Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ne olursan ol gel dediniz,ateistim geldim

K

kompLeks

Guest
sayın old_preacher;

dinin kullanıldığını ve bu sayede insanlara kötü şeyler yaptırıldığını kabul ettiğinize sevindim. ama düşünce tembelliği konusunda henüz ikna olmuş değilim. bu konuda çok farklı düşünüyoruz. anladığım kadarıyla size göre her insan tembellik etmeyip düşünse, araştırıp sorgulasa, okusa doğruyu bulacaktır. kıssadan hisse aklın yolu birdir diyorsunuz. yanlış algılıyorsam düzeltin lütfen.

insanı insan yapan düşünebilmesi değil midir zaten? e insan bunu kullanabilecekken kullanmadığında işte bu şekilde hayvana dönüşür

ben buna katılmıyorum. her insan düşünme yetisi açısından eşit değildir. bi sürü zihinsel hastalık var insanın düşünmesini sınırlandıran. öğrenme güçlüğü çekenler var, down sendromlu olanlar var, otistik olanlar var, dahi olanlarlar var. düşünme yetisi olarak çok ileride ve çok geride olan insanlar var. her insanın düşünebilme derecesi farklıdır. yani bunu kullanıp kullanmamaları belli bir dereceye kadar insanın elindedir. belli bir dereceye kadar düşünmeleri insanların suçu değildir.

birinin düşünmesini nasıl engelleyebilirsiniz ki, böyle bir mantık olabilir mi?

tamam engelleyemeyiz ama belli bir ölçüde düşünceleri(davranışları) yönlendirip kontrol edebiliriz. ki bunun örnekleri de var. ama bunu herkese yapamazsınız. dediğim gibi herkesin düşünce yetisi farklıdır ve düşünce yetisi zayıf olanların davranışlarını bu şekilde yönlendirebilirsiniz.

siz telepati tarzında filmsel kavramlarla insan beyninin ele geçirildiğine falan mı inanıyorsunuz?

hayır inanmıyorum öyle olduğunu biliyorum.

ilk paragrafta açıklamasını yaptığım gibi, ''insanı insan yapan düşünebilmesidir, bunu kullanmazsa herşeyi yapabilecek bir yaratığa dönüşür.''kendini de öldürür, başkalarını da öldürür, her şeyi de yapar. suçlu kendisidir, çünkü akıl da kendisinindir, başka kimsenin değildir.

bu paragraf zaten insanın davranışlarını yönlendirerek onun bir katil yapılabileceğini gösteriyor.
 
K

kompLeks

Guest
Özgür düşünceler insanda hiç bir etki altında kalmadan oluşana denirse de, pratikte bu düşünceler zuhur ettiği yerde kalmaz ve bir fiilin fitili olur. Ayrıca, kahiri ekseriyetle düşünceler bir başka kimliğe sunulmadığı müddetçe düşünce özelliği de olmaz. Bu manada düşünsel özgürlük ile fiili özgürlük çok kısa bir süreçten sonra aynı yolda birleşir.

Hem zaten kişi düşüncelerini hiç kimseye aktarmasa bile, kendi düşüncelerini kendisi fiiliyata dökünce çevresine mutlak örnek olacak ve dolayısı ile birilerini etkileyecektir. Dolayısı ile düşünsel özgürlük ile fiili özgürlük çok farklı şeyler değildir.

sayın bekir;

düşündüğünüz her şeyi yapmazsınız. bazen de yapamazsınız. düşündüğünüzü söyleme özgürlüğü ile düşündüğünüzü yapmak aynı şey değildir. uç bir örnek vereyim: düşündüğümü söyleme özgürlüğüm varsa,ben sizi öldürmeyi düşünebilirim ama bunu yapamam. düşündüğüm şeyi yüzünüze de söyleyebilirim ama gene de yapmam. seni öldürürsem suç işlemiş olurum. özgürlüğüm bu anlamda yasalarla kısıtlanmış. ama bi an için seni öldürmek istedim dersem suç işlememiş olurum. o anki hissiyatımı dile getirmiş olurum. şuan sanal ortamda tartışıyoruz. düşünce özgürlüğümüzü gerçekleştiriyoruz. peki ben bunu fiili olarak yapabilir miyim; hayır. can güvenliğinizin olmadığı bir yerde her düşündüğünüzü söyleyemezsiniz. bunu anlatmak istemiştim. dediğiniz doğru; her düşünce bir fiiilin fitilidir. ama fiile dökmek için önce düşünmek gerekir. düşünce özgürlüğünün olmadığı bir yer de fiili de dökemezsiniz. bi de özgür düşünce var. hiç bir şeyden etkilenmeden düşünmek. neyse şuan bunları tartışırsak uzar gider. asıl konumuzun dışına çıktığımızı düşünüyorum.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın kompleks,

Sanırım uzunca bir süre yazamayacağım, çünkü dediğim gibi uzun bir sefere çıkıyorum, son kez yazayım.

dinin kullanıldığını ve bununla insanlara kötü şeyler yaptırıldığını ben zaten hiç inkar etmedim, zaten kimse de edemez.

