Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Deist: Dinleri İnsanlar Oluşturdu...

  • Konbuyu başlatan kompLeks
  • Başlangıç tarihi

raþid

New member
Katılım
18 Eki 2011
Mesajlar
120
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Konum
yan odadan
Sonuç olarak hiç bir şey değişmiyor; bilmediğinizi de bilmiyorsunuz.
Çürüttüğünüz tek şey var, uyarmak isterim. Kırıntı miktarı da olsa imanınız, sadece çürütseniz çürütseniz onu çürütürsünüz. Bütün yazdıklarınızı okudum, hiç bir mantıklı soruyu çürütmemişsiniz. Bilakis, ezilmişsiniz, dağılmışsınız, paramparça etmişler sizi, farkında değilsiniz.
Sizden ismimin önüne saygı ifadesi kullanın da demedim, öyle bir şey de beklemedim. Sayın da demeniz farketmez, (af buyurun) merkeb de deseniz farketmez. Rabbimizin Kur'anında bahsi geçenleri savunmamız nedeni ile O (Celle celaluhu) "kulum" dese, bize kainat bile dar gelir emin olun.


(fontun değişme sebebini anlayacağınızı ümid ederim)

Ama, siz bunu da bilemezsiniz.
Tavsiyem, okuyun. Ama, inanmak için okuyun.
Belki o zaman hak verirsiniz yazdıklarımıza.
Bir gün karşılaşacağız çünkü, inşaallah o gün karşılaşmadan hak vermiş olursunuz da öyle karşılaşırız.

Aklım ve mantığım sizin fazladan yazdığınız 2 (aa) ifadelerinizden fersahlarca uzaktır.

vesselam...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Hayli müteala edildi bu konu. Biraz renk katmak için soralım iddia sahibine, dinleri insan çıkardı diyelim, deist terminolojisine göre "yaradan" işle meşgul?
 
K

kompLeks

Guest
Sonuç olarak hiç bir şey değişmiyor; bilmediğinizi de bilmiyorsunuz.
Çürüttüğünüz tek şey var, uyarmak isterim. Kırıntı miktarı da olsa imanınız, sadece çürütseniz çürütseniz onu çürütürsünüz. Bütün yazdıklarınızı okudum, hiç bir mantıklı soruyu çürütmemişsiniz. Bilakis, ezilmişsiniz, dağılmışsınız, paramparça etmişler sizi, farkında değilsiniz.
Sizden ismimin önüne saygı ifadesi kullanın da demedim, öyle bir şey de beklemedim. Sayın da demeniz farketmez, (af buyurun) merkeb de deseniz farketmez. Rabbimizin Kur'anında bahsi geçenleri savunmamız nedeni ile O (Celle celaluhu) "kulum" dese, bize kainat bile dar gelir emin olun.


(fontun değişme sebebini anlayacağınızı ümid ederim)

Ama, siz bunu da bilemezsiniz.
Tavsiyem, okuyun. Ama, inanmak için okuyun.
Belki o zaman hak verirsiniz yazdıklarımıza.
Bir gün karşılaşacağız çünkü, inşaallah o gün karşılaşmadan hak vermiş olursunuz da öyle karşılaşırız.

Aklım ve mantığım sizin fazladan yazdığınız 2 (aa) ifadelerinizden fersahlarca uzaktır.

vesselam...

bilmediklerimi biliyorum. haddimi de biliyorum. bana aksine bir örnek gösterin. bütün yazdıklarımı okuduysanız söyleyin o zaman hangi soru mantıklı sorulmuşta ben cevap verememişim. bana bir tane örnek gösterebilir misiniz? odamın düzeninden bahsettiniz; bu benzetmeyle dağıldınız, paramparça oldunuz ve ezildiniz zaten. nasıl bir mantıkla iman ettiğinizi gösterdiniz. bu forumda bunun gibi onlarca benzetmeyi çürüttüm zaten ben. tavsiye de bulunmuşsunuz okuyun diye. ben de bir tavsiye de bulunayım. siz de okuyun. ama önce bir mantık kitabı okuyun. hatta en başta bunu okumalıydınız. yaptığınız benzetmeden belli oluyor neyi bilip neyi bilmediğiniz. fersahlarca uzaktasınız bilgiden ve mantıktan. bir de bilip bilmemek konusunda ahkam kesiyorsunuz. yazdıklarınız tamamen sizin aynanız. içine düştüğünüz durumu bana yansıtıyorsunuz. yaptığınız benzetmeden belki de aklınızda binlerce var ve bu yanlış benzetmelerle iman ediyorsunuz ve bu benzetmeleri herkese anlatıyorsunuz. diğerleri de bu yanlış benzetmelerle inanıyor.

 
K

kompLeks

Guest
Hayli müteala edildi bu konu. Biraz renk katmak için soralım iddia sahibine, dinleri insan çıkardı diyelim, deist terminolojisine göre "yaradan" işle meşgul?

sayın bekir; iddia sahibi yaradanın ne ile meşgul olduğu hakkında bir iddiada bulundu mu?
 
K

kompLeks

Guest
sayın old_preacher;

siz tevrtatı ve incili okuyarak tanrının sözü olamayacağına mantığınızla kanıta ihtiyaç duymadan karar verebiliyorsunuz. ama hristiyanlar ve yahudiler bu kitapları okuyarak bunların tanrı sözü olamayacağına karar veremiyorlar. ben ise tevratı incili ve kur'anı okuyarak tanrı sözü olamayacağına kanıta ihtiyaç duymadan mantığımla karar verebiliyorum. nasıl ki yahudiler tevrata inandıkları için, tevratın tanrı sözü olamayacağını göremiyorlarsa, siz de kur'ana inandığınız için kur'anın tanrı sözü olamayacağını göremiyorsunuz.

o sizin şahsi düşüncenizdir, bana bir soru soruyorsunuz, size kendi adıma cevap veriyorum, sonra ''sen buna inanıyorsan ben de buna inanıyorum'' diyorsunuz. sizin neye inanıp inanmadığınız beni ilgilendirmiyor ki.. dediğim gibi, buraya cevap aramaya değil, akıl karıştırmaya geldiyseniz boşuna vakit harcıyorsunuz. tevrat ve incilin Tanrı sözü olamayacağını düşünmem de, benim kendi inancımdır, bir başkası okuyup inanabilir de, ya da sizin gibi hiçbirine de inanmayabilir. yani bu söylediğiniz beni ilgilendirmiyor.

yani herkesin inancı kendine diyorsunuz. burada hemfikiriz. bakın ben kendimi geliştiriyorum. sizden çok şey öğreniyorum. bu forumda benimle mantıklı tartışan ender insanlardan birisiniz. ama ben buraya akıl karıştırmaya gelmedim. varsa mantık hatalarımı görmeye ve yapılan mantık hatalarını göstermeye geldim. sayenizde çok da geliştim. yapılan benzetmeleri ve örnekleri görmüşsünüzdür, hepsini de kendi örnekleri ve benzetmeleriyle çürüttüm. yapılan en büyük mantık hatası şu ki; insanlar inanmanın bilimsel bir olgu olduğunu zannediyor. insanlar buna kesin bir bilgi olarak bakıyor. daha önce de söyledim: inanç, bilimin bittiği yerde başlar. biliyorsanız inanmıyorsunuzdur. inanıyorsanız bilmiyorsunuzdur. bir yere kadar mantığınızla gidebilirsiniz ve ondan sonrasına inanırsınız. işte ben mantığınızla geldiğiniz yere kadar mütalaa etmek istiyorum. doğru söylüyorsunuz; benim inancım ve söylediklerim sizi ilgilendirmiyor. sizinki de beni. ama her ikimiz de inancımıza, mantığımızla ulaştıysak, mantık kısmını mütalaa edebiliriz. ama inanç kısmını değil. inanmıyorsanız mantığınız almıyor demektir. bunda bir sorun yok. ama bunu cahil olmaya bağlayanlar var. işte asıl sığ düşünmek budur.

dediğim gibi bu düşünceyi çürütebilmem için hristiyan olmam ve hristiyanlığı savunmam gerekir. öyle iki tane kitap okuyarak da hristiyanlığı savunamazsınız. çok okumak ve çok insanla konuşmak gerekir. zaten ben de incilin değiştirildiğine inanıyorum. ama sizin inandığınız gibi değil. dikkat edin inanıyorum diyorum. bilmiyorum. değiştirilmemiş de olabilir. değiştirilip değiştirilmemesinin bi önemi yok. iddiamı etkilemiyor. ben halen dinleri insanların yarattığına inanıyorum. size bir bakış açısını göstermek istedim sadece. okuyarak da doğru sonuca ulaşamazsınız. okuyunca o kutunun içine giriyorsunuz çünkü. sınırlarınız çiziliyor. onlar okuyorlar ama göremiyorlar. istedikleri kadar okusunlar göremeyecekler.

dediğiniz bakış açısını geçeli yıllar oldu sayın kompleks, ben yıllarca baktım o açılardan. ben de kendimi sizin gibi diğerlerinden üstün zannetmiştim zamannda. dediğim gibi inancınız beni ilgilendirmiyor, kimseninki ilgilendirmiyor, ben size kişisel düşüncelerimi açıkladım. okuyarak inananların akli bir eksikliği var göremezler diyorsunuz, yani ''sizin pencerenizden'' bakarsak yaklaşık 4 milyar insan kör, beyinsiz, ama siz gerçeklere vakıf olabilmişsiniz, öyle mi? bu biraz abartılı bir genelleme olmaz mı?

sayın old_preacher; ben sizin tercüme ettiğiniz gibi bir şey söylemedim. kimseye akli bir eksikliği var, kör, beyinsiz demedim. siz öyle anlamışsınız. ben sadece okuduğunuz şeyin sizi etkilediğini ve onları okuyarak göremeyeceğiniz şeyler olduğunu ve doğru sonuca ulaşamayacağınızı söyledim. bazen okuyarak doğru sonuca ulaşamazsınız. okuduklarınızın güvenilir olduğundan emin olamazsınız. o durumda tek doğru kaynak gördüklerinizdir ve gördüklerinizden durumu analiz edersiniz. ben kendimi kimseden üstün görmüyorum. üstün görseydim sizden bir şeyler öğrendiğimi söylemezdim. ayrıca bu 4 milyar bakış açısını geçeli asırlar oldu sayın old_preacher. bunu daha önce de dile getirdim. daha önce de 4 milyar insan dünyanın tepsi şeklinde olduğuna inanıyordu. lütfen bu benzetmeyi bir daha yapmayın. ayrıca milyarlarca müslüman bir günde mi ortaya çıktı. tabiki hayır. ilk başta tek kişiydi. azınlıktı. milyarlarca hristiyan yanlış mı düşünüyordu. sizin inancınıza göre evet. demek ki doğru'nun azınlık veya çoğunlukla ilgisi yok. çoğunluğun düşündüğü doğrudur demek zaten en büyük genellemedir ve yanlıştır.

açıklamalarınızı okuyorum. siz bu şekilde değiştirilmiş olabileceğine inanıyorsunuz. bunu sizinle mütalaa etmem için hristiyanlardan bilgi almam ve tarih okumam lazım. bu konuyu hristiyanlarla tartışırsanız daha net bilgi alabilirsiniz. rahip sizi kovuyorsa. sizinle her şeyi konuşabilecek hristiyanlar tanıyorum. sizi de tanıştırabilirim. ama bu düşüncenizi çüreteceklerdir. çürütemezlerse zaten hristiyanlık çökmüş olur ve bir çığır açarsınız. her iki tarafta birbirini çürütemiyorsa ozaman buradan ciddi bir sonuç çıkar. ne dersiniz sizi hristiyan arkadaşarımla tanıştırayım mı? bu konudaki bilginize güveniyor musunuz? tartışmanızı izlemeyi ve kameraya kaydetmeyi çok isterim. var mısınız?

böyle gereksizlikler için vakit harcamam sayın kompleks, bana soruyorsunuz ben de düşüncelerimi yazıyorum, ben kendi araştırmamı yapmış ve kendi içimde bitirmişim zaten, bunu da kimseye kabul ettirme ya da kimseyle tartışma gibi bir tasam yok. kaldı ki yeterince hıristiyan tanıyorum ve yeterince konuştum bu konuları, kimse bir çığır falan da açmış olmaz, ben incil bu süre içinde değiştirilmiş olabilir derim, onlar hayır olamaz derler, böyle sürer gider.

ben de gördüklerimden şu yorumu yaparım o zaman. çünkü tek doğru kaynağım gördüklerimdir. siz ona incil bu süre içinde değiştirilmiş olabilir dersiniz. o da size hayır olamaz der. burda bence ikinizin birbirinizden farkı yok. ikiniz de aynısınız. ikiniz de inancınızı savunuyorsunuz. ve siz onun düşünmediğini ve düşünmek istemediğini söylüyorsunuz ve öyle düşünüyorsunuz. o da sizin için aynı şeyi söylüyor; düşünmediğinizi ve düşünmek istemediğinizi. ben ise ikinizin de düşündüğünü görüyorum ve söylüyorum. ikiniz de düşünüyorsunuz. ama inancınızın etkisinde düşünüyorsunuz ve inancınız düşüncelerinizi sınırlıyor. budist için de aynı şey geçerli, alevi içinde..

sayın old_ preacher; siz kurduğunuz cümlenin doğru olduğuna inanabilirsiniz. ben o cümlenin doğru olduğuna inanmıyorum. siz hiç hipnoza girmiş insan seyretttiniz mi? ben seyrettim. bu insan hipnoz edildikten sonra tüm insanların çıplak olduğuna inanıyor. ve herkesin üstünü örtmeye çalışıyor. youtube yazın çıkar. herkes giyinik olmasına rağmen bu insanın gerçekleri görememesi düşünmeyişinden veya düşünmek istememesinden değildir. düşündüğü şeyin mantıklı olmasına inanmasındandır. akıl oyunlarını seyretttiniz mi bilmiyorum. şizofren de gördüğü insanların gerçek olduğuna inanıyordu. bir gün doğru soruyu sordu ve onların gerçek olmadığını anladı. sizin kendi durumunuzu görmeniz için hristiyanlara ve yahudilere bakmanız gerekiyor.

dini olan kimseleri şizofren ya da hipnoza girmiş gibi görüyorsunuz demek? çok ilginç, bana pek alakalı gelmedi.

siz incile ve tevrata inanan insanların düşünmediğini ve düşünmek istemediğini söylüyorsunuz. ben de düşündüklerini fakat düşüncelerini inançlarının etkilediğini ve böyle düşünmelerinin sebebinin düşündükleri şeyin mantıklı olduğuna inanmaları olduğunu söyledim ve bunu açıklamak için yukarıdaki örneği verdim. siz hipnoza giren kişinin düşünmediğini ve düşünmek istemediğini söylerseniz ben de hayır düşünüyor ama düşündüğü şeyin mantıklı olduğuna inanıyor derim. inançlı olan herkes düşünür ve düşündüğü şeyin mantıklı olduğuna inanır.

