Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Habibullah : Hz Muhammed Mustafa ( S.A.V)

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
[FONT=Arial,Helvetica,sans-serif]"Yahudiler ve Hristiyanlar dediler ki, biz Allah'in ogullari ve sevgilileriyiz. De ki: 'O halde niçin size günahlariniz yüzünden azap ediyor?' Hayir, siz de O'nun yarattiklarindan birer insansiniz. Diledigini affeder O, diledigine azap eder. Hem göklerin hem yerin hem de bunlar arasindakilarin mülk ve yönetimi Allah'indir. Dönüs de O'nadir." Maide 18.[/FONT]

Müslümanlar ise Allah'in sevgilisi olmayi sadece Peygamberimize yakistirdilar,Kuran'da peygamberimize bazen ismiyle, bazen de resul ve peygamebr sifatlariyla hitap edilir, ancak hiçbir zaman "habib" ifadesiyle seslenilmez.Ancak buna ragmen çogu Kuran çevirisinde peygamberimizi yüceltmek amaciyla "Ey Resul", "Ey Muhammed" ya da "Ey Peygamber" gibi ifadeler "Ey Habibim" seklinde çevrilmekte, zaman zaman da Kuran metninde buna benzer bir ifade dahi olmayan yerlere bu hitap sokusturulmakta...


Ve

Levlâke levlâk...)''Ya Sevgilim,Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım" sözünün hadis olmadığı hadis bilginlerince tespit edilmiştir. (Aclûnî, Keşfü'l Hafâ, H. No:2123; Nasıruddin el-Elbânî, Silsitetü'l-Ahadisi'z-Zaife, H. No:282) ..Ayrıca ''Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım''(Zariyat 56) ayetiylede çelişmektedir.Bu yazı Diyanetin dini sorular merciinin cevabıdır.

Devamla;

Kuranı eksik görüp bu hadisi kabul edenlerin bir hatasıda peygamberimizin yaratılan ilk ruh yada insan olduğu inancına kapı açmalarıdır,o yüzden ikinci uydurma hadis olarakta şuna inanılrlar:"Adem henüz su ile toprak arasında iken ben peygamber idim.” (Ahmed bin Hanbel, c. 4, s.127-128)
Bu hadiste Diyanet tarafından sahıh kabul edılmez ayrıca Kurandaki ilk insan Ademin yaratılmasıyla çelişir.Bu hadisi savunan hocalar Ademın ılk insan, peygamberimizin ise ruhlar alemindeki ilk ruh olduğunu söyleyerek foyalarını kapatmaya çalışırlar.Ama ayetler gösteriyor ki Ademın ruhu ruhlar aleminden çağrılmadı, o aynı zamanda yaratılan ilk ruhtu Allah bedenının içine kendi ruhundan üfleyerek Ademi yarattı,peygamberimizin ilk yaratılan ruh olduğu Kuranda gecmez yani bu hocalar Kuranı yıne eksık Allahı ve kelamını kusurlu buldu.Enam 38,yusuf 111 Kitap eksik değildir,herşeyi ayrıntılı anlatır.

Yüzü suyu hürmetine dua etmek yada diğer anlamıyla torpil isteyıp hatırı için deyıp aracı koymak,sonradan uydurulmuştur.Böyle bir dua ne Hz Muhammed,ne sahabi ne tabii nede imamlarından aktarılmıştır.Bu şekilde duayı mezhep adına yaptıklarını söyleyenlerde buyuk yanılgıdadırlar.Hanefi alimlerinden İbn Ebil-İzz şöyle diyor:
''Kişinin Allahtan başkasına duasını kabulune sebeb kılması ve onunla tevessulde bulunması caiz değildir.''
''DEKİ ALAHIN DILEMESI DIŞINDA BEN KENDIME BİLE BIR FAYDA VE ZARAR VERECEK DURUMDA DEĞİLİM''Araf7/188
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net

          Ortalanmis Mesaj         

Başta bu hadis-i kudsinin kaynağını vereceğiz. Ayrıca bu hadis-i kudsinin manası ve hakikatını vereceğiz.

"Levlâke" hadîsinin kaynakları şudur
El-Leali-l Masnua Suyutî 1/272; >-; -Esrar-ül Mertüa Aliyy-ül Kari sh: 295-296; aynı eser Tahkik Muhammed Said Zalûl sh: 194; El- Feraid-ül Mecmua fevkani sh: 326; Keşf-ül Hafâ-Aclunî 2/164; Şerh-üş Şifa Aliyy-ül Karî 1/6

Hem El- Hâfız Aclûnî hem de, Aliyy-ül Karî eserlerinde "Levlâke" sözü mânası itibariyla hadîs olmasa dahi, mânası itibarıyla doğru ve haktır demişlerdir. Aynı kanaati İbn-i Teymiyye dahi fetva kitabı 10/ 96-98'de izhar etmiştir.

Divan ve tasavvufki kitaplarından me'haz olarak bir kaçının tda ismini veriyoruz:
Levami-ül Ukul Ni'metullah bin Veli sh: 15: Divaın-ı Mevtana Câmî sh: 4; Divan-ı Şeyh Ahmed-i Cezerî 1/190 ve hakeza Divan-ı Mevlâna Hâlid, Mektubat-ı Imam-ı Rabbanî ve bütün bunların yanında umum ümmetin telâkki-i bil-kabulü

"Levlâke" hadîsinin hakikatı şudur

Kainattaki bütün kemalatın menşei ve esası nur-u Muhammedidir. Her şey, kemalini ve cemalini O’nunla buldu. Sorduğunuz soruya iki şekilde cevap verilebilir.