sohbetimizin başında siz dinin insanları zehirlediğini ve beyinlerini sınırladığını, din olmasa insanların özgür düşünceye kavuşacaklarını ve dünyanın çok daha yaşanabilir bir yer olacağını savundunuz. herkesin sorgulaması gerektiğini söylediniz. yani konumuz ''dinin özgürce düşünme ve kendi doğrularını bulma'' üzerindeki etkisi oldu, dolayısı ile ''özgürce düşünebilen ve sorgulayabilen'' insanları bahis konusu yapmış olduk. fakat şimdi siz zihinsel engellilerden bahsediyorsunuz, bahsettiğiniz insanlar zaten özgürce düşünme ve sorgulama yetisinden mahrumdurlar, dolayısı ile onlardan ayrı bir antiparantez içinde bahsetmedik çünkü konumuzun dışındalar. onlar zaten mantıklarını kullanarak sorgulayamazlar. siz böyle birinin özgürce sorgulama yetisinin engellendiğini söylemiş oluyorsunuz ki bu da şuna benziyor; ''tekerlekli sandalyeye mahkum birinin yürüme hakkının elinden alınması'', ama o kişi zaten yürüyemez. siz bu bahsettiğiniz kişilere dini değil neyi empoze ederseniz edin bunda başarılı olursunuz zaten.

bu paragraf zaten insanın davranışlarını yönlendirerek onun bir katil yapılabileceğini gösteriyor.

bunun aksini ben zaten iddia etmiyorum, bunun, sorgulayabildiği halde sorgulamayan ve bu duruma düşenlerin kendi hataları olduğunu belirtiyorum.

Bir mukabele, saygılar...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Çocuk yaştaki her eğitim önemlidir. Dini yada ahlaki yada zahiri eğitim ile ilgili hangisi olursa olsun önemlidir. Konunun bu tarafı tartışılmaya bile değimez. Ahlaki eğitim verilsin, zahiri eğitim verilsin, eee! Dini eğitim verilmesin. Hadi canım böyle saçma bir istek sadece dini yaşantıdan uzaklaşmak isteyen insanın bir talebi olur, ki; bu talebte bulunan kişi KENDİ ÇOCUĞUNA BUNU UYGULAYACAK KADAR DA ÖZGÜRDÜR !...

Bu konu haricinde esas noktaya gelelim Allah (Celle celauhu) var mı ? Varsa neden ve nasıl var? Allah (Celle celauhu) yok mu ? Yoksa neden ve nasıl yok olabiliyor ? Gereksiz sözler, edebiyatta bile yer almaz. Bu konuda çok lakırtı yapılmış. Kimse kırılmasın ama, esas söylenmek istenen henüz söylemedikleriniz. Evet, mümkün mertebe dökelim baklaları.

Bana göre Allah (Celle celauhu) vardır. Yoktur diyen var mı ? net soruya net cevaplar, bence böyle gidelim. Kompleks arkadaş, açıkça yazabilirsiniz, bu sitede sizi oldürmeyi düşünecek bir Allah kulu olmaz. Herkesin ömrünü Allah (Celle celauhu) verir ve sadece O (Azze ve Celle) alır. Korkmadan yazın, diğer lakırtıları hep beraber geçelim lütfen.
İslam, insanlara sınırsız özgürlük verir. Bu özgürlüğün sınırı bir başka insanın özgürlüğünün başladığı yere kadardır. Bu sınırlar içerisinde isteyen Allah'ı kabul eder, istemeyen etmez. Zorla kabul ettirecek de değiliz. Ama, fikri yönden sancılar çeken insana da göz yumacak değiliz. İstenirse, yardımcı olunmaya çalışılır, istemiyorsa, "üzerlerine biz bekçi gönderilmedik."
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evet Sayın KompLeks, öze dönersek, bu mesajlaşma sürecinde de gördüğünüz gibi, sizce var olan sorunlar Müslümanlığın değil, Müslüman olan kişinin sorunudur, gayrimüslim olan kişinin sorunudur, yani insani sorunlardır ki bu forumu incelerseniz, münazaralardan bunu görebilirsiniz.
Sonuç olarak İslamiyet konusunda bir kusur tesbitiniz var ise söyleyin, onu konuşalım...
 
K

kompLeks

Guest
sayın old_preacher;
şuan bana cevap veremeyeceğinizi bilsem de yine de yazınızı cevapsız bırakmak istemiyorum. öncelikle size teşekkür etmek istiyorum; yazılarınızı okurken türk dil kurumu sözlüğüne bakmak zorunda kalmadığım tek üye sizsiniz.

zihisel engellileri herkesin düşünce yetisinin farklı olabileceğini söylemek için verdim. zihinsel engellileri bir kenara bırakalım. sağlıklı insanlardan bahsedelim. sağlıklı insanlarda da düşünme yetisi farklı derecelerdedir. yani sağlıklı insanlar da düşünme derecesi bakımından birbirinden farklıdır. örnek olarak üniversiteyi kazanmış insanlara bakalım. üniversiteyi kazandıklarına göre düşünme yetileri açısından çok sağlıklılar. ama bu insanları da kendi içinde düşünme yetisi bakımından derecelendirebiliriz. kimisi öğrenir ama çok hızlı öğrenir, kimisi anlar ama çok yavaş anlar. zeka alanları farklıdır. kimisi bir alanda dahi olurken başka bir alanda embesil olabilir. kimisinin duygusal zekası ağır basar kimisinin mantıksal, kimisinin görsel, kimisinin kinestetik vs.

