Yemen insanlık tarihi ile yaşıt bir bölge. Ad kavminin yaşadığı yer.Saba melikesi Belkısın memleketi .Veysel karani'nin memleketi. Uğruna yüzbinlerce şehit verdiğimiz coğrafya Devr-i Alem ve Belgesel yayıncılık 27 Şubat 4 Mart 2007 tarihlerinde Hint okyanusu sahili ve Aden körfezi'nin girişindeki stratejik Yemene giderek tarihe not düşüp zamana noterlik yaptı. Unutulmuş şehitliklerin belgeselini çekti. 400 yıl Osmanlı yönetiminde kalan Yemen'de yaşayan Türklerle görüştü. İsmail kahraman'ın kalem ve Kamerasın'dan Unutulmuş Şehitler Yurdu Yemen Belgeseli Yazı serisi.
Neden Yemen ellerindeyiz.?..
Türkiye'den binlerce km uzakta. Dünyanın en fakir ülkelerinden birisi. Yemen deyince içimiz bir hoş olmakta. Yemen insanlık tarihi ile yaşıt bir bölge. Ad kavminin yaşadığı yer.
Süleyman peygamberin saray ve tahtını Kudüse getirdiği Saba melikesi Belkısın memleketi .
Yemen peygamber aşığı
Veysel Karani'nin memleketi. Uğruna yüzbinlerce şehit verdiğimiz coğrafya Devr-i Alem ve Belgesel yayıncılık 27 Şubat 4 Mart 2007 tarihlerinde Hint okyanusu sahili ve Aden körfezi'nin girişindeki stratejik Yemene giderek tarihe not düşüp zamana noterlik yapmak için Yemen ellerindeyiz.
" Adı Yemen'dir gülü çemendir türküsü ile tanıdığımız Yemen, Gidenlerin gelmediği Yemen unutulmuş şehitler yurdu. Yemenden gelmeyenlerin belgeselini çektik. 400 yıl Osmanlı yönetiminde kalan Yemen'de yaşayan Türklerle görüşmek için gittki. Her evden bir çok şehit verdiğimiz Yemen bana göre unutulmuş Şehitler Yurdu
* YEMEN'E GİDİYORUM.
Yemen her hangi bir yer değil. İnsanlık tarihinin başlangıç naktalarından birisi. İslamiyet başta olmak üzere bir çok semavi din ve kutsal kitabın söz ettiği yer. Ad peygamberin memleketi.Nuh peygamberin oğlu Sam'ın kurduğu şehir. Belkısın Sarayını yaptığ yer.
Veysel karani'nin memleketi.
Uğruna yüzbinlerce şehit verdiğimiz coğrafya . 27 Şubat 4 Mart tarihlerin'de 5 gün süren unutulmuş şehitler yurdu Yemendeydim. 27 şubat 2007 tarihinde Türk Hava Yolları uçağı ile akşam saat 20'de Yemen'e gitmek üzere yola çıktı.
Suriye ve Suudi Arabistan'nın Kutsal şehirleri Mekke ve Medine'nin muhteşem gece mansazırı seyer ettim. Mekke'deki Kabe-i Muazzama ile Medinedeki Mescid-i Nebevi'nin ışıkları adeta nur meşalesi gibi parlıyordu. Uçaüğın penceresinden Mekke ve Medine'nin ihtişamlı gece manzaraları'nın b.elgeselini çektim.
* Uçağımız Yemen Semalarında.
Uçağımız Yemen semalarına girerek 3550 Km. yolu 4. saat 30 dakika sürdü. Yolculuğumuz gece geç saatler'da Yemen'in Başkenti Sana'da noktaladık. Türkiye ile Yemen arasında zaman farkı olmamasına rağmen Yemen'de yaz saati uygulaması olmadığı için Yemen'de saatler bir saat ileri. Uçakta uzun bir bekleyişten sonra inip hava limanına geçiyoruz.