1) yahudiler neden hz. isaya ve incile inanmıyor. hz. isanın doğuşunu nasıl yorumluyorlar ve hz. isayı ne olarak görüyorlar. kendini ölüme atmasını nasıl açıklıyorlar. mucizelere bakış açıları nasıl?

bilmiyorum, beni ilgilendirmiyor.


burada da şunu dile getirmek istedim. demek ki mucize insanların inanması için yeterli bir gerekçe değil. eğer yeterli bir gerekçe olsaydı herkes mucizeyi sadece bir peygamberin gösterebileceğini bilir ve o peygamberin söylediklerine iman ederdi. hz. isanın peygamberliğine inanmıyorlarsa gösterdiği mucizelere de inanmıyorlardır demektir. demek ki onların inanmalarını gerektirecek yeterli kanıt, belge veya şahit yok.


2) hristiyanlar neden hz. muhammede ve kur'ana inanmıyor. her şey açık ve net değil mi? hristiyanlar hz. muhammedi ne olarak görüyorlar? kur'anın gelecek hakkında söylediklerini nasıl yorumluyorlar. hz. muhammedin gösterdiği mucizeleri nasıl yorumluyorlar?

hıristiyanlar hz Muhammed e inanmıyor diye birşey yoktur. inananlar vardır, inanmayanlar vardır. inananlar, inançlarını gelenekleştirdiği için müslüman olmaz, ama inanıp müslüman olanlar da vardır. benim tanıdığım 3 hıristiyan arkadaşım, Kuran'ın çok daha mantıklı olduğunu söylerdi, ama dinlerini değiştirmediler, çünkü hıristiyanların çoğu için din, inanç olmaktan öte gelenektir. öte yandan hiç inanmayanlar var. nedeni yok, inanmıyorlar.

sayın old_preacher; hz. muhammede inanıyorsa müslümandır. müslüman değilse inanmıyordur. hz. muhammede inanıyorum ama müslüman değilim diye bir söylem olabilir mi? mantıklı mı sizce? ayrıca size soruyorum; hz. muhammedden sonra bir kişi çıksa ben peygamberim dese ve mucize gösterse, ona ne dersiniz? onun hakkında ne düşünürsünüz?

3) hz. musa kızıldenizi ikiye yardığında ona inanıyorlar ama hz. muhammed ay'ı ikiye yardığında ona inanmıyorlar. neden? mantıklarına bunu nasıl kabul ettiriyorlar. yahudiler hz. muhammedi ne olarak görüyorlar.

bilmiyorum, beni ilgilendirmiyor.

asıl sormanız gereken sorular bunlar aslında. asıl bunlarla ilgilenmeniz gerekiyor. kendinizi onların yerine koyup düşünebildiğiniz ve sorgulayabildiğiniz zaman ancak doğru bir bakış açısına sahip olursunuz.

bu soruların cevabını kitaplardan okuyarak bulamazsınız. onlarla konuşmanız lazım. onlarla konuştuğunuz zaman düşündüklerini ve çok okuduklarını göreceksiniz. konuşacak adam bulamıyorum diyorsanız ben bir kaç kişiyle tanışmanızı sağlayabilirim.

yeterince tanıyorum zaten, ama onların ne düşündüğü dediğim gibi beni fazla ilgilendirmez, ben kutsal kaynakları okurum, hangisi saçma hangisi değil anlarım. tevrat'ın şu anki halinin saçmalığını anlamak için ilk bölümü okumak fazlasıyla yetiyor, e incil de aynı, zaten ikisi de tarih romanından farksız. ha onlar körü körüne savunur o ayrı, boşuna uğraşmayın hiçbişey kabul ettiremezsiniz.

sayın old_preacher; bir şeyi kabul ettirmeye çalışmıyorum. işin mantıklı olan kısmını mütalaa etmeye çalışıyorum. hem onların ne düşündüğü beni ilgilendirmez diyorsunuz hem de ben sadece kutsal kitapları okurum diyorsunuz. onlar okumuyor mu kutsal kitapları. onlar da kutsal kitaptan okuduklarına göre düşünüyorlar ve düşündüklerini size aktarıyorlar.

size şunu da söyleyeyim. bu konuları bir ateistle bir müslümanın tartıştığını görebilirsiniz ya da bir deistle hristiyanın tartıştığını görebilirsiniz. ama bir müslümanla bir hristiyanın tartıştığını göremezsiniz. örneğin fethullah gülen ve papa televizyon kanallarında canlı olarak hristiyanlığı ve müslümanlığı tartışırlarsa herkes gerçeği görür ve ikisinin de yanlış olduğunu anlarsınız. ama böyle bir tartışmayı hiçbir zaman göremeyeceksiniz. böyle bir tartışma olursa herkes inandığı şeyin yanlış olduğunu görür. sorgulamak mı istiyorsunuz. benimle değil bir hristiyanla veya bir yahudiyle hatta isterseniz bir alevi ile tartışın. gerçekleri daha rahat göreceksiniz. insanların düşünmek istemediğini değil. nasıl düşündüğünü göreceksiniz.

ben sizinle tartışmıyorum ki? siz, sanki söylediklerinizi daha önce hiç düşünmemişim gibi bunları söylediğinizde dinimi sorgulamaya başlayacağımı falan sanarak sorular soruyorsunuz, ben de cevap veriyorum, ha söylediklerim kişiseldir başta belirttim gene belirteyim, isteyen inanır isteyen inanmaz, zaten bu durum beni de pek ilgilendirmez. neticede vakit harcamaya geliyoruz hepimiz.

bu arada canlı yayında ateist-müslüman ya da deist-hıristiyan tartışmasına da pek tanık olmuyoruz,ya da ben bilmiyorum, zaten mantığı yok ki, belli bir inanç ya da düşünceyi benimseyen insanlar niye birbirini değiştirmeye çalışsın?

canlı yayında ateist kişilerle inançlı kişilerin tartıştığını gördüm yabancı bir kanalda. böyle yayınlar var yani. ama bir hristiyanla bir müslümanın tartıştığını göremezsiniz. belli bir inanç ya da düşünceye sahip insanlar niye birbirini değiştirmeye çalışsın diyorsunuz. bilmiyorum ben de size soruyorum. taraftar toplamak için olabilir mi ya da savaşmaya yönlendirmeyi kolaylaştırmak için ya da oy toplamak için ya da dini herhangi bir anlamda kötüye kullanmak için. olabilir mi? niye hristiyanların türkiye de misyonerleri var? niye değiştirmeye çalışıyorlar bu insanları? niye doğar doğmaz nüfus cüzdanına dini=islam yazılıyor? boş bırakılsın. yeterli olgunluğa gelince kendisi doldurur boşluğu.

peki bunu görünce ne mi yapacaksınız. daha da dindar olacaksınız. ben de daha dindar olacağım. daha koyu bir müslüman olacağım. old_preacherin olduğu gibi, raşidin olduğu gibi, adam'ın olduğu gibi, selimin olduğu gibi. yanlış duymadınız ben de sizin gibi olacağım. buna tanık olmaz ve bunu göremezseniz eğer, onlar gibi olamayacaksınız. sıradan inançlı insanlar olarak kalacaksınız. gerektiğinde yönlendirileceksiniz.

valla siz dünya düzenini direk çözmüşsünüz bravo :) şahsen çok inançlı bir insanım, kendim gibi pek çoğunu da tanırım, işimizde gücümüzde insanlarızdır, yönlendiren olmadı bu güne dek. ha yönlenmeye açık olan kesim de var tabi ama yapacak bir şey yok onlar için.

sayın kompleks, başarılı olamadınız sanırım, kimsenin size inanacağı yok. size boşa vakit harcadığınızı söylemiştim. şu sizin dedikleriniz, düşündükleriniz her lise çağındaki çocuğun, bir zamanlar hepimizin aklını kurcalayan şeyler zaten, ayrıcalıklı değilsiniz emin olun.

sayın old_preacher; ne kadar rahat söylüyorsunuz. yapacak bir şey yok onlar için. onları kayıp olarak görüyorsunuz. onlar 3-5 kişi değil. onlar çoğunluk. yapacak bir şey her zaman vardır.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın kompleks,

öncelikle yaptığınız bazı hataları söylemek isterim. şunu anlayalım, belli bir inancı benimsemiş kişiler için o inanç mantıklıdır, diğerleri değildir. siz de bu ifadenin içinde yer alıyorsunuz, ama farkında değilsiniz. yani bize, biz müslüman olduğumuz için diğer inançları sorguladığımızı ama kendi dinimizi sorgulayamayacağımızı söylerken, farkında olmadan iki farklı hata yapıyorsunuz.

1. hatanız, sizin de her insan gibi bu ifade içinde yer aldığınız ama farkında olmadığınız. yani siz deist olduğunuz için diğer dinleri ve inançları reddediyorsunuz, ve bu pencereden bakarak düşünüyorsunuz. sizin dindarlar için düşündüklerinizi, dindarlar da sizin için düşünüyor. yani siz nasıl dinleri saçma buluyorsunuz, dindarlar, ateistler ya da diğer kişiler de sizin inancınızı aynı derecede saçma buluyor.

2. hatanız, bir dini benimsememiş olduğunuzdan dolayı, içgüdüsel olarak kendinizi ''gerçeklerin farkına varmış, aklını kullanmış, özgürlüğe ulaşmış insan'' olarak tanımlıyorsunuz, kendinizi diğerlerinden daha akıllı ve mantıklı kabul ediyorsunuz, bu bir nevi egodur yanlış anlamayın zamanında ben de yaşadım, bu ateistlerde de deistlerde de agnostiklerde de vardır ve insanın hoşuna gider, kendini diğerlerinden üstün görmesini sağlar, ve bu düşünce insanı yücelttiği için zihinde otomatikman dominant duruma geçer, böylelikle kendi baktığınız pencereyi tek doğru zanneder ve ona göre yorum yaparsınız, yani hata yaparsınız. sizin yaptığınızda bu, milyarlarca insanı aynı kefeye koymanız da bunun göstergesi. her ne kadar itiraz etsenizde durum budur maalesef.

şimdi, cevap vereceğim yorumlarınıza geçeyim.

inanç, bilimin bittiği yerde başlar. biliyorsanız inanmıyorsunuzdur. inanıyorsanız bilmiyorsunuzdur. bir yere kadar mantığınızla gidebilirsiniz ve ondan sonrasına inanırsınız. işte ben mantığınızla geldiğiniz yere kadar mütalaa etmek istiyorum.

herkesin mantığı farklıdır, size mantıklı gelen başkasına mantıksız gelebilir. o yüzden konu ''inanç'' ise hiçbir şekilde tartışmak doğru olmayacaktır, sohbet edip yeni şeyler elbette öğrenebiliriz, ama inanç konusunda sadece akıl ve mantık değil, ''hissetmek'' de girer devreye...zaten hissetmek devreye girmiyorsa ateist olursunuz, çünkü salt akılla varabileceğiniz yer meteryalizmdir, ''görmüyorsam yoktur''dur. o yüzden farklı inançlardaki kişiler her ne kadar tartışırsa tartışsın, birbirini çürütemezler ve vakit kaybından başka değişen hiçbir şey olmaz.

ben sadece okuduğunuz şeyin sizi etkilediğini ve onları okuyarak göremeyeceğiniz şeyler olduğunu ve doğru sonuca ulaşamayacağınızı söyledim. bazen okuyarak doğru sonuca ulaşamazsınız. okuduklarınızın güvenilir olduğundan emin olamazsınız. o durumda tek doğru kaynak gördüklerinizdir ve gördüklerinizden durumu analiz edersiniz.

kutsal kaynakları okurken ateist olduğumu söylemiştim, yani tümünü tarafsız olarak inceledim, ve aradığım cevapları eksiksiz olarak bulduğuma, mantıklı gördüğüme inandım. dediğim gibi salt akılla değil, ruhumla da hareket ettim, çünkü ona sahip olduğumu başından beri biliyordum. bunu kelimelerle elbette anlatamam, sizin düşünceniz elbette böyle olmayabilir.

burada da şunu dile getirmek istedim. demek ki mucize insanların inanması için yeterli bir gerekçe değil. eğer yeterli bir gerekçe olsaydı herkes mucizeyi sadece bir peygamberin gösterebileceğini bilir ve o peygamberin söylediklerine iman ederdi. hz. isanın peygamberliğine inanmıyorlarsa gösterdiği mucizelere de inanmıyorlardır demektir. demek ki onların inanmalarını gerektirecek yeterli kanıt, belge veya şahit yok.

