Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslam'da evlilik nasıl gerçekleşir?

gönüldostuelif

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
781
Tepkime puanı
10
Puanları
0
Yaş
35
Başarılı Evlilik

Başarılı Evlilik

Başarılı Evlilik


Çocuk dedesine sormuş:
Dede ninem ile kaç yıldır evlisinı
40 yıldır evlat
Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedirı
Otur evlat anlatayım... Nikahımız kıyıldı. Benim at arabasına ninenin üç-beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda atın ayağı tökezlendi. Bu bir dedim. Yola devam ederken bir daha tökezlendi, ben yine Bu iki dedim. Köye de epey yolumuz vardı. Bizim atın ayağı bir daha tökezleyince Bu üç dedim ve çektim piştovu, atı orada vurdum. Ben atı vurunca başladı bana söylenmeye:
Biz nasıl gideceğiz. Niye durup dururken atı vurdun. Sende hiç akıl yok muı Bu eşyaları nasıl götüreceğizı
Ben de döndüm ninene:
Bu biiirrr dedim.
O gündür bu gündür, gül gibi geçinip gidiyoruz.... :)
 

Asya

New member
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,020
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ýstanbul
burda anlatılmak istenen nedir?hiç anlayamadım...
 

hasret

New member
Katılım
26 Kas 2006
Mesajlar
709
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
s.a
kardeşim çok güzel olmuş...
çok güldüm...
 

pardus

New member
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Web sitesi
www.onejackall.edu.tr.tc
s.a

s.a

burda anlatılmak adam işlerini yoluna sokmak için herşeyi yapmıs baktı olmuyor atı vurmuş. eşini tehditle yola getirmiş sanırım. Bence bu cok yanlış sanırm bir fıkra.
Bence iki tarafta güzelce anlaşınca ve araya asla yalan ve başkaları girmezse ilişki uzun ömürlü olur.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
bunu değişik şekilde fıkralarınıda duymuştum..
ama değişik bir yöntem... 40 yıldır sorun yaşamdıysalar ne güzel... sonuçta nine memnun dede memnun bizede darısı bizim başımızıda demek düşer... :)
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
Bahtiyardır o adam ki, refika-i ebediyesini kaybetmemek için saliha zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem bahtiyardır o kadın ki, kocasını mütedeyyin görür, ebedî dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadet-i dünyeviyesi içinde saadet-i uhreviyesini kazanır. Bedbahttır o adam ki, sefahete girmiş zevcesine ittibâ eder, vazgeçirmeye çalışmaz, kendisi de iştirak eder. Bedbahttır o kadın ki, zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklit eder. Veyl o zevc ve zevceye ki, birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yani, medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Evlilik Gereklimi.........?

Evlilik Gereklimi.........?

Evlİlİk Gereklİ Mİ?

--------------------------------------------------------------------------------

EVLİLİK GEREKLİ Mİ?
Evliliğin amacı, eşleri kısıtlamak değil, ikisini bir bütün yapmaktır.

İnsanoğlunun dünya üzerinde ilk görülmesinden beri evlilik mevcuttur ve tarihin kaydettiği bütün topluluklarda aile kurumu baş tacı edilmiştir. Evlilikte iki cins birbirini tamamlar. İki vücut, iki kalp, iki ruh ve daha doğrusu iki şahsiyet birleşir.

Son dört bin yıldaki seksen uygarlıkla ilgili kapsamlı bir araştırma yapmış olan İngiliz antropolog John D. Urwin, her uygarlıkta aile bozuldukça uygarlığın da parçalanmaya başladığını görmüştür. Urwin 'in araştırmasına göre erkek, enerjisini şehvet ve arzuları yönünde kullanırken evlendiğinde ev kurmak için ter dökmekte, geleceğe yatırım yaparak en iyi faaliyeti göstermeye çalışmaktadır.

Neden evlilik ?

Son zamanlarda ailenin görevlerinde değişiklikler olduysa da şu dört temel ilke her zaman vardır ve var olacaktır:

1. Cinsel ihtiyaçların karşılanması : Toplumun huzurunu sağlamak amacıyla cinsel davranışlara çeşitli kısıtlamalar getirilir; evlilik kuralları da bu kısıtlamalardandır. Ancak cinsel ihtiyaçlar evliliğin tek amacı değildir.

2. Ekonomik işbirliğinin sağlanması : Bilinen bütün insan topluluklarında cinsiyete göre bir iş bölümü ve işbirliği vardır. Erkeklere fiziki güçleri sebebiyle daha ağır ve zorlayıcı görevler verilmektedir. Kadınlar için çocuk doğurma esas olduğundan bu görevin yanı sıra çoğunlukla daha hafif işler uygun görülmektedir. Kısacası kadının ve erkeğin aileye katkıları birbirini tamamlamaktadır.

3. Üreme, çoğalma ortamının sağlanması

4. Çocuğun yetiştirilmesi, bakım ve eğitimi (sosyalleşme) : Aile üyeleri, bu konuda kendi paylarına düşeni yerine getirerek aile birliğine katkıda bulunurlar.

Peki evliliğin faydaları neler ?

Evlilik birçok ihtiyacımızın tatminini sağladığı gibi birçok avantajları beraberinde getirir. Onları kısaca sıralarsak;

- Kişinin hayatı düzene girer. Beslenmesi, ısınması, giyinmesi ve barınması tertipli olur.

- Ruh sağlığını tehdit eden yalnızlık ve sıkıntı hissi, ailenin sıcak ortamında kaybolur. Evlilik. tek başına yaşamaktan daima daha güven vericidir.

- Annelik ve babalık gibi zevklerin en güzeli tadılır.

- Hanımlar ekonomik emniyet duygusunu ve ihtiyacını tatmin ederler.

- İntihar, bunalım, ruhî hastalıklar evlilerde, bekarlara oranla daha az görülür. Çünkü evlilik kişiye bir taraftan sosyal bağımlılıklar ve sorumluluklar getirirken, aynı zamanda sosyal itibar ve korunma sağlar.

- İsraf, kumar, alkol ve benzeri kötü alışkanlıklara düşkünlük, sıkıntı, boşluk hissi, amaçsızlık, zaman israfı, kavgacılığa meyil, çabuk öfkelenme gibi problemler bekarlarda evlilere oranla daha sıktır.

- Evliliğin sağladığı faydalardan en önemlisi ise cinsel ihtiyaçların doyumu için bedenî, ahlâkî ve hissî yönden geçerli en iyi çözüm olmasıdır.

- Evlilikle psikolojik ve emosyonel birliktelik sağlanır. Aile içinde bütün bireyler ve öncelikle de karı ve koca arasındaki karşılıklı ilişkiler menfaate dayalı değildir. Ruhsal bir ilişki de söz konusudur ve bu ilişki sevgiyi, şefkati, merhameti, sevecenliği, karşılıklı güveni, fedakârlığı, teselli ve yardımı doğurur ve devam ettirir. İnsan tabiatının kendini en iyi şekilde ifadesi bu ilişki ile filizlenir. Erkek ve kadının ruhsal potansiyeli sadece aile kurumu çerçevesi içinde realize olur ve aile çevresi ve dış dünyada bu sayede iyilik ve fazilet duygularını yeşertir. Evlilik arkadaşlığında her eş sürekli artan bazı sorumlulukları yerine getirme duygusu yaşar. Aileye çocuklar da katılınca sevgi, şefkat ve fedakârlık değerleri gerçekliğe dönüşür ve sabit kişilik özellikleri haline gelir.

- Eşlerin sevdiği, güvendiği, cesaret verdiği, birlikte gülüp beraber geliştiği ve kendisine yalnızca kendisine ait olduğunu bildiği birinin olmasının getirdiği güven duygusu evliliğin bir diğer faydasıdır. Evliliğin amacı, eşleri kısıtlamak değil, ikisini bir bütün yapmaktır. Karşılıklı destek, sevgi ve teşvikle mümkün olan en üst seviyeye kadar geliştirmektir.

Kur'an-ı Kerim'de evlilik ve aile hakkında: "İçinizden, kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp; aranızda muhabbet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir. Bunlarda düşünen milletler için dersler vardır." buyrulmuştur.

Gerçekten aile toplumun temelidir ve hep var olmaya devam edecektir.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Kuran- ı Kerim' e göre eşler birbirine örtüdür. Bu da sizin sözlerinizi doğruluyor sanırım. Allah razı olsun.
 

isyanlý-sükut

New member
Katılım
23 Şub 2007
Mesajlar
65
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Evlenmenin fayda ve zararları

Evlenmenin fayda ve zararları

Sual: Günümüzde evlilik zararlı mı? Evlilikte dikkat edilecek hususlar nelerdir?
CEVAP
Evlenmenin fayda ve mahzurları, şahıstan şahısa göre değişir. Kimisi için evlenmek dünya ve ahiret saadetine sebeptir. Kimisi için ise mahzurlu olabilir. Birisiyle nikahlanmak isteyen, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalı, nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından korunmak için, yalvarmalıdır.

Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır:
1- Evlilikten çocuk olabilir. Evladı salih olursa, kendisi için dua eder. Onun sebebiyle birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği dualar, ana-babasına ulaşır.) [Müslim]

Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.) [Nesai]

(Çocuklar Cennet kapısının önünde toplanıp, hep birden bağırıp, ana-babalarını isterler. Bağırmaları, ana-babaları oraya gelinceye ve her biri ana-babasının elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.) [İ.Gazali]

2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamayabilir. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allahü teâlâya karşı gelmekten sakının!) [Taberani]

(Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!) hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. (Tirmizi)
Hz. Ömer buyurdu ki:
(İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.)

Günümüzde bekâr kalarak dini korumak zordur. Evlenmek, dini korumaya yardımcıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir genç evlenince, şeytan şöyle der: "Eyvah, dinini benden korudu.") [İ.Asakir]

Başka bir hadis-i şerifte de, evlinin 2 rekat namazının, bekârın kıldığı 80 rekattan daha fazla sevaba kavuşacağı bildirilmiştir. (Ramuz)

3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibadetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka bir şey ona kefaret olmaz.) [Taberani]

Kötü kadınlar arasına düşerek, nefsine aldanıp haram işlemekten korkan gencin, afif, temiz müslüman bir kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genç, ilim ve ahlak edinmek için çalışıp kadınlara ait özel bilgileri öğrendikten sonra evlenmelidir. Çoluk çocuğuna helalden nafaka kazanmaktan aciz olanın evlenmesi doğru olmaz.

Müslüman bir gencin önce dinini iyice öğrenmiş olması gerekir. Ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle evlenebilir. Edebi, hayası, ahlakı güzel olan, dinini, imanını, İslam’ın şartlarını öğrenmiş, İslamiyet’e uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen bir kızla nikahlanmalıdır! İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İllâ da (Malı çok, güzel bir kız olsun) dememelidir! Mal için, güzellik için iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dini için alınır. Siz dini olanını alınız! Malı için alan malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.) [Müslim]

Din ile güzelliğin birlikte bulunması çok iyidir. Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için evlenene, mal ve güzellik de verilir.) [Taberani]

Nikahtan önce kızı görmek sünnettir. (Görmeden olan evliliğin sonu, üzüntü ve pişmanlıktır) hadis-i şerifi, nikahtan önce kızı görmenin önemini bildirmektedir.

Evliliğin külfetleri çoktur. Ailenin ve çocukların mesuliyetleri vardır. Her babayiğit bu mesuliyetlerden kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İkinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, gailesi az ve çoluk çocuğu olmayandır.) [Ebu Ya’la]

(Gün gelir, kişinin helakı, hanımının, ana-babasının ve çocuklarının elinden olur. Bunlar onu, fakirlikle ayıplar. Gücünün yetmediğini kendisinden isterler. Kişi bu sebeple tehlikeli işlere girer ve dini gider, helak olur.) [Beyheki]

(Kulun dağlar gibi iyiliği, sevabı olduğu halde, Kıyamette aile hakkından, onların bakımından, malını nereden kazanıp nereye sarf ettiğinden sorulur. Böylece bütün hasenatı borçlarına ödenir. Bir şeyi kalmaz. Sonra bir melek şöyle der: İşte şu, çoluk çocuğu dünyada bütün sevaplarını yiyip bitiren ve bugün rehin olarak kalan kimsedir.) [İ.Gazali]

Evliliğin külfetlerinden bazıları şunlardır:
1- Helal nafaka temininde güçlük çeken kimse, harama sapar ve kendini helake sürükler. Bekâr olursa kendini geçindirmesi daha kolay olur.

