Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir mezhepsiz namazı nasıl kılar ?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
metıncım bugunluk yeter yarın cuma bıze cuma namazı farz sızede ffarz mı bılmıyorum öğrenmek ıcın soroyurum art nıyet aramayalım
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Iste o nasili yaz Simdi yazki soracaklarima tam cevap veresin degilmi?
Mesela baslayayim sormaya;Furkan korunmus bir Kitabtir acaba Sünnet dediginiz seyde bunun gibi korunmusmudur?


"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman inanmış erkek ve kadın için işlerinde kendileri için seçim olması söz konusu değildir. Her kim Allah’a ve rasulüne başkaldırırsa, doğrusu apaçık bir sapıklığa sapmıştır." (Ahzab: 36)

32 - (Ey Muhammed!) De ki: "Allah'a ve rasul (Muhammed)e itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse (bilsinler ki)ALLAH(şüphesiz) kafirleri sevmez.

Al-i İmran .32



Allah (c.c) bu ayette kendisine ve rasulüne itaat edilmesini emretmekte ve her ne sebeple olursa olsun itaatten yüz çevirenlerin kafir olduklarını bildirmektedir.

Allah'a İtaat Etmek: Allah'ın indirdiği Kur'an'ın hükümlerine göre hayatı düzenlemek demektir.

Rasule İtaat İse : Kur'an'ın hükümlerini Rasulullah (s.a.s)'in açıkladığı şekilde anlamak ve uygulamak demektir. İşte gerçek İslam da budur.

Allah (c.c) Rasulüne iki tür vahiy göndermiştir;

1 - Vahyi Metluv: Kur'an'ı Kerim'in kendisidir.

2 - Vahyi Gayri Metluv: Rasulullah (s.as)'in Kur'an'ı Kerimi açıklayan sünnetidir.

Bu iki vahyi kabul etmeyenler ayetin hükmüne göre apaçık kafirdirler ve tevbe etmedikçe Allah (c.c) onları asla sevmeyecektir.

Rasule itaat; Allah'tan olduğunu haber verdiği, yaptığı ve kabul (takrir) ettiği şeyleri hiçbir şüpheye kapılmadan kabul edip hayata tatbik etmekle gerçekleşir. Fakat Rasulullah (s.a.s)'in fıtratı gereği kendisine has olan oturma, kalkma, yemek yeme, bazı yemekleri sevmeme veya dörtten fazla kadınla evlenme vb. gibi bazı konularda ona tabi olmama bu ayetin hükmüne girmez. Böyle konularda bildirilen emir ve nehiyler hariç, Rasulullah (s.a.s)'e uymamak küfür değildir.

Sünneti İnkar Eden Kafirler:

Rasulullah (s.a.s)'in sünnetini gözardı ederek, Allah (c.c)'nun indirdiği Kur'an'ı Kerimi Allah'ın istediği şekilde anlamak ve uygulamak mümkün değildir. İslam düşmanı kafirler bu gerçeği çok iyi bilmekte ve cahil halkları kandırmak için şöyle söylemektedirler:

"Uyulması gereken tek kaynak Kur'an'dır. Çünkü yalnız Kur'an Allah'ın kelamıdır ve yalnız Kur'an Allah tarafından korunmuştur. Rasulullah (s.a.s) ise sadece Kur' an'ı konuşmuş, Kur'anda geçen hükümlere uymuş ve uymayı emretmiştir."

İmam Şafii (r.a) gibi büyük alimler kendi zamanlarında işte bu gibi zihniyete sahip kimselerin bu batıl iddialarının yanlışlığını ispat etmek için çalışmış ve toplumlarını böyle sapıkların tehlikesinden ve fitnesinden korumuş, onların planlarını boşa çıkarmışlardır.

Fakat daha sonraki dönemlerde İslam alimlerinin azalması sonucu cehalet yaygınlaşınca İslam düşmanları tekrar harekete geçtiler ve İslamı yoketmek için değişik hilelere yöneldiler. İşte bunlardan birisi de; "sadece Kur'an'a tabi olup sünneti inkar etme" fikrini yaymaktı. Bu hile; kafirlerin, İslam'a beşeri fikirler katarak sinsice tahrif edip hükmünü geçersiz kılmak için ötedenberi kullandıkları ve günümüzde de halen yaymaya çalıştıkları eski bir metoddur.