1- anlaşılmaz bir kitap muallimsiz olsa manasız bir kağıttan ibaret kalır. Allah bu dünyayı ve içindekileri, kendi cemalini ve kemalini görmek ve göstermek için yarattı. Cemalini ve kemalini göstermek istediği şuur sahibi mahlukatın başında da, insan gelmektedir. Kendisi kendine layık bir şekilde cemal ve kemalini tefekkür etmektedir. Fakat insan dediğimiz mahlukun, Allah’ın istediklerini kendi başına anlaması mümkün değildir.

Madem kainat insan için yaratılmış, ve madem insan yalnız başına İlahi hakikatı anlaması mümkün değildir. Öyleyse insanların nazarını mahlukattan ve masivadan çekecek Peygamberler olacaktır. Bu peygamberlik makamı, Allah’ın en çok sevdiği insanlardan oluşacaktır. Bu peygamber dediğimiz seçkin insanların arasında da vahiyde belirtildiği gibi, en sevgili kul ve en şerefli kişi Hz. Muhammed’dir( a.s.m).

2- Hz. Muhammed ( a.s.m)in duası, bu kainatın yaratılması için bir sebeptir. Yani Asrımız alimlerinden Bediüzzaman Said Nursi’nin ifadesiye “Allah, ezeli ilmiyle Peygamberimizin, kainatın ve cennetin yaratılması hususunda ki ısrarlı ve ihlaslı duasını kabul etti ve bu kainatı halk etti”. İşte O’nun bu duası olmasaydı Allah kainatı ve içindekileri yaratmazdı.

Çünkü O zat (a.s.m) bütün enbiyanın seyyididir, bütün evliyanın reisidir. O geldikten sonra dünya rahata kavuştu. Bu noktadan O’na olan sevgi, başka bir sevgidir. Fakat madem Allah’ın zatı mahlukatın zatına benzemez. Ve hadsiz derecede mükemmel ve alidir. Elbette sıfatları da benzemez. Yani ilmi, iradesi, kudreti ve muhabbeti de mahlukatın sıfatlarına benzemez. Allah’ımızın Peygamberimize olan muhabbetini aklımızla anlamamız mümkün değildir. Çünkü Allah’ın ne sıfatlarını, ne zatını ne de fiillerini aklımız almıyor. Elbette muhabbet-i ilahiyeyi de anlamamız iktidarımız haricindedir.

“Nur-u muhammedî” ne demektir?

“Allah göklerin ve yerin nurudur (onları varlık nuruna kavuşturandır)” (Nur suresi, 35)

Nur, her çeşit karanlığın, zulmetin zıddı.
İlim nurdur; cehalet karanlığını yok eder.
Hidayet ayrı bir nur; dalâlet onunla ortadan kalkar.
İman da nurdur, küfür karanlıklarını mahveder.
Her nur bir zulmeti giderir ve bir hakikati gösterir.


İşte, bu âlem yaratılmazdan önce her şey yokluk karanlığında idi. Cenâb-ı hakk lütuf ve ihsanıyla bu karanlığa son verdi ve bütün varlıklara çekirdek olacak ilk mahlûkunu yarattı. Bu varlık nur-u muhammedî idi

“Allah’ın ilk yarattığı şey benim nurumdur” hâdis-i şerifi üzerinde biraz durmak gerekiyor. Çünkü, bu konuda bir takım yanlış yorumlar yahut yersiz itirazlar eksik olmuyor.
Bilindiği gibi canlıların bütün karakterleri genetik şifrelerinde yazılı. Bu yazı, kader kalemiyle işlenmiş bir ilâhî program. Bir tohumdaki şifrede ne ağacın şeklini, ne gövdesinin sertliğini, ne yaprağının yeşilliğini, ne de meyvesinin tadını bulabilirsiniz. Dna’da bütün bu özellikler baz sıralaması şeklinde yazılı, ama o program ne serttir, ne yumuşak; ne yeşildir, ne kırmızı. Bunların hepsi o şifrede bir plan, bir program olarak mevcut, ama ağacın bütün özelliklerini o şifrede aynen bulmaya çalışmak da boş bir çaba. Bu noktayı dikkate almadan, bütün mahlûkatın nur-u muhammedî’den yaratılışını düşünen adam, yıldızlarla, ormanlarla, denizlerle bu nur arasında bir benzerlik kurmaya kalkışır ve aldanır.

Bizim yaptığımız planlar da bir yönüyle öyle değil mi? Bir evin bütün bölmeleri plandadır, ama plandaki mutfakta yemek pişiremezsiniz.

“nasıl esmada bir ism-i azam var, o esmanın nukuşunda dahi bir nakş-ı azam var ki, o da insandır” ( sözler ) İsm-i azam, bütün isimleri içine aldığı gibi, nakş-ı azam olan insan da bütün varlık âleminde tecelli eden isimlere mazhar. “bir şey mutlak zikredilince kemâline masruftur” kaidesince, insan denilince de insanlık âleminin en ileri ferdi ve risalet semasının güneşi olan hz. Muhammed (a.s.m.) akla gelir.