sizin şu cümlenize katılmıyorum ''
sorgulayabildiği halde sorgulamayan ve bu duruma düşenlerin kendi hataları olduğunu'' söylemişsiniz. buna katılamıyorum çünkü her insanın düşünme yetisi bakımından eşit olmadığını söyledim. kimisi çok ilerisini düşünerek sorgulayabilirken kimisi bir yere kadar sorgulayabiliyor. bu onların hatası değil ama. genleri bu şekilde. doğduklarında böyleydiler. zihinleri bu kadarına izin veriyor. düşünme yetisi kuvvetli olan insanlar siz naparsanız yapın kendi içinde sorgular zaten ve bir gün patlar. bu 30 yaşında da olur 40 yaşında da olur. sağlıklı ama düşünme yetisi diğerlerine göre zayıf olan insanın, düşünme ve sorgulama becerisi eğitilerek arttırılabilir ya da köreltilebilir. bunun kritik bi dönemi var. işte bu dönemde düşünme yetisi bakımından sağlıklı olsa bile, düşünme yetisi zayıf olan insanları dini kullanarak bir kalıba sokabilirsiniz. dediğim gibi o kalıba girmemek onların elinde değildir. onların hatası değildir. bu doğuştan gelen bir şey. nasıl ki biri bunu kullanarak insanlara kötü şeyler yaptırabiliyorsa başka biri de bu insanları uyandırarak her şeyi farketmelerini sağlayabilir. ama bu uyanışı kendi kendilerine yapamazlar. dışarıdan birinin müdahalesi gerekiyor. kendi kendine uyanan, daha önce de dediğim gibi, düşünce yetisi zaten diğerlerinden daha kuvvetlidir ve belli bir süre sonra patlamayı gerçekleştirir.

sadece dinsel anlamda insanların bir kalıba sokulduğunu söylemiyorum, televizyonlar da insanları bir kalıba sokuyor, siyasi olarak da insanlar bir kalıba sokulmaya çalışılıyor. insanlar bir kalıba girdikten sonra, her ne kadar dışarıdan bir müdahale ile insanlar uyandırılabilse de bu çok zordur. o yüzden sürekli hristiyanlık empoze edilen bir çocuğa, büyüdüğünde dışarıdan müdahale ederek müslümanlığı anlatsanız bile bunu kabul etmesi çok zor olacaktır. kabul etmez demiyorum ama gittiği yoldan dönmesi çok zordur. çocukluğunda empoze edilen din beynini mühürlemiştir artık. aynı şekilde bir yahudiyi de hristiyan yapamazsınız. her çocuk doğduğunda ilk olarak müslümanlık anlatılsaydı, bu çocuklara büyüdüklerinde diğer dinleri anlatsanız da müslüman kalırlardı.yahudilerin ve hristiyanların yolundan dönmemeleri, dinin beyinleri mühürlediğinin en büyük kanıtıdır. siz suçu ister kişide bulun isterseniz de kişiyi kontrol edende bulun, suçlu kim olursa olsun, insanların davranışlarının yönlendirildiği gerçeği değişmeyecektir. bu durum karşısında sorgulayıp uyanmak da zannettiğiniz kadar basit değildir. yani olay düşünce tembelliği ile açıklanamayacak kadar karmaşıktır.
 
K

kompLeks

Guest
Bu konu haricinde esas noktaya gelelim Allah (Celle celauhu) var mı ? Varsa neden ve nasıl var? Allah (Celle celauhu) yok mu ? Yoksa neden ve nasıl yok olabiliyor ? Gereksiz sözler, edebiyatta bile yer almaz. Bu konuda çok lakırtı yapılmış. Kimse kırılmasın ama, esas söylenmek istenen henüz söylemedikleriniz. Evet, mümkün mertebe dökelim baklaları.

Bana göre Allah (Celle celauhu) vardır. Yoktur diyen var mı ? net soruya net cevaplar, bence böyle gidelim. Kompleks arkadaş, açıkça yazabilirsiniz, bu sitede sizi oldürmeyi düşünecek bir Allah kulu olmaz. Herkesin ömrünü Allah (Celle celauhu) verir ve sadece O (Azze ve Celle) alır. Korkmadan yazın, diğer lakırtıları hep beraber geçelim lütfen.

sayın radikal;

ben lakırdı yapıldığını düşünmüyorum. ben konuşmak istediklerimi konuşuyorum. allahın varlığını tartışmıyorum. ben yaratıcıya inanıyorum. hiç bir yazımda ateist olduğumu söylemedim.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Allah (Celle celauhu) imanınızı bereketlendirsin o zaman kardeşim.
Özgürce söyleyemedim dediğiniz cümlelerinizi okuyunca, iman etmiş görünüyorum ama özgür olabilsem bu imanı red edeceğim gibi bir anlam çıkartmıştım yazdıklarınızdan. Demek ki ben eksik anlamışım. Hakkınızı helal edin.

Yolunuz ve gönlünüz İslam üzere açık olsun inşaallah. Bu kardeşinize de dua edin, olur mu...
Saygılar.
 
K

kompLeks

Guest
sayın radikal;

ben bir dine dahil değilim. bir yaratıcıya inanıyorum, deistim sadece. ama dua ediyorum senin için de dua ederim.
 
K

kompLeks

Guest
bu arada bu konu güncel kalsın. herkes bana cevap yazabilir. sadece üç kişi cevaplasın diye yazmıyorum. çoğunun da işi çıkmış gibi gözüküyor.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
kısa bir aradan sonra herkese tekrar merhaba. neyse ki sandığım kadar uzun olmadı.

sayın kompleks,

ben de size teşekkür ederim, sayenizde fikir alış-verişinde bulunduk, bol bol sohbet ettik.

