Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nurculuk Nedir, Gerçek Nurcu Kimdir?

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Allah Allah. Konu nereye gitmiş. Üstadlarımız böyle yazarsa ne yapacaz bakalım biz. Hayırlısı.

Konu yorumsuz olsun.

(Bu arada, hakkım varsa helal olsun radikalislam abi.)

selametle..
 

fani olaný istemem

New member
Katılım
12 Nis 2008
Mesajlar
251
Tepkime puanı
46
Puanları
0
Yaş
52
Nur talebeleri çok hizmetleri var.Allah razı olsun.Said Nursi Hazretleri 3 mürşidden feyz almışken talebeleri bunu unutmuş gibiler


18 / KEHF - 17 Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
Ve güneşin doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah'ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah'a teslim olmayı dilemezse) artık onun için velî mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz.
__________________
Faniyim Fani olanı istemem
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahmana teslim etmeyi isterim
Gayrısını istemem
TILSIMLAR RİSALESİ

Bu yazıma karşı Sayın Duha hayır öyle değil şeklinde yazı yazmış.Peki mürşide tabiyet anlamında ne yapıyor nur talebeleri? Şu an görünen manzara miyoz ve mitoz bölünüyorlar.Ve kendi aralarında sert muhalefet rüzgarları esiyor.Neden sadece bir lider seçilemiyor?


67 / MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atıldığında, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: Size nezir (ikaz edici, uyarıcı) gelmedi mi?” diye sorarlar.
67 / MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
(Cehenneme atılanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladık ve Allah, hiçbir şey indirmemiştir, dedik ve siz, büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik.”
67 / MULK-10: Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
Ve derler ki: "Eğer biz işitmiş ve akletmiş (idrak etmiş) olsaydık burada, ateş ehlinin içinde mi olurduk?"
ve diyorlarki eğer biz kibirlenmeyip neziri dinleyip tabi olsaydık buradamı olurduk.
32 / SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû, ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn.
Onlardan (insanlardan) imamlar (mürşidler) kıldık, emrimizle insanları hidayete erdirsinler diye, sabırlarından dolayı ve âyetlerimize (Allah’ın âyetlerine) yakîn hasıl ettikleri için.
 
Son düzenleme:

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Gerçek bir nurcu'nun virdi şudur:

Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi;
ittiba'-ı Kur'andır. Azametli bahtsız bir kıt'anın, şanlı tali'siz bir devletin,

değerli sahibsiz bir kavmin reçetesi;

ittihad-ı İslâmdır.


Said Nursi
 

gercegi_arayan

New member
Katılım
13 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Allahü Teala şöyle buyurur:



De ki, Allah'ın dışında kuruntu*sunu ettikle*ri*nizi çağırın bakalım; onlar, sıkıntınızı ne gi*der*meye, ne de bir başka tarafa çevirmeye güç yeti*rebilirler". (isrâ 17/56)



"Onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler; işitmiş olsalar bile size karşılık veremezler; kıyâmet günü de sizin ortak saymanızı tanımazlar. Hiç kimse sana, her şeyin iç yüzünü bilen Allah gibi, haber veremez." (Fatır 35/14)



Bu ayetleri hatırda tutarak aşağıdaki yazılara bir bakalım.



Sike-i Tasdiki Gaybi Sekizinci Lemada geçen;

"On dördüncü asırda "El-Kürdî" lâkabiyle yâdedilen Molla Said, benim müridimdir. O fitne ve belâ asrının her şer ve fitnesinden, Allah'ın izniyle ve havl-i kuvvetiyle onun muhafızıyım." ....

Gavs'ın o müridi mahfuz kalmıştır. Korktuğu şer ve mehâlikten bir hıfz-ı gaybî ile kurtulmuştur"

"O Gavs'ın müridi olan Said-ül-Kürdî, .... Allah'ın izniyle, havl ve kuvvet-i Rabbânî ile ona imdad etmişim ve istimdadına yetişmişim."

"ve Gavs-ı Azam'ın ceddi ve üstadı olan Hz. Ali (R.A.; .... Risale-i Nur şâkirdleri ... o müthiş mehalike karşı sarsılmadıkları halde imdat-ı ruhaniye ve kuvve-i maneviyenin takviyesine pek çok muhtaç oldukları bir zamanda o ulûm-u evvelîn ve ahirîni bildiğini müftehirane iddia eden Hz. Ali (R.A.) hiç mümkün müdür ki; Evladından olan Gavs-ı Geylani'den geri kalsın. .. Risale-i Nur şâkirdlerinin imdadına yetişmesin. Elbette bu suretle yetişir ve yetişti.



