben şaşırıp sapmış ve doğru yolu bulmamışlardan olurum." De ki: "Ben, gerçekten Rabbimden kesin bir belge üzerindeyim, siz ise onu yalanladınız. Sizin kendisine acele ettiğiniz (azab) yanımda değildir. Hüküm yalnızca Allah'ındır. O, doğru haberi verir ve O, ayırt edenlerin en hayırlısıdır." (Enam Suresi, 56-57)




De ki: "Ey kafirler. Ben sizin taptıklarınıza tapmam. Benim taptığıma siz tapacak değilsiniz. Ben de sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kafirun Suresi, 1-6)




PEYGAMBERİMİZİN KİTAP EHLİNE YAPTIĞI HATIRLATMALAR




Onlara: "Allah'ın indirdiklerine iman edin" denildiğinde: "Biz, bize indirilene iman ederiz" derler ve ondan sonra olan (Kuran)ı inkar ederler. Oysa o (Kuran), yanlarındakini (Kitabı) doğrulayan bir gerçektir. (Onlara) De ki: "Eğer inanıyor idiyseniz, daha önce ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?" (Bakara Suresi, 91)




De ki: "Eğer Allah katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, (ve) doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin." Oysa onlar, önceden ellerinin takdim ettiklerinden dolayı onu (ölümü) hiçbir zaman kesin olarak dilemiyeceklerdir. Allah, zalimleri bilendir. (Bakara Suresi, 94-95)




Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olmayan hiç kimse kesin olarak cennete giremez." Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki: "Eğer doğru sözlüyseniz, kesin-kanıtınızı (burhan) getirin." (Bakara Suresi, 111)




Yahudi ve Hıristiyanlar: "Biz Allah'ın çocuklarıyız ve sevdikleriyiz" dedi. De ki: "Peki, ne diye sizi günahlarınızdan dolayı azablandırıyor? Hayır, siz O'nun yarattığından birer beşersiniz. O, dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Göklerin, yerin ve bunların arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır. Son varış O'nadır." (Maide Suresi, 18)




Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olun ki, hidayete eresiniz." De ki: "Hayır, (doğru yol) Hanif (muvahhid) olan İbrahim'in milletidir; O müşriklerden değildi." (Bakara Suresi, 135)




PEYGAMBERİMİZ KİTAP EHLİ İLE TARTIŞMAMIŞ VE ONLARA İMAN ETMELERİ İÇİN BASKI UYGULAMAMIŞTIR




De ki: "O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sözde kanıtlarla) tartışmalara mı giriyorsunuz? Bizim amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O'na gönülden bağlanmış (muhlis) olanlarız." (Bakara Suresi, 139)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
KİTAP EHLİNİ DE ALLAH'A ŞİRK KOŞMADAN İMAN ETMEYE ÇAĞIRMIŞTIR




De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)

De ki: "Ey kitap Ehli, haksız yere dininiz konusunda aşırı gitmeyin ve daha önce sapmış, birçoğunu saptırmış ve dümdüz yoldan kaymış bir topluluğun heva (istek ve tutku)larına uymayın." (Maide Suresi, 77)



Ve biz seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik. (Enbiya 107)

Biz seni ancak bütün insanlara bir müjde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
(Sebe Suresi, 28)

Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, müminlere yarar sağlar. Ben, cinleri ve insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım.
(Zariyat Suresi, 55-56)

Ey iman edenler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah'a ve Resûlü'ne icabet edin. Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına girer ve siz gerçekten O'na götürülüp toplanacaksınız.
(Enfal Suresi, 24)

Ey iman edenler, Allah'tan sakınıp-korkun ve O'nun elçisine iman edin, size kendi rahmetinden iki kat (güzel karşılık) versin. Size kendisiyle yürüyeceğiniz bir nur kılsın ve size mağfiret etsin...
(Hadid Suresi, 28)

Yemin olsun, Allah resulünde sizin için, Allah'ı ve âhiret gününü arzu edenlerle Allah'ı çok ananlara güzel bir örnek vardır. (Ahzap 21)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Iste bunim uydugum Resul Muhammed?Bunun icerisinde ne Sevgili var,Ne ucarak Isra var,Ne Mihrac var Kiyamet alametlerini bildiren var(Korkutan var)Ne devenin pisligini yediren var,ne Cinsellikte dokuz erkege denk var,Ne ilk yaratilan Resul var,ne Alemlerin Efendisi var anlayacagin senin resulle benim Resul arasinda daglar kadar fark var.Benim uydugum sadece Allaha cagiran Muhammed var Insallahu Teala anlata bildim..Rahmana emanet ol...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Iste bunim uydugum Resul Muhammed?Bunun icerisinde ne Sevgili var,Ne ucarak Isra var,Ne Mihrac var Kiyamet alametlerini bildiren var(Korkutan var)Ne devenin pisligini yediren var,ne Cinsellikte dokuz erkege denk var,Ne ilk yaratilan Resul var,ne Alemlerin Efendisi var anlayacagin senin resulle benim Resul arasinda daglar kadar fark var.Benim uydugum sadece Allaha cagiran Muhammed var Insallahu Teala anlata bildim..Rahmana emanet ol...

Bunların hepsi ayettir ki amenna ve saddekna...

Bu ayetlerin hangisinde Allah'ın , Rasulunu sevmediği yazıyor,

Yani
a) Hz. Muhammed ( s.a.v.) , Allah'ın habibi değildir
b)O'nun diğer peygamberlerden bir farkı yoktur.

Bu ayetlerin hiç birisi yukarıdaki iki maddeyi ispat etmez.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Bunların hepsi ayettir ki amenna ve saddekna...

Bu ayetlerin hangisinde Allah'ın , Rasulunu sevmediği yazıyor,

Yani
a) Hz. Muhammed ( s.a.v.) , Allah'ın habibi değildir
b)O'nun diğer peygamberlerden bir farkı yoktur.

Bu ayetlerin hiç birisi yukarıdaki iki maddeyi ispat etmez.



Selamün Aleykü,Bu yazi sizin bana sormus oldugunuz soruya cevap olarak yazilmistir;


Rusen;

Hz. Muhammed ( s.a.v.) alemlere rahmet olarak gönderilmiştir,

Peki o zaman Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) size göre kimdir, bir de sizi dinleyelim, kimdir O, O'nu siz nasıl biliyorsunuz ?

