Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neden 4 mezhep ; hangisi hak bunların?

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
kardeşim burada rekat ve secde yaparken kaçtan yapılacagını söylüyormu ve bunların içinde söylenen bir dua var o dua yazıyor mu ve daha nice şeyler yapılır namazda bunlar yazıyor mu diyorum kuranda verilen ayetler sadece emir mahiyetinde verilir ve bu emirleri nasıl ve neşilde uygulayacagını peygamber s.a.v gösteriyor benim demek istedigim buydu
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
namazın dahi rekatları yazılı degil sadece kılın ve bazı hükümleri yazılıdır zekat konusuna gelince ölçüyeine peygamber s.a.v belirlemiştir ve neylerin zekatı verilecek diye hadislerde açıklamıstır yani her şekilde hadislerden destek almalıyız sadece kuran yeterli degildir sadaka konusuna gelince sadaka ve zekat ayrı manaları tasır zekat verilmesi farz olan bir şeydir ve miktarı bellidir sadak öyle degildir bunun açıklamalarını hadisler belirliyor aslında sordugum soruların tam açıklamsını yapmıyor iyice yazdıklarımı okursanız anlarsınız bu yazdıklarınız tam yeterli açıklama degildir bu ayetleri zaten ben okudum son yazımda yazdıgım gibi sizlerin verecegi ayetliri ben veriyim dedim ama cevap gelmedi


BAKARA SURESİ
219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;



De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;


?????
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
BAKARA SURESİ
219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;



De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;


?????[/QUOTE
zekat konularında bizat ALLAH zekatı verin diyor ve bir çok yerde namazla birlikte geçiyor hayır işlemek ise heryerde geçer yani verdiginiz ayet sadece sadaka ile ilgilidir bu benim sordugum sorunun cevabı degildir
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
BAKARA SURESİ
219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;



Tamam kardeş sizin dediğiniz doğru.
Yalnız benim kafama takılan Burda geçen emir değil mi? Sizin dediğiniz gibi olsaydı, "istediğiniz kadar" demezmiydi?
Veya buna benzer anlamda bir söz kullanılmaz mıydı?

Neyse. İnşallah doğrusunu birgün buluruz.
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
BAKARA SURESİ

BAKARA SURESİ

177- Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;

254- Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler... Onlar zulmedenlerdir.

NİSA SURESİ
162- Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz.

"hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. "

Kafam karıştı.
Zekat ile infak etmeyi nasıl ayırırsınız?
 

abraham

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
mezhap savunan kardeşler bugünkü ırak ın durumu hakkında bi yorumunuzu alayım.her iki taraftan ölrnde şehitmi aydınlatın beni.yoksa hepsi niyazim
 
T

teslimolan

Guest
mezhap savunan kardeşler bugünkü ırak ın durumu hakkında bi yorumunuzu alayım.her iki taraftan ölrnde şehitmi aydınlatın beni.yoksa hepsi niyazim

Evet kardesim bölünme bölünmedir hangi cici kilifa sokarlarsa soksunlar bölünme bölünmedir.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
mezhap savunan kardeşler bugünkü ırak ın durumu hakkında bi yorumunuzu alayım.her iki taraftan ölrnde şehitmi aydınlatın beni.yoksa hepsi niyazim