"Ben sekiz-dokuz yaşında iken, nahiyemizde ve etrafında bütün ahali Nakşî Tarikatında ve orada Gavs-ı Hîzan adıyla meşhur bir zattan yardım isterken, ben akrabama ve bütün ahaliye aykırı olarak "Yâ Gavs-ı Geylanî" derdim. Çocukluk itibariyle ceviz gibi ehemmiyetsiz bir şeyim kaybolsa, "Yâ Şeyh! Sana bir fatiha, sen benim bu şeyimi buldur" derdim. Şaşırtıcıdır ama yemin ederim ki, böyle bin defa Hazret-i Şeyh, himmet ve duasıyla imdadıma yetişmiştir." "Demek Cenâb-ı Hak o kudsî üstadımı, bir melek-i sıyanet gibi bana muhafız kılmış" Gençlik Rehberinde geçen;" Hz.Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'dan imdat ve Risale-i Nur'un şahs-ı mânevisinden himmet dileyerek çalışıyoruz"



Mektubat, Birinci Mektubta geçen;

"Hattâ Seyyid-üş-şüheda olan Hazret-i Hamza Radıyallahü Anh, mükerrer vakıatla kendine iltica eden adamları muhafaza etmesi.".



Barla Lâhikası, Yirmi yedinci Mektupta geçen;

" Hele Gavs-ı A'zam Şeyh Geylânî Hazretlerinin kerâmet ve ihbârât-ı gaybiyesini hemşîreniz o kadar lezzet ve muhabbetle dinliyor ki, üç sene evvelisi hastalığa tutulduğu vakit, o halinde ve kısmen aklı başında olmadığı zamanlar bahçede ağaçların dallarını tutup, "Yâ Abdülkâdir-i Geylânî, Yâ Veysel Karânî, meded!" diye bağırıp sallanıyordu."



Kendisinden yüzyıllar önce ölmüş bir insandan yardım istemek, bu insanın yardım ettiğini iddia etmek, Allah'tan başkasına sığınıp o kişiden yardım istemek Kurana göre şirktir. Bunun tevili, kıvırması olamaz.



"Mescitler, kuşkusuz Allah'ındır. Allah ile beraber bir başkasına dua etmeyin! (...) De ki: 'Ben ancak Rabbime yalvarırım ve hiç kimseyi ona ortak koşmam.'" (Cin,18-20)



10-Evliya zannedilen bazı insanların ilahlaştırılması



Barla Lâhikası Yirmiyedinci Mektupta geçen;

"Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu" (...)



Sike-i Tasdiki Gaybi Sekizinci Lemada geçen;

"Hazret-i Şeyhin vefatından sonra hayatta oldukları gibi tasarrufları ehl-i velâyetce kabûl edilen üç evliya-yı azîmenin en âzamı o Hazret-i Gavs-ı Geylânî'dir."



Mektubat, Birinci Mektubta geçen;

"Hattâ Seyyid-üş-şüheda olan Hazret-i Hamza Radıyallahü Anh, mükerrer vakıatla kendine iltica eden adamları muhafaza etmesi.. ve dünyevî işlerini görmesi ve gördürmesi çok vâkıatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve isbat edilmiş."



Mektubat, Birinci Mektubta geçen;

"Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır?... Elcevap: Hayattadır, ... Hazret-i Hızır ve İlyas Aleyhimesselâmın hayatlarıdır ki bir derece serbesttir. Yâni bir vakitte pek çok yerlerde bulunabilirler... Tevatür derecesinde ehl-i şuhûd ve keşif olan evliyânın, Hazret-i Hızır ile maceraları, bu tabaka-i hayatı tenvir ve isbat eder."



Sözler, Onaltıncı Söz/Birinci Şua/Üçüncüsü;.

"İşte şu sırdandır ki mahiyeti nur ve hüviyeti nuraniye olan Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, dünyada bütün ümmetinin salâvatlarını birden işitir ve kıyamette bütün asfiya ile bir anda görüşür. Birbirisine mâni olmaz. Hattâ evliyâdan, ziyade nuraniyet kesbeden ve abdâl denilen bir kısmı, bir anda birçok yerlerde müşahede ediliyormuş. Aynı zat, ayrı ayrı çok işleri görüyormuş."



Sözler, 657'de geçen;

"...Velilerin abdâlı, çok yerlerde bir anda zuhur eder, görünür".



Bediüzzaman Said Nursî, Afyon Hayatı;

"... Aynen bunun gibi; Denizli'de, camilerde beni gördükleri gibi hattâ resmen ihbar da edilmiş, müdür ve gardiyana aksetmiş. Bazılar telâş ederek, "Kim ona hapishane kapısını açıyor?" demişler. Hem burada dahi aynen öyle oluyor. Halbuki, benim çok kusurlu ve ehemmiyetsiz şahsiyetime, pek cüz'î bir hârika isnadına bedel, Risale-i Nur'un harikalarını isbat edip gösteren "Sikke-i Gaybîye Mecmuası" yüz derece, belki bin derece ziyade Nurlara itimad kazandırır ve makbuliyetine imza basar. Hususan, Nur'un kahraman talebeleri ve onlar hakikaten hârika hallerimle ve kalemleriyle imza basıyorlar."

