Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Habibullah : Hz Muhammed Mustafa ( S.A.V)

lotus

New member
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
407
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Kusura bakmayın ama
inanın sizin bu çekişmelerinizi okurken çok üzülüyorum
Neyi paylaşamıyorsunuz Allah aşkına
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
paylaşmıyoruz, hurafe fikirlerle savaşıyoruz

paylaşmıyoruz, hurafe fikirlerle savaşıyoruz

Kusura bakmayın ama
inanın sizin bu çekişmelerinizi okurken çok üzülüyorum
Neyi paylaşamıyorsunuz Allah aşkına
bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler
bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler
bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler
bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler

bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler bidatler
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Kusura bakmayın ama
inanın sizin bu çekişmelerinizi okurken çok üzülüyorum
Neyi paylaşamıyorsunuz Allah aşkına



Allaha iftirayi tartisiyoruz,Resule iftirayi tartisiyoruz.Kurana iftirayi tartisiyoruz.Delilsiz atmayi tartisiyoruz...Vel hasil Furkani(Egri/Dogrunun ayricaligini) Tartisiyoruz
 

lotus

New member
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
407
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Neyse şimdide benim mesajımı farklı algılayıp mesajım üzerinden münazaraya başladınız
Allah'a emanet olun....
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Hristiyanların Meryem oğlu isa’yı aşırı yücelttikleri gibi siz de beni aşırı yüceltmeyin. Ben, sadece ve sadece bir kulum. O halde Allah’ın kulu ve elçisi deyin…(Buhari)

Bir adam peygambere dedi ki. Ey Muhammed, ey efendimiz, ey efendimizin oğlu, en hayırlımızın oğlu…Rasululah hemen müdahale etti:

Ey İnsanlar! Sözlerinize dikkat edin ki şeytan sizi hükmü altına almasın! Ben, abdullahın oğlu muhammedim. Allah’ın kulu ve elçisiyim! Vallahi beni, Allah’ın beni yerleştirdiği konumundan daha fazla yüceltmeye kalmanız hoşuma gitmez….(İbn Hanbel)

Bir gün kendisine ya hayral beriye (ey yeryüzünün en hayırlısı) diye çağıran kimseye o dediğin ibrahimdir buyurdu…(E.Davut)

Beni musa’dan üstün tutmayın…(Buhari)

Kimseye ben yunus’tab daha hayırlıyım demek yaraşmaz…(Buhari)

İmam Kurtubi Bakara 253 ayetinin “HZ.PEYGAMBER DİĞER PEYGAMBERLERDEN ÜSTÜNDÜR” demeye dahi cevaz vermediğini söyler…

Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)'in diğer peygamberlerden bir ayrıcağının olmadığını söylemek , üstünlüğünün olmadığı söylemek cehaletin ta kendisidir ve aynı zamanda küfre girer, zira Kuran'da geçen bu ayetleri inkar etmek anlamına gelir.



Rasulullah (sav)'ın sözlerine mi itibar ederdiniz, Ruşenalp kardeşimin içtihatlarına mı?

 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Neyse şimdide benim mesajımı farklı algılayıp mesajım üzerinden münazaraya başladınız
Allah'a emanet olun....

Lotus kardeşim burada tartışıyoruz, Metin Abi'nin doğruları o yönde kendisine saygım var, benim de fikirlerim bu yönde, burada vicdanları tartmıyoruz, fikirleri tartıyoruz,
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM..

Sadece sizinlen beyin fırtınası yapalım arkadaşlar,bir nevi tefekkür olsun.Hem sizler birşey katın hemde ben birşeyler diyeyim.