öncelikle mucizeyi sadece bir peygamber değil, pek çok peygamberin gösterdiğine inanılır. ayrıca evet, mucize yeterli olmayabilir birinin inanması için. bir de bunlar çok eski tarihlerde geçtiği için kaydedilmemiş olabilir, kaydedilse de bugüne ulaşmamış olabilir, çalınmış ya da yokedilmiş olabilir vs.. yani yahudiler inanmadıysa hz isa peygamber değildir, ya da inandıkları herhangi biri peygamberdir gibi kesin ifadeler kullanamayız.

sayın old_preacher; hz. muhammede inanıyorsa müslümandır. müslüman değilse inanmıyordur. hz. muhammede inanıyorum ama müslüman değilim diye bir söylem olabilir mi? mantıklı mı sizce?

mantıklı ve gerçek, bizler müslümanlar olarak diğer tüm peygamberlere inanıyoruz, çünkü onların, aynı Tanrı nın mesajlarını farklı toplumlara iletmekle görevli peygamberler olduğuna inanıyoruz. yani onlardan da aynı şekilde inananlar var, ama biz nasıl hıristiyan ya da yahudi olmuyoruz, onlar da müslüman olmuyorlar. olanlar da var
.

asıl sormanız gereken sorular bunlar aslında. asıl bunlarla ilgilenmeniz gerekiyor. kendinizi onların yerine koyup düşünebildiğiniz ve sorgulayabildiğiniz zaman ancak doğru bir bakış açısına sahip olursunuz.

bu soru beni ilgilendirmiyor, çünkü ben hz musa nın kızıldeniz i yardığına da, hz isa nın hastalara şifa dağıttığına da, hz muhammed in ay ı ikiye böldüğüne de inanıyorum. yani ben tüm peygamberlere de, tüm mucizelere de inanıyorum, çünkü inancım bunu söylüyor ve inancıma engel de değil. eğer onlar bir kısmına inanıp bir kısmına inanmıyorsa, bu onların sorunu.

hem onların ne düşündüğü beni ilgilendirmez diyorsunuz hem de ben sadece kutsal kitapları okurum diyorsunuz. onlar okumuyor mu kutsal kitapları. onlar da kutsal kitaptan okuduklarına göre düşünüyorlar ve düşündüklerini size aktarıyorlar.evet, fakat birisi ''Tanrı en başta suların üstünde dalgalanıyordu, dünya boştu, sonra Tanrı ışığı yarattı ve iyi olduğunu gördü'' gibi ifadelere gerçekten inanıyorsa, ya da hz isa nın öldükten sonra dirildiğini, babasnın yanına çıkıp sağına oturduğunu falan söylüyorsa, sıradan insanların Tanrı dan günah bağışlama yetkisi alabildiğini söylüyorsa, kimse kusura bakmasın ama ben mantıklı bir insan olarak bunlara inanamam. inanan inansın, inanç bu sonuçta dediğimiz gibi, beni ilgilendirmez.
onları kayıp olarak görüyorsunuz. onlar 3-5 kişi değil. onlar çoğunluk. yapacak bir şey her zaman vardır.

ben nasıl aklımı kullanarak, kimse tarafından yönlendirilemeyecek şekilde inancımı benimsemişsem, onlar da bunu yapabilir, engel olan yok. ben mezheplere inanmam, tarikatlara şeyhlere inanmam, kutsal kitap haricinde bir şeyi dinimi öğrenmek için kullanmam, çünkü kutsal kitabı okuduğumda, gerçek, saptırılmamış doğrunun orada olduğunu görürüm ve başka bir şeye ihtiyacım kalmaz.

onlar zina yapanları recmederler, kadınları kara çarşafa hapsederler, döverler, mezheplere ayrılıp birbirlerini öldürürler, İslam ı arap dini zannedip sakal bırakır, sarık bağlar, cübbe giyerler. ben ise kitapta bunların hiçbirinin olmadığını bilirim, başkasının inancına karışmamam gerektiğini bilir, buna göre davranırım, böylece yönlendirilm
em. onlar da akıllarını kullanırsa yönlendirilmez. ama siz aklını kullanmak fiilinin eşanlamlısını deist olmak olarak görüyorsanız, bu da milyarlarca insandan sadece biri olarak sizin şahsi düşünceniz olarak kalacaktır, tıpkı her birimizinki gibi...


velhasılkelam, söylenecek tek söz var, ''herkesin düşüncesi, inancı, hayatı kendine''
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Ne zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar: "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız" derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler? (Bakara Suresi, 170)
 
K

kompLeks

Guest
onlar zina yapanları recmederler, kadınları kara çarşafa hapsederler, döverler, mezheplere ayrılıp birbirlerini öldürürler, İslam ı arap dini zannedip sakal bırakır, sarık bağlar, cübbe giyerler. ben ise kitapta bunların hiçbirinin olmadığını bilirim, başkasının inancına karışmamam gerektiğini bilir, buna göre davranırım, böylece yönlendirilmem. onlar da akıllarını kullanırsa yönlendirilmez. ama siz aklını kullanmak fiilinin eşanlamlısını deist olmak olarak görüyorsanız, bu da milyarlarca insandan sadece biri olarak sizin şahsi düşünceniz olarak kalacaktır, tıpkı her birimizinki gibi...


velhasılkelam, söylenecek tek söz var, ''herkesin düşüncesi, inancı, hayatı kendine''

sayın old_preacher;

son paragrafınız bana yetiyor. ben de bir gün din seçmeye karar verirsem ve inanırsam sizin gibi inanırım zaten. keşke çevremdeki insanlar sizin gibi olsaydı. dediğiniz gibi herkesin inancı kendine. inancı yüzünden kimse yargılanamaz. teşekkür ederim tüm paylaşımlarınız için. saygılar..
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın old_preacher;

son paragrafınız bana yetiyor. ben de bir gün din seçmeye karar verirsem ve inanırsam sizin gibi inanırım zaten. keşke çevremdeki insanlar sizin gibi olsaydı. dediğiniz gibi herkesin inancı kendine. inancı yüzünden kimse yargılanamaz. teşekkür ederim tüm paylaşımlarınız için. saygılar..

ben teşekkür ederim. zaten bizi en çok üzen, müslümanlıkla alakası olmayan kimselerin kendini müslüman olarak deklare edip insanlarda kötü izlenim bırakmasıdır. bu yüzdendir ki bu konular hakkında çevremizdeki insanlara bakarak değil, bizzat kaynağına inerek fikir edinmeliyiz. saygılar...
 

raþid

New member
Katılım
18 Eki 2011
Mesajlar
120
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Konum
yan odadan
[FONT=&quot]Siz istediniz, bundan sonrasına karışmam. Bu karşılıklı yazışmanın sonrasında ister inanırsınız, isterseniz tamamen nefsinize pay çıkarıp kafirleşirsiniz. Şuan yaptığınız söylemler kafirlik vasıflarını çağrıştırıyor, inşaallah son nefesden önce iman tazelemek ve tövbe etmeyi Rabbim size nasip eder. Eğer böyle devam eder de son nefeste de bu halde ölürseniz, hiç bir sorumluluğu kabul etmiyorum. Ahirette de bu cevabımı delil olarak göstereceğim.[/FONT]


bilmediklerimi biliyorum.

1 - Siz, bilmediğinizi bilmiyorsunuz. Münazarada, karşıdaki muhatabınızın aklen ve ilmen getirdiği doğru olan hiç bir şeyi takdir etmemiş, "teşekkür ederim burasını bilmiyordum sizden öğrenmiş oldum" dememişsiniz. Bu eksiklik değil, muhatabınızın hakkını teslim etmiş olmak demektir. Ama siz, bunu demek ile bütün fikirlerinizin yerle bir olacağını düşünerek takdir yönünden ziyade, eleştiri yönüne kaçmışsınız. Bu eksikliktir, bütün münazaralar da kabul edilir bir gerçektir. Bunu yapmamanız, cahilliğinize, her şeyi ben bilirim edasına yol açar. Bu da cahilliktir. Şeytan bile yalanını kabul ettirmek için 99 doğruyu söyler.


haddimi de biliyorum.

Siz haddinizi bilmiyorsunuz, haddinizi bilseniz İslami bir sitede "yaratmak" ifadesini bir insana isnad etmezdiniz. Bu hadsizliktir. Bunun yerine daha başka bir kelime bulabilirdiniz.

bana aksine bir örnek gösterin.


Konu başlığı en basit örnek. Peygamberimize (as.) yaptığınız hakareti alıntı yapmak dahi istemem.


bütün yazdıklarımı okuduysanız söyleyin o zaman hangi soru mantıklı sorulmuşta ben cevap verememişim. bana bir tane örnek gösterebilir misiniz?

Adam nicki ile yazan üye size sayısızca mantıklı soru sormuş, hiç birine cevap vermemişsiniz, aksine kendi sazınızı çalmaya devam edip durmuşsunuz. En basiti bir tanesini ben tekrarlayayım, elma ile armut polenleri neden bu güne kadar kendi kendine tesadüfen döllenmemiş. Bilimin dahi kendi içinde kabul ettiği bir gerçeği neden cevaplayamadınız ? Varsa cevabınız net olarak yazın.


odamın düzeninden bahsettiniz; bu benzetmeyle dağıldınız, paramparça oldunuz ve ezildiniz zaten.


Odanızın düzeninden bahsetmedim, evinizin düzeninden bahsettim. Bu da eşyaların veya kullandığınız günlük malzemelerin düzeni değil, yaşam düzenini özellikle kasd etmiştim. Herşeyi eksik ve yanlış anlamanız nedeni ile bu soruyu da yanlış anlayıp öyle cevap verdiniz. Soruyu bile anlamaktan aciz olduğunuzu her okuyan görüyor, kimin dağıldığını da müşahede ediyor, benim dememle olmaz zaten. Okuyucular karar verir buna, isteseniz de istemeseniz de…


nasıl bir mantıkla iman ettiğinizi gösterdiniz.


İman etmeyi bilmediğiniz için, bir başkasının nasıl iman ettiği konusuna vakıf olmazsınız. Çünkü bu benim iddiam değil, sizin söylediğiniz bir şey. İman etmediğinizi siz söylediniz. Dolayısı ile bilmediğiniz ve yaşamadığınız bir şeyi kendiniz için bile söylememeniz gerekirken, bir de üstüne üstlük kalkıp, bir başkasının nasıl iman ettiği yönünde, bırakın fikri, virgülüne dahi yorum yapamazsınız. Siz bunu da yapıyorsunuz.

bu forumda bunun gibi onlarca benzetmeyi çürüttüm zaten ben.

Hiçbir şeyi çürütmediğinizi ben değil, cümle alem görüyor. İlmi olarak zaten bir şey yazmadığınız için, çürüttüğünüz herhangi bir şey de yok. Ancak, kendinize taraftar toplama amacı gütmemeniz, bu münazarada takdir edilmesi gereken yönünüz. Onun haricinde, genel perspektifte yazdığınız dişe dokunur veya akıllarda kalır bir cümleniz yok. Tam tersi, size cevap veren gerek Bekir abi, gerek adam, gerek sumisali, gerek sabotage ve gerekse de zaman zaman old_preacher (bazı yerlerde) çok mantıklı sorular ve yazılar ile size cevap vermiş, sizden aynı boyutta cevap gelmemiş. Dolayısı ile, çürüyen sizin fikirleriniz olmuş.


tavsiye de bulunmuşsunuz okuyun diye. ben de bir tavsiye de bulunayım. siz de okuyun.


Teşekkür ederim, siz demeseniz de her zaman okuyan biriyim zaten. Ama şimdi daha da bir okumaya özen gösterebilirim tavsiyenize uyarak. Bu da okuma yelpazemi konu bazında genişletmek olabilir. En son paganistleri içeren yazılara merak sarmıştım. Şimdi deistlere yönelik yazılara ağırlık verebilirim.


ama önce bir mantık kitabı okuyun.


Mantık okumak elbette iyi bir şeydir. Fakat şahsi düşüncem, herhangi bir konuda mantık yürütme becerisi olmayan insanların okuması, bence daha faydalı olur. Din konusunda mantık yürütmek bir yere kadar iyidir, ama zaten Din içerisinde yer edinmiş olan “Dini mantık” hakkında mantık yürütmek doğru olmaz. Çünkü, her şeyde olduğu gibi, bu Din’in de bir mantığı vardır ve bu mantığı kabul edenlere Müslüman denir. Zaten siz bu mantığı kabul etmediğiniz için dışındasınız. O yüzden bu mantık kitabını size ben tavsiye edebilirim.


hatta en başta bunu okumalıydınız. yaptığınız benzetmeden belli oluyor neyi bilip neyi bilmediğiniz. fersahlarca uzaktasınız bilgiden ve mantıktan.


