Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Yüzyillarin yalanimi?
- Konbuyu başlatan Enver Ýstek
- Başlangıç tarihi
Sevgili alptraum,elimde oldukca eski bir kitab mevcut hatta bu kitabin bir örnegi dahi yok(Bu bir gercek elimdeki kitabin ikinci esi yok)Simdi ben bu kitabin yazari hakkinda bir hikaye yazsam ve bu hikayenin delilde bu kitabtir isterseniz inceleyin desem ne kardar hakliyim?
Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.
Nur Suresi 34
O vakit siz, vadinin beri yamacında idiniz, onlarsa öte yamacında idiler.Kervan sizden daha aşağıda idi.Sözleşmiş olsaydınız, buluşma yer ve saatinde ayrılığa düşerdiniz.Ama Allah, olması kararlaştırılan işi yerine getirmek istiyordu.Ta ki, ölen beyyine üzerine ölsün, yaşayan da beyyine üzerine yaşasın.Allah elbette ki çok iyi işitir, çok iyi bilir.
Enfal Suresi 42
Zaten ilk sorumdaki alintinin tamamini yazmissin baska ve kesin delil verirsen sevinirim kardesim...
Simdi ortaya tarihsel bir tez atmis olursun bu tez sana ait calisma tezidir kesinlikle hipotez degildir ve atacagin tezin tutarliliklari tarihsel olarak incelenir
Bütün olaylar bir zincirin halkalari gibi birbirine bağlidir. her olay kendisinden önceki olayın SONUCU, kendisinden sonraki olayın SEBEBİ'dir. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız. Onun icin bu gibi bir durumda basvurulacaklar ise kaynaklardir peki kaynaklar nasil olmalidir
1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır. Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:
1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, fermanlar, kanunlar, mahkeme kayıtları, noterlik yazıları, gazeteler, dergiler vb...
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar, destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...
Yani burdanda anlasilacagi üzere sunulacak herhangi bir tarihsel sürec bir kisi tarafindan delil olarak kabul ediliyorsa diger bir kisi tarafindan kabul edilmeyebilir Cünkü tarih ilk mesajdada belirttigim gibi tamamen spekülatifdir egerki dedigin gibi olsa bu delil degil diyorsun ya dünyada ortacag a dair anlatilan tek bir tarih olurdu degilmi ama birbirinden farkli en az 10 tane tarih vardir bu da demek oluyorki tarihsel bir tez ortaya atabilirsin ama kaynaklarin varsa ve biz yazili olan kaynaklari getirdik tezimizi ortaya attik sebeb sonuc dairesinde yine nesnelerle olsun getirdik senin bu tezi cürütmen icin delil getirmen lazim inanman icin degil sen olmadigini kabul ediyorsun getir delilini cürüt delilimizi
getirebilirsen ne ala
getiremezsende bu tarihsel kanitimiz olmus oluyor
bu kadar
Simdi ortaya tarihsel bir tez atmis olursun bu tez sana ait calisma tezidir kesinlikle hipotez degildir ve atacagin tezin tutarliliklari tarihsel olarak incelenir
Bütün olaylar bir zincirin halkalari gibi birbirine bağlidir. her olay kendisinden önceki olayın SONUCU, kendisinden sonraki olayın SEBEBİ'dir. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız. Onun icin bu gibi bir durumda basvurulacaklar ise kaynaklardir peki kaynaklar nasil olmalidir
1- Ana Kaynaklar(Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.
2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır. Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:
1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, fermanlar, kanunlar, mahkeme kayıtları, noterlik yazıları, gazeteler, dergiler vb...
2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar, destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...
Yani burdanda anlasilacagi üzere sunulacak herhangi bir tarihsel sürec bir kisi tarafindan delil olarak kabul ediliyorsa diger bir kisi tarafindan kabul edilmeyebilir Cünkü tarih ilk mesajdada belirttigim gibi tamamen spekülatifdir egerki dedigin gibi olsa bu delil degil diyorsun ya dünyada ortacag a dair anlatilan tek bir tarih olurdu degilmi ama birbirinden farkli en az 10 tane tarih vardir bu da demek oluyorki tarihsel bir tez ortaya atabilirsin ama kaynaklarin varsa ve biz yazili olan kaynaklari getirdik tezimizi ortaya attik sebeb sonuc dairesinde yine nesnelerle olsun getirdik senin bu tezi cürütmen icin delil getirmen lazim inanman icin degil sen olmadigini kabul ediyorsun getir delilini cürüt delilimizi
getirebilirsen ne ala
getiremezsende bu tarihsel kanitimiz olmus oluyor
bu kadar
Sevgili Alptraum,Eger tek bir hikayeden olur lafzi cikarsa benimkide o kadar olur yani bu tarih sürecinde bana verecegin eger bir kac kaynak gösterirsen dedigim gibi incelenebilir ama yok bitek burgudan gidersen adi"Yüzyillarin aldatmacasi"olur.
buyur kardesım sımdılık bu kadar ıysallah sana yardımcı olur kardesım ama ıstersen arastırabılırım senın ıcımn kardesım
Veysel Karani Hz. :
Baykan İlçesi’nin en önemli özelliği, büyük zatlardan olan Hz. Veysel Karani’nin türbesinin İlçe’nin 8 Km. güneybatısında bulunan Ziyaret Beldesi’nde bulunmasıdır. Türbenin burada olması nedeniyle binlerce insan İlçe’ye akın etmekte ve İlçe’yi canlandırmaktadır.
Türbesinin İlçe’de olması nedeniyle burayı önemli bir ziyaret merkezi haline getiren Hz. Veysel Karani’nin 555-560 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Doğum yeri Yemen’in Karen Köyü’dür. Soyu Yemen Kabilelerinden Muradoğulları’ndan gelmektedir. Babasının ismi Amir’dir. Kendisinin asıl ismi Üveys Bin Amir-i Karenî’dir. Karen Köyü’nün bir mutlu seherinde dünyaya gelen küçük Üveys, Muradoğulları’ndan Amir’in mütevazı evini mutlulukla doldurur. Dört yaşında iken babası vefat eder. O, annesinin başka kimsesi bulunmadığından bin bir güçlükle herhangi bir tahsil görmeden, semavi dinlere ve kitaplara ait herhangi bir bilgisi olmadan büyür.
Üveys büyüdükçe kendisinde doğuştan mevcut olan “Tek Tanrı’ya İnanç” hissi de gelişir. O’nu kimse anlamaz, söylediklerine güler, alay ederler. Kendisini anlayan, dinleyen, derdine ortak olan tek insan annesi idi.
Gönlü ulvi hislerle kaynaşan ve artık çalışıp annesine bakabilecek çağa gelen genç Üveys, bir iş aramaya koyulur. Sonunda kendisine en uygun işi seçer. Kendisiyle alay eden, kendisini anlamayan insanlardan uzaklaşmak ve endi iç dünyasıyla başbaşa kalabilmek için deve çobanlığı yapmaya başlar.
Veysel Karani Hz. :
Baykan İlçesi’nin en önemli özelliği, büyük zatlardan olan Hz. Veysel Karani’nin türbesinin İlçe’nin 8 Km. güneybatısında bulunan Ziyaret Beldesi’nde bulunmasıdır. Türbenin burada olması nedeniyle binlerce insan İlçe’ye akın etmekte ve İlçe’yi canlandırmaktadır.
Türbesinin İlçe’de olması nedeniyle burayı önemli bir ziyaret merkezi haline getiren Hz. Veysel Karani’nin 555-560 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Doğum yeri Yemen’in Karen Köyü’dür. Soyu Yemen Kabilelerinden Muradoğulları’ndan gelmektedir. Babasının ismi Amir’dir. Kendisinin asıl ismi Üveys Bin Amir-i Karenî’dir. Karen Köyü’nün bir mutlu seherinde dünyaya gelen küçük Üveys, Muradoğulları’ndan Amir’in mütevazı evini mutlulukla doldurur. Dört yaşında iken babası vefat eder. O, annesinin başka kimsesi bulunmadığından bin bir güçlükle herhangi bir tahsil görmeden, semavi dinlere ve kitaplara ait herhangi bir bilgisi olmadan büyür.
Üveys büyüdükçe kendisinde doğuştan mevcut olan “Tek Tanrı’ya İnanç” hissi de gelişir. O’nu kimse anlamaz, söylediklerine güler, alay ederler. Kendisini anlayan, dinleyen, derdine ortak olan tek insan annesi idi.
Gönlü ulvi hislerle kaynaşan ve artık çalışıp annesine bakabilecek çağa gelen genç Üveys, bir iş aramaya koyulur. Sonunda kendisine en uygun işi seçer. Kendisiyle alay eden, kendisini anlamayan insanlardan uzaklaşmak ve endi iç dünyasıyla başbaşa kalabilmek için deve çobanlığı yapmaya başlar.
Kardesim bunlarin dayanagi yok diyorum cünki Yemendede hic taninmiyor.Köyü dahi bilinmiyor varsa bir delil buyrun.Ha dersenki köy tarih olmustur ona bir diyecegim yok...
pekı bıze delıl dıyorsun tammam bende delıl ıstıyorum senden bunların dayanagı yokdıyorsun ve yemendede hıc tanınmıyor koyude bılınmıor dıyorsun sen bunları kanıtlıycak bır delıl gosterebılecekmısn pekı hem sen nerden bılıorsun bunların dayanagını olmadıgını yemende tanınmadıgını ve koyunun dahı bılınmedıgını
Bire bir konusmak.Istersen bul köyü getir beyyinesi olmayan seyi sana nasil isbat ederimki...Bu ne bicim bir mantik...
Benim dedemin dedesini sorsanki daha belki 1 asir anca olmustur sana bir tek kaynakdan getirebilirim baska hangi kaynak olabilirki bu benzetme yada aciklayici bir kavram degil tarihsel bir kanit ise anca bir tane olur dogdugu yer büyüdügü yer gibi sen kaniti söyle cürütüyorsun öyle birsey yokmus diyerek e sen bi bizim kanitimizi güzel bir delille cürüt örnegin o köyden bir belde getir böyle biri o zamanlardada yasamamis gibi tamam diyeyim ama yok öyle birsey baska kanir sunun demekde abes oluyor biraz tabiri caizse
Muhterem metin mete
Ne demek istiyorsun kardeş, Kur'an dan delil mi getirelim Veysel Karani Hazretlerine, öylemi?..
Sen örnek istedin iste ancak böyle örnek verilir,Verecegin delil cok saglam olmali anlaminda...
Re:
Re:
olmayan bır belde dıyorsun pekı bu beldenın olmadıgına nasıl kanaat getırebılıyorsun
Re:
olmayan bır belde dıyorsun pekı bu beldenın olmadıgına nasıl kanaat getırebılıyorsun
Var olsaydi;
1-Yemenli arkadasim Veyseli tanirdiki Tanimiyor...
2-Orayi ziyaretten bez takmada rekorlar kitabina sokardiniz..
3-Hikaye böyle sadece bir nakil disinda binlarcasi cikardi oda yok...
Gerisini saymayayim.Varsa bu belde cikarinda bizde mutmain olalim degilmi?
Not;Kardesim ben bir tartisma icin sormadim kafama takilan kücük bir soruyu arastirdim sonuc bana bu isin aslinin Yüzyillarin aldatmacasi olarak cikti Neden bu kadar taktiniz bu hikayeye anlamadimki?
Herkesin yalanina bir yalanmi katalim Sevgili Alptraum,Biz zaten ne cekiyorsak bu yalanlardan cekiyoruz.