Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır

seheryeli

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
40
Tepkime puanı
0
Puanları
0
zuhruf:43/36-37
Şu halde,sana vahyedilene sımsıkı tutun;çünkü sen dosdogru bir yol üzerindesin.
Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini34 görmezlikten gelirse, biz, bir şeytana onun 'üzerini kabukla bağlattırırız'; artık bu, onun bir yakın-dostudur.

Gerçekten bunlar (bu şeytanlar), onları yoldan alıkoyarlar; onlar ise, kendilerinin gerçekten hidayette olduklarını sanıp-sayarlar.
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

Hay Allah razı olsun

14/İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ'(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah'a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz'dir, hikmet sahibi'dir.


16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni'budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu),fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).
Ve andolsun ki; Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde bir resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). Allah'a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının da üzerine dalâlet hak oldu. (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanların ise üzerine dalâlet hak oldu.) Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).
 

seheryeli

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
40
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ZUHRUF36:Rahmanın uyarısını görmezden gelmeyi tercih eden kimseye gelince,Biz onun içine öteki kişiligini oluşturmak üzere(kalıcı)bir şettani dürtü yerleştiririz.37:Bu(şeytani dürtüler)böylelerini ( hakikat)yolundan alıkoyar ve bunlar kendilerinin dogru yolda olduklarını sanırlar!
Lafzen,"Biz başına bir şeytan sararız ve bu onun öteki kişiligi(karin)olur"
Muhammed esed (meal tefsir)
Allah okuyup düşünenlerden eylesin!!!!1
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Mihircilerin tek gayesi var iskenderin peygamber olduğunu ispatlamak için Kur'an ayetlerini eğip,bükerek tahrif etmek!
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

ah inatçı keçi burcu kardeşim yaşın olmuş 36 amma hala Allaha karşı savaştasın haberin bile yok resul nedir nebi nedir biliyormusunki iftira atıyorsun aklı selimsiz

Iskender Ali MİHR Hazretleri hicbir zaman hicbir yerde sizin de bildiginiz gibi !!!peygamber oldugunu iddia etmedi.
Sahte peygamber diyorsunuz. Peygamber iddiasinda bulunulmadiki sahtesi olsun!
Iskender Ali MIHR Hazretleri her zaman ve her yerde sadece Kur'ani Kerimden konusur.Ayet konusur!

1) Son peygamber, yani son nebi Peygamber Efendimiz SAV’dir. Peygamber Efendimiz SAV, Ahzab Suresi 40. ayete göre nebilerin sonuncusudur.
2) Peygamber Efendimiz SAV, Ahzab Suresi 40. ayete göre nebilerin sonuncusudur. Resul kavramını güvendiğiniz arapça bilen biriyle Kur'an-ı Kerim'den tetkik ediniz! Her resulun peygamber olmadığını öğreniniz ve bu konudaki yanlış bilgilerinizi düzeltiniz! Aksi taktirde yanlış yönlendirdiğiniz insanların vebalini de yüklenirsiniz!Ancak resullerin sonuncusu değildir. Bunu da izah ettiler konferansta ama siz isitmediniz!Idrak etmediniz! Hemde ayetler vererek!!! Sizin elinizde ise 1 tane iddialarinizi destekleyecek ayet yok.
Size tekrar yazili veriyorum ayetleri:

Kur’an tefsirlerinde bugüne kadar her resul kelimesi geçen yere parantez açılıp “peygamber” yazılmıştır. “Resul, eşittir peygamber” şeklini almıştır. Bu da hepimize öğretilen bir yanlıştır. Çünkü Kur’an-ı Kerim’deki resul kavramını yansıtmamaktadır. Her resul, peygamber değildir.


Kur’an-ı Kerim, peygamber olmayan, sıradan bir haberci için bile “resul” kelimesini kullanmaktadır. Yusuf Suresi 50. ayette, Firavun’un Yusuf AS’a gönderdiği haberci ve Neml Suresi 35. ayette henüz iman etmiş olmayan Sab’a Melikesinin Hz. Süleyman’a gönderdiği elçi, Kur’an’da resul adıyla yer almıştır. Bunlar, peygamberlikle ilgisi olmayan resullerdir.


Yine Kur’an-ı Kerim, Enam Suresi 130. ayette cin-resullerden, Hac Suresi. 75. ayette melek-resullerden söz etmektedir. Bunlar da peygamber olmayan resullerdir.