Bu sizin, benim hakkımdaki eleştirel düşünceniz. Katılmasam da, eleştiriden ders çıkarmak adına kendimi yeniden gözden geçirmem gereken bir şey. Benzetmem de mantık dışı bir şey görmemiştim, tekrardan inceleyip mantık olgusunu gözden geçirebilirim. Ama, benzetme yaparak yazdığım örneği hangi mantık çerçevesinde yazdığımı belirtmiştim, anlayış eksikliğinizi bu şekilde gidermeye çalışmak size ne derecede yakıştı, orasını siz ve okuyan diğer insanlar karar versin. Bilgi konusunda sizi 3-5’e katlarım demek istemem, ama bildiğimi yazmaktan da çekinmem. Cahilliğinizi (bu konu hakkında) ortaya koymak için her türlü yazarım. Siz de her türlü katlanmak zorundasınız. Çünkü, ben sizin yazdıklarınızı okuma zorluğuna katlanıyorum. Ayrıca, bu konu hakkında yürüttüğünüz mantığa cevap veriyorum.Kişisel ve özel konularınızı eleştirmek haddim olamaz. Ama, siz bunu dahi yapacak bir mantık örgüsü içindesiniz.


bir de bilip bilmemek konusunda ahkam kesiyorsunuz.


Evet, bilip bilmemeniz konusunda görüş belirtebilirim. Ben bu Dini yaşıyorum, yaşadığımın ne olduğunu kelimelere dökecek kadar da bilgi sahibiyim. Oysa, siz yaşamadığınız halde ahkam kesiyorsunuz. Buna ne demeli şimdi ?


yazdıklarınız tamamen sizin aynanız. içine düştüğünüz durumu bana yansıtıyorsunuz.


Elbette yaşadığım Din’in bana sunduklarını dilim döndüğünce anlatacağım. Yaşadıklarımı ve yaşadıklarımın bana bıraktığı fikirleri yansıtmaya çalışacağım. İçinde bulunduğum durumu ifade ederken dahi, sizin bu yazdıklarımı “içine düştüğünüz durum” diye tabir etmeniz, durumumdan şikayetçiymişim gibi algılanıyor. Oysa, ben kendi durumumdan hiç ama hiç şikayetçi değilim.


yaptığınız benzetmeden belki de aklınızda binlerce var ve bu yanlış benzetmelerle iman ediyorsunuz ve bu benzetmeleri herkese anlatıyorsunuz. diğerleri de bu yanlış benzetmelerle inanıyor.


İnsanlar, benzetmelere inanmaz. Allah’a ve Peygamberine ve indirdiklerine inanır ve iman eder. Benzetmelerle kimse inanç sergilemez ve inanç oluşturmaz kendine. Her ne benzetmeye çalışırsanız, muhakkak eksiktir, yarımdır veya daha başka bir şeydir. İnsanoğlu renk konusunu bile benzetemezken, nasıl Din konusunu benzetmeye çalışsın veya böyle bir ahmaklığa kalkışsın ki ? İnsanlar, Dini konularda benzetmeye girmez, bir şeye benzeştirmez, bunu yapanlar sizin gibi “özgür beyin” olduğunu iddia edip, nefsinin köleliğinde yüzme bilmeden derin sulara giren insanlara has bir yöntemdir. Her defasında da batarsınız. Enaniyetiniz üst safhada olduğu için yardım da talep etmezsiniz. Dehriyye çukurunda yuvarlanır gidersiniz. Esfeli safilin bu düşüncede olanlar için hazırlanmıştır ve daha yok mu ? demektedir. Bekle ey esfeli safilin, bekle ! Bir tane daha geliyor !

Ne dersin ? Hazırmısın o çukura yuvarlanmaya ..?
 
M

mehmet_87

Guest
bu kompleks ne diyor yine..hepsinide verdiği örneklerle çürütmüş..benim sorduğum sorulara karşılık verebildin mi sen ondan haber ver...kanımca bu karının şimdiye kadar yazdığı yazılarla taharetlenmek caizdir...
 
K

kompLeks

Guest
sayın adam;

Siz istediniz, bundan sonrasına karışmam. Bu karşılıklı yazışmanın sonrasında ister inanırsınız, isterseniz tamamen nefsinize pay çıkarıp kafirleşirsiniz. Şuan yaptığınız söylemler kafirlik vasıflarını çağrıştırıyor, inşaallah son nefesden önce iman tazelemek ve tövbe etmeyi Rabbim size nasip eder. Eğer böyle devam eder de son nefeste de bu halde ölürseniz, hiç bir sorumluluğu kabul etmiyorum. Ahirette de bu cevabımı delil olarak göstereceğim.

sizin söylediklerinize inanırsam bu sefer de hristiyanlara göre kafir olacağım. ne yapacağız şimdi? hristiyanlardan da milyarlarca var. hepsi yanlış düşünüyor derseniz ve milyarlarca insanı cahil kendinizi akıllı görürseniz, bu en büyük enaniyet olmaz mı? ne yapacağız şimdi bir dini kabul edip kafirlikten kurtulmaya çalışırken diğer bir dine göre kafir oluyoruz. ne yaparsak kafirlikten kurtulamıyoruz. gelen kafir diyor giden kafir diyor. ne yapalım yani gözümüzü kapatıp birini seçelim mi? seç birini mi diyorsunuz? ne yaparsan yap deistlikten daha mı iyidir diyorsunuz?

bilmediklerimi biliyorum.

1 - Siz, bilmediğinizi bilmiyorsunuz. Münazarada, karşıdaki muhatabınızın aklen ve ilmen getirdiği doğru olan hiç bir şeyi takdir etmemiş, "teşekkür ederim burasını bilmiyordum sizden öğrenmiş oldum" dememişsiniz. Bu eksiklik değil, muhatabınızın hakkını teslim etmiş olmak demektir. Ama siz, bunu demek ile bütün fikirlerinizin yerle bir olacağını düşünerek takdir yönünden ziyade, eleştiri yönüne kaçmışsınız. Bu eksikliktir, bütün münazaralar da kabul edilir bir gerçektir. Bunu yapmamanız, cahilliğinize, her şeyi ben bilirim edasına yol açar. Bu da cahilliktir. Şeytan bile yalanını kabul ettirmek için 99 doğruyu söyler.

bilmediğim bir şey olduğu zaman. bilmiyorum diyorum. adem nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. ruh nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. havva nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. demek ki neyi bilmediğimi biliyormuşum. bir de şu cahil kelimesini çok kullanıyorsunuz. acaba ben mi anlamını bilmiyorum diye bu kelimenin anlamına sözlükten baktım ve cahil olmadığımı anladım. bakıyorum da cahillihin kitabını baştan yazmışsınız.

haddimi de biliyorum.

Siz haddinizi bilmiyorsunuz, haddinizi bilseniz İslami bir sitede "yaratmak" ifadesini bir insana isnad etmezdiniz. Bu hadsizliktir. Bunun yerine daha başka bir kelime bulabilirdiniz.

yaratmak kelimesinin anlamını ne kadar tartışsam da boş. kabul etmiceksiniz. yaratmak kelimesinin bir diğer anlamı da oluşturmaktır. yaratmak sadece yoktan var etmek demek değildir. size bununla ilgili ayet bile gösterdim. kanıtsa işte kanıt. insan yoktan mı var edildi yoksa çamurdan mı var edildi? bu delili kaçıncı kez gösterdiğimi hatırlamıyorum. okumuyorsunuz heralde yazdıklarımı. ama sizin için bu kadar önemli ise benim için sorun yok. sayın bekir'den rica edelim konu başlığını ''Deist: Dinleri İnsanlar Oluşturdu'' olarak değiştirsin lütfen.

bana aksine bir örnek gösterin.



Konu başlığı en basit örnek. Peygamberimize (as.) yaptığınız hakareti alıntı yapmak dahi istemem.


konu başlığı değişirse sanırım artık bu konuda bir problem kalmaz. peygambere hakaret konusuna gelince müslüman olmamak ve müslüman olmadığım için islam dininin peygamberine inanmamam bir hakaret midir? yani müslüman olabilmek için ilk önce inanmak daha sonra sorgulamak mı gerekiyor? hristiyanlıktan müslümanlığa geçen insanlar nasıl müslüman oldular peki? ilk önce müslüman oldular daha sonra mı hangisi doğru diye düşünmeye başladılar? elbette hayır. ilk önce peygambere inanmadılar sorguladılar daha sonra inanmaya veya inanmamaya karar verdiler. inanmamak hakaret etmek demek değildir? aksi takdirde siz de inanmadığınız her şeye hakaret etmiş olursunuz.

bütün yazdıklarımı okuduysanız söyleyin o zaman hangi soru mantıklı sorulmuşta ben cevap verememişim. bana bir tane örnek gösterebilir misiniz?

Adam nicki ile yazan üye size sayısızca mantıklı soru sormuş, hiç birine cevap vermemişsiniz, aksine kendi sazınızı çalmaya devam edip durmuşsunuz. En basiti bir tanesini ben tekrarlayayım, elma ile armut polenleri neden bu güne kadar kendi kendine tesadüfen döllenmemiş. Bilimin dahi kendi içinde kabul ettiği bir gerçeği neden cevaplayamadınız ? Varsa cevabınız net olarak yazın.


peki hemen ona da cevap yazayım. elma ile armut polenlerini bugüne kadar tesadüfen döllenmemişse yaratıcı öyle istediği içindir. siz beni ateist sandınız herhalde. bu sorunun benim iddiamla bir ilgisi yok.

odamın düzeninden bahsettiniz; bu benzetmeyle dağıldınız, paramparça oldunuz ve ezildiniz zaten.


Odanızın düzeninden bahsetmedim, evinizin düzeninden bahsettim. Bu da eşyaların veya kullandığınız günlük malzemelerin düzeni değil, yaşam düzenini özellikle kasd etmiştim. Herşeyi eksik ve yanlış anlamanız nedeni ile bu soruyu da yanlış anlayıp öyle cevap verdiniz. Soruyu bile anlamaktan aciz olduğunuzu her okuyan görüyor, kimin dağıldığını da müşahede ediyor, benim dememle olmaz zaten. Okuyucular karar verir buna, isteseniz de istemeseniz de…


daha önce de söylemiştim. genelleme ve laf cambazlığı yapmada ustasınız. bir şeyi yanlış anlamam her şeyi yanlış anladığım anlamına gelmez. siz benim evimin düzeninden bahsettiniz yaşam düzenimden değil. benim yaşamımdaki düzen belki de 150 metrekarelik evimle sınırlı değil. siz yanlış anlatmasaydınız; 150 metrekarelik ev yerine yaşam düzeni deseydiniz ben de doğru anlardım. yılan kendi eğrisine bakmaz deveye boynun eğri der.

nasıl bir mantıkla iman ettiğinizi gösterdiniz.



İman etmeyi bilmediğiniz için, bir başkasının nasıl iman ettiği konusuna vakıf olmazsınız. Çünkü bu benim iddiam değil, sizin söylediğiniz bir şey. İman etmediğinizi siz söylediniz. Dolayısı ile bilmediğiniz ve yaşamadığınız bir şeyi kendiniz için bile söylememeniz gerekirken, bir de üstüne üstlük kalkıp, bir başkasının nasıl iman ettiği yönünde, bırakın fikri, virgülüne dahi yorum yapamazsınız. Siz bunu da yapıyorsunuz.

nasıl iman ettiğinizi siz kendiniz söylediniz zaten. benim buna yorum yapmama veya vakıf olmama gerek yok. siz değil misiniz; evdeki düzenle, yaratıcının düzeni hakkında benzetme yaparak inanan ve bu benzetmeyi kuramadığım için beni cahillikle suçlayan ve hakaret eden?

bu forumda bunun gibi onlarca benzetmeyi çürüttüm zaten ben.

Hiçbir şeyi çürütmediğinizi ben değil, cümle alem görüyor. İlmi olarak zaten bir şey yazmadığınız için, çürüttüğünüz herhangi bir şey de yok. Ancak, kendinize taraftar toplama amacı gütmemeniz, bu münazarada takdir edilmesi gereken yönünüz. Onun haricinde, genel perspektifte yazdığınız dişe dokunur veya akıllarda kalır bir cümleniz yok. Tam tersi, size cevap veren gerek Bekir abi, gerek adam, gerek sumisali, gerek sabotage ve gerekse de zaman zaman old_preacher (bazı yerlerde) çok mantıklı sorular ve yazılar ile size cevap vermiş, sizden aynı boyutta cevap gelmemiş. Dolayısı ile, çürüyen sizin fikirleriniz olmuş.


cümle alemin ne gördüğünü bir tek yaratıcı bilir. haklısınız çürüttüğüm benzetmeler ve örnekler ilmi olmadığı için, benim de bunları çürütmem ilmi olmuyor. evimdeki düzen benzetmesi bunlara bir tane örnek sadece. daha niceleri var okursanız görürsünüz. gerçi ilmi olmayan bu benzetme ve örnekleri çürütmek için biraz mantık gerekiyor. en azından o mantığı gösterecek ilme sahibim.

tavsiye de bulunmuşsunuz okuyun diye. ben de bir tavsiye de bulunayım. siz de okuyun.


Teşekkür ederim, siz demeseniz de her zaman okuyan biriyim zaten. Ama şimdi daha da bir okumaya özen gösterebilirim tavsiyenize uyarak. Bu da okuma yelpazemi konu bazında genişletmek olabilir. En son paganistleri içeren yazılara merak sarmıştım. Şimdi deistlere yönelik yazılara ağırlık verebilirim.


ilk önce mantık. lütfen ilk önce mantık okuyun.


ama önce bir mantık kitabı okuyun.


