Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sarık sarmanın önemi

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi resmileştirilmeye çalışılan Kemalist ideolojiye ait Türkçe ve Tarihin kurbanı oluyorusun. İslam tarihinden beslenmek yerinde öyle din düşmanlarının yazdığı tarihi tercih etmen Kur'ani midir? Müslümanın yazdığı tarihe güvenmeyip İslamiyete "Arab dini" diyenlerin sözleri ile konuşmak nasıl bir Müslüman taraftarlığı oluyor?

Matbaanın üçyüz yıl geç gelmedi. Ayrıca geç gelme sebebi dini değil ticari idi. Dini olduğunun söylenmesi din düşmanlarının koca bir yalanıdır.

Ayrıca münferid bir olayı tüm Arab kardeşlerimize mal etmek hangi Kur'an ayeti ile caizdir. Evlat babanın suçundan mesul olmaz. Hem Arab Türk bir ihanet etti ise bin yardım etti. Bini övmek yerinde Arap Türk düşmanlığını isteyip Müslümanların ittifakını önlemeye çalışanlarla aynı kulvarda olmak hangi Kur'an ayetinde var. Peki tarih Araba ihanet eden Türk yok mu?

Ayrıca, sembol Latin kökenli bir kelimedir. Temsil etmek manasındadır. Hal böyle olunca İslam'dan olan her şey semboldür. Dediğin gibi en büyük sembol tehlildir. Namazdır, oruçtur. Müslümanların ahlakı da semboldür. Müslüman beldesinde kapıların kilitlenmemeside semboldür. Sarıkta semboldür.
İslam sembolü demek, o beldede İslamın yaşandığına zahir delil demektir.
Ayrıca İslama aykırı olmayan her şeye taraftar olduğunu söyleyerek batıdan gelen iyi şeylere karşı olmadığını ima edip, Arabtan gelen İslam'a aykırı olmayan bir şeye "70 kat sevap " sözünü bahane ederek bu kadar şiddetli tepki nasıldır? Bu tepkiyi o sarık indirilip yerine kafirin serpuşu getirildiğinde gösterdin mi?

Ayrıca, bir şey sahte ise hakikati de mevcuttur. Demek sarık takan sahte molla varsa, bu demektir ki Sarık takan hakiki mollalar var ve İslama fayda sağlıyorlar. Zira, eğer sahte sarıklı molla halk arasında muteber olmasa böyle yapılmazdı. Eğer sarıklı mollalar İslama hizmet etmeseler sahteleri ile onlara vurup, onlara güveni kaybettirme oyununa girilmezdi.

Bir şeyin sahtesi çıkratılmışsa,Hakiki ve iyi olanı var demektir. Sen sahtekarlara bakarak 1400 senedir İslam hizmetkar olan milyonlar sadık sarıklı molları itham etmen Kur'anın nersindedir?

Muhabbetle Abi, Uslub için hakkını helal et. Ancak, hakkın hatırı alidir, hiç bir kimsenin hatırına feda edilmez.


Taasub dedigimde benim kastim budur,Yani Matbaanin 300 yil gec gelmesi inan taasubun bir zaferidir hemde katmerli olanidir.Cünki ticaret icin sokaga cikanlarin basinda yine o taasub ehli vardi"Gavur icadi"diyerek engellediler.Bu tarihin kim tarafindan yazildigini soruyorsun iste cevabi herkes kendi üzerinden atmak icin bahane ararken o günün verilmis Fetvalarin ne yapalim dersin?Sonra ben bu olayi Arab milletine yüklemedimki?Osmanli zamaninda olan bir olay yani neden Arablar diyeyim?Müslümanin sembolü sarik degil cünki Arap gelenegi ama bana dersen bir Müslümanda Islamin nasil gösterilmesi gerek iste onada sen veriyorsun cevabi;Iste Namaz,Iste Oruc,Iste Hac en önemliside Allahi birlemeleri"La Ilahe Ilallah"bundan iyi senbolmü olur dersin?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Sayginin ne demek oldugunu bilirim. su cümlende sana ait sanirim.