Allah Tealâ, kimilerini yaratırken, kimilerini öldürür. Kendisine edilen tüm dualara karşılık verir. Sesleri birbirine karıştırmadan ancak o işitir. Her şeyi ancak o görür, o bilir. Her türlü eksiklikten münezzeh olan sadece o; tüm kemal sıfatlarıyla muttasıf olan da sadece odur.



Onun dışındaki herkes ve her şeyin eksiklikten bir nasibi vardır. Melekler ve peygamberler ise onun kullarıdır. Aynı anda birçok yerde olup, birçok işler yapamazlar. Her şeyi işitip, göremezler.



Şüphesiz ki; işleri evirip çevirmede, yönetmede, âlemlere tasarrufta yüce Allah'ın hiçbir şeriki (ortağı) yoktur. Hay olan, hiç ölmeyen sadece Allah'tır. O, şöyle buyurur:

"Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeyin yöneticisidir." (39/62)



"Bilmedin mi ki, göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı, yönetimi, mülkiyeti) yalnız Allah'ındır. Sizin için Allah'tan başka ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı vardır." (2/107)



Şirk, Allah'a mahsus olan sıfatlardan herhangi birini, münezzeh ve yüce Allah'tan başkasına isnat etmektir. Bu sıfatlar KÜN FE YEKÛN ("ol" der olur) ile tabir edilen irade ile âlemde tasarruf etmek, yahut hastaya şifa icadı, rızkını daraltacak yahut öfke sebebiyle onu hasta yapacak, yahut bedbaht edecek derecede bir şahsa lânet etme ve gücenme, öfkelenme, yahut bir şahsa rızkını genişletecek, bedenine sağlık verecek, kendini mes'ut kılacak derecede rahmet etmek gibi sıfatlardır.



11-Said-i Nursi'nin Kıyamet tarihini belirtmesi



Allah;

"Kıyamet vakti yaklaştı. Allah'tan başka onun vaktini bilen de yok." (53/57-5
cool.gif


buyurduğu halde



Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, Birinci Şuada;

".. Ve'l-ilmu indallahi lâ ya'lemu'l-gaybe illallâhu Hattâ ye'tiyallahu bu emrihi (şedde sayılır) fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi bin beşyüz kırkbeş (1545) olup kâfirlerin başında kıyamet kopmasına îmâ eder... Bu îmalar gerçi yalnız bir tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil, fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat'î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalar ile bir nevi kanaat bir gâlip ihtimal gelebilir. (...)" denilerek Allaha şirk koşulmaktadır.Said Nursî'nin, hesap aralarına "Allah'tan başka, hiç kimse gaybı bilmez" anlamına gelen "lâ ya'lemu'l-gaybe illallâhu" cümlesini koyması, adeta fasıkların büyük günahları bile bile işlerlerken "tövbe, tövbe" demelerini andırmaktadır.



Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.
[/FONT]
 

gercegi_arayan

New member
Katılım
13 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Saidi Nursi hiç bir zaman mefessir olmadı. Kesinlikle müfessir değildir. Çünki risalelerde hep kendi yorumları var. Kaynak kitab değildir, meşru olmayan, te'villerle, yorumlarla, çıkarımlarla, ebcedlerle, cifirlerle yazılmıştır. Kur'anı ayet ayet Rasulullah nasıl tefsir etmiş, ne demiş, Sahabe nasıl anlamış, görüşleri nelermiş, tabiun ve tebei tabiun nasıl anlamış ve yaşamışlar, İslam ümmeti nasıl anlamış ve kabul ettikleri kaynaklardan hangi bilgiler verilmiş,



İşte bu bahsettiğimiz gerçekler yok risalede. Yekunu Saidi Kurdi'ye dayanan yorumlarla doludur ve dinde hüccet değildir. İslam ümmeti tarafından itibar edilmez, güvenilmezdir.
[/FONT]
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Saidi Nursi hiç bir zaman mefessir olmadı. Kesinlikle müfessir değildir. Çünki risalelerde hep kendi yorumları var. Kaynak kitab değildir, meşru olmayan, te'villerle, yorumlarla, çıkarımlarla, ebcedlerle, cifirlerle yazılmıştır. Kur'anı ayet ayet Rasulullah nasıl tefsir etmiş, ne demiş, Sahabe nasıl anlamış, görüşleri nelermiş, tabiun ve tebei tabiun nasıl anlamış ve yaşamışlar, İslam ümmeti nasıl anlamış ve kabul ettikleri kaynaklardan hangi bilgiler verilmiş, [/FONT]



[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]İşte bu bahsettiğimiz gerçekler yok risalede. Yekunu Saidi Kurdi'ye dayanan yorumlarla doludur ve dinde hüccet değildir. İslam ümmeti tarafından itibar edilmez, güvenilmezdir. [/FONT]
[/FONT]


Peygamberimizin (a.s.m) tavsiyesine kulak verin: “Fitne uykudadır. Allah onu uyandırana, yakana ve körükleyene lanet etsin.
 
M

MUHAMMED-ALI

Guest
Sendne buyuk fıtne mı olur.

Gecen seferde ıftıra atmıkstın.bos kafalı .