Mantık okumak elbette iyi bir şeydir. Fakat şahsi düşüncem, herhangi bir konuda mantık yürütme becerisi olmayan insanların okuması, bence daha faydalı olur. Din konusunda mantık yürütmek bir yere kadar iyidir, ama zaten Din içerisinde yer edinmiş olan “Dini mantık” hakkında mantık yürütmek doğru olmaz. Çünkü, her şeyde olduğu gibi, bu Din’in de bir mantığı vardır ve bu mantığı kabul edenlere Müslüman denir. Zaten siz bu mantığı kabul etmediğiniz için dışındasınız. O yüzden bu mantık kitabını size ben tavsiye edebilirim.


yine dediğime geldiniz. hem ''dini mantık'' hakkında mantık yürütmek doğru olmaz diyorsunuz. hem de bunun mantık kitabı olduğunu söylüyorsunuz. bu tarifsiz bir çelişki değil mi? en iyisi siz bir mantık kitabı okuyun, hatta ilk önce hocasından bir mantık dersi alın sonra okuyun. rica ediyorum lütfen bunu yapın.

hatta en başta bunu okumalıydınız. yaptığınız benzetmeden belli oluyor neyi bilip neyi bilmediğiniz. fersahlarca uzaktasınız bilgiden ve mantıktan.



Bu sizin, benim hakkımdaki eleştirel düşünceniz. Katılmasam da, eleştiriden ders çıkarmak adına kendimi yeniden gözden geçirmem gereken bir şey. Benzetmem de mantık dışı bir şey görmemiştim, tekrardan inceleyip mantık olgusunu gözden geçirebilirim. Ama, benzetme yaparak yazdığım örneği hangi mantık çerçevesinde yazdığımı belirtmiştim, anlayış eksikliğinizi bu şekilde gidermeye çalışmak size ne derecede yakıştı, orasını siz ve okuyan diğer insanlar karar versin. Bilgi konusunda sizi 3-5’e katlarım demek istemem, ama bildiğimi yazmaktan da çekinmem. Cahilliğinizi (bu konu hakkında) ortaya koymak için her türlü yazarım. Siz de her türlü katlanmak zorundasınız. Çünkü, ben sizin yazdıklarınızı okuma zorluğuna katlanıyorum. Ayrıca, bu konu hakkında yürüttüğünüz mantığa cevap veriyorum.Kişisel ve özel konularınızı eleştirmek haddim olamaz. Ama, siz bunu dahi yapacak bir mantık örgüsü içindesiniz.


laf cambazlığında beni 3-5'e katlayabilirsiniz. tereyağından kıl çeker gibi sıyrılıyorsunuz. ben bilgi birikiminizin kaç kat olduğu ile bir yorum yapmadım. bilgi birikiminizin çok olması; her şeyi doğru bildiğiniz anlamına gelmez. ki cümleniz mantıktan yoksundu. cahillik konusunda düşüncelerimi yukarıda belirtmiştim. ama asıl sorun bu değil. asıl sorun kendinizi alim sanmanız. kendinizi alim sandığınız için insanları cahil olarak görüyorsunuz. yaptığınız benzetmenin ne kadar bozuk bir mantık içerdiğini tüm detaylarıyla açıkladım. ama malesef kendinizi halen alim sanıyorsunuz. alim olmadığınızı da bilmiyorsunuz.

bir de bilip bilmemek konusunda ahkam kesiyorsunuz.



Evet, bilip bilmemeniz konusunda görüş belirtebilirim. Ben bu Dini yaşıyorum, yaşadığımın ne olduğunu kelimelere dökecek kadar da bilgi sahibiyim. Oysa, siz yaşamadığınız halde ahkam kesiyorsunuz. Buna ne demeli şimdi ?


mantıktan yoksun bir benzetme yaparak mı bilip bilmemek konusunda ahkam keseceksiniz? ben bilmediğim bir şey olduğu zaman bilmiyorum diyorum. peki siz söyleyin bakalım neyi bilmiyorsunuz?

yazdıklarınız tamamen sizin aynanız. içine düştüğünüz durumu bana yansıtıyorsunuz.


Elbette yaşadığım Din’in bana sunduklarını dilim döndüğünce anlatacağım. Yaşadıklarımı ve yaşadıklarımın bana bıraktığı fikirleri yansıtmaya çalışacağım. İçinde bulunduğum durumu ifade ederken dahi, sizin bu yazdıklarımı “içine düştüğünüz durum” diye tabir etmeniz, durumumdan şikayetçiymişim gibi algılanıyor. Oysa, ben kendi durumumdan hiç ama hiç şikayetçi değilim.


işte bir laf cambazlığı daha. cümlemle cevap alakasız. cümleleri paragraftan koparıp yazdığınız için kimse bir şey anlamıyor zannediyorsunuz. benim hakkımda fikriniz ne ise zikriniz de odur. dolayısıyla içinize düştüğünüz durumu bana yansıtıyorsunuz. benzetmenizdeki mantık hatası tamamen sizin aynanız.

yaptığınız benzetmeden belki de aklınızda binlerce var ve bu yanlış benzetmelerle iman ediyorsunuz ve bu benzetmeleri herkese anlatıyorsunuz. diğerleri de bu yanlış benzetmelerle inanıyor.


İnsanlar, benzetmelere inanmaz. Allah’a ve Peygamberine ve indirdiklerine inanır ve iman eder. Benzetmelerle kimse inanç sergilemez ve inanç oluşturmaz kendine. Her ne benzetmeye çalışırsanız, muhakkak eksiktir, yarımdır veya daha başka bir şeydir. İnsanoğlu renk konusunu bile benzetemezken, nasıl Din konusunu benzetmeye çalışsın veya böyle bir ahmaklığa kalkışsın ki ? İnsanlar, Dini konularda benzetmeye girmez, bir şeye benzeştirmez, bunu yapanlar sizin gibi “özgür beyin” olduğunu iddia edip, nefsinin köleliğinde yüzme bilmeden derin sulara giren insanlara has bir yöntemdir. Her defasında da batarsınız. Enaniyetiniz üst safhada olduğu için yardım da talep etmezsiniz. Dehriyye çukurunda yuvarlanır gidersiniz. Esfeli safilin bu düşüncede olanlar için hazırlanmıştır ve daha yok mu ? demektedir. Bekle ey esfeli safilin, bekle ! Bir tane daha geliyor !

Ne dersin ? Hazırmısın o çukura yuvarlanmaya ..?

insanlar benzetmelere inanmıyorsa; o zaman niye evimin düzeni ile yaratıcının düzeni hakkında bir benzetme yapıyorsun? üstelik mantıksız bir benzetme. bir de büyük bir şey başarmış gibi '' işte bu kadar '' diyorsun. ayrıca benzetme konusunu ahmaklık olarak nitelendiriyorsun. her şeyi geçtim siz kendinizle çelişiyorsunuz. hem de tarifsiz bir şekilde çelişiyorsunuz. acaba kimin enaniyeti üst safhada?
 
K

kompLeks

Guest
bu kompleks ne diyor yine..hepsinide verdiği örneklerle çürütmüş..benim sorduğum sorulara karşılık verebildin mi sen ondan haber ver...kanımca bu karının şimdiye kadar yazdığı yazılarla taharetlenmek caizdir...

ilmi soru sormazsınız ama ilmi cevap istersiniz. ilmi olarak ne sordunda cevap veremedim? kur'an gelecekten ve geçmişten haber veriyor diyorsun. kur'anı birileri yazdıysa; bunu bilgileri birileri önceden biliyor olabilir mi diyorsun. zaten ihtimal içeren bir soru soruyorsun. ihtimal içeren bir soru ilmi olamaz ki. ben de kesinlik içermeyen bir ifadeyle sorduğunuz soruya olabilir diyorum ve nasıl olabileceğine ilişkin ilmi kanıtlar sunuyorum. ilmi kanıtları kabul etmeyecekseniz niye soruyorsunuz? ben tüm kanıtları önünüze sersem de siz gene de inanmayacaksınız. bir şey değişmeyecek yani. bilim bilim diyorsunuz ama bilimin her söylediğini de kabul etmiyorsunuz.

bana o kadar laf söylüyorsunuz. ben o kadar kanıt gösteriyorum. kanıtlarımı beğenmiyorsunuz. peki o zaman ben size sorayım. kur'anın geçmişten ve gelecekten haber verdiğini ve birilerinin bu bilgileri önceden bilip veya tahmin edip yazamayacağını bana ilmi olarak ispatlayabilir misiniz?
 
K

kompLeks

Guest
sayın kompLeks, iddia sahibininin bir iddiası olsa zaten sormazdım, iddiası olmadığından merak saiki ile sordum.

sayın bekir;

ateizm diye bir başlık var. isterseniz deizm diye bir başlık açın, bu soruyu orada cevaplayayım. konumuz dağılsın istemiyorum rica ederim.
 
K

kompLeks

Guest
sayın bekir;

bir de rica etsem konu başlığını ''Deist: Dinleri İnsanlar Oluşturdu'' olarak değiştirir misiniz lütfen. şimdiden teşekkür ederim.
 
M

mehmet_87

Guest
Bir de göğe bakın! Biz onu kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de malikiz.(zariyat 47 )bu ayette evrenin genişlediği açıkca söylenmiştir..evrenin genişlediği einstein in formülleriyle ispatlanmıştır
Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: «İkiniz de ister istemez gelin!» dedi. İkisi de: «isteye isteye geldik.» dediler.Bu suretle onları iki günde yedi Sema olmak üzere yerine koydu ve her Semada ona aid emrine vahiy verdi ve dünya Semayı kandillerle donattık ve hıfzettik, işte bu hep o azîz, alîmin takdiridir.(fussilet 11-12)bu ayette yerkürenin ve dünyanın nasıl oluştuğu söyleniyor..güneş sisteminin oluşumu için ilk kuramlar 1700 lü yıllarda ortaya atıldı..oda hatalarla doluydu..2000 li yıllarda nasıl oluştuğu net olarak açıklandı..buda kuranla paraleldir.
Allah O'dur ki yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yarattı. Emir bunlar arasında iner ki Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.(talak 12)bu ayette atmosferin ve yerin yedi tabakasından bahsediyor..
Yahut (o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları) engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir ki, onu dalga üstüne dalga kaplıyor; üstünde de bulut. Bir biri üstüne karanlıklar... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, nerdeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah, nur vermemişse, artık o kimsenin ışık ve aydınlıktan nasibi yoktur.(Nur 40)denizlerin 200 metre ve aşağısına inildikçe yoğunlaşan karanlıklar başlar ve denizlerde iç dalgalar vardır..
kompleks bana bunları açıkla..o zamanda bu bilgilerin olduğunu bi yerden bana göster..bende o zaman sana haklısın derim..bir tek akıllı sen misin ben okumadım mı incili tevratı kuranı...bak bakalım incilde tevratta böyle şeyler var mı..daha çok örnek var kuranda bu şekilde..bana ne kanıtı gösterdin onu zaten anlamadım..mu kıtası diyorsun tarihte irili ufaklı kaç ada yok olmuş bunu hiç araştırdın mı...kaç kavim helak olmuş..piramit diyorsun o çağdaki insanlar şuursuzmuydu onlarda zeka yokmuydu..piramitde inşaat sonuçta el işi birşey insan zekası gerektirir..geçmişte insanlar tıpta mimaride şimdikinden daha ileri şeyler yapmışlar doğru ama bunlar zeka gerektiren şeyler..bunların olması doğal..ben kaç km ötedeki uzay boşluğundan bahsediyorum..denizin derinliklerinden bahsediyorum..insanların o çağda ulaşamayacağı yerleri söylüyorum..o zaman mümkün müydü yani bunları bilmeleri..madem mümkün diyorsun buyur açıkla..nerden mümkünmüş kim biliyormuş bunları..bide kutuplarda namaz diyorsun..kutuplarda sürekli hava açık mı...yani her an her saniye öğlen 12 gibi mi..ordaki gece burdaki ikindiyle akşam arası gibi oluyor..ordada yine güneş dünyayı farklı şekilde aydınlatıyor..kutuplarda yine güneşe göre alınır namaz vakitlerini..sen mantık yapıyorsun felsefe yapıyorsun..
 
K

kompLeks

Guest
sayın mehmet_87;

bunların hepsine cevap verdim. ama bir daha cevap vereyim. sanırım sizin istediğiniz türden cevaplar olmadığı için algılayamadınız.

en başta yaptığınız mantık hatasından bahsetmek istiyorum. yaptığınız şey benzetme ve genelleme. yani bilim bir şeyler buluyor ve siz onu kur'ana mal ediyorsunuz. bilimin bulduğunu kur'ana mal etmek zaten bilimsel değildir. neden öyle olmadığını uzun uzun açıklayacağım. bu sefer uzun uzun yazacağım ki net olarak anlaşılsın. ayrıca sorularımı numaralandıracağım ki hiç bir soru atlanmasın. çünkü daha önce sorduğum sorulara cevap alamadım. ilk sorum:

1) siz bilime inanıyor musunuz? bilimin her dediğini kabul ediyor musunuz?

Bir de göğe bakın! Biz onu kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki Biz onu genişletmeye de malikiz.(zariyat 47 )bu ayette evrenin genişlediği açıkca söylenmiştir..evrenin genişlediği einstein in formülleriyle ispatlanmıştır

2) yazdığınız şey zaten ilmi değil. neden ilmi değil onu da söyleyeyim. göğe bakın diyor. gök dediğiniz neresi? atmosfer mi? galaksi mi? kainat mı? biz onu kuvvetle bina ettik diyor. ''kuvvetle bina ettik'' ne demek? kuvvetle bina edildiğini de bilim ispatlamış mı? ayrıca evrenin genişlediği einstein in formülleriyle ispatlanmıştır diyorsunuz. einstein hiçbir şey ışıktan hızlı olamaz diyor. ama ışıktan hızlı parçacıklar bulundu. şuan einstein in formülleri tekrar gözden geçiriliyor ve fizik baştan sona tekrar yazılabilir. kısacası bilim yanıldığını söylerse ve ''yanılmışız evren genişlemiyormuş'' derse ozaman ne diyeceksiniz? lütfen bu sorumu cevapsız bırakmayın. bilim evrenin genişlediğini ispatlamadan önce siz bu ayetten evrenin genişlediği yorumunu çıkarabilir miydiniz? yani şunu söylemek istiyorum. 6oo lü yıllarda kur'ana inanan insanlar evrenin genişlediğini biliyorlar mıydı? yani bilim evrenin genişlediğini bulmadan önce siz evrenin genişlediğini söylüyebilir miydiniz? bilim evrenin değil de, atmosferin genişlediğini ispatlasaydı; ozaman da evren yerine ''atmosferin genişlediği kur'anda yazıyor'' mu diyecektiniz? yani bilim neyi bulursa ayeti ona göre mi yorumlayacaksınız? peki bilim yanılırsa ayeti nasıl yorumlayacaksınız?

3) şunu da öğrenmek istiyorum. bilim evrenin genişlediğini ispatlamadan önce siz kur'ana inanmıyor muydunuz? yani orta çağ döneminde yaşasaydık, kur'ana inanmak için 1ooo yıl boyunca bilimin evreni ispatlamasını mı bekleyecektik inanmak için? bilim hiçbir şey ispatlamadan önce kur'ana inanmak için sebebimiz ne olacak?

4) gelelim bilimsel kısma. kur'an da evrenin genişleyeceği zaten yazmıyor. bilim evrenin genişlediğini ispatlıyor ve ayet buna göre yorumlanıyor. bilim evrenin daraldığını ispatlasaydı; bu ayet hiç gündeme gelmeyecekti ve evrenin daraldığı ispatlansaydı; kur'an zaten evrenin genişlediğini söylemiyor diyecektiniz. kimse de aksini iddia edemeyecekti çünkü hakkaten de söylemiyor. yani bilimin evrenin genişlediğini ispatlaması bilimsel ama bunun kur'ana mal edilmesi bilimsel değil. sadece bir mantık hatası.

Sonra göğe doğruldu da o bir duman iken ona ve yere: «İkiniz de ister istemez gelin!» dedi. İkisi de: «isteye isteye geldik.» dediler.Bu suretle onları iki günde yedi Sema olmak üzere yerine koydu ve her Semada ona aid emrine vahiy verdi ve dünya Semayı kandillerle donattık ve hıfzettik, işte bu hep o azîz, alîmin takdiridir.(fussilet 11-12)bu ayette yerkürenin ve dünyanın nasıl oluştuğu söyleniyor..güneş sisteminin oluşumu için ilk kuramlar 1700 lü yıllarda ortaya atıldı..oda hatalarla doluydu..2000 li yıllarda nasıl oluştuğu net olarak açıklandı..buda kuranla paraleldir

5) benim bildiğim kadarıyla yaratıcı ol der ve olur. ama anında olur. 2 günde veya 6 günde değil. ayrıca istemeye istemeye gelmek ne demek. yaratıcı istedikten sonra isteyip istememek kimin haddine. yedi sema ne demek? yedi tane gökyüzü mü? atmosferin bölümlerinden bahsediyorsunuz herhalde. atmosferi bölümlere ayırıp onlara isim veren zaten insanoğludur. 7 den fazla bölüme de ayırıp isim verebilirdi. aynı yağış şekilleri gibi. türkler 3-5 tane yağış ismi bilir. ruslar 2o çeşit yağış ismi bilir. gördüğünüz gibi ayet de yine net bir ifade yok. bilim adamları atmosferi 8 bölüme ayırıp isimlendirseydi yine bu ayet hiç gündeme gelmeyecekti. yukarıda olduğu gibi aksi de iddia edilemeyecekti. yani kimse şunu da diyemeyecekti: ''bakın bilim atmosferin 8 bölümden oluştuğunu ispatladı ama kur'an da 7 bölüm yazıyor'' diyemecekti. çünkü net olarak böyle bir ifade yok. yukarıda da olduğu gibi bilim bir şeyler buluyor, insanlar da ayetleri yorumlayıp bunu kur'ana mal ediyor. burada da bilimsel olan sadece bilimin bulduğu. bunun kur'ana mal edilmesinin bilimle hiçbir ilgisi yok.

Allah O'dur ki yedi göğü ve yerden de onlar kadarını yarattı. Emir bunlar arasında iner ki Allah'ın her şeye kâdir olduğunu ve Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.(talak 12)bu ayette atmosferin ve yerin yedi tabakasından bahsediyor..
Yahut (o kâfirlerin duygu, düşünce ve davranışları) engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir ki, onu dalga üstüne dalga kaplıyor; üstünde de bulut. Bir biri üstüne karanlıklar... İnsan, elini çıkarıp uzatsa, nerdeyse onu dahi göremez. Bir kimseye Allah, nur vermemişse, artık o kimsenin ışık ve aydınlıktan nasibi yoktur.(Nur 40)denizlerin 200 metre ve aşağısına inildikçe yoğunlaşan karanlıklar başlar ve denizlerde iç dalgalar vardır..

6) yukarıda da açıkladım bunların neden bilimsel olamayacağını. benim bu ayetlerden anladığımla sizin anladığınız bir değil. ben şunu anlıyorum Allah yedi tane gök yaratmış ve yedi tane yer. yani yedi atmosfer ve yedi tane dünya. ben şunu da söyleyebilirdim. bakın ayette yazılan gibi değil, ayette yedi tane dünya diyor ama güneş sisteminde 7 den fazla gezegen var. ama bunu da iddia edemiyorum. çünkü hep yuvarlak ifadeler. net bir bilgi yok. 'gök' derken neyi kastettiği ve 'yer' derken neyi kastettiği belli değil. birinde evreni kastediyor birinde atmosferi. bilim ne söylerse ona göre kalıba giriyor yani. bütün bunları söyleyeceğine net bir ifadeyle dünyanın yuvarlak olduğunu söyleseymiş daha inandırıcı olurdu. en azından insanlık bu bilgiye ulaşmak için 7oo sene beklemezdi ve bunun yüzünden kimsenin kellesi uçurulmazdı.

kompleks bana bunları açıkla..o zamanda bu bilgilerin olduğunu bi yerden bana göster..bende o zaman sana haklısın derim..bir tek akıllı sen misin ben okumadım mı incili tevratı kuranı...bak bakalım incilde tevratta böyle şeyler var mı..daha çok örnek var kuranda bu şekilde..bana ne kanıtı gösterdin onu zaten anlamadım..mu kıtası diyorsun tarihte irili ufaklı kaç ada yok olmuş bunu hiç araştırdın mı...kaç kavim helak olmuş..piramit diyorsun o çağdaki insanlar şuursuzmuydu onlarda zeka yokmuydu..piramitde inşaat sonuçta el işi birşey insan zekası gerektirir..geçmişte insanlar tıpta mimaride şimdikinden daha ileri şeyler yapmışlar doğru ama bunlar zeka gerektiren şeyler..bunların olması doğal..ben kaç km ötedeki uzay boşluğundan bahsediyorum..denizin derinliklerinden bahsediyorum..insanların o çağda ulaşamayacağı yerleri söylüyorum..o zaman mümkün müydü yani bunları bilmeleri..madem mümkün diyorsun buyur açıkla..nerden mümkünmüş kim biliyormuş bunları..bide kutuplarda namaz diyorsun..kutuplarda sürekli hava açık mı...yani her an her saniye öğlen 12 gibi mi..ordaki gece burdaki ikindiyle akşam arası gibi oluyor..ordada yine güneş dünyayı farklı şekilde aydınlatıyor..kutuplarda yine güneşe göre alınır namaz vakitlerini..sen mantık yapıyorsun felsefe yapıyorsun..

7) eğer benim dediğim gibi olmasaydı, bilim bir şeyi ispatlamadan önce her şeyi net bir şekilde söyleyebilirdiniz. söyleyemiyorsunuz çünkü ilk önce bilim ispatlıyor, ondan sonra siz kur'ana nasıl uydurabiliriz diye düşünüyorsunuz. kur'anda her şey yazıyorsa, ozaman bana kur'anda yazan ve bilimin henüz bulmadığı ve hiçbir insanın aklına gelmeyen bir şey söyleyin. ayrıca tevrata da incile de inanmazsınız. onların değiştirildiğine inanırsınız, bir de o kitaplarda böyle şeyler yazıyor mu dersiniz. yazıyor desem inanacak mısınız? incili tevratı getirsem göstersem bir şey değişecek mi sizin için. ben getirip göstersem yine inanmayacaksınız. değiştirilmiş diyeceksiniz hiçbir arkeolojik kanıtınız ve belgeniz olmadığı halde. o zaman niye incilden tevrattan delil istiyorsunuz? dediğim gibi kur'anda net bir ifade yok. bilim çalışıyor ve kur'ana mal ediliyor.

8) piramitler tabiki insan zekası. zaten ben de bunu iddia ediyorum. milattan önce 3ooo küsür yıl önce bile insan zekası bu kadar ilerideydi. siz de bana milattan 3ooo yıl önce insanların piramitleri nasıl bu kadar ileri bir bilimle inşa ettiğini açıklayın ozaman. çünkü piramitlerin içindeki sırrı açıklamak kur'anı açıklamaktan daha zor. işte piramitlerin çözülememiş gizemleri.

Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları temin edebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunmaktadır.

Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler)

Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür.

Piramitlerin içerisinde ultra sound, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.

Kirletilmiş suyu, birkaç gün Piramit'in içine bıirakırsanız; suyu arıtılmış olarak bulursunuz.

Piramit'in içerisinde süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir.

Bitkiler Piramit'in içinde daha hızlı büyürler.

Piramit'in içine bırakılmış su, 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir.

Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır.

Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir Piramit'in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.

Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar, fakat içlerini göremediler.

Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur

Büyük Piramitin açıları,Nil'in delta yöresini iki eşit parçaya bölerler.

Gize'deki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak şekilde düzenlenmişlerdir.Bu üçgenin kenarlarinin birbirlerine göre oranı 3:4:5'dir.

Büyük Piramitin tabanının yüzeyi, anıtın yarısının iki katına bölündügünde pi=3,14 sayısı elde edilir.

Büyük Piramitin dört yüzeyinin toplam yüzölçümü,piramit yüksekliğinin karesine eşittir.

Büyük Piramit,dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alıyor.

Büyük Piramit,dört ana yöne göre düzenlenerek inşa edilmiştir.

Piramit dev bir güneş saatidir.Ekim ortasıyla Mart başı arasında düşürdüğü gölgeler mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterirler.Piramiti çeviren taş levhaların uzunluğu bir günün gölge uzunluğuna eşittir.Bu gölgelerin taş levhalar üstünde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yılın uzunlugu yanlışsız olarak saptanabiliyordu.

Büyük Piramit'le dünyanin merkezi arasındaki uzaklık,Kuzey kutbuyla arasındaki uzakliğa eşittir ve kuzey kutbuyla dünyanın merkezi arasıindaki uzaklığa eşittir.

Piramitin yüksekliğiyle,çevresi arasındaki oran,bir dairenin yari çapıyla çevresi arasındaki oranın dengidir.Dört kenarlar dünyanın en büyük ve çarpıcı üçgenleridir.

Gizde'den geçen boylam,dünyanın denizleriyle anakaralarını iki eşit parçaya böler.Bu boylam ayrıca,kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylam olup,bütün yer kürenin uzunluğuna ölçümünde doğal sıfır noktasını oluşturur.

Büyük piramitin tepesi Kuzey kutbunu,çevresi ekvatorun uzunlugunu temsil eder.Ve iki uzunluk aynı miktara uygunluk gösterir.

9) 64 milyon nüfusluk mu kıtasının yani bir medeniyetin yok olması aslında piramitlerin içindeki bilimi destekler nitelikte. ama bunu görebilmek ve parçaları birleştirmek için biraz düşünmek gerekiyor.

