Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ne olursan ol gel dediniz,ateistim geldim

AsiMelek

New member
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ben küçüklüğümden beri aşırı derece islami bir şekilde yetiştirildim.sonra ilk önce hadislerdeki hata ve çelilşkileri farkettim.devamı geldi.yaptığım sonu gelmez araştırmalarımdan sonra anladım ki din yoktur,allah yalandır.ben bu foruma belki sizlere biraz faydam dokunabilir ve düşünmeye başlarsınız diye katıldım.sizlere sormak istediğim bazı sorular var.cevap vermeyi kabul ediyorsanız sorularımı sormaya başlayayım.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ateist veya kendini Kafir hissedenler!
Bu yazım ile sizlere hitap ediyorum.

Herhangi bir inanç gösterme konusunda zorunluluk duymanız gereksiz. Duyanlara karşı tepki göstermeniz de gereksiz. Çünkü, sizin göstereceğiniz tepki ile ne burada bulunan insanlar bu inançlarından vazgeçecek, ne de inançlarına bir zarar gelecek.

Siz, sadece inançsızlığınızın haklılığını göstermeye çalışırken, sadece ve sadece tepki alacaksınız. Ip adresiniz banlanacak, belki çok ciddi olarak tartışmayı düşünebileceğiniz fikri alış verişlerden geri kalacaksınız.

Gelin, bu konuda en azından dürüst ve samimi olarak, hakaret veya küfür etmeden düşüncelerinizi paylaşmaya çalışın. Sözümona ateistsiniz, bilgiye ve bilime önem veren insanlarsınız ! O halde inandığınız bilim adına bilimsel olarak yazın, alçak seviyelere düşmeden, karşınızdaki muhatabı da bu seviyelere çekmeden fikrinizi belirtin. İşte o zaman hakettiğiniz cevapları size verecek bir insan muhakkak bulunacaktır. Aksi takdirde alacağınız cevap sadece hakaret olacaktır. Çünkü, aynı ile mukabele etme her insanın en doğal cevap hakkıdır.

Kur'an bir müslümanın kutsalıdır. Eminim sizinde kutsallarınız vardır. Bu illa inanç anlamında olmayabilir. Sevdiğiniz bir insan da sizin için kutsallık anlamı kadar önem taşıyabilir. Sizin bu kutsal gibi gördüğünüz sevdiğinize hakareti ne kadar olağan görebilirsiniz ? Eminim ki bunun dillendirilmesi bile sizin açınızdan eziyet verir. O halde, birbirlerimizin değerlerine saldırmaktansa, bilimsel ve fikri konularda seviyeli tartışmaları önceliğimiz yapalım.

Böylesi bir mücadele daha insani ve daha bir ahlaki seviyeyi de beraberinde getirecektir.

Anlaşılmış olmak dileği ile...​
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
ben küçüklüğümden beri aşırı derece islami bir şekilde yetiştirildim.sonra ilk önce hadislerdeki hata ve çelilşkileri farkettim.devamı geldi.yaptığım sonu gelmez araştırmalarımdan sonra anladım ki din yoktur,allah yalandır.ben bu foruma belki sizlere biraz faydam dokunabilir ve düşünmeye başlarsınız diye katıldım.sizlere sormak istediğim bazı sorular var.cevap vermeyi kabul ediyorsanız sorularımı sormaya başlayayım.


Forum'a zaman zaman sizin gibi kullar gelir. Biz bunların hepsini samimiyetle karşılarız. Muradınız edebi dairesinde ilmen müteala ise hay hay. Ama edeb ile ve ilmen...
 
A

adam

Guest
ben küçüklüğümden beri aşırı derece islami bir şekilde yetiştirildim.sonra ilk önce hadislerdeki hata ve çelilşkileri farkettim.devamı geldi.yaptığım sonu gelmez araştırmalarımdan sonra anladım ki din yoktur,allah yalandır.ben bu foruma belki sizlere biraz faydam dokunabilir ve düşünmeye başlarsınız diye katıldım.sizlere sormak istediğim bazı sorular var.cevap vermeyi kabul ediyorsanız sorularımı sormaya başlayayım.
Allah yalanmı değilmi onu diğer insanlara bırakın bence. Ateist olduğunuz için itikadi konularda yazmanız, iddianıza ters olur. Ancak ilmi bilgiler yazabilirsiniz. İlmen Allah'ın yalan olduğunu ispatlamanız gerekir. Bu sitede soru soracağınız arkadaşlara da Allah'ı ilmen değil dinen ispatlamalarını isteyebilirsiniz. Çünkü işin ilmen tarafında siz, itikadi tarafında olan ise biziz. Aslında burada hem ilmen hem de itikaden size bunu milyar defa ispat edecek kalitede insan da var. Önemli olan sizin ne kadar kabul edebilirliğiniz. Yani soruna ince sizden başalamak gerekir bana kalırsa.
Hatta konuya çocukluk devrenizden başlayarak girebilirsiniz. Ne oldu da ? sonra, ne oldu? gibi.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Ne olursan ol gel ama Müslüman gel. Gavur gel denmedi..

Bu şahıs size diyor ki ben kafir biri oldum, sizinde kafir olmanız için yardım edebilirim diyor. Sizde kabul ediyorsunuz.

