Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Deist: Dinleri İnsanlar Oluşturdu...

  • Konbuyu başlatan kompLeks
  • Başlangıç tarihi
K

kompLeks

Guest
Deİst ne demek yahu bİr tÜrk nasil deİstİm derkİ anlayamiyoruz.hocam.........her tÜrk mÜslÜmandir yahu.......

sayın hilaliahmer;

deist; her şeyi yaratan bir yaratıcı olduğuna inanır ve dinleri de insanların yarattığına inanır. türk olmakla deist olmanın ne ilgisi var ;) deistlik ya da imanlık türklere mahsus bir şey mi?
 
K

kompLeks

Guest
sayın bekir;

Eğer Yaratıcı'nın varlığına inanıyorsanız;
doğrular ve yanlışlar vardır, bu doğru ve yanlışlar insanlık içindir. İnsan için olan bu doğru ve yanlışları en iyi insanı yaradan bilir. Ve bu doğrular, yanlışlar tüm insanları istisnayi haller dışında kapsar. Bu doğru ve yanlışların mutlak olarak bulunabilmesine vicdan yetmez, zira yetse idi her insanda olan vicdan dinin yerini tutardı. Oysa sizin vicdanınızın kabul etmediği bir durumu ben kabul edebiliyorum. Bu takdirde anlaşılmalıdır ki, Yaradan, yarattıklarını belli şekillerde sınırlamıştır. Bu da dinin varlığına delildir.


sayın bekir; siz bütün bunlar dinin varlığına delildir diyorsunuz. ben din yoktur demiyorum ki. din vardır ve dini insanlar yaratmıştır. vicdana gelince; isterseniz vicdan konusunda ayrı bir başlık açalım ve vicdanı orada tartışalım. konumuz: ''dini insanların yaratmış olması''. biz deistliği ve vicdanı konuştukça asıl konumuza odaklanamayacağız. isterseniz bu konu başlığı altında sadece bu konuya odaklanalım.

ayrıca konu başlığımız: ''dinleri insan yarattı'' iken ''deist: dinleri insanlar yarattı'' olarak değiştirilmiş. rica etsem bu başlığı ''Dinleri İnsanlar Yarattı'' olarak değiştirir misiniz? çünkü insanlar asıl konuyu bırakıp deistliği tartışmaya başlıyorlar. asıl konumuza odaklanamıyoruz. ben deistlik için ayrı bir başlık açarım.


Ben zaten bu yaklaşımınıza karşı oranlar verdim. Yani bizde ki şüphe yüzde 5 ise, sizde ki şüphe yüzde 95.


ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyordum. sizin de dediğiniz gibi ortada bir şüphe var. size göre yüzde 5 olsa da ortada bir şüphe var. belki de gerçek bir araştırma yapılsa ve ben dahil herkese, tamamen kimlik bilgilerinin gizliliğinin sağlandığı bir ortamda tek tek sorulsa, bu şüphe yüzde 20 lere yüzde 30 lara çıkar. çünkü yüzde 5 lik şüphenin içinde ben yokum. bana kimse böyle bir şey sormadı. kimseye de sorulduğuna inanmıyorum. kaldı ki şüphenin yüzde kaç olduğunun bir önemi yok. ortada şüphe olması yeterli. sorgulamak, araştırmak, öğrenmek ve doğruyu bulmak için az bişe şüphe, az bişe merak yeterli inanın bana.

E yani, düşünün ki, Allah'ın emrettiği bir din var ve siz bunu kendi aklınızla bulamıyorsunuz. Ama yüzde 95 var diyor.

sayın bekir; bu yüzde 95 meselesini defalarca açıkladım. birincisi ortada böyle bir yüzde yok. ikincisi kimse yaratıcının emrettiği bir din olduğunu kendi aklıyla bulamaz. birileri yaratıcının emrettiği bir din olduğunu diğerlerinin aklına empoze eder. diğerleri de buna inandırıldığı için var der. yaratıcının emrettiği bir din olmadığını ve dini insanların yarattığını ise insan kendi aklıyla ve mantığıyla bulur. bunu kimse insana empoze etmez. insanın kendi aklıyla ve mantığıyla bulduğu saf bilgidir bu. sizin verdiğiniz istatistiğe göre yüzde 5 lik saf bilgi; empoze edilerek, etki altında bırakılarak ve inandırılarak oluşturulan yüzde 95 lik düşünceden bin kat daha doğrudur.

Bir de ölüm diye bir gerçek var. Bu durumda belki milyon yıldır bulunamamış dinin bulunmasına sizin ömrünüzün yeteceği de milyarda bir ihtimal. Şimdi, Allah'ın emrettiği bir din vardır, emir ve yasakları şunlardır diyorlar, yahu ben bu dine uyayım, var ise sonsuz ahirette kurtulurum, yok ise zaten zararım 60-70 dünyada ki itaatim olur demek akıllıca ve mantıklıca değil mi?

sayın bekir; tenzih ederek söylüyorum, bu düşünce akıllıca ve mantıklıca olmaz. bu düşünce korkakça olur. özde değil sözde itaat olur, özde değil sözde iman etmek olur ve özde değil sözde kurtuluş olur. bir gün yaratıcınız size şunu da diyebilir: ''aklınız ve mantığınızla; benim gönderdiğim bir din olmadığını ve dinleri insanların yarattığını bulmanıza rağmen, neden halen bu dinlere bağlı kaldınız? ben size akıl ve mantığı doğruyu bulasınız diye verdim, kimseye kanmayın diye verdim. siz, sözde ahirette kurtulmak için insanların yarattığı dinlere inandınız. öyle dinlere inandınız ki bazen beni bir put sanıp taptınız, bazen insanları vahşice öldürdünüz, bazen insanların ellerini kestiniz. akla ve mantığa sığmamasına rağmen, mantıksızca şeyleri, dinde var diye sanki benim emirlerimmiş gibi yaptınız ve uyguladınız. ben bir din göndermediğim halde, bana değil insanların söylediklerine itaat ettiniz''. Evet bir gün yaratıcınız size bunları da diyebilir.

şunu da söyleyeyim. korku öyle bir şeydir ki, bir kere korkmaya başladınızmı, korkulacak bir şey olmadığını görseniz dahi, anlasanız dahi korkmaya devam edersiniz. en basitinden bir örnek verecek olursak, kuzenim 3o yaşına merdiven dayadı ama örümcekten korkuyor. ortada korkulacak bir şey olmadığını da biliyor. ama yine de korkuyor. korkusunu engelleyemiyor. ben istediğim kadar korkulacak bir şey olmadığını anlatayım, istediğim kadar alıp oynayayım elimde ama nafile. olmuyor, naparsam yapayım korkuyor, görmeye bile dayanamıyor. belki de 60-70 yıl bu korkuyla yaşayacak. korkusu yüzünden bazı ortamlarda rahatsız olacak, misafirliğe gittiği bir evde tuvalete giremeyecek, ilk defa girdiği bir ortamda korkusundan utanacak ve saire. kuzenim karanlık bir odaya örümcek olabilir diye giremiyor. halbuki o karanlık odaya bir fener tutup aydınlatsa korkacak hiçbir şey olmadığını anlayacak ve görecek. sizin de yapmanız gereken tek şey elinizdeki feneri yakmak ve korkmanın yersiz olduğunu görmek. elinizdeki fener aklınız ve mantığınız. ona inanın ve güvenin. kimse aklını ve mantığını kullanarak ulaştığı doğruya inandığı için suçlanamaz ve cezalandırılamaz.


yukarıda ki misale göre bu aykırı kimlik size zarar vermez mi?

farklı bir kimliğim ve mizacım olsa da, doğru yolda olduğum sürece neden zarar versin ki?

Bakın, yine çelişkiniz var. Dua ettiğinizi söylediniz, dua bir iletişimdir, siz istersiniz, O duyar, bu bir iletişimdir. Ve siz bir, on, kırk defa O'na dua ettiniz belki ve yine de edeceksiniz. Demek ki, bu iletişimden muradınız da, O'nunla telefonda yahut karşılıklı bir konuşma yok. Bu şekilde bir dua iletişiminden muradınız O'nun sizi duyması ve dileğinizin olması.


sayın bekir; burada da bir çelişki yok. dua ettiğimi söyledim ve dua tek yönlü bir iletişimdir. dua; karşılıklı soru-cevap şeklinde olmaz. dolayısıyla yaratıcımla soru-cevap şeklinde bir iletişim kuramam. yaratıcıya inandığını iddia eden hiç kimse böyle bir iletişim kuramaz, siz de kuramazsınız. karşılıklı soru- cevap şeklinde bir iletişim kuramadığım için ortada bir çelişki yok. ayrıca deist olduğum için dua etmem de deistliği ilgilendiren bir konu. dua konusunu da deistlik başlığı altında tartışırız. şuan dinleri kimler yaratmış biz onu tartışalım.