Ben nasıl bildiğimi söyledim, amma ikna oldunuz, amma da olmadınız, bir de sizi dinleyelim, Fahr-i Kainat ( s.a.v. )'i siz nasıl biliyorsunuz ?


Yani senin dedigin seyleri isbat icin degil,ben atmadim ortaya sevgili diye Siz isbat edecksiniz sevgili diye?
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Esselamü-Aleyküm ;

İseviler ve Yahudiler , peygamberlerine Oğul demişler , biz Müslümanlar da Hz. Muhamed Mustafa ( s.a.v.) e Habibullah dersek aynı hataya düşer miyiz ?
CEVAP:Baba ve sevgili farklı kavramlardır, anlamları farklıdır, bunu ihlas suresinde bulabiliriz “ De ki Allah birdir, O hiçbir şeye benzemez, O doğmamıştır, O doğurmamıştır,O’nun eşi ve benzeri , dengi yoktur “
Bu sure de Allah’ın tüm yaratılmışlardan farklı olduğunu, onu yaratılan hiçbir şeye benzetmemeye , hiçbir şeyin asla onun gibi olamayacağını görmekteyiz, yani hristiyanlar ve Yahudiler kesinlikle Allah’a iftira attılar, Allah’ın elçilerine Allah’ın oğlu dediler, İsa’ya Üzeyir’e oğul, Allah’a da baba yakıştırmasını yaptılar, bu şekilde sapıttılar, fakat hiç unutulmaması gereken bir husus var ki, şu anda bulunan Tevrat ve İncil, dejenere edilmiş, büyük ölçüde değiştirilmiş 2 kitaptır, insanlar bu kitapları işlerine gelenleri değiştirmiş, istediklerini kabul etmiş, istediklerini kabul etmemiştir, istemedikleri yerleri de bu kitaplardan atmışlardır, olmasını istediği bazı hususları , kitapa ekleme yapmışlar, böylece Allah’a büyük iftira atarak hepsi yalancı konumundadır, fakat ne Tevrat ne de İncil hakkında Cenab-ı Allah koruyacağını söz vermiştir, zira bu ifade sadece Kuran-ı Kerim’de bulunur, zaten bu kitabın Allah’ın bir kelamı olduğunu söyleyenler de , yine bu kitabın Hz. Muhammed ( s.a.v.) tarafından yazıldığını söyleyenler, bu kitabın asla hiçbir şekilde değişikliğe uğramadığı hususunda ittifak içerisindeler, bu durumda üzerinde durulması gereken nokta şu biz Müslümanlar elbette hristiyanlar veya Yahudiler gibi değiliz, çünkü Allah , onların dinini koruyacağını hiçbir şekilde söz vermedi, fakat kuran-ı kerimde bizzat koruyacağını buyuruyor, “ İnna nehnu nezzelnezzikra ve inna lehu lehafizun “ yani “ Şüphesiz O’nu biz indirdik ve bliz koruyacağız “ işte bu yüzden Peygamber Efendimiz vefat ettikten sonra belli aralıklarla müceddidler gelmiş, bu dinin yaşam noktasında korunması için üzerlerine düşen görevleri yapmışlardır.
Bu korumadan ne anlamalıyız, yani bu kitabı şeklen korunması mı yoksa, içindekileri ve içindekileri yaşatma noktasında mı ? Eğer bu kitap hiç kimsenin görmediği bilmediği 4 duvar arasında da çok rahat korunabilirdir, öyle değil mi ? Fakat burada anlatılmak istenen asıl nokta, bu dinin her türlü hurafeden, her türlü bidatten korunacağıdır, bu nedenle İslam diniyle hristiyanlık ve Yahudilik kesinlikle karşılaştırılamaz, İslam dinini böyle karşılaştırmalar yapmak elbette en başta yukarıdaki ayet-i kerimeye ters gelir.Velhasıl kelam Onlar sapıtabilir, fakat İslam dini sırat-ı müstakimden ayrılamaz, elbete kişiler ayrılabilir, fakat bu dinin kıyamete kadar korunacaktır.
Kuran-ı Kerim’in hiçbir ayeti kerimesinde kendisine ne oğul, ne kız yakıştırmıştır, ve bir çok ayette de bu ifadeleri yalanlamış, bunu yapanların Allah’a iftira ettiği kesin bir dille anlatılmaktadır, fakat sevgi kavramı öyle değildir, Allah sever, zaten şu dünya sevgi üzerine kuruludur, madem ki sevgi üzerinden gittik, o halde diğer kutsal kitaplar üzerinden gitsek de, o kitaplar da sevginin en çok işlenen konulardan birisi olduğunu öğrenmekteyiz, Allah hiçbir varlığa benzemez , fakat o bazı noktalarda kendisi hakkında ip ucu vermek istemiştir, Allah’ın sevdiği, sevmediği şeyler elbette vardır, Cenab-ı Allah’ın Cemal sıfatı buna en güzel örnektir, Celal sıfatı da kafirler içindir,Allah sevgiden münezzehtir demek, bu kitaptan nasibini alamamış olmak demektir, hem de nasibi olanlara laf atmak demektir,
Bakın Kuran-ı Kerim de “ Ve külü veşrabü, vele tüsrifü innehü le yuhibbül müsrifun “ buyuruyor, yani “ Yiyiniz, içiniz , israf etmeyiniz, şüphesiz Allah israf edenleri sevmez “ demek ki bu ayeti kerimede Allah ( c.c.) israf edenleri sevmediğini açıkça deklare eder, Cenab-ı Allah Fatiha suresinde ne buyuruyor “ Er-rahmenir rahim,” peki bu Rahman ve rahim sıfatları O’nun merhametinin bir ifşası değil mi ?peki Allah neden rahman ve rahimdir, çünkü o kullarını sever….
Kuran-ı Kerim’i anlamak gerekiyor, O’nu büyük titizlikle incelemek gerekiyor, gerekiyorsa tekrar tekrar okumak gerekiyor,.