Sen ibrahim milletinden degilsin bir önceki yazindaki gibi arap sin. Bu arada tüm bu konuyla ilgili yazilari okudum ve saygi namina birsey göremedim ne yazikki göremedigim yazinin misralari mevcutsa hangi sayfada oldugunu gösterirsen okuyacagim ben bulamiyorum.


Ben Türk oglu Türküm hemde KINIK boyundanim,Kutsalim degildir ama kendi kavmimide severim Allahin belirtigi ölcülerde,fazlasinida asla yapmam..Bir Arabinda kendi kavmini sevmesi kadar dogal bir sey tanimam...




#20 (permalink) buradaki yaziyi okursan görürsün sanirim örfe nasil saygili oldugum hatta ayet olarak aldigimi?
 
Son düzenleme:

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi İslam hayatın her alanına girmiştir. Hayata ait her faaliyete, her fiile, her işe. Uyumaktan, gülmeye, konuşmaktan yemeğe, ibadetten ticarete, eğitimden sanata. Bir Müslüman her fiilinde İslam üzere olmak ile mükelleftir.


Muhabbetle


Evet ama taasubun neler getirdigine bakmadan olmayani varmis gibi farzlastirmak nedir?Biz bu Islam ticaretinde neler görmedikki?Hala soyulan insanlarin ardi arkasi kesilmiyor tek sebebide sizin inatla savundugunuz bu taasub nedeni ile.Saymakla tükenmez sanirim baslasam simdi Jetpadan girip Ihlastan cikmak varya her neyse son olarak Deniz feneri gibi...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
:D

Ah be Abim, bunlarla ne alakası var? Bazıları namazı gösteriş için kılıyor, o zaman namazıda mı kılmayalım.

Mesela, adam sarık sarıp Müslümanmış gibi gözüküyor. Aynı kişi aslında namazda münafıklık yapıyor. Bir kişi pek ala namazı riya ile kılar, ama sarık sarmamış olabilir. Ama biri sarık sarsa, ama namaz kılmasa hemen münafık olduğu anlaşılır.

Demek dini sömüren münafıklar asıl farz olan kısımlarda münfıklık yapıyor. Madem farz kısımlarda yapılan münafıklık o farzı iptal etmez. Sünnete yapılan münafıklık mesela Allah rızası anonim şirketi sahibi sarık sarsa sarık sünnetini iptal etmez. Sarığın batıl olduğuna delil olmaz.
Daha başka delil bulmalısın Abi :D


Gösteris icin kiliyorlar;gercekten iyi bir teshis.Hala senin o dedigin gösteris yapanlar yokmu bu sarigi farz gibi sünnet ilan edenler?Tv lerini acinca agzimiz ayrik kaliyor.Kavimler örf ve adetlerini Islama uydurmak zorunda ama bir baskasina aid örf adeti ne sünnet nede farz edebilirler.Din Allahindir evrenseldir ve bize düsen Allahin emirlerine riayet etmek ama Resulün(Selam Resul/Resullere olsun)geldigi kavmi kutsamak onlarin örf ve adatlerini kutsamak veya onu mecbur yapmaya zorlamak.Ve hatta hic bir delil olmadan onu cennete giris vizesi yapmak Hakka adalete uymamaktir....Bence delilede lüzum yok batil saymak icin birakin Arap kavmi bu adetini icra etsin ama bize ne farz nede sünnet diye cennet vizesine baglamayin Allaha karsi cok büyük bir yükümlülük altina girmeyiniz....
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Pekala abi bi sorum olacak:

Sakalda aynen sarık hükmünde midir? Farkları var mıdır?

selametle..
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi sözlerin gerçekten çok tehlikeli.

Abi, küçük bir kavimde sigara gibi bir adeti kaldırmak çok zorken, hatta mümkün değilken, Peygamberimiz, vahşilikte insanlığın görmediği biçimde ileri gitmiş ve tüm hayatlarını cahiliye adetleri ile idame etiren Arapları kısa sürede ıslah etmiştir. Tüm cahiliye adetleri kaldırmış ve yerine Kur'ani adetler getirilmiştir. O adetlerin her biri aynı zamanda Peygamberimizin sünnetidir.