Bildiğim kadarıyla Habib sevgili demektir.HABİBULLAH KELİMESİ ise aklıma iki soru getiriyor.ALLAH CC IN SEVGİLİ KULU,2.Sİ ALLAH C.C I EN ÇOK SEVEN KUL

BU iki anlam üstünde yoğunlaşalım.RASULALLAH C.C ALLAH C.C IN ELÇİSİ DEMEK EĞER SONUNA LAH EKİ getirildiğinde ALLAH C.C A AİTLİK BİR SAHİBLİK GETİRİYORSA HABİBULLAH ANLAMI ALLAH C.C IN sevgili kulu olur.

Ayrıca Süleyman Ateşin mealindeki HABİBULLAH kelimesinin açıklamasında ALLAH C.C İLE KONUŞANlara HABİBULLAH denir.evet PEYGAMBERİMİZ S.A.V MİRAÇTA MELEKSİZ ARACISIZ konuşmuştu ki bir takım ayetler gösterilmişdi.ALLAH CC onun adına isra demişti.

BİLDİKLERİM bu kadar okuyanlardan ALLAH CC RAZI OLSUN

SİZDE BİRŞEYLER EKLEYEBİLİRSİNİZ

SAYGILARIMLA


selamün Aleyküm,ya hic arabca bilmiyor bunu ceviren yada beynindeki dogmalarla hareket ediyordur,Habib Arabcada sevgili,En sevgili asik olunan anlamlarina gelir.Eger sonuna Lah ekini korsaniz Allahin sevgilisi anlamina gelir.Konusan dediginiz zaman ise bu ayrica tartisilir.Sayin Ates bunu nasil böyle cevirmis bilmiyorum ama tahminen oda kafasindaki dogmaya yenik düsmüs.Dogrusunu Alemlerin Rabbi bilir.Arabcayi bire bir cevirme yapmak lazim ama yapilan Allahin Kitabi ise oldukca azami dikkat gerektirir.Hem Kitabin tamami hem ayetin ön/arka ve anlatilanin tümü göz önünde bulundurlmalidir.Ayrica Isra"Gece yürüyüsü"anlamina gelir ve isin enteresan tarafi Kitabullah hic bahsetmez Mihrac dedigimiz olgudan yani Muhal....
 

hasret

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
709
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Ayrica Isra"Gece yürüyüsü"anlamina gelir ve isin enteresan tarafi Kitabullah hic bahsetmez Mihrac dedigimiz olgudan yani Muhal....
"Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız ]Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." (İsra, 17/1)


Kâsımi (r. a.) şöyle demiştir: "Bu âyet isrâ olayının kesin olduğuna delâlet etmektedir. Bu ise, Resulullah (s.a.s)'ın gece vakti ]Mescidi Aksa'ya kadar yürütülmesidir. Göklere yükseltilmesi olayına ise bu âyet delâlet etmemektedir. Ancak bazıları Necm suresinin ilk âyetlerini bu olaya delil saymaktadırlar." Yüce Allah, Necm suresinde şöyle buyuruyor: "Şimdi siz onun gördüğü üzerinde kendisiyle tartışıyor musunuz? Andolsun ki, o onu bir başka kez daha inişte gördü. Sidretu'l-Munteha'nın yanında. Barınma (Me'va) cenneti onun yanındadır. O zaman (o gördüğünde) Sidre'yi kaplayan kaplıyordu. Göz kaymadı ve (sınırı) aşmadı da. Andolsun ki o Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü." (Necm, 53/12-18) Müfessirlerin bildirdiğine göre bu âyetlerde sözü edilen olay da mirac olayıdır.



selametle...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
"Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız ]Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir." (İsra, 17/1)