O elbette Hz. Muhammed ( s.a.v.) seviyordu, görmüyor musunuz, Rasulünü nasıl koruyor, ne buyuruyor , Hucurat 2" Ey insanlar! Seslerinizi peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin.Farkına varmadan işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygamber'e birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın " diye buyuruyor, Allah ( c.c.) , peygamber efendimizin yanında yavaş konuşun diyor, bununla ilgili konumun ilk başında yeterli ayet gösterdiğimi düşünüyorum, Peygamber Efendimiz hakkında “ Senin hoşnut olacağın “Ahzab - 56" Allah ve melekleri Peygamber'e salat ederler,.Ey İnananlar ! Siz de ona salat edin ve ona gereğince esenlik dileyin "Görüyorsunuz ya bu ayet-i kerime bile O Fahr-i Kainatın ne olduğunu anlatmak için yeterli, Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) e gösterilen şan, başka bir hiç peygamber hakkında yoktur,Allah ( c.c.) bu şekilde buyurarak O’nun makamını tüm yaratılmışlara göstermek istemiştir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Esselamü-Aleyküm ;



Alekümselam,Yazina cevap olarak bir makale asiyorum benim kendi kanaatim yeterlidir....


Allah Habib Edinir mi?




Sevgili, en sevgili, çok sevgili, double sevgili… Türkçeye zimmetlenmiş karşılığı “habib”. Allah’a zimmetlendirilen karşılığı ise “habibullah”. Yani “Allah’ın sevgilisi”.



Habib kelimesi lugatta, kökeninde sevgi barındıran başka manalara da geliyor. Fakat halk arasında bildik “sevgili” manasını taşıyor.



Habibullah diye nitelenen insan, Allah’ın “Allah’ın resulü ve Nebilerin sonuncusu” (33/40) olarak nitelediği Muhammed Peygamber’den (selam olsun) başkası değildir.



Peki bu sözün kaynağı ne olaki? Allah’a mı ait, yoksa birileri tarafından O’na isnad mı ediliyor?



Her uydurulan yalan gibi bu da Allah'a isnad edilen bir söz elbette. Kur’an’ın hiçbir ayetinde “habibullah” ifadesi geçmemektedir.



Peki nasıl oluyor da bu sözcük geçmişten günümüze dek kendilerine “İslam toplumu” denen toplumlar tarafından Allah adına dile getirilebiliyor?



Bu sorunun cevabını vahyin yegane kaynağından incil ehlini irdeleyerek aramak doğru bir davranış olacaktır.



İncil ehli Rahman’a çocuk isnad ederlerken bunun incilden bir emir olmadığını bilerek ediyorlardı. Böyle bir talep Allah’tan gelmemişti -ki gelmez de. Buna rağmen kendilerine gönderilen peygamberi Rahman’ın çocuğu olarak nitelemekten geri durmadılar.



Kur’an’ın indiriliş amacından bir tanesi de bu büyük iftirayı ortadan kaldırmak ve iftira sahiplerini uyarmak içindir.

Kehf 4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsın.

Kehf 5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

Eğer “Allah çocuk edindi” ifadesi İncil veya Tevrat’da yazılı bir ifade olsaydı, Allah iftiracıları Kur’an’da sert bir dille uyarma gereği duymazdı.

Bu söz, görüldüğü gibi tamamen uydurulmuş, nesilden nesile aktarılmış bir iftiradan başka bir şey değildir.

Kur’an’a göre bu çirkin bir iftiradır. Öyle ki göklerin çatlamasına, yerin yarılmasına ve dağların parçalanmasına sebep olacak kadar büyük bir iftiradır (19/90). Fakat kitap ehline göre çok masumane bir itikat meselesidir. Hatta Hristiyan akaidinin temel prensiplerinden birisidir.

Elbetteki Rahman’a çocuk edinmek yaraşmaz. Göklerde ve yerde bulunan hiçbir kimse yoktur ki O’nun huzuruna kul olarak çıkmasın.

Şimdi meselenin can alıcı noktasına gelelim.

Rahman’a çocuk edinmek yaraşmaz da, -ki yaraşmaz. Habib edinmek yaraşır mı? Sevgili edinmek yaraşır mı? Çocuk edinmekten müstağni olan Allah, sevgili edinmekten müstağni değil midir?

Sevgili edinmekten de müstağnidir ki, vahyin hiçbir yerinde bunu dile getirmemiştir.

Bu sözü Kitab’a uyduramayan bazı cingözler, her zaman yaptıkları gibi bu sözü de Peygamber’e söyletmeyi kendilerine görev addetmişlerdir. Yani meselenin asıl kaynağı Kur’an değil, birilerinin uydurmalarıdır.

Şimdi şöyle bir uyarlama yapalım. Kur’an’da geçen “Allah çocuk edindi” tabiri yerine, “Allah sevgili edindi” tabirini kullanalım. Bakınız, Muhammed peygamber’i habibullah ilan edenlerle, İsa peygamber’i “Allah’ın oğlu” ilan edenlerin bu anlayıştan ötürü birbirlerine ne kadar benzediklerine kendi gözlerinizle şahid olunuz.

Örnek 1:

10/68- Dediler ki: "Allah, kendine çocuk edindi". O, böyle şeylerden münezzehtir. O, müstağnidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur. Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi neden söylüyorsunuz?

Dediler ki: "Allah, kendine sevgili (habib) edindi". O, böyle şeylerden münezzehtir. O, müstağnidir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Bu hususta elinizde hiç bir delil yoktur. Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi neden söylüyorsunuz?

Görüyorsunuz, ne oğul isnad edenlerin, ne de sevgili (habib) isnad edenlerin ellerinde, Kitaptan delil namına herhangi bir bilgi yoktur. Dolayısıyla Allah’a karşı bilmedikleri bir şey söylemektedirler.

Örnek 2:

18/4- Ve "Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarsın.

18/5- Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

Ve "Allah sevgili (habib) edindi" diyenleri de uyarsın.

Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz ne büyük bir iftiradır. Onlar, yalandan başka bir şey söylemiyorlar.