Kıyamette insanın ilk hasmı aile efradıdır. Derler ki: (Ya Rabbi, bundan hakkımızı al! Biz bilmiyorduk. O bize haram yedirdi.) Çoluk çocuğun hakkı alınır. Sadece mal bakımından değil, ilim bakımından da aile efradını cahil bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişi, ehlini cahil bırakmaktan daha büyük günahla huzur-i ilahiye çıkamaz.) [Deylemi]

2- Ailesiyle hoş geçinememek, kötü huylarına sabredememek felakettir. Çünkü erkek çoban gibidir, âmir gibidir, maiyetinden mesuldür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişiye, tekeffül ettiği kimseye bakmaması günah olarak yeter.) [Nesai]

Allahü teâlâ, kendimizi ve aile efradımızı Cehennemden korumamızı emrediyor. Halbuki insan kendini korumaktan aciz iken, mesuliyeti altındakileri nasıl koruyabilir? Geçimsiz, sinirli kimseler hanımlarının kötü huylarına sabredemeyeceği için evlenmemeleri daha uygun olur.

3- Çoluk çocuk kalbi meşgul edebilir. Kendisini ibadetten alıkoyabilir. Ebu Süleyman-i Darani hazretleri buyurdu ki: (Bekârlığa dayanmak, ailenin çilesine dayanmaktan daha hayırlı, onların eziyetine katlanmak, Cehennem ateşine dayanmaktan daha hayırlıdır.)

Güzel ahlaka sahip olan, helal nafaka kazanabilen, hanımını üzmeyecek olan, evlenmesi ibadetine mani olmayan kimsenin evlenmesinde mahzur yoktur. Helal nafaka kazanması zor ise, geçimsiz ve huysuz ise, evlenmesi hayırlı işlerine mani oluyorsa evlenmesi mahzurlu olur
 

nurullah_01

New member
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
488
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
41
Konum
huzur diyarýndan
Evlenİlecek Hanim

Evlenİlecek Hanim

EVLENİLECEK HANIM
Hazreti Ömer zamanında da kadılık yapmış olan meşhur, Kadı Şüreyh'e birgün bir genç gelerek evlenmek istediğini ve fakat evleneceği kadının tahsilli ve şehirli olmasını istediğini bildirerek nasihatta bulunmasını istedi.

Kadı Şüreyh, o gence Müslümanın evinin cennet olduğunu ve Hazreti Resûlüllah'ın böyle buyurduğunu naklederek başından geçen evliliği şöyle anlattı:

-Gençtim, artık evlenme zamanımın da geldiğini düşünmeye başlamıştım. Birgün Benî Mahzun kabilesinin çadırlarının önünden geçerken bir kız görüp, ona talip oldum. Kız babası kısa bir tetkikten hemen razı olup işi bitiriverelim dedi.

Kısa zamanda düğünler yapıldı, dualar edildi ve evlilik hayatına ilk adımımızı atmış olduk. Fakat çok geçmeden beni bir pişmanlıktır almıştı. Çünkü ben bu bir köylü kızıdır, üstelik tahsil de görmemiş, bununla ben nasıl geçinebilirim diye düşünüyor bu kararımdan dolayı son derece pişman oluyordum.

Çok geçmeden bizim hanım birgün bana şu sözleri söyledi:

- Efendi! Sen alim ve şöhret sahibi bir kimse imişsin. Ben ise yaylalarda gezen şehir hayatından anlamayan bir köylü kızıyım. Aslında cen kendine göre bir evlilik, ben de kendime göre bir hayat kurmalı idim, ama kader bizi birleştirdi. Cenabı Allah benim gibi bir köylü kızını senin gibi bir şöhretli alime nasip etti. Şimdi sen bana benim bilmediğim tarafları anlat ki, ben onlara dikkat edeyim, mesela; senin evine benim sülalemden kimler gelebilir, senin akrabalarından kimleri misafirliğe alayım, kimleri kabul etmeyip onlara karşı soğuk davranarak eve gelmemelerine mani olayım dedi.

Ben kadının bu anlayışı karşısında düşündüklerimden dolayı pişman olup:

- Hatun sen bana öyle şeyler söylüyorsun ki, eğer bunları hakkiyle yaparsan beni bahtiyar edeceksin, dedikten sonra:

- Dindar olmayan hiçbir kimseyi eve almayacaksın, dindar olanlardan da senin tarafın çok çok gelmesin, benim tarafımdan ise; şu, şu şahıslar gelmesinler, şunlar ise hiç gelmesinler diye gerekli talimatı verdim. Tam bir sene huzur içinde yaşadım. Bir sene sonra fetva dairesinden eve döndüğümde evde son derece mütesettire bir hanım görüp kim olduğunu sordum. Hanım annesi olduğunu söyledi. Kayın validem olduğunu öğrenince elimden gelen hürmeti esirgemedim. Bir müddet sonra kayın validem bana:

-Oğlum hanımından memnun musun? Diye sordu. Ben:

-Allah senden razı olsun, kızınızdan çok memnunum. Bu zamana kadar hiçbir şikayetim olmadı, diyerek memnuniyetimi izhar ettiğimde, kayın validem bana şunları söyledi:

- Oğlum kızımdan tabii ki memnun olacaksın. Çünkü biz onu cennette büyüttük. Evimiz Resulüllah'ın bildirdiği gibi bir cennetti. Kur'an ahlakından başka birşey öğretmedik ona... Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde.

Kaynak:
1) Büyük Dini Hİkayeler, İbrahim Sıddık İmamoğlu, Osmanlı Yayınevi
 

Asya

New member
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,020
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ýstanbul
son paragrafa hiç ama hiç katılmıyorum.nurullah siz biraz da yeni kaynaklar okursanız daha iyi olacağına inanıyorum.Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde.

bu ne demektir ya?
biraz çağdaş düşünün lütfen.size bu konuda bir kitap tavsiye edebilirim.
 

Asya

New member
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,020
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Ýstanbul
esimiseviyorum.jpg
 

tarik79

New member
Katılım
5 Tem 2006
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Web sitesi
matedutr.spaces.live.com
Bunlar zaman içerisinde değişmiştir. Bu devirde son yazdıklarını yapmaya kalkarsan evde huzur falan olmasını bekleme.
 

gulya

New member
Katılım
20 Ocak 2007
Mesajlar
743
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Allah razi olsun.ama asyaninda sana tavsiye ettigi kitabi okumak isterdim.ins elde ede bilirim selametle
 

nicksizadam

New member
Katılım
8 Mar 2007
Mesajlar
314
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
ankara
son paragrafa hiç ama hiç katılmıyorum.nurullah siz biraz da yeni kaynaklar okursanız daha iyi olacağına inanıyorum.Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde.

bu ne demektir ya?
biraz çağdaş düşünün lütfen.size bu konuda bir kitap tavsiye edebilirim.

Asya Hanıma kesinlikle katılıyorum.Beyler biraz kendinize çeki düzen verin de ne dediğinizi iyi ölçün.Ne yani; bir kadın çoçuk verdikten sonra erkeğin otoritesi kadının üzerinde daha mı fazla hissedilmeli? Eğer demek istediğiniz buysa çok YANLIŞ.sizi kınıyorum
 

nurullah_01

New member
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
488
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
41
Konum
huzur diyarýndan
son paragrafa hiç ama hiç katılmıyorum.nurullah siz biraz da yeni kaynaklar okursanız daha iyi olacağına inanıyorum.Yine de sen hanımın üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler: Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde.

bu ne demektir ya?
biraz çağdaş düşünün lütfen.size bu konuda bir kitap tavsiye edebilirim.

asya hanım bende sizinle aynı düşünüyorum.bu konuyu paylaştım ve siz benim hakkımda önyargılı düşündünüz.çok şükür çagdaş düşünüyorum ve kendimden şüphem yok.
bu konunun kaynagını da yazdıgım halde,siz bunları benim agzımdan duymuş gibisiniz.tavsiyeniz için rabbim razı olsun okuyacagım.
bende size bir tavsiyede bulunayım önyargılı davranmayın lütfen.
 

nurullah_01

New member
Katılım
15 Ocak 2007
Mesajlar
488
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
41
Konum
huzur diyarýndan
Asya Hanıma kesinlikle katılıyorum.Beyler biraz kendinize çeki düzen verin de ne dediğinizi iyi ölçün.Ne yani; bir kadın çoçuk verdikten sonra erkeğin otoritesi kadının üzerinde daha mı fazla hissedilmeli? Eğer demek istediğiniz buysa çok YANLIŞ.sizi kınıyorum


kardeş hamdolsun ben yaptıgım ve söyledigim şeyleri düşünerek ve ölçerek yapar ve söylerim,önce düşünür sonra konuşurum.çok şükür rabbime ben kendimdeyim kardeş, asıl siz önce bir düşünün ve ondan sonra kınamanızı yapın,bende bu sözlere katılmıyorum ama siz düşünmeden benim hakkımda atıp tutuyosunuz,ben o yazının kaynagını sundum.ben söylemiyorum onu bilesiniz,böyle düşünmeden yazdıgınız için ben sizi kınıyorum.
 
Üst Alt