Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Habibullah : Hz Muhammed Mustafa ( S.A.V)

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
İbn Hazm , el ihkam fi usuli'l-ahkam isimli eserinde der ki ;

" Hiç şüphe yoktur ki, sünnetin delilliğini inkar eden ve sadece Kuran'da bulduğumuzu alırız, diyenlerin kafir olduğu, ümmetin icma'ı ile sabittir "

Sünnetin delilliğini diyor hocam...
Hadislerin delilliğini demiyor...
Yoksa İbn Hazm'da bir çok sahih hadise eleştiri getirmiş, bazılarını reddetmiştir...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'i bırakınız şundan aşağıdır demeyi, şununla eşittir demek bile küfürdür, Kuran'ı Kerim'i inkar etmektir.Bakınız , okuyunuz , düşününüz, muhalefet olsun diye yazmayınız.

Asr : 1-2-3
" Asra yemin olsun. İnsan şüphesiz zarardadır, ancak inanıp salih amel edenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç "

Sırf muhalet olsun diye yazmayınız, haydi bakalım , alttakileri de inkar edin de göreyim sizi.....


Oysa Yüce Allah O'ndan önce gönderilmiş, peygamberlerin hallerine de işaret etmiş, fakat ardından onların tövbelerini kabul ettiğini belirtmiştir.

Taha 121, 122
" Adem Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı. Rabb yine de onu seçip tövbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi.
Kasas 33
Musa ( a.s.) " Rabbim ! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım " yine bir başka ayet-i celile de Kasas -16

" Musa ; Rabbim, doğrusu kendime yazık ettim; beni bağışla , dedi. Allah da onu bağışladı, O , şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir "

bu örnekler çoğaltılabilir, halbuki Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hakkında çok daha farklı bahsedilir, örnekler
Fetih 1-2
( Ey Muhammed ! ) Biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır . Allah böylece senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacak , sana olan nimetini tamamlayacak ve seni doğru yola eriştirecektir.Ahzap - 56
" Allah ve melekleri Peygamber'e dua okurlar.Ey İnananlar ! Siz de ona dua okuyun ve ona gereğince esenlik dileyin "

ve yine

İsra - 55 " Şüphesiz ki biz, peygamberin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık "
Bakara - 253 ^Bazılarının da derecelerini yükselttik " diye buyrulur.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'i bırakınız şundan aşağıdır demeyi, şununla eşittir demek bile küfürdür, Kuran'ı Kerim'i inkar etmektir.Bakınız , okuyunuz , düşününüz, muhalefet olsun diye yazmayınız.

Asr : 1-2-3
" Asra yemin olsun. İnsan şüphesiz zarardadır, ancak inanıp salih amel edenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç "

Sırf muhalet olsun diye yazmayınız, haydi bakalım , alttakileri de inkar edin de göreyim sizi.....


Oysa Yüce Allah O'ndan önce gönderilmiş, peygamberlerin hallerine de işaret etmiş, fakat ardından onların tövbelerini kabul ettiğini belirtmiştir.

Taha 121, 122
" Adem Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı. Rabb yine de onu seçip tövbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi.
Kasas 33
Musa ( a.s.) " Rabbim ! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım " yine bir başka ayet-i celile de Kasas -16

" Musa ; Rabbim, doğrusu kendime yazık ettim; beni bağışla , dedi. Allah da onu bağışladı, O , şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir "
bu örnekler çoğaltılabilir, halbuki Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hakkında çok daha farklı bahsedilir, örnekler
Fetih 1-2
( Ey Muhammed ! ) Biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır . Allah böylece senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacak , sana olan nimetini tamamlayacak ve seni doğru yola eriştirecektir.Ahzap - 56
" Allah ve melekleri Peygamber'e dua okurlar.Ey İnananlar ! Siz de ona dua okuyun ve ona gereğince esenlik dileyin "

ve yine

İsra - 55 " Şüphesiz ki biz, peygamberin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık "
Bakara - 253 ^Bazılarının da derecelerini yükselttik " diye buyrulur.