Selam,bence bunu tam yerinde sordun ama bana kalirsa Alimlere soracan buradakiler alim degil xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx edenler...
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
"İnsanların fikri dalâleti. Nemrutça inadı, Firavunca gururu, yerde şişe şişe, göklere yetişti. Hem de yaratılışın hassas sırrına dokundu. Bunun üzerine, şu Birinci Dünya Savaşı'nın göklerden indirdiği tufan ve tauna benzeyen zelzelesi, gavura yapıştırdı semavi bir sillesi. Demek ki, şu musibet, bütün insanlığın musibetiydi. Bu bütün insanlığa şâmil olan bu musibetin müşterek sebebi, maddecilikten gelen ve hayvani hürriyet ve hevanın istibdadından doğan dalalet fikri idi. Hissemizin sebebi, islamiyet'in rükünlerindeki ihmal ve terkimizdi.
Zira Cenâb-ı Hak, yirmi dört saatten bir saati beş vakit namaz için istedi, yalnız o saati, bizden yine bizim için emretti, hem istedi. Tembellikle terkettik. Gafletle ihmal oldu. Şöyle de ceza gördük: Beş senede, yirmidört saatte dâima tâlim ve meşakkatle tahrik ve koşturmakla bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ayı, oruç için istedi. Nefsimize acıdık. Kefaret olarak, beş sene cebren oruç tutturdu. Kendi verdiği malından, kırkından veya onundan birini zekât istedi. Cimrilikle, zulmettik, haramı karıştırdık, isteyerek vermedik. O da bizden yığılmış zekâtı aldırdı. Haramdan da kurtardı. Amel ceza cinsindendir. Ceza, amel cinsindendir.

Aslında salih amel iki çeşittir: Birisi, musbet ve iradi. Diğeri, menfive mecburi... Bütün elemler, musibetler, salih amellerdendir, fakat menfi vemecburidir. Hadis teselli verdi. Bu günahkâr millet kanıyla abdest aldı, fiilibir tövbe etti. Acil mükâfat olarak, şu milletin beşte biri olan dört milyonunavelayet derecesi şehitlik mertebesi ile gazilik verdi. Günahı sildi.


Irak ve tüm alem-i islam için geçerli bir düstüru hakiki....
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
"İnsanların fikri dalâleti. Nemrutça inadı, Firavunca gururu, yerde şişe şişe, göklere yetişti. Hem de yaratılışın hassas sırrına dokundu. Bunun üzerine, şu Birinci Dünya Savaşı'nın göklerden indirdiği tufan ve tauna benzeyen zelzelesi, gavura yapıştırdı semavi bir sillesi. Demek ki, şu musibet, bütün insanlığın musibetiydi. Bu bütün insanlığa şâmil olan bu musibetin müşterek sebebi, maddecilikten gelen ve hayvani hürriyet ve hevanın istibdadından doğan dalalet fikri idi. Hissemizin sebebi, islamiyet'in rükünlerindeki ihmal ve terkimizdi.
Zira Cenâb-ı Hak, yirmi dört saatten bir saati beş vakit namaz için istedi, yalnız o saati, bizden yine bizim için emretti, hem istedi. Tembellikle terkettik. Gafletle ihmal oldu. Şöyle de ceza gördük: Beş senede, yirmidört saatte dâima tâlim ve meşakkatle tahrik ve koşturmakla bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ayı, oruç için istedi. Nefsimize acıdık. Kefaret olarak, beş sene cebren oruç tutturdu. Kendi verdiği malından, kırkından veya onundan birini zekât istedi. Cimrilikle, zulmettik, haramı karıştırdık, isteyerek vermedik. O da bizden yığılmış zekâtı aldırdı. Haramdan da kurtardı. Amel ceza cinsindendir. Ceza, amel cinsindendir.

Aslında salih amel iki çeşittir: Birisi, musbet ve iradi. Diğeri, menfive mecburi... Bütün elemler, musibetler, salih amellerdendir, fakat menfi vemecburidir. Hadis teselli verdi. Bu günahkâr millet kanıyla abdest aldı, fiilibir tövbe etti. Acil mükâfat olarak, şu milletin beşte biri olan dört milyonunavelayet derecesi şehitlik mertebesi ile gazilik verdi. Günahı sildi.