İnanmayan birisi için böyle bir diyalog kadar mantıksız bir şey olamaz iken sizin için doğal ve gereksinim. O zaman lütfen mantıklı düşünün. Her şeyi yaratan bir yaratıcı var, duyuyor ama (haşa) mukabele edemiyor, mesaj veremiyor, yol gösteremiyor ve saire... Yok haşa, O ehaddır ve sameddir. O mukabele de Kur'an dır sayın kompLeks...

sayın bekir; benim için sürekli ''inanmayan birisi'' tabirini kullanıyorsunuz. daha önce de söyledim, tekrar söyleyeyim. ben inanmayan birisi değilim. ben yaratıcıya inanıyorum. ben her şeyi yaratan bir yaratıcı olduğuna inanıyorum. dolayısıyla deistim. dua edişim de deistliğimi ilgilendiren bir konu. daha önce de söylediğim gibi; duamı duyup duymadığını, mukabele edip etmediğini, mesaj verip vermediğini, yol gösterip göstermediğini ve bunları nasıl ve ne şekilde yaptığını deistlik başlığı altında tartışırız. sık sık bunu hatırlattığım için özür diliyorum ve rica ediyorum bu başlık altında dinleri kimler yaratmış onu tartışalım.

Bu arada, özür dilerim, rahatsızlığım nedeniyle bu gün artık devam edemeyeceğim, diğer kısımları inşaallah yarın cevaplamaya çalışayım...[/QUOTE]

geçmiş olsun sayın bekir; sizin için dua ediyorum, acil şifa bulursunuz umarım. kendinizi iyi hissettiğiniz zaman tekrar yazarsınız. ben de vakit buldukça kontrol ederim yazdıklarınızı. esenlikle kalın. cevaplanmamış iki sorum var onları da untmayın olur mu? :)
 

sabotage

New member
Katılım
29 Eyl 2011
Mesajlar
6
Tepkime puanı
2
Puanları
0
kompleks bey yazınızın tamamını okuma zahmetine girmedim . bir kısmına baktım birazını okudum ve yine aynı şeylerrrr (olduğu kanaatine vardım). .

Neyse ben gözüme çarpan bazı şeyleri söyleyeyim . Bir; dinleri insanlar yarattı diye net bir yargıya varmışsınız . YANLIŞ ! . Üzerinde tartışılan bir şey kesinlik belirten bir şekilde ortaya konup söylemi yapılamaz . Kaldıki ne kadar ispatladım diye ortaya çıksanızda hala tartışılmakta olan bir mevzu hakkında böyle konuşamazsınız . Yani tartışılan bir mevzu net bir şekilde dillendirilemez ! YANLIŞTIR ! . . (Kaldıki ipe sapa gelmez bir iddada bulunduğunuzuda söyleyeyim)

İki; İslamforum gibi bir sitede insanlar yaratmıştır tabirini kullanmışsınız . YANLIŞ ! . Her horoz kendi çöplüğünde öter kaidesince burada bu tip Müslümanlığa aykırı söylemlerde bulunmamalısınız . Yani Müslümanlıkta Allah'tan başka hiç kimse yaratma işine muktedir değildir . İnsanlarda herhangi birşeyi yaratamazlar .(Kaldıki Gerçektede öyle olduğuna emin olabilirsiniz) Evet efendim gözüme çarpan bazı mental çarpıklıklar . Mesele herhangi bir mentaliteye dayanmasada mental çarpıklıkları barındırabilmekte buda tuhaf . Tabiatın cilvesi diye mi adlandırılıyor bu ? Neyse saygılar efendim . Ben bu tip mevzulardan sıkıldığım için muhabbetinize dahil olamayacağım kusurumada bakmayın . Bu arada agnostik arkadaşada Kutsal Gizemler belgeselini izlemesini tavsiye ederim (kutsalgizemler.com) Benden bu kadar tekrar saygılar efendim saygılar . .
 

hilaliahmer77

New member
Katılım
27 Eyl 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
sayın sinang;

çok güldürdün beni. ama yine de cevap vereyim. yaratıcı insanları yarattı, insanlar da dinleri yarattı. ;) ;)
nasıl yaratsın insan hiçbirşey yaratamazki hocam.herşeyi SADECE ALLAH C.C. YARATIR.SİZ ŞİMDİ BU HRİSTİYANLIK VEDE YAHUDİLİK SON KUTSAL DİNİ İSLAMI İNSANLARIN DEĞİŞTİRDİĞİNİMİ İDDİA ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ.SON DİN BİRTEK İSLAM DEĞİŞİKLİĞE UĞRAMADAN GÜNÜMÜZE KADAR GELMİŞTİR.........BİLGİNİZE.HAK EMRİYLE DALGA GEÇMELEYELİM LÜTFEN DÜN NEYLEDİM DİYE ACILARLA İNLEYECEKSİN EMANETİN SAHİBİ O RABBİNE DÖNECEKSİN BİRAZ DEĞİL ÇOK FAZLA KURAN OKUYUN SAYIN ÜYE MÜSLÜMAN OLUN.MÜMİN OLUN MUTLU OLUN.BİRDE RİSALEİNURKÜLLİTANIDA MUTLAKA MUHAKKAK OKUYUN İNŞ. İNKİŞAF EDECEKTİR..........SİZEDE..........
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
ahlaki olarak doğruyu yanlışı vicdanınızla bulabilirsiniz ama dini vicdanınızla bulamazsınız. din size birileri tarafından empoze edilir. emirleri kesindir. o yüzden din vicdan işi değildir. din, bilmenin ötesinde empoze edilen şeye inanma işidir. yani din, bilmenin ötesindeki akıl işidir. vicdan ise akıl işi değildir. duygusal bir uyarıcıdır. vicdan dine karışmaz. biri içeriden müdahaledir biri dışarıdan müdahaledir. biri içerden sizi duygusal olarak uyarır, diğerinde ise dışarıdan size empoze edilerek aklınızla ve mantığınızla buna inandırılmaya çalışılırsınız.

Vicdan dini bulamaz ama dinin özünde ki iyilik ve doğruluk emirleri ile terbiye olur. Normalde her vicdan temizdir, nefis ve şeytani baskılar altında yanılır, şaşırır, aldatır. Ölmek üzere olan insan bir ömür sakladığı hatasını söyler, çünkü artık nefis ve şeytan onu terk etmiştir. Bu manada din, vicdanın doğrulayıcısıdır ve ilişiklidir.




sayın bekir; yüzde 1oo olmayan şey delil olamaz. ayrıca hep %95 sözcüğünü zikrediyoruz. %95 in inandığını ve
%5 in inanmadığını nereden biliyorsunuz. tek tek sordunuz mu? bana kimse inanıyor musun inanmıyor musun diye sormadı. herkesi, kimliğinde yazan şeye göre mi değerlendiriyorlar? benim kimliğimde ''dini:islam'' yazıyor. ama doğru değil. yeni doğan bir çocuğun kimliğinde de aynı şey yazıyor, ona da mı inanıyor musun inanmıyor musun diye sordular. yani bu %95 i nasıl hesapladılar? varsayalım ki doğru hesaplamışlar. %95 in inandığı şey gerçekten doğru mudur? %95 yanılamaz mı?

İstatistikler bunu gösteriyor. Sizin ifade ettiğiniz manada kimsenin bir münazara yapmadan önce 70 milyonu sorgulama imkanı olamaz.

Bakın, sadece din değil, her konuda bu şüpheci yaklaşımınız varsa sizin probleminiz din ile değil sanırım kendinizledir.



ayrıca bir önceki yazımda cevaplanmamış ve sizin vereceğiniz cevapları merak ettiğim sorular var. onları da numaralandırarak tekrar sorayım isterseniz.

1) eskiden herkes dünyanın tepsi şeklinde olduğuna inanıyordu. bir kişi doğruyu söyledi ve dünya yuvarlaktır dedi. onun da kellesini uçurdular. bu vaka çoğunluğun inandığı şeyin yanlış olabileceğine kanıt değil midir? çoğunluğun yanılabileceğini kanıtlamaz mı?

2) şuanki bilim, 3ooo-4ooo yıl önceki piramitlerin sırrını çözemiyor. bu, 3ooo-4ooo bin yıl önceki alimlerin, şimdiki alimlerden daha alim olduğunu kanıtlamaz mı?

Cismani konularda imkanlar bilinen yanlışları değiştirebilir ancak ruhani konular farklıdır. Bunları birbirine karıştırarak örneklersek yanlış olur. Siz rüya görürsünüz, hatta bazen gördüğünüze benzer hadiseler gerçekleşir, var mı bir izahı, yok. Yaradana inanıyorsunuz ama cismeni olarak göremezsiniz, ona olabilir diyorsunuz. Nasıl olabilir diyorsunuz, emareler, delil olabilecek karineler var, akıl ile mukayeselerle hissediyorsunuz. Oysa ki din öyle de değil. Din daha somut. Bin dört yüz küsür sene evvel Hz. Muhammed'e (sav) çeşitli şekillerde emredilmiş ve o gün mucizeleri yaşanmış, insandan insana aktarılarak gelen ilahi emirler silsilesine (haşa) insanların sistematik uydurmasıdır diyorsunuz. Siz kendinize sordunuz mu, ya doğru ise diye? Yahut siz bir rüya gördünüz ve biz size uyduruyorsunuz desek, nasıl ispat edersiniz?