Hem diyorsun İslam evrenseldir. O zaman İslamın numune-i emsali ve uygulayıcısı ve tarifçisi Peygamberimizin her tavrı, her yaptığı evrenseldir.
Demek, sarık Arab adeti olmaktan öte, İslam'a ait evrensel bir sünnettir. Bireysel bir farz değil, toplumsal bir farzdır.

Bir toplumda sarık saran olmadığı takdirde bu şu demektir: Sarık sünnetlerin en kuvvetlisidir. Sünnet ise Kur'an'ın en güzel ve en hakiki tefsiridir. Bir kavimde sünnetin en kuvvetlisi ifa edilmiyorsa Kur'an'dan uzaklaşmış demektir. Kur'an'dan uzaklaşılmışsa gazabı celb etme ihtimali vardır.

Sen hayatını İslam'a muhallif olmayan Türk adetlerine göre yaşayabilirsin. Türk adetlerine uymak ise sünnetten çekilmek değildir.


Abi, ayrıca şunu ifade etmek gerekiyor. Senin Türk adetlerine, Türklüğe , Türkçeye gösterdiğin hassasiyet ve övgü ve değeri biz mesela Geylani Hazretlerine veya bir Türbeye versek tekfir etmiştin.



Evet hemde katmerli bir vahsilikten islahati gerceklestirmis cünki elindeki ürün emsali olmayan bir deger yani Allahin Vahyi vardi.Zaten oda bunu Kuranda dikte ederek "Ben sizi Vahyle uyariyorum diyordu"Enbiya Suresi 45 Elinde böyle celiskilerin zerresi olmayan ürün mutlaka hedefe kilitlenecek ve degerinide gösterecektiki 23 yil gibi kisa bir dönemde bunu basarmistir...

Tüm cahiliye adetleri derken dikat edilmesi gereken olaya Din olmayan degil dinlestirilmis kutsallastirilmislari yerle bir etmis yerine Allahin Kutsali olan Vahyi getirmistirki din olmayana dokunmamistir...


Islam evrenseldir Resulüde(Selam Resul/Resullere olsun)eger dar cercevede bakildiginda Arabin olmasi murad edilseydi belkide Arab gelenekleri dinin bir parcasi olurdu ama öyle olmamis dinle alakali olmayan seylere dokunulmadigi icin Arap olan topluma özgü Allahin dinine ters olmayanlar birakilmistir.Bu su anlamdadirki Arap kendi geleneklerinin sadece Allahin dininin karsitlarini atmis gerisi kalmistir.Resulde(Selam Resul/Resullere olsun)o toplumda yasadigi icin kalanlari kullanmistir baska kavime benzemeden..Kalanlar kutsanmadan.Bu sünnet degil sadece geleneklerin korunmasi babindan olurki dini degil örfidir...Eger söyle düsünürseniz eger onun her yaptigi sünnet olsaydi bizler neden hacet gidermeye WC ye gidelimki gider deniz kenarinda kumsal arardik cünki cölde yasamiyoruz...Havali olsun diye elbise yerine zubun giyerdik.Araplar gibi.Ama dedim ya her yaptigi degil onunda belirtigi gibi Vahye uyarak zaten hem Sünnetullaha uyuyoruz hem onun(Selam Resul/Resullere olsun)yasantisi olan Kurana uymus oluyoruz...


Sarikta ayni babtan Arap gelenegi ayni zamanda bir cok bölgenin mesela Hindlilerin gelenegi oldugundan kendi toplumlarinda kullanilir yoksa dinen hic bir önem ve deger arz etmez,Toplumsal farz olmasi söyle dursun insanlari Allahin dinine ek yapmaya sevk ettiginden yasaklanmalidir bence...
Kuranin tefsirini Alemlerin Rabbi olan Sahibimiz ve Efendimiz bizzat kendisi yapmistir Kuranda Allah öyle diyor....

Şüphesiz onu toplamak ve okutmak bize düşer.
O halde biz onu okuduğumuzda sen de onun okunuşunu izle.
Sonra onu açıklamak da bize düşer.

Kıyamet Suresi 17,18,19.