Senın gıbı aynı yazıları yapıstırmıyoruz bız...

Ama xsenın gıbı sapık bu forumda sana degıl bıze cevab verır...
 

Blue_Shine

New member
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Bismillahirrahmanirrahim ;

' sayfa önce kıszgınlığımdan üye olarak attığım mesajda demiştim ki ;

Siz böyle yaparsanız siz ayrı gayrıcılık yaparsanız ne olacak halimiz.. Neden Allah(c.c) rızasını gözetmeden konuşuyorsunuz... Nasıl bu kadar rahat olabilirsiniz böyle açık bir yerde konuşurken ....!!!!

Alın şimdi toplayın meyvelerini... !!!!!!!

Yazıklar olsun size ki burada yazdığınız yorumlarla tarzınızla sonunda talebesiyim yada olmaya çalışıyorum dediğiniz Bedüizzaman (k.s) hazretlerine dahi laf getirebildiniz...!! Nerden nerelere geldi konu..!!!

Şimdi kimi kendini bilmezler...!!!! Üstadı'mı gayb'dan haber vermeye çalışan, müfessir yada benim cahil kafamla anladığım ilim sahibi olmayan sanki Kur'an-ı Kerimi kendi kafasına göre yorumlayan senin benim gibi cahil biri olarak dahi görülmeye başlamış... Hatta cüret edip burada yazmaya başlamışlar...

Sormayacakmı Üstad'ım size benim emanetimi nasıl böyle ayak altına aldırırsınız diye ha ..???

Hepsinden öte Allah(c.c) sormayacakmı konuşurken yaparken neden benim rızamı gözetmedin neden bencil nefsin için konuştun diye... !!! (Allah(c.c) korusun, afv-ı mağfiret etsin)

Yazık size, bize hepimize... Yazık....!!!!

Öte yandan Üstad'ıma kendi kafasınca bir takım yakıştırmalar isnad etmeye çalışan cahillere ;

"Yaşasın zalimler için cehennem....!!!!"
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
hemen cehenneme yolladiniz degil mi? ustadi elestirsen bile hemen cehennem...

iste sizin gibi dar kafalilar yuzunden islam alemi bu halde.taliban beyinliler.


Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Allah’tan korkanlar, öfkelerini yenenler ve insanların kusurlarını affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.” (Âl-i İmran; 194) Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim öfkesini yenerse, Allah o kimseden azabını men eder. Her kim Rabbine istiğfar ederse, Allah onun istiğfarını kabul eder. Her kim dilini kötü söylemekten muhafaza ederse, Allah o kimsenin ayıplarını örter.” (Beyhaki
 

Blue_Shine

New member
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
hemen cehenneme yolladiniz degil mi? ustadi elestirsen bile hemen cehennem...
Bismillahirrahmanirrahim ;

Hüsn-ü zan ile eleştirmek ile bir takım yaftalar yapıştırmaya çalışmak arasında ince, hassas ama bir o kadar da önemli bir çizgü vardır.

Kaldı ki bir kişiyi yada bir emeği eleştirebilmek için o konuda eleştirdiğin yada eleştirmeye çalıştığın kişi kadar emek sarfetmiş ve bir o kadarda uzman olmak lazım..

Aksi takdirde her önünne gelen "eleştrimek" adına bir takım yaftalar yapıştırmayı kendine hak olarak görür ve bunu sonucu malesef ki edepsizliktir....!!

Aynı bakış açısıyla bir zamanlar (ki hali hazırda da mevcut) Kur'an-ı Kerimi "eleştirmeye" çalışanlar yokmuydu..?? Yada hala yok mu ??? Buyurun isterseniz sizde onlara dahil olunuz...

Şu konu hakikattir ki ;

Evvela Said-i Nursi Bedüizzaman (k.s) 'da nihayetinde bir insandır ve hata yapmak dahilindedir. Yani beşere özgü herhal onda da mevcuttur. Fakat ve lakin, o edep ve ilimde birinin hata yapması olasığı ile senin (Allah(c.c)'ın affına sığınarak söylerim) kabaetin üzerine oturarak yaptığın yorumun hatalı olabilme olasılığı arasında dağlar mesafe fark var allahüalem...

Velhasılı kelam, her nekadar isminizi, c,sminizi ve ilminizi bilmesemde böylesine edepten uzak bir üslupla yorum yapabilen bir insan hakkında hüs-ü zan beslememi beklek ahmakça olur.

Allah(c.c) rızası için kendineden sonra gelecek "kardeşlerine" ışık olabilmek için ve Allah(c.c)'ın dinine yine O'nun rızası için adanmış bir hayatın, bunca ilim ve eser ile süslenmiş bir edep ve haya timsalinin ve dahi isminden sonra Kaddasallahu Sırra (ki manasına bakmanızı tavsiye ederim) ile anılan bir şahsiyetin eserlerine böyle düstursuzca ve fütürsuzca "eleştiri" yapmak (benim tabirimle yafta yapıştırarak alaya almak) o cana kıymaktan farklı değildir..

Nasıl ki halinle, tavrınla, aklın ve fikrinle yaratılmış bütün bu alemleri ve alemler dolusu nimeti yalanlanlamak ve hafife almak bütün insanlığın canına kıymak gibi ise büyük bir zalimlik ise,

Yanlızca senin refahın adına önce Allah(c.c) izni ile ve sonra ilim ve emek sarfedilerek ve bir ömür harcanarak yazılmış bunca eserleri hafie almak ve yalanlamakta zalimliktir nefsimde...

O sebeple yine söylüyorum ki ;

"Yaşasın zalimler için cehennem"

El-hak, ben aciz, ben mücrim, ben değilim senin ahretine karar verecek...!!! Belki ben senden çok yakışırım cehenneme....!! Amma ve lakin amaç uyarmaktır efendim uyarmak...!!!

Allah(c.c)'tan korkun, zalim olmayın, zulme boyun eğmeyini hatırlatmaktır şunca aciz nefsimle...

Allah(c.c) cümle ümmet-i Muhammed(s.a.v)'e ve dahi bana aff-ı mağfiret ve hidayet etsin... O Rahman ve Rahim olan, merhamet edenlerin en hayırlsıdır...!!

Selam ile,

(bi afvike ya rabbena)
 
Son düzenleme:

Blue_Shine

New member
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Bismillahirrahmanirrahim ;

Öncelikle şunu söylemem lazım ki ben ne bir abiyim ne de kardeş...

ben tekbaşına bir acizim hep söyledim bunu hep söylerim.. Allah(c.c) hepimize hidayet etsin inşallah...

Dolayısıyla ben ne bu sitenin ne de cemaatin herhangi bir tarafının savunucusu değilim...

Ben kendi nefsime Hak'kın ve hak dostlarının savunucusuyum...

Bu sebeple benim yazdılarımı bu gözlükle okumayınız....

Öte yandan.. Üstad'a bağım gönül bağımdır ve herhangi bir şartta katiyen değişmez.. Bu kadar ateşli savunuşumun sebebi bekide budur....

Size gelince... Düşünseniz bir pınarın başında oturuyorsunuz son derece susamışsınız ancak elinize bir bardak alıpta o pınardan içmiyorsunuz... Sonra da diyorsunuz ki bu pınarda benim susuzluğumu gidermedi işe yaramazdır... !!!

Nasıl edeptir nasıl hayadır bu ...?? Siz ki 3 kere okudum risaleleri diyorsunuz ama edepten nasip almamışsınız... Yani bardak yok elde... !!! Lütfen kendi nefsinize konuşun başkasının ki için değil...

İlmiyle kendi Üstad'larına Üstad'lık etmiş bir insandan bahsederken biraz düşünmekte fayda var sanırım...

kitapda olulerin yardim edebilecegi gibi savlar ve ehli sunnet itikadina terstir.

Bismillahirrahmanirrahim ;

Öncelikle herşey Allah(c.c)'ın izni iledir...!!! Ve Allah(c.c) hazretleri eğer bir ölünün ruhunu vesile kılmak isterse bir işe kim nasıl karşı çıkabilir ki ...!!!

Öte yandan ölen sadece bedendir... Ruhlar ölmemiştir... !! Bu sebeple ki kastedilen şey ceset değildir.. Haa... eğer derseniz ki ben ruhuma, nefsime inanmıyorum sadece bedenden ibaretim zaten tartışılacak bir konu yok demektir...!!

Ama eğer ahirete iman ediyorsanız, ölümün sadece bu dünya için olduğunu elbet biliyorsunuzdur...!! Ruhlar baki kalacaktır...!!!

Dağıtmadan söyleyeyim ki, eğer durum böyle ise ve Allah(c.c) hazretleri bir şeyin olmasını takdir ettiyse ve sebep olarakta bir ruhu aracı kılar ise buna nasıl ve kim itiraz edebilir...

Risaleleri ( bu arada o kitapkarı değil risaleleri diyorum dikkatinize efendi...!!!) 3 kez okumuş biri olarak tasavvufdan da haberiniz olduğuna inanıyorum.. Bu sebepledir ki bileceğinizi umarak tayyi zaman ve tayyi mekan kavramlarının ne demek olduğunu bildiğinizi umuyorum...

Bu cihetle bakıldığında, ölmüş olsun yada olmasın, Allah(c.c)'ın izniyle yine O'nun belirleyeceği insanlar yada varlıklar için zaman ve mekan kavramı olmayabilir.. Zira Allah(c.c) hazretlerinin zaman ve mekan kavramı yoktur... Bunlar sadece dünyada bizler için geçerli olan kavramlardır... Bu noktadan sonra bunun üzerine çok daha fazla laf söylememin gereği olduğunu düşünmüyorum...

(Not: aman şimdi de çıkp tayyi zaman ve tayyi mekanlık yoktur demeyin lütfen zira lafınız Allah(c.c) sıfatlarına ters düşer ben ikaz edeyim dedim siz cevap yazmadan)

Selam ile,

(bi afvike ya rabbena)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bismillahirrahmanirrahim ;

' sayfa önce kıszgınlığımdan üye olarak attığım mesajda demiştim ki ;

Siz böyle yaparsanız siz ayrı gayrıcılık yaparsanız ne olacak halimiz.. Neden Allah(c.c) rızasını gözetmeden konuşuyorsunuz... Nasıl bu kadar rahat olabilirsiniz böyle açık bir yerde konuşurken ....!!!!

Alın şimdi toplayın meyvelerini... !!!!!!!

Yazıklar olsun size ki burada yazdığınız yorumlarla tarzınızla sonunda talebesiyim yada olmaya çalışıyorum dediğiniz Bedüizzaman (k.s) hazretlerine dahi laf getirebildiniz...!! Nerden nerelere geldi konu..!!!

Şimdi kimi kendini bilmezler...!!!! Üstadı'mı gayb'dan haber vermeye çalışan, müfessir yada benim cahil kafamla anladığım ilim sahibi olmayan sanki Kur'an-ı Kerimi kendi kafasına göre yorumlayan senin benim gibi cahil biri olarak dahi görülmeye başlamış... Hatta cüret edip burada yazmaya başlamışlar...

Sormayacakmı Üstad'ım size benim emanetimi nasıl böyle ayak altına aldırırsınız diye ha ..???

Hepsinden öte Allah(c.c) sormayacakmı konuşurken yaparken neden benim rızamı gözetmedin neden bencil nefsin için konuştun diye... !!! (Allah(c.c) korusun, afv-ı mağfiret etsin)

Yazık size, bize hepimize... Yazık....!!!!

Öte yandan Üstad'ıma kendi kafasınca bir takım yakıştırmalar isnad etmeye çalışan cahillere ;

"Yaşasın zalimler için cehennem....!!!!"

Değerli kardeşim


Kim olduğunuzu bilmiyorum.
Zaman içerisinde forumda yazılan mesajlarda ki, kinaye ve muradları hemen hemen anlayacak kadar da terbiye olduk gibi...

Forum'u ne kadar takip ediyorsunuz bilmiyorum. Ama sizi pek de görmüyoruz. İnşallah daha çok görürürüz.

Gönül isterdi ki Said Nursi Hazretleri konusunda ki hassasiyetinizi, diğer Evliyaullah ve hele hele Rasuli Zişan Hz. ve onun sünnetlerine yapılan tecavüzler hakkında da gösterebilseydiniz...

Ayrıcılık ve gayrıcılık mevzuunu biraz açarsanız, size cevap vermeye fırsatımız olabilir.

Ama birileri bu tecavüzleri yapacak, biz de elimizden geldiğince müdafaa edeceğiz İnşallah.

Selametle
 

muslumansadece

New member
Katılım
14 Kas 2008
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
pek cok ilahiyat uzmani da islam alimide mesela abdulaziz bayindir risalalerin tefsir sayilmayacagini soyluyor.ben onlarin eserlerinide okudum ve onlara katiliyorum.onlarida yanlissiz gormuyorum.ama 15 sene nurcu olamama ragmen ben risale i nurlarin yeterli bir tefsir sayilamayagina inaniyorum.

bu sayfada risalei nura elestirel bakisi okursaniz tarafsizsaniz fikirleriniz degisecektir.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Blue_Shine

New member
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Bismillahirrahmannirrahim;

Değerli kardeşim

Kim olduğunuzu bilmiyorum.
Zaman içerisinde forumda yazılan mesajlarda ki, kinaye ve muradları hemen hemen anlayacak kadar da terbiye olduk gibi...

Hitabetten dolayı teşekkür ederim, ancak zaten kim olduğumun zerre kadar önemi yoktur.. Amma illaki de bir iki şey söylemek gerekirse gerçekten aciz, mücrim, günahlarından pişman, kendi halinde köşesinde yaşayan ve Tek dileği Allah(c.c) hazretlerinin rızası ve Resul-u Ekrem efendfimizin şefaati olan ilim yoksunu bir kulum işte..

Forum'u ne kadar takip ediyorsunuz bilmiyorum. Ama sizi pek de görmüyoruz. İnşallah daha çok görürürüz.


Açıkçası ben buraya tesadüfen düştüm ve bir konu (ki bu konudur) ilginç olduğu için okumaya başladım.. Ama sayfalar ilerledikçe üzüldüm, utandım yazılanlardan... Başta (ilk iki sayfa sanırım) çok düzeyli, risale-i nurdan alıntılarla açıklamalar yapılmaya çalışılırken sonra birileri birilerinin damarına(nefsine) zor gelecek sözler sarfetmeye başlamış ve konu çığrından çıkmış 6 sayfanın sonunda.. Ben bunları okurken üzüldüm utandım.. ve kendimi tutamayıp hiç alakam olmamasına karşın üye olup mesaj atma gereği hissettim kendimde... Budur benim hikayem bu forumda.. Bu konudan başka bir iki kere yazmışsımdır sanırım forumda.. ama inşallah Allah(c.c) rızası için yazarım ...