Bütün ilâhî isimler ilk defa nur-u muhammedî de tecelli etmişler. Meselâ, onda muhyi isminin tecellisi var ve o nur hayat sahibi. Sonraki safhalarda yaratılacak olan bütün hayatlar, ilk defa onda tecelli eden bu ismin ayrı tezahürleridir. O nurlu hayat, bütün hayatların başlangıç noktası ve çekirdeğidir. Ama, bütün hayat çeşitleriyle resulullah efendimizin (a.s.m.) o pak ve münezzeh ruhu arasında bir ilişki kurmaya kalkışmanın da yanlışlığı ortadadır.

Bir başka misâl: muhafaza etmek, hıfzetmek bir ilâhî fiil.

Nur-u muhammedî de hafiz ismi de tecelli etmiş ve daha sonra yaratılacak “levh-i mahfuza”, “çekirdeklere”, “yumurtalara”, “nutfelere” ve nihayet “hafızalara” bir çekirdek gibi olmuş.

“mukteza-yı hikmet, şu şecere-i hilkatin de bir çekirdekten yapılmasıdır. Hem öyle bir çekirdek ki; âlem-i cismanîden başka, sair âlemlerin numûnesini ve esasatını câmi' olsun.” (sözler)

Vahdetü’l-vücut meşrebinin sahibi Muhyiddin arabi hazretlerine göre, ebede kadar yaratılacak bütün varlıkların mahiyetleri (kendi ifadesiyle ayan-ı sabiteleri), tâbiri caizse nuranî bir çekirdek halinde, Allah’ın ilminde mevcuttu. Bütün mahiyetleri icmalen taşıyan bu ilk taayyün mertebesini muhyiddin arabî hazretleri, “hakikat-ı muhammediye”, “âlem-i vahdet”, “vücud-u icmâli”, “nur-u muhammedî” gibi isimlerle dile getiriyor.

Buna göre, nur-u muhammedî, bütün mahiyetlerin ortak ismidir ve eşyanın yaratılmasıyla bu mahiyetler ilim dairesinden kudret dairesine geçmişlerdir.
imam-ı rabbanî hazretleri de şöyle buyurur:

“hakikat-i muhammediyeden terakki vaki oldu mânâsında yazdığım cümleye gelince, bu hakikatten murat, o hakikatin zıllıdır ki o hakikat için “hazret-i ilmin icmâlinden ibarettir” demişler ve “vahdet” tabirini kullanmışlardır.”(mektûbat c. 2)

Âlem-i vahdet, muhyiddin arabî hazretlerinin ilk taayyün mertebesine verdiği dört isimden birisi.

Bilindiği gibi vahdet birlik mânâsına geliyor, kesret ise çokluk. Çekirdekte vahdet vardır ve bu vahdetten kesret doğmuştur. Onlarca dal, yüzlerce meyve, binlerle yaprak kesreti ifade ederler ve bu kesret âlemi bir vahdetten doğar. Sonsuz yıldızların kaynaştığı sema, yine sonsuz canlıların oynaştığı yer yüzü, sayısını bilemediğimiz melekler âlemi ve daha nice varlıklar hep kesreti ifade ederler ve bunların tamamı âlem-i vahdetten, nur-u muhammedî’den doğmuşlardır.

Nur külliyatından önemli bir ipucu: “muhakkak, semavat ve arz bitişik idiler, biz onları ayırdık” meâlindeki âyet-i kerime’nin değişik tefsirleri nazara sunulduktan sonra şu mânâya da yer verilir:

“mezkûr âyetin tabaka-i avama ait safhasının arkasında şöyle bir safha da vardır ki: nur-u muhammediyeden (a.s.m.) yaratılan madde-i aciniyeden, seyyarat ile şemsin o nurun macun ve hamurundan infisâl ettirilmesine işarettir.” Mesnevî-i nuriye

Bu ifadelerden anlaşıldığı gibi, bu hikmet âleminin yaratılış çekirdeği olan nur-u muhammedî’den âlem safha safha yaratılmış. Bütün fizik âleminin, semavat ve arzın yaratılışı da bu kaide çerçevesinde gerçekleşmiş. Bu nurdan, bir “madde-i aciniye” yaratılmış ve bu öz macun, bu şifre mahlûk; göklerin ve yer küremizin yaratılmasında esas olmuş.

“Allah’ın ilk yarattığı şey, benim nurumdur” hadis-i şerifinin devamında âlemin yaratılış safhaları sırayla, kalem, levh, arş, hamele-i arş olan melekler, kürsi, diğer melekler, gökler, yerler... Şeklinde ifade edilir. Belki de, göklerin ve yerlerin yaratılmasından önceki safhalarda, yaratılış doğrudan doğruya nur-u muhammedî’den gerçekleştirilmiş, bu safhada ise nur-u muhammedî’den bir öz madde yaratılmış ve göklerin ve yerin yaratılmasında bu çekirdek esas olmuştur. Her şeyin bir sebebe bağlandığı bu hikmet dünyasında, şu görünen âlemin başlangıcının böylece takdir edilmiş olması ilâhî hikmete en uygun olanıdır.

Maddenin nurdan yaratılması garip karşılanmamalı. Nitekim madde dediğimiz şeyin, aslında, kesifleşmiş bir enerji olduğu bilinmektedir. Atomun, parçalandığında enerjiye dönüşmesi, işin temelinde kuvvet ve kudretin bulunduğunu gösterir. Bunlar ise kesif ve maddî değil, lâtif ve nuranîdirler.
“melekler nurdan yaratıldı. Cinler ise dumanlı alevden yaratıldılar” hâdis-i şerifi cinlerin de nur-u muhammedî’den doğrudan yaratılmayıp bir başka şekilde, yahut bir başka safhada var edildiklerini bize ders verir.