Her iki söz de büyük bir iftiradır. Çünkü Allah ne İsa peygamber’e, ne de Muhammed peygamber’e böyle sıfatlar kullanmamıştır. Kullanmadığı için, kullanmış gibi muameleye tabi tutulduğu için büyük bir iftiradır. İftira dediğimiz şey de: Herhangi birinin yapmadığı bir şeyi yapmış gibi algılamak ve ona göre davranmak değil midir zaten?

İki tane örnek konunun anlaşılması için yeterlidir sanırım. Diğer ayetlerde geçen “Allah çocuk edindi” iftiralarını da sizler uyarlayabilirsiniz.

Muhammed Peygamber’e Habibullah diyenleri Kehf Suresi 4. ayete binaen uyarmak, her müslümanın boynunun borcudur.

Bu söz büyük bir yalandır, büyük bir iftiradır. Allah Peygamber’i için böyle bir tabir asla kullanmamıştır. Bu iftira da en az diğer kitap ehlinin iftirası kadar masum değildir. Her iki uydurma da göklerin çatlamasına, yerin yarılmasına ve dağların parçalanmasına sebep teşkil etmektedir.

Dolayısıyla her iki iftirayı Allah’tan bilip, ona göre muamele edenleri uyarmak her müslüman’ın boynunun borcudur. Bu bir sorumluluktur.

Uyarılmalarına rağmen, bu yazılanları okuyup, başucu kaynaklarına müracaat edeceklere, hocalarını bu yazıdan dolayı soru yağmuruna tutacak olanlara, Peygamber adına uydurulmuş hadis kitaplarına koşacak olanlara ve bir takım külliyatlara bakıp, “habibullah” sözünün yaldızlı sözlerle bezenmiş açılımını okuyup, “oh be, sapık adam bir sözü bize çok gördü, burada O’nun dediği gibi değil, bilakis bu sözün ne kadar hörmetli ve kıymetli olduğu yazıyor” diye kendilerini avutanlara da şunu belirtmek isterim:

"Yeryüzünde “Allah çocuk edindi” iftirasıyla avunan kaç milyar hristiyan var biliyor musunuz? Onlara göre bu iftira o kadar masumane ki ilk başlarda da belirttiğim gibi itikat konusu haline gelmiş."

Hem müslüman'ın akaid kitabı Kur'an değil midir? Niye başka kaynaklarda yer alan uydurmaları itikat konusu haline getiriyorsunuz. Siz Kur'an'dan mı yoksa başka kitaplardan dolayı mı sorguya çekileceksiniz?

Elbette aralarında bu iftirayı duyduğunda haya eden, bu iftirayı atanları ve diline dolayanları görünce hırsından çatlayan da yok değildir. Onlar her zaman azınlıktır.

Allah kendisine sevgili (habib) edinmez. Haşa, O sübhandır. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Hepsi O’na isteyerek veya istemeyerek boyun eymiştir. Bu sadece bir hatırlatmadır. Dileyen hatasından vazgeçer, dileyen ısrarcılığına devam eder.

Hele bir de Son nebi’ye “alemlerin efendisi” yakıştırması var ki, düpedüz şirk-i ekber’dir. Her ne hikmetse, her konuda Arapça kelimeler kullanmasını seven güruh, bu söze gelince “efendi” demeyi tercih etmiştir.

Niye hiç düşündünüz mü?

Efendi’nin karşılığı olan Arapça kelimeyi kullansalar, bütün rezillikleri ortaya çıkacak. Çünkü bu Allah’a ait bir sıfattır. Nasıl mı?

Rabbil alemin. Türkçesi, yaratılmışların efendisi.

Yarı Türkçe yarı arapçası: alemlerin efendisi.

Tam arapçası: alemlerin rabbi

Haddi aşmanın daniskasıdır bu. Üstüne üstlük günde 40 kere Fatiha okudukları halde bu sıfatı peygambere yakıştırmaya nasıl cesaret edebiliyorlar? Nasıl başlıyordu Fatiha Suresi? “Elhamdulillahi rabbil alemin” Yani, "Hamd alemlerin efendisine”

Hal böyleyken, Muhammed ümmeti (!) olduğunu iddia edenler şunun cevabını versinler? İsa Ümmeti ile örtüşmeyen / benzeşmeyen ne yanınız kaldı?

UĞUR ERZİNCAN
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Aslında tüm mesele şu, sevgili kelimesi, habip kelimesini karşılayamıyor, Türkçe'de kullanan sevgili genellikle erkek ve kadın arasındaki ilişkiyle oluşan taraflardan herbirine verilen isim , bu şekilde kullanılıyor , oysa ki bu maddeci bir anlayıştır, maneviyatta ise maddeye yer yoktur, maneviyatı yorumlarken , maddi aletleri kullanırsak , yanılgı içerisinde oluruz.
Her nasıl ki , mutluluğun maddeten bir tarifi yok, öyle ya sevgili kavramını nasıl bu anlamda kullanabiliriz....
Buradaki sevgi anlamı, sevilen , sevgili kul anlamına gelir, bir çok kişiye Cehennemden , kabir azabından bahsediliyor, tabi böyle bir tablo çizildiği zaman, insan , Yaratıcısı hakkında ne düşünür, halbuki O'nun rahmeti, gazabını kuşatmıştır....
Her nasıl ki icad edilen mucidine benzemez, bizi Yaratan , elbette bizim gibi değil, O hiç bir yaratılmışa benzemez, çünkü O , samed'dir, Fakat insan , dünyaya Allah'ı tanımak, bilmek için gelmiştir, Allah'ı bilecek ki, bu şekilde ibadet edecek, kulluk edecek, fakat biz ne yaparsak yapalım, O'nu tam anlamıyla anlamaktan aciziz, fakat yapabildiğimiz kadar..
Cenab-ı Allah hiç bir şeye benzememekle beraber,O , kendisi hakkında ip ucu vermiştir, Örneğin Allah, mekandan münezzehtir, bununla birlikte insana şah damarından daha yakındır, Allah ( cc) her şeyi bilir, görür, işitir.Bu sıfatlar aynı zamanda insanda da kısmen bulunur.
Biz şüphesiz Habibullah derken, Kuran'a muhalif bir çizgi içerisinde değiliz, bunları Kuran'da buluyoruz, bu yüzden Habibullah'ın Hz. Muhammed ( s.a.v.) olduğunu açık bir şekilde söylüyoruz, yoksa bu söylediğimiz taklidi , sloganist bir söylem değildir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Biz şüphesiz Habibullah derken, Kuran'a muhalif bir çizgi içerisinde değiliz, bunları Kuran'da buluyoruz, bu yüzden Habibullah'ın Hz. Muhammed ( s.a.v.) olduğunu açık bir şekilde söylüyoruz, yoksa bu söylediğimiz taklidi , sloganist bir söylem değildir.