Hakkı anlatan İslam alimlerinin azaldığı, cehaletin ve cahillerin çoğalıp yaygınlaştığı şu asrımızda da bu sapık fikirlerin ardına düşenler artmaya başladı. Bu tür iddia ve fikirler zamanımızda devlet olarak ilk defa kafirlerin güdümüyle Libya'da Kaddafi tarafından ortaya atıldı ve oradan dünyaya yayılmaya başladı. Özellikle de İslam dili olan arapçayı bilmediklerinden dolayı İslam'ı bilmeyenler daha çok olduğu için arap olmayan ülkelerde taraftar buldu.

Kafirlerin Sünneti İnkar Ettirmedeki Çıkarları:

Rasulullah (s.a.s)'in sünneti olmaksızın Kur'an'a tabi olmanın İslam'ı yıkmadaki etkisi nedir? İslam düşmanı kafirler bu fikrin yayılması için neden bu kadar çok çaba sarfediyorlar? Bu sorulara cevap bulabilmek için önce şu temel kaideleri göz önünde bulundurmak gerekir:

1 - Kur'an ayetlerinin çoğu mücmeldir. Pratik hayata aktarabilmek için mutlaka açıklanmaları gerekir. Örneğin; Allah (c.c) Kur'an'da namaz, oruç, hac, zekat gibi amelleri farz kılmış fakat bu amellerin nasıl yapılacağını bildirmemiştir. İşte Kur'an'da emredilen fakat nasıl yapılacağı açıklanmayan böyle amelleri Rasulullah (s.a.s) açıklamıştır. Şayet Rasulullah (s.a.s)'in sünnetine itibar edilmezse Allah (c.c)'ın mücmel olarak bildirdiği emir ve yasaklarıyla ilgili ameller, sevdiği ve razı olduğu ibadetler hayat pratiğine aktarılmayacak ya da herkesin kendi heva ve hevesine göre yorumlamasına bırakılacaktır. Böyle olunca da ortaya değişik namaz, zekat, hac, oruç şekilleri çıkacaktır.

Kur'an'ın hükümlerini açıklayan sünnet bir kenara bırakılıp yalnız Kur'an'a göre hüküm verildiğinde değişik uygulamaların meydana gelmesi kaçınılmazdır.

Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, Allah'ı sevmek kesinlikle Rasulullah'a tabi olmayı gerektirmektedir. Allah (c.c)'nun sevdiği ve razı olduğu ameller de ancak Rasulullah (s.a.s)'in açıklama ve uygulamalarıyla öğrenilebilir.

2 - Rasulullah (s.a.s)'in sünnetini bir kenara bırakıp yalnız Kur'an'a yönelmek Kur'an ayetlerini inkar etmek demektir. Çünkü Kur'an'da Rasulullah (s.a.s)'in sünnetine tabi olunması gerektiğini bildiren ve emreden, ona muhalefet etmeyi yasaklayan bir çok ayet vardır.

Sünneti İnkar Edenlerin Tasnifi:

1 - "Rasulullah (s.a.s) yalnız Kur'an'ı konuşmuştur. Sünnet diye birşey yoktur. Dolayısıyla yalnız Kur'an'a uymak gerekir" diyenler.

Bunlar sünneti toptan reddetmektedirler. Böyle kimseler Ali İmran: 32 ve benzeri ayetlerin hükmüne göre müslüman değil, kafirdirler.

2 - "Kur'an'ı ve sünneti delil olarak kabul eden fakat Kur'an'a uyan sünneti alıp, uymayanları reddedenler.

Kur'ana uygun olan ve olmayan sünneti anlayacak ve (hadislerin zayıfını sahihinden, sahihini zayıfından) ayırt edebilecek bir ilme sahib olanların bu yola başvurarak Kur'an'a uymayan sünneti terk etmeleri küfür değildir.

Fakat Rasulullah (s.a.s)'in hadisleri incelenirken sadece metinlerine değil senedlerine de itibar etmek gerekir. Eğer sened sağlam, metin zahiren Kur'an'a zıt ise ya metni Kur'an'a göre te'vil etmek ya da hadisin mensuh olduğuna dair hüküm vermek gerekir. Hadisin yalnız metnine bakıp senedini gözardı etmek hatadır.

3 - Kur'an'a uygun olup olmadığını anlayabilecek bir ilme sahip olmaksızın hadislerin sadece metinlerine bakarak "bu hadis Kur'an'a uygundur, alınır, ittiba edilebilir" veya "şu hadis Kur'an'a uygun değildir, alınmaz ve bu hadisle amel edilmez" diye hüküm verenler.