Kuşkusuz Allahu Teala, Kur’an’da peygamberler, yani nebiler için de “resul” kelimesini kullanmıştır. Ancak bugün insanlardan saklanan, örtbas edilmeye çalışılan gerçek şudur ki, Allah’ın peygamber olmayan, ama her devirde, her ülkede ve her zamanda, Allah’ın kendilerine görev verdiği evliya resulleri vardır. Peygamber resullerle evliya resuller, bir başka ifade ile “nebi-resullerle” “veli-resuller” arasındaki başlıca farklar şunlardır:


1- Peygamberler arasında yüzlerce yıllık zaman farkı vardır. Ancak evliya resuller, her ülkede ve birbiri arkasından vazifeli kılınır. Müminun Suresi 44. ayet ve Bakara Suresi 87. ayette Allahu Teala “resullerimizi ardarda göndeririz”, diyor.

2- Peygamberler, İsrailoğullarının ve Arap kavminin içinden seçilmiştir. Ama evliya resuller, Fatır Suresi 24. ve Nahl Suresi 36. ayete göre, her kavimde, her ümmette ve her zaman diliminde mevcutttur.

3- Her kavimdeki bu resuller, İbrahim Suresi 4. ayete göre o kavmin lisanı ile görev yapmaktadırlar.

4- Nübüvvet, yani peygamberlik Ahzab Suresi 40. ayete göre Peygamber Efendimiz SAV ile son bulmuştur. Ama risalet, yani evliya resuller, bugüne kadar varolduğu gibi, kıyamete kadar da varolmaya devam edecektir.(Bakara 87, Müminun 44, İsra 15)



Düne kadar biz de akaide göre “resuller, kendisine kitap verilen peygamberlerdir; nebiler, kitap verilmeyen peygamberlerdir” diye biliyorduk. Halbuki Allah, Alî İmran Suresi 81. ayette sadece “nebilere” kitap verdiğini söylüyor.


“Kendini peygamber ilan ediyor”diye iftira atmak; bir fitnedir. “Her resul peygamberdir” demek, Kur’an-ı bilmemektir. Bu, bir cehalet itirafıdır. İnsanların hidayetine engel olmak için bir tuzaktır. Allah’ın nurunu ağzı ile söndürmeye çalışmaktır!!!
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
iskenderin peygamberliğini ispat için harcadığınız zamanı Kur'anı anlamak için harcasaydınız çoook hayırlı bir iş yapardınız!Sizlere üzülüyorum,iskender gibi paranoid şizofren birinin peşine takılıp ebedi hayatınızı tehlikeye attığınız için!
Hala öğüt almayacakmısınız?
 

-melih-

New member
Katılım
2 Tem 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Biz O'na tabi olurken ALLAH'a sorduk mürşidimizi..O'nun sözlerini Kur'an'dan tasdik ettik..Ya siz..Siz Allah'a mürşidinizi sordunuz mu? Gerçekten açık bir kalple O'nun kim olduğunu Allah'a sorma cesaretini gösterdiniz mi? Gerçekten söylediklerini Kur'an'dan tasdik ettiniz mi? Biz sizin deyiminizle çooook hayırlı bir iş yaptık ve yapıyoruz sevgili kardeşim..Siz de Allah'a sormaktan kaçmayın artık...
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
Biz O'na tabi olurken ALLAH'a sorduk mürşidimizi..O'nun sözlerini Kur'an'dan tasdik ettik..Ya siz..Siz Allah'a mürşidinizi sordunuz mu? Gerçekten açık bir kalple O'nun kim olduğunu Allah'a sorma cesaretini gösterdiniz mi? Gerçekten söylediklerini Kur'an'dan tasdik ettiniz mi? Biz sizin deyiminizle çooook hayırlı bir iş yaptık ve yapıyoruz sevgili kardeşim..Siz de Allah'a sormaktan kaçmayın artık...

hay Allah razı olsun kardeşim
bu form dahada güzellerşiyor galiba
herşey çokmu güzel yoksa Allah a kalbden yönelenleremi öyle geliyor
 

seheryeli

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
40
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Peygamber Efendimiz SAV, Ahzab Suresi 40. ayete göre nebilerin sonuncusudur. Resul kavramını güvendiğiniz arapça bilen biriyle Kur'an-ı Kerim'den tetkik ediniz! Her resulun peygamber olmadığını öğreniniz ve bu konudaki yanlış bilgilerinizi düzeltiniz! Aksi taktirde yanlış yönlendirdiğiniz insanların vebalini de yüklenirsiniz!Ancak resullerin sonuncusu değildir. Bunu da izah ettiler konferansta ama siz isitmediniz!Idrak etmediniz! Hemde ayetler vererek!!! Sizin elinizde ise 1 tane iddialarinizi destekleyecek ayet yok
bence sizin vebaliniz daha büyük.asıl deliliniz yok sizin düşünceninize göre bir çok mehdi gelip geçti ama hala beklendigi gi bi haksızlıklar son bulmadı , zulüm bitmedi , ortalık güllük gülüstanlık olmadı,kıyamet kopmadı sizcede mantıksız degilmi ! mehdi geldiginde oluşacak şartların hiç birisi yok. şunu iyice anlayın artık mehdi falan gelmeyecek herkes kendesinin mehdisi olmak zorunda!!!!!!!!!
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Biz O'na tabi olurken ALLAH'a sorduk mürşidimizi..O'nun sözlerini Kur'an'dan tasdik ettik..Ya siz..Siz Allah'a mürşidinizi sordunuz mu? Gerçekten açık bir kalple O'nun kim olduğunu Allah'a sorma cesaretini gösterdiniz mi? Gerçekten söylediklerini Kur'an'dan tasdik ettiniz mi? Biz sizin deyiminizle çooook hayırlı bir iş yaptık ve yapıyoruz sevgili kardeşim..Siz de Allah'a sormaktan kaçmayın artık...