Gönül isterdi ki Said Nursi Hazretleri konusunda ki hassasiyetinizi, diğer Evliyaullah ve hele hele Rasuli Zişan Hz. ve onun sünnetlerine yapılan tecavüzler hakkında da gösterebilseydiniz.

Böyle bir kanıya kapılmanıza sebep olan şey nedir ...??? Bilemiyorum ama, hakkımda bir şey bilmek isterseniz, riyadan ve kötü nefsimiden Allah(c.c) sığınarak derim ki,

iki cihan güneşi, alemlere rahmet peygamberim, Resul-u Ekrem Zişan Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v)'in bir tebessümü için veyahut birtek arzusu yerine gelsin diye ebediyyen cehennemi tek başıma doldurmaya razıyım... Bir başım, bir anam bir babam bir eşim ve bir evladım feda olsun yollarında.. Allah(c.c) rızası için Allah(c.c) hazretleri sevdi diye sevmişiz... Nasıl sevmezsin ki Allah(c.c)'ın sevdiğini......!!!!!
Tavsiyem olur ki insanların önceliklerini bilmeden yorum yapmayınız... Bedüizzaman(k.s) hazretlerine, Üstad'ıma sarsılmaz gönül bağım vardır ve hakikattir ancak iş Canlar Canına geldiği zaman kelime biter....!!!!!!!

Sonuç şudur ki nasıl kapıldığınızı bilmediğim bu fikrinizi benim adıma tekrar gözden geçiriniz...

Ayrıcılık ve gayrıcılık mevzuunu biraz açarsanız, size cevap vermeye fırsatımız olabilir.

Konunun 5. ve 6.sayfasından zaten yeteri kadar açılmış bu mevzu .. Hatta sizide bir iki mesajda içine çekmeye çalışmışlar ama başarılı olamamışlar.. Ancak yinede söylemek gerekirse mevzu tarikatçilik (yada diğer ismi ile tasavvuf ) ve ilim (nurculuk) arasında oluşturulmaya çalışılan ayrımcılıktır... Benim ne aklım ne dimağım almıyor böyle işleri.. Allah(c.c) hazretlerinin rızasına giden yol bir tane midir ?? Yada yol birden fazla diye biri diğerine üstünmüdür..??? Bunları söylemek ne cahilliktir ne ahmaklıktır ve ne kötü hüküm vermektir Allah(c.c) yolundaki başka bir arkadaşını hor hakir görmek hele ki üstü kapalı kelimelerle...!!!! İşte mevzu buydu .. onun sonucunda 2 sayfa sonra biz neleri konuşur olduk (bakınız bedüizzaman (k.s) hakkında yapılan yorumlar..!!)

Ama birileri bu tecavüzleri yapacak, biz de elimizden geldiğince müdafaa edeceğiz İnşallah.

Eğer konu Allah(c.c) hazretlerinin dini ve bizim için bize tercih etmiş olduğu mükemmel dini ve o dinin baş taçları ise müdafa canla beraber...

Selam ile...

(bi afvike ya rabbena)





 

Blue_Shine

New member
Katılım
7 Kas 2008
Mesajlar
12
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
pek cok ilahiyat uzmani da islam alimide mesela abdulaziz bayindir risalalerin tefsir sayilmayacagini soyluyor.ben onlarin eserlerinide okudum ve onlara katiliyorum.onlarida yanlissiz gormuyorum.ama 15 sene nurcu olamama ragmen ben risale i nurlarin yeterli bir tefsir sayilamayagina inaniyorum.

bu sayfada risalei nura elestirel bakisi okursaniz tarafsizsaniz fikirleriniz degisecektir.


Bismillahirrahmanirrahim;

Risale-i Nur'u bugüne kadar ne tefsir amacıyla nede o gözle okumadım o gözle görmedim.. Risale-i Nur, Kur'an daki hakikatleri sen, ben biz, siz ve dahi onlar şu ahir zamanda imanını kurtarabilsin diye yine Allah(c.c) rızası ve lütfu ile Bedüizzaman (k.s) hazretlerine yazdırılmış bir eserlerdir...!!!!!

Amaç yanlız ve yanlız senin ve benim şu fani hayatınmızda imanımızı kurtarabilmemiz yolunda bir ışık bir nur olmaktır... !!!

Tefsir olduğunu söyleyen yada ilmen yazılış amacının bu olduğu söyleyen varsa lütfen beni de aydıtlatsın...!!! Bir bakalım beraber nasıl bir tefsirmiş...!!!

Elştirsel bakış açısı kazanmak ile saygısızlığa alet olmak arasında ki ince çizgide durmayı başarabilirsiniz inşallah...!! Allah (c.c) hepimizin yardımcısı olsun...!!