şimdi öncelikle yazınızda herkesin sorgulama yetisinin farklı olduğunu söylemişsiniz,örnek olarak üniversite sınavlarını,kazanan ve kazanamayanları vermişsiniz. benim şahsi düşüncem bu gibi şeylerin, üniversite sınavı ya da akademik meseleler gibi şeylerin sorgulama yetisiyle o kadar da alakalı olmadığı. bence bunlar daha çok emeğe, yani çok çalışmaya bağlıdır. şahsen ''biz niye yaşıyoruz'' temalı felsefi tartışmalarda, benim sorguladığımın belki yarısı kadar sorgulamayan,bu konulardan ve sorulardan hiç hoşlanmayan,olabildiğince kaçan arkadaşlarımdan biri Bilkent'te burslu okuyor, bir diğeri Cerrahpaşa tıp fakültesini bitirdi, örnek olarak. ama hiç sorgulamazlar nedense, ''ölünce göreceğiz zaten ne olacağını'' havasındalar.

aynı şekilde, ki eminim siz de rastlamışsınızdır bu gibi insanlara, sosyal hayatlarında ya da iş hayatında hiç başarı gösterememiş, iyi bir üniversite kazanamamış pek çok insan vardır, ama kafaları çok iyi çalışır, zekidirler,her hareketlerinden anlarsınız bunu. zaten eğitim sistemimizin bir gereği olarak her yıl çok sayıda kişi açıkta kalmak zorundadır ve bu kaçınılmazdır,o yüzden bu örneğin pek uygun olduğunu düşünmüyorum.

kaldı ki yapılması gereken hiç de zor bir şey değildir, sadece günlük hayatımızdan, streslerimizden ve gündelik sıkıntılarımızdan kısa bir süre uzak kalmak ve aklımızı buna yoğunlaştırmak yeterli olacaktır. aradığımız temel soru zaten kabaca ''yaşamın amacı nedir'' sorusudur, bu sorunun cevabı her şeyin cevabını getirecektir zaten. dolayısı ile çok zeki bir insan olmaya gerek yoktur,bu soruyu kendinize zahmet edip bir kere sormuş olsanız bile yapacağınız şeyler şunlar olur; her şeyin bir tesadüf mü yoksa bir yaratıcının eseri mi olduğunu düşünürsünüz, yaratıcı oduğuna karar verirseniz kutsal kitapları merak eder ve okursunuz, mantığınıza uygun olanı var ise inanırsınız, yok ise teist olursunuz. yaratıcı olmadığına ya da bunun bilinemeyeceğine kanaat getirmişseniz zaten agnostik ya da ateist olursunuz.

çok dolambaçlı ve zor gibi görünse de hiç de öyle değildir,her insanın düşünebileceği şeylerdir bunlar. fakat dediğimiz gibi kimisi korkar sorgulamaktan, kimisi zahmet etmez. kendimi örnek vereyim, zeki biri değilim ama tam 9 yıl boyunca sorguladım,ki bir sürü daha başka farklı sorunlarla boğuşuyor olmama rağmen.

bunlar da benim düşüncelerim.sanırım bu konuda daha fazla uzlaşamayacağız, ama diğer konularda zaten aynı fikirdeyiz.

bir de, teist olduğunuzu söylemişsiniz. size de olmuştur ya da hala oluyordur mutlaka bilirsiniz, yaratıcıya inanan insanlar zaman zaman agnostisizme gidip gelirler, şahsen bana da oluyor bazen. bu yüzden sizinle ayrı bir başlık altında ''dinden tamamı ile bağımsız olarak'' yaratıcı ile ilgili sohbet etmek isterim, aklımıza takılanları birbirimize danışırız ve sohbet ederiz. Ne dersiniz?
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
ateist birey insan olamaz çünkü ateist insanlığı kabul etmeyen bir mahluktur.karektersizdir korkaktır şeref ve haysiyetten yoksundur atesit forumuna girin bakın Allaha resulune kıtabına yapılan küfür ve hakaretler binlerce bu insanlıktan yoksun hayvanlarda hayvandanda daha aşağı çünkü hayvan bile yaratıcısını zıkreder ama bu tayfa şeytanın ta kendılerıdır.
 
K

kompLeks

Guest
ateist birey insan olamaz çünkü ateist insanlığı kabul etmeyen bir mahluktur.karektersizdir korkaktır şeref ve haysiyetten yoksundur atesit forumuna girin bakın Allaha resulune kıtabına yapılan küfür ve hakaretler binlerce bu insanlıktan yoksun hayvanlarda hayvandanda daha aşağı çünkü hayvan bile yaratıcısını zıkreder ama bu tayfa şeytanın ta kendılerıdır.

sayın elkaria;

hangi ateist forummuş bu? ben ateist değilim ama insandan daha insan olan, haysiyet sahibi olan, şerefli ve karakterli çok ateist tanıyorum ve bunun karşılığında hiçbir şey beklemez. ne sevabını düşünür ne de cenneti. bütün ateistleri aynı kefeye koyamazsınız. tüm müslümanları da aynı kefeye koyamayacağınız gibi. inanıyorum deyip her türlü haltı yiyen müslüman da tanıyorum. hatta yedikleri haltları bilerek, televizyona çıkan ve halen ahkam kesen müslümanlar da var. yukarıda yazdığınız bütün yakıştırmalar hem inanıyorum diyende hem de ateistte olabilir. ama bir tanesi ateistte olamaz. korkak olmadıkları kesin. siz yanlış ateistlerle tanışmışsınız. kim bilir belkide ateist kılığına girip, ateistler hakkında yanlış ve kötü düşünceler oluşturmak için bu yapılmıştır. belli olmaz sanal alem bu. her düşüncenin, her inancın iyisi de var kötüsü de var. bir kaçının yaptığı bir şeyi genelleyip herkese mal edemeyiz dimi. zaten en büyük mantık hatalarından biri de budur. genelleme !


sorgulamaktan korkmayın !
sorgulamak inkar etmek demek değildir !
sorgulamak gaflete düşmek demek değildir !
hiç kimse sorgulayarak, aklı ve mantığıyla ulaştığı doğruya inandığı için suçlanamaz ve cezalandırılamaz !

hiç kimse aklının ve mantığının kavrayamadığı bir şeyden sorumlu tutulamaz !
 