Hristiyanların Meryem oğlu isa’yı aşırı yücelttikleri gibi siz de beni aşırı yüceltmeyin. Ben, sadece ve sadece bir kulum. O halde Allah’ın kulu ve elçisi deyin…(Buhari)

Bir adam peygambere dedi ki. Ey Muhammed, ey efendimiz, ey efendimizin oğlu, en hayırlımızın oğlu…Rasululah hemen müdahale etti:

Ey İnsanlar! Sözlerinize dikkat edin ki şeytan sizi hükmü altına almasın! Ben, abdullahın oğlu muhammedim. Allah’ın kulu ve elçisiyim! Vallahi beni, Allah’ın beni yerleştirdiği konumundan daha fazla yüceltmeye kalmanız hoşuma gitmez….(İbn Hanbel)

Bir gün kendisine ya hayral beriye (ey yeryüzünün en hayırlısı) diye çağıran kimseye o dediğin ibrahimdir buyurdu…(E.Davut)

Beni musa’dan üstün tutmayın…(Buhari)

Kimseye ben yunus’tab daha hayırlıyım demek yaraşmaz…(Buhari)

İmam Kurtubi Bakara 253 ayetinin “HZ.PEYGAMBER DİĞER PEYGAMBERLERDEN ÜSTÜNDÜR” demeye dahi cevaz vermediğini söyler…
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Hristiyanların Meryem oğlu isa’yı aşırı yücelttikleri gibi siz de beni aşırı yüceltmeyin. Ben, sadece ve sadece bir kulum. O halde Allah’ın kulu ve elçisi deyin…(Buhari)

Bir adam peygambere dedi ki. Ey Muhammed, ey efendimiz, ey efendimizin oğlu, en hayırlımızın oğlu…Rasululah hemen müdahale etti:

Ey İnsanlar! Sözlerinize dikkat edin ki şeytan sizi hükmü altına almasın! Ben, abdullahın oğlu muhammedim. Allah’ın kulu ve elçisiyim! Vallahi beni, Allah’ın beni yerleştirdiği konumundan daha fazla yüceltmeye kalmanız hoşuma gitmez….(İbn Hanbel)

Bir gün kendisine ya hayral beriye (ey yeryüzünün en hayırlısı) diye çağıran kimseye o dediğin ibrahimdir buyurdu…(E.Davut)

Beni musa’dan üstün tutmayın…(Buhari)

Kimseye ben yunus’tab daha hayırlıyım demek yaraşmaz…(Buhari)

İmam Kurtubi Bakara 253 ayetinin “HZ.PEYGAMBER DİĞER PEYGAMBERLERDEN ÜSTÜNDÜR” demeye dahi cevaz vermediğini söyler…

BAKARA 253

Abdülbaki Gölpınarlı

O peygamberlerden bazısını bazısına üstün ettik. Onlardan Allah'la konuşan var, bazılarının da derecelerini yüceltmiştir. Meryemoğlu İsa'ya apaçık deliller verdik, onu, RuhulKudüs'le kuvvetlendirdik. Allah dileseydi onlardan sonrakiler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra artık birbirlerini öldürmezlerdi. Ama gene de aykırılığa düştüler. İçlerinde inanan var, inanmayan var. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi, fakat Allah dilediğini, dilediği gibi yapar.

Ali Bulaç Meali

İşte bu elçiler; bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. Onlardan, Allah'ın kendileriyle konuştuğu ve derecelerle yükselttiği vardır. Meryem oğlu İsa'ya apaçık belgeler verdik ve O’nu Ruhu'l-Kudüs'le destekledik. Şayet Allah dileseydi, kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, onların peşinden gelen (ümmet)ler, birbirlerini öldürmezdi. Ancak ihtilafa düştüler; onlardan kimi inandı, kimi inkâr etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah dilediğini yapandır.