Böyle kimseler Rasulullah (s.a.s)'in hadislerini hiçbir ilmi delile dayanmaksızın kafalarına, heva ve heveslerine göre reddettikleri için kafirdirler.

Yalnız Kur'an'ı Kabul Edip Sünneti Tamamen İnkar Edenler:

Rasulullah (s.a.s)'in sünnetini tamamen inkar edenlerin şöyle bir şüphesi vardır:

"Kur'an'ı Kerim'in Allah (c.c) tarafından korunacağı bildirilmiştir. Fakat Rasulullah (s.a.s)'in sözlerinin korunacağına dair herhangi bir garanti yoktur. Bu sebeple Rasulullah (s.a.s)'in sözü diye nakledilen hadisleri gerçekten Rasulullah mı söyledi yoksa başkası mı uydurdu bunu tespit etmek mümkün değildir. Çünkü bu hadisler Kur'an'ın korunduğu gibi korunmamışlardır. Ayrıca Allah (c.c)'nun bizden istediği sadece Kur'anı Kerim'e bağlanmamızdır. Bu yüzden sadece Kur'anı Kerim korunmuş, hadisler ise korunmamıştır."

Bunlara şöyle cevab verilir:

Allah'ın Kur'an'ı koruması; Kur'an'ı vahiy esnasında indiği şekliyle bizlere ulaştıran fertleri bulundurmasıyla, yani mütevatir olarak bizlere ulaştırmasıyla olmuştur. İşte bu şekilde Kur'an'ı Kerim mütevatir bir yolla günümüze ulaştığı için ona korunmuş hükmü verilir. Yoksa Allah (c.c):

"Muhakkakki zikri (Kur'an'ı) biz indirdik ve onu biz koruyacağız" (Hicr: 9)

ayetini Kur'anda zikrettiği için değil... Bu ayet Kur'an'ın korunacağını haber vermekte, fakat onun nasıl korunacağını bildirmemektedir.

Kur'an hakkında; "Rasulullah'a indiği şekliyle hiçbir değişikliğe uğramaksızın günümüze ulaşmıştır" hükmünün verilmesi, bize ulaşma yolunun şüphe götürmeyen sağlam ve doğru bir yol olmasındandır. Eğer Kur'an bize mütevatir yolla ulaşmamış olsaydı o zaman Kur'an'ın sıhhatinden (doğruluğundan) emin olunamazdı. Çünkü bu durumda Kur'an tahrif edilmiş ve hatta böyle bir ayet sonradan da ilave edilmiş olabilirdi.

Fakat Kur'anı Kerim yalan üzerinde birleşmeleri mümkün olmayan bir topluluk tarafından günümüze ulaştırıldığı için böyle bir tahrifatın olmadığından kesin olarak eminiz. İşte bu yüzden Kur'an hakkında "kesin doğrudur" hükmünü vermekteyiz.

"Kur'an'da "Hicr: 9" ayeti olduğu için Kur'an korunmuştur, hadisler hakkında böyle bir ayet olmadığı için hadisler korunmamıştır" diyerek hadisleri tamamen inkar etmek de işte bu sebepten dolayı doğru değildir. Çünkü hadislerden de bize kadar tevatüren ulaşanlar vardır. Bu hadisler ya Kur'an'ın dışında, yada Kur'an'ın ayetlerini açıklayan hükümler bildirmektedir. Bu da Kur'an'ın dışında uyulması gereken başka hükümlerin olduğunu göstermektedir. Tevatür yolu kesin güvenilir bir yol olduğu için bu mütevatir hadislere de kesin doğru hükmünün verilmesi ve onların bildirdiği hükümlere uyulması gerekir.

Kur'an'ın geldiği yolla herhangi bir söz geldiğinde bu söz, ister Rasulullah (s.as)'in sözü olsun isterse bir başkasının sözü olsun, bu sözün onu söyleyen kimseye ait olduğunun kabul edilmesi gerekir. Eğer böyle yapılmazsa yani, tevatürün kesin güvenilir bir yol olduğu kabul edildiği halde, bu yolla ulaşan iki sözden birisi kabul edilip diğeri kabul edilmezse (yani Kur'an kabul edilip, mütevatir hadisler kabul edilmezse) bu, kişinin kendi kendisiyle tezata düşmesi demektir. Bu da, o şahsın heva ve hevesine göre hareket ettiğini gösterir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
metıncım bugunluk yeter yarın cuma bıze cuma namazı farz sızede ffarz mı bılmıyorum öğrenmek ıcın soroyurum art nıyet aramayalım



Sen daha namazi nasil ögrendigini bilmiyorsunki kalkip ahkam kesiyorsun be adam kalta önce nasil ögrendiler diye bir bak yaz sonra kalk ahkam kes...
 