Irak ve tüm alem-i islam için geçerli bir düstüru hakiki....

bir hakikat anca bu kadar güzel bir biçimde avama izah edilebilir... Allah c.C: razı olsun...
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
"İnsanların fikri dalâleti. Nemrutça inadı, Firavunca gururu, yerde şişe şişe, göklere yetişti. Hem de yaratılışın hassas sırrına dokundu. Bunun üzerine, şu Birinci Dünya Savaşı'nın göklerden indirdiği tufan ve tauna benzeyen zelzelesi, gavura yapıştırdı semavi bir sillesi. Demek ki, şu musibet, bütün insanlığın musibetiydi. Bu bütün insanlığa şâmil olan bu musibetin müşterek sebebi, maddecilikten gelen ve hayvani hürriyet ve hevanın istibdadından doğan dalalet fikri idi. Hissemizin sebebi, islamiyet'in rükünlerindeki ihmal ve terkimizdi.
Zira Cenâb-ı Hak, yirmi dört saatten bir saati beş vakit namaz için istedi, yalnız o saati, bizden yine bizim için emretti, hem istedi. Tembellikle terkettik. Gafletle ihmal oldu. Şöyle de ceza gördük: Beş senede, yirmidört saatte dâima tâlim ve meşakkatle tahrik ve koşturmakla bir nevi namaz kıldırdı. Hem senede yalnız bir ayı, oruç için istedi. Nefsimize acıdık. Kefaret olarak, beş sene cebren oruç tutturdu. Kendi verdiği malından, kırkından veya onundan birini zekât istedi. Cimrilikle, zulmettik, haramı karıştırdık, isteyerek vermedik. O da bizden yığılmış zekâtı aldırdı. Haramdan da kurtardı. Amel ceza cinsindendir. Ceza, amel cinsindendir.

Aslında salih amel iki çeşittir: Birisi, musbet ve iradi. Diğeri, menfive mecburi... Bütün elemler, musibetler, salih amellerdendir, fakat menfi vemecburidir. Hadis teselli verdi. Bu günahkâr millet kanıyla abdest aldı, fiilibir tövbe etti. Acil mükâfat olarak, şu milletin beşte biri olan dört milyonunavelayet derecesi şehitlik mertebesi ile gazilik verdi. Günahı sildi.


Irak ve tüm alem-i islam için geçerli bir düstüru hakiki....

KATILıyorum...........maşallah....

selametle..
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
mezhap savunan kardeşler bugünkü ırak ın durumu hakkında bi yorumunuzu alayım.her iki taraftan ölrnde şehitmi aydınlatın beni.yoksa hepsi niyazim

Selam abraham,

Yeri olmamakla birlikte öncelikle hoşgeldiniz diyorum. İnşaallah hayırlı olacak katkılarda bulunursunuz. Aşağıdaki ayet üzerinde düşünülmeye değer değil mi?


Enfal 46: "Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir."

Selamlar!
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Selam abraham,

Yeri olmamakla birlikte öncelikle hoşgeldiniz diyorum. İnşaallah hayırlı olacak katkılarda bulunursunuz. Aşağıdaki ayet üzerinde düşünülmeye değer değil mi?


Enfal 46: "Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir."

Selamlar!

bu ayeti mezhepler noktasında düşünmemek gerekir.. mezhepler arasında dinsel bi anlaşmazlık yok.. burdaki mezheplerden kastım hanefi şafi maliki ve hanbelidir.. şii ler vs buna dahil edilemez. çünkü onların ayrılığı artık -haşa- dinsel anlamda olmuş ve islamdan sapmalar meydana gelmiştir.. kuran hükümlerine tam manasıyla riayet edilmediği için mezhep farklılıkları savaşlara imkan tanır oluştur.. yani yine insanın kendinde vvardır bunun sorumlluluğu.. mezheplerde değil. ne zaman dinleştirildi mezhpler,ki bunun temeli kesinlikle cahilliktir, o zaman islam düşmanlarının kullanımına açık hale gelmiştir.. ALLAH muhafaza..

selametle..
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
BAKARA SURESİ

BAKARA SURESİ

177- Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.

219- Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için (bazı) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından daha büyüktür." Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyaçtan artakalanı." Böylece Allah, size ayetlerini açıklar; umulur ki düşünürsünüz;

254- Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler... Onlar zulmedenlerdir.