Kâsımi (r. a.) şöyle demiştir: "Bu âyet isrâ olayının kesin olduğuna delâlet etmektedir. Bu ise, Resulullah (s.a.s)'ın gece vakti ]Mescidi Aksa'ya kadar yürütülmesidir. Göklere yükseltilmesi olayına ise bu âyet delâlet etmemektedir. Ancak bazıları Necm suresinin ilk âyetlerini bu olaya delil saymaktadırlar." Yüce Allah, Necm suresinde şöyle buyuruyor: "Şimdi siz onun gördüğü üzerinde kendisiyle tartışıyor musunuz? Andolsun ki, o onu bir başka kez daha inişte gördü. Sidretu'l-Munteha'nın yanında. Barınma (Me'va) cenneti onun yanındadır. O zaman (o gördüğünde) Sidre'yi kaplayan kaplıyordu. Göz kaymadı ve (sınırı) aşmadı da. Andolsun ki o Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü." (Necm, 53/12-18) Müfessirlerin bildirdiğine göre bu âyetlerde sözü edilen olay da mirac olayıdır.



selametle...



Selamün Aleyküm;Iste Isra 1 ayeti kerimesinde cok acik bir söz"Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir"Neden ucuran degilde yürüten?

Kuranda geçen Mescid-i Aksa, bugünkü bildiğimiz Kudüsteki Mescid-i Aksa değildir.İslam`ın ilk yıllarında Kudüsteki Mescid`in (bu günkü Mescid-i Aksa`nın yerindeki mescid) adı “Beyt-ül Makdis”tir. Ki İlk yapımı Süleyman peygambere dayanır. Hicretten doksan yıl sonra Abbasi-Emevi mücadeleleri döneminde Abd-ül- Melik b. Mervan, politik amaçlı olarak; Hicaz bölgesi (Mekke, Ka`be) Abdullah b. Zübeyr`in kontrolünde olduğu için Mescid-i Haram`a alternatif bir mescit olarak harâbenin (Beyt-ül Makdis`in yıkıntıları) üzerine bugünkü mescidi yapmış ve adını da “MESCİD-İ AKS” koymuştur.Abd-ül-Melik b. Mervan`ın yaptırdığı bu mescit “Mescid-i Aksâ” diye meşhurlaşmıştır.Yani bunu Kudüste aramak akil isi degildir.Cünki ucan yok ucuran yok Allahin dedigi yürüttük.Bunu böyle diyorlar diye gercekleri nasil inkar edelim bende diyorumki Isra birinci ayetiyle Necm 7-18 alt alta yazarsaniz bakin bakalim isminden dahi söz edilmeyen Mihracmi cikiyor yoksa?
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Yani PEYGAMBERİMİZ HİÇ BURAĞA BİNMEDİ Mİ?
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Necm 1 Battığı zaman yıldıza andolsun ki;
Tefsir

Necm 2 Arkadaşınız (Muhammed) sapmadı ve batıla inanmadı.
Tefsir

Necm 3 O,arzusuna göre de konuşmaz.


Necm 4 O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.
Tefsir

Necm 5 Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti.
Tefsir

Necm 6 Ve üstün yaratılışlı(melek), doğruldu:
Tefsir

Necm 7 Kendisi en yüksek ufukta iken.


Necm 8 Sonra (Muhammed'e) yaklaştı,(yere doğru)sarktı.


Necm 9 O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.
Tefsir

Necm 10 Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Selamün Aleyküm,buyrun Seyfullah kardesim simdiye kadar bizden esirgediginiz ayetleri lütfen yaziniz;

Allah Alemleri Resul icinmi yaratti?.
.

“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik; fakat insanlarin çogu bilmezler.” (Sebe, 28)

“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)



“De ki: Allah’i seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarinizi bagislasin…” (Âl-i imrân, 31)

Kuranin disinda ikinci Vahymi var?.
.

[SIZE=-1]"O, hevasından konuşmaz. O'nun konuşması ancak, bildirilen bir vahiy iledir" Necm 3-4[/SIZE]

Kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitabı (Kur’an) ve hikmeti (sünnet) öğreten ve size daha bilmediğiniz nice şeyleri de öğreten bir Peygamber gönderdik.” (Bakara, 2/151.)

Bu ayette ifade edilen kötülükten arındırmak (tezkiye), haram ve helâli Kur’an’dan öğrenmek ile hikmet ise “sünnet” olarak tefsir edilmiştir.