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
heralde yazmayacaksın
yarın cevabını beklıyorum cıkmam lazım

allah hıdayete erdırsın

bu kadar guzellıklerı görememek ve baskasını aramak bilemiyorum ilk defa boyle bı tartısmaya gırıyorum yarın dersıme calısıp gelecem

sıkı dur yanııı

mezhepsızlığı bı ele alayım aksam


yinede allah razı olsun sayende kafamı yoracak aksamleyın bırsey buldum
 

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
Sen daha namazi nasil ögrendigini bilmiyorsunki kalkip ahkam kesiyorsun be adam kalta önce nasil ögrendiler diye bir bak yaz sonra kalk ahkam kes...




"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman inanmış erkek ve kadın için işlerinde kendileri için seçim olması söz konusu değildir. Her kim Allah’a ve rasulüne başkaldırırsa, doğrusu apaçık bir sapıklığa sapmıştır." (Ahzab: 36)

32 - (Ey Muhammed!) De ki: "Allah'a ve rasul (Muhammed)e itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse (bilsinler ki)ALLAH(şüphesiz) kafirleri sevmez.

Al-i İmran .32


bak fasih kardesım kurandan atyetle cevap vermıs ben ahkam kesmıyorum ahkam kesmekte bıze dusmez

eger müslümansan ana kaynağın kuran ve resuldur

ve kuranda da yukarda gectiği gibi allah kafırlerı sevvmez dıyooo

artık ben ahkam kesmıyorum allah kelamında soylüyor

o bu soylemıyor dıkkatını cekıyom allah soyluu yoo artık bu sözum müslümansan gecerlı değilsen zaten ehemmıyetı yok senın ıcın kafana takma
 

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
cumleten ıyı aksamlar bız de aksam namazı da var bılıyon efendımız mıracdan gelırken ümmete müslümana hedıye olarak verılmıstıı ben namaz kılmaya gıdıyom

demek ıstedığım namazları neye göre kılıyorsunuz bilgisayardan kalkmadan cevap verırsen sevınırım
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
heralde yazmayacaksın
yarın cevabını beklıyorum cıkmam lazım

allah hıdayete erdırsın

bu kadar guzellıklerı görememek ve baskasını aramak bilemiyorum ilk defa boyle bı tartısmaya gırıyorum yarın dersıme calısıp gelecem

sıkı dur yanııı

mezhepsızlığı bı ele alayım aksam


yinede allah razı olsun sayende kafamı yoracak aksamleyın bırsey buldum



Oldu gelirken Namazi nasil ögrendiginizi Resulün nasil ögrendiginide getir..Baklarim...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman inanmış erkek ve kadın için işlerinde kendileri için seçim olması söz konusu değildir. Her kim Allah’a ve rasulüne başkaldırırsa, doğrusu apaçık bir sapıklığa sapmıştır." (Ahzab: 36)

32 - (Ey Muhammed!) De ki: "Allah'a ve rasul (Muhammed)e itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse (bilsinler ki)ALLAH(şüphesiz) kafirleri sevmez.

Al-i İmran .32

bak fasih kardesım kurandan atyetle cevap vermıs ben ahkam kesmıyorum ahkam kesmekte bıze dusmez

eger müslümansan ana kaynağın kuran ve resuldur

ve kuranda da yukarda gectiği gibi allah kafırlerı sevvmez dıyooo

artık ben ahkam kesmıyorum allah kelamında soylüyor

o bu soylemıyor dıkkatını cekıyom allah soyluu yoo artık bu sözum müslümansan gecerlı değilsen zaten ehemmıyetı yok senın ıcın kafana takma



Ayetler icin;

Ecmain...Tamamda yani ne demek istemis bir aciklasana,bizim ayeti inkar veya red ettigimizi kim söyledi sana...


Diger sözlerin icin bugün kacinci kez tesekkür edecegim kardes istersen aksama kadar söyleyecegin kelimeleri toptan söyle bizde diylim,ki 55*tesekkürler....
 