K

kompLeks

Guest
sayın old_preacher;

yazınızı yeni okudum. tesadüfen gördüm. ama ben teist değilim deistim. ikisi farklı şeyler. teist; yaratıcıya ve yaratıcının peygamberler aracılığı ile gönderdiği dine inanır. deist ise sadece yaratıcıya inanır.

bu konuda dinlerden bağımsız olarak tartışabiliriz. bunu ben de isterim. bu yazıyı yazarken birden şimşek gibi bir düşünce beynime çakıldı. çoğu insan sorgulamayı bilmiyor. dikkat edin sorgulamıyorlar demiyorum. sorgulamayı bilmiyorlar diyorum. yani çoğu insan sorguladığını zannediyor. düşündüğünü zannediyor. mantığını kullandığını zannediyor. yapılan o kadar çok mantık hatası var ki. burada bunu çok sık görüyorum.

herkes hata yapabilir ama. bazen ben de yapıyorum. önemli olan bunu ne derecede düzeltebildiğimiz ve bu konuda kendimizi ne derece eğitebildiğimizdir. izin verirseniz sizin de yaptığınız bir hatadan bahsetmek istiyorum. kendi kendinize bir soru soruyorsunuz: ''yaşamın amacı nedir?''. yanlış anlamayın lütfen beni. herkes kendi kendine bu tür sorular sorar. ben de sorarım. inançlı insanlar da sorar. problem bu değil. asıl problem; soruyu doğru sorup sormadığımız. büyük bir çoğunluk hatta neredeyse herkes bu ayrıntıyı düşünmez. bu sorudan sonra kimse şunu sormaz: ''yaşamın bir amacı var mı?''. burada bir mantık hatası var. ikinci sorunun cevabını almadan birinci soruyu soruyoruz. yanlış sorular sorarak doğru cevaba ulaşamayız. belki soruyu değiştirirsek cevabı yanlış tarafta aramaktan kurtuluruz. soruyu nasıl soracağımıza nasıl olsa biz karar veriyoruz. bi de şöyle sormayı deneyelim. ''yaşamın bir amacı var mı?'' veya ''yaşamın bir amacı varsa, bu kişiden kişiye değişir mi?'' veya ''yaşamın bir amacı varsa, bu amaç kişide ne zaman oluşur?'' veya ''her insan kendi yaşam amacını kendisi mi belirler?''. sorular değiştikçe, arayacağınız ve bulacağınız cevaplar da değişiyor. o zaman doğru cevaba ulaşmak istiyorsak, soruyu doğru sorduğumuza emin olmalıyız. ancak o zaman gerçekten sorgulamış ve düşünmüş oluruz.

bu sorularla ilgili yaptığımız mantık hatalarından biri de. sorulara bir cevap bulma zorunluluğu hissetmemiz. yoldan geçen bir vatandaşa sorun bakalım, televizyonun nasıl çalıştığını biliyor mu? bozulduğunda arızayı tespit edebilir mi? çoğu kişi bilmiyorum der. ben de bilmiyorum nasıl çalıştığını. ama bu sorunun cevabını bilmemek televizyon seyretmemize engel değildir. televizyon hakkında, onu seyredecek kadar bilgiye sahip olmak yeterli geliyor. hatta izlemek için hiç bir bilgiye de gerek yoktur. bazı konularda belirsizliğe katlanabiliyoruz. ama nedense ''yaşamın amacı nedir?'' sorusuyla karşı karşıya kaldığımızda belirsizliğe katlanamıyoruz. belirsizliğe katlanamadığımız için mantıklı ya da mantıksız bir cevap bulmaya çalışıyoruz. sorunun mantıklı olup olmadığını düşünmeden.

kendim için konuşursam. ben belirsizliğe katlanabiliyorum. bir sorunun cevabını bilmemek beni rahatsız etmiyor. her şeyin cevabını bilmek zorunda olmadığımı biliyorum. bir sorunun cevabını bilmemek yaşamama ve insan olmama engel değil. eğer varsa bir cevap; onu, o an, o salisede bulmak zorunda olmadığı biliyorum. bir cevap varsa nasıl olsa o beni bulur. bir sorunun cevabı bende oluşana kadar bende oluşana kadar beynimdeki tek cevap ''bilmiyorum''. neden bilmediğim bir soruya yanlış cevaplar uydurayım ki? sonra da tüm hayatımı bu yanlış cevap üzerine kurayım?

söylenecek çok şey var. zamanım oldukça yine yazarım.


sorgulamaktan korkmayın !

sorgulamak inkar etmek demek değildir !
sorgulamak gaflete düşmek demek değildir !
hiç kimse sorgulayarak, aklı ve mantığıyla ulaştığı doğruya inandığı için suçlanamaz ve cezalandırılamaz !

hiç kimse aklının ve mantığının kavrayamadığı bir şeyden sorumlu tutulamaz !
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın kompleks,

deist yazacağıma teist yazmışım yanlışlıkla, özür dilerim.

yanlış anlamadım, bilakis haklısınız, dediğiniz gibi ''yaşamın bir amacı var mı'' sorusu önce gelmeli, zira yaşamın bir amacı olduğuna inanmayan kişi için zaten yaşamın amacının ne olduğu önem arzetmeyecektir. ben şahsım adına bunu daha önceden düşündüğümden ve yaşamın bir amacının olduğuna inandığımdan dolayı bunu es geçtim.