Onların sana getirdikleri hiçbir örnek yoktur ki, biz sana gerçeği ve en güzel yorumu (ahsena tefsir) getirmiş olmayalım.

Furkan Suresi ,33

Islamin yeserdigi toplumlarda sarik degil Allahin dini kemalde degilseki bir cok Islam ülkesinde degildir dini bir bez parcasina baglayanlarin veya sakala baglayanlarin coklugundan gazab her daim basimizdan eksik olmamistir en sanli dönemlerde dahi(Asri saadet dönemi haric)basimiza olmadik corap örmüs en kuvvetli dönemimizde tutmus bir birimizi kirmisiz manasiz savaslarla...





Türk adetlerine göre(Allahin dininin emirleri cercevesindeki)yasamaya calisiyorumki buda senin sünnet dedigine binahen degil Allahin ayetlerine olan sarsilmaz imanim(Kuran ölcülerinde)nedeni iledir...


Simdi sormak gerekir benim ölcüm Allahin Vahyinin ölcülerinde Türklügümü yasamak,ayeti korumak ya senin dedigin nedir?Söyle bir bak etrafina o zatin(Isim asla konusmak istemiyorum bu forumda) kitaplarina veya seninde dedigin o türbelere insanlar nasilda Allahin dinine ragmen SIRK icerisinde?Onlardan yardim istemek(Fatiha 5),Kurban kesmek,dilek tutmak Allaha karsi bir baska Rabb edinmekmi desem,Allahin ayetlerine karsi resmen savas acmakmi desem,yoksa ........Her neyse ben demeyeyim kendin vicdanina sor.Eger bir bataklik var ve biz o batakliktan zarar görüyorsak o batakligin kurutulmasi gerek hemde en acilinden.Benim yasamaya calistigim kendi örf ve geleneklerimde birazcik olsun Allahin dinine karsi egrilik olsa inan o gelenegi yerle bir etmek icin savasirdim.Benim kendimce yasamaya calistigim geleneklerim sadece Allahin bana verdigi ölcülerdedir.

Kuran’a göre insan açık delil üzere olmalıdır. Yani gelenek diye, böyle gördük, biz de böyle yapıyoruz diye uygulamalar, kelle sayımı ile gerçeği bulmalar Kuran’ın İslamı ile bağdaşmaz. Kuran’a göre, Kuran’ın kendisi açık delildir. Demeki açık delile uymuş oluyorum.....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Evet kardeşim, aynı hükümdedir. İkiside İslam şiarı olan sünnetlerdendir. Farz değildir. İslam'ın gerçek manada şiarı, yani sembolu olan bir Sünnet o toplumdan kalksa, ona tabi olmak her Müslümanın mükellef hale geleceği Ulemaca kabul edilmiştir.
Müslümanlar tek millettir. İslam milleti. Adetleri dahi Sünnet-i Seniyedir. "Şu adet Arap adeti size uymaz" sözleri İngilizlerin İstanbulu işgali sırasında Angelikan kilisesinin yaydığı fitnelerdendir.

Hayret doğrusu Müslümanlar bugünkü durumuna Arab adeti diye uygulanmasına karşı olunan Sünnet-i Seniyeden mi düştü yoksa kendi ırkına ait köhne yozlaşmış çağdışı adetlerden mi?

Şeriatın en ufak cüzzü en büyük cüzzü korunduğu gibi korunmlı. Her terkedilen kısım daha sonra terk edilecek yeni bir tavize yol verir.

Sünnet-i Seniyye tekrar ihya edilmelidir. Adetler ve içtihadlar yerine Sünnet-i Seniyye ikame edilmelidir.


Zira, örfi bir iş ne kadar mükemmel olsa Sahib-i Şeriatı akıla getirmiyor. Ama en cüzzi bir sünneti ifa Sahib-i Şeriatı akıla getirir. En cüzzi bir işte Sahib-i şeriatı aklına getiren zat en küçük bir günaha tenezzül etmez. En küçük günaha tenezzül etmeyen büyük günahlara yaklaşmaz. Büyük günah işlemeyen farzlara yapışır. Farzlara yapışan takva ve edep sahibi olur. Allah katında ise edep ve takva en üstün olandır.