Yemen -Sana Hava Limanının Perişan Hali. /2
Yemen havalimanında uzun bir bekleyişden sonra pasaport kntrolünden geçiyoruz. Hava limanı oldukça eski. Hav limanının genel görünümü Yemen'in ne kadar fakir olduğunu gösteriyor. Havalimanda 100 dolar bozduruyorum.
Havalimanın'dan gece geç saatlerde eski bir minibüsle Sana şehir merkezine doğru yola çıkıyoruz. Geçteğimiz yollar farliğinini gerçek lüzünü gsötrilar. derme çatma binalar ve küçüke vler. sokoklara boş,Sana şehri seseiz bir halde. Çarşamba gecesi geç saatlerde Sana'ya hakim Müvenpik otele gelerek konaklıyoruz.
Yemen'de Hafta talili Perşembe ve Cuma.
Otelin penceresinden Sana şehrinin gece manzarası'nını belgeselini çekmek üzere kameramı çalıştırıyorum. Gece lambaları ve ay ışğı altında çok güzel. Tarihi Sana şehri muhteşem bir manzara arz ediyor. Sana şehri insanlık tarihi ile yaşıt bir şehir. Sana'nın tarihini düşünerek sabaha yakın yorgun bedenimi yatağa atıyorum.
Bugün 28 Şubat 2007 Perşembe. Hopörlerden okunan kuran-ı kerim sesi ile uyanıyorum. Hemen beriltelim. Yemen İslam Cumhuriyeti ile idare ediliyor. Hafta tatili Perşembe öğleden sonra Cuma akşamına kadar sürüyor. Kuran sesi Otelin önündeki Bir ilk öğretim okulu'nun bahçesinde tatil için toplanan kız öğrencilerden geliyor Otlein penceresinden okulun bahcesinden toplu olarak kuran okuyan kız öğrencilerin belgesel görüntülerini çekiyorum.
*Sömürgeciler Yemen'in petrolüne göz dikmişler.
Oteleni kavaltı salonuna iniyorum. Otel 5 yıldızlı Aç ve fakir insanların yaşadığı Yemen'de çok uluslu şirketler oteller kurmuşlar ve gelecekte Yemenin Petrol ve doğal gazından pay kapmak istiyorlar. Kahvatı masasında yok yok. Otel islami inanca göre düzenlenmiş. domuz eti yok . odalarda kibleyi gösteren işaretler ve seccadeler bile var. Yemenle ilgili tarihi bilgiler ve belgeler okuyarak kahvaltımı yapıyorum.
* Uçakla Aden'e gidiyoruz.
Yemen'in başkenti Sana'yı gezmeyi turumuzun son gününe bırkakacağız. Bugün Uçakla Yemen'nin Hint okyanusu sahilindeki Aden'e hareket edeceğiz... Hazırlıklarımızı tamamlayarak Sana Havalimanına gitmek üzere tekrar yola çıkıyoruz.
Gece geçtiğimiz yollar şimdi fakir insanlarla dolmuş. Fakirliğin boyutu gözler önüne seriyor. Trafik keşme keşlik içinde. Hava limanına gelip hazırlıklarımız tamamlayarak bir zamanlar Sosyalist Yemen'in önemli kentlerinden birisi olan Aden'e gitmek üzere Yemen hava yolları uçağına biniyoruz.
Aden yolunda Yemen Çöllerinde Şehit olan Mehmetçikleri düşünüyorum.
Yemen hava yolları uçağı ile Adene gitmek üzere yola çıkıyoruz. 55 dakika sürecek Sana- Aden uçak yolculuğumuz biraz gecikmeli başladı. Uçağımız Aden'e doğnu havalandığında uçsuz bucaksız Yemen çölleri ve siyah taşlı Yemen dağlarını seyr ederken aklım Yemen'in tarihi geçmişine takılıyordu.