Eğer piramit konusunda ki iddianızın haklılığını savunuyorsanız ve o insanlar daha alimdiler ise neden o gün uçak yoktu, neden o gün internet yoktu, elektirk yoktu? Haa, ben sizin sözünüzü çok da yabana atmıyorum, o günkü insanların da bilim gücü belki çok yüksekti ama bunu izah etmek çok zor. İnsan her şeyi bilmiyor, bilmediği çok şey var.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
sayın bekir; siz bütün bunlar dinin varlığına delildir diyorsunuz. ben din yoktur demiyorum ki. din vardır ve dini insanlar yaratmıştır. vicdana gelince; isterseniz vicdan konusunda ayrı bir başlık açalım ve vicdanı orada tartışalım. konumuz: ''dini insanların yaratmış olması''. biz deistliği ve vicdanı konuştukça asıl konumuza odaklanamayacağız. isterseniz bu konu başlığı altında sadece bu konuya odaklanalım.

ayrıca konu başlığımız: ''dinleri insan yarattı'' iken ''deist: dinleri insanlar yarattı'' olarak değiştirilmiş. rica etsem bu başlığı ''Dinleri İnsanlar Yarattı'' olarak değiştirir misiniz? çünkü insanlar asıl konuyu bırakıp deistliği tartışmaya başlıyorlar. asıl konumuza odaklanamıyoruz. ben deistlik için ayrı bir başlık açarım.

Siz öyle diyorsunuz, biz böyle. Bizim delillerimiz size yetmiyor, sizinkiler bize. O zaman ölelim, görelim sayın kompLeks...

İslamForum için başlığın bu şekilde olması uygundur.




ben de tam olarak bunu söylemeye çalışıyordum. sizin de dediğiniz gibi ortada bir şüphe var. size göre yüzde 5 olsa da ortada bir şüphe var. belki de gerçek bir araştırma yapılsa ve ben dahil herkese, tamamen kimlik bilgilerinin gizliliğinin sağlandığı bir ortamda tek tek sorulsa, bu şüphe yüzde 20 lere yüzde 30 lara çıkar. çünkü yüzde 5 lik şüphenin içinde ben yokum. bana kimse böyle bir şey sormadı. kimseye de sorulduğuna inanmıyorum. kaldı ki şüphenin yüzde kaç olduğunun bir önemi yok. ortada şüphe olması yeterli. sorgulamak, araştırmak, öğrenmek ve doğruyu bulmak için az bişe şüphe, az bişe merak yeterli inanın bana.

Adı üstünde zaten, şüphe...
sayın bekir; bu yüzde 95 meselesini defalarca açıkladım. birincisi ortada böyle bir yüzde yok. ikincisi kimse yaratıcının emrettiği bir din olduğunu kendi aklıyla bulamaz. birileri yaratıcının emrettiği bir din olduğunu diğerlerinin aklına empoze eder. diğerleri de buna inandırıldığı için var der. yaratıcının emrettiği bir din olmadığını ve dini insanların yarattığını ise insan kendi aklıyla ve mantığıyla bulur. bunu kimse insana empoze etmez. insanın kendi aklıyla ve mantığıyla bulduğu saf bilgidir bu. sizin verdiğiniz istatistiğe göre yüzde 5 lik saf bilgi; empoze edilerek, etki altında bırakılarak ve inandırılarak oluşturulan yüzde 95 lik düşünceden bin kat daha doğrudur.

Ortada öyle bir yüzde var.

Bildirmek, tebliğ etmek başkadır, empoze etmek başka. Ama deistlik tamamen empoze işidir.


sayın bekir; tenzih ederek söylüyorum, bu düşünce akıllıca ve mantıklıca olmaz. bu düşünce korkakça olur. özde değil sözde itaat olur, özde değil sözde iman etmek olur ve özde değil sözde kurtuluş olur. bir gün yaratıcınız size şunu da diyebilir: ''aklınız ve mantığınızla; benim gönderdiğim bir din olmadığını ve dinleri insanların yarattığını bulmanıza rağmen, neden halen bu dinlere bağlı kaldınız? ben size akıl ve mantığı doğruyu bulasınız diye verdim, kimseye kanmayın diye verdim. siz, sözde ahirette kurtulmak için insanların yarattığı dinlere inandınız. öyle dinlere inandınız ki bazen beni bir put sanıp taptınız, bazen insanları vahşice öldürdünüz, bazen insanların ellerini kestiniz. akla ve mantığa sığmamasına rağmen, mantıksızca şeyleri, dinde var diye sanki benim emirlerimmiş gibi yaptınız ve uyguladınız. ben bir din göndermediğim halde, bana değil insanların söylediklerine itaat ettiniz''. Evet bir gün yaratıcınız size bunları da diyebilir.

Şimdi bu mantıkla yola çıkarsak, farklı durumlar da olabilir. O takdirde dediğim gibi, bekleyelim, görelim. Fakat siz de ispat edemediğiniz bir iddia çerçevesinde dinleri insan yarattı söyleminizi kendi içinizde yaşayın.





şunu da söyleyeyim. korku öyle bir şeydir ki, bir kere korkmaya başladınızmı, korkulacak bir şey olmadığını görseniz dahi, anlasanız dahi korkmaya devam edersiniz

Herkes için ispat edebilirmisiniz...

QUOTE=kompLeks;167715]sizin de yapmanız gereken tek şey elinizdeki feneri yakmak ve korkmanın yersiz olduğunu görmek. elinizdeki fener aklınız ve mantığınız. ona inanın ve güvenin. kimse aklını ve mantığını kullanarak ulaştığı doğruya inandığı için suçlanamaz ve cezalandırılamaz.
[/QUOTE]

Demek ki sizin dininiz aklınız ve mantığınız ve herkesin bir yaratıcısı ama kendi dini var.


sayın bekir; burada da bir çelişki yok. dua ettiğimi söyledim ve dua tek yönlü bir iletişimdir. dua; karşılıklı soru-cevap şeklinde olmaz. dolayısıyla yaratıcımla soru-cevap şeklinde bir iletişim kuramam. yaratıcıya inandığını iddia eden hiç kimse böyle bir iletişim kuramaz, siz de kuramazsınız. karşılıklı soru- cevap şeklinde bir iletişim kuramadığım için ortada bir çelişki yok. ayrıca deist olduğum için dua etmem de deistliği ilgilendiren bir konu. dua konusunu da deistlik başlığı altında tartışırız. şuan dinleri kimler yaratmış biz onu tartışalım.

Bu düşünce şekliniz size özel bir durum, yaradan ile tek taraflı iletişimin nasıl bir faydası olabilir ki...



sayın bekir; benim için sürekli ''inanmayan birisi'' tabirini kullanıyorsunuz. daha önce de söyledim, tekrar söyleyeyim. ben inanmayan birisi değilim. ben yaratıcıya inanıyorum. ben her şeyi yaratan bir yaratıcı olduğuna inanıyorum. dolayısıyla deistim. dua edişim de deistliğimi ilgilendiren bir konu. daha önce de söylediğim gibi; duamı duyup duymadığını, mukabele edip etmediğini, mesaj verip vermediğini, yol gösterip göstermediğini ve bunları nasıl ve ne şekilde yaptığını deistlik başlığı altında tartışırız. sık sık bunu hatırlattığım için özür diliyorum ve rica ediyorum bu başlık altında dinleri kimler yaratmış onu tartışalım.

sayın kompLeks

haklısınız, İslamiyet hariç dinleri kullar oluşturdu. Bir tek din var çünkü, o da İslam. Yaradanın nezdinde din bir tane, diğerlerini kulların koyduğu doğru.

E, ben tartıştığımızı zannediyorum ama evet, olur, tartışalım... :)

teşekkürler.
 
M

mehmet_87

Guest
kompleks senin amacın ne..burdaki kullanıcılarla dalga geçme hakkını nerden buluyorsun..dinler yok diyorsun..bilim bilim dersin sorduğum sorulara cevap verebiliyor musun..o zaman sen bulsaydın güneş sisteminin nasıl oluştuğunu sen çıksaydın uzaya gibi abidik gubidik cevaplar verirsin..bi yerde tıkanırsın..kendi kafanda oluşturduğun bi yaradan vardır dinler yoktur felsefesini nasıl açıklayacaksın..felsefedir bu sadece..kafanda oluşturduğun felsefeyle diğer ilmi konulara biraz zor cevap verirsin...felsefe sonu olmayan sorulardır..o soruların sonu bir öze çıkar..oda allahtır..peki bundan sonrası ne..allah insanları neden yarattı..cinleri melekleri neden yarattı..insanların iyisini kötüsünden ayıklamak için hepsine hür bir irade verdi..imtihan dünyasında herkes özgürce yaptığı şeylerden ölümden sonra cezasını veya sevabını görecektir..
 