Farz degil diyorsun ama yukarida"Toplumsal farzdir"Diyordun?


Arap adetleri diyoruz bize uymaz degil Allahin Vahyinde zorunluluk olmadigi gibi Kavimler Allahin ayetlerinden oldugu icin her kavim Allahin serbest biraktigi ölcülerde kendi geleneklerini devam ettirmeli ve baska kavimlere uymayi terk etmelidir.En azindan Allahin ayetlerini korumaya gayret etmelidir...Bunu söyleyenin Ingiliz olmasi onun toplumdaki bu gibi Arap geleneklerinin ne kadar kutsandigi ve ondan ayrilinca Islamdan uzaklasacagini sandigi icindirki zaten sana bakincada böyle bir görüntü mevcut, biz asla böyle olmayacagini aksine Evrensel olan Allahin dinini en uzak mezralara ulastiracagina kaniyiz...


Iste en büyük hata,Biz kendi irkimizin geleneklerinden sadece Allahin serbestine göre kullanmaktan yanayizki ters olanlari elimizin tersiyle zaten yok olmasi icin mücadele veriyoruz...Allahin ayetlerinden olan kavimimizin güzel taraflarinin korunmasi Islama ters olanini tarihin cöplügüne gömmeye talibiz...


Kuran ihya edilmelidir cünki asimilasyona karsi cok uyanik olunmalidir bunun en iyi örnegini Osmanlida bulmak mümkündür nasil asimile yasandigi en acik sekilde mevcudiyetini hala en azindan"Sarik,sakal,cübbe"diye cirpinanlarda görmek mümkün...

Örf ne kadar mükemmel olsa diyorsun ya eger hatirlamanin yolunu sakala sariga baglamis beyinler tabiki Allahin ayetleri dururken bu gibi kisir döngüde dönmeye devam eder.Varmi aldigin her nefeste Allahin ayetlerini tefekkür etmek?Var Allahin dini dururken baska pencerelerden din aramak...Cok yazik....

Allah senin ne sakalina nede sarigina bakiyor üstünlügünü takvada görüyor ve bunuda sana yaziyin en sonunda nasilda dikte ettiriyor...
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net

Yigenim anlamakta neden israr ediyorsunuzki;Kitab oldukca acik degil apacik(Kuranin kendi ifadesine göre)Kuranda aciklanmayan konular sorumluluk disidir ve Islami bu sembolize eder dersenizki öyle diyorsunuz bu Tamamen Allahin Kitabina terstir,velevki sarik o bölgenin bir gelenegidir takmak onlarin kendi geleneklerine bagliligidir ve ben sadece saygi duyarimki bunun namazda takmanin 70 kere daha ziyade sevabi var demek Allaha yapilan en büyük hakarettir ve onun hükmüne ortaklik ile ayni anlama gelir.Iste bu nedenle en büyük düsman kabul etmek Taguta karsi savastir buda her müslümanin boynunun borcudur sanirim...Allahin Resulüne/Resullerine(Selam Resul/Resullere olsun)Itaat Onlarin getirdigi Vahye itaatirki buda hem Resulüne(Selam Resul/Resullere olsun)hem Alemlerin Rabbine itaatir.

Rad suresi 30

Böylece biz seni kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip gectigi bir ümmete sana vahy ettiklerimizi okuman icin gönderdik...

kuranı açıklayıcı olarak peygamber niye geliyor metin abicim kuran ne diyor biz size içinizde bu kitabı ve hikmeti ögretecek bir peygamber gönderdik ve burada peygamberin yapacagınıda bizlerin yapılmasını ifade ediyor
 

fahren55

New member
Katılım
27 Kas 2008
Mesajlar
86
Tepkime puanı
35
Puanları
0
Yaş
38
günahını küçük gören fasıktır ve farzlara önem verip sünnetleri terk eder. günahını büyük gören ise mümindir. o farzlara önem verdiği gibi sünnete de çok önem verir. aşığın amacı cehennem den kurtulmak olduğu gibi Allaha ve resulüne layık olabilme peşindedir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
kuranı açıklayıcı olarak peygamber niye geliyor metin abicim kuran ne diyor biz size içinizde bu kitabı ve hikmeti ögretecek bir peygamber gönderdik ve burada peygamberin yapacagınıda bizlerin yapılmasını ifade ediyor