NİSA SURESİ
162- Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz.

"hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. "

Kafam karıştı.
Zekat ile infak etmeyi nasıl ayırırsınız?

zekat senede bir sefer verilir sadaka ise senenin herzamanı yapılır
 

tahsiye72

New member
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
350
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
52
..

..

4 mezhebin dışında araplar biz vehhabiyiz mezhepler üstüyüz diyerek ayrı bir mezhep oluşturmuşlar iranlılar şii lik Hz aliyi sevenler olarak ayrı mezhep daha birçok sayabiliriz Allah kuranda fırkalara ayrılmayınız bir olunuz diyor insanlar fırkalara ayrılıyor benim görüşüm hadisleri farklı yorumlamak aşağıda kırmızıya boyadığım cümle meseleye ışık tutacak kanaatindeyim SELAM VE DUA İLE..

4 HALİFENİN HADİSLERE KARŞI TAVRI

Kuran’ın dışında başka kaynakları da dinin kaynağı ilan edenlere, Kuran’ı tek başına yetersiz görenlere, Kuran’la beraber uydurmalarla dolu hadis kitaplarından da dini anlamaya çalışanların kabulüne göre İslam’ın en mutlu dönemi önce Peygamberimiz’in zamanı, sonra ise 4 Halife dönemidir. Fakat ne yazık ki bu halifelerin üstünlüğünü kabul edenlerin uygulamaları 4 Halife ile de çelişmiştir. Daha evvel 4. Bölüm’de Peygamberimiz’in hadisleri yazdırmadığını gördük. 4 Halife de, bırakın hadis yazdırmayı, kişilerin hadis nakletmelerini engellemeye çalışmışlar ve Kuran dışında başka kaynak oluşmamasının mücadelesini vermişlerdir. üstelik bu mücadeleyi Peygamber’in vefatından sonraki ilk yıllarda vermişlerdir. Yani uydurmaların çok daha az olduğu bir dönemde. Oysa isteselerdi Peygamber’in en azından birkaç yüz veya birkaç bin hadisini toplayıp bir kitap yapabilirlerdi. Hem de Peygamber’i gören ve çok yakın olan 4 Halife eminiz ki çok az yanlışla böyle bir hadis kitabını oluşturabilirlerdi.

Bu bölümde izah etmek istediğimiz ; doğru olsa bile Kuran dışında başka dini kaynak oluşturmamanın en güzel örneğinin, Peygamber’den sonra 4 Halife döneminde görüldüğüdür. Onlar doğru olan hadisleri bile toplamadılar, insanların Kuran dışına taşmasını önlemeye çalıştılar. Oysa ünlü hadisçi Darekutni’nin ifadesine göre: “Yalan hadisler arasında sağlam hadis, siyah öküzün derisindeki tek tük beyaz kıl kadardır.” Gün gelmiş yalan hadislerin çokluğu doğru olan hadisleri geçmiş ve siyasi, maddi, manevi menfaatlerin baş gösterdiği devirde, bugünün en ünlü hadis kitapları yazılmıştır. Oysa 4 Halife kendi gözetimleri de mümkünken bırakın tek hadis yazmayı, kimseye tek hadis bile yazdırmamış, hadis naklini de kötü görmüşlerdir. üstelik doğruların yalanlardan fazla olduğu, kendilerinin ise hakem olabileceği bir ortamda. Şimdi birileri kalkıyor 4 Halife aşağı, 4 Halife yukarı onları öve öve bitiremiyor; ama Kuran’ı dinin tek kaynağı kılmak için onların bu tavırlarını uygulamaya gelince, sanki böyle bir olay olmamış, sanki kendi kaynakları bile bu gerçekleri kabul etmiyormuş gibi, tarihin bu olaylarını görmezden geliyorlar.

Gelin Hz. Ebubekir’den başlayarak sırasıyla 4 halifenin hadis toplamaya ve nakline karşı tavrını geleneksel İslamcıların da kabul ettiği kaynaklardan alıntılar yaparak görelim:

Ebubekir Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.”
Zehebi, Tezkiratul Huffaz 1/3, Buhari 1.cilt

Görüldüğü gibi ilk halife Hz. Ebubekir, Kuran dışında başka bir kaynak ortaya çıkmamasının reçetesini şöyle yazmıştır: “Hiçbir hadis nakletmeyin.” Dikkat edin; “Şu kadar şahit olursa, şu şu haller de olursa, doğru hadisi toplayın, yalanı şöyle atın, geriye doğrusu kalsın...” diye tarifler yapmamış, kestirme şekilde hadis nakil edilmemesini istemiştir. Hz. Ebubekir döneminde yaşayanların çoğunun Peygamber’i görenler olduğunu, Peygamber’in birçok sözünün en taze dönemi olduğunu düşünürsek, Hz. Ebubekir’in bu konudaki tavrı daha da anlamlı olur. Hz. Ömer’in bu konudaki tavrı aynı Hz. Ebubekir gibidir, hatta diyebiliriz ki Hz. Ömer bu konuda Hz. Ebubekir’den çok daha sert de davranmıştır.
__________________
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
bu ayeti mezhepler noktasında düşünmemek gerekir.. mezhepler arasında dinsel bi anlaşmazlık yok.. burdaki mezheplerden kastım hanefi şafi maliki ve hanbelidir.. şii ler vs buna dahil edilemez. çünkü onların ayrılığı artık -haşa- dinsel anlamda olmuş ve islamdan sapmalar meydana gelmiştir.. kuran hükümlerine tam manasıyla riayet edilmediği için mezhep farklılıkları savaşlara imkan tanır oluştur.. yani yine insanın kendinde vvardır bunun sorumlluluğu.. mezheplerde değil. ne zaman dinleştirildi mezhpler,ki bunun temeli kesinlikle cahilliktir, o zaman islam düşmanlarının kullanımına açık hale gelmiştir.. ALLAH muhafaza..

selametle..


Selam,Mehmet ne yazikki Siilerde sizler icin ayni seyleri söylüyorlar yani sapmalar var Ehli Beyt-Oniki imam vesaire vesaire yani siz onlarin hakkinda onlarda sizin hakkinizda ayni seylerle sucluyorlar yani benim kendi kanaatim ortak bir sözünüz var ondada birlesemiyorsunuz,Bakin Hanifler sizede onlarada ayni mesafede ve ortak sözden taviz vermiyorlar"Buyrun ortak söze"Lailahe Illallah.......
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Selam,Mehmet ne yazikki Siilerde sizler icin ayni seyleri söylüyorlar yani sapmalar var Ehli Beyt-Oniki imam vesaire vesaire yani siz onlarin hakkinda onlarda sizin hakkinizda ayni seylerle sucluyorlar yani benim kendi kanaatim ortak bir sözünüz var ondada birlesemiyorsunuz,Bakin Hanifler sizede onlarada ayni mesafede ve ortak sözden taviz vermiyorlar"Buyrun ortak söze"Lailahe Illallah.......



Bakara suresi 255 Allah'tan başka ilah yok. Hayy'dır O, sürekli diridir; Kayyûm'dur O, kudretin kaynağıdır. Ne gaflet yaklaşır O'na ne kendinden geçme ne de uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa yalnız O'nundur. O'nun huzurunda, bizzat O'nun izni olmadıkça, kim şefaat edebilir! O, insanların önden gönderdiklerini de bilir, arkada bıraktıklarını da!... İnsanlar O'nun bilgisinden, bizzat kendisinin dilediği dışında, hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, gökleri ve yeri çepeçevre kuşatmıştır. Göklerin ve yerin korunması O'na hiç de zor gelmez. Aliyy'dir O, yüceliği sınırsızdır; Azim'dir O, büyüklüğü sınırsızdır.
 
Üst Alt