A

adam

Guest
Ortaya bir soru koyacağım.
Madem bir deist felsefesi dinlerin insanlar tarafından oluşturulduğuna inanıyor, ki bana kalırsa olmayan bir şeyi varmış gibi kabullenmek şizofrenik bir rahatsızlığın göstergesidir. Milyarlarca insanın da senkronik şizofren olarak kabul edilmesi, pek sağlıklı toplumlar olmadığımız anlamına gelir. Ve dünya kurulduğundan beri bu şizofren zincirleme günümüze kadar gelmiş anlamına gelir. Bu çok sağlıklı bir tesbit olamaz. Bir insan hem şizofren, hem de akıllı ve zeki, dürüst, gerçekçi olamaz. Ama günümüzde akıllı, zeki, dürüst ve gerçekçi olan bir çok insan var. Araştırmalarda genelde uygulanan bazı parametrelerden bahsedilir. Çoğunluğun fikri, azınlığın fikri, kararsızların bu paydalara olan dağılımı vs...Bunları geçelim. Toplumumuzda şizofren rahatsızlığı olan insanları bilim tesbit edebiliyor. Bilim bütün insanların hemen hemen hepsine de şizofren demediğine göre, buradaki paradoks aslında sizlere çok şey ifade etmeli. Hani bilim önceliğimiz ya, o açıdan hatırlattım. Ama sorum bu konu ile ilgili değil.

Sorum şu; Ruh, bir deist'e göre varmıdır ? Hemen arkasından devam ediyorum, varsa nasıl bir şeydir ? yoksa; bir vucudun hayati fonksiyonları hangi enerji brimi ile hareket eder ?

Agnostik olanlar da cevaplayabilir.
 

muhacir_b

New member
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
161
Tepkime puanı
138
Puanları
0
Yaş
35
selamn aleykun r.a
sağlam bir hadis araştırabilirsiniz insanı yaratıcı olarak çıkaranlar.insanın bir adım atmaya dahi gücü kudreti yoktur ancak herşey allahın izni iledir.
cebrail a.s buyurdu ey allahın habibi sen mi hayırlsıın benmi efendmiz s.a.s de ben hayırlıyım zira ben olmasam sen kime vahiy getirecektin,peki ya resulallah senmi hayırlısın kainatmı efendmiz ss.a de ben zira ben olmasam kainatta olmayacaktı.
paki ey allahın nebisi sen mni hayırlısın yoksa cennet,kürsi ve arşmı
efendimiz sa.a. de ben hayırlıyım zira ben olmasam onlarıda allah yaratmayacaktı
ya resulallah senmi hayırlısın yoksa dinmi
efendimiz s.a.s de din benden daha hayırlıdır zira bende dinin hatrına yaratıldım

bakın din allahın kanunu demektir yasası demektir.insan tuvalete gittiği zmn temizlenmeyi bilmezdi af edersiniz oysa temizlenmeyi dahi allah öğretmiştir şimdi çıkıp o öğretiyi insanmı yarattı diyorsunuz.madem bu islami bir forum size diyeceklerim insan oğlu hadidini bilsin küçük küçüklüğünü bilsin zira her iradenin üstünde tek hakim bir otarite vardır.oda şanlı arşın rabbi olan hakkın oteritesi.hadinizi bilin konuştuğunuz konu imana dayanyor.gelim şehadet getirin tövbe edin sizi uyaryım.yine sizi tatmin etmesse yazılanlar açın ilk yaratılışınıza bakın kalu belayı o ruhların yaratıldığı günü ama bakmadan önce din ne demek onu öğrenin.gerçekte dinin ne olduğunu bilsediniz bu konulara dahi girmesdiniz.allah size merhamet etsin
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sorum şu; Ruh, bir deist'e göre varmıdır ? Hemen arkasından devam ediyorum, varsa nasıl bir şeydir ? yoksa; bir vucudun hayati fonksiyonları hangi enerji brimi ile hareket eder ?

Agnostik olanlar da cevaplayabilir.


Benim intibalarıma göre bu konuda da kesin bir bilgileri yok. Kendileri daha iyi bilir.
 

groll

New member
Katılım
22 Eyl 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Sorum şu; Ruh, bir deist'e göre varmıdır ? Hemen arkasından devam ediyorum, varsa nasıl bir şeydir ? yoksa; bir vucudun hayati fonksiyonları hangi enerji brimi ile hareket eder ?

Agnostik olanlar da cevaplayabilir.

Bunun bilinebilmesi için ruhların insanlar tarafından görülmesi,temas edilmesi gerekir.Bildiğim kadarıyla ben çevremde ruhları gören ,temas ettiğini söyleyen kimseyi görmedim beki 1-2 deliden başka.Ancak bazı sözde islam hocaları,medyumlar vs. ruhların hızlarına kadar detay veriyorlar.Yanlış hatırlamıyorsam bir hoca ruhların 70.000km hızda gidebildiğini söylemişti(Çok gülmüştüm)Bir şeyin o hızda gidebilmesi için fiziksel parametreler gerekir.Neye göre 70.000km?Tamamen sallamasyon.Ruh varsa fiziksel bir olgu değil bu yüzden fiziksel boyutlarada indirgenememesi gerekir.Delinin biri kuyuya taş atar 40 akıllı çıkaramaz misali tartışmaya gerek yok bu cümlesi.

Herneyse ruh varsa bunu bilemeyiz.Belki öldükten sonra varlığımız biizm şimdi hayal edebildiklerimizden çok daha farklı olabilir.Neticede insan beyninin ve hayal gücünün sınırları bellidir.Bunun ötesini şu anda kestiremediğimizden sadece varsayım usulü inanırız.İleride bazı şeyler dahada aydınlandıkça inançlarda değişecek o çağa uygun hale gelecek.Bundan 3000-4000 yıl önce ortada din yoktu ve o insanlar ateşin nasıl yandığına-yanabildiğine akıl erdiremedikleri için ateşe taıyorlardı.Dünyanın bir tarafındaki başka kısım ise uzay boşluğundan,gezegenlerden,evrenden habersiz güneşi bir ilah olarak gördüler ve taptılar yüzyıllar boyunca.Dahada fazlası tanrı için yunan mitolojisine bakmak yeterli o zaman için.Şimdi ise bunların tanrı-yaratan olamayacağı kesin olduğu için inançlarda değişti.Çok değil ben ortaokula giderken din hocası 4 melekten bahseder beyinlerimizi yıkamaya çalırdı.Aslında buda 500 lü yıllardan türemiş ve hala bu zamana kadar serpintileri gelmiş bir inanç parçası.Cebrail-azrail-mikail-israfil.Bu 4 melek insanların inanç noktasındaki paradokslarını kapatmak için insannlar tarafından çıkarılmıştır bana göre.Mikail denmiş ve doğa işlerinden sorumlu tutulmuş,yağan yağmur çakan şimşek onun eseriymiş gibi anlatılmıştır.Halbuki doğaya bakıldığında hiçbir şekilde dışarıdan müdahale edilmediği ve döngüler,hava akımları,sıcaklık transferleri,basınç merkezleri sayesinde olduğu görülmüştür.İnsan ölümleri tıp bilimi olmadığından sanki bilinmeyen biri tarafından yapılmış gibi algılanmıştır.Halbuki dünyada aynı anda yüzlerce insan ve hayvan ölüyor bunlarında nedeni tıpta açıkça var dışarıdan müdaheleye gerek yok.Cebrail keza aynı şekilde Yüce Allahın bir kuluyla iletişim kurmak için tenezül etmeyeceği bunun için bir meleği görevlendirmiş olduğundan bahsediliyor.(Bu tanım aslında 2 türlüde çelişkilidir)Ben açıçası Allahın kendi kuluyla iletişim kurmak isterse araya elçi koymaya gerek olmayacağını düşünüyorum.İsrafil ise zaten bilindiği gibi birgün dünyanın sonu gelecek buda israfil sayesinde olacak inancının getirisi olarak ortaya çıkmış.Bunlar bana inandırıcı gelmiyor.Aynı zamanda dinlere insanların ne kadar kolay müdahele edilebileceği ve karşı çıkanlarında din karşıtlığıyla suçlanabileceğinin kanıtı.Zaten İslam coğrafyasındaki İslamiyetin binbir çeşitli olması ve mezheplerin olması bunun başka bir kanıtı.
 

groll

New member
Katılım
22 Eyl 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
6
Puanları
0
E yani, düşünün ki, Allah'ın emrettiği bir din var ve siz bunu kendi aklınızla bulamıyorsunuz. Ama yüzde 95 var diyor.