10) namaz saatlerinin nasıl hesaplandığını bana söyler misin? türkiye de ve arabistanda neye göre dakika dakika hesaplanıyor ve kutuplarda namaz saatleri nasıl hesaplanır. bana kabaca bir imsakiye oluşturabilir misin? ve oruç nasıl tutulacak kutuplarda? bana iftar ve sahur saatlerini oluşturur musun? kutupları açıkladıktan sonra uzayda güneşin batmadığı bir yerde oruç nasıl tutulur? ne güneşin etrafında dönüyoruz, ne de güneş bizim etrafımızda dönüyor. güneş hareketi diye bir şey yok. güneş hareketinin olmadığı bir yerde saatleri nasıl hesaplayacağız? nasıl oruç tutacağız ve nasıl namaz kılacağız?

sorular atlanmasın diye numaralandırdım. çünkü edindiğim tecrübeye göre alıntı yapmadan yazıyorsunuz. lütfen alıntı yaparak yazın ki neye cevap yazdığınızı neye yazmadığınızı bileyim. hiçbir şeyin atlanmasını istemiyorum ve lütfen cevaplarınızı da numaralandırın. teşekkür ederim..
 

raþid

New member
Katılım
18 Eki 2011
Mesajlar
120
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Konum
yan odadan
[FONT=&quot]sayın adam;[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]adam değil, raşid.[/FONT]

[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]sizin söylediklerinize inanırsam bu sefer de hristiyanlara göre kafir olacağım. ne yapacağız şimdi? hristiyanlardan da milyarlarca var. hepsi yanlış düşünüyor derseniz ve milyarlarca insanı cahil kendinizi akıllı görürseniz, bu en büyük enaniyet olmaz mı? ne yapacağız şimdi bir dini kabul edip kafirlikten kurtulmaya çalışırken diğer bir dine göre kafir oluyoruz. ne yaparsak kafirlikten kurtulamıyoruz. gelen kafir diyor giden kafir diyor. ne yapalım yani gözümüzü kapatıp birini seçelim mi? seç birini mi diyorsunuz? ne yaparsan yap deistlikten daha mı iyidir diyorsunuz?
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
Her ne yaparsanız yapın, Müslümanlık haricinde yapılan her şey hüsranda kalmakdır. hristiyanlık da var, yahudilik de var, ona bakarsanız bir sürü din mantığı var. Ama siz ne diyorsunuz ? ben Allah’ın varlığına ve birliğine inanırım diyorsunuz. O zaman O inandığınız Allah diyor ki “inned dini indallahil İslam” Yani, Allah katında gerçek din; İslam’dır. Ben böyle diyorum ve böyle demekle gerek hristiyan karşısında ve gerekse de yahudi gözünde “kafir” olarak görülüyorum. Evet, onlara göre kafirim ne mutlu bana. Önemli olan Rabbimin karşısında “Müslüman” olarak kabul edilmişsem, ne mutlu bana. Ne yahudinin nede hristiyanın rızasını aramıyorum ki, Rabbim benden razı olursa benden daha mutlu insan düşünemem bile. Bunun haricinde yok deist, yok ateist, yok teist vs…Bana göre hepsi kafir, istisnasız hem de. Aslında bana göre de değil, İslam’ın itikadlarına göre kafirdir. İslam böyle dediği için ben kafir görüyorum. Eğer İslam bana bu gibi insanlar hakkında seni ilgilendirmez deseydi, karışmazdım bile. Ama, eğer bana bu konularda Allah (Celle celaluhu) mücadele etmemi istemişse, elbette bende mücadele ederim. Ve yanlış yazdığın İslam ile ilgili yanlış her bilgiye itiraz eder, red cevapları yazarım. Sen kimsin ki senden çekineyim veya ben kimim ki İslam Dini hakkında hakaretler yazılırken suskun kalayım. Elbette kalamam, bu yönde yapmış olduğum mücadele için “enaniyet” denmez. Enaniyet, kendi nefsin için yaptığın şeylerin cümlesine denir.[FONT=&quot]

[/FONT][FONT=&quot][/FONT]
[FONT=&quot]bilmediğim bir şey olduğu zaman. bilmiyorum diyorum. adem nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. ruh nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. havva nasıl yaratıldı dediniz, bilmiyorum dedim. demek ki neyi bilmediğimi biliyormuşum. bir de şu cahil kelimesini çok kullanıyorsunuz. acaba ben mi anlamını bilmiyorum diye bu kelimenin anlamına sözlükten baktım ve cahil olmadığımı anladım. bakıyorum da cahillihin kitabını baştan yazmışsınız.[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT][FONT=&quot]Siz bilmiyorum derken, diğer taraftan da ahkam kesmeye devam ediyorsunuz, işte ben burasına itiraz ediyorum. Hem bilmiyorsunuz, hem de anlatılan yazılan şeylere bakmıyorsunuz. Bu hareketiniz tarih kitabını alıp içinde teksas tommiks okumaya benziyor. Maksat okuyorum zannedilsin, ben ne okuduğumu biliyorum ya nasıl olsa, tarzı. Bakın, size cahil kelimesini kullanıyorsam, Din konusunda cahilsiniz, eksiksiniz anlamında kullanıyorum. Belki fiili yaşantınızda belki bir tarih öğretmenisiniz veya kulak burun doktorusunuzdur. Aldığınız eğitim doğrultusunda belki akademik kariyer de yapıyor olabilirsiniz. Benim cahil kelimem bunları kapsamaz. Ben, size sadece Dini konularda hem cahil hem de cahilliğine bakmadan ahkam kesen bir insan gözü ile bakıyorum. Çünkü, gerek arkeoloji ve gerekse de antropoloji gibi konularda veya mitoloji gibi konularda fikir sahibisiniz ve hatta kitap sahibi de olabilirsiniz. Ama, Dini konularda bu gibi fikirler ile beslenirken yaptığınız itirazlar, aklınız sıra mantıki sorgulamalarınız cılız ,çok cılız kalıyor. Bu konuları bilmediğiniz içinde, kullandığınız cümleler ile karşıdaki insanı kızdırıyorsunuz. Sonra da saldırıyorsunuz. Bana cahil dediniz ama, yok efendim cahilliğin kitabını yazmışsınız falan filan. Geçin efendim geçin bunları. Al misketlerini ver topacımı ben oynamıyorum edası değildir amacımız. Doğruyu anlatmak, güzeli takdir etmektir. Doğruya hak vermektir. Bir hadisin peşinde 40 yıl geçiren insan, İslam alemi için bu kadar eziyete ve emeğe katlanmış, siz lütfedip okumuyorsunuz veya okuduysanız dudak kıvırıp geçiyorsunuz. Nice alimler var, kaynağını Kur’an ve sünnet ile derlemiş toplamış Hz.Adem (as.)’ın, Hz. Havva anamızın Hz. İsa (as.)’ın nasıl yaratıldığı konusunda hikmetlerini ve ruhun ne tür bir şey olduğuna yakın bilgileri vermiş. Madem cahil değilsiniz, o halde ispatlı belgeli bu yazılara neden bakmıyorsunuz. Veya baktıysanız, neden daha halen bilmiyorum diyorsunuz. Belki denk gelmemiş olabilirsiniz, burasını kabul edebilirim, ama siz hiçbir kaynağa bakmadan red ederseniz, ve bunun sonucunda sana bu konuları bilmiyorsunuz diyen birine bir de ahkam kesmeye kalkarsanız, o zaman size hem hadsiz derler hem de cahil derler. Bu ben olsam da böyle, siz olsanız da böyle. [/FONT]

[FONT=&quot]
[/FONT][FONT=&quot]yaratmak kelimesinin anlamını ne kadar tartışsam da boş. kabul etmiceksiniz. yaratmak kelimesinin bir diğer anlamı da oluşturmaktır. yaratmak sadece yoktan var etmek demek değildir. size bununla ilgili ayet bile gösterdim. kanıtsa işte kanıt. insan yoktan mı var edildi yoksa çamurdan mı var edildi? bu delili kaçıncı kez gösterdiğimi hatırlamıyorum. okumuyorsunuz heralde yazdıklarımı. ama sizin için bu kadar önemli ise benim için sorun yok. sayın bekir'den rica edelim konu başlığını ''Deist: Dinleri İnsanlar Oluşturdu'' olarak değiştirsin lütfen.[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT][FONT=&quot]Kelime olarak “yaratmanın” İslami lügat karşılığı yoktan var etmektir. Adem (as.) yoktan var edilmiştir. Siz cesedinin toprak ve su olduğuna bakıp da, ama topraktan yaratıldı diyorsunuz. Yaratılmanın son haline bakıp kalıyorsunuz. Sebebe değil, sebebi yaratana bakın diyorum bende. Toprak Adem (as.)’in hamuru, tamam kabul, toprağın hamuru ne ? Toprağı kim ve ne şekilde yarattı ? Sadece ceset meydana gelmesi ile yaratma bitmiş mi ? İçine ruh üflenmiş, ruh ne ? Muhteviyatı ne ? Bitmiş mi yaratılma safhası, hayır! İçinde akıl var bu yaratığın, akıl ne ? muhteviyatı ne ? Bitmiş mi yaratılma safhası ? Hayır ! bir de nefis diye bahsedilen başka bir şey daha var. Peki nefs ne ? muhteviyatı ne ? Şimdi bütün bu sorulara bakarak ne demelisiniz ? Evet, ben yaratılma safhası denildiği zaman bunun ne anlama geldiğini biliyorum diyebilirmisiniz ? Diyemezsiniz, şu haliniz ile hayal dahi edemezsiniz. Bu eksikliktir. Bunu kabul ederim, gün gelir bu eksikliğinizi bir kitap ile giderebilirsiniz, ama kalkıp da hayır efendim ben lügata baktım, yaratmak kelimesinin anlamı; oluşturmakmış, derseniz, ne demeliyim şimdi size ? Ayet insanı topraktan yarattık der, elhak amenna ve saddakna, pis bir sudan yarattık der, amenna ve saddakna, balçıktan yarattık der ayet, amenna ve saddakna, bunların hepsi bir merhaledir. Siz, bir tek merhaleye bakıp da tamamı bu diyemezsiniz, ayet dedirtmez çünkü. İsa (as.) ne toprak ne de sudan yaratıldı. Bir emirdir O’nun muhteviyatı. Havva anamız, ne topraktan yaratıldı, ne sudan yaratıldı. Bir hikmettir O’nun yaratılması. Hz. Salih Peygamber’(as.)in devesi, kaya yarıldı içinden çıktı, bu da başka bir hikmettir. Ama O’na (Celle celaluhu) bir zorluk yok, O (Celle celauhu) “ol” der oluverir, anlama yönünde biz kullar zorluk çekiyoruz sadece. Bu da okumadığımız ve araştırmadığımız içindir. Bunu anlatmaya çalıştık o kadar cümleler ile. Sizin yazdıklarınızı gayet ince ince okuyorum merak etmeyin. Okuduğum için bu kadar cümle sarfediyorum zaten. Okumasam, bakar geçerim, cevap dahi yazmam. Ama bir yanlış anlama olduğunu, anlam sıkıntısı yaşadığınıza inandığım için, eğer dinleyeceksiniz (okuyacaksanız), ahkam kesmeyecekseniz daha da anlatırız demeye çalışıyoruz. Yoksa, konu başlığını “yaratmaktan” “oluşturma” kelimesine çevirseniz ne olur çevirmeseniz ne olur, önemli olan itikaddır. Ben konu başlığını okurum “haşa” der geçerim, ama ortada sakat bir itikad varsa müdahele etmek zorundayız. Bu sadece sizin itikadınız ile ilgili değil, okuyan diğer insanların da itikadına zarar verecek bir kavramdır.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT][FONT=&quot]konu başlığı değişirse sanırım artık bu konuda bir problem kalmaz. peygambere hakaret konusuna gelince müslüman olmamak ve müslüman olmadığım için islam dininin peygamberine inanmamam bir hakaret midir? yani müslüman olabilmek için ilk önce inanmak daha sonra sorgulamak mı gerekiyor? hristiyanlıktan müslümanlığa geçen insanlar nasıl müslüman oldular peki? ilk önce müslüman oldular daha sonra mı hangisi doğru diye düşünmeye başladılar? elbette hayır. ilk önce peygambere inanmadılar sorguladılar daha sonra inanmaya veya inanmamaya karar verdiler. inanmamak hakaret etmek demek değildir? aksi takdirde siz de inanmadığınız her şeye hakaret etmiş olursunuz.
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]İslam Peygamberi değildir Hz. Muhammed (sav.), bütün insanların peygamberidir. Önce burasını iyi anlayın. Bu şu demektir, yahudi veya hristiyan kim olursa olsun, budist de dahil, şaman da dahil, mecusi de dahil, bütün insanlar kabul etse de etmese de onların da Peygamberidir. Her peygamber kendi bulundukları topluma tebliğ için gönderilirken, Hz. Muhammed (sav.) bütün insanlığa gönderilmiştir. “Alemlere rahmet olarak gönderdik” ayeti buna işaret eder. Kişi kabul eder yada etmez, kendi bilir. Ama, etmedi diye değil, sizin gibi hakaret kabul edilecek cümleler kullanırsa o zaman cevap veririz, uyarırız. Devam ettiği takdirde elbette çok sert cevap verilir.[/FONT]

[FONT=&quot]Gerçek Müslüman olmak için önce sorgulamak gerekir. İnsanlar (bizim toplumumuz) % 85 – 90 müslüman olarak ana babasından doğuyor. Sorgulama safhasını otomatikman geçmiş bulunuyor. Siz bunu sorguluyorsunuz. Gülerim, ama gülemiyorum. Bu başlı başına bir nimettir, lütuftur, hazinedir, siz bunları sorguluyorsunuz. Siz bunu dahi anlayamıyorsunuz, diğer toplumlar bu zorlu safhalar için bazen ömürlerini veriyorlar, siz yanıbaşınızda bulmuşsunuz, bunuyorsunuz. Hz. İbrahim (as.) dahi, Peygamber olmasına rağmen Rabbini sorgulaya sorgulaya buldu ve Kur’an bu zorluğun ne olduğunu bize anlatıyr ve düşünüp ibret alıp şükr edelim istiyor, siz seçim hakkından bahsediyorsunuz. Buyrun, seçin o halde. Sizi tutan yok. Eksikliğinizi tam tersi eksiksizlik olarak görüyor, bu sefer diğer Müslümanlara da siz de böyle yapsanız a ! diyorsunuz. İşte burası hakaret olur müslümana. Bizim de beynimiz var, sizin kadar düşünecek kapasitemiz var, kıyas mantığımız var. Sizin inanç eksikliği olarak gördüğüm bu yönünüze gıpta eden varsa, buyursun. Geleceğiniz nokta, yine tam burası ! kafirlikten sorgulaya sorgulaya gelen, Müslüman olan insanlara sorun, kabul nedenlerini iyi anlayın. O zaman bulunduğunuz noktanın şükrünü ne kadar eda edersiniz, bilemem.[/FONT][FONT=&quot]


[/FONT][FONT=&quot]peki hemen ona da cevap yazayım. elma ile armut polenlerini bugüne kadar tesadüfen döllenmemişse yaratıcı öyle istediği içindir. siz beni ateist sandınız herhalde. bu sorunun benim iddiamla bir ilgisi yok.