bu sorularla ilgili yaptığımız mantık hatalarından biri de. sorulara bir cevap bulma zorunluluğu hissetmemiz. yoldan geçen bir vatandaşa sorun bakalım, televizyonun nasıl çalıştığını biliyor mu? bozulduğunda arızayı tespit edebilir mi? çoğu kişi bilmiyorum der. ben de bilmiyorum nasıl çalıştığını. ama bu sorunun cevabını bilmemek televizyon seyretmemize engel değildir. televizyon hakkında, onu seyredecek kadar bilgiye sahip olmak yeterli geliyor. hatta izlemek için hiç bir bilgiye de gerek yoktur. bazı konularda belirsizliğe katlanabiliyoruz. ama nedense ''yaşamın amacı nedir?'' sorusuyla karşı karşıya kaldığımızda belirsizliğe katlanamıyoruz. belirsizliğe katlanamadığımız için mantıklı ya da mantıksız bir cevap bulmaya çalışıyoruz. sorunun mantıklı olup olmadığını düşünmeden.
bu kişiden kişiye değişir. bilmek ve öğrenmek isteyen, merak eden öğrenir, öğrenmeye çalışır. mesela evrenin oluşumu ve yasalarını, big bang teorisini ben hep çok merak ederim, hep boş vakitlerimde araştırır bişeyler öğrenmeye çalışırım. bu kişinin ''öğrenme isteği'' ile alakalıdır, bu isteğin olup olmaması da kendisine bağlıdır, ve bence olmalıdır. dolayısı ile şahsım adına hayatın bir amacı olduğuna inandığımdan, ve genel anlamda şu hayatımızdan başka hiçbir şeyimiz olmadığından, benim de aklımdaki en önemli soru hep bu oldu, ''yaşamın amacı ne'', ve dolayısıyla mantıksız bir soru olduğuna inanmıyorum bu sorunun. ''kişiye göre'' mantıksız olabilir elbet, bu konuda bişey diyemem sonuçta herkesin kendi mantıklıları ve öncelikleri vardır, ama genel anlamda mantıksız demeniz hata olur. söyleyebileceğim şudur ki, ''yaşamın bir amacının olduğuna inanan'' her insan için bu soru ilk sırada olmalıdır, çünkü somut anlamda bize verilen bir hayattan başka nedir ki?

kendim için konuşursam. ben belirsizliğe katlanabiliyorum. bir sorunun cevabını bilmemek beni rahatsız etmiyor. her şeyin cevabını bilmek zorunda olmadığımı biliyorum. bir sorunun cevabını bilmemek yaşamama ve insan olmama engel değil. eğer varsa bir cevap; onu, o an, o salisede bulmak zorunda olmadığı biliyorum. bir cevap varsa nasıl olsa o beni bulur. bir sorunun cevabı bende oluşana kadar bende oluşana kadar beynimdeki tek cevap ''bilmiyorum''. neden bilmediğim bir soruya yanlış cevaplar uydurayım ki? sonra da tüm hayatımı bu yanlış cevap üzerine kurayım? gayet doğal. insan olmanıza elbette engel değil, ama kendi şahsi düşüncem, dediğiniz gibi olacaktır. bu soru birgün sizi bulacak ve rahatsız etmeye başlayacaktır, ama yarın ama 10 yıl sonra ama yaşlanınca.

yanlış cevap uydurma meselesine gelince, bunun sizin kendi düşünceniz olduğunu belirtmek isterim. buradan felsefenin temel problemlerinden birisine dönüş yapmak durumunda kalıyoruz,''doğru-yanlış kavramları var mıdır, varsa bunun ölçütü ve referansı nedir''. yani burada kastettiğiniz cevaplar size göre yanlış olabileceği gibi, başkası için doğru da olabilir.

saygılar...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Yahu, madem deist, teist, ateist gibi (ki bana göre hepsi kafir hükmündedir, bunlar; sizlerin birbirinizin nefsine taktığı unvanlardır) fikir ve düşüncelerinize sahipsiniz, ne işiniz var burada. Burada sizin fikirlerinizi paylaşan yok, bizim fikirlerimizi paylaşmanızı da beklemiyoruz, burada sizin inandıklarınıza inanacak yok, inandıklarımıza da inanmanızı beklemiyoruz. Sizin inancınız size, bizim inancımız bize. Burada size mutluluk verecek tek şey, müslümanların sabr ve tevazuu göstermesi olabilir ki, bu zaten had safhada gösterilmiş. Daha bundan sonrası Din'de zorlamaya girer ki; Dinimizde zorlama yoktur.
Zaten Bekir kardeşim de zorlandığınızı görmüş, önlemini alıp siz zor durumdan kurtarmış.

Bu kadar zaman zarfında yazdınız, size de cevaplar uzun uzun verildi. Eğer sizler, samimi insanlar olsaydınız, benim dahi ilginç kabul ettiğim bazı konular oldu siz de bu konuları mantığınız ile bulur ve bunları sorgulardınız. Ama dedim ya, samimi olsaydınız şlayet ! Ki olmadığınızdan dolayı, sizler muhatabınız cevap yazsın da okunmaya gerek dahi duymadan içimizdeki bozuk düşünceyi buraya yazma fırsatımız olsun, düşüncesi ve beklentisi ile bu güne kadar bu forumda vakit geçirdiniz. Zamanınıza yazık, boş yere sorlamayın kendinizi. Bu forumdan bir tek insanın aklını çelebilirsiniz o da benim. Çünkü bu sitede imanı en zayıf, en kıytırık müslüman da benim. Ama benim dahi ufacık bir miktar aklımı çelemediniz. Diğer kardeşlerimizin hiç bir şekilde aklını çelemeyeceğiniz de aşikar. Nefesinizi, cehennem çukurundaki ateşinize saklayın. Yanın, yanın, bronzlaşırken beraber bu günleri yad edin.