Syn bekir siz herkes inandığı için mi inanıyorsunuz?Peki herkes uçurumdan atlasa sizde mi atlayacaksınız?Hz.muhammed islamiyeti yaymaya başladığında kendi ve çevresindeki insanları diğer inanç mensubu insanlara oranladığınızda kaç bulursunuz?Bırakın %95 i belki onbinde 1 anca vardır.Elimde bir taş olduğunu düşünün karşımdada 6 milyar insan olduğunu farzedin.Ben elimi arkama götürüp saklıyorum ve tekrar o 6 milyar insanın gözü önünde elimi öne getiriyorum ve seçmelerini istiyorum.Farzedelimki sağ elimi seçtiler ve açtım taş yok.Bu durumda 6 milyar insan taşın sol elimde olduğunu düşüncek ve inanacaktır.Halbuki ben o taşı hile yaparak arkama götürdüğümde çaktırmadan yere attım ve sol elimde boş ama kimse görmedi attığımı.Şimdi size soruyorum o 6 milyar insanın taşın sol elimde olduğuna inanması sol elimde olmadığı gerçeğini değiştirirmi?Bu 6 milyar insanın çok azınlığı belki şüphe duyup sorgulayacak ve benim taşı hile ile yok etmiş olabileceğimi düşünecektir.Ancak kesin bilemeyecek anca avucumu açınca görebiliecektir.Aynı ironi dinler içinde geçerlidir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bunun bilinebilmesi için ruhların insanlar tarafından görülmesi,temas edilmesi gerekir.Bildiğim kadarıyla ben çevremde ruhları gören ,temas ettiğini söyleyen kimseyi görmedim beki 1-2 deliden başka.Ancak bazı sözde islam hocaları,medyumlar vs. ruhların hızlarına kadar detay veriyorlar.Yanlış hatırlamıyorsam bir hoca ruhların 70.000km hızda gidebildiğini söylemişti(Çok gülmüştüm)Bir şeyin o hızda gidebilmesi için fiziksel parametreler gerekir.Neye göre 70.000km?Tamamen sallamasyon.Ruh varsa fiziksel bir olgu değil bu yüzden fiziksel boyutlarada indirgenememesi gerekir.Delinin biri kuyuya taş atar 40 akıllı çıkaramaz misali tartışmaya gerek yok bu cümlesi.

Yani sayın groll, inanmamak, bilmemek, kabul etmemek başka bir şey ama bu yukarıda ki kriterlerle izahatta bulunmanız çok basit kalıyor.

Görmediğiniz veya temas edemediğiniz her şeye yok diyebilirmisiniz?

Ruhun varlığına delalet bulamayan bir kişi, varsa fiziksel bir olgu değildir kanaatine nasıl varabilir?


Bundan 3000-4000 yıl önce ortada din yoktu ve o insanlar ateşin nasıl yandığına-yanabildiğine akıl erdiremedikleri için ateşe taıyorlardı.Dünyanın bir tarafındaki başka kısım ise uzay boşluğundan,gezegenlerden,evrenden habersiz güneşi bir ilah olarak gördüler ve taptılar yüzyıllar boyunca.Dahada fazlası tanrı için yunan mitolojisine bakmak yeterli o zaman için.Şimdi ise bunların tanrı-yaratan olamayacağı kesin olduğu için inançlarda değişti.

3000-4000 yıl önce de din vardı. Sadece bu gün olduğu gibi Allah'a inanmayanlar sağda solda bir yaradan aramakta ve dine inanmayanlar abuk subuk amellerle uğraşıyordu.

Çok değil ben ortaokula giderken din hocası 4 melekten bahseder beyinlerimizi yıkamaya çalırdı.Aslında buda 500 lü yıllardan türemiş ve hala bu zamana kadar serpintileri gelmiş bir inanç parçası.Cebrail-azrail-mikail-israfil.Bu 4 melek insanların inanç noktasındaki paradokslarını kapatmak için insannlar tarafından çıkarılmıştır bana göre.Mikail denmiş ve doğa işlerinden sorumlu tutulmuş,yağan yağmur çakan şimşek onun eseriymiş gibi anlatılmıştır.Halbuki doğaya bakıldığında hiçbir şekilde dışarıdan müdahale edilmediği ve döngüler,hava akımları,sıcaklık transferleri,basınç merkezleri sayesinde olduğu görülmüştür.

Kurak, hiç bulutsuz havalarda usulü dairesinde yapılan yağmur duaları ve arsından gelen yağmuru nasıl izah ediyorsunuz?

İnsan ölümleri tıp bilimi olmadığından sanki bilinmeyen biri tarafından yapılmış gibi algılanmıştır.Halbuki dünyada aynı anda yüzlerce insan ve hayvan ölüyor bunlarında nedeni tıpta açıkça var dışarıdan müdaheleye gerek yok.

Ölüm nedenleri tabii ki var, ya o nedenlerin nedenleri ne?

Cebrail keza aynı şekilde Yüce Allahın bir kuluyla iletişim kurmak için tenezül etmeyeceği bunun için bir meleği görevlendirmiş olduğundan bahsediliyor.(Bu tanım aslında 2 türlüde çelişkilidir)Ben açıçası Allahın kendi kuluyla iletişim kurmak isterse araya elçi koymaya gerek olmayacağını düşünüyorum.
İsrafil ise zaten bilindiği gibi birgün dünyanın sonu gelecek buda israfil sayesinde olacak inancının getirisi olarak ortaya çıkmış.Bunlar bana inandırıcı gelmiyor.Aynı zamanda dinlere insanların ne kadar kolay müdahele edilebileceği ve karşı çıkanlarında din karşıtlığıyla suçlanabileceğinin kanıtı.

Bu sizinki de sadece bir düşünce, ne başı ne sonu var sayın groll.

Zaten İslam coğrafyasındaki İslamiyetin binbir çeşitli olması ve mezheplerin olması bunun başka bir kanıtı.

Aynı evin iki çocuğu aynı düşünmez, farklı davranırken, milyarlarda farklılıkların olmasını delil göstermeniz de çok tutarsız bence.
 
A

adam

Guest
Ben ilmi bir cevap istedim, groll. Sallamasyon değil senin tabirin ile. Sen, kendince (bana göre) hezeyanlarından ve karambol düşüncelerinden yola çıkarak yukarıdaki sözleri ifade etmişsin. Bu da senin bilgindir diyerek kabul etmesem de, seni ilgilendirdiği için karışmam.

Doğa olaylarını falan aklınca yorumlamışsın, çok basit ve sığ kalmış yazdıkların. İnsanlar genetik bilimi keşfetti, elma ile armutu aşıladı yeni bir bulgu elde etti. Bilim, bitkilerin rüzgar ve arı sayesinde döllendiğini kabul etti. Sen neden kabullenmekte zorlanıyorsun. Bilime inanıyorsun güya, ama onun yolu ile gitmiyorsun. Elma ile armut neden bugüne kadar aşılanmamıştı ? Neden bu güne kadar bir elma çekirdeği tesadüfen armut polenleri ile döllenmedi ? Dünyanın yaşı milyarlarca olmasına rağmen, bu güne kadar da sentilyon x sentilyon taneden fazla elma yetişmiş olmasına rağmen neden bir tane elma bir tane armut poleni ile döllenmedi, yada bir armut neden bir elma poleni ile döllenmedi ? Rüzgar, çok mu akıllı ki bir armut polenini sadece armuta götürdü veya arı çokmu bilgin ki, bir armut polenini elmaya götürmedi ? Hadi diyeceksin ki arı koku duyuları ile bunu yapmadı, bir an için kabul edelim, peki ya rüzgar ? O da mı kokuya duyarlı ?...

Sallamayın, ilmi gidelim. Cevap varsa alalım, yoksa "ben istedim böyle" kuramları çoktan geçti. Galıleo dahi, tabiatın bir matematik eseri olduğunu yüzyıllar önce vurgulamışken, bu çağda bizlerin geri kalmış sözler etmesi pek zeki bir anlam ifade etmiyor.

Oysa benim bu olayların böyle olması gerektiği yönünde hem akıl hem sorgulayan zekaya yönelik ispatlı kanıtım var.
 
A

adam

Guest
Kur'an'ın, (haşa) bir insan elinden çıkması için, o insanın;

1 - Bilgin derecede psikoloji bilmesi gerekir,
2 - Bilgin derecede iklim bilimcisi olması gerekir,
3 - Bilgin derecede matematikçi olması gerekir,
4 - Bilgin derecede sağlıkçı olması gerekir,
5 - Bilgin derecede ahlaki değerlere sahip olması gerekir,
6 - Bilgin derecede geçmiş dönemler tarihini bilmesi gerekir,
7 - Bilgin derecede astroloji ilmine sahip olması gerekir,
8 - Bilgin derecede yüzyıllar sonrasını görmesi gerekir,
9 - Bilgin derecede uzay ilimine sahip olması gerekir,
10- Bilgin derecede ticaret bilmesi gerekir.

Bütün bu yukarıda sayılan (şimdilik) 10 kategoride bilgin olması ve bunlara binlerce yıl öncesinden de sahip olması gerekir ki, bu mümkün müdür ? düşüncelerinize bırakıyorum.