Din alimlerinin kutsamalimiyiz?.
.

(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden olan ulû'lemre itaat ediniz. Eger bir hususta anlasmazliga düserseniz -Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz- onu Allah'a ve Rasule götürün. Bu, hem daha hayirli hem de neticede daha iyidir" (en-Nisâ, 4/59)

Bilmiyorsanız zikir ehline sorun”(Nahl 16:43)

O (Ulûl'elbab) ki; onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateşin azabından koru.” 3/AL-İ İMRAN-191



Allahin yasasinin disinda zamlayarak yasalar konurmu?

Simdilik bu sorulari ayetle veriniz...Bana sakin olaki rivayetler vermeyiniz.Cünki yukardada sizin söylediginiz gibi Kurani benden daha iyi bildiginize mübaglaga etmeden ´kabul ettigimi biliyorsun.

3/AL-İ İMRAN-7: Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât(muteşâbihâtun), fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te'vîlih(te'vîlihi), ve mâ ya'lemu te'vîlehû illâllâh(illâllâhu), ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).”
O (Allah) ki; Kitab'I, sana O indirdi. O'ndan bir kısmı muhkem (mânâsı açık, yorum götürmez, şüphe kabul etmez) âyetlerdir ki; bunlar, ümmülkitapta (yer alan açık ve kesin âyetler)dir. Diğerleri ise müteşabih (mânâsı kapalı, açıklama isteyen) âyetlerdir. Kalplerinde eğrilik (ve döneklik) bulunanlar, fitne çıkarmak ve (kendi yararına uygun) tevîlde (yorumda) bulunmak istedikleri için o (Kitab')ın müteşabih olan kısmına uyarlar. Halbuki onların tevîlini, kimse bilmez ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan RASİHUN ise derler ki: “O'na îmân ettik, hepsi de Rabbimiz katından (indirilme)dir.” Bunu kimse tezekkür edemez ancak ulûl'elbab tezekkür edebilir.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Selamün Aleyküm;Iste Isra 1 ayeti kerimesinde cok acik bir söz"Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir"Neden ucuran degilde yürüten?

Kuranda geçen Mescid-i Aksa, bugünkü bildiğimiz Kudüsteki Mescid-i Aksa değildir.İslam`ın ilk yıllarında Kudüsteki Mescid`in (bu günkü Mescid-i Aksa`nın yerindeki mescid) adı “Beyt-ül Makdis”tir. Ki İlk yapımı Süleyman peygambere dayanır. Hicretten doksan yıl sonra Abbasi-Emevi mücadeleleri döneminde Abd-ül- Melik b. Mervan, politik amaçlı olarak; Hicaz bölgesi (Mekke, Ka`be) Abdullah b. Zübeyr`in kontrolünde olduğu için Mescid-i Haram`a alternatif bir mescit olarak harâbenin (Beyt-ül Makdis`in yıkıntıları) üzerine bugünkü mescidi yapmış ve adını da “MESCİD-İ AKS” koymuştur.Abd-ül-Melik b. Mervan`ın yaptırdığı bu mescit “Mescid-i Aksâ” diye meşhurlaşmıştır.Yani bunu Kudüste aramak akil isi degildir.Cünki ucan yok ucuran yok Allahin dedigi yürüttük.Bunu böyle diyorlar diye gercekleri nasil inkar edelim bende diyorumki Isra birinci ayetiyle Necm 7-18 alt alta yazarsaniz bakin bakalim isminden dahi söz edilmeyen Mihracmi cikiyor yoksa?

Bunun delili nedir, yani bu iddianızın kanıtı nedir ?
rivayetler olmasın...
İşinize gelince rivayetler nasıl da güveniliyor oluyormuş değil mi ?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Bunun delili nedir, yani bu iddianızın kanıtı nedir ?
rivayetler olmasın...
İşinize gelince rivayetler nasıl da güveniliyor oluyormuş değil mi ?