“hiçbir şey yoktur ki onu hamd ile tesbih etmesin” meâlindeki âyet-i kerimeye göre, her şey Allah’ı bilmekte, hamd ve tesbih etmektedir. Kâinatın gerek ilâhî ilimdeki ilk icmâline, gerek şehadet âlemine çıkışındaki o çekirdek varlığa “nur-u muhammedî” denilmesinden anlaşılıyor ki, Allah’ı bilmede, onu hamd ve tesbih etmede en ileri mertebe Allah resulüne (a.s.m ) aittir. Bütün ilâhî isimlerin en ileri mertebesine de, o (a.s.m.) mazhardır. Kâinatın yaratılmasından asıl gaye o’dur. Diğer varlıkların yaptıkları bütün ibadetler, erdikleri bütün marifetler ve zevk ettikleri bütün muhabbetler onun yanında ancak bir gölge gibi kalır.

“hem ism-i âzama mazhar olan resul-i ekrem aleyhissalâtü vesselâm'ın bir âyette mazhar olduğu feyz-i ilâhî, belki bir peygamberin umum feyzi kadar olabilir.” Sözler

Demek ki, o ilk yaratılışta ruh-u muhammedînin ulviyeti, parlaklığı ve berraklığı diğer bütün mahiyetleri âdeta gölgede bırakmış ve o ilk çekirdek varlığa nur-u muhammedî denilmiş.



 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selamün Aleyküm,Ne var yani su yazilanlari ayetlerle acik bir sekilde desteklesnizde bizde mutmain olsak...Ama yok degilmi bu bunu dedi su sunu dediyle´degil!!Alemlerin Rabbi ayetinde böyle buyurdu olsa ya?

“Nur-u muhammedî” ne demektir?

“Allah göklerin ve yerin nurudur (onları varlık nuruna kavuşturandır)” (Nur suresi, 35)

Nur, her çeşit karanlığın, zulmetin zıddı.
İlim nurdur; cehalet karanlığını yok eder.
Hidayet ayrı bir nur; dalâlet onunla ortadan kalkar.
İman da nurdur, küfür karanlıklarını mahveder.
Her nur bir zulmeti giderir ve bir hakikati gösterir.


İşte, bu âlem yaratılmazdan önce her şey yokluk karanlığında idi. Cenâb-ı hakk lütuf ve ihsanıyla bu karanlığa son verdi ve bütün varlıklara çekirdek olacak ilk mahlûkunu yarattı. Bu varlık nur-u muhammedî idi


Tek verdigin ayet olsa gerek neden simdi tevil yapip böyle diyorsun ne alaka?Yani oradaki yerin ve gögün Nuru sözü senin dedigin gibi tevil olacak?Yapmayin yazik?Ayni Yahovacilarin dedigi gibi Isa yaratildi ona asik oldu biricik oglu icin yapmayin....
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Selamün Aleyküm,Ne var yani su yazilanlari ayetlerle acik bir sekilde desteklesnizde bizde mutmain olsak...Ama yok degilmi bu bunu dedi su sunu dediyle´degil!!Alemlerin Rabbi ayetinde böyle buyurdu olsa ya?




Tek verdigin ayet olsa gerek neden simdi tevil yapip böyle diyorsun ne alaka?Yani oradaki yerin ve gögün Nuru sözü senin dedigin gibi tevil olacak?Yapmayin yazik?Ayni Yahovacilarin dedigi gibi Isa yaratildi ona asik oldu biricik oglu icin yapmayin....

ne garip dimi herkes kuranı anlıyabilir deyin sonra kalkın bu şekilde tevil mi olur deyin? ne malum sizinkinin doğru olduğu? ben böyle yorumluyorum sakıncası var mı? hani anladığım ile hüküm edebilirdim. ne oldu düşüncelerinize? ben ayetten o tevili çıkardım buda beni ilgilendirir, dileyen sizin tevilinizi kabul eder dileyen benim tevilimi ...ayetten anladığım şey dururken sizin söylediğinize mi itibar edicem ? yani allahın ayeti açıkken sizin söylediğinizi dinlicek değilim...

BU SÖZLER SİZE TANIDIK GELDİ Mİ?
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
ALLAH (C.C) KİMLERİ SEVER?

Bir kısım kardeşlerimiz, Hz. Muhamed ( s.a.v.)'in habibullah olmadığını söylemekteler, ayrıca bunun tersini söylediğimiz de haşa Allah'a iftira atıldığını söylemekteler , oysa aşağıdaki ayetlerde de anlaşıldığı üzere Allah şüphesiz ki sever, neymiş onlara göre Allah ( c.c.) sevmekten sübhanmış, uzakmış,bakın bakalım Allah ( c.c.) ne buyuruyor kitabında ?


(Bakara, 190)

Sizinle savaşıp vuruşanlarla Allah yolunda siz de savaşın, vuruşun, fakat haddi aşmayın, zulmetmeyin. Şüphe yok ki Allah, haddini aşanları ve zulmedenleri SEVMEZ.


(Bakara, 222)
Sana hayız hakkında da soruyorlar. De ki: O bir pisliktir. Hayız vaktinde kadınlardan çekilin, temizleninceye dek onlara yaklaşmayın. Temizlendiler mi Allah size nasıl emrettiyse öylece yaklaşın. Şüphe yok ki Allah, adamakıllı tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri SEVER.



(Âl-i İmran, 76)
Yok, öyle değil iş. Kim ahdine vefa eder ve ondan sakınırsa bilsin ki gerçekten de Allah sakınanları SEVER.