Bu dünya ve dışındaki galaksiler sahipsiz değil, sen! hiç değilsin.
 

abrec

New member
Katılım
21 Ağu 2006
Mesajlar
321
Tepkime puanı
2
Puanları
0
olmaz

olmaz

doğru ve yanlış insanların vicdanıyla bulunursa vay halimize.bir kitaba inanan insanların bile vicdanı ortada..ayrıca sana göre doğru gelen bana göre yanlış olabilir..nasıl bir adam dövdüğünde ve mahkemeye çıktığında benim vicdanım rahat bu dayağı hakketmişti desen bile hakim cezayı keser..dinde öledir kuralları vardır.zaten dinler insanlar kafasına göre takılmasın diye inananlar için gelmiştir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Syn bekir siz herkes inandığı için mi inanıyorsunuz?Peki herkes uçurumdan atlasa sizde mi atlayacaksınız?Hz.muhammed islamiyeti yaymaya başladığında kendi ve çevresindeki insanları diğer inanç mensubu insanlara oranladığınızda kaç bulursunuz?Bırakın %95 i belki onbinde 1 anca vardır.Elimde bir taş olduğunu düşünün karşımdada 6 milyar insan olduğunu farzedin.Ben elimi arkama götürüp saklıyorum ve tekrar o 6 milyar insanın gözü önünde elimi öne getiriyorum ve seçmelerini istiyorum.Farzedelimki sağ elimi seçtiler ve açtım taş yok.Bu durumda 6 milyar insan taşın sol elimde olduğunu düşüncek ve inanacaktır.Halbuki ben o taşı hile yaparak arkama götürdüğümde çaktırmadan yere attım ve sol elimde boş ama kimse görmedi attığımı.Şimdi size soruyorum o 6 milyar insanın taşın sol elimde olduğuna inanması sol elimde olmadığı gerçeğini değiştirirmi?Bu 6 milyar insanın çok azınlığı belki şüphe duyup sorgulayacak ve benim taşı hile ile yok etmiş olabileceğimi düşünecektir.Ancak kesin bilemeyecek anca avucumu açınca görebiliecektir.Aynı ironi dinler içinde geçerlidir.

Öncelikle şuna dikkat edin ki, cevapladığınız bu mesaj bir münazaradan cımbızlanmıştır ve tek başına belki çok şey ifade etmiyor gibi görünse de cevaplayacağım inşallah.

Hayır, muhakkak ki bu değil gerçek sebep ama insan tabii ki bilmediğini bir bilenden görür, öğrenir, aklına, vicdanına uyuyor ise uyar, yapar.

Bu durumda yüzde doksan beşin yüzde beşe göre daha sağduyulu olacağı beklenir.
 
A

adam

Guest
Aynı ironi dinler içinde geçerlidir.
Aynı ironi dinsizler içinde geçerlidir. Darwın ortaya da değil, kuyuya bir taş attı suyu bulandırdı, aks kayboldu. Eskiden firavunlar fiziki güç ile insanları kendine köleleştiriyordu, sonradan gelenler fikri güç ile aynı yöntemi gerçekleştirdi. Çünkü, firavunlar da o zamanlar ezici güçleri ile suyu bulandırıyor ve aslında yanlış olduğunu bile bile tanrılık iddiası güdüyordu. Demek ki, değişen bir şey yok. Esas gayeden taviz verilmeden yöntem değişikliği ile halen insanların zihinlerinin bulandırılma eylemi devam ediyor.

Oysa İslam Dini, bulanmış zihinleri dingin bir hale dönmeye çağırıyor. Akıl edin, düşünün, ibret alın, kaçının gibi tavsiyeler ile insanları hem zeka gerektiren eylemlere, hem de bu eylemlerin neticesinde duyulan iç huzura davet ediyor. Bakın yukarıda 10 tane madde saydık. Kur'an'ın bir insan elinden çıkması için gerekli her biri esas kabul edilecek 10 madde ! Hangi birine cevabınız var ? Hiç birine ! Neden ? Oysa Kur'an bu yukarıdaki 10 konuda da ahkam kesiyor, resmen sizin gibi düşünenlere meydan okuyor ! İlimse; ilim, bilimse; bilim ! Getirin iddialarınızı kanıtlayacak nesneleri.

Sonra; ruh diye bir kavramdan bahsettik. Ne biliyorsunuz ki, ne anlatacaksınız ? Zaten bilmediğinizi biliyoruz, aciz kaldığınızı bunu anlatmakta çaresiz kalacağınızı da biliyoruz. Burada sizi fikren ezmek değil, yanlışlığınızı size göstermek için sorduk. Cevap veremediniz, veremeyeceksiniz, vermeye çalıştıkça da batacaksınız. Bu sizin eksikliğiniz değil, bu size bu fikirlere empoze edenlerin de eksikliği. Sizin düşünce yapınızdaki insanlar, amel ve taat bölümü zor geldiği için "özgürlük" kavramı gibi bir şeyin arkasına sığınıp kendi nefsinin köleliğine girdi. Özgür insan, yani amel ve taatten kendini şeklen kurtarmış insan ! Özgürlük şeklen midir ? ruhen mi ? Oysa, özgür olanın aslında Dinini yaşayanların olduğunu görmek bile istemediniz.

Ben, Dinimi yaşamaya çalışıyorum. Eksiğim, eksikliğimin farkındayım, ama; sonsuz özgürüm. Öldükten sonra daha da özgür kalacağım. Esaretinizi (böyle devam ederseniz) acımadan seyredeceğim. Çünkü siz, insanların Dinini parçalama konusunda çok hoyrat davrandınız ve insanların zihinlerini bulnadırmaya çalıştınız. Kur'an dili ile sesleneceğim öyle insanlara, hiç acıyacağımda tutmayacak : "İşte bunu gördünüz a, şimdi onu tadın, kafirlere bir de Cehennem azabı var" (Enfal : 14)

İnşaallah bu sözlere muhatap olmayan kullardan olursunuz. Yol yakınken dönün, çok yakın, çok. La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah. Bir nefes alımından bile yakın. Çok yakın !...Dediğiniz an, kurtulmuş olarak iç dünyanıza dönüp bakın. Esas o an kurtulmuş olan ruhunuzun içinizde yaşatacağı binbirçeşit gökkuşağını seyredin.
Seçim, sizin!
 

groll

New member
Katılım
22 Eyl 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
6
Puanları
0
İnşaallah bu sözlere muhatap olmayan kullardan olursunuz. Yol yakınken dönün, çok yakın, çok. La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah. Bir nefes alımından bile yakın. Çok yakın !...Dediğiniz an, kurtulmuş olarak iç dünyanıza dönüp bakın. Esas o an kurtulmuş olan ruhunuzun içinizde yaşatacağı binbirçeşit gökkuşağını seyredin.
Seçim, sizin!

İyi niyetli yazmışsınız teşekkür ederim ama kimsenin inancı kimseyi ilgilendirmez.Bu saatten sonra ben hiçbir dine inanmam.Evden hayatı boyunca çıkmamış bir insana diyorsunuzki bu ev senin bütün dünyan başka birşey yok.Ama ben dışarda çok daha fazla şeyler gördüm geçirdim ve size anlattım.Bu saatten sonra o evin dünya olmadığını biliyorum dolayısıyla inanamam en fazla inanmış gibi yapabilirim oda kandırmak olur.Siz sorgulamaya niyetliyseniz sorgulayın ''neden'' arayın başka inançları dinleyin,münazara edin,renkler tanıyın inanın bu sizin vizyonunuzu genişleticek daha zengin kılacak.İnancınızı reddedin demiyorum ama her söyleneni Allahın sözleri gibi hemen kabul etmeyin altında sağlam zemin ve neden arayın.Birçok akımı,felsefeyi,dinleri inceleyin.Babası imam ve çok iyi arapça bilen eski din adamı Turan dursunu araştırın.Sadece okuyun korkmayın kafir olmazsınız.




Ben, Dinimi yaşamaya çalışıyorum. Eksiğim, eksikliğimin farkındayım, ama; sonsuz özgürüm. Öldükten sonra daha da özgür kalacağım. Esaretinizi (böyle devam ederseniz) acımadan seyredeceğim. Çünkü siz, insanların Dinini parçalama konusunda çok hoyrat davrandınız ve insanların zihinlerini bulnadırmaya çalıştınız. Kur'an dili ile sesleneceğim öyle insanlara, hiç acıyacağımda tutmayacak : "İşte bunu gördünüz a, şimdi onu tadın, kafirlere bir de Cehennem azabı var" (Enfal : 14)

Bizim kimsenin zihniyle,diniyle,yaşam biçimiyle işimiz yok.Çıkarımızda yok.Onu dinden geçinenlere söylemen gerek.Bizim amacımız ''neden'' sorusunu egemen kılmak ve sorgulamak.Size göre kafir olmam hiçbir anlam ifade etmiyor.Huzurlu,rahat ve başkalarının ortaya attığı kalıplara girmeyecek kadar özgür ve sorgulayacıyım.Dinin getirdiği savaşlar,kan,şiddet ve hoşgörüsüzlüğü reddediyorum bunun yerine etrafıma yararlı,iyilik yaparak ve kimseye zararım olmadan yaşamaya çalışıyorum.Vicdanım çok rahat.Bunun için cehennemde yancaksam sonsuza kadar yanmaya razıyım!