Diyanet İşleri Meali

İşte bu peygamberlerden bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Onlardan Allah'ın kendilerine hitabettiği, derecelerle yükselttikleri vardır. Meryem oğlu İsa'ya belgeler verdik, onu Ruhul Kudüs'le destekledik. Allah dileseydi, belgeler kendilerine geldikten sonra, peygamberlerin ardından birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler, kimi inandı, kimi inkar etti. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi, lakin Allah istediğini yapar.*

Diyanet Vakfı Meali

O peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık mucizeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs ile güçlendirdik. Allah dileseydi o peygamberlerden sonra gelen milletler, kendilerine açık deliller geldikten sonra birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi iman etti, kimi de inkar etti. Allah dileseydi onlar savaşmazlardı; lakin Allah dilediğini yapar. *

Edip Yüksel Meali

O elçilerin bazısına diğerlerinden daha fazla lütufta bulunduk. Örneğin, kimileriyle ALLAH konuştu, kimilerini de derecelerle yükseltti. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verdik ve onu Kutsal Ruh ile destekledik. ALLAH dileseydi, onların ardından gelenler kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirleriyle kavga etmezlerdi. Fakat anlaşmazlığa düştüler. Kimisi inandı, kimisi inkar etti. ALLAH dileseydi birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat, ALLAH dilediğini yapar. *

Elmalılı Hamdi Yazır

O işaret olunan resuller yok mu, biz onların bazısını, bazısından üstün kıldık. İçlerinden kimi var ki Allah, kendisiyle konuştu, bazısını da derecelerle daha yükseklere çıkardı. Biz Meryem oğlu İsa'ya da o delilleri verdik ve kendisini Rûhu'lKudüs (Cebrail) ile kuvvetlendirdik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasındaki ümmetler, kendilerine o deliller geldikten sonra birbirlerinin kanına girmezlerdi. Fakat ihtilâfa düştüler, kimi iman etti, kimi inkâr etti. Yine Allah dileseydi, birbirlerininkanına girmezlerdi. Fakat Allah dilediğini yapar.

Ömer Nasuhi Bilmen

O resûller yok mu, Biz onların bazılarını bazıları üzerine tafdil ettik. Onlardan kimi vardır ki, Allah Teâlâ onunla mükâlemede bulunmuştur. Bazılarına da yüksek dereceler vermiştir. Meryem'in oğlu İsa'ya da beyyineler verdik ve onu Rûhu'lKudüs ile teyid eyledik. Eğer Allah Teâlâ dileseydi onlardan sonrakiler, kendilerine o beyyineler geldikten sonra birbirini öldürüp durmazlardı. Fakat ihtilâfa düştüler, artık onlardan kimi imân etti ve onlardan kimi de kâfir oldu ve eğer Allah Teâlâ dilemiş olsaydı mukatelede bulunmazlardı ve lâkin Hak Teâlâ neyi irâde ederse onu yapar.

Muhammed Esed

Bu elçilerin bazılarına diğerlerinden daha fazla meziyetler bahşettik: İçlerinden kimi ile Allah [bizzat] konuşmuş, kimini de daha üst derecelere yükseltmiştir. 243 Biz, Meryem oğlu İsa'ya hakikatin tüm kanıtlarını bahşettik ve o'nu kutsal ilham ile 244 destekledik. Ve eğer Allah dileseydi, o [elçiler]den sonra gelenler, kendilerine hakikatin bütün kanıtları geldikten sonra birbirleriyle çatışmazlardı; ancak [vaki olduğu üzere] onlar karşıt görüşlere kapıldılar ve bazıları imana ererken diğerleri hakikati inkara yöneldi. Buna rağmen Allah dileseydi, birbirleriyle çatışmazlardı. 245 Ama Allah dilediğini yapar.