Selamün Aleyküm,(aslinda bu selamlari vermemem lazim Cünki hic selamla baslamiyorsunuz)Iste basa döndük.Sidi bastan baslayalim?Birtek ayet Resul Muhammede HABIBIM/HABIBULLAH dedigini?Sonrada bende sözümü hemen söyleyeyim.Allaha sevgili isnat etmek cok büyük bir iftiradir!!!!!Allahim korusun...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Es-Selamü Aleyküm

Es-Selamü Aleyküm

Selamün Aleyküm,(aslinda bu selamlari vermemem lazim Cünki hic selamla baslamiyorsunuz)Iste basa döndük.Sidi bastan baslayalim?Birtek ayet Resul Muhammede HABIBIM/HABIBULLAH dedigini?Sonrada bende sözümü hemen söyleyeyim.Allaha sevgili isnat etmek cok büyük bir iftiradir!!!!!Allahim korusun...

( Selam vermek sünnet, almak farz, inşallah bundan sonra sizin gibi yaparım )

Allah ( C.C.) varlığını kainattan saklamıştır, yani O'nu dünya gözüyle dünyada görme imkanımız yoktur, bunun aksini iddia eden, küfre düşer.Allah varlığını g izlemiştir, fakat varlığının bürhanları sınırsızdır, adeta kainat hepbirden ağız birliğiyle " La ilahe illallah " der, işte Allah'ın Kuran-ı Kerim'de bunu demesi imkansız, çünkü Allah ( c.c.) maşuktur, aynı zamanda bu Allah'ın isimlerinden bir tanesidir, Fakat Kuran'da geçmez,zaten bu dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değil, işte Allah ( c.c.) , birisine doğrudan " Ey kulum seni seviyorum " demesi mümkün değildir,çünkü bu beden, buna engeldir, işte ölümü tattıktan sonra Allah( c.c.) herkese ne olduğunu açıkça bildirecek,Fakat Hz. Muhammed ( s.a.v.) açıkça değil fakat zımnen bu bildirilmekte, çünkü Allah ( c.c.) elçisini hoşnut etmeyi de istiyor , Bununla ilgili ayetler
Duha -5 : Gerçekten Rabbin,sen hoşnut oluncaya kadar ( isteklerini ) verecektir.
Bakara - 144 " (Ey Muhammed !) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu ( yücelerden haber beklediğini ) görüyoruz.İşte şimdi seni,memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz .

yine sadece Hz. Muhammed ( s.a.v.) arşa çıkmış, gerisi onun çıktığı bu noktaya çıkamamış, her ne kadar Hz. İsa (a.s.) de göğe yükselmiş ise de , o tekrar dünyaya indiğinde Hz. Muhammed ( s.a.v.) in şeriatını uygulayacaktır.Yani Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hiç şüphe yok ki Habibullah'tı.
Yine Kuran-ı Kerim'de 27 surenin başında harf-i mukatta bulunur, demek ki bazı şeyler gizlenmiş, her şey açıkça yer almamış.
Yine tasavvufta aşıklar var, bu aşıkların aşkı hiç şüphe yok ki, beşer aşkı değildi, Onlar'ı böyle kavuran ilahi aşktı, demek ki, aşkların en güzeli ilahi aşk, sevgilerin en güzeli Allah sevgisi, amellerin en güzeli de Allah rızası için yapılanıdır. Tüm bu tasavvufçularda köklerini Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) olduğuna göre ,O'nun bu manevi zevkten mahrum kalması düşünülemez.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Kuran-ı Kerim'de 27 surenin başında harf-i mukatta bulunur, demek ki bazı şeyler gizlenmiş, her şey açıkça yer almamış.

Selam,

Konu ile ilgisi yok belki ama madem bahsedilmiş sayı noktasında düzeltme yapmak gerek. Kur'an'da 27 değil 29 mukatta harf bulunur.

Selamlar!
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
( Selam vermek sünnet, almak farz, inşallah bundan sonra sizin gibi yaparım )

Allah ( C.C.) varlığını kainattan saklamıştır, yani O'nu dünya gözüyle dünyada görme imkanımız yoktur, bunun aksini iddia eden, küfre düşer.Allah varlığını g izlemiştir, fakat varlığının bürhanları sınırsızdır, adeta kainat hepbirden ağız birliğiyle " La ilahe illallah " der, işte Allah'ın Kuran-ı Kerim'de bunu demesi imkansız, çünkü Allah ( c.c.) maşuktur, aynı zamanda bu Allah'ın isimlerinden bir tanesidir, Fakat Kuran'da geçmez,zaten bu dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değil, işte Allah ( c.c.) , birisine doğrudan " Ey kulum seni seviyorum " demesi mümkün değildir,çünkü bu beden, buna engeldir, işte ölümü tattıktan sonra Allah( c.c.) herkese ne olduğunu açıkça bildirecek,Fakat Hz. Muhammed ( s.a.v.) açıkça değil fakat zımnen bu bildirilmekte, çünkü Allah ( c.c.) elçisini hoşnut etmeyi de istiyor , Bununla ilgili ayetler
Duha -5 : Gerçekten Rabbin,sen hoşnut oluncaya kadar ( isteklerini ) verecektir.
Bakara - 144 " (Ey Muhammed !) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu ( yücelerden haber beklediğini ) görüyoruz.İşte şimdi seni,memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz .

yine sadece Hz. Muhammed ( s.a.v.) arşa çıkmış, gerisi onun çıktığı bu noktaya çıkamamış, her ne kadar Hz. İsa (a.s.) de göğe yükselmiş ise de , o tekrar dünyaya indiğinde Hz. Muhammed ( s.a.v.) in şeriatını uygulayacaktır.Yani Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hiç şüphe yok ki Habibullah'tı.
Yine Kuran-ı Kerim'de 27 surenin başında harf-i mukatta bulunur, demek ki bazı şeyler gizlenmiş, her şey açıkça yer almamış.
Yine tasavvufta aşıklar var, bu aşıkların aşkı hiç şüphe yok ki, beşer aşkı değildi, Onlar'ı böyle kavuran ilahi aşktı, demek ki, aşkların en güzeli ilahi aşk, sevgilerin en güzeli Allah sevgisi, amellerin en güzeli de Allah rızası için yapılanıdır. Tüm bu tasavvufçularda köklerini Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) olduğuna göre ,O'nun bu manevi zevkten mahrum kalması düşünülemez.