Ama dileğim ve isteğim odur ki; inşaallah son nefesten önce iman şerefine nail olursunuz. Bu bir kafir için yapılabilecek en büyük duadır. Anlayacağınızı sanmasam da, bu duayı yapmak insani görevdir.

Adam'ın dediği gibi, "asiye nasıl kurtulur ?, Asiye isterse kurtulur" sözünü düşünmenizi dilerim.

Kompleks, iki yıldız arasında dik doğru çizemeyeceğini ben de zaten biliyorum Hatta bu sözün anlamını bilemeyeceğini ve anlayamayacağını da biliyorum Ben, sadece sende merak uyandırsın diye yazdım, boşa çaba olduğunu asla da düşünmeden yazdım. Dediğim gibi, zorlamanın gereği yok.

Size gösterilen iyi niyete teşekkür edin ve yolunuza gidin. Burası müslüman mahallesi. Kısaca bu. Turan dursun sokağı , bir sokak geride kaldı.
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
sayın elkaria;

hangi ateist forummuş bu? ben ateist değilim ama insandan daha insan olan, haysiyet sahibi olan, şerefli ve karakterli çok ateist tanıyorum ve bunun karşılığında hiçbir şey beklemez. ne sevabını düşünür ne de cenneti. bütün ateistleri aynı kefeye koyamazsınız. tüm müslümanları da aynı kefeye koyamayacağınız gibi. inanıyorum deyip her türlü haltı yiyen müslüman da tanıyorum. hatta yedikleri haltları bilerek, televizyona çıkan ve halen ahkam kesen müslümanlar da var. yukarıda yazdığınız bütün yakıştırmalar hem inanıyorum diyende hem de ateistte olabilir. ama bir tanesi ateistte olamaz. korkak olmadıkları kesin. siz yanlış ateistlerle tanışmışsınız. kim bilir belkide ateist kılığına girip, ateistler hakkında yanlış ve kötü düşünceler oluşturmak için bu yapılmıştır. belli olmaz sanal alem bu. her düşüncenin, her inancın iyisi de var kötüsü de var. bir kaçının yaptığı bir şeyi genelleyip herkese mal edemeyiz dimi. zaten en büyük mantık hatalarından biri de budur. genelleme !


sorgulamaktan korkmayın !
sorgulamak inkar etmek demek değildir !
sorgulamak gaflete düşmek demek değildir !
hiç kimse sorgulayarak, aklı ve mantığıyla ulaştığı doğruya inandığı için suçlanamaz ve cezalandırılamaz !

hiç kimse aklının ve mantığının kavrayamadığı bir şeyden sorumlu tutulamaz !

ateızım2 forumuna gir bir bak ordaki ateistlerin kutsallarımıza nasıl küfür ettiğini görürsün .yaratıcısına küfür eden insan demiyorum çünkü bunlar insan olamaz şerefsiz ve haysiyetsiz mahluklardır .dediğim gibi bunlar insan değiller çünkü insanlığı kabul etmezler hayvanın cocuğu hayvan olur hayvandan geldiğini idaa eden hayvanogludur insan kelimeside bize rabbimiz tarafından verılmıştır o yuzden Allahı ınkar eden gidip kendisine başka ad bulsun rabbın verdiğ ismi kullanmak ayrı bır serefsızlıktır . hem sen ateistlerin savunucusumusun korkaklık meselesıne gelınce ateistler korkaktır yasamayı sadece dunya hayatından ıbaret sananlar korkakların ta kendılerıdır hep 1 gun daha yasamak ısterler
bütün ateistlerde aynıdır rabbini inkar eden bireyde ne haysiyet vardır nede seref vardır
 

silverhand

New member
Katılım
11 Ocak 2006
Mesajlar
30
Tepkime puanı
23
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Kuran ve deruni manasi insanin icinde suregelen pozitif ve negatif kimligin mucadelesini anlatir. Hitaplar bizedir kendimizedir gayrida arama.

Negatif kimlik pozitif kimlige kendini bildirmek icin vardir ve gecici plakadir gecici kimliktir aslolan pozitif kimlik yerini aldigi zaman artik hukmu kalmaz.

Icimizdeki Nemrutlar Firavunlar Yahudiler Hristiyanlara Munafiklara liste uzar gider ic manamizda bulunan bu kavramlaradir hitap siradan bir tarih kitabi degildir.

Ve oncesinden gelen peygamberlerin bildikleriyle beraber insanin manasindaki bu mucadelede bir kurtulus rehberidir.

Egerki bu mana olmasaydi insanin hayvandan farki kalmayacakti....