Sonra; ruh diye bir kavramdan bahsettik. Ne biliyorsunuz ki, ne anlatacaksınız ? Zaten bilmediğinizi biliyoruz, aciz kaldığınızı bunu anlatmakta çaresiz kalacağınızı da biliyoruz. Burada sizi fikren ezmek değil, yanlışlığınızı size göstermek için sorduk. Cevap veremediniz, veremeyeceksiniz, vermeye çalıştıkça da batacaksınız. Bu sizin eksikliğiniz değil, bu size bu fikirlere empoze edenlerin de eksikliği. Sizin düşünce yapınızdaki insanlar, amel ve taat bölümü zor geldiği için "özgürlük" kavramı gibi bir şeyin arkasına sığınıp kendi nefsinin köleliğine girdi. Özgür insan, yani amel ve taatten kendini şeklen kurtarmış insan ! Özgürlük şeklen midir ? ruhen mi ? Oysa, özgür olanın aslında Dinini yaşayanların olduğunu görmek bile istemediniz.

Ruh konusunda bildiğiniz varsa buyrun anlatın.Ama elinizde sağlam deliller olsun masal anlatmadan izah edin bizde öğrenelim.





Oysa İslam Dini, bulanmış zihinleri dingin bir hale dönmeye çağırıyor. Akıl edin, düşünün, ibret alın, kaçının gibi tavsiyeler ile insanları hem zeka gerektiren eylemlere, hem de bu eylemlerin neticesinde duyulan iç huzura davet ediyor. Bakın yukarıda 10 tane madde saydık. Kur'an'ın bir insan elinden çıkması için gerekli her biri esas kabul edilecek 10 madde ! Hangi birine cevabınız var ? Hiç birine ! Neden ? Oysa Kur'an bu yukarıdaki 10 konuda da ahkam kesiyor, resmen sizin gibi düşünenlere meydan okuyor ! İlimse; ilim, bilimse; bilim ! Getirin iddialarınızı kanıtlayacak nesneleri.

Ben o 10 maddenin hiçbirine inanmıyorum.O zaman hatta daha eski arap olmayan medeniyetler gökbiliminde,ilimde çok daha ileriydiler.Piramitleri biraz araştırırsak coğrafi, uzay bilimi ve matematikte o dönemde ne kadar ileri olduğunu görürüz.Hele matematikte daha kuranda miras paylaşımını bile yanlış yapan nisa 11 ve 12. ayetler mevcut.Enteresandır ki mükemmel ve Allahın sözleri olan Kuran basit matematiksel hata yapıyor ve bu hata daha sonra hz.ömer zamanında farkedilip ''avliye'' dedikleri insan ürünü yöntemle örtülüyor.Ayrıca Kuran yüzyıllar sonrasını görmesine ve bolca ilimden bahsetmesine rağmen ona inananlar çağın 200 yıl gerisinden geliyorlar.Batılılar buluş yapar müslümanlar Kuranda vardı derler:)




Aynı ironi dinsizler içinde geçerlidir. Darwın ortaya da değil, kuyuya bir taş attı suyu bulandırdı, aks kayboldu. Eskiden firavunlar fiziki güç ile insanları kendine köleleştiriyordu, sonradan gelenler fikri güç ile aynı yöntemi gerçekleştirdi. Çünkü, firavunlar da o zamanlar ezici güçleri ile suyu bulandırıyor ve aslında yanlış olduğunu bile bile tanrılık iddiası güdüyordu. Demek ki, değişen bir şey yok. Esas gayeden taviz verilmeden yöntem değişikliği ile halen insanların zihinlerinin bulandırılma eylemi devam ediyor.

Zihin bulandırma diye birşey yok araştırma,sorgulama,cevap arama durumu var.O zaman firavunlar kendi çıkarı için tanrıcılık oynadılar şimdi ben yada bir deist veya ateist sizi kendi tarafına çekse ne olur çekmese ne olur?Herkezin inancı kendine kimse kimsenin günahlarının bekçisi değil.Amaç tartışma,düşünce paylaşımı,empati.
 
A

adam

Guest
İyi niyetli yazmışsınız teşekkür ederim ama kimsenin inancı kimseyi ilgilendirmez.Bu saatten sonra ben hiçbir dine inanmam.
İnanıp inanmamak tabiki sizin özgür nefsinizin elinde, bizim Dinimiz de zorlama yok.

Evden hayatı boyunca çıkmamış bir insana diyorsunuzki bu ev senin bütün dünyan başka birşey yok.Ama ben dışarda çok daha fazla şeyler gördüm geçirdim ve size anlattım.Bu saatten sonra o evin dünya olmadığını biliyorum dolayısıyla inanamam en fazla inanmış gibi yapabilirim oda kandırmak olur.
Bu örneği yanlış vermişsiniz. Bu örneği size ancak biz veririz. Çünkü bu evden başka bir yer yok diye siz düşünüyorsunuz, biz değil. Biz bu evin bulunduğu dünyada da dahil galaksiler de olmak üzere bütün hepsinin Allah (cc) nazarında tırnak ucu kadar yer dahi kaplamadığına inanıyoruz. Sizler ise, bu dünyadan ölüp gittikten sonra varsa tamam, o zaman kabul, ama yoksa zaten bu dünyadan da başka yer yok, diyorsunuz. Yani örneğiniz benim mantığıma değil, sizin düşünce mantığınıza göre olmuş. Bilim halen diğer gezegenlede hayat var mı yok mu bunun araştırması içinde. Oysa ben bu galaksi de dahil trilyonlaca irili ufaklı gezegenlerde hayat olduğuna inanıyorum. Mars veya jüpiter ile kendimi sınırlandırmıyorum Kara delik dahi bana sınır tayin edemiyor. Kendim böyle düşünürken neden size oda gibi daracık yerlerden başka dünya olmadığını söyleyeyim ki ? Aksine, çık dışarı kafanı kaldır ve düşün diyorum.

Siz sorgulamaya niyetliyseniz sorgulayın ''neden'' arayın başka inançları dinleyin,münazara edin,renkler tanıyın inanın bu sizin vizyonunuzu genişleticek daha zengin kılacak.İnancınızı reddedin demiyorum ama her söyleneni Allahın sözleri gibi hemen kabul etmeyin altında sağlam zemin ve neden arayın.Birçok akımı,felsefeyi,dinleri inceleyin.
Ben her zaman sorgulamadayım zaten. Bunu da bahaneler bulmak için değil, inancımı daha da arttırmak, sağlam zeminlere oturtmak için yapıyorum. Dini konuda bir vizyonum ve buna uygun yaşantım da var. Kaldı ki bütün insanlık tarafından din diye kabul edilen değerleri de araştırıyorum. halen de bunu yapıyorum. hatta hindu inancında ineğe tapınmanın mistik nedenlerine bile günlerce zaman ayırdığımı bilirim. Yani "neden" sorgusu bizi hiç bir zaman terketmiyor. Sizin için geçerli olan "neden" dahi benim ilgi alanımdadır. Kur'an dan ve hadisi şeriflerden başka hiç bir söz benim için mutlak değildir. Siz öyle görüyoruz sandınız galiba, yanlış değerlendirmişsiniz. Bu itkad ölçülerinde ben bütün dinleri ve putları "LA İLAHE" kelimesi ile red ederim, "İLLALLAH" sözünü kendi içimde yüceltirim. Bunu yaparken diğer din müntesiplerine göre de "kafir" olduğumu bilirim. Elhamdülillah. Ben o insanlara göre de kafirim bu anlamda, çok şükr.

Babası imam ve çok iyi arapça bilen eski din adamı Turan dursunu araştırın.Sadece okuyun korkmayın kafir olmazsınız.

Turan Dursun ? İmkanınız olsa da, Din onun dediği gibi mi ? yoksa bizim şuan kabul ettiğimiz gibi mi ? sorsaydınız ve cevabını kendisinden imkan olsa da alsaydınız. o zavallının arapça bilmesi pek önemli değil, farsça da bilebilir veya çince de. Kur'an okumasını bilmesi de hiç önemli değil. Bizim inancımıza göre şeytan Allah diye bir varlığı biliyordu ve O'nun varlığına şahit olmuştu. Esasında şeytan da "La İlahe İllallah" diyebilir ve eminim de diyordur. Ama onun sadece Muhammeden Resulullah demediğini ıskalıyorsunuz. Bunun nedeni de bize göre çok açık: kibir ! turan da aynı yolda oldu, kibirinden gitti. Firavunlar gibi, firavunlar da tanrı olmadığını biliyordu ama, bir kere iddiada bulunmuş oldu zavallı, geri dönüşü de kibiri yüzünden mümkün olmamıştı. turan da ilhan da aynı yolun yolcusu oldular. Yolları açık olsun, esfeli safiline kadar ! :)

Bizim kimsenin zihniyle,diniyle,yaşam biçimiyle işimiz yok.Çıkarımızda yok.Onu dinden geçinenlere söylemen gerek.Bizim amacımız ''neden'' sorusunu egemen kılmak ve sorgulamak.Size göre kafir olmam hiçbir anlam ifade etmiyor.Huzurlu,rahat ve başkalarının ortaya attığı kalıplara girmeyecek kadar özgür ve sorgulayacıyım.Dinin getirdiği savaşlar,kan,şiddet ve hoşgörüsüzlüğü reddediyorum bunun yerine etrafıma yararlı,iyilik yaparak ve kimseye zararım olmadan yaşamaya çalışıyorum.Vicdanım çok rahat.Bunun için cehennemde yancaksam sonsuza kadar yanmaya razıyım!