Selamün Aleyküm,Rusen sen ne yaptin simdi isi o kadar karistirdinki...

Birinci sorum?

çünkü Allah ( c.c.) maşuktur, aynı zamanda bu Allah'ın isimlerinden bir tanesidir, Fakat Kuran'da geçmez

Ayet vermedigin sürece buda bir iftiradan baska bir sey degildir..
Cünki ben nasil Alemlerin rabbinin ismi hakkinda "Ogun"diye isimlendiremiyorsamki Kitabin disinda oldugu icin yapamiyorum.Sizde olmayani yamamayazsiniz...

Ayetler Ecmain.Ama bir sey sormam lazim;Nuha verilen Gemi az bir seymiydi?Ibrahime verilenler cokmu kücümsenecek cinstendi?Musaya verilenki birde havadan Kardesini Resul yapti,Denizden gecirdi,acik Vahy verdi ne bileyim isyanda olan halkini tekrar affetti.Simdi bunlari Allahin(Hasa)sevgilisimi yapmaliyim.Isayi babasiz dünyaya armagan etti onu Carmihtan kurtardi.Bunlari delil diye degilde Allahin Resullere birer Lütfu desek nasil olur...Mesela Süleymana Rüzgari boyun egdirdi,Cinleri isci eyledi,Hayvanatlarla konusturdu...Her Resule ayri bir yasdimda bulundu ihsanda bulundu...

Hz. Muhammed ( s.a.v.) arşa çıkmış, gerisi onun çıktığı bu noktaya çıkamamış

Hele bunu nasil savunuruz?Büyük bir iftira degilmi.En kücük bir olayi detayiyla anlatan Alemlerin Rabbi bu olaydan nerede bir tek vurgu yapiyor?

her ne kadar Hz. İsa (a.s.) de göğe yükselmiş ise de , o tekrar dünyaya indiğinde Hz. Muhammed ( s.a.v.) in şeriatını uygulayacaktır.


Bunu daha öncede cok tartistik yine ayet yok,Birakalim lütfen bu kadar Kitabullahin disina cikmak ve bununla iman etmek....


Yine Kuran-ı Kerim'de 27 surenin başında harf-i mukatta bulunur, demek ki bazı şeyler gizlenmiş, her şey açıkça yer almamış.



Alimlerin dahi Allahin yanindadir dedigi tevillerimi(ki Kuranda öyle diyor Alemlerin Rabbi olan Allah)Simdi hic bahsi gecmeyen konularda bana isbat(Delil,Beyyine) olarak veriyorsun?

Yine tasavvufta aşıklar var, bu aşıkların aşkı hiç şüphe yok ki, beşer aşkı değildi, Onlar'ı böyle kavuran ilahi aşktı, demek ki, aşkların en güzeli ilahi aşk, sevgilerin en güzeli Allah sevgisi, amellerin en güzeli de Allah rızası için yapılanıdır. Tüm bu tasavvufçularda köklerini Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) olduğuna göre ,O'nun bu manevi zevkten mahrum kalması düşünülemez.


Bu konuya asla girme icinden cikamazsin,Tabiki bende...
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
surelerin isimlerini söyler misin ???

Selam,

Sure isimleri aşağıda. Alttaki linkte de konu ile ilgili daha önce yapılmış bir tartışmayı bulabilirsin.

http://www.islamforum.net/genel-islam-konular/10498-hurufu-mukatta.html?highlight=hurufu+mukatta

Rahman ve Rahim olan Allahın Adıyla;

1.Elif. Lâm. MÎm.
2. O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
Bakara.


***************
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. Hayy ve kayyûm olan Allah'tan başka ilâh yoktur.
Ali İmran


*****************
1. Elif. Lâm. Mîm. Sâd.
2. (Bu), kendisiyle insanları uyarman, inananlara öğüt vermen için sana indirilen bir kitaptır. Artık bu hususta kalbinde bir şüphe olmasın.
Araf


***************
1. Elif. Lâm. Râ. İşte bunlar hikmet dolu Kitâb'ın âyetleridir.
Yunus


******************
1. Elif. Lâm. Râ. (Bu sana indirilen), hikmet sahibi (ve) her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da açıklanmış bir kitaptır.
Hud


*****************
Elif. Lâm. Râ. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.
Yusuf


************
1. Elif. Lâm. Mîm. Râ. Bunlar, Kitab'ın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar.
Rad


**************
. Elif. Lâm. Râ. (Bu Kur'an), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, yani her şeye galip (ve) övgüye lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır.
İbrahim


************
1. Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir.
Hicr


****************
Kâf. Hâ. Yâ. Ayn. Sâd.
2. (Bu,) Rabbinin, Zekeriyya kuluna rahmetinin anılmasıdır.
Meryem


****************
1. Tâ. Hâ.
2. Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik.
Taha


******************
1. Tâ. Sîn. Mîm.
2. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.
Şuara


**************
1. Tâ. Sîn. Bunlar Kur'an'ın, (gerçekleri) açıklayan Kitab'ın âyetleridir.
Neml


*****************
1. Tâ. Sîn. Mîm.
2. Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir.
Kasas


********************
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?
Ankebut


***************
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. Rumlar, yenildi.
Rum


************
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. İşte bu âyetler, hikmet dolu Kitab'ın âyetleridir.
Lokman


*************************
1. Elif. Lâm. Mîm.
2. Bu Kitab'ın, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiş olduğunda asla şüphe yoktur
Secde