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
Ayetler icin;

Ecmain...Tamamda yani ne demek istemis bir aciklasana,bizim ayeti inkar veya red ettigimizi kim söyledi sana...


Diger sözlerin icin bugün kacinci kez tesekkür edecegim kardes istersen aksama kadar söyleyecegin kelimeleri toptan söyle bizde diylim,ki 55*tesekkürler....


ben rıca ederım metın bey yenı fark ettım nıcın tesekkur ettığı
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
cumleten ıyı aksamlar bız de aksam namazı da var bılıyon efendımız mıracdan gelırken ümmete müslümana hedıye olarak verılmıstıı ben namaz kılmaya gıdıyom

demek ıstedığım namazları neye göre kılıyorsunuz bilgisayardan kalkmadan cevap verırsen sevınırım



VAllahi bizim böyle bir inancimiz yok yani Mihracti filan diye onun icin zaten sana bakiyorum ne yapiyor diye?Biz Kurana göre kiliyoruzda...
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Ayetler icin;

Ecmain...Tamamda yani ne demek istemis bir aciklasana,bizim ayeti inkar veya red ettigimizi kim söyledi sana...


Diger sözlerin icin bugün kacinci kez tesekkür edecegim kardes istersen aksama kadar söyleyecegin kelimeleri toptan söyle bizde diylim,ki 55*tesekkürler....


8.sayfaya göz at sana cevap verdim okumadın galiba

yeterli gelmediyse allahın izniyle daha verecek cevabımız vardır


Allaha resulunun aldığı vahiy sadece kuranden ibaret olmadıgını

yine kurandan ispatlayacagız bi iznilleh

ayrıca sizlere zekatla hırsızlığın hukmuyle kurban kesilmesiyle ilgili sorularımızda gelecek
 

ebubekr

New member
Katılım
9 Eki 2007
Mesajlar
127
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
40
Konum
çanakkale
VAllahi bilmiyormuydunuz,Sabahtan beri kackere Kafirlikle suclayan varsa tesekkür dagitiyorum...Nasil görmediniz yani siz benim cevaplarimi okumuyorsunuz bakin delilide bu...
bana yazdıklarını okudum diğerlerını okumadım acıkca sölüyüm ve ısrarla dırettığın bı konuyu fark ettım ama sorularımın bıtanesını bıle cevaplamadın dolaylı yoldan cevap alldım neyse ben kalkmam lazım kalkamıyorum bı turlu ıyı aksamkar


sen tesekkur etme ben sımdıden soylumuyum bısey değil
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
8.sayfaya göz at sana cevap verdim okumadın galiba

yeterli gelmediyse allahın izniyle daha verecek cevabımız vardır


Allaha resulunun aldığı vahiy sadece kuranden ibaret olmadıgını

yine kurandan ispatlayacagız bi iznilleh

ayrıca sizlere zekatla hırsızlığın hukmuyle kurban kesilmesiyle ilgili sorularımızda gelecek



Hadiya oradan sen daha namazi nasil ögrendiginiz/Resulün nereden ögrendigini yazamiyorsunda simdide kalkip Zekat filanmi katacaksin önce önündekine cevabini tam yaz sonra cikin simdi suna bakalim deyin hangi yazin bana cevapmis hepsini topla öyle gel...
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Haýdi oradan sen daha namazi nasil ögrendiginiz/Resulün nereden ögrendigini yazamiyorsunda simdide kalkip Zekat filanmi katacaksin önce önündekine cevabini tam yaz sonra cikin simdi suna bakalim deyin hangi yazin bana cevapmis hepsini topla öyle gel...


8.SAYFAYI OKU şimdi vaktim yok yarın görüşürüz insallah

insana bilmediklerini öğreten rabbimizden öğrenmiştir bunada itirazın olacagını zannetmiyorum
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
bana yazdıklarını okudum diğerlerını okumadım acıkca sölüyüm ve ısrarla dırettığın bı konuyu fark ettım ama sorularımın bıtanesını bıle cevaplamadın dolaylı yoldan cevap alldım neyse ben kalkmam lazım kalkamıyorum bı turlu ıyı aksamkar


sen tesekkur etme ben sımdıden soylumuyum bısey değil



Iste simdi tam ayip ettin okumadan nasil yazi yaza biliyorsun insanlari zan altina almaktan Allahtan korkmuyormusun...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Metin Mete:Buyursun kardeslerim aciklasinlar sekilsel namazi nereden bulduklarini ve nasil uyguladiklarini hatta ögretilerini aldiklari sahsiyetlerin nereden cikardiklarini ben bunu istiyorum...