Gayrida aramayalim her sey kendimizde ve biz bu manalarin arasinda gidip gelmekteyiz

sevgiler,
alp
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yahu, madem deist, teist, ateist gibi (ki bana göre hepsi kafir hükmündedir, bunlar; sizlerin birbirinizin nefsine taktığı unvanlardır) fikir ve düşüncelerinize sahipsiniz, ne işiniz var burada. Burada sizin fikirlerinizi paylaşan yok, bizim fikirlerimizi paylaşmanızı da beklemiyoruz, burada sizin inandıklarınıza inanacak yok, inandıklarımıza da inanmanızı beklemiyoruz. Sizin inancınız size, bizim inancımız bize. Burada size mutluluk verecek tek şey, müslümanların sabr ve tevazuu göstermesi olabilir ki, bu zaten had safhada gösterilmiş. Daha bundan sonrası Din'de zorlamaya girer ki; Dinimizde zorlama yoktur.
Zaten Bekir kardeşim de zorlandığınızı görmüş, önlemini alıp siz zor durumdan kurtarmış.

Bu kadar zaman zarfında yazdınız, size de cevaplar uzun uzun verildi. Eğer sizler, samimi insanlar olsaydınız, benim dahi ilginç kabul ettiğim bazı konular oldu siz de bu konuları mantığınız ile bulur ve bunları sorgulardınız. Ama dedim ya, samimi olsaydınız şlayet ! Ki olmadığınızdan dolayı, sizler muhatabınız cevap yazsın da okunmaya gerek dahi duymadan içimizdeki bozuk düşünceyi buraya yazma fırsatımız olsun, düşüncesi ve beklentisi ile bu güne kadar bu forumda vakit geçirdiniz. Zamanınıza yazık, boş yere sorlamayın kendinizi. Bu forumdan bir tek insanın aklını çelebilirsiniz o da benim. Çünkü bu sitede imanı en zayıf, en kıytırık müslüman da benim. Ama benim dahi ufacık bir miktar aklımı çelemediniz. Diğer kardeşlerimizin hiç bir şekilde aklını çelemeyeceğiniz de aşikar. Nefesinizi, cehennem çukurundaki ateşinize saklayın. Yanın, yanın, bronzlaşırken beraber bu günleri yad edin.

Ama dileğim ve isteğim odur ki; inşaallah son nefesten önce iman şerefine nail olursunuz. Bu bir kafir için yapılabilecek en büyük duadır. Anlayacağınızı sanmasam da, bu duayı yapmak insani görevdir.

Adam'ın dediği gibi, "asiye nasıl kurtulur ?, Asiye isterse kurtulur" sözünü düşünmenizi dilerim.

Kompleks, iki yıldız arasında dik doğru çizemeyeceğini ben de zaten biliyorum Hatta bu sözün anlamını bilemeyeceğini ve anlayamayacağını da biliyorum Ben, sadece sende merak uyandırsın diye yazdım, boşa çaba olduğunu asla da düşünmeden yazdım. Dediğim gibi, zorlamanın gereği yok.

Size gösterilen iyi niyete teşekkür edin ve yolunuza gidin. Burası müslüman mahallesi. Kısaca bu. Turan dursun sokağı , bir sokak geride kaldı.

sayın radikal,

bakıyorum insanları anlamadan haklarında peşin hükümler vermeyi pek seviyorsunuz. kendi adıma konuşayım, derdim sizin aklınızı çelmek falan değil, daha önemli uğraşılarım var. inanç konusunda birilerinin aklını çelmek istesem bunu internette yapmam, yapsam da orası bu site olmaz.

ha bir de burda sizinle aynı görüşte olan yok gidin falan demişsiniz, birincisi ben müslümanım, ikincisi de dikkat ettiniz mi bilmem ama sitenin logosunun altında bir şey yazıyor, Mevlana'nın bir sözü sanırsam, bir daha bi dikkat edin isteseniz. burada komleks ile sohbet ettik, ki bu birkaç gün sürdü, bu süre içerisinde moderasyon ekibinden de herhangi bir uyarı almadık.

Cehennem çukurundaki ateş ve bizlerle ilgili yorumlarınızı da esgeçmeyeyim, benim bildiğim kimin nereye gideceğini sadece Allah bilir. kendinize müslüman diyorsanız, bu gibi yorumlar yapmanın ne kadar doğru olabileceğini de bilirsiniz herhalde...
 
K

kompLeks

Guest
ateızım2 forumuna gir bir bak ordaki ateistlerin kutsallarımıza nasıl küfür ettiğini görürsün .yaratıcısına küfür eden insan demiyorum çünkü bunlar insan olamaz şerefsiz ve haysiyetsiz mahluklardır .dediğim gibi bunlar insan değiller çünkü insanlığı kabul etmezler hayvanın cocuğu hayvan olur hayvandan geldiğini idaa eden hayvanogludur insan kelimeside bize rabbimiz tarafından verılmıştır o yuzden Allahı ınkar eden gidip kendisine başka ad bulsun rabbın verdiğ ismi kullanmak ayrı bır serefsızlıktır . hem sen ateistlerin savunucusumusun korkaklık meselesıne gelınce ateistler korkaktır yasamayı sadece dunya hayatından ıbaret sananlar korkakların ta kendılerıdır hep 1 gun daha yasamak ısterler
bütün ateistlerde aynıdır rabbini inkar eden bireyde ne haysiyet vardır nede seref vardır

ben deistim ve ateistlerin savunucusu değilim. ama tanıdığım çok dürüst, saygıdeğer ateistler var. o yüzden tüm ateistleri aynı kefeye koymam mümkün değil. dolayısıyla bütün ateistler aynı değildir. bütün müslümanların aynı olmadığı gibi. daha önce de dediğim gibi korkak olmadıkları kesin. eğer korkak olsalardı, ateşten korkun dendiğinde korkarlardı. 1 gün daha yaşamayı istemek neden insanı korkak yapsın ki? siz bir gün daha yaşamak istemiyor musunuz? ölmek mi istiyorsunuz? herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez.
 
Üst Alt