Mürşidim,irşad edenim,Kur'andır,Peygamberin Kur'anı anlama,yaşama uygulama,yol,yöntem ve metodudur!Bundan başka mürşid arayanlar hüsrana uğrayacaklardır!
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Ölçü

Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim;
Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!

Necip Fazıl Kısakürek



Bozuk saatler bile günde iki kez doğruyu gösterirmiş.. Bu mantıkla okununca iyi bir şiir..
 

-melih-

New member
Katılım
2 Tem 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Mürşidim,irşad edenim,Kur'andır,Peygamberin Kur'anı anlama,yaşama uygulama,yol,yöntem ve metodudur!Bundan başka mürşid arayanlar hüsrana uğrayacaklardır!

3/AL-İ İMRAN-104: Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel hayri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munker(munkeri), ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).
Sizden (insanları) hayra çağıran, ma’ruf (irfan) ile emreden, kötülüklerden alıkoyan (nefslerindeki kötü afetlerden kurtulmalarına yardım eden) bir ümmet (mürşidler) oluşsun. İşte onlar, MUFLİHÛN (felâha erenler)un ta kendileridir

7/A’RAF-159: Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve Musa (A.S)’ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk’a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
 

aklý selim

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
3 Kas 2006
Mesajlar
120
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
3/AL-İ İMRAN-104: Veltekun minkum ummetun yed’ûne ilel hayri ve ye’murûne bil ma’rûfi ve yenhevne anil munker(munkeri), ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).
Sizden (insanları) hayra çağıran, ma’ruf (irfan) ile emreden, kötülüklerden alıkoyan (nefslerindeki kötü afetlerden kurtulmalarına yardım eden) bir ümmet (mürşidler) oluşsun. İşte onlar, MUFLİHÛN (felâha erenler)un ta kendileridir

7/A’RAF-159: Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve Musa (A.S)’ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk’a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.

AL-İ İMRAN-104 Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.


A'RAF-159 Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.

Kur'an meali hazırlayanların büyük bir kısmı, 159. ayete şöyle bir anlam verirler: "Musa ümmeti içinde, Hakka götüren ve Hakka uygun karar veren bir topluluk vardır." Böyle bir mânâyı verenler, yani Kur'an'ın vahyolduğu devirde, onların içinde böyle bir grubun bulunduğunu söylemek isterler. Fakat biz ise, bu hususun geçtiği metinden, Hz. Musa'nın (a.s) peygamberliği zamanında İsrailoğulları arasında böyle iyi insanlardan meydana gelen bir topluluğun var olduğunu anlıyoruz. Bu konunun burada zikredilmiş olması, o zaman, yani İsrailoğulları arasında ahlâksızlığın ve ruhî soysuzlaşmanın en korkunç boyutlara vardığı, altın buzağıya tapmaya başladıkları ve neticede de Allah tarafından cezalandırıldıkları devirde bile, aralarında böyle bir salihler topluluğu bulunduğu içindir.
 

-melih-

New member
Katılım
2 Tem 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Salih olmak mürşid olmaktır sevgili kardeşim..nefsini tamamiyle temizlyenler ve bu sayede daimi zikre ulaşanlar muhlislerden olurlar...siz de yazınızda o insanların salihler olduğunu söylemişsiniz..bir sorun yok demek ki...
 

vahdet

New member
Katılım
11 Kas 2006
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Biran, uyanıyorum ve kendime geliyorum.Pişmanlıklarla geçen günlerin ardından,tam rahatlamaya başladım derken görüyorumki dünya seyrine dalmışım yine.mevlana söylemiş ama bu hep böyle gitsin dememiş ki
önemli olan başlangıçtaki niyet nefsimi tanıyorum. ALLAH'tan hakkımızda hayırlı olanı istiyoruz.
arayış içinde olmama rağmen nasip olmadı ve hep yalnız kaldım
kendimi sorguluyorum baştaki cevabı buluyorum sabretmesini öğrenmeliyim.
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

evliya filmlerini seyredin mürşide tabii olmadan evvel bütün evliyalar kendini boşlukta hisseder tabiyetle beraber maneviyatı yükselir
 
Üst Alt