[/FONT]
[FONT=&quot][/FONT]
Sizin iddianız ile ilgisi var, da şu: Allah (Celle celaluhu) hiçbir şeyi sebepsiz yaratmamışsa, yani elma ile armut örneğinde olduğu gibi her şeyi bir hikmet çerçevesinde yaratmışsa, ahkamını ve kanunlarını belirtmek için elbette içimizden bazı seçilmiş insanları bize elçi olarak gönderecek. Armuta ve elmaya döllenmesi için rüzgarı ve arıyı elçi kılmışsa, bu konuya bu kadar önem veren Rabbimiz, insanların hayatlarını ve yaşantılarını bir düzen ve intizama koymayacak mı ? Evinizin düzenini de kasd ederken bu anlamda bir örnekleme yapmaktı amacımız. Siz, yaşantı bazında evinizde dahi bir düzen oluşturmuşken, müsaade edin Allah (Celle celaluhu) da kainatı için bir düzen murad etmiş olsun, değil mi ! Siz bu mantığa bile bir kulp bulmaya çalışmışsınız
 

raþid

New member
Katılım
18 Eki 2011
Mesajlar
120
Tepkime puanı
56
Puanları
0
Konum
yan odadan
[FONT=&quot][/FONT] [FONT=&quot]daha önce de söylemiştim. genelleme ve laf cambazlığı yapmada ustasınız. bir şeyi yanlış anlamam her şeyi yanlış anladığım anlamına gelmez. siz benim evimin düzeninden bahsettiniz yaşam düzenimden değil. benim yaşamımdaki düzen belki de 150 metrekarelik evimle sınırlı değil. siz yanlış anlatmasaydınız; 150 metrekarelik ev yerine yaşam düzeni deseydiniz ben de doğru anlardım. yılan kendi eğrisine bakmaz deveye boynun eğri der.[/FONT][FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Neden cevap veremediğiniz konularda muhatabınıza “laf cambazı” deme ihtiyacı hissediyorsunuz ? Düzgün cümleler ile size hitap edip yazı yazmak, “erdemlik” midir ? laf cambazlığımıdır ? Eksikliğinizi kabul etmek yerine, baskın çıkmaya çalışmak çok bariz sırıtıyor haberiniz olsun. Kimse yemez bu tür lagalugaları.[/FONT]

[FONT=&quot]Benim orada hangi anlamda o kelimeleri kullandığımı bal gibi bildiniz, lafı nereye getireceğimi de bildiniz, eğer anlamadıysanız işte size o zaman “cahil” derim. Sizin 150 m2 evinizin düzenini sorarken eşyaların düzeninden bahsetmediğimi, eve geliş-gidiş düzeninizi, insanları misafir olarak kabul edişiniz, yemek düzeniniz vs. gibi sosyal anlamda kullandığımı elbette biliyorsunuz. Bu örnek de, sizin kainata oranladığımız zaman küçücük kalan evinizde dahi bir düzen ve intizam varsa, elbette Allah’ın (Celle celaluhu) yarattığı kainatta da bir düzen olacaktır. Allah’ın kainatı, sizin evinizden daha değerlidir, çünkü bu kainatın içinde sadece siz değil, daha milyarlarca insan da yaşıyor, anlamınaydı ve siz bu hamleyi görüp ona göre pozisyon alıyorsunuz. Size, şah’ın çekileceğini görüyorsunuz, yapacak hamleniz kalmadığı için herhangi bir gambit de size kurtuluş sağlayamayacağı için, mat olmamak adına masayı deviriyorsunuz. Kabul etmek de; erdemliliktir. Hanımların dahi erdemli olanları makbuldür.[/FONT]

[FONT=&quot]Eksik anlatım ile yazdınız deseydiniz, kabul ederdim. Velev ki, eşya düzeninden bahsettim. N’olacaktı, değişen bir şey olacakmıydı ? Hadi şimdi de onu soruyorum. Evinizde “eşya yönünde” bir düzen varmıdır kompleks ? Yani tv. buzdolabının üzerinde mi, sehpa üzerinde mi ? Bulaşık makinanız gardolabın içinde mi ? Yatak odanız (af buyurun başka bir anlam da değil) antrenin hemen girişinde mi ? tuzluklarınız eşinizin veya erkek kardeşinizin kravat kutusunda mı ? Evinizde “eşya anlamında” bir düzen var mı ? (Elbette güleceksiniz, bende gülüyorum çünkü, çok saçma sorular)[/FONT]
[FONT=&quot]Anlatabildim mi ?...[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT][FONT=&quot]yine dediğime geldiniz. hem ''dini mantık'' hakkında mantık yürütmek doğru olmaz diyorsunuz. hem de bunun mantık kitabı olduğunu söylüyorsunuz. bu tarifsiz bir çelişki değil mi? en iyisi siz bir mantık kitabı okuyun, hatta ilk önce hocasından bir mantık dersi alın sonra okuyun. rica ediyorum lütfen bunu yapın.

[/FONT]
[FONT=&quot][/FONT]
[FONT=&quot]Bu tarifsiz bir çelişki değil. Neden değil açıklayayım. Önce bilinki, bu Din’in bir mantığı vardır. Yani, bu Din’i bize gönderen Rabbimiz ahkamlarını, yani emirlerini, helal ve haramlarını, iyiyi ve kötüyü velhasıl bize bildirdiği bütün ahkamlarını bir mantık içerisinde ele almış ve bu mantığı kabullenmemizi yani “iman etmemizi” istemiştir. Biz bu mantığa ve iradeye iman ediyoruz. Bu mantığa iman ettikten sonra, aklımıza takılan (sizin gibi olmasa da) ibretlik konularda veya imtihan gibi konularda, gösterdiği ve öğrenmemizi istediği Külli mantığa uygun bir mantık sergilememizi bekliyor. Bizden bu mantığı göstermemizi istiyor. Ve bize bundan cüzzi bir miktar verildiğini, bu verilen cüzzi miktar ile külli mantığa ulaşacağımızın da işaretlerini gönderdiğini belirtiyor. Biz, kendimize ait cüzzi irade ve mantık ile külli olana varmaya mükellefiz. Örnek mantığımızın da gönderdiği Peygamberinin (sav.) yaşantısında ve öğrettiklerinde olduğunu, O’nun ahlakının bundan müteşekkil olduğunu beyan ediyor. Dolayısı ile, biz bu mantık öğretmeninin (sav.) kendi hayatından verdiği örneklemeler ile kendi yaşantımızda karşılaştığımız durum ve olaylarda bir yol belirliyoruz. Bu bölümü de bizim natığımız oluyor. Yani, “peygamber size her ne verdiyse alın, her neyden de yasakladı ise uzak durun” ayetine uyuyoruz. Bu konuda kitabımız da Kur’an dır ve siz bunun bir insan tarafından yazıldığını ima ediyorsunuz. Hatta endirek söylüyorsunuz Bu kitabın içine kainat sığmış diyoruz, siz 3-5 binlik tarih aralıklarından bahsedilen kul yazması diye bahsediyorsunuz. Biz, şuan ki bilimin dahi bu kitabın arkasından geldiğini söylüyoruz, siz zamane alimlerinin bir araya gelip konsey kurarak o günkü sosyal hayatı düzenlemek için yazıldığını söylüyorsunuz ve ilmen böyle olabileceğine yönelik en ufak bakın en ufak bir belge veya örnek koyamıyorsunuz. Oysa, biz değil ayetler sizin bu mantığınız ile dalga geçiyor ve aynı zamanda sizin gibi düşünen belki binlerce, belki yüzlerce insana “hodri meydan” çekiyor. Şimdi, kim kime okuması için rica edecek, bir daha düşünün. [/FONT][FONT=&quot]

[/FONT][FONT=&quot]laf cambazlığında beni 3-5'e katlayabilirsiniz. tereyağından kıl çeker gibi sıyrılıyorsunuz. ben bilgi birikiminizin kaç kat olduğu ile bir yorum yapmadım. bilgi birikiminizin çok olması; her şeyi doğru bildiğiniz anlamına gelmez. ki cümleniz mantıktan yoksundu. cahillik konusunda düşüncelerimi yukarıda belirtmiştim. ama asıl sorun bu değil. asıl sorun kendinizi alim sanmanız. kendinizi alim sandığınız için insanları cahil olarak görüyorsunuz. yaptığınız benzetmenin ne kadar bozuk bir mantık içerdiğini tüm detaylarıyla açıkladım. ama malesef kendinizi halen alim sanıyorsunuz. alim olmadığınızı da bilmiyorsunuz.

[/FONT]
[FONT=&quot]Bilgi birikiminin çok olması bir insanın her şeyi bileceği anlamına gelmez. Belki bir çok şeyden fikri olabilir, ama her şeyi tamamı ile bileceği yönünde bir iddiam olamaz. Anlatımdan kaynaklanan bir eksiklik varsa, bu eksiklik bana aittir, ama bir daha okudum, orada cümlenin tamamının ruhuna uygun bir ifade var. Kesik kesik okursanız dediğiniz gibi bir anlama çıkabilirsiniz. Ama, söylediğinizin çok farklı yönünde bir anlatımın olduğunu belirtmek istiyorum. Ve asıl bilmeniz gereken bir şeyi yazmak istiyorum, ben kendimi alim sanmıyorum. Altını çizerek söylüyorum ki, “ben sizden daha alim değilim.” Sadece sizden belki birkaç kitap fazla okumuş, veya sizin yaşantınızda bu konuya ayırdığınız zamandan belki birkaç saat fazla bu konuya ayırmış olabilirim. Belki birkaç cümle fazla duymuş da olabilirim. Hepsi bu olabilir, bu da sizden ilmi olarak üstün olduğum anlamına gelmez. Bunu bilen ve belirleyecek olan da Allah (Celle celaluh)’dur. Ayet ve hadis kaynaklı öğrendiğim bir konuda, bana tam tersi bir anlatım sunan olursa, itiraz eder ve doğrusu bu diyerek anlatmaya çalışırım, daha hala inadında ısrar ederse bu konunun cahili olduğunu söylemekten çekinmem. Ama, bu konuda. Diğer konular benim için muhaldir, bilemem. Belki çok iyi bir kadın doğum uzmanısın, belki satış pazarlamada guru pozisyonundasın. Bilemem orasını. Ama, yazıştığımız bu konuda cahilsin [/FONT]J[FONT=&quot] ! derim. Bunu da inancıma yani bana bu inancı sağlayan Kur’an’a bakarak yaparım bunu. Kişisel anlamda, kimsenin kimseye bir üstünlüğü olamaz, üstünlük takvada (amelde)dir.[/FONT][FONT=&quot]


[/FONT][FONT=&quot]mantıktan yoksun bir benzetme yaparak mı bilip bilmemek konusunda ahkam keseceksiniz? ben bilmediğim bir şey olduğu zaman bilmiyorum diyorum. peki siz söyleyin bakalım neyi bilmiyorsunuz?[/FONT][FONT=&quot]

[/FONT]
[FONT=&quot]Dediğim gibi ahkam kesmiyorum. Hem bilmiyorum deyip, hemde Kur’an’ı bir insanın yazdığını iddia edecek kadar cahil olduğunuzu söylemiştim. Bilmeyen bir insan, bilmediği konuda iddia da bulunma cesareti göstermez. Bu cahillik olur ve ben buna vurgu yaptım. Çok zorunuza gitti ki durmadan aynı şeyleri yazmışsınız ve benim vaktimi aldınız. O zaman bu alınganlığınızı baz alarak size cahil demiyeceğim, “eksik ilminiz ile” tabirini kullanacağım. Bir şartla, İnancım ve bu inancımın içindeki değerleri, ne alaya ne hafife almayacaksınız, buna uyduğunuz takdirde ben de bu sözümde duracağım.[/FONT][FONT=&quot]


[/FONT][FONT=&quot]işte bir laf cambazlığı daha. cümlemle cevap alakasız. cümleleri paragraftan koparıp yazdığınız için kimse bir şey anlamıyor zannediyorsunuz. benim hakkımda fikriniz ne ise zikriniz de odur. dolayısıyla içinize düştüğünüz durumu bana yansıtıyorsunuz. benzetmenizdeki mantık hatası tamamen sizin aynanız.
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]Hanımefendi, ayna olmak büyük bir meseledir. Ve ben haftada bir defa gerçek bir aynanın önüne geçerek, saçlarımın dalga kıvrımlarının haricindeki yüzüme bakarak “ayna ayna ! söyle bana ! en ahmak kim var bu dünyada ?” dediğimde, içimdeki ses tek bir cevap veriyor “nefsin !”[/FONT]

[FONT=&quot]“Siz nefsi bilmezsiniz, o ne kafirdir !”[/FONT]
 
Üst Alt