Bizim de kimsenin inancı ile işimiz yok. Sorulduğu zaman muhataba dönüp söyleriz. Bunun haricinde elimizde yalınkılıç kimseyi müslüman - kafir gibi bir ayrıma, kategorize etmeye de çalışmıyoruz. Ama, siz inançsızlar, elinizde kılıç olmasa da, kılıç gibi kullanmaya çalışdığınız diliniz ile, inananlar gerizekalı - köle, inançsızlar ise özgür beyin gibi (bana göre) bir laf salatasının peşinden gidiyorsunuz.
Sizin özgürlüğünüzün bir sınır var. Sizin özgürlüğünüzün bittiği o sınırdan itibaren bizim özgürlüğümüzün başladığı nokta aynı yerdir. Yani, sizin bittiğiniz yerde biz başlarız. O nedenle bizimle fikri, ilmi, bilimsel yada dinsel hiç bir konuda ama hiç bir konuda tartışamazsınız. her sorunuza kitaplarca cevaplar vardır. bakın abartmıyorum, kitaplarca. Öyle ciltlerce, külliyatlarca değil. Bunlar da ne masal anlatır, ne öykü. Bunlar gerçeği sunar özgür beyinlere, ve dans ettirir o beyinleri bulunduğu yerde. Bazen fokurdatır o beyinleri. Bazen durgun su gibi akıtır. Bazen fırtınalar patlatır. Sizin anlamanızı beklemiyorum, sadece aciz kelimler ile anlatmaya çalışıyrum. Sanmayın diye, görün diye...
Din savaş getirmez, Din; kendi ile savaşmaya kalkanlar ile savaşır. Mesela, devlet vatandaşı ile savaşmaz, ama vatandaşı devleti ile her zaman savaş halindedir. O da devletin bütün vatandaşları için getirdiği standart kanunlar, bazı noktalarda kendisine avantaj sağlamadığı içindir. Mesela, adam vergi kaçırır. Bu bir savaş ilanıdır devlete. Devlet, o zaman onun vergi kaçırdığına dair bulgulara ulaşırsa, defterlerini incelemeye alır. Yoksa durduk yerde kimsenin defterlerini incelemez. Veya, trafik kanununa muhalif bir harekete girersen seninle savaşır ve sana ceza keser. Devlet bu olguları Din merkezli kanunlardan almış ve yasalaştırmıştır. Devletler yokken Din vardı çünkü.
Cehennemde sonsuza kadar yanmaya razıyım sözünüz ise, muhaldir. Elinize bir kibrit alın yakın ve sadece parmağınızın ucunu uzatın. Ne kadar dayanırsanız, o kadar bu temennide samimi olun. Ve unutmayın, ahiretin kibriti hiç bitmeyen bir cinsten, sahip olduğunuz deriler de eriyip yeniden eski haline bürünen bir cinsten. yani erimenin sonu da yok, kibritin sonu da.

Ruh konusunda bildiğiniz varsa buyrun anlatın.Ama elinizde sağlam deliller olsun masal anlatmadan izah edin bizde öğrenelim.
Yok, bunu ben size sordum, biz zaten biliyoruz. Varsa, sizden istedim. O nedenle bu dediğinizi es geçiyorum. Biz, masallara ihtiyaç duymadık, masallarla da amel etmedik. Biz, ulvi olduğuna inandığımız bilgileri ortaya koyduk, siz kul beyinli anlayışlardan çıkan reddiyeleri baz aldınız. Yani, esasında bize masal okuyan sizlersiniz, biz değiliz.

Ben o 10 maddenin hiçbirine inanmıyorum.
Ben ise, sonsuz inanıyorum.

O zaman hatta daha eski arap olmayan medeniyetler gökbiliminde,ilimde çok daha ileriydiler.Piramitleri biraz araştırırsak coğrafi, uzay bilimi ve matematikte o dönemde ne kadar ileri olduğunu görürüz.
Mayalar gökbiliminde ileriydi, doğru. peki, bir maya arap kavmi içinde yaşamış mı ? Geçtik bunu, mısırlılar inşaatta çok ustaydılar, arap kavmi içerisinde bir tane mısırlı yaşamış mı ? Bunu da geçtik, sümerler savaş ve yazıda üstündüler, bir tane sümerli arap kavmi içinde yaşamışmı ? Yok, yani her uygarlık kendi zamanında teknolojisinin son demine kadar varmıştır belki, ama hiç biri aynı zamanda aynı yerde; yaşamamıştır. Biz de bunu anlatarak, bütün bu Kur'an da bahsedilen her bir konu, ayrı ayrı uygarlıkların yaşanmasını gerektirecek türden şeylerdir, bu da mümkün olmadığına göre, bu Kur'an; kul bazlı bir beyin ürünü OLAMAZ! demeye çalıştık.

Hele matematikte daha kuranda miras paylaşımını bile yanlış yapan nisa 11 ve 12. ayetler mevcut.Enteresandır ki mükemmel ve Allahın sözleri olan Kuran basit matematiksel hata yapıyor ve bu hata daha sonra hz.ömer zamanında farkedilip ''avliye'' dedikleri insan ürünü yöntemle örtülüyor.Ayrıca Kuran yüzyıllar sonrasını görmesine ve bolca ilimden bahsetmesine rağmen ona inananlar çağın 200 yıl gerisinden geliyorlar.Batılılar buluş yapar müslümanlar Kuranda vardı derler:)
sadece bu sözünüzün bile ne kadar saçma ! olduğunu anlamanız için Kur'an okumanızı tavsiye ederim. Sadece Nisa suresinin 11. ve 12. ayetlerini okuyun. Orada "terekesi" diye bir tabir vardır. Tereke de "geriye kalan", "ondan sonra" anlamına gelir. Mesela elimizde bir değer var ve buna 10 diyelim. 10 dan 3 çıksın ne kalır geriye 7. 7'den daha sonra 4 çıkarın ne kalır geriye 3. İşte burada işlem bittikten sonra yaptığım ikinci işlemde yazdığım "7" dediğim şey Kur'an da "tereke" olarak yer alır. Miras paylaşımı da bu minvale göre düzenlenmiştir. Ömer (r.anh) gibi bir sahabe de kendi kafasında icat çıkaracak düşüncesi her ne kadar bütünü ile sakatsa da, bazı nedenler ile ictihad yapması da gayet normaldir. Ama, Kur'an'a bir yorum getirmek gibi sakat düşüncesi olmadığını, hatta sonradan icad edilmeye çalışılan bütün herşeye karşı en büyük tepkiyi veren ilk sahabe olduğunu da hatırlatmak isterim. Biz biliyoruz, sadece siz de bilin diye yazdım.


Zihin bulandırma diye birşey yok araştırma,sorgulama,cevap arama durumu var.
Var, biz görüyoruz. Bu kadar yazıyı da bunu gördüğümüz için üşenmeden yazdık. Cevap arayan sorar tarzda hareket eder. Hüküm içeren mutlak yorumlarda sormaz.

O zaman firavunlar kendi çıkarı için tanrıcılık oynadılar şimdi ben yada bir deist veya ateist sizi kendi tarafına çekse ne olur çekmese ne olur?Herkezin inancı kendine kimse kimsenin günahlarının bekçisi değil.Amaç tartışma,düşünce paylaşımı,empati.
İnanın, empatiyi biz müslümanlar, siz inançsızlardan daha çok yapıyoruz. Bizim Dinimiz bunu bize bir nevi emr ediyor. Peygamberimiz de (a.s.) bunu emr ediyor. mesela "komşusu açken tok yatan bizden değildir" diyor. Empatinin en büyük örneğidir bu.
Firavunlar elbette kendi çıkarları için, tabiyetlerini devam ettirmek için oynadılar bu piyesi. Ama perde kapandı, hatta en son firavun perde kapanırken "evet ben musa'nın rabbine iman ettim" dedi ama, Sahne sahibi o noktada bu sözü ciddiye almadı ve o firavunun cesedini sırf bizlere ibret olsun diye bu güne kladar da muhafaza ederek bizlere "örnek" olsun diye bu günlere taşıdı. Mesela bu firavunun cesedi Peygamberimiz (a.s.) zamanında denizin altında var olduğu bilinmiyordu. Oysa Kur'an da geçiyordu.

Tek katıldığım cümleniz, "biz bekçi değiliz" sözünüz. Evet, biz de bekçi değiliz. Sadece bildiklerini paylaşmak isteyen, aciz olduğunun da idrakinde olan sizin gibi bir insanız. Tek farkımız, biz elhamdülillah inananlardanız...!
 
Üst Alt