Önce sizle baslayalim bu rivayet degilki yapilisi tamamen tarihi bir olay..Rivayet gelse idi zaten bunu yazmazdim degilmi?Neredeyse bütün tarih kitablarinda yazar bu siyasi oyun...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
.[/color]

“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik; fakat insanlarin çogu bilmezler.” (Sebe, 28)

“Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)



“De ki: Allah’i seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarinizi bagislasin…” (Âl-i imrân, 31)

.

[size=-1]"O, hevasından konuşmaz. O'nun konuşması ancak, bildirilen bir vahiy iledir" Necm 3-4[/size]

Kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitabı (Kur’an) ve hikmeti (sünnet) öğreten ve size daha bilmediğiniz nice şeyleri de öğreten bir Peygamber gönderdik.” (Bakara, 2/151.)

Bu ayette ifade edilen kötülükten arındırmak (tezkiye), haram ve helâli Kur’an’dan öğrenmek ile hikmet ise “sünnet” olarak tefsir edilmiştir.

selamün Aleyküm,Ayetlere bakalim.Sebe 28,Enbiya107 Amenna Inandik iman ettik.Ama simdi sormak lazim;

De ki: Allah’i seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarinizi bagislasin…” (Âl-i imrân, 31)

Yani sevgilisine delil bumu,Ey Vallah derler buna sende bende hepimiz sevgili oh oh ne cok sevgilisi varmis...Yani kisiye özel degilmis?

En enterasan cevapsa burasi?

"O, hevasından konuşmaz. O'nun konuşması ancak, bildirilen bir vahiy iledir" Necm 3-4

Kendi içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitabı (Kur’an) ve hikmeti (sünnet) öğreten ve size daha bilmediğiniz nice şeyleri de öğreten bir Peygamber gönderdik.” (Bakara, 2/151.)


Bu ayette ifade edilen kötülükten arındırmak (tezkiye), haram ve helâli Kur’an’dan öğrenmek ile hikmet ise “sünnet” olarak tefsir edilmiştir.


Amenna O hevasindan tek kelime katmadi kitaba(Necm 3-4)Zaten katmis olsaydi Allah tehtit ediyor sah damarini keserdik diyor degilmi Seyfullah?Kimsede engel olamazdi degilmi Seyfullah?

Bakara,2/151.Iste bu rurasida güzel bir tevil;Neden paranteze bas vurma ihtiyaci duydun?Bakiniz bir cok ayet Hikmetin Kuranda oldugunu söylüyor,Yalanmi Seyfullah?Simdi bunu sünnete cevirmenin ne alemi var?Ama desenki Sünnetullahta onada amenna derdim...Tefsir eden etmis ama hala Kiyamet suresi 17-18-19 u degistirmiyor?


(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden olan ulû'lemre itaat ediniz. Eger bir hususta anlasmazliga düserseniz -Allah'a ve ahiret gününe inaniyorsaniz- onu Allah'a ve Rasule götürün. Bu, hem daha hayirli hem de neticede daha iyidir" (en-Nisâ, 4/59)

Bilmiyorsanız zikir ehline sorun”(Nahl 16:43)

O (Ulûl'elbab) ki; onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateşin azabından koru.” 3/AL-İ İMRAN-191