Ve O (Allah), Kitab'da (Kur'an'da) size şöyle indirmişti: “Allah'ın âyetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman artık, ondan başka bir söze dalıncaya kadar, onlarla beraber oturmayın. Aksi taktirde (eğer onlarla beraber oturursanız) mutlaka siz de onlar gibi olursunuz. Muhakkak ki Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplayacak olandır.(Nisa 140)

Bekir kardeşim sende, Allah'ın necaset kabul ettiği şahsı ilim ve edep dairesi içersinde konuşmaya davet ediyorsun, zaten edebi ve ilmi olsa Müslüman olurdu, Şeriat ilim ve edepten ibadettir. Allah rızası için bu şahsı tekrar Allah'ın dinine dönene kadar dışlayın.
 
A

adam

Guest
Kardeşim hatırlayın, Peygam efendimiz hz.Muhammed a.s., bir gün ashabı kiram ile otururken şeytan mescide girmek için izin istiyor. Şeytan dahi olsa gelene git denmeyeceğini biz buradaki uygulamadan görüyoruz.
Bu ateist arkadaş da Allah'ı inkar ettiğini söylüyor ve benim açımdan itikadi bir rahatsızlığı var.
Hasta olan biri, hastalığı bulaşıcıysa bana ve sana bulaştırabilir. Ama eğer bizim bu hastalığa karşı aşımız (iman ve itikad) varsa o takdirde bize bir zararı olmaz. Belki kendisi temizlenir şifaya kavuşur ve belki bir daha gitmez. Elbette hasta, doğal olarak orta yere istifra edecek, pisletmeye çalışacak vs. bu gibi ne kadar bozuk ve kronik rahatsızlığı varsa hepsini ortaya dökecek. Bize düşen bir hastabakıcı tavrı ile sabr edip bunlara cevap vermek. Çünkü aramızda prof. ayarında doktorlar da mevcut. Onlar gereken dozu ayarlar ona göre bir harekette de bulunabilirler.

Ama hepten ne işi var burada defolsun dersek, şeytan zaten kucağına almış, tamamen ona terketmek vicdani bir hareket olmaz. Şeytan meyhane kapısında değil, cami bahçesinde av yapar.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Allah c.c. Melun Şeytanı doğruları söylemesi için oraya zorla getirtti. Onunla kıyaslanamaz.

Alllah-u ZülCelal oturmayın böyle kişilerle diyor. İmanım sağlam diyorsun eyvallah ama ayağının (kalbinin) kaymayacağını garanti altına alamazsın. Resulu zişan Efendimiz sav. bile her gün Kalpleri çeviren Allah'ım kalbimizi kaydırma diye dua ederken ve yine Ebu Hureyre r.a. kalbinin kaymaması için Allah c.c. yalvaran değilmidir? Peki biz niye Allah c.c. pislik ve hayvandan daha aşağı dediği bir kişiyi muhattap alıp onun gafletinin üzerimize sıçramasına izin verelim.?

Bu yazdıklarımı Allah c.c. buyurduğu gibi o pislik için değil Müslüman kardeşlerim için yazıyorum.
 
A

adam

Guest
Evet. Allah şeytanı özellikle gönderdi ki, orada bulunan insanlar o melun ile konuşarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu gözleri ile görüp kulakları ile duysun ve var olan imanları isthkam kazansın istedi. Yoksa, şeytanın doğru olarak vereceği cevapları, şeytanı göndermeden, sorulacak sorulara cevap vermeden, konu ile ilgili olmak üzere yüce kitabına ayet olarak da gönderir ve biz müslümanlar elbette bu ayetlere de diğerlerine olduğu gibi şüphesiz iman ederdik. Fakat konunun bir de görünür olan tarafı var ki, insanlar gördüğü veya hissettiği bir şeyi daha kesin sınırlarla inancına dahil ediyor.

Yazdığın ayetler doğru elbette. Kafirliği kesinleşmiş, ve her sözünde küfür olan müşriklerle oturulmaz. Alay etmesine fırsat verilmez. Fakat bu gelen arkadaş daha önce aldığı bir dini eğitimden bahsediyor. Yani aslında bu daha önce inanç gösterip amel ve taat boyutunda yer almış. Bu gibi insanlar mürteddir. Bu gibi insanlar İslam'a davet edilir. Ve dönerse Allah Gafur'dur, Rahman'dır Rahim'dir. İslam'a girdikten sonra tekrar küfre girerse ve küfründe daha da azarsa işte o zaman sen müslüman olarak kenara çekilmek zorundasın. Çünkü bu mürtedlerle ilgili ayette öyle yazıyor. (İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak, ne de doğru yola eriştirecektir.) Çünkü ayette imandan sonra küfür, tekrar iman etme ve sonra tekrar küfür ve daha fazlası...şeklinde yer alıyor.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Vatandaş gelmediğine göre, bir anlamı da kalmamış zaten bu tartışmanın. Asi melek nerdesin, neden gelmedin, edebli yazacağına garanti veremedin de, ondan mı gelmedin ? Geçen sene de yazmıştım, yine yazayım: ey ate özentili arkadaşlar! her yaz sıcaklarında asli memleketlerinizi özleyip geliyorsunuz buradan bir memleket kokusu almaya. Herhalde sıcaklar da olmasa cehennemi hatırlamayacaksınız yahu ! Yine sektirmediniz bu senede memleket havasının durumunu merak ettiniz, bir nebze kokulanıp geri döndünüz. Yok be, değişen bir şey yok, sizin memleket yine aynı, sıcak, çok sıcak...Rabbim o sıcaktan bizleri korusun, mügminlerini esirgesin inşaallah. Siz mi, işte onu ben bilemem. Muhatabınıza sorun, beş vakit huzuruna çağırıp bekliyor. Hangi vakitte sorarsanız, cevap alırsınız, deneyin pişman olmazsınız!


Ama kardeşlerim; sizlerin yazdığınızın hepsine de katılırm.

Selim ile ben biraz bu konuda sert ve alayvari mizaclıyız galiba. Biraz sert takılıyoruz. Muhatab da tırsıyor arkasından. Neden ? Çünkü, ilmen konuşun diyoruz (sözümona hepsi de ilim bilim mürekkebi yalamışlar) ilim kendilerini yalanlıyor, ilmen konuşamıyorlar. Bilim zaten Kur'an'ın hizmetkarı, ee geriye ne kaldı; saldırmak! Bu seferde bizim gibi (Selim af buyur) takozlara denk geliyorlar. Küfr edip oradan uzaklaşmak mecburiyetinde kalıyorlar. Aslında bu gibi insanlara, tevazu göstermeden, söylediklerine bire-bir aynı uslup ile dialog yaparak cevap vermek elzemdir.

Gerçi dialogcu kardeşlerimiz elin gurbet ellerinde bulunan hristiyan imanlıları koruma altına almaya çalışırken, kendi memleketlerinde bulunan sonradan ate kişilere de bir yol bulmaya çalışssalar, en azından "kelaynak kuşlarının kurtarılması" projesinden daha etkin bir kampanyaya hizmet etmiş olurlar. Bildiğim kadarı ile papalık misyonunun en önemli temel konularından biridir asya'nın isevi imanlılara katılımını sağlamak. E bu misyonda görev alan kardeşlerimizde doğal olarak tepkisiz kalmamalı, diye düşünüyorum.

Yahu, cümlede "dialog" dedik ama, kimseyi kırmış olmayalım. Malum, misyonlarını anlatmak için kullandıkları bir argümanı, ateistler için istemiş bulunduk. Kırdıysak affola! dialogcu arkadaşlar.

Bekir, n'apcaz yahu, yazmış bulunduk yine, ayıp olur mu ?...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yahu, cümlede "dialog" dedik ama, kimseyi kırmış olmayalım. Malum, misyonlarını anlatmak için kullandıkları bir argümanı, ateistler için istemiş bulunduk. Kırdıysak affola! dialogcu arkadaşlar.

Bekir, n'apcaz yahu, yazmış bulunduk yine, ayıp olur mu ?...


Çoook ayıp ettin, çok, hep ayıp, hem günah, hem yasak... Senden hiç beklemezdik vallahi. Bu yaptığın hiç olacak işmi radikal? Nasıl böyle bir düşüncesizlik yaparsın sen Allah aşkına!.. Kendini düşünmüyorsan, bize acı. Daha geçende ağzına biber sürmedim mi ben, ha? Demedim mi sana ben bi daa olmayacak diye,hı? Neüzübillah, şimdi oruç ağız git sürün nezaretlerde, damlarda. Bizde Silivri kapılarında adam bekleyelim.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Hiç sorma Radikal, adamlar iki tane entel laf ezberliyorlar aklı sıra, ilim profösörü oldum zannediyor. Bunlara karşı sert davranmamızı yine Allah c.c. emrediyor, Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münâfıklarla cihad et,onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer ne kötüdür! ? (Tevbe:73)

Cihad üzere yaşamayan nifak üzere ölür (hadisi şerif) Bunlarla cihad heryerde farzdır.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Çoook ayıp ettin, çok, hep ayıp, hem günah, hem yasak... Senden hiç beklemezdik vallahi. Bu yaptığın hiç olacak işmi radikal? Nasıl böyle bir düşüncesizlik yaparsın sen Allah aşkına!.. Kendini düşünmüyorsan, bize acı. Daha geçende ağzına biber sürmedim mi ben, ha? Demedim mi sana ben bi daa olmayacak diye,hı? Neüzübillah, şimdi oruç ağız git sürün nezaretlerde, damlarda. Bizde Silivri kapılarında adam bekleyelim.

Olsun be sevgili Bekir, hiç olmazsa Yusufiyeyi de görmüş oluruz. Yusufuye'den kaçan ile Yusufiye'ye kaçan arasında bir fark olmalı değil mi. Sen zihniyetlerde olan müğminler kapıda da bekliyor olursa, ohh! değme gitsin keyfime. Rabbim müğminlerini bile kapımızda nöbete gönderiyor deriz, nefsimize pay çıkarırız.
Az kaldı inşaallah. M.D.D.'yi yakında hayata geçireceğiz, her şeyi ile tam tekmil bir fikir ve aksiyon derneği olacak inşaallah.

Ne oldu bu arada, havalar serinledi, ate arkadaşlar geri durdu. Nasip, seneye inşaallah gelirler yine. Özellikle temmuz ve ağustos ayında yol gözleriz artık. Haşerat gibi, kış uykusundan sıcak günlere uyanış zorunluluğu. Sanki bir nevi şuna benziyor: Yahu bu sıcaklığı bir yerden hatırlayacak gibiyim de, nereden ? çözemedim valla. Dur şu islami siteye bir girip çıkayım da biraz geyik yapayım, gibi :)))))))))
 
K

kompLeks

Guest
ne olursan ol yine gel diyorsunuz. ama gelenleri de kabul etmeyen bir üslupla yaklaşıyorsunuz. siz çocuğunuza da dini böyle mi anlatıyorsunuz? onlara ''ya kabul edeceksin ya da defolup gideceksin'' mi diyorsunuz? onlar sizin yolunuza girene kadar, onları dışlıyor musunuz? garip doğrusu! pek de hümanist gelmedi bana.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
ne olursan ol yine gel diyorsunuz. ama gelenleri de kabul etmeyen bir üslupla yaklaşıyorsunuz. siz çocuğunuza da dini böyle mi anlatıyorsunuz? onlara ''ya kabul edeceksin ya da defolup gideceksin'' mi diyorsunuz? onlar sizin yolunuza girene kadar, onları dışlıyor musunuz? garip doğrusu! pek de hümanist gelmedi bana.

Ne olursan ol, gel...

Evet, aynen böyle diyoruz ve Müslüman olmayanları da bu vesile ile İslam'a davet ediyoruz. Akıllarında anlayamadıkları, idraklerini aşan veya yanlış bildikleri yada özellikle yanlış öğretilen İslami konular varsa izah etmeye çalışıyoruz. İlmi ve edebi olmak üzere münazara ve müteala da ederiz.

Ama ard niyetli, hususen küfretmeye gelene... gel, gör diyoruz...
 
A

adam

Guest
Hiç kimseyi; düşüncesini anlatıyor ve haklılığını savunuyor diye dışlamıyoruz kompleks. Bize yanlış gelen düşüncelerini dahi anlatmasını ve bu konuda nedenlerini ortaya koymasını bekliyoruz. Olabilir belki kendince haklı nedenleri vardır. O anlattıkça, bizde bildiklerimizi gerek Kur'an ve gerekse de Sünnet kaynaklarını alıntı yaparak kendi fikrimizin dayanak yaparak, fikirleirimizin ve inancımızın nedenlerini aktarıyoruz. Muhatap kişi, hakaret ve alayvari tarza girmediği müddetçe de hiç kimse bu kişileri dışlama yada red etme yarışına girmiyor. Elbette, inançlar ile alay edilmez. Edilmemeli de. Bunu ne zaman karşımızdaki muhatab algılar ve aynı nezaket uslubunu sürdürürse, aynı ile mukabele ediliyor. Ne zaman da alay etmeye yahut hakaret etmeye kalkarsa, elbette yine aynı muameleyi görmesi kaçınılmaz bir hal alıyor.
Biz çocuklarımıza bu şekilde davranmıyoruz. Çünkü; bizim çocuklarımız, çocuk dahi olsalar bu kadar cahil olup, bu kadar da önyargılı olmuyorlar. Beyinleri henüz gereksiz bilgi kirliliği ve dezenformasyona uğramadığı için, anlatmamız ve anlaşılmamız daha kolay oluyor. Hani einstein'in bir sözü var ya; "bir önyargıyı parçalamak; atomu parçalara ayırmaktan bile daha zordur" işte bizim karşımıza gelen kişi bütün önyargılarını üzerine giyerek gelirse, bu önyargılarını da dikte etmeye çalışır ve üzerine bir de hakaretvari bir üslub takınırsa; işte o zaman söylediklerini yaşar ve bunu da (benim kendi kanaatim); haketmiş olur.
 
K

kompLeks

Guest
sanırım ilk başta alıntı yaparak konuşsaydım daha doğru olurdu.

Bekir kardeşim sende, Allah'ın necaset kabul ettiği şahsı ilim ve edep dairesi içersinde konuşmaya davet ediyorsun, zaten edebi ve ilmi olsa Müslüman olurdu, Şeriat ilim ve edepten ibadettir. Allah rızası için bu şahsı tekrar Allah'ın dinine dönene kadar dışlayın.

şimdi halen dışlamadığınızı mı söylüyorsunuz! bu cümleleri kuran kişi için önyargılı değildir diyebilir misiniz? peki söylediğiniz her şeyi kendinize de yönelttiniz mi? yani şunu kastediyorum, hemşire hasta örneğini vermişsiniz. birincisi ben hasta değilim siz de hemşire değilsiniz. böyle olduğunu düşünüyorsanız bi kere kafadan önyargılısınız demektir. ben sizin için böyle benzetmeler yapıyor muyum? üslubum gayet düzgün ve seviyeli, aynı zamanda herkes anlasın diye günlük hayatta konuşulan herkesin anlayabileceği ve bildiği kelimeleri seçerek yazmaya çalışıyorum. kendime davranılmasını istediğim gibi size davranıyorum. umarım siz de bana aynı üslup, seviye ve herkesin anlayabileceği bir dilde cevap verirsiniz. bu yazıyı herkes okusun ve takip etsin istiyorum ve hatta fanatikçe değil, tarafsız bir şekilde yorum yapılsın istiyorum.
saygılarımla...
 
A

adam

Guest
Bak kompleks arkadaş, senin deyimin ile hasta hastabakacı gibi bir örneği niye verdiğimi ve bu yazacaklarımı iyi oku;

Birincisi; ben hastaydım, hem de kronik hastaydım. Öyle bir hasta ki, ne ilaç, ne tedavi, hiç birine olumsuz anlamda dahi tepki vermiyordum. Allah benim için (Haşa ve kella); ütopik, individüalist hezeyanların oluşturduğu masalsı kahraman, ona inanan beyinsizleri de; çöl yangınlarında develerinden arta kalan zamanlarını boş işler peşinde, bitmez tükenmez serap peşinde koşturup giden insanlar topluluğu olarak görüyordum. Üstüne de bir de aldığım materyalist felsefeyi yaşantı olarak koyduğun zaman, ortaya taş gibi ateist ve materyalist bir komün hayranı budala çıkardı; işte o bendim !

Benim peygamberim zaten çoktu; Soljenıtsın, Machiavelli, Troçki gibi adamlar varken, arapların kabul ettiği bir peygamberi (a.s.) kabul edip de ne işim vardı namaz ile niyaz ile, bir varlığa kulluk yapmak gibi bana bir fayda sağlamayacağına inandığım varlık ile. Bunlar benim o zamanlar var olan, ve bunlar için canımı bile feda edecek kadar savunan, yolda sakallı bir müslüman gördüğüm zaman sakalının her bir teline laf söyleyecek kadar da çiğ bir adamdım.

Beni, bu sitede yazan abilerimden biri, 6-7 yıl önce, öyle bir hastabakıcılık yaparak kendime getirdi ki, anlatsam sayfalara sığmaz. Ne şerefsizliğini bıraktım, ne haysiyetsizliğini, ne yüzsüzlüğünü, ağıza alınabilecek yada alınması konusunda insanın kendinden bile utanacağı ne kadar küfr, hakaret varsa hepsini cadde ortalarında bağıra bağıra insanların içinde üstelik çok defa yaptım. Bu insan, beni antalya da belki bilirsin cece barın taburelerinden, sırtında taşıyıp evime kadar her gece getiren bir insandı. Her nasılsa beni sevmiş, bana değer vermiş, beni değil; yaptığım yanlışlığı ayıplayıp, beni rencide etmekten kaçınan, sen çok düzgün müslümansın dedikçe benden küfr yiyen bir insandı. Ben her küfr ettiğimde o bana Allah beni affetsin, sana küfr konusunda vesile oldum diyen insandı. Annem bile bir gün bana isyan etti bu arkadaşının seninle bu kadar ilgilendiği zamanı ben sana harcamadım, sen neden bu insana hakaretler ediyorsun, derdi. Düşün yani, eğer azıcık izan sahibiysen, düşün! 3,5 ay ne demek ya ? Her gece üstelik. Ben bara giderim yanımda, meyhaneye giderim yanımda, pavyona giderim çıkışta kapıda, taksiye binerim yanımda, daha neler neler. Bütün bunları ben, sevdiğim bir kızı trafik kazasında kaybetmiştim, ve bütün isyanım bu kayıbtan dolayıydı. Artık inanmak gibi boş bir şey benim lügatımda yoktu, zaten daha öncesinden de inanmıyordum o neden ile bana bir eksiklik vermiyordu. Bütün bu hakaretlerime dayanan adam bir gün naptı biliyormusun ? "Sen ne anlarsın lan aşk'tan, müslüman köpeği! sen hiç sevdin mi, sen hiç sevdalandığın kızın kendi kollarında can verdiğini gördün mü" dediğim anda kendimi antalyanın yat limanında gecenin bir vakti serin sularda buldum. Çünkü, 3 sene önce kendisi başka bir sebepten canı gibi sevdiği insanı kaybetmiş, bilmeden yarasının kabuğuna basmışım. Kendine yapılan o kadar hakarete gülüp geçen bu insan, sevdiğine yaptığım bir ufacık serzeniş nedeni ile beni serin sulara kaldırıp atmakta bir saniye bile düşünmemişti. O gece ben kendime geldim. O gece ben doğdum. O gece ben sustum, o gözyaşları içinde bana kim olduğumu ne olduğumu neden orada bulunduğumu anlattı. Ve o gün sabah muratpaşa camisinde ben ilk sabah namazı ile Alemlerin Rabbine "ben geldim Allah'ım, bütün pisliklerim ile..." dedim. Ve beni kabul eden Rabbim ile tanıştıran bu abimin hakkını elbette şimdi hiç bir şey ile de ödeyemem. Beni, 70 veya 60 yıllık pis bir hayattan kurtarıp sonsuz hayata bağlanmam için elinden gelen gayreti gösterdi. Ben şimdi bu konu ile ilgili konuşulduğu zaman herhangi bir yerde bu örneği veriyorum. Diyorum ki; bir insan eğer ateist veya gayri muslim bir insan ile ilgilenecekse, bu şekilde ilgilendiği takdirde başarılı olur. Her kahrını sabrla çekecek, her türlü hakarete göğüs gerecek ve ona kim olduğunu ne olduğunu sabrla ve azimle anlatacak. Başarı ancak burada, yoksa; sal gitsin, saldım çayıra mevlam kayıra tarzı bir uslub ile hareket edersen, karşındaki sadece içindekileri kusar ve gider. Müslüman odur ki; bu kusmukları temizleyip, tekrar baştan almalı, tekrar sebat ile başlamalı, tekrar, tekrar, tekrar...Ne zamana kadar. Muhatap hakaret sınırlarında kırmızı çizgiye varıncaya kadar. Zaten o noktadan sonra, ya muhatap durup kendini sorgular (eğer insani yönü varsa), yahut serbest kalır yoluna gider. O neden ile verdiğim örneği sen garip buldun, ama ben o örneği yaşadım.

Önyargıysa konu; o bende vardı !
Dışlamaksa; o bende vardı!
Hastalıksa konu; o bende vardı!
Hakaretse konu; o bende vardı!
Fanatizm ise konu; o bende vardı!
Küfr ise konu; o bende vardı!

Sabr ve samimiyet ise konu; işte o karşımdaki insanda vardı!

İşte o sabr ve samimiyettir beni şuan islami bir sitede İslamın bir virgülü dahi olsa savunmaya iten, o yönde saatlerce yazılar yazdıran. Bu sitede Allah rızası için yazan, yorum yapan her kul; benim başım üzeredir, benim büyüğümdür. Yaş itibari ile küçüğüm olsa dahi, büyüğümdür.

Neden hasta-hastabakıcı örneğini verdiğimi umarım anlatabilmişimdir. Münferit tepkiler elbette olacaktır, her insan aynı tavırda yaklaşacak diye bir kural yok, aslolan, nasıl bir tavırla yaklaşılıyor ve ne anlatılmak isteniyor. Özü, sonu budur herşeyin başlangıcı ve bitişi. Ve bu insan bana her zaman tek şey söylerdi: "dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmek ile başlayacak her şey!..." Menfaat gözetebilirmisin şimdi bu anlamda ? Yada bir çıkar görebilirmisin bu ilişkide ? Yada maddecilik; bu ilişkinin neresende ? Ben o abime aşığım, o ağbime hayranım. Çünkü o ağbi dediğim insan olmasaydı, şimdi hangi barda olacağımı belki kimse bilemez ama ben öyle bir yaşantının peşinde gitmiş olduğum takdirde; sonumun nerede olacağını şuan çok iyi biliyorum: gayya kuyusunda! (Rabbim cümlemizi korusun)

O yüzden, sen konuşuyorsun ama boş konuşuyorsun. Hikayesin. Özeti kendinde saklı, finali bilinmez bir hikaye hemde.

Belki içinde bir mücevher var, belkide zımpara taşısın. Sadece kimyagere ihtiyacın var parlaman için. Bilemem. Rabbim bilir.
 
K

kompLeks

Guest
sevgili adam;

verdiğin örnekte kendini hasta arkadaşını hastabakıcı olarak görmen gayet doğal. arkadaşın sana 3.5 ay iyi katlanmış ve hastabakıcılığını iyi yapmış. zor olaylar geçmiş başından. benzer olaylar arkadaşının da başından geçmiş. damdan düşenin halini damdan düşen bilirmiş. ama herkes senin yaşadığın olayları yaşamıyor. herkes senin arkadaşına davrandığın gibi eziyet verici hakaretvari davranmıyor ve herkesin arkadaşı bu şekilde alttan almıyor. ben hiç bir arkadaşıma senin geçmişteki tavırlarını sergilemiyorum. gayet insancıl bir şekilde ilişkilerimi yürütüyorum. bu konuda da gayet başarılıyım. ben etrafa kusmuyorum, etrafı kirletmiyorum, zarar vermiyorum, nerde akşam orada sabah demiyorum, kimseye küfretmiyorum, kimsenin hakkını yemiyorum, insanların onurlarını zedeleyici, onları dışlayıcı ve rencide edici davranışlarda bulunmuyorum, gıybet etmiyorum. dolayısıyla benim kendimi bu anlamda hasta kabul etmem imkansız. ben hasta olmadığım için bir hastabakıcıya da ihtiyacım yok. hasta-hastabakıcı örneği senin yaşadığın olayla ilgili bir örnek olabilir. herkesi kendinle aynı kefeye koyarsan önyargılı davranmış olursun. ben sizi hasta olarak görmüyorum kendimi de hastabakıcı olarak görmüyorum. kibirli olmak benim işim değil.

aklımda şöyle bir atasözü kalmış. önümde yürüme seni takip edemeyebilirim. arkamda yürüme sana yol gösteremeyebilirim. yanımda yürü ve dostum ol. yani kıssadan hisse kendimizi ne üstün görelim ne de aşağı. ne olursan ol ve ne olursam olayım kimse kimseden üstün değil. o yüzden kendimizi üstün görüp yol göstermeye çalışmayalım veya kendimizi aşağı görüp takip etmeye çalışmayalım. sadece anlamaya çalışalım neler hissettiğimizi ve neler düşündüğümüzü. önyargılardan kurtularak anlamaya çalışalım. sıfırdan başlayarak. birbirimizi ezmek için yazmıyorum sadece birbirimizi anlamak için yazıyorum.

bu yazıya on-onbeş gün ara verebilirim fırsatım olmayabilir yazmaya. ama geri geleceğim. saygılarımla...
 
A

adam

Guest
Saygıdeğer kompleks (ya üye adını yazarken sıkılıyorum, çünkü hiç de kompleks birine benzemiyorsun)

Benim hikayemi yazmamdaki ana gaye ne kadar pis bir yaşantım olduğunu bahsetmek değil, bana destek olan kişinin bana sergilediği tutumu göz önüne almaktı. "Duvardan düşenin halinin duvardan düşen bilir" sözünüz zaten bu konuda hiç geçerli olamaz, çünkü o kişi hayatının hiç bir evresinde ateist olmamış. Bilakis dini eğitimini çok ciddi bir anlamda tamamlamış bir kişi. Sadece ortak paydamız, o kişinin de benim gibi sevdiği bir insanı kaybetmiş olması. Onun haricinde o kişi ile hiç bir ortak yanımız yoktu, olamazdı da zaten. Burada vurgulamayı düşündüğüm şey ise, Dinini bilen bir insanın, bilmeyen bir insana yardımcı olmaya kalktığında gösterdiği özverinin boyutlarını ortaya koymaktı. Yani bir anlamda, eğer bir insan hiç tanımadığı biri dahi olsa dini konuda yardımcı olacaksa bu tür bir özveri ile yaklaşmaya hem gücü, hem sabrı yetebilmeli, manasındaydı.

Hani siz demiştiniz ya, dışlama yoluna gidilirse hiç bir zaman karşıdaki insan kazanılamaz, işte bu sözünüze hem destek vermek, hemde islami prensipleri iyi bilen bir insanın dışlamaya gitmeyeceğini, bilakis daha da özverili yaklaşarak samimiyete dayalı bir arkadaşlığı da düstur edinerek karşıdaki insanı kazanma yoluna gitmeye çalışmasının nelere mal olduğunu anlatmaya çalışmak istemiştim.

Ama, duvardan düşenin halini duvardan düşen bilir sözünüzü bana uyarlayabilirsiniz. Bilemiyorum ateistmisin, deistmisin, agnostikmisin ? Her ne isen; gel ! putperest olsan da gel, mecusi olsan da gel! Aslında bu "gel" baza "dön" anlamında, fakat biz sanki yanlış kullanıyoruz. Her şeyi yanlış yaptığımız gibi.

Burada aslolan, metod. Kişiye münhasır, kişiye özel bir metod. Bunu da her insan yapamaz. Çünkü, insanların ahvalini bir bakışta bilmek herkesin harcı değil. İnsan kumaş değil ki, kenarına bakıp da bu güzel kumaştır veya değildir diyebilesiniz. Bir insan ne kadar kötü huyları varsa da muhakkak iyi huyları da vardır. Bana kalırsa, burada bu metodu uygulayacak olan kişinin hani "feraset" diyorlar ya, işte onun gibi değerlere sahip olmasında, bence başarı burada yatıyor. Çünkü, aynı kişinin, üstelik benimle beraberken bir başka ateist kardeşime yaklaşım tarzını gördüğümde önce ben çok şaşırdım. Çünkü, bana uyguladığının tam tersi, hiç tavizsiz, kalın çzgilerle sınırlar çizen, hadi lan işine gelirse türünde bir tarz, yani beni şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükletecek hal ve hareketler. Neden böyle ? dedim, her insanın meşrebi farklıdır cevabını aldım. Peki bana da böyle davransaydın ne olurdu ? beni böyle kazanmak isteseydin sonuç ne olurdu ? dediğimde, şuan yanımda belki yine gezerdin ama en azından deist olarak takılırdın cevabı oldu. Elhamdülillah müslümanım, müğmin olmaya çalışıyorum şimdi. Eski halimi saklamıyorum ki, en azından insanlar benim nerden nereye geldiğimi görsünler ve ibret alsınlar istiyorum.

Ateizm bana saçma gelmiyor. Bazı müslümanlar saçma bulur, hayır değil, aklın sorgulamaya başladığı yerdir aslında. Sadece, sanrılara, sorulara net cevap verebilecek bir insan ile karşılaşmadığımız için o tutum devam ettiriliyor. yaşam biçimi olduğu için değil. Çünkü hiç bir ateist yok ki; yalnız halinde Allah'ı düşünmesin. Korku ve umut karışımı biraz da acaba şüphesi ile onu saatlerce varsa eğer nasıl bir olgu, sorularıyla düşünmemiş olsun. İşte İslamın özü ve ana fikri! Düşünmek. Bizler yaratığız, burada tamam diyoruz, yok evrimdi fosildi vs vs...Bunlara zaten hiç birimiz inanmıyoruz.Evrimi dahi; biz kendimiz düşünme yolunu tercih ederken, otomatik olarak devre dışı bırakıyoruz zaten. Milyarlarca yıl geriye gideriz, yok ilk oluşumlarlar, fosiller falan falan...Tek hücreli mikroorganizmalrın önce suda başlayan hayatları sonra evrimleşmesi, ya hepsi hikaye. Şuan bile okyanusun onbinlerce metre altında tek hücreli bitkiler var. Güneş ışığından hiç nasip almamış üstelik, fotosentez kuramından tamamen dışarda. Ve o bitki, sudaki oksijeni alıyor, kendi damarlarında ultraviyole bir sentez oluşturarak oksijeni emiyor ve suya karbon bıraklıyor. Bu bitki neden miyonlarca yıldır bu halde de evrimleşmemiş.

İşte burada benim tavsiyem ateizm içinde varolan önyargıyı bir an için devre dışı bırakmak. Bir an için. yaratılma gerçeğine odaklanmak. yaratılmanın evrelerini araştırmak. kaç çeşit yaratılma var, nedenlerine bakmak. Hiç bir şey durduğu yerde bir canlı türüyken başka bir canlı türüne dönüşmez. Bunlar bizlerin uydurması. Sana, haddim olarak tek şey tavsiye ederim, hatta istersen özel mesaj yolu ile bahsettiğim abinin mail adresini de veririm. Onunla konuş, dini bilen bir insanla konuş. Belki bu yazıyı okursa buradan cevap da verir sana. Faydası olacağına, kafandaki milyonlarca soruya bazen tek bir cevapla son vereceğine de eminim.
Nasip, belki benden daha sıkı bir müslüman da olabilirsin. Dediğim gibi, ya zımpara taşısın, yada karatı yüksek bir elmas, kim bilebilir Rabbimden başka.

Sanırım bayram iznine çıkıyorsun, notundan onu anladım. Bayramın şimdiden mübarek olsun, hayrlara ve güzelliklerin başlangıcına sebebiyet versin; benim müslüman kardeşim!...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah.

Bilmek, zaruridir. İman etmek zaruridir. Gereklerini yerine getirmek zaruridir.
Dinde zorlama yoktur düsturu, ameli boyuttadır. İtikada konusunda müslüman kişi elinden geldiğince gayrı müslimi zorlamalıdır. Ama bu zorlama fiili bir hareket değil, bilakis daha çok fikri olmalıdır. Amali boyutu tebliğ eden için geçerli olabilir, ama tebliğ olunan itikadi çerçeveye girmeden ameli boyuta zorlandığı takdirde yapılamk istenen ters teper.

Kimi insan iyilikten alır, kimisi ise sertlikten alır.
Bazısı şok hale getirilerek gerçeğe ulaşır. Bu ise, en tesirli metoddur.

Demek ki sizin de şok yaşamanız için gecenin bir vakti serin sularda olmanız gerekiyormuş.
Rahmet okyanusuna girmek için, serin sulara göz yumanlara selam olsun...

Kompleks arkadaşım, şu bir geçektir ki; sizin kabullenip etmemeniz bir eksiklik oluşturmaz inananlar açısından.
Ama siz eksikliğinizi en gerçekçi yoldan müşahede ettiğiniz içindir ki bu sitede bir şeyler yazma gereği duymuşsunuz.
Hiç bir müslüman bir ateist sitesine gidip de bir şeyler yazma gereği hissetmez. Ama her ateist kişi; müslüman mahallesine uğrar.
Acabalarıdır zaten o kişiyi buraya uğratan.
Hissediyor, biliyor ama anlamlandıramıyordur.
Zaten bir iman ederse, en samimi ve gerçke müğmin de bu gibi insanlar arasından çıkar.
Sizin de bu aydınlanmaya ihtiyacınız olduğunu görüyorum. Önemli olan kafanızdakileri burada mertçe ortaya koyup nezih bir uslub ile sormanız yada bildiklerinizi savunmanızdır. Samimiyet bu yolda en önemli katalizördür.
Doğru tektir, subjektifdir, göreceli bir kavram değildir.
Çok şükr hepimiz de belli bir eğitim düzeyini geçmiş insanlarız, karşılıklı saygıyı da muhafaza ederek bunları konuşabiliriz.
Ama samimi ve ahlaki çizgiden ayrılmadan.
Buyrun, endişelerinizi yada size ters yada acaip gelenleri buraya yazın. Muhakkak bu konulara çok iyi vakıf olan kardeşlerimiz size yardımcı olmak için ellerinden geleni yapacaklardır.

Adam kardeşim; sizinde hastabakıcı olduğunuzu bu yazınız ile görmüş bulunduk ve mantığınızı da beğendik. Biz maalesef sizin kadar geniş olamıyoruz, inşaallah sizden bir şeyler kaparız da biz de sizin gibi sabr ile hareket ederek bu türden ilgilenilmesi gereken insanlar ile ilgileniriz. Ama unutmayın; her insanın içinde bir kafir yaşar! Önemli olan o kafiri ıslah etmektir.
Dışınızdaki kafir insanların rahatsızlığını kaldırabilecekseniz, sınır tanımaz doktorlar gibi hareket edebilirsiniz.

Önemli olan aşılarınızın tamam olup olmadığını bilmekte yatar. Bunu da en yi bilecek olan sizlersiniz. :)))
Merakla takip edeceğim bu yöndeki çalışmalarınızı.
 
Üst Alt