Selam ile,

(bi afvike ya rabbena)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bismillahirrahmannirrahim;



Hitabetten dolayı teşekkür ederim, ancak zaten kim olduğumun zerre kadar önemi yoktur.. Amma illaki de bir iki şey söylemek gerekirse gerçekten aciz, mücrim, günahlarından pişman, kendi halinde köşesinde yaşayan ve Tek dileği Allah(c.c) hazretlerinin rızası ve Resul-u Ekrem efendfimizin şefaati olan ilim yoksunu bir kulum işte..



Açıkçası ben buraya tesadüfen düştüm ve bir konu (ki bu konudur) ilginç olduğu için okumaya başladım.. Ama sayfalar ilerledikçe üzüldüm, utandım yazılanlardan... Başta (ilk iki sayfa sanırım) çok düzeyli, risale-i nurdan alıntılarla açıklamalar yapılmaya çalışılırken sonra birileri birilerinin damarına(nefsine) zor gelecek sözler sarfetmeye başlamış ve konu çığrından çıkmış 6 sayfanın sonunda.. Ben bunları okurken üzüldüm utandım.. ve kendimi tutamayıp hiç alakam olmamasına karşın üye olup mesaj atma gereği hissettim kendimde... Budur benim hikayem bu forumda.. Bu konudan başka bir iki kere yazmışsımdır sanırım forumda.. ama inşallah Allah(c.c) rızası için yazarım ...



Böyle bir kanıya kapılmanıza sebep olan şey nedir ...??? Bilemiyorum ama, hakkımda bir şey bilmek isterseniz, riyadan ve kötü nefsimiden Allah(c.c) sığınarak derim ki,

iki cihan güneşi, alemlere rahmet peygamberim, Resul-u Ekrem Zişan Hz. Muhammed Mustafa(s.a.v)'in bir tebessümü için veyahut birtek arzusu yerine gelsin diye ebediyyen cehennemi tek başıma doldurmaya razıyım... Bir başım, bir anam bir babam bir eşim ve bir evladım feda olsun yollarında.. Allah(c.c) rızası için Allah(c.c) hazretleri sevdi diye sevmişiz... Nasıl sevmezsin ki Allah(c.c)'ın sevdiğini......!!!!!
Tavsiyem olur ki insanların önceliklerini bilmeden yorum yapmayınız... Bedüizzaman(k.s) hazretlerine, Üstad'ıma sarsılmaz gönül bağım vardır ve hakikattir ancak iş Canlar Canına geldiği zaman kelime biter....!!!!!!!

Sonuç şudur ki nasıl kapıldığınızı bilmediğim bu fikrinizi benim adıma tekrar gözden geçiriniz...



Konunun 5. ve 6.sayfasından zaten yeteri kadar açılmış bu mevzu .. Hatta sizide bir iki mesajda içine çekmeye çalışmışlar ama başarılı olamamışlar.. Ancak yinede söylemek gerekirse mevzu tarikatçilik (yada diğer ismi ile tasavvuf ) ve ilim (nurculuk) arasında oluşturulmaya çalışılan ayrımcılıktır... Benim ne aklım ne dimağım almıyor böyle işleri.. Allah(c.c) hazretlerinin rızasına giden yol bir tane midir ?? Yada yol birden fazla diye biri diğerine üstünmüdür..??? Bunları söylemek ne cahilliktir ne ahmaklıktır ve ne kötü hüküm vermektir Allah(c.c) yolundaki başka bir arkadaşını hor hakir görmek hele ki üstü kapalı kelimelerle...!!!! İşte mevzu buydu .. onun sonucunda 2 sayfa sonra biz neleri konuşur olduk (bakınız bedüizzaman (k.s) hakkında yapılan yorumlar..!!)



Eğer konu Allah(c.c) hazretlerinin dini ve bizim için bize tercih etmiş olduğu mükemmel dini ve o dinin baş taçları ise müdafa canla beraber...

Selam ile...

(bi afvike ya rabbena)

Teşekkür ederim.

Eğer bu forum da zaman geçirebilir ve incelemeler de bulunabilirseniz forum alanının gerçeklerini de daha yakinen göreceksiniz.

Yani, bu gerçektir ki, tüm diğer forumlara olduğu gibi bu foruma da her amaçla insan üye olabilmektedir.

Biz burada Allah rızası için varız, az bişe de nefisler hoş oluyor.

Teori de doğruluğunu kabul ettiğiniz bir çok olgu, pratikte farklı sonuçlara varabilmektedir, burada sizinde gördğünüz gibi, çok yadırgamayın, siz de alışırsınız.

Eğer lazım olana gerktiği gibi hitap etmezseniz, bir kaşık suda boğuluverirsiniz.

Sahaya, lütfen daha çok sahaya... Cevap yazmanız gereken binlerce mesaj sizi bekliyor... :)
 

GÖKTÜRK_ÝSLAM

New member
Katılım
12 Kas 2008
Mesajlar
14
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Arkadaşlar yukarıda sayılanlar nurculara has birşey mi?
Müslüman bir kimsenin böyle olması gerekmez mi?neden şuncu buncu diyoruz.anlamıyorum ya hak bir allah bir değilmi yolumuz islam değil mi?
 
Üst Alt