Üzerinde uçtuğumuz bu uçsuz bucaksız Yemen çölleri yüzbinlerce Mehmetçiğin şehit olduğu yerler. Kızgın Çöl kumları ve siyah taşlı dağların havadan belgesel görüntülerini çekereken aklıma Yemen'i tarihi geliyor.
.
* Yemen... ah Yemen...
Yemen'de bir tarih “ Bin tarihe “ dönmüş gibi Belki beş asır, belki bin yıl...
Ahmet hamdi Tanpınar'ın mısrasından kendini buluyor. “ Ne içindedir zamanın nede büsbütün dışında , Yada her yer masalın girişindde sarf edilen Bir Varmış Bir yokmuş” deyişinden gizli, Yemende yapılan yolculuk tarihe doğru değil bizatihi tarihinin içinde yapılan bir yolculuk.
Yemen türkülerimiz kadar içimizde, bizden bir yer. Yüzbinlerce şehidin kanlaryla beslenen bir “ Vatan “ bir Anadolu vilayeti gibi yakın .
Veysel karani ilahisi gibi. Kulağımızın dibinde , dilimizin ucunda ... Yemen Öte dünya kadar uzak, gidilemeyen , gidilse de dönülmeyen sadece gidip de dönmeyenlerin hikayeleriyle bilinen, kıta aşırı , deniz aşırı, dünya aşırı bir yer.
Yemn hem o kadar yakın hem o kadar yakın hem o kadar uzaktır ki asırın başlarında Yemen'e tayin edilen asker ana ocağından ayrılırken yakınlarına son vedasını yapar, herkesten helallik diler. Uğurlayanların içinde, en katı yürekliler dahi göz yaşlarını tutamazlar ., dünya gözüyle son kez görme ihtimalinin buruklugu ile son selamını, son bakışı fırlatır geminin güvertesindeki dostuna, akrabasına... Yemen “ dağlar “ kadar uzak, kalp kadar yakın olmuştur.bize. Yemen'e gönderilenler sonsuz bir hüzünle ve sonsuz bir sevgiyle kalplere gömülür çünkü her “ Sefer “ de. Her seferinde....
* Yemende yüzbinlerce Mehmetçik şehit olmuştu.
Yemen boy'dan boya Türk mezarlıği tarihçilerin ifadesi ile Yemende yüzbinlerce Mehmetçik şehit oldu. Unutulmuş gurbet şehitlerini sadece Yemen türküsü ile hatırlıyoruz. Uçağın penceresinden çölleri seyr ederken şehitler ve Yemen türküsü hatırıma geliyordu.
Türkiye yüzbinlerce askerini şehid verdi Yemen için. Yemen'in toprakları verimli, çok değerli maddeleri oldugu için değil.Osmanlı İmparatorluğu'nun İslam Topraklarındaki en uç kalesi olduğu , “ Halifelik “ ünvanı egemenlik hakları gereği sırf burası için 7. orduya kurduğu 400 yıl mücadele verdi. Yemen'de yenildiği için değil, siyaseten İstanbul' da kaybettiği için Yemen'den çekilmek zorunda kaldı.
* Yemen İsyanları
16. yy'da İmparatorluk sınırları dahil edilen, Zeydi imamların bitmek tükenmek bilmeyen isyanlarına karşılık Halife adına hutbe okunması kaydıyla özerklik tanınan, 1870'lerde başlayan “ İmamlar “isyanını yıllar süren mücadelede tesirsiz hale getirdikten sonra, 1919'da İtilaf devletleriyle yapılan anlaşma sonrasında terk edilen, terk ettiğimiz bir yer Yemen.
Uçağın penceresinden çöller ve dağlara bakarken bu düşünceler bir flim şeridi gibi gözümün önünden geçti. Bu Yemen çölleri kaç Anadolu yiğidine mezar olmuştu? Kaç ana kuzusu bu kızgın çöllerde açlıktan ve susuzluktan şehit olmuştu ? Kim bilir?..
Yemen'e daha önce neden gitmedim?
Uçağımız Aden'ne doğru çöllerin ve Yemen dağları'nın üstünden uçarken, bende Yemen tarihi ile ilgili notları okumaya devam ediyorum. Gözden ve gönülden ırak olan Yemen tarihini düşünürken kendi kendime neden daha önce bu coğrafya'ya gelmedim diye hayıflanıyordum.
Dünyanın bir çok ülkesinden insanlar Yemen' nin yollarını tutarken,yüzbinlence şehidimizin mezarsız ve kefensiz yattığı Yemeni bizler ancak yeni keşf ettki. Gurbet şehitleri Yemeni ve bu gizli ülkeyi yeni hatırlamaya başladık. Çok yazık.
* Ahmet Hamdi Tanpınar'ın misralarını mırıldanıyorum
Türkiyede milli tarih bilincine karşı çıkan gizli bir güç bizlere bilinçli bir unutturma gayretiyle Yemeni hatırlamak istemiyordu bizlere , Ama Yemen diye bir yer var! Asırlar ve belki bin yıl kültürümüzde Yemen gerçeği var. Yemen ... Ahmet Hamdi Tanpınar'ın mısrasından kendine buluyor “ Ne içindedir zamanın ne de büs bütün dışında. “ Yada her masalın girişinde sarf edilen “
Bir varmış Bir yokmuş “ deyişinde gizli. Yemen varmış hemde gerçekmiş.
Evet Yemen var.. Türkiye'den uçakla 5 saatlik uzaklıkta Yemen elleri var. Yemen'de yapılan yolculuk tarihe doğru değil bizatihi tarihin içinde yapılan bir yolculuk , şimdiki ile geçmiş sanki aynı zaman diliminde buluşmuş. Ne içlerinde hayat sürülen binalar , ne kıyafetler , nede alışkanlıklar yüzyıllar boyu değişmemiş. Asırlar boyu bıkmadan usanmadan aynı hayatı yaşıyormuşcasına sanki.
* Kuran-ı kerimde Yemen'den söz ediliyor.
Kuran-ı kerimde Yemen'den söz ediliyor. Ebrehe kabeyi yıkmaya buradan gitmişti. Ebabil kuşları Ebreheyi ve fil ordusunu yok etmişti. Yemen Belkıs'ın sarayının bulunduğu Sebe şehrini ve Dünyanın en eski Arim barajları ile su bentlerini saklıyor.
Osman'lıyı 40 sene uğraştıran İmam Yahya'nın Vadi Dar'ı.. Kevkeban'ı hemen anlatmak kolay değil. Sözgelimi, daha dört beş yıl öncesine kadar hiçbir motorlu aracın çıkamadığı doğal bir kale Kevkeban. Osmanlı İmparatorluğu bu şehrin ancak 83 hücum hareketinden sonra ele geçilibilmişti.
* Yemenli Bayan Öğretmen'in Osmanlı hayranlığı
Yemen'in tarihi geçmişine doğru daldığım yolculuktan arapça bir bayan sesi ile uyandım. Bir ön koltukta seyahat eden Yemenli bayan bana hangi ülkeden geldiğimi ve niçin çekim yaptığımı soruyordu. Arapça ve ingilizce karışımı cümlelerle Türkiyeden gelip belgesel çektiğimi söyleyince yakın ilgi gösterdi. Öğretmenlik yapan genç bayan Osmanlı'nın 400 yıl Yemeni idare ettiğini söyledi .Türkiye ve İstanbulu çok sevdiğini ilk fırsatta İstanbula gitmek istediğini ve Osmanlı tarihi ile ilgili araştırma yapacağını açıkladı.
* Uçağımız Aden havalimanın'da
Yemenli bayan öğretmenle sohbet ederken Uçumağmız Aden hava limanı için çoktan alçalmıştı. Bir zamanlar sosyalist Yemen'in önemli şehri Aden havadan muhteşem gözüküyor. Yüksek binalar. Kızıldenizin girişi. Adalar. Hint okyanusu sahili ve zirveleri bulutlu Aden dağları görenleri etkilemekte.
Uçağımız Körfez ve Hint okyanusu sahilindeki Aden havalimanına çok sert bir iniş yapıyor. Uçağımızın kanatları parçalanacak gibi. soğuk terler dökmeye başlıyorum. Uçak parlaçalanmadan pistin sonunda durduğunda derin bir oh çekiyorum. Aden ; Mehmetçiklerin Yemen'i ingiliz işgalinden korumak için savundukları yer. Aden körfezin, Hinit Okyanusunu Kızıldeniz ve Süveyiş kanalı ile Akdeniz'le birleşme noktası .
Ve uçaktan inerek Aden şehrine ayak basıyoruz.
Adende Yemen'in Baş Belasi GAT Yaprakları'nın Belgeselini çekiyorum
Aden ; 1994 yılındakı birleşme öncesi Sosyaliyst Yemen Halk Cumhuriyetinin önemli şehirlerinden biris. Aden'de belgesel çekmeye hava limanında başlıyorum. Hava limanı Başkent Sana'ya göre daha bakımlı. Sahil kenarında olduğu için Sana'ya göre daha rutubetli bir havası var. Aden'de ilk durağımız Aden Körfezi'nin Hint okyanusu ile birleştiği noktaki Lokanta olacak. Hava limanından, Aden şehir merkezine bizleri götürecek Minibüse biniyoruz.
Minibüsde şoförün bir poşet içindeki yaprakları itina ile ağzına doldurduğunu görüyorum. Bizim defne ve çay yaprağına benzeyen yeşil yapraklarla şoförün yanağı bir balon gibi şişti. Şöförümüz ağzına doldurduğu yaprağı çiğnemeye başladı. Yemenli rehberimizden bu yaprağın Gat ağacının yaprağı olduğunu ve Yemen'de erkeklerin açıkta ve kadınlarında gizli gizli evlerde GAT keyfi yaptığını öğreniyoruz.Aden'i gezmeden önce GAT' la ilgili belgesel çekeceğiz. Sizlere önce GAT'ı tanıtalım.
*Gat Yemen halkını uyuşturuyor
Gat yaprakları Yemen'in asırlardır değişmeyen milli bir bitkisi . Yemen'de Gat ve Gat çiğneme seansları oluyor. Yanağın biryanı şişirilerak, Defne veya çay ağacının filiz yapraklarına benzeyen yeşil bitki'nin adı “gat” ağıza dolduruyor ve mütemadiyen çiğneniyor..Gat çiğneyen yemenliler kendilerinden geçiyor.
Belgesel çekimi için Yemende kaldığım süre içinde , başta şöförümüz olmak üzere , memur, işçi, üniversitede öğretim görevisi, evdeki kadının, ülkeyi yönetenler bu bitkiyi kulanarak keyif aldığını gördüm. Yemenliler öğleden sonra sol yanağını balon şeklinde görürseniz hiç şaşırmayın: çünkü bu ülkenin en alışıldık durumu. Yemen fakirleri dahi temel ihtiyaçları yerine önce gat tedarik etmeyi önemsiyor. Yemen'de Gat çiğneme daha çok tatil günleri olan Perşembe ve Cuma günleri gerkçekleşiyor. Yüksek yerere çıkanlar Gat çigneme keyfi yapıyorlar.
* Yemen'de Herkes GAT çiğniyor
GAT Yapraklar? için uyuşturuculu' diyenler de var 'Uyar?c?' diyenlerde var. GAT yaprağı çiğnerken sadece su içiyorlar. Baz?lar? da gat?n yan?s?ra şeker alarak ağz?n? tadland?r?yor. Halk aras?nda gat meclisleri yap?l?yor ve gat almaya 'depolama' deniliyor. Gat Yemen'de yetiştirilen bir tür bitki. Boyu fazla uzun değil.
GAT çignerken iş hayat? da % 80 duruyor. Hatta güney-kuzey Yemen arasındaki savaşlarda her iki taraf askerleri de gat kulland?klar? için öğle saatlerinde savaş bir süre durmuş. Gat?n as?l vatan?, K?z?ldeniz sahilinin karş? taraf? olan Habeş diyar?. Yaklaş?k 4 as?r önce Yemen'e geldiği tahmin ediliyor.
* Yemen'de Gat bahçeleri
Bugün Yemen'in bir çok arazisinde gat bahçeleri varmış. Günlük tüketildiği için târ?m alanlar?n?n büyük bir k?sm?na gat ekiliyor ve diğer ürünlere yer kalm?yor. Dolay?s?yla bu durum tar?m hayat?n? menfi olarak etkiliyor.
Acı ama gerçek bugün Yemen toplumunun kalk?nmas? önünde en büyük engel Gat. Yemen'de ekamldığım süre eçinde Aden,Sana ve Taız'da küçük bülüşr hreksin Gat çiğndeni gördüm. Gat her yemenli için hava ve su kadar önemli. Gat depolama süresinde hayat duruyor. İnsan?n üretkenliğini azalt?yor. İnsan sağl?ğ?n? olumsuz yönde etkiliyor.
Yemen Devleti bu zarar? hissetmiş ancak Gat'la mücadelede etkili değil. Yemen halk?nın yaklaş?k %90'ını her gün gat depoluyor! Yemenli Din adamları bile Gat'a haram demiyor. Bugün Yemen'de erkeklerin %80'i, kad?nlar?n %20'si Gat kullanıyormuş. Erkeklerde gata başlama yaş?'nın 12 olması dehşet verici. Yemen'de kaldığım süre içinde bu acı durumu üzülerek gördüm. GAT Yemen halkının baş belası.
Şubat Ayında Aden Körfezinde Yüzüyoruz.
Aden'de gezimiz çok renkli başlıyor. Körfeze hakim bir lokantada Yemen mutfağının bir birinden lezzetli yemeklerini tadıyoruz. Kızıl deniz'inden çıkan balıklar, deniz ürünleri, etli pilavlar, kepab çeşitleri, küçük limanlardan sıkılmış şekerli ve şekersiz limonatalar. Tatlılar Yemen mutfak kültürünün ne kadar zengin olduğunu gösteriyor.
Lokantadan çıkarak Aden körfezi girişinde Fil sahiline gidiyoruz. Sarap kayaların üstünde osmanlı döneminden kalma kaleler, surlar ve tarihi binalar. Fil sahilinde yüzme molas? veriyoruz. Bizimle birlikte zengin Yemenliler'de bu sahilde yüzüyor. Hanımlar elbiseleri ile yüzüyolar. Şubat ayında deniz keyfi yapmak ve yüzmek çok farklı bir duygu. tertemiz sahilde balıklarla birlikte yüzüyoruz..
Aden Körfezinde Gün batımı Belgesel Çekiyorum.
Aden körfezi sahilinde hiç dalga yok, ancak körfezin arka tarafındaki Hiht okyanusu sahillerindeki seret dalgalar kıyıları döviyor. sahilde yorgunluk attıktan sonra küçük bir tekne ile körfeze açılıp Göneş batımı ve Aden Körfezinin muhteşem belgesel görüntülerini çekiyorum.
Aden Körfezi ve Hint okyanusunda gün batımı bir başka göz ve gönül ziyafeti sunuyor. Sahilde oturup Yemen Karpuzunu yerken bu topraklarda susuzluk ve açlıktan şehit olan mehmetçikler hatırıma gelince karpuz bogazımda düğümleniyor. Anadolu coğrafyasından Yemen topraklarında şehit olan untulmuş mehmetçiklerin ruhları için Fatiha okuyarak vefa borcumuzu öderken bir tarafdanda rehberimizin verdiği bilgileri dinliyorum.
(Yemenli arkadasin bilmiyor olabilir linkide verdim gebze gazetesi diye onlardami yalan söylüyor acep