Namaz ibadeti, Kuran ve Sünnet ile sabit olan, ümmet-i muhammed’in 1300 küsur yıldır uygulaya geldikleri, dört müçtehit imamın (İmam-ı Azam, İmam Şafi, İmam Malik, İmam Ahmed) içtihatları doğrultusunda tevatüren eda ettikleri, sadece teferruattaki farklılıkları ile günümüze kadar gelmiş olan ve kıyamete kadar da sürecek olan, dört mezheb de aslı-usulü hiçbir zaman birbirinden farklı olmayan, Müslümanlara has bir eylemdir…

Asıl’da (usul’de) Peygamber Efendimiz (sav) ile ya da dört halife ile kıldığımız namaz ile bugün Hanefilerin, Şafilerin, Hanbelilerin, Malikilerin ya da ehl-i hadis’in kıldığı namaz arasında hiçbir fark yoktur… Namazın aslı tevatüren günümüze kadar gelmiş, tevatüren kıyamete kadar devam edecektir… Tek bir hadis olmasa dahi nesilden nesile aktarılışı tevatürlüğüne şahittir… Mezheplerdeki farklılıklar asıl da değil, teferruattadır… Teferruattaki farklılıklar ise ümmet için bir kolaylıktır…

Dikkat edilirse, Peygamber Efendimiz (sav) ve Dört halife’den sonraki süreçte özellikle dört mezhebin teşekkül etmeye başlaması çok kısa aralıklı bir zaman dilimine denk düşer ki bu süreçte dahi namaz ile ilgili bir uydurmanın olması ya da Yahudilerden namaz ibadeti ile ilgili aşırmaların olduğu iddiası, iftira olmaktan öteye gidemez…

Dört mezhebin eserlerinden önce de bazı hadis kaynakları söz konusu olsa da, özellikle dört mezhep yaygın olduğu için bunların kaynaklarına baktığımızda, bu kaynakların dört halife dönemi ile arasında çok fark olmadığı görülecek. Dolayısıyla bu ara dönemde dahi namaz ibadeti tevatüren nakl edilmeye devam ettiği için araya bu ibadete ek bir uydurmanın ya da Yahudilerden aşırmanın olması imkânsızdır ki zaten namaz eylemi yaşayarak tevatürlüğünü devam ettirmektedir, aynen günümüzde olduğu gibi…

İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye ait beş eser ya da on eser gibi kaynakların İmam’a aidiyeti tartışılsa da, İmam Ebu Yusuf’un ve İmam Muhammed’in eserlerinin onlara aidiyetinde şüphe yoktur. Hanefilerin ilk eserleri ya da İmam Malik’in Muvatta’sı ya da İmam Şafi’nin eserleri ya da İmam Ahmed’in Müsned’i, dört halife dönemine çok yakın eserleridir. Bu eserlerdeki namazın aslı hususunda hiçbir ihtilaf yoktur, aynen günümüzdeki gibidir. Ehl-i Hadis’in kaynaklarında da durum farklı değildir. (İmam Buhari ve diğerleri) Dört halife’den sonra bu eserlerin tedvinine kadar ki kısa zaman diliminde namaz ibadeti tevatüren yaşayarak nakl edilmiştir, dolayısıyla içine bir şüphenin karışması mümkün değildir. Bu kısa zaman sürecinde namaz ibadeti ile ilgili bir uydurmanın olduğunu ya da Yahudilerden aşırıldığını iddia etmek ise iftira’dan başka bir şey değildir…

Namaz İbadetinin Tevatürlüğüne İlk Tepkiler…

Sünneti toptan inkara ilk yeltenen hareket Hint Kuraniyyun akımdır. Bu hareketin İngiliz sömürgeciliği döneminde gelişmesi tesadüf değildir. Hindistan’da görevli İngiliz oryantalist Sprenger’in sünnetin toptan inkar edilmesinde katkısı büyüktür. Sünneti toptan inkar edenlerin tıkandıkları en önemli husus namaz’dır. Sünneti toptan inkar edince namaz ibadeti için yeni bir sünnet gerekliydi. Namazı, amuda kalkarak mı kılacaklar ya da yerlerde sürünerek mi kılacaklar ya da yerler de yuvarlanarak mı kılacaklar, işte bu problemlerin trajik komik örnekleri:

Abdullah Çekralevi isimli sünnet münkiri aslında bugün aynı şeyleri tekrar eden sünnet münkirlerinin ilk hocalarından biridir. Çekralevi, namazın rekatlarına varana dek Kuran’da yer aldığını, sünnete gerek olmadığını kendince ispatlamıştı. Çekralevi, herkesin kendi mezhebine göre namaz kılmasını küfür olarak niteliyor, ehl-i hadis’i müşriklikle itham ediyordu.

