Sevgili Bergüzar şimdi Hakkı Yılmaz'ın Ahzap suresi 56.ayetinin mealine tekrar geri dönelim;
Oraya dönmeden önce şu ayete bakalım...
AHZAB -37. (Resûlüm!) Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: Eşini yanında tut, Allah'tan kork! diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah'tır. Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlâtlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir.
Ayetin italik kısmına dikkat çekiyorum. Peygamber bu durumda beşeri duygularla hareket etmiş ve yüce Allah tarafından en çok kimden sakınması gerektiği hususunda uyarılmıştır. Sorumlu olduklarından biri konusunda bu ayeti gözden kaçırmayalım...
“Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi destekliyorlar/ ona yardım ediyorlar/ onun için gerekeni yapıyorlar. Ey mü’minler! Siz de ona destek olun ona yardım edin/ onun için gerekeni yapın ve onun güvenliğini tam bir güvenlikle sağlayınız!”
1-Sizce Cenab-ı Allah, melekleri ve biz müslümanlar Hz.Muhammed'e yeterince yardım edemediğimiz için mi Hz.Muhammed(s.a.v) hesaba çekiliyor? Hayır, hem beşer olduğu için yapıp ettiklerinden, hem de elçilik vazifesinden dolayı ve yukarıda verdiğim zuhruf 44 ile kurandan sorumlu olduğu hususunda hesaba çekiliyor. Siz öğretmensiniz, sınav yapacaksınız ve şu sayfalardan sorumlusunuz deyince çocuklar ne anlar, hoca soruları bize o sayfalardan soracak anlar değil mi? Hz.Muhammed(s.a.v) Kur'an'dan başka tek bir kelime etmediyse, neden bizzat kendisi yardım eden Cenab-ı Allah onu sorguya çeksin!..Bunun bir mantığı varmı? Mantık yukarıda verdiğim ayetlerle çok güzel kurulur ve doğru olan da budur....
2-Eğer Kur'an-ı Kerim verdiğiniz ayetlere göre Hz.Peygamber'i de kapsayan bir "öğüt" ise neden bizlerle birlikte Hz.Peygamber'in şanını yüceltmek için salavat getirmiyorsunuz? Benim salavat anlayışım ile sizinki örtüşmüyor. Ben salavattan, kuranı tebyini anlıyorum, hz. peygamberin kuran eksenli yaşantısını anlıyorum, bunu yaşantımda uygulamaya gayret ederek Allahın dinine destek vermeye, peygamberin yoluna destek vermeye çalışıyorum. Kuranı kendi bildiğim dilden okuyarak, aklıma vurarak doğruya ulaşmaya çalışıyorum, insanlara da doğru bildiğimi söylüyorum...Hz.Peygamber'in şanı yücelsin ki inen kitabullah herkez tarafından okunsun, geri kalan 5 milyar insanda huzur ve refaha kavuşsun.Sevgili Bergüzar bizim dualarımızdan başka elimizde avucumuzda neyimiz var? Bu sizin duadan ne anladığınıza bağlı. Elbette dua edelim, ancak düşünün. Bir insan her gün oturduğu yerden Allahım beni lütfunla zengin et dersemi duası gereken gibi olur, yoksa helal yoldan rızkını arar, sonra Allaha yönelirse duası gerçek duaya isabet eder...
Zamanında bu ayet inmiş ve Peygamberimizin ashabı ona yardım etmiştir ve bu husus kapanmıştır derseniz Kur'an-ı Kerim evrensel niteliğini yitirir Allah korusun..Bir katolik Tanrı'yı inkar etmez fakat Hz.Muhammed'in getirdiği dine inanmaz..Peki biz bunun için ne yapıcaz?Allah'a dua edicez değilmi peki nasıl?Allah'a zaten inanan bir katoliği Hz.Muhammed'e nasıl inandıracaksınız?
İşte çok can alıcı bir konudur bu. Başka dinler varmış gibi algılanır ve en büyük yanlış burada yapılır. Allah tek, din birdir. Hz. İbrahimin dini ne ise, İsanın ki de o dur, Musanın ki de o dur, Muhammedin ki de o dur. Ancak bir katoliğe bunu anlatmanız için sorumlu olduğumuz kitabı iyi anlamalı, izlememiz gereken yolu iyi kavramalı ve o katoliğede bu tevhid inancını tam, dosdoğru bir şekilde açıklayalım ki, O da hz. Muhammed başka bir dinin peygamberi olarak algılamasın..
Ve bakın ben sorularınıza cevap veriyorum, lütfen sizde benim sorularıma cevap verin...
Hepiniz Allaha emanet olasınız...