Aslinda bugün hic yazi yazmaya istekli degilim,yorgunum ama Fahren55 in yazisina tesekkür edecektimki senin yazina yazmaz isem ayip olur diye bir seyler yazayim dedim;Resulde(Selam Resul/Resullere olsun)Kurandadir Hikmette Kurandadir hatta yazdigin cevapta yaptigin alintinin en sonundaki ayeti okuman yeter sanirim.


Fahren55
günahını küçük gören fasıktır ve farzlara önem verip sünnetleri terk eder. günahını büyük gören ise mümindir. o farzlara önem verdiği gibi sünnete de çok önem verir. aşığın amacı cehennem den kurtulmak olduğu gibi Allaha ve resulüne layık olabilme peşindedir.


Öncelikle tesekkür ederim bu sifati bana layik gördügün icin.Aslinda uzun bir ayetler serisi ile sana cevap yazardim ama inan epeydir bana bu sekilde hitap edenler oldukca azaldi,Cünki sizlerin varligi bizim imanimizin percini oluyor.Cünki öyle bir an geliyorki kendimizde acaba eksik bir seyler varda kimse bize bir sey demiyor küfürle suclamiyorla biz yanlistamiyiz diye hayiflanmaya basliyoruzki Alemlerin Rabbi sizin gibi arkadaslari hemen halk ediveriyor,Elhamdülillah...
 

mynamessq

New member
Katılım
21 Ağu 2007
Mesajlar
12
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
metin mete ben epeyce yazdım bişeyler ama türkçem arkadaşların onayından geçmediği için gösteremiyoruz kusura bakma ben türkçemi tiz zamanda düeltip imla konusundaki eksiklerimi giderip nereye nokta nereye ünlem koyacağımı öğrenip bu konuya cevap yazacağım inşallah ömrüm yeterse
 
Son düzenleme:

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
sen namazı üç vakit kıl metin mete sana harcadığım bu zaman için ilmin olmadığı sohbetlerde bulunduğumdaki gibi hesap vereceğim nimeti boşa harcadığım için zira bilmediği bir şeyi yada hiç görmediğini sorana tartışana binlerce kez anlatırız bildiğimizce aslada aklımıza yüreğimize birşey gelmez ancak unutma kuranın ilk sahifelerinide ebu cehil okudu senin mantığına göre şimdi allah esirgesin sapık bişey çıkacak ortaya bak düşünme organını şeytana kiraya vermiş ins sana açık mektup önce kelimeyi şehadeti kalp ile tasdik et dil ile açık açık söyle sonra namazı beş vakit kılmaya başla ve bu hallerinden dolayıda çokça tevbe et çünkü günahkar olmak ayrı meydan okumak ayrı ....

Su yaziyi okuyunca -kusura bakmayin ama- hicbirsey anlamadim. Noktasi virgülü yok üstüne o kadar devrik cümle. Yaziyi düzeltirseniz okuyup anlamak isterim.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
decoder kullan sende
metin mete anlar benim ne anlatmak istediğimi

Selam,mynamessg ne anlatmak istedigini tam anlamasamda sanirim beni tövbeye davet ediyorsun.Önce bir Sahadet getireyim"La Ilahe Ilallah"Sonra Tövbe edeyim Alemlerin Rabbi olan Sahibimiz ve Efendimiz Allahtan"Ben günahkar kulun Metin Mete,tek hesab verecegim merci olan senden gelmis ve gelecekteki hatalarimdan dolayi afimi dilerimki eger senden baska bir ilah edindi isem,kahr et beni(Müttaki olmadan öncekileri sana havale ettim)Edinirsem zebun eyle bu kulunu,Sana ortak kosmaktan yine sana siginirim,Af eyle kulunu,Eger varsa hilafim sana olan bagliligimda ebedi olan azabini ver bana hata kuluna degerse düzelt bu kulunu ne olur esirgeme kulundan bir nebzede olsa sefaatini.Resulüne(Selam Resul/Resullerine olsun)Layik eyle davetine icabette egriligim var ise sen Rahmansin sana sigindim,yoktur senden baska siginacagim bir kapim(Ne türbe ne bir tagutum).mynemessg kardesimin davetine icabet ettim tövbe ediyorum hatalarimdan Kurana bagliligimi asla gevsetme Imanimi heder etme sanadir niyazim."Yalniz sana tapar ve senden isterim"Ver bana en hayirli olani....Evet kardesim mynamessg.Simdi gelelim sana.

mynamessq Nickli Üyeden Alıntı
sen namazı üç vakit kıl metin mete sana harcadığım bu zaman için ilmin olmadığı sohbetlerde bulunduğumdaki gibi hesap vereceğim nimeti boşa harcadığım için zira bilmediği bir şeyi yada hiç görmediğini sorana tartışana binlerce kez anlatırız bildiğimizce aslada aklımıza yüreğimize birşey gelmez ancak unutma kuranın ilk sahifelerinide ebu cehil okudu senin mantığına göre şimdi allah esirgesin sapık bişey çıkacak ortaya bak düşünme organını şeytana kiraya vermiş ins sana açık mektup önce kelimeyi şehadeti kalp ile tasdik et dil ile açık açık söyle sonra namazı beş vakit kılmaya başla ve bu hallerinden dolayıda çokça tevbe et çünkü günahkar olmak ayrı meydan okumak ayrı ....

Seytana verilmis akil yok bizde,ama velakin Seytana meydan okuruz ne yapalim serde var Haniflik.Günahimizdan dolayi tek merciye devamli tövbedeyiz Insallah.Namaza gelince var sen istediginde devam et birakta biz Furkana uyalim degilmi...Eger ilim istiyorsan buyur Kurana diyecegim ama nafile sanirim..Yinede sana su bayramin ilk saatlerinde bir dua edeyim"Rabbim ilmini artirsin"Insallah...
 

fani olaný istemem

New member
Katılım
12 Nis 2008
Mesajlar
251
Tepkime puanı
46
Puanları
0
Yaş
52
Bravo gene savaş alanına çevirmişsiniz güzelim formu.Kuranı yaladık yuttuk sıra sarığa mı geldi?

Allahû Tealâ ve Tekaddes Hz.leri Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyuruyor.

10/YUNUS-44: İnnallahe lâ yazlimünnâse şey'en ve lâkinnennâse enfüsehüm yezlimûn.
Şüphesiz Allah insanlara asla zulüm etmez. Lâkin insanlar kendi nefslerine zulmederler.

Umumiyetle burada, nefsin talep ettiği şeyleri ona vermemek, ona yapılmış bir zulüm olarak tefsir edilip, izahta büyük güçlük çekilmektedir.
Ruhun Rabbine vuslat olabilmesi, nefsin tezkiye edilmesiyle mümkündür. Nefsin tezkiyesi ise, ona istediklerini vermemek ve Rabbimizin emir buyurduğu Amilüssâlihat'ı ona yaptırmakla mümkündür. İnsanın dünya va ahiret saadetine erebilmesi kesin olarak, nefsin bu vasıta emirleri belirli bir ölçü ve zaman içinde yerine getirebilmesine bağlıdır. Fakat, başlangıçta cehaleti sebebiyle bunu fark edemiyen nefsimiz, dünya zevklerine meyyal olması ve hırs afeti sebebiyle Allah'ın yap dediklerini yapmaz, emre karşı gelir, isyan eder, Allah'ın yasak ettiği şeyleri de kendisinin hoşlanması, zevk duyması sebebiyle yapar. Bu ise sürekli Allah indinde, derecat kaybetmesine, yani kendisine zulmetmesine sebep olur. Zulüm, bir üzüntü kaynağı olduğuna göre dünya ve ahiret hayatında hep pişmankâr bir davranışla yaptıklarına pişman olmaktadır.
Kimi kişiler, nefse istediklerini vermemeyi, nefse yapılan bir zulüm olarak mütalâ etmektedirler. Bu kesinlikle yanlıştır. Meselenin çözümü basittir. Allah'ın bir temsilcisi olan ruhun emirlerinin vücut ülkesinde tatbik edilmesi halinde, yani Amilüssalihat işlemek ve münkerden sakınmak halinde derecat kazanılır. Nefsimizi, zikirle tezkiye kademelerinde tezkiye edip, sonunda emanet olan ruhumuzu sahibi olan Allah'u zülcelâl Hz.lerine ulaştırmamız temel hedeftir. Nefsin bu emirleri yerine getirmemesi derecat kaybına sebep olur. Kaybedilen derecat sebebiyle, ruh, sahibi olan Allah'u zül-Celâl Hz. lerine yükselemez ve Rabbine kavuşma emri olan vuslatı gerçekleştiremez.
Bu sebeple derecat kaybetmemiz, nefsimize zulmetmemiz anlamına gelmektedir. Kim şer işlerse o kişi derecat kaybeder. Her şer işlemede insan sıkıntı duyar. Her hayırı işlemede ise ferahlık ve huzur duyar. İşte nefse Allah'ın yasak ettiği şeyleri vermek şer işlemektir, kişinin nefsine zulmetmesidir. Allah'ın emrettiği şeyleri yapmamak ta aynı sonuca ulaştırır.
Kişi şer işlemiş olur ve derecat kaybeder. Bir insanın Cehennem'e gitmesinin temel nedeni kaybettiği derecatın kazandığından fazla olmasıdır. Cehennem'de ise azab çekilir. Buna sebep olanda kişinin derecat kaybetmesi olduğuna göre derecat kaybeden kişi kendine zulmetmiş oluyor.
Diğer taraftan nefsin her şer işlemesi sonunda, ruh mutlaka nefse işlenen günahla paralel bir azab tatbik eder. Bu azaba halk arasında vicdan azabı denir.

29/ ANKEBUT-40 : Feküllan eheznâ bizembih, feminhüm men erselnâ aleyhi hâsıbâ, ve minhüm men ehazethüssayhah, ve minhüm men hesefnâ bihîl-ard, ve minhüm men eğraknâ, ve mâ kânellâhü liyezlimehüm ve lâkin kânû enfüsehüm yezlimûn.
Bunlardan herbirini kendi günahlarıyla muaheze ettik. Onlardan kimine taş fırtınası yağdırdık, kimini de korkunç bir ses aldı. Kimini yere geçirdik, kimini suda boğduk, Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar, nefslerine zulmettiler.

28/KASAS-16: Kale Rabbi innî zalemtü nefsî fağfirli feğafera lehü.
Rabbim ben nefsime zulmettim. Artık beni bağışla, dedi. Allah onu bağışladı.

16/NAHL-118: Ve alellezîne hâdû harramnâ mâ kasasnâ aleyke min kablü ve mâ zalemnâhüm ve lâkin kânû enfüsehüm yezlimûn.
Yahudilere haram kıldığımızı daha evvel sana haber vermiştik. Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar (bu yasaklara riayet etmemek suretiyle) nefslerine zulmettiler.

Nefsin yaptığı bu zulümler, ruh tarafından nefse misliyle ödettirilmektedir. Ruhun, nefs üzerinde tatbik ettiği vicdan azabı, nefsin ruhun emirlerini tatbik etmeyip ruha zulüm yapmasından kaynaklanmaktadır. Eğer nefs, ruhdan gelen emir ve nehiylere, harfiyyen uysa zulüm olmaz. Zulmün olmadığı yerde ruhun nefs üzerine tatbik ettiği, mânevi vicdan azabından da bahsedilemez.
Vicdan aklın bir fakültesidir. Eğer ruh aklı ikna ederek fizik vücudun hayır işlemesine sebeb olursa vicdan rahatlar, huzur duyar. Ama nefs aklı ikna ederek fizik vücuda şer işletirse, o takdirde ruh bu şerre ortak olmaz, vucuttan şer işlenirken ayrılır. Ama vicdan istemesede nefsin oyununa alet olacaktır. Daha sonra ruh tekrar dönerek insana azap eder. Tabii vicdanda nefsle birlikte bu azabı yaşar.
 
Üst Alt