Abdullah Çekralevi’de Namaz Problemi:

Kur'an'da ifade edildiği gibi müslüman, vakti içerisinde ayakta, oturarak, yatarak, işaretle, yani meşru olmak kaydıyla kendisinin şartlarına hangisi uyuyorsa o surette namazı kılar.


Çekralevi namaz vakitleri konusunda Hud 114 ve İsra 78'i delil getiriyor. Bu ayetleri kendi yöntemiyle yoruma tabi tutarak "beş vakit namazı" kesin tesbit ediyor. Fakat, Burhanu'l-Kur'an'ı (Çekralevi’nin namazın nasıl kılınacağına dair eseri) tahlil eden tez sahibinin (Abdulhamit Birışık’ın doktora tezi) de isabetle teşhis ettiği, kendi kendisiyle çelişen bir mantık sergiliyor. Teşhis şu: "Bu iki ayetle ilgili dört sayfalık açıklamasını okuduğumuz Çekralevi'nin hatası, fiili ve kavli sünnetle ortaya konan ve asırlar boyunca yaşanan beş vakit namaz olgusunu peşinen kabul edip bunları Kur'an'dan bulmaya çabalamasıdır. Halbuki o, hiçbir surette bunları dikkate almayacağını ifade etmişti. Çünkü, yukarıdaki ayetlerden zorlama ile beş vakit namaz çıkarılsa bile, bunlar pekala gündüzün ilk dilimine ya da akşamın geç vaktine toplanabilir."

Çekralevi'ye göre Kur'an'da olmayan bir eylemin ibadet olarak yapılması küfür olduğu için, namaz için ezan okunması da küfürdür. Bütün bunları okuduktan sonra okuyucu şöyle diyebilir: Hepsi iyi güzel de, Çekralevi, namazların rekatlarını Kur'an'dan nasıl tesbit ediyor?
Onun da bir yolunu buluyor. Önce Fatır Suresi'nin ilk ayetini şahit gösteriyor: “Her türlü övgü, göklerin ve yerin yaratıcısı olan ve melekleri iki, üç veya dört kanatlı elçiler yapan Allah'a aittir.” Bu ayeti, kendi yöntemiyle bir güzel yorumladıktan sonra sıra ayette geçen kanatlı ibaresine geliyor. Ecnihatin sözcüğünün “bazı ahmakların iddia ettiği gibi 'kanat' anlamına alınamayacağı”nı üzerine basarak söyledikten sonra, bunun "rekat" anlamına, ibaredeki sayıların da "namazların rekat sayıları" anlamına geldiğini söylüyor.
Buna da peki diyelim, fakat bu sayıların namazlara göre dağılımının delili buradan çıkmaz. O halde, bunun için bir başka Kur'ani delil gerekli değil mi? Olsun, o kadar kusur kadı kızında da bulunur.
Çekralevi'ye göre Bayram Namazı Kur'an'ın emridir ve vakti gün doğumundan gün batımına kadardır. Cenaze Namazı yoktur; Kur’an sadece dua emreder. Namazlar birleştirilerek (cem) kılınamaz. Kur'an'da ifade edildiği gibi müslüman, vakti içerisinde ayakta, oturarak, yatarak, işaretle, yani meşru olmak kaydıyla kendisinin şartlarına hangisi uyuyorsa o surette namazı kılar.
Görüldüğü ve yeri gelince pratiğinin de görüleceği gibi, Kur'aniyyun'un işi pek zordur ve sünneti reddedince, Kur'an ayetlerine taşımadığı anlamlar işkence yapılarak yüklenmek zorunda kalınmıştır.

Sözün özü, peygambersiz bırakılan Kur'an, artık okuyana hiçbir şey söylemez olmuştur. Adeta Kur'an o kişiyi böyle cezalandırmıştır.

İşte Hz. Peygamber'i "postacı" konumuna indirgemenin en büyük açmazı budur.