(Maide, 13)
Ahitlerini bozdukları, verdikleri sözden döndükleri için lanet ettik onlara ve kalplerini katılaştırdık. Onlar, sözlerin yerini değiştirirler, kendilerine verilen öğütten bir hisse de almazlar. Pek azı müstesna daima hainliklerini duyarsın, gene de bağışla onları, geç suçlarından. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri SEVER.

(Âl-i İmran, 146)
Nice peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber birçok bilginler, savaşa girişti. Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlere dayandılar, ne gevşediler, ne zayıflık gösterdiler, ne de boyun eğdiler ve Allah, sabredenleri SEVER.



Tevbe, 108
Orada hiçbir zaman namaz kılma. İlk günden itibaren Allah'tan çekinmek ve ona itaat etmek temeli üstüne kurulmuş olan mescit, elbette namaz kılmana daha layıktır. Orada öyle erler var ki arınmayı severler ve Allah, temizlenip arınanları SEVER.

( SAFF, 4 )
Şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, yanyana, kurşunla kenetlenip kurulmuş bir duvar gibi saf kurarak savaşanları SEVER.

AL-İ İMRAN - 31
De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun da Allah da sizi SEVSİN ve suçlarınızı yarlıgasın. Allah bağışlayıcıdır ve rahimdir.

Tüm bu ayetlerden sonra , hala Hz. Muhammed ( s.a.v.) 'in habibullah olmadığını mı söylüyorsunuz, veya bunu söylenmesi için tek tek Kuran-ı Kerim 'de Hz. muhammed ( s.a.v.) tövbe ederdi, israf etmezdi, cihad ederdi diye tek tek yazılması mı gerekiyordu,
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ne garip dimi herkes kuranı anlıyabilir deyin sonra kalkın bu şekilde tevil mi olur deyin? ne malum sizinkinin doğru olduğu? ben böyle yorumluyorum sakıncası var mı? hani anladığım ile hüküm edebilirdim. ne oldu düşüncelerinize? ben ayetten o tevili çıkardım buda beni ilgilendirir, dileyen sizin tevilinizi kabul eder dileyen benim tevilimi ...ayetten anladığım şey dururken sizin söylediğinize mi itibar edicem ? yani allahın ayeti açıkken sizin söylediğinizi dinlicek değilim...

BU SÖZLER SİZE TANIDIK GELDİ Mİ?


Bu anlamak degilki resmen Allahin ayetleriyle oynamaktir egip bükmektir,Istersen onun hakkindaki Allahin hükmünde yazalim ne dersin,Sen bunun altindan kalka bilirmisin....Öyle ya Cahiliyede öyle demisti?Senin söyledigin seyleremi itibar edecegim atalarimiz dururken...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ALLAH (C.C) KİMLERİ SEVER?

Bir kısım kardeşlerimiz, Hz. Muhamed ( s.a.v.)'in habibullah olmadığını söylemekteler, ayrıca bunun tersini söylediğimiz de haşa Allah'a iftira atıldığını söylemekteler , oysa aşağıdaki ayetlerde de anlaşıldığı üzere Allah şüphesiz ki sever, neymiş onlara göre Allah ( c.c.) sevmekten sübhanmış, uzakmış,bakın bakalım Allah ( c.c.) ne buyuruyor kitabında ?


(Bakara, 190)

Sizinle savaşıp vuruşanlarla Allah yolunda siz de savaşın, vuruşun, fakat haddi aşmayın, zulmetmeyin. Şüphe yok ki Allah, haddini aşanları ve zulmedenleri SEVMEZ.


(Bakara, 222)
Sana hayız hakkında da soruyorlar. De ki: O bir pisliktir. Hayız vaktinde kadınlardan çekilin, temizleninceye dek onlara yaklaşmayın. Temizlendiler mi Allah size nasıl emrettiyse öylece yaklaşın. Şüphe yok ki Allah, adamakıllı tövbe edenleri ve iyice temizlenenleri SEVER.



(Âl-i İmran, 76)
Yok, öyle değil iş. Kim ahdine vefa eder ve ondan sakınırsa bilsin ki gerçekten de Allah sakınanları SEVER.


(Maide, 13)
Ahitlerini bozdukları, verdikleri sözden döndükleri için lanet ettik onlara ve kalplerini katılaştırdık. Onlar, sözlerin yerini değiştirirler, kendilerine verilen öğütten bir hisse de almazlar. Pek azı müstesna daima hainliklerini duyarsın, gene de bağışla onları, geç suçlarından. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri SEVER.

(Âl-i İmran, 146)
Nice peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber birçok bilginler, savaşa girişti. Onlar, Allah yolunda başlarına gelenlere dayandılar, ne gevşediler, ne zayıflık gösterdiler, ne de boyun eğdiler ve Allah, sabredenleri SEVER.



Tevbe, 108
Orada hiçbir zaman namaz kılma. İlk günden itibaren Allah'tan çekinmek ve ona itaat etmek temeli üstüne kurulmuş olan mescit, elbette namaz kılmana daha layıktır. Orada öyle erler var ki arınmayı severler ve Allah, temizlenip arınanları SEVER.

( SAFF, 4 )
Şüphe yok ki Allah, kendi yolunda, yanyana, kurşunla kenetlenip kurulmuş bir duvar gibi saf kurarak savaşanları SEVER.

AL-İ İMRAN - 31
De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun da Allah da sizi SEVSİN ve suçlarınızı yarlıgasın. Allah bağışlayıcıdır ve rahimdir.

Tüm bu ayetlerden sonra , hala Hz. Muhammed ( s.a.v.) 'in habibullah olmadığını mı söylüyorsunuz, veya bunu söylenmesi için tek tek Kuran-ı Kerim 'de Hz. muhammed ( s.a.v.) tövbe ederdi, israf etmezdi, cihad ederdi diye tek tek yazılması mı gerekiyordu,



Severde Sevgili edinirmi?Iste Kitabullahta dost edindigini belirten Alemlerin Rabbi Sevgili edindimi?
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Sevgili ne demek ?

Günümüzde bu kavram çarpık ilişkilerden kaynaklanıyor, malesef günümüzde kapitalist bir anlayış hakim olması nedeniyle bu gibi nadide duygular dahi kirlendi, artık sevgili kelimesinin karşılığını bayağı basit bir anlayışa muhatap olmaktadır.
Halbuki sevgili kelimesi sevilen kişi anlamına gelmektedir, insan hayatında çok fazla insan, eşya vb karşı karşıya gelmektedir, muhatap olduklarına karşı az veya çok belirli bir oranda sevgi besler.
Fakat bu sevilenlerin hepsi , sevgili makamına erişemez, sadece birisi sevgili makamına oturur, o sevgili makamına oturan kişi , en çok sevilen insandır.
Sevgi öyle bir şey ki, o anlatılmaz, ancak yaşanır, sevgi kelimesini anlatmakda kelimeler kifayetsiz kalır, bu dünyada en korumasız olan sevgi , zira sevgiyle gelene karşı şiddet gösterilmez, birisi sevgiyle geliyorsa veya insan birisine sevgiyle yaklaşırsa akan sular durulmaz, herşeye bir çare var fakat sevgiye çare yok, onu insanı kalbinden atması imkansız gibi bir şeydir.
İşte bazı salih insanlarda sevgilerini kendileri gibi bir Faniye değil, Baki olan ve Sevgiye en layık olana Hakk'a aşık olmuşlardır, ve bunlara Tasavvufda aşık derler, işte derviş dediğimiz bu kimseler, Allah aşkıyla yanıp kavrulan insanlar demektir.
Ve bu güzergahın en üst noktasında bulunan Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) Allah aşkıyla yanıp kavrulmaması söz konusu olamaz, evet O Peygamberler sultanı Allah'ı aşk noktasında seviyordu.Evet bir hakikatı daha deklare ediyorum Hz. Muhammed ( s.a.v.) Allah'a aşıktı.Elbette nasıl olmasın ki, Hamd yalnızca Allah'a aittir, övgü sadece Allah'a aittir.
Hatemul Enbiya ( A.S.M.) Allah'ın habibidir, zira daha önceki yazılarda gösterildiği buna ilişkin özellikle delilleri ayetler olan yazılar vardır, bunları tekrar yazılmasını şık bulmuyorum, her yazıda yeni ve başka bir boyut kazandırmak istiyorum, Yalnız kısaca şu hususuna değinmek istiyorum ki Esma-ül Hüsna'da Allah'ın isimlerinden bir tanesi de " Vedüd" dür, Çok şefkatli, muhabbetli, salih kullarını çok seven ve onlarca çok sevilen, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya yegâne lâyık olandır. Sevgi ve dostluk hissini yaratandır. Kur'an-ı Kerim'de iki surede (Hûd,90 ve Büruc,14) geçmektedir. Yaratılışın temelinde sevgi vardır. Yüce Allah'ın Güzel Adları(Esmâü'l-Hüsna) ekseriyet itibariyle sevgiye işaret etmekte iseler de Vedûd adı bu sevgiyi özellikle belirtmektedir. İnsanların sevgileri gelip geçicidir. Yaratıcı'nın sevgisi ezeli ve ebedidir. O zaman gerçekten sevilecek varlık yüce Allah'tır. Bir âyeti kerimede " ....onlar Allah'ı sever, Allah da onları sever" demek suretiyle bu karşılıklı sevgiye işaret edilmiştir. Tasavvufi düşüncede yüce Allah'ın Kendisini sıfatları içinde müşahede ettiği ve bunlardan muhabbet sıfatını kendisine layık gördüğü ve âlemi sevgiyle yarattığı ifade edilir.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Bu anlamak degilki resmen Allahin ayetleriyle oynamaktir egip bükmektir,Istersen onun hakkindaki Allahin hükmünde yazalim ne dersin,Sen bunun altindan kalka bilirmisin....Öyle ya Cahiliyede öyle demisti?Senin söyledigin seyleremi itibar edecegim atalarimiz dururken...

ayetleri en az sizin kadar iyi bildiğimi sizde biliyorsunuz , her sözümüzü ıspatlıyabiliriz. ama kabul edersiniz yada kabul etmezsiniz çünkü bizim kabul dip sizin kabul etmediğiniz değerlerimiz var hadis, içtihad, icma , kıyas.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ayetleri en az sizin kadar iyi bildiğimi sizde biliyorsunuz , her sözümüzü ıspatlıyabiliriz. ama kabul edersiniz yada kabul etmezsiniz çünkü bizim kabul dip sizin kabul etmediğiniz değerlerimiz var hadis, içtihad, icma , kıyas.


Selamün Aleyküm,buyrun Seyfullah kardesim simdiye kadar bizden esirgediginiz ayetleri lütfen yaziniz;

Allah Alemleri Resul icinmi yaratti?
Sevgilisimi?
Kuranin disinda ikinci Vahymi var?
Din alimlerinin kutsamalimiyiz?
Allahin yasasinin disinda zamlayarak yasalar konurmu?

Simdilik bu sorulari ayetle veriniz...Bana sakin olaki rivayetler vermeyiniz.Cünki yukardada sizin söylediginiz gibi Kurani benden daha iyi bildiginize mübaglaga etmeden ´kabul ettigimi biliyorsun.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Selamün Aleyküm,buyrun Seyfullah kardesim simdiye kadar bizden esirgediginiz ayetleri lütfen yaziniz;

Allah Alemleri Resul icinmi yaratti?
Sevgilisimi?
Kuranin disinda ikinci Vahymi var?
Din alimlerinin kutsamalimiyiz?
Allahin yasasinin disinda zamlayarak yasalar konurmu?

Simdilik bu sorulari ayetle veriniz...Bana sakin olaki rivayetler vermeyiniz.Cünki yukardada sizin söylediginiz gibi Kurani benden daha iyi bildiginize mübaglaga etmeden ´kabul ettigimi biliyorsun.

Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) in makamını bildirir 10 larca ayet bu konuya yazılmıştır, sizse halen bu ayetleri görmezden gelip, bu konu başlığı gibi ayet istiyorsunuz;
Öyleyse bilin ki, Böyle bir ayet yok, biz kafamızdan ayet yazamayız, ister inan, isterse inanmayın, bu size kalmış bir olaydır, şunu bilin ki , Allah( c.c.) O'nu sever,siz Habibullah demeseniz de , biz demeye devam edeceğiz,bu Kuran-ı Kerim de defalarca düşünmüyorsunuz, akletmiyorsunuz diye Yüce Allah , kullarına sorgular.
O halde hala aklımızı kullanmıyacak mıyız?
Ben şu önümde duran buzlaştı dediğimde mutlaka suyun sıcaklığının 0 derece olduğunu söylemem mi gerekiyor ? Zaten o buzlaştı dedim mi, o'nun 0'ın altında bir sıcaklığa sahip olduğu bellidir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) in makamını bildirir 10 larca ayet bu konuya yazılmıştır, sizse halen bu ayetleri görmezden gelip, bu konu başlığı gibi ayet istiyorsunuz;
Öyleyse bilin ki, Böyle bir ayet yok, biz kafamızdan ayet yazamayız, ister inan, isterse inanmayın, bu size kalmış bir olaydır, şunu bilin ki , Allah( c.c.) O'nu sever,siz Habibullah demeseniz de , biz demeye devam edeceğiz,bu Kuran-ı Kerim de defalarca düşünmüyorsunuz, akletmiyorsunuz diye Yüce Allah , kullarına sorgular.
O halde hala aklımızı kullanmıyacak mıyız?
Ben şu önümde duran buzlaştı dediğimde mutlaka suyun sıcaklığının 0 derece olduğunu söylemem mi gerekiyor ? Zaten o buzlaştı dedim mi, o'nun 0'ın altında bir sıcaklığa sahip olduğu bellidir.

Benim sorularima cevap teskil edecek ayetleri göstersene?Ama yok heva ile rivayetlerin hikayelerinden verilenleri bana ayet diyerek gösterme bir tane ayet istiyorum her soruma,...Bizim Resulü inkar ettigimizi ima edmeye calisiyorsanki ben Kitabin söyledigi Muhammede bagliyim ama sizin söylediginiz Kainatin efendisini tanimiyorum...Cünki kitaba uymuyor...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Benim sorularima cevap teskil edecek ayetleri göstersene?Ama yok heva ile rivayetlerin hikayelerinden verilenleri bana ayet diyerek gösterme bir tane ayet istiyorum her soruma,...Bizim Resulü inkar ettigimizi ima edmeye calisiyorsanki ben Kitabin söyledigi Muhammede bagliyim ama sizin söylediginiz Kainatin efendisini tanimiyorum...Cünki kitaba uymuyor...

Gözlerini ellerinle kapatırsan güneşi göremezsin, fakat sen görmedin diye güneş yok değildir, O vardır.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Gözlerini ellerinle kapatırsan güneşi göremezsin, fakat sen görmedin diye güneş yok değildir, O vardır.



Vallahide Billahide söyledigin tamamen Alemlerin Rabbine ve Resulüne iftiradir gösteredigin bir ayet varmis gibi yaparak ne kazanmis olacaksin söylesene bir tane ayet Kainatin efendisidir diyor. gözlerini kapatip artik cirpinisa gecmis bir vaziyette sadece laf olsun torba dolsun yazik Ben iftiraya karsi ancak bu kadarini yapabiliyorum Ey Alemlerin Rabbi olan Allahim sana havale ediyorum....Beni bunlardan sorumlu tutma yarabbim sana sigindim senden yardim bekliyorum,Sana ve Resulüne atilan bu iftiralardan beni sorumlu tutma Yarabbim.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Vallahide Billahide söyledigin tamamen Alemlerin Rabbine ve Resulüne iftiradir gösteredigin bir ayet varmis gibi yaparak ne kazanmis olacaksin söylesene bir tane ayet Kainatin efendisidir diyor. gözlerini kapatip artik cirpinisa gecmis bir vaziyette sadece laf olsun torba dolsun yazik Ben iftiraya karsi ancak bu kadarini yapabiliyorum Ey Alemlerin Rabbi olan Allahim sana havale ediyorum....Beni bunlardan sorumlu tutma yarabbim sana sigindim senden yardim bekliyorum,Sana ve Resulüne atilan bu iftiralardan beni sorumlu tutma Yarabbim.