Evet simdi icerisinden su an aklimda olanla baslayayim;Nisa,4/59,

Nisa
66. Eğer onlara, kendinizi öldürün yahut yurtlarınızdan çıkın, diye emretmiş olsaydık, içlerinden pek azı müstesna, bunu yapmazlardı. Eğer kendilerine verilen öğüdü yerine getirselerdi, onlar için hem daha hayırlı hem de (imanlarını) daha pekiştirici olurdu.
67. O zaman elbette kendilerine nezdimizden büyük mükâfat verirdik.
68. Ve onları dosdoğru bir yola iletirdik.
69. Kim Allah'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
70. Bu lütuf Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter.
71. Ey iman edenler! Tedbirinizi alın; bölük bölük savaşa çıkın, yahut (gerektiğinde) topyekün savaşın.
72-Bununla beraber içinizden öylesi vardır ki, her halde ağırdan alacaktır. Eğer size bir felaket isabet ederse: 'Gerçekten Allah bana lütfetti de, onlarla birlikte bulunmadım.' der.
73. Eğer Allah'tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- 'Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım! ' der.
74-O halde seferber olun da o geçici dünya hayatını ahiretin ebedi hayatı karşılığında satacak olanlar çarpışsın! Her kim Allah yolunda çarpışır da, öldürülür veya üstün gelirse, her iki surette de Biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.
75. Size ne oldu da Allah yolunda ve 'Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla! ' diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!
76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarına karşı savaşın; şüphe yok ki şeytanın kurduğu düzen zayıftır.
77. Kendilerine, ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaş farz kılınınca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya başladılar da 'Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın! Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı? ' dediler. Onlara de ki: 'Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size kıl payı kadar haksızlık edilmez.'
78. Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa 'Bu Allah'tan' derler; başlarına bir kötülük gelince de 'Bu senden' derler. 'Hepsi Allah'tandır'' de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!
79. Sana gelen iyilik Allah'tandır. Başına gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; şahit olarak da Allah yeter.
80. Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!
81. 'Başüstüne' derler, ama yanından ayrılınca onlardan bir kısmı, senin dediğinden başkasını gizlice kurar. Allah da onların gizlice kurduklarını yazar. Sen onlara aldırma ve Allah'a dayan; sana vekil olarak Allah yeter
82. Hâla Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.
83. Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar; halbuki onu, Resûl'e veya aralarında yetki sahibi kimselere götürselerdi, onların arasından işin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduğunu bilirlerdi. Allah'ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı, pek azınız müstesna, şeytana uyup giderdiniz.
84-Onun için Allah yolunda çarpış. Ancak nefsinden başkasıyla yükümlü değilsin! Mü'minleri de çarpışmaya teşvik et; umulur ki Allah o küfretmekte bulunanların baskılarını defeder. Allah baskıca daha zorlu, azap vermek bakımından da daha şiddetlidir.



Görüldüğü gibi ayetlerde savaş mevzudur. Savaş konusunda bazı kişilerin Resül’e itaat etmediği görülüyor. Bu kişilerin de 83. ayette belirtildiği gibi korkuya yada güvene dair haber geldiğinde bunun aslını araştırmadan haberi yaydıkları vurgulanıyor. Buradaki korku veya güven haberi savaş sırasında cereyan eden haberlerdir. “aralarında yetki sahibi kimseler” de bu tür haberlerden bilgi sahibi olabilecek, o devirde yetkili kişilerdir. Tamamen savaş dönemini anlatan ayetlerdir bunlar. Alimler ile ilgisi olmadığı da gayet açıktır.

Simdi dönelim 2/59.Bakin kardesim Kuran bir gecede/bir yilda inmedi yani hem kuran tamamlanmis hem Itaat emredilmis birde yetki sahiplerine itaat denmis ise bunu sizin anladiginiz sekilde anlamak gercekten cok cok dogru,ama gel gelelim öyle olmuyor?Resul hayatta Kuran tamamlanmamis ve yukardada yazdigimiz husus varken kalkip yetki sahiplerini din sahibi ilan edemezsiniz...

(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

Cok hos yaziyorsunda Seyfullah neden bazi kelimeleri isine gelince türkce isine gelmeyince arabca direk aliyorsun bunu pek anlamadim;

Mesela;

Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun.

Eger türkceye ceviriseniz dogrular olurki bundan alimleri cikarmanizi pek anlamiyorum...

Bilmiyorsanız zikir ehline sorun”(Nahl 16:43)

Buna cevabim olmayacak sadece ayetleri yazayim;

Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur'an'ı indirdik.