****************
1. Yâsîn,
2. Hikmet dolu Kur'an hakkı için,
Yasin


***************
1. Hâ. Mîm.
2. Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir.
Mümin


****************
1. Hâ. Mîm.
2. (Kur'an) rahmân ve rahîm olan Allah katından indirilmiştir.
Fussilet


**************
1. Hâ. Mîm.
2. Ayn. Sîn. Kaf.
3. Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere işte böyle vahyeder.
Şura


********************
1. Hâ. Mîm.
2. Apaçık Kitab'a andolsun ki ,
Zuhruf


**********************
1. Hâ. Mîm.
2. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki,
Duhan


*******************
l. Hâ. Mîm.
2. Kitap, azîz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
Casiye


********************
1. Ha. Mîm.
2. Bu Kitap aziz ve hakîm olan Allah tarafından indirilmiştir.
Ahkaf


*******************
1. Kaf. Şerefli Kur'an'a andolsun.
Kaf



*******************
Sad 1: Sad, Zikir dolu Kur'an'a andolsun;

*******************

Kalem 1: Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Selamün Aleyküm
Selamün Aleyküm,Rusen sen ne yaptin simdi isi o kadar karistirdinki...

Birinci sorum?



Ayet vermedigin sürece buda bir iftiradan baska bir sey degildir..
Cünki ben nasil Alemlerin rabbinin ismi hakkinda "Ogun"diye isimlendiremiyorsamki Kitabin disinda oldugu icin yapamiyorum.Sizde olmayani yamamayazsiniz...

Ayetler Ecmain.Ama bir sey sormam lazim;Nuha verilen Gemi az bir seymiydi?Ibrahime verilenler cokmu kücümsenecek cinstendi?Musaya verilenki birde havadan Kardesini Resul yapti,Denizden gecirdi,acik Vahy verdi ne bileyim isyanda olan halkini tekrar affetti.Simdi bunlari Allahin(Hasa)sevgilisimi yapmaliyim.Isayi babasiz dünyaya armagan etti onu Carmihtan kurtardi.Bunlari delil diye degilde Allahin Resullere birer Lütfu desek nasil olur...Mesela Süleymana Rüzgari boyun egdirdi,Cinleri isci eyledi,Hayvanatlarla konusturdu...Her Resule ayri bir yasdimda bulundu ihsanda bulundu...

Şimdi öncelikle şunu söylemek istiyorum, burada peygamber yarıştırması yapmıyoruz, bu peygamberlerin her birinin saçında bulunan bir kıla köle olurum, o ayrı bir mesele, Hz. Adem'den Hz.Muhammed ( s.a.v.)e kadar gelmiş geçmiş, gerek Kuran-ı Kerimde belirtilen gerekse belirtilmeyen tüm peygamberlere iman ederim, hepsi de Allah'ın elçileridir, bizzat Allah bu peygamberleri seçmiştir, O'nun seçtiğinde kusur aramak küfürdür,



Hele bunu nasil savunuruz?Büyük bir iftira degilmi.En kücük bir olayi detayiyla anlatan Alemlerin Rabbi bu olaydan nerede bir tek vurgu yapiyor?


Bu nasıl iftira olur, bunu anlayabilmiş değilim , şimdi Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) Allah'ın habibi değil de , peki o halde nedir, O ;Rahmet peygamberini, Alllah ( c.c.) sevmiyor mu ki ? yani sevmez mi demem gerekiyor, asıl bu büyük bir iftira , Ebu Cehil nasıl Allah düşmanı demekten çekinmiyorsam, Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'e habibullah demekten hiç çekinme, Kuran ayetlerinin bir çoğunda düşünmüyor musun ? diye yazar, peki niçin okumuyor musunuz ? yazmıyor da, düşünmüyor musunuz ? yazıyor, o halde oku fakat düşünerek oku, tefekkür et, hiçşüphesiz ki, bu hoşnut kelimesi burada boşuna kullanılmadı, - teşbihte hata olmaz - hiç bir sultan birisini hoşnut için uğraşmaz, çünkü memurları ancak kendisini hoşnut etmek için çalışır, yine teşbihte hata olmaz, bir efendi kölesinin hoşnut olmasıyla uğraşmaz, eğer " ey kölem, beni senin hoşnut olmanı istiyorum " derse burada sevgi vardır, O Efendi kölenin sevgilisidir.




Alimlerin dahi Allahin yanindadir dedigi tevillerimi(ki Kuranda öyle diyor Alemlerin Rabbi olan Allah)Simdi hic bahsi gecmeyen konularda bana isbat(Delil,Beyyine) olarak veriyorsun?

huruf-u Mukattayı örnek göstermem şu anlama geliyordu, demek ki Kuran-ı Kerim 'de bazı şeyler gizlenmiş, çünkü Allah ( c.c.) böyle bildiriyor,demek ki Kuran'da sır diye bir şey var, her şey açıkça yazılmamış, bazı ayetlerin anlamları kapalı,




Bu konuya asla girme icinden cikamazsin,Tabiki bende...
Zaten bu deryaya girip de çıkan yok
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selamün Aleyküm,

Şimdi öncelikle şunu söylemek istiyorum, burada peygamber yarıştırması yapmıyoruz, bu peygamberlerin her birinin saçında bulunan bir kıla köle olurum, o ayrı bir mesele, Hz. Adem'den Hz.Muhammed ( s.a.v.)e kadar gelmiş geçmiş, gerek Kuran-ı Kerimde belirtilen gerekse belirtilmeyen tüm peygamberlere iman ederim, hepsi de Allah'ın elçileridir, bizzat Allah bu peygamberleri seçmiştir, O'nun seçtiğinde kusur aramak küfürdür,



Bizim dememizde oki yaristirmayin.