Suat Yıldırım

253 – Biz, o peygamberlerin kimini kimine üstün kıldık. Allah onlardan bazısına hitap buyurdu, bazısını birçok derecelerle yükseltti. Meryem'in oğlu Îsâ’ya da o açık belgeleri, mûcizeleri verdik ve onu Rûhulkudüs ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, onların peşlerinden gelenler kendilerine açık delillerin gelmesine rağmen, birbirleriyle savaşmazlardı. Lâkin ihtilâfa düştüler de onlardan bir kısmı iman, bir kısmı ise inkâr etti. Şayet Allah dileseydi onlar birbirleri ile savaşmazlardı, lâkin şu var ki Allah dilediği her şeyi yapar. [17,55]

Süleyman Ateş Meali

İşte o elçilerden kimini kiminden üstün kıldık. Allah onlardan kimine konuştu, kimini de derecelerle yükseltti. Meryem oğlu Îsa'ya da açık deliller verdik ve onu Ruh'ül-Kudüs ile destekledik. Allah dileseydi onların arkasından gelen milletler, kendilerine açık deliller gelmiş olduktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat anlaşmazlığa düştüler, onlardan kimi inandı, kimi de inkar etti. Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Ama Allah dilediğini yapar.

Şaban Piriş Meali

İşte, bu peygamberlerdir ki biz, onların bir kısmını bir kısmından üstün kıldık. Allah, onlardan bir kısmıyla konuşmuş ve bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa’ya da açık belgeler verdik ve O’nu Ruhu'l- Kudüs ile destekledik. Allah dilemiş olsaydı, kendilerine açık belgeler geldikten sonra o peygamberlerin ardından gelenler birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat, onlar ihtilafa düşüp bir kısmı iman etti, bir kısmı da kafir oldu. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat, Allah, dilediğini yapar.

Ümit Şimşek Meali

253. İşte bu peygamberlere Biz birbirinden farklı üstünlükler verdik. Onlardan kimiyle Allah bizzat konuştu; bazılarını da derece derece yükseltti. Meryem oğlu İsa'ya ise apaçık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs ile güçlendirdik.(126) Eğer Allah dileseydi, onlardan sonra gelenler, kendilerine bu kadar açık deliller ulaşmışken birbirleriyle çatışmazlardı. Lâkin anlaşmazlığa düştüler ve onlardan iman eden de oldu, inkâr eden de. Allah dileseydi onlar birbirleriyle çatışmazlardı; fakat Allah murad ettiği şeyi yapar.(127) *

Yaşar Nuri Öztürk

253 İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır. Allah, onlardan bazısıyla konuşmuştur. Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık ayetler verdik ve onu Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler, açık-seçik mesajlar kendilerine ulaştıktan sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Ancak tartışmaya girdiler de içlerinden bazısı iman etti, bazısı küfre saptı. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi. Ne var ki, Allah dilediğini yapıyor.

Yusuf Ali (English)

253- Those Messengers we endowed with gifts, some above others: to one of them Allah spoke; others He raised to degrees (of honour); to Jesus, the son of Mary, We gave Clear (Signs), and strengthened him with the Holy Spirit. If Allah had so willed, succeeding generations would not have fought among each other, after Clear (Signs) and come to them but they (chose) to wrangle, some believing and others rejecting. If Allah had so willed, they would not have fought each other; but Allah fulfilleth His plan.

M. Pickthall (English)

Of those messengers, some of whom We have caused to excel others, and of whom there are some unto whom Allah spake, while some of them He exalted (above others) in degree; and We gave Jesus, son of Mary, clear proofs (of Allah's Sovereignty) and We supported him with the holy Spirit. And if Allah had so willed it, those who followed after them would not have fought one with another after the clear proofs had come unto them. But they differed, some of them believing and some disbelieving. And if Allah had so willed it, they would not have fought one with another; but Allah doth what He will.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Muhammed Esed...

253. Bu elçilerin bazılarına diğerlerinden daha fazla meziyetler bahşettik: İçlerinden kimi ile Allah [bizzat] konuşmuş, kimini de daha üst derecelere yükseltmiştir. (243) Biz, Meryem oğlu İsa'ya hakikatin tüm kanıtlarını bahşettik ve o'nu kutsal ilham ile (244) destekledik. Ve eğer Allah dileseydi, o [elçiler]den sonra gelenler, kendilerine hakikatin bütün kanıtları geldikten sonra birbirleriyle çatışmazlardı; ancak [vaki olduğu üzere] onlar karşıt görüşlere kapıldılar ve bazıları imana ererken diğerleri hakikati inkara yöneldi. Buna rağmen Allah dileseydi, birbirleriyle çatışmazlardı. (245) Ama Allah dilediğini yapar.