Yani bilenler Resulden sonra gelen alimlermi?Yoksa Ehli kitabin alimlerimi?

O (Ulûl'elbab) ki; onlar ayakta iken, otururken ve yan üstü yatarken (hep) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler. (Ve derler ki): “Ey Rabbimiz! Sen, bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Seni tesbih (tenzih) ederiz. Bizi, ateşin azabından koru.” 3/AL-İ İMRAN-191

Sen yine arabca türkce karistirmissin ama;

Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.

Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru !

Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.


Iste cevabi,Bak bir önce bir sonra ayetleri koyunca bunun kimler oldugu daha iyi anlasiliyor...

O (Allah) ki; Kitab'I, sana O indirdi. O'ndan bir kısmı muhkem (mânâsı açık, yorum götürmez, şüphe kabul etmez) âyetlerdir ki; bunlar, ümmülkitapta (yer alan açık ve kesin âyetler)dir. Diğerleri ise müteşabih (mânâsı kapalı, açıklama isteyen) âyetlerdir
. Kalplerinde eğrilik (ve döneklik) bulunanlar, fitne çıkarmak ve (kendi yararına uygun) tevîlde (yorumda) bulunmak istedikleri için o (Kitab')ın müteşabih olan kısmına uyarlar. Halbuki onların tevîlini, kimse bilmez ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olan RASİHUN ise derler ki: “O'na îmân ettik, hepsi de Rabbimiz katından (indirilme)dir.” Bunu kimse tezekkür edemez ancak ulûl'elbab tezekkür edebilir.
3/AL-İ İMRAN-7



Bakalim;

Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren O'dur. O'ndan başka ilâh yoktur. O mutlak güç ve hikmet sahibidir.

Sana Kitab'ı indiren O'dur. Onun (Kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

(Onlar şöyle yakarırlar:) Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize tarafından rahmet bağışla. Lütfu en bol olan sensin.

Bak yine sadece yapman gereken bir önce bir sonrasinan bakmak yeterli bu ayetteki anlatilani,Yani anladiklari neymis bu Ilimde yüksek payeye erisenlerin?

Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır,Neymis Rabbimizin tarafindan olan?
"bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab'ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir"
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Alıntı:
(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

Cok hos yaziyorsunda Seyfullah neden bazi kelimeleri isine gelince türkce isine gelmeyince arabca direk aliyorsun bunu pek anlamadim;

Mesela;

Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun.

Eger türkceye ceviriseniz dogrular olurki bundan alimleri cikarmanizi pek anlamiyorum...



Her doğru sadık değildir de ondan...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Alıntı:
(Allah’tan korkup sadıklarla beraber olun!) [Tevbe 119]

Cok hos yaziyorsunda Seyfullah neden bazi kelimeleri isine gelince türkce isine gelmeyince arabca direk aliyorsun bunu pek anlamadim;

Mesela;

Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun.

Eger türkceye ceviriseniz dogrular olurki bundan alimleri cikarmanizi pek anlamiyorum...


Her doğru sadık değildir de ondan...



ne anlamsiz bir yorum diyorum,Alemlerin Rabbi arabca Dogrular derken siz arabcadaki dogruyu Sadik,Türkcedeki dogruyu arabcaya nasil ceviriyorsunuz diye düsünmeden kendimi alamadim?O zaman söyle diyebilirmiyiz;Arabca/Türkce karma bir dil ve Arabcadaki Sadik türkceye cevrildigi zaman Evliya ama arabcada dogrular olarak algilanir,Arabca sadik Türkceye dogrular olarak cevrilmez?Kafami karistirdi?Simdi Arablarda sadiklar herhali güzarda anlam itibari ile dogrular cünki arablarin dogrulari hep sadiktir yani bir nevi evliyadir ama türklerde veya diger irklarda her dogru sadik degildir...Amma kartirdin isin icinden bunun icin cikilmiyor her halde????
 
Üst Alt