Bu nasıl iftira olur, bunu anlayabilmiş değilim , şimdi Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) Allah'ın habibi değil de , peki o halde nedir, O ;Rahmet peygamberini, Alllah ( c.c.) sevmiyor mu ki ? yani sevmez mi demem gerekiyor, asıl bu büyük bir iftira , Ebu Cehil nasıl Allah düşmanı demekten çekinmiyorsam, Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'e habibullah demekten hiç çekinme, Kuran ayetlerinin bir çoğunda düşünmüyor musun ? diye yazar, peki niçin okumuyor musunuz ? yazmıyor da, düşünmüyor musunuz ? yazıyor, o halde oku fakat düşünerek oku, tefekkür et, hiçşüphesiz ki, bu hoşnut kelimesi burada boşuna kullanılmadı


Bir ben Hasa Allaha hic bahsetmedigi bir sey ile iftira atamam.Bunu sen veya bir alim malim diyor diye asla yapamam.Yaziyorsa lütfedip yazzaniz su ayetide bizde faydalansak Rusencigim...

huruf-u Mukattayı örnek göstermem şu anlama geliyordu, demek ki Kuran-ı Kerim 'de bazı şeyler gizlenmiş, çünkü Allah ( c.c.) böyle bildiriyor,demek ki Kuran'da sır diye bir şey var, her şey açıkça yazılmamış, bazı ayetlerin anlamları kapalı,


Onlar benim konumun disi ben onlardan tevil filan arayacak degilim,Zaten Kitabullahta öyle diyor onun tevili Rabbimin katinda ben oldugu gibi imanla meshulüm.


[QUOTEZaten bu deryaya girip de çıkan yok][/QUOTE]


Ben o Bataga(Senin derya dedigin)Ne girerim nede ugrasirim.Benimkindeki amac,Hurafe olarak algiladigimdandir...


Rahmana emanet ol.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Selamün Aleyküm

Selamün Aleyküm

Bir ben Hasa Allaha hic bahsetmedigi bir sey ile iftira atamam.Bunu sen veya bir alim malim diyor diye asla yapamam.Yaziyorsa lütfedip yazzaniz su ayetide bizde faydalansak Rusencigim...


Allah ( c.c.) bu kainatı boşuna yaratmadı, Hiç bir şey yokken O vardı, O kadimdir, Herşeyi O yaratmştır, O gizli bir hazineydi bilinmek istedi, bu yüzden kainatı yarattı, insanı en güzel bir biçimde yarattı ki, kendini en güzel şekilde tanısın, ona akıl verdi, nefis verdi, cüzi irade verdi, doğruyu yanlışı ayırsın diye, elçiler gönderdi, insanları uyarıp kendilerine çeki düzen vermesi için.
Elbette ben Allah'ı seveceğim, fakat kalbinde zerre kadar Allah sevgisi , peygamber sevgisi varsa , bil ki onlar seni sevdiği için bu sevgi vardır, çünkü sevgi büyükten küçüğe akar, bunun en büyük delili de ; Atamız Hz. Adem ( a.s.) önce o dünyaya geldi, sonra onun çocukları oldu, önce Hz. Adem ( a.s.) çocuklarını sevdi, sonra da çocuklar Hz. Adem( a.s.)'i sevdi, bu sevgi olayının aslıdır, sevgi küçükten büyüğe akmaz, zaten insanı sırat-ı müstakime götüren de sapıttıran da Allah'tır, çünkü bu kafirlerde güzel bir şey olsaydı, zaten Allah( c.c.) onları sırat-ı müstakim üzere kılacağını ifade ediyor, yine eğer Allah ( c.c.) isteseydi, tüm insanları iman sahibi yapardı,


Onlar benim konumun disi ben onlardan tevil filan arayacak degilim,Zaten Kitabullahta öyle diyor onun tevili Rabbimin katinda ben oldugu gibi imanla meshulüm.

Bize bu dini Hz. Muhammed ( s.a.v.) öğretmiştir, en güzel açıklamayı da o yapmıştır.Akıl akıldan üstündür, benim aklım en üstün akıl değildir, o halde anlayamadığım konularda mutlaka alimi dinlerim, benim doğrularım en doğru değildir.


Ben o Bataga(Senin derya dedigin)Ne girerim nede ugrasirim.Benimkindeki amac,Hurafe olarak algiladigimdandir...


Rahmana emanet ol.

Neyse şeriat ekmek, tarikat meyve, biz ekmekle uğraşalım şimdilik, bu konu derindir, fakat sana Türk Tarihinde 3 tane büyük insan say desem 3'ü de tasavvuf ehli çıkar ,
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Ben bu konuda hızımı alamıyorum

Ben bu konuda hızımı alamıyorum

O'nun makamına bir örnek de şudur ki, dünya kurulaldan beri O'nun gibi hiç kimse ( beşer ) sevilmemiştir, O'nun devamlı olarak yüceltilmesinden başka hiç kimseye salavat getirilmesi emredilmemiştir, Allah ( C.C.) "lehül hamdü " diyerek hamdın yalnızca kendisine olduğunu buyurmuştur, fakat hiç bir kimseyi O'nun gibi yüceltmemiştir, O'nun getirdiği mesajlar dışında gelenler ümmet bilincinde olamamış, O şüphesiz ki tüm insanları Kelime-i şehadet etrafında birleştirmiştir, hiç bir beşeri sistem O'nun yanına bile yaklaşamaz, bugün hristiyanlar ki bu da çok az bir kısımdır, haftada bir kez kiliseye giderken, O'nun ümmeti Allah'ın huzuruna 5 defa çıkar, Allah'a olan randevusunu günde 5 kez yerine getirir.
Bugün hristiyanlar da, yahudiler de büyük bir yanılgı içindeler, fakat islam dini, ta asr-ı saadetteki canlılığını korumakta, insanların kalplerindeki sevgisi, itibarı giderek büyümekte, her geçen gün O'nu sevenlere bir yenisi daha eklenmekte.
Bugün bir kafir dahi , O'nun bu getirdiği bu güzellikleri inkar edemiyor, hepsi O'nun yüksek bir ahlaka sahip olduğunu haykırıyor.
O halde O'na habibullah demek fani insanların nazargahında iftira demekse, bırakın bana birileri müfteri desin ne çıkar, Allah'ın " hoşnut edeceğim " demekle onore ettiği, Fahr-i Kainata elbette Habibullah diyeceğim .
O hiç bir zaman " arabım , arabım " dememiştir, O her zaman " ümmetim, ümmetim " demiştir, Taif'de başına taşlar atılırken, O Allah'a " Ya Rabbi bu topluluğu helak etme, onları iman nasip et " diye Allah'a dua ediyordu.
 
Üst Alt