Ne iftirası, şu kelimeden nefret ediyorum, onlarca delil gösterdim , ayrıca bunu ilk defa ortaya atılmış bir kavram da değil, siz müslümanlara iftira atıyorsunuz, zira müslümanları hristiyanlar gibi düşünüyorsunuz, onlar Hz. meryem'i Tanrı'nın sevgilisi olarak düşündü , bu aynı zamanda cinsel sevgiliydi, bu birliktelikten İsa oldu, Tanrı da baba, haşa biz bunu mu diyoruz, sen bizi hristiyanlarla karıştırdın ve anlamıyorsun, zira senin dediğine göre sorumluluğun sadece anladıklarınla sınırlı , o halde anlayamıyorsan ya bir anlayana sor, ya da iftira ediyorsun gibi iftiralar atma
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Ne iftirası, şu kelimeden nefret ediyorum, onlarca delil gösterdim , ayrıca bunu ilk defa ortaya atılmış bir kavram da değil, siz müslümanlara iftira atıyorsunuz, zira müslümanları hristiyanlar gibi düşünüyorsunuz, onlar Hz. meryem'i Tanrı'nın sevgilisi olarak düşündü , bu aynı zamanda cinsel sevgiliydi, bu birliktelikten İsa oldu, Tanrı da baba, haşa biz bunu mu diyoruz, sen bizi hristiyanlarla karıştırdın ve anlamıyorsun, zira senin dediğine göre sorumluluğun sadece anladıklarınla sınırlı , o halde anlayamıyorsan ya bir anlayana sor, ya da iftira ediyorsun gibi iftiralar atma



Hic bir delilin Kurandan degil rivayetlerden olanlari bize satma?Gercegin kendisi varken disina bakilmaz...
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
HABİBULLAH ne demektir?

HABİBULLAH ne demektir?

BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM..

Sadece sizinlen beyin fırtınası yapalım arkadaşlar,bir nevi tefekkür olsun.Hem sizler birşey katın hemde ben birşeyler diyeyim.

Bildiğim kadarıyla Habib sevgili demektir.HABİBULLAH KELİMESİ ise aklıma iki soru getiriyor.ALLAH CC IN SEVGİLİ KULU,2.Sİ ALLAH C.C I EN ÇOK SEVEN KUL

BU iki anlam üstünde yoğunlaşalım.RASULALLAH C.C ALLAH C.C IN ELÇİSİ DEMEK EĞER SONUNA LAH EKİ getirildiğinde ALLAH C.C A AİTLİK BİR SAHİBLİK GETİRİYORSA HABİBULLAH ANLAMI ALLAH C.C IN sevgili kulu olur.

Ayrıca Süleyman Ateşin mealindeki HABİBULLAH kelimesinin açıklamasında ALLAH C.C İLE KONUŞANlara HABİBULLAH denir.evet PEYGAMBERİMİZ S.A.V MİRAÇTA MELEKSİZ ARACISIZ konuşmuştu ki bir takım ayetler gösterilmişdi.ALLAH CC onun adına isra demişti.

BİLDİKLERİM bu kadar okuyanlardan ALLAH CC RAZI OLSUN

SİZDE BİRŞEYLER EKLEYEBİLİRSİNİZ

SAYGILARIMLA
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Selamün Aleyküm

Selamün Aleyküm

Hic bir delilin Kurandan degil rivayetlerden olanlari bize satma?Gercegin kendisi varken disina bakilmaz...

Metin Abi, şimdi siz geçenler ne dediniz
" Ben Kuran'dan anladığım kadarıyla sorumluyum " Metin_Mete
Ben de Kuran-ı Kerimden bunu anladım.senin mantıkla gidelim o halde, herkes anladığı ile sorumluysa ben de Hz. Muhammed ( s.a.v.)'in habibullah olduğunu Kuran-ı Kerimden çıkardım.
Ayrıca bu lafzı tasdik eden ve bu konunun öncesinde kaynağını da belirttiğim şekilde Rasulullah'ın sözleri var, islam alimleri var, mürşidler var,
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin Abi, şimdi siz geçenler ne dediniz
" Ben Kuran'dan anladığım kadarıyla sorumluyum " Metin_Mete
Ben de Kuran-ı Kerimden bunu anladım.senin mantıkla gidelim o halde, herkes anladığı ile sorumluysa ben de Hz. Muhammed ( s.a.v.)'in habibullah olduğunu Kuran-ı Kerimden çıkardım.
Ayrıca bu lafzı tasdik eden ve bu konunun öncesinde kaynağını da belirttiğim şekilde Rasulullah'ın sözleri var, islam alimleri var, mürşidler var,


Bu ayetin söyledigi yani anladigin seyle sorumlu olmak.Bende diyorumki senin anladin ayeti ver?Hangi ayet Habibullah diyor?Eger bu kadar genis anladiysan önce tebrik ederim sonra delilini isterim.Neden bizleri mahrum ediyorsun bu önemli ayetten?Bana Hadisler lazim degildir cünki korunmuslugu hakkinda oldukca cok kuskularim mevcut(Aslindan sizcede bir cok nedeni var oldukca cok uydurma oldugu sizcede bilinen bir gercek)O nedenle kitabullahta anladigin su ayeti lütfet...


Not;ben sözümün arkasindayim ve hatta su ana kadar vermis oldugum tüm yazilarin.
 
Üst Alt