243 - Bu, Peygamber Muhammed (s)'e bir îma gibi görünmektedir, çünkü o Son Peygamber idi ve bütün insanlar ve zamanlar için geçerli olan evrensel bir mesajın tebliğcisiydi. "Kimi ile Allah konuşmuş" ifadesi ile kasdedilen de Hz. Musa'dır (bkz. 4:164'ün son cümlesi).

244 - Hz. İsa'nın bu bağlamda ismi ile anılması, o'nun bir peygamber olduğu gerçeğinin vurgulanması ve o'nu reddedenlerin iddialarının çürütülmesi içindir. Rûhu'l-Kudüs (tarafımızdan "kutsal ilham" olarak çevrilmiştir) teriminin bir açıklaması için bkz. bu surenin 87. ayeti ile ilgili not 71.

245 - Kur'an, bir kez daha -213. ayette olduğu gibi- insanlar arasındaki görüş farklılığının kaçınılmazlığına atıfta bulunur: Başka bir deyişle, onların hakikate ulaşma yolunun çatışmalardan ve sınama-yanılmalardan geçmesi, Allah'ın iradesi gereğidir.


bu arada Peygamber Efendimiz Beni üstün tutmayın diyor...hatırlatırım...
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
rusen_alp' Alıntı:
Allah ve melekleri Peygamber'e dua okurlar.Ey İnananlar ! Siz de ona dua okuyun ve ona gereğince esenlik dileyin "

rusen_alp, bu ayet ile ilgili verdiğiniz meal sakıncalı. Dua etmek / okumak Allah'a ait bir eylem olamaz. Dua, aşağıda olanın üstte olana çağrısıdır. Ayrıca arapça bir kelime arapça başka bir kelime ile çevrilemez. Eğer arapça yazılacaksa orijinal olanı yazmak daha uygun olur.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
56. Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin.

Allah'ın salat-dua etmesi müteşabihtir..

mevdudi:


"Allah'ın Peygamber'ine salat etmesi" şu anlama gelir: "Allah, Peygamber'ine karşı çok merhametlidir. Onu över, onun işlerini bereketli kılar, ismini yüceltir ve onun üzerine rahmeti indirir."


"Melekler'in salat etmesi" ise şu anlama gelir: "Onlar Peygamber'i (s.a) çok severler. Ona en yüce makamları vermesi, dininin ve şeriatinin gelişmesi ve onu yüksek derecelere ulaştırması için Allah'a dua ederler." Konunun akışından bu hususa neden değinildiği kolayca anlaşılabilir. Bu dönem, bütün İslâm düşmanlarının İslâm'ın başarısını kıskandıkları bir dönemdi. Onu lekeleyerek, onun İslâm ve Müslümanların her gün daha da güçlenmesine sebep teşkil eden ahlakî mükemmelliğine gölge düşürmeyi planlıyorlardı.Allah bu ayeti gönderdiğinde şartlar böyleydi. Bu ayetle şöyle denilmek isteniyor: "Kâfirler, münafıklar ve müşrikler, Hz. Peygamber'in görevinin başarısızlığa uğraması için ona ne kadar iftira atsalar ve gözden düşürmeye çalışsalar da, sonuçta başarısızlık ve razeletle karşılaşacaklardır. Çünkü Ben, Peygamberime karşı merhametliyim ve bütün kâinatı idare eden melekler de onun destekleyicileridirler. Onun düşmanları onu suçlayıp aşağılayarak hiçbir şey elde edemezler, çünkü Ben onun ismini yüceltiyorum ve melekler de sürekli ona saygı ve sevgi göstermektedirler.
Benim rahmet ve bereketim onunla birlikte iken ve meleklerim "Ey Alemlerin Rabbi, Muhammed'i daha yüce makamlara çıkar, onun dinini yay ve geliştir," diye gece gündüz sürekli dua ederken, onlar, fitne ve tuzaklarıyla Peygamberime hiçbir zarar veremezler."
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar

Buradaki "salat" ifadesinin yerine koyacağımız kelime hem Allah hem de melekler için geçerlidir. Allah için başka melekler için başka anlam veremeyiz.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Buradaki "salat" ifadesinin yerine koyacağımız kelime hem Allah hem de melekler için geçerlidir. Allah için başka melekler için başka anlam veremeyiz. Salat kelimesine vereceğimiz anlam hem Allah için hem e melekler için geçerlidir.

Velhasıl kelam Allah ; O'nu her daim yüceltir, melekler de yüceltmesi için niyazda bulunurlar, aynı şekilde iman edenlerin de Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'i daha çok yüceltmesi için salavat getirmeleri gerektiği Allah tarafından emredilmiştir.

Zaten Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) günde 700 kere tövbe ettiği bilinmekte, o günah işlemediğine göre, sence niçin tövbe ediyor ??? O her gün bulunduğu makamdan 700 derece daha yükseliyor, bir önceki makamından tövbe ediyor, sadece O'nun ulaşabileceği makam ise makam-ı Mahmud'dur ....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'i bırakınız şundan aşağıdır demeyi, şununla eşittir demek bile küfürdür, Kuran'ı Kerim'i inkar etmektir.Bakınız , okuyunuz , düşününüz, muhalefet olsun diye yazmayınız.

Asr : 1-2-3
" Asra yemin olsun. İnsan şüphesiz zarardadır, ancak inanıp salih amel edenler, hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç "

Sırf muhalet olsun diye yazmayınız, haydi bakalım , alttakileri de inkar edin de göreyim sizi.....


Oysa Yüce Allah O'ndan önce gönderilmiş, peygamberlerin hallerine de işaret etmiş, fakat ardından onların tövbelerini kabul ettiğini belirtmiştir.

Taha 121, 122
" Adem Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı. Rabb yine de onu seçip tövbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi.
Kasas 33
Musa ( a.s.) " Rabbim ! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım " yine bir başka ayet-i celile de Kasas -16

" Musa ; Rabbim, doğrusu kendime yazık ettim; beni bağışla , dedi. Allah da onu bağışladı, O , şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir "
bu örnekler çoğaltılabilir, halbuki Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hakkında çok daha farklı bahsedilir, örnekler
Fetih 1-2
( Ey Muhammed ! ) Biz sana apaçık bir zafer sağlamışızdır . Allah böylece senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlayacak , sana olan nimetini tamamlayacak ve seni doğru yola eriştirecektir.Ahzap - 56
" Allah ve melekleri Peygamber'e dua okurlar.Ey İnananlar ! Siz de ona dua okuyun ve ona gereğince esenlik dileyin "

ve yine

İsra - 55 " Şüphesiz ki biz, peygamberin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık "
Bakara - 253 ^Bazılarının da derecelerini yükselttik " diye buyrulur.



Ey ne var bunda?Bakiniz Kitabullaha Resul Muhammed icinde var;

Allah seni affetsin, doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara beklemeden izin verdin?

Tevbe Suresi 43

Abese suresi 1-11

Oku istersen;

Ahzap suresi 37
Yani Allah öbürlerinin Tövbesini kabul ettide Resul Muhammedinkinimi Kabul etmedi diyorsun?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
5/38-Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve (gökte) iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Kuranı Allah ne bir kelime eksik ne bir kelime fazla bize ulaştırmıştır. Din konusunda yeterli ve tastamamdır.

Allah’ın kuran dışında vahiy indirdiğine dair kanıt nedir? Eğer peygamber vahiy olan hadisleri kayıt altına almayarak sorumluluğu yerine getirmemiş olmuyor mu? Bu apaçık peygambere bir iftiradır. Dini bize eksik ilettiğine dair.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Allah kuranda peygambere uyun derken ortak olan bir söze uyun derken hep kitaptan yani kurandan bahsediyor.... peygamberin şahsi sözlerinden değil hareketlerinden değil... kuranın ayetlerinden bahsediyor.. örnek olan kuran yani ........
Zaten peygamberde kuranı en iyi şekilde yaşayanlardan olduğuna göre kuranı okuyup ona göre yaşamak zaten peygamberin sunnetine uymak demektir. yani peygamber gibi yapmak demektir olay bu kadar basit...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Abese suresine konu olan sahabe Abdullah bin Ümmi Mektum (r.a.)'dır, o sahabe kördü , Rasulullah bir gün aralarında utbe bin Rebia , kardeşi Şeybe, Ebu Cehil , Umeyye bin Halef ve Halit bin Velid'in babası Velid bin Muğire'nin de bulunduğu Kureyş liderlerini islama kazandırmaya çalışırken Abdullah bin Ümmi Mektum ( r.a.) gelmiş, Rasulullah ( s.a.v.) de yüzüne ekşitmiştir, bu nedenle Abese suresinin 1-16 ayetleri iner, bu olaydan sonra Rasulullah ( s.a.v.) bu sahabeye büyük bir hürmet göstermiştir.Bu sahabeyi ne zaman görse " Hoşgeldin kendisi yüzünden Rabbimin beni ihtar ettiği kişi " diyerek dikkatini hep ona çevirmiştir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Bugün insanlara, cemaatlere, gruplara vb. dinde öncelikle başvurulması gereken kaynak nedir diye bir soru yöneltsek hep bir ağızdan Kur'an diyeceklerdir. Ama gerçekten öğlemi ? tabiki değil çünkü insanların taassuplarını yıkmak öğle kolay değil arkadaşlar. Kur'an'ı göz ününe alarak bir düşünün hele Hz.Adem a.s'dan Hz.Muhammet a.s'a kadar gelmiş tüm peygamberler bu taasupları yıkmak için uğraşmamışmıdır.Günümüzde olanda aynısıdır, bu gün Kur'an bir mezarlık kitabı haline gelmişse, bu gün Kur'an ölenlerin arkasından okunan bir kitap haline gelmişse, bu gün Kur'an belli zamanlarda, törenlerde okunan kitap haline gelmişse bunu sorumlusu elbette Kur'an'ın önüne geçirilip din diye insanlara sunulan ve o sunuşta aklını kullanmayan hepimiz değilmiyiz.
Ama ümit var olalım, Kur'an hapis olduğu o cicili bicili kılıfların asılı olduğu duvarlardan inip hayata hakim olacaktır inşallah.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Eğer sadece kitabı kabul edeceğimiz bize emredilseydi , kitapta sadece Allah'a itaat edin diye yazardı, halbuki bir çok yerde Rasul'a itaat edin diye bizzat Allah emretmektedir, Hz. Peygamber ( s.a.v.)'in sünnetini ve hadislerini kabul etmemek, açık bir şekilde Allah'ı eleştirmektir, zira kendisinin elçi olarak seçtiği kişide , bir eksiklik bulmak yapılabilecek en büyük bir gaflettir, O Allah'ın elçisiydi, O'nun yaptığı herşey doğrudur, Ayrıca Kuran'da belirtildiği gibi " alemlere rahmet olarak gönderilmiştir " eğer hadis ve sünnet inkar edilirse bu açıkça rahmeti ayağıyla tepmek anlamına gelir, Kuran'da kafirler hakkında " Onlar rahmetimden ümidini kesmişlerdir " diye buyrulur, O halde Hz. Muhammed ( s.a.v.) in bu yönünü inkar etmekle ,kendi adınıza çok büyük bir yanlıştasınız..
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Velhasıl kelam Allah ; O'nu her daim yüceltir, melekler de yüceltmesi için niyazda bulunurlar, aynı şekilde iman edenlerin de Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.)'i daha çok yüceltmesi için salavat getirmeleri gerektiği Allah tarafından emredilmiştir.

Zaten Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) günde 700 kere tövbe ettiği bilinmekte, o günah işlemediğine göre, sence niçin tövbe ediyor ??? O her gün bulunduğu makamdan 700 derece daha yükseliyor, bir önceki makamından tövbe ediyor, sadece O'nun ulaşabileceği makam ise makam-ı Mahmud'dur ....

Emredilen "salavat getirmek" değil "salat etmek"tir. Salavat, salatın çoğuludur. Yani salavat getirmek, salatlar getirmek anlamına gelir. Ki bu da anlam bozukluğu içerir.

Nebiye salat etmek üzerimize farzdır. Ama burada salat etmek ne demektir? Bunun üzerinde düşünülmeli. Ayette salavat getirmek diye bir ifade yok.
Yani bizim anladığımız gibi "Allahümme salli..." cümlesini okumak anlaşılmaz.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abese suresine konu olan sahabe Abdullah bin Ümmi Mektum (r.a.)'dır, o sahabe kördü , Rasulullah bir gün aralarında utbe bin Rebia , kardeşi Şeybe, Ebu Cehil , Umeyye bin Halef ve Halit bin Velid'in babası Velid bin Muğire'nin de bulunduğu Kureyş liderlerini islama kazandırmaya çalışırken Abdullah bin Ümmi Mektum ( r.a.) gelmiş, Rasulullah ( s.a.v.) de yüzüne ekşitmiştir, bu nedenle Abese suresinin 1-16 ayetleri iner, bu olaydan sonra Rasulullah ( s.a.v.) bu sahabeye büyük bir hürmet göstermiştir.Bu sahabeyi ne zaman görse " Hoşgeldin kendisi yüzünden Rabbimin beni ihtar ettiği kişi " diyerek dikkatini hep ona çevirmiştir.



Yani Rusen senin verdigin diger ayetlerdeki Resullerle ayni olay degilmi Simdi Resul Muhammed tövbe etmiste kabul etmemismi oluyor?Yani Resul/Resullerde insandir zaten Muhammed de bunu devamli dikte edmiyormu?
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Emredilen "salavat getirmek" değil "salat etmek"tir. Salavat, salatın çoğuludur. Yani salavat getirmek, salatlar getirmek anlamına gelir. Ki bu da anlam bozukluğu içerir.

Nebiye salat etmek üzerimize farzdır. Ama burada salat etmek ne demektir? Bunun üzerinde düşünülmeli. Ayette salavat getirmek diye bir ifade yok.
Yani bizim anladığımız gibi "Allahümme salli..." cümlesini okumak anlaşılmaz.

Allah 1 dir ve O ,1 sever.O kesretten hoşlanmaz.
Aslında tüm sayılar 0 ve 1 den oluşur, 1 e 1 eklersin 2 olur , böylece bu sayı artar gider, fakat bu çoğulu yapmak için önce 1 i yapmak gerekiyor.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Eğer sadece kitabı kabul edeceğimiz bize emredilseydi , kitapta sadece Allah'a itaat edin diye yazardı, halbuki bir çok yerde Rasul'a itaat edin diye bizzat Allah emretmektedir, Hz. Peygamber ( s.a.v.)'in sünnetini ve hadislerini kabul etmemek, açık bir şekilde Allah'ı eleştirmektir, zira kendisinin elçi olarak seçtiği kişide , bir eksiklik bulmak yapılabilecek en büyük bir gaflettir, O Allah'ın elçisiydi, O'nun yaptığı herşey doğrudur, Ayrıca Kuran'da belirtildiği gibi " alemlere rahmet olarak gönderilmiştir " eğer hadis ve sünnet inkar edilirse bu açıkça rahmeti ayağıyla tepmek anlamına gelir, Kuran'da kafirler hakkında " Onlar rahmetimden ümidini kesmişlerdir " diye buyrulur, O halde Hz. Muhammed ( s.a.v.) in bu yönünü inkar etmekle ,kendi adınıza çok büyük bir yanlıştasınız..


bakin yine takiliyorsun,Tabiki Resul/Resullere itaat sarttir.Ve dahi bizimde gayemiz budur.Ama sen gelip Resullügün disindakine dayarsan isin rengi degisir.Furkanda devamli uydugu seyin Vahy oldugunu söyleyen bir Resule sen simdi ikinci bir görev veriyorsun ve o Resul bu görevi yanlis yapnis durumuna geliyor.Yani Hadisleri kayt altina almadigi icin.
 
Üst Alt