Sayın sabotage;
mantık çerçevesinde baktığımız zaman sizin söylediklerinize birebir katılırım. Ama, hepimizin zaman zaman yaptığı gibi, hissi davranma güdüsü ile baktığım zaman da, böyle konuların hakaret içermediği sürece böyle sitelerde tartışılmasından ve konuşulmasından yanayım. Neden böyle düşüncelerim olduğunu sizin ile beraber diğer insanlara da yazayım, belki anlaşılabilir bu nedenlerim:
1 - Bu insanların taşıdığı bu karmaşık duyguları insanların tamamı zaman zaman yaşamış oluyor.
2 - Bu duyguların hiç biri tek başına çözülemiyor. Çünkü insan doğası gereği bir yere sabitlenip o noktadan hareket ediyor. Oysa, İslam'ın çok yönlü olduğunu görebilse, bu düşüncelerinden sıyrılmasını da bilecek ve kendini bu tür duygu ve düşüncelerin esaretinden kaldırabilecek. Bunun için ciddi bir eğitim almış olması yada böyle bir eğitimden geçen kişinin yardımını alması gerektiğini bilmiyor ve göremiyor hatta.
3 - Bu konuda eğitim almış olmak da bazen yetmiyor, bizzat yaşantısına sindirmiş olması gerekiyor. Hani bir söz var ya, çok bilmek mi önemli, az bilse de bildiği ile yaşamak mı önemli. Bana kalırsa çok bilmekten daha da önemlisi, bildiği ile yaşamak. Zaten Dinimiz de bu yönde bir telkinde bulunuyor. Bir hadisi şerif de "Siz bildikleriniz ile amel edin, Allah bilmediklerinizi de size öğrenmenize vesileler yaratır" anlamında.
4 - Bu gibi karmaşık duyguları daha önce yaşamış veya yaşaması muhtemel insanların dile getirmekten "günah" kavramına düşmememek için kaçındığını hepimiz biliriz. Ama, sakat düşünce kurt gibidir ve durmadan aynı yerden ısıra ısıra tabiri caizse insanı yer bitirir. "İnsan, kendinin kurdudur" sözünü bilirsiniz. Bu kemirgen düşünceler daha sonra sakat eylemlere de yol açar ki, şekil - a' (kompleks) da ve şekil - b' (groll) de görülmektedir. (kompleks ve groll; sizi şekil diye tabir ettim ama bunu hakaret olarak değil örnek tip olduğunuz için verdim. Yoksa kimsenin şekline şemaline bakmıyoruz, kimseyi de kategorize etmek gibi bir düşüncemiz de yok)
5 - Doktorlar kangren olan bir noktayı kesip atmadığı sürece hastanın tıbben iyileşmesinin tam olarak mümkün olmadığını söylerler. Pansuman yapıp durmak belki o an için hastayı motive eder, geçeceğine inandırırabilir, ama mikrop sökülüp atılmadığı sürece, deri altında nasıl olup biten bilinemiyorsa, aynı yoldan hareketle düşündüğümüz zaman, bu sakat düşünceler de zamanla kalbten sökülüp atılmadığı için, doğru bir şeymiş gibi itikad edilip yaşantıya dökülüyor. Ve orada kemikleşmiş bir kangren olup çıkıyor. Bu gibi durumları yaşayan, yaşadıklarının aslında ilmi olarak açıklamasını olduğunu hisseden ama bir şekilde bu bilgiye ulaşamayan insanlar çoğunlukta. Bir şekilde bu gibi sitelere girerek, kimliğinin de gizli olmasının verdiği cesaretle bütün duygu ve düşüncelerini bir kesim adına burada dile getirebiliyor. Diğer insalarda bir nevi "hah! tam da benim düşümdüğüm konu" dedirtecek cinsten konularda olabiliyor bazen. Bazen de kel alaka türden de olmuyor değil tabi. Ama, bu sitede yazan çok değerli abilerimizin ki, (gerçekten çok ama çok kaliteli bilgilerini paylaşıyorlar) bu konulara yaklaşırken kullandıkları daha ilk cümlede bile bir çok insanın şüphelerinin aslı olmadığına yönelik hissiyat belirmeye başlıyor. Hele hele konunun özüne inip de gerek ayet, gerek hadis ve gerekse de modern bilimin bulguları ile belirlenmiş bir mantık çerçevesinde yazdıkları, belki muhatabının nefsi davranıp kabul etmese de, diğer okuyanlar tarafından doğru algılanması bile bu hizmetin ne denli önemli olduğunun göstergesidir.
6 - Bu düşünceleri taşıyan diğer insanların, bu türden konulardan kurtulması ve hatta siteye üye olup bu sefer diğer bildiklerini de paylaşmaya çalışması tam bir muhabbet havasının bu gibi sanal dahi olsa ortamlarda "kardeşlik" hislerinin belki tavan bile yapmasına vesile oluyor.
7 - Günümüzde, ameli yönden daha ziyade itikadi yönden gelen sıkıntılar çoğunlukta. Kabul edersiniz ki, itikadı düzgün olan mukalled hareketle dahi Dinini yaşayabilir. Ama itikadi yönden sakat olan insan kendini bozduğu gibi, etrafındakileri de bozar. Bu gibi siteler de tevafuk eseri yazan Bekir gibi, samanyolu gibi, fetih gibi, muhammed dolaku gibi, alptraom gibi, mhmt gibi, reyhan gibi, talha gibi, sumisali gibi, esmer gibi, hümagül gibi, radikal gibi, seyfullah putkıran gibi ve daha bir çok büyüklerimizin vereceği itikadi düşünceler ile ilgili bilgiler, o an ki muhatabın ilgisini çekmese de, inanıyorum ki bir çok insanın ilgisini ve merağını çekecektir. Eski konulara bakarsanız ne demek istediğim görülecektir. Kimi ince espri ile, kimi sert uslup ile kimi de tatlı-sert tarzda muhataplarına hep doğru ve gerçek bilgileri vermeye çalışmış. Geldiğim günden beri güncel konular haricinde hep eski konulara gittim okudum ve bunları gördüm. Sizin de bir ara vaktiniz olduğunda eski konulara gitmenizi ve okumanızı rica ederim.
Diğer yandan, sorulan soruyu okuyup da, yapılan yorumları okumadan "bakın benim düşüncelerimin aynısı bu sitede yazan üyelerde de var" diyerek diğer cevapların ne olduğuna dahi bakmadan es geçmesi sonucu bu konuyu ıskalayanlar da olmuyor değil. Buna da "nasip" demek kalıyor sanıyorum.
Sizin diğer yazdıklarınızı da okudum. Hangi kelimeleri kullanarak yazdığınıza değil ama ne anlatmak istediğinize baktığımda, çok düzgün bir itikad ile ve haklı nedenlere dayanarak yazdıklarınızın anlamına indim. Sizin bize kalbi yakınlık duymanız gibi bir duygu yaşadım. İşleriniz yoğun galiba yazdıklarınızdan öyle bir anlam çıkardım. Ama, o yoğunluktan zaman zaman sıyrılıp burada kendi bildiklerinizi de bizimle paylaşırsanız, İslam'ın ne kadar zengin bir Din olduğunu hep beraber hem ispat etmiş hem de yaşamış oluruz.
Beklerim...
Saygılar.