Ahmeduddin Amritsari ve İki Vakit Namaz:

Hint kuraniyyun akımının iki numaralı adamı…

Ahmeduddin, “Kuran’da kıyam, rüku, sücud (4.103/104) ayrı ayrı kullanılmıştır, o halde bunlar ayrı ayrı da eda edilebilir” der. Bu nedenle “Allah’ın zikri secde ve rüku olmadan da eda edilebilir” görüşündedir. Reforumcu, namazın adedini günde iki vakte indirmeyi ister. Hud 114-116 ve İsra 78-80 ayetlerde üç namazın ortaya konduğunu, Fakat İsra 79-81 ayetlerde bunlardan biri nafile olarak adlandırıldığı için geriye iki vaktin kaldığını ifade eder.

Abdullah Çekralevi Grubunun Namaz Komedisi!!!

Üç vakit namaz kılarlar.( Sabah, güneşin batışı ve yatsı)
Her namaz iki rekattır.
Rüku’dan kalkmayıp hemen secde’ye giderler.
Her rekatta bir secde vardır.
(Bu namaz şekli Belağul Kuran cemaati tarafından halen uygulanmaktadır.)

Sünnet İnkar Edilirse Ne Olur?

Mustafa İslamoğlu’nun “Üç Muhammed” isimli eserinden iktibaslarla sünnet münkirlerinin içine düştüğü trajik komik durumu hep beraber gördük, daha detaylı bilgi için bu esere başvurulabilir. Günümüzde de maalesef sünnet münkirleri aynı zırvalıkları tekrarlayıp durmaktadır. Rasulullah (sav) Hz.Muhammed’in tevatürle nakl edilen sünnetini inkar etmeniz halin de, örneğin namaz ibadetinde dahi yeni bir sünnet uydurmak zorundasınız ki bu her önüne gelenin yeni bir şekil ortaya koymasından öteye gitmeyecektir. Hint Kuraniyyun akımında görüldüğü gibi her bir şahıs kendine özgü bir namaz anlayışı geliştirmiştir. Namazın asıllarında (usul) dahi bir ortak noktaları yoktur. Oysa, dört mezhebin ve ehl-i hadis’in asıl’da (usul) farklılığı yoktur, teferruattaki farklılıklar ise kolaylık ve rahmet kabilindendir. Hint Kuraniyyun akımının çağdaş temsilcileri her dönem olacaktır, her dönem amuda kalkarak namaz ! diye saçmalıkları olacaktır, bunlara sadece gülüp geçiyoruz. Rasulullah (sav) Hz.Muhammed’in tevatüren nakl olunan, hadis yolu ile bilinen sünnetine sığınıyor, Hz.Muhammed (sav) sünnetini inkar edip kendi sünnetlerini uyduranların uydurmalarını kabul etmiyoruz; Müslümanlıklarına da inanmıyor, samimi bulmuyoruz, Müslüman mahallesinde salyangoz satmalarına ise karşı duruyoruz, sesimizi sonuna kadar çıkarıyoruz.
“Merdi Kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler” kabilinden gülüp geçiyorz…

LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDER RASULULLAH…



Hadi ordan sen önce sordugum soruya cevap yaz terbiye kuralida tanimaz oldunuz artik insan orada acik bir konu varken yenisini acmaz,Sen söyle nereden aldin haydi nereden geldi bes vakit cevapsiz sorular sorular yazik adinin kullandigin sahsiyetten utan...
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
dınsız bırıyle mı konusuyorum yoksa dın kardesımle mı konusuyorum

en azından tavrımı tam koyayım

sen şimdi elinde olsa dinsiz dediğin adamıda öldürürsün ha. zaten bu konu normal bir tartışma yada açık oturum olsaydı metin mete ölürdü kesin. dinsiz diye kabul edip öldürürdünüz hadi yalan diyin.
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
nerden geldi gökten mi indi ? kuran bize nasıl ulastıysa sünnette böyle ulaşmıştır

kuranı bize ulaştıranlar sünnetide ulaştırmıslardır

tevatur yoluyla ulaşmıstır
kardeş kuran sadece değiştirilmemiştir. sünnet hadis v.b. herşeyin değişmediğini Allah(c.c.) kuranda söylüyormu? söylemiyor demekki değişmiş biraz düşünün ya düşünmeye sevk ediyorum. birde insanları aşşağılamayın bunu söyleyim.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt