Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an I Kerim'i elle tutmak...

gencsofi

New member
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Web sitesi
www.seferli.net
aslında benim görşrm şudur. şuan hiçbirimiz kesin konuşmuyoruz belki...
bu nedenle kuran okurken alalım bi abdest 2 dakikamızı almaz hem efendimiz canı sıkıldığında bile gider abdest alırmış.hem tartışma kesilmiş olur hem daha faziletli bir iş yapmış oluruz
vesselam
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
gencsofi' Alıntı:
aslında benim görşrm şudur. şuan hiçbirimiz kesin konuşmuyoruz belki...
bu nedenle kuran okurken alalım bi abdest 2 dakikamızı almaz hem efendimiz canı sıkıldığında bile gider abdest alırmış.hem tartışma kesilmiş olur hem daha faziletli bir iş yapmış oluruz
vesselam

gencsofi anlaşılan meselenin vehametinin farkında değilsin. Keşke mesele bu kadar basit olsaydı. Ayrıca Ayşegül de ben de gayet kesin konuşuyoruz. Yazdıklarımızı baştan sona bir oku. Fazilet, Kur'an okumadan önce abdest almak mıdır yoksa Kur'an'ı anlama ve yaşama aktarma çabasında olmak mıdır? Önemli olan tartışmanın son bulması değil "hakk"ın ortaya çıkmasıdır. Basite indirgemeyelim!

Selamlar!
 

gencsofi

New member
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Web sitesi
www.seferli.net
ben basite indirgemiyorum. savunduğum düşünce kuran okurken abdest almak gereklidir fakat farz olduğu konusunda hiçbir fikrim yok
 
S

seha

Guest
Kur'an okumak demek Mütekellim olan Allah'ın insanla konuşmasına bizzat şahit olmak ve onun huzurunda perdesiz aracısız ne istediğine bakmak demektir,emrini ve yasaklarını dinlemek, demektir.
Bir adi Padişah'ın önünde laubali durulmazken Kainatın Sultanının bizimle konuşması demek olan Kur'an okumak elbette en güzel ve temiz bir giysiyi,en güzel bir hali gerektirir. Faraza farz olmasada Kelam-ı Ezeli'yi okumak ve dinlemek abdesti gerektirir. Zira,edebsizi adi bir padişah sevmediği gibi Allah dahi sevmez.
Eğer inanmadın, git bir ordudaki askere sor. Nasıl Komutanı konuşurken hazır ola geçiyor ve nasıl onun huzuruna çıkacağını bildiği için,emrini dinlemek için her gün pak ve temiz oluyor.
Selametle
 

HaNiF

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
201
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
iN QuRaN
gencsofi' Alıntı:
ben basite indirgemiyorum. savunduğum düşünce kuran okurken abdest almak gereklidir fakat farz olduğu konusunda hiçbir fikrim yok


Tabii ki farz değildir. Hiç kimse Kur'an okumak abdest almak zorunda değildir. Zaten insanların çoğu, abdestsiz okunamaz diye, sanki dokununca çarpılacakmış gibi korkan, onu süs diye duvarlarına asan, her dediği başımın üstünde deyip, ona muhalif bilgileri kabul ederek ikiyüzlülük yapan birer dönek haline geldiler. İnsan sözünü, ALLAH'ın sözünden üstün tuttular... Fazla söze ne hacet...

Vesselam...
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
HaNiF' Alıntı:



İnsan sözünü, ALLAH'ın sözünden üstün tuttular... Fazla söze ne hacet...

Vesselam...

Biz Allah'ın sözünü insanlardan üstün tuttuğumuz için abdestin gerekliliğini kesin diyoruz...Ama sen şeytanla beraber okumak istiyorsan kur'anı o senin tercihindir...Ne diyelim...
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Biz Allah'ın sözünü insanlardan üstün tuttuğumuz için abdestin gerekliliğini kesin diyoruz...Ama sen şeytanla beraber okumak istiyorsan kur'anı o senin tercihindir...Ne diyelim...

Ayşegül, Allah'ın hangi sözüne istinaden Kur'an okurken abdest almanın farz olduğunu söylüyorsun? Bilmek isterim.
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
chamdali' Alıntı:
Ayşegül, Allah'ın hangi sözüne istinaden Kur'an okurken abdest almanın farz olduğunu söylüyorsun? Bilmek isterim.

Ben sizin gibi salt kurancı değilim hatırlatırım...Ben peygamberimizin sözlerinede itaat ediyorum...Bilmem anlatabildimmi
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Ben sizin gibi salt kurancı değilim hatırlatırım...Ben peygamberimizin sözlerinede itaat ediyorum...Bilmem anlatabildimmi

Ayşegül benim "salt kurancı" olduğumu kim söyledi? Ben de peygamberin sözlerine itaat ediyorum. Yeter ki bileyim onun söylediğini.

Allah'ın sözünü üstün tuttuğum için abdest gereklidir diyorsun Allah'ın hangi sözüne istinaden diye sorunca da ben peygamberin sözüne de itaat ediyorum diyorsun. Karar ver, hangisi?
 
S

seha

Guest
Hanif kardeşim endişeni anlıyorumda Kur'an'ı okumayanlar abdest almamak için mi böyle yapıyorlar. Yanii adam Kur'an okuyacak kadar Allah'ı seviyor, ama abdest almaya üşendiğinden okumuyor öylemi. Anlık olaylar vaki olmuş olabilir ,ama genellemene şaştım doğrusu.

Ayşegül Kardeşim; bizde sadece Kur'an diyoruz. Kur'an'ı;onu en iyi anlamış ve yaşayan Peyamberimizle, onun varisi alimlerden öğrenmek istiyoruz.Geliş yolundaki hatalar bu gerçeği ilzam etmez . Hem bu kardeşlerimizin derdi hurafeler. Onlarla savaşırken kılıç döner bazen hakikatleri keser, kusurdur, ama itab olunmaz. Hem onlar alimleri inkar etmiyorlar. Bizim alimlerimizi inkar ediyorlar. Farklı şey. Bizim alimlerimizele ilim ve amel farz değil. Sünnete karşı olmadıklarınıda söylediler. Sadece bizim sünnet anlayışımıza karşılar. Saygı elzemdir.
Biz kardeşiz ,sert değil kardeşçe konuşmak dilerim
 
S

seha

Guest
Chamdali kardeşim aynı anda yazmışız. Sevenleren kalbi biribiri ile beraberdir. Hoş bir tevafuk. Senin için dua ediyorum. Rabbim seni Kur'an hizmetinden ayırmasın.
Selam ve muhabbetle canım kardeşim.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
seha' Alıntı:
Chamdali kardeşim aynı anda yazmışız. Sevenleren kalbi biribiri ile beraberdir. Hoş bir tevafuk. Senin için dua ediyorum. Rabbim seni Kur'an hizmetinden ayırmasın.
Selam ve muhabbetle canım kardeşim.

Bi'l mukabele! Ben de seni takdir ediyorum seha kardeş.
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Benim kafam çok karıştı cevaplarınızdan hiçbirşey anlamıyorum...Şunu söylüyorum insanların sözlerini derken roman,gazete vs kastediyorum Allah kelamı daha üstündür...Ve absdest alıp temizce okumak gereklidir diye savunuyorum...Allah'ın hangi sözünde bu var diyorsunya chamdali bende sana diyorumki peygamber efendimiz Hadis-i şeriflerinde abdestin alınması gereken yerleri bildirmiştir diyorum...Peygamber efendimiz Allah'ın resulü olduğuna göre ve boşuna konuşmayacağına göre...Fazla söze hacet yok
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
konu yeteri kadar uzadı kardeşlerim son olarak ekliyorum ve konuyu kilitliyorum...

Kur'an-ı kerimde mealen,

ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez buyuruluyor. (Vakıa 79)

Hadis-i şerifte de,


(Kur'ana ancak hadesten [abdestsizlikten, cünüplükten, hayz ve nifastan] temiz olan el değdirebilir) buyuruldu. (Nesai]
 

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Hamamcıyken Kuran meali okumak günah mıdır?

Hamamcıyken Kuran meali okumak günah mıdır?

Bu tip soruları sormayı pek sevmem ama yinede bazı arkadaşlara yardımcı olur diye soruyorum.
Hamamcıyken , boy abdesti almadan internette veya kitapta ,dergilerde,takvimlerde ,gazetelerde Kuran meali okumak günah mıdır?
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Bu tip soruları sormayı pek sevmem ama yinede bazı arkadaşlara yardımcı olur diye soruyorum.
Hamamcıyken , boy abdesti almadan internette veya kitapta ,dergilerde,takvimlerde ,gazetelerde Kuran meali okumak günah mıdır?

meal kuran değil kardeşim.. şayet kuranla aynı olsaydı şuan piyasada sayısız meal olmazdı .. onun içn meal okumak için abdesti bile şart koşmıyanlar varki ama edeben abdest alınması gereklidir çünkü o meallerde aynı zamanda yanında arapçasıda olduğundan abdest alınmalı çünkü ona temzi yaklaşılması şarttır. bir ikincisi bırakın kura okumayı o halde durmak bile mazaretsizse eğer hoş karşılanmamıştır.. onun için boy abdestsiz bunu yapmanında mantığı yoktur internet olsun gerek yakvim yaprağı olsun bu konuda ilgili kardşlerin zaten böyle bir halda kalmıcakları kanatindeyim edeben gerekeni yapıcakalardır..
 

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
meal kuran değil kardeşim.. şayet kuranla aynı olsaydı şuan piyasada sayısız meal olmazdı .. onun içn meal okumak için abdesti bile şart koşmıyanlar varki ama edeben abdest alınması gereklidir çünkü o meallerde aynı zamanda yanında arapçasıda olduğundan abdest alınmalı çünkü ona temzi yaklaşılması şarttır. bir ikincisi bırakın kura okumayı o halde durmak bile mazaretsizse eğer hoş karşılanmamıştır.. onun için boy abdestsiz bunu yapmanında mantığı yoktur internet olsun gerek yakvim yaprağı olsun bu konuda ilgili kardşlerin zaten böyle bir halda kalmıcakları kanatindeyim edeben gerekeni yapıcakalardır..

peki arapçasının tam manasını bilmedikçe biz nasıl gerçek bilgiye ulaşacağız?
Ayrıca bu konuda mümkünse ayet gösterebilir misin?
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
peki arapçasının tam manasını bilmedikçe biz nasıl gerçek bilgiye ulaşacağız?
Ayrıca bu konuda mümkünse ayet gösterebilir misin?

arapçasını öürenmenizi tavsiye ediyoruz arapça öğreten nice yer var tavsiyem öğrenmeniz böylelikle daha iyi anlamış olursunuz ayetleri bence öğrenilmesi gereken ilimlerdendir..

hangi konuda ayet istediniz?

Şüphesiz bu, değerli bir Kur'an'dır, Korunmuş bir kitaptır. Ona ancak temizlenenler dokunabilir." (Vakıa 56/77-79)
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Konu ile ilgili önemli bir yazı.

Abdest ve Kur'an


Mustafa Alphan Başbekleyen

Bu yazımızda toplumumuzda genel kabul gören bir yanlışı, daha doğrusu Kur'an-ı Kerim'deki yanlış yorumlanan bir ayeti incelemeye ve Kur'an'a uygun olan anlayışı ortaya koymaya çalışacağız. Amacımız Kur'an'ın önündeki engellerden birini kaldırmak ve bu noktada Kur'an'ın anlaşılmasına biraz daha yardımcı olmaktır.

Kur'an, müslümanlar arasında en çok sözü edilen fakat anlaşılması için en az çaba gösterilen bir kitap olduğundan dolayı insanlarımızın Kur'an adına bildikleri şeylerin bir çoğu kulaktan dolma, asılsız ve uydurma bilgilerdir.

Elbetteki Kur'an'ın tanınmadığı, anlaşılmasının belli tekellere devredildiği dönemlerde, Kur'an'ın anlaşılmaması, ayetlerinin yanlış yorumlanması ve bunların da çabucak kabul görmesi doğal bir sonuçtur. Ancak bu noktada doğal olmayan ise, toplumun böylesi acıklı bir tablo oluşturmasına rağmen, müslümanların gündemlerine hala Kur'an'ı almamakta diretiyor olmalarıdır.

Kur'an'ın bu durumda oluşunun bir çok sebebi vardır. Bunların bir çoğu da Kur'an'ı kutsama, yüceltme adına yapılmış/yapılmakta olanlardır. Kitabımız Kur'an öyle yüce, öyle kutsaldır ki; değil onu okuyup anlamamız, ona dokunmamız bile belli kuralları, prensipleri yerine getirmemize bağlıdır/bağlanmıştır.

Biz burada söz konusu kurallardan birisini; Kur'an'a abdestsiz el sürülemeyeceği dolayısıyla okunamayacağı yolundaki iddiayı ve bu iddiaya delil olarak gösterilmeye çalışılan Vakıa Suresi'nin 79. ayeti üzerinde duracağız.

Ayette; «Ona (Kitab-ı Meknun'a veya Kur'an'a) arınanlardan başkası temas edemez.» (56/Vakıa, 79) deniliyor. «Arınanlar» diye tercüme ettiğimiz «mutahharun» kelimesi elimizdeki mevcut meallerde, Maide Suresi'ndeki abdestle ilgili 6. ayette geçen ve maddi temizlenmeyi ifade eden (fettahharu: temizlenin) kelimesiyle eş anlamlı olarak kullanılmakta ve böylece Kur'an'a ancak abdestli olanların dokunabileceği sonucu çıkarılmaktadır.

Acaba gerçekten, iki ayrı ayette geçen bu iki kelime aynı anlamları mı ifade etmekte yoksa farklı anlamlar mı taşımaktadırlar? Bu konuyu açıklığa kavuşturabilmek için Kur'an-ı Kerim'deki ve Arap dilindeki bu kelimeyle ilintili diğer türevlere bakmak sanırız yerinde olacaktır.

Lügatte; temizlemek, arıtmak, pisliği gidermek, kadınlar için hayızdan temizlenmek... vs. anlamlara gelen ve kökü ta-he-ra olan fiil Kur'an-ı Kerim'de ve Arap dilinde en genelde iki anlamda kullanılmaktadır. Birincisi; Maide Suresi 6. ayetteki (fettahharun) fiilini de içine alan ve bizzat maddi temizliği içeren ve bu anlamda kullanılan (ta-he-ra) fiilidir, ikincisi ise; insanın veya en genelde yaratıkların kalbi ve manevi temizliğini, küfür ve batıl pisliğinden arınmışlığını ifade için kullanılan aynı kökten alınmış fakat farklı varyanttaki (ta-he-ra) fiilidir. Aşağıda örneklerle açıklayacağımız üzere Vakıa Suresi 79. ayetinde geçen (mutahharun) kelimesi de sözünü ettiğimiz ikinci anlamı ifade eden (ta-he-ra) fiilinin bir türevidir.

Maddi temizliği ifade etmek için kullanılan, ayetin bütünlüğünden de bizzat su ile temizlenmeyi ifade ettiği anlaşılan ve hemen hemen aynı anlamı içeren fiil kalıpları (vezinleri)ndan türeyen temizlenmek kelimesi kısaca Kur'an-ı Kerim'de şu şekillerde geçmektedir.

«...Eğer cünüp iseniz temizlenin (fettahharun).» (5/Maide, 6)

«...Temizleninceye (yethurne) kadar onlara yaklaşmayın.» (2/Bakara, 222)

«...Ve gökten tertemiz (tahura) bir su indirdik.» (25/Furkan, 48)

«...Rableri onlara tertemiz (tahura) bir içki içirmiştir.» (76/İnsan, 21)

Görüldüğü gibi bu ayetlerde geçen temizlenmek kelimesi maddi temizlik yani Maide Suresi 6. ayette de olduğu gibi su ile temizlik anlamında kullanılmıştır. Bu anlamdaki pratik kullanım hakkında da örnek verecek olursak; su ile yıkadım (iğteseltu) guslettim denmek istendiği zaman (tetahhertü veya ittahhartü) derler.1 Bu konudaki ayet ve kullanım örneklerini artırmak mümkün, ancak bu kadarla yetinerek kelimenin ifade ettiği ikinci anlama geçmek istiyoruz.

«...Allah onların kalplerini temizlemek {en yutahhira) istememiştir.» (5/Maide,41)

«...Ey Meryem, Allah serti seçti, temizledi (tahharaki) ve seni dünyaların kadınlarına üstün kıldı.» (3/AI-i Imran, 42)

«...Seni inkar edenlerden temizleyeceğim (mutahhiruke)...» (3/AI-İ imran, 55)

«...Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz (yutahhirakum tathira) yapmak istiyor.» (33/Ahzab, 33)

«Değerli, şanlı, yükseltilen, temiz tutulan (mutahharatin) sahifeler içindedir.» (80/Abese, 13-14)

«Allah tarafından tertemiz (mutahharaten) sahifeler okuyan bir elçidir.» (98/Beyyine, 2)

Bundan başka pratik kullanımda Araplar günahkar kimsenin temizlenmesi için (Tahhir) kelimesini kullanırlar, Müddessir Suresi'nde 4. ayette gecen (Elbiseni temizle; tetahhir) aynı şekilde nelsini, ahlakını temizle anlamını ifade etmektedir,2 Çocuğun sünnet edilmesi anlamında da Arap dilinde aynı kelime kullanılmaktadır.

Görüldüğü gibi yukarıdaki ayetlerde ve pratik kullanımlarda geçen (ta-he-ra) fiili vezin (fiil kalıbı) değiştirerek kalbi temizliği (5/41), küfür ve şirk pisliğinden uzaklaştırılmak suretiyle arındırılmışlığı (3/55) ifade eder bir anlam kazanmıştır. Söz konusu olan Vakıa Suresi 79. ayette geçen kelime de aynı vezinde ve aynı anlamda kullanılmıştır.

Dolayısıyla bu ayetlerde geçen mutahharun/temizlenenler kelimesinin abdest almakla hiçbir alakası yoktur. Ayetlerin siyak ve sibakı da göz önünde tutulursa görülür ki; ayet abdest alanlardan değil, arınmış olan meleklerden bahsetmektedir.

Ayeti daha iyi anlayabilmek için daha öncesi ve daha sonrasına da başvurarak yeniden gözden geçirelim. «O elbette değerli bir Kur'andır.» (56/77); «Korunmuş bir kitaptadır.» (56/78) «Ona temizlerden (mutahharun) başkası dokunamaz!» (56/79); «Alemlerin rabbinden indirilmiştir.» (56/80); «Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?» (56/81).

79. ayette geçen o zamiri Arapça gramer kurallarına göre kendisine en yakın olan isme atfedilir, böylece el sürülemeyecek olan kitap, Buruc Suresi 22. ayette de geçen Levh-i Mahfuz anlamındaki Kitabîn Meknun/ Korunmuş Kitaptır. Ancak dolaylı olarak Kur'an-ı Kerim'e de dokunulamayacağı söylenebilir. Çünkü Kur'an da o kitaptan bir parçadır. Dolayısıyla ona da içinde pislik, kötülük olan hiç bir yaratık (şeytan, cin, ins) dokunamaz, yani tevhidi bütünlüğü bozucu ve tevhide aykırı batıl unsur sokamaz.

Kur'an-ı Kerim'in nüzulü sırasında, Kur'an'ı inkar eden ve Hz. Peygamberi yalanlayan müşrikler (3/184), Kur'an'ın şeytanların, cinlerin sözü olduğunu (37/36) Muhammed (s)'in cinlenmiş olduğunu (15/6) Öne sürüyorlardı. Dolayısıyla Kur'an'ın Allah (c. c.)'tan indirilmiş olmadığını, temiz olmayan varlıklar tarafından Hz. Peygamber'e ilham edildiğini iddia ediyorlardı.

Oysa Kur'an-ı Kerim bunlara cevap olarak Kovulmuş şeytanın sözü olmadığını (81/25) şeytanların indirmediğini (26/210) bildirerek, sözkonusu Vakıa 79. ayete de Ancak ona temiz olanların dokunabileceğini yani, sadece günah ve şirkten tamamen temizlenmiş olan meleklerin dokunabileceğini ve hemen akabinden de Alemlerin rabbinden indirilmiştir diyerek müşriklerin iddialarının boş ve asılsız olduğunu ortaya koymuştur.

Bu ayet Enes b. Malik, ibn Abbas, Said b. Cübeyir, İkrime, Mücahid, Katade... vb. bir çok sahabe tarafından da bu şekilde anlaşılmış 3 Salmanı Farisî de bu ayetin Kur'an'ı abdestli olarak ele alıp almamakla hiç bir ilgisi olmadığını, söz konusu (mutahhar) temiz olanların melekler olduğunu söylemiştir ki, yukarıda açıkladığımız üzere doğru ve Kur'an'a uygun olan da budur.

Eğer söz konusu ayette geçen (mutahharun) kelimesine (abdest alanlar) anlamını verecek olursak Abese 14 ve Beyyine 2. ayetlerde geçen (mutahharat) kelimesine de aynı anlamı yani abdest aldırılmış sahifeler anlamını vermek gerekirdi ki; bu ayetler için böyle bir iddiada bulunmak ne kadar yanlış ise Vakıa Suresi 79. ayette geçen (mutahharun) kelimesine de abdest alanlar anlamını yüklemek o kadar yanlıştır. Dolayısıyla bu ayetlerde geçen (mutahharat ve mutahharun) kelimeleri şirk, küfür ve şeytanın temasından uzaklaştırılmış anlamını ifade etmekle birlikte temiz olan meleklere işaret etmektedir.

Yine ayette geçen (la) edatı nehy la'sı değil, nefy la'sı olarak kullanılmıştır ki, bir çok müfessir de bu kanaattedir.4 Yani bu ayette dokunmasınlar şeklinde bir yasaklama (nehy) sözkonusu değil, ancak dokunulamaz şeklinde bir olumsuzlama, dokunulamayacak olan bir olayın haber olarak bildirilmesi sözkonusudur. Bu da ayette bildirilen, gaybî bir mesajla ilintilidir.

Ayrıca son olarak şunu da bildirmek gerekir ki; Vakıa Suresi'ndeki sözkonusu ayet ile Maide Suresi'ndeki ab-destle ilgili ayet karşılaştırıldığında da görülür ki; abdest ayeti diğerinden nüzul sırası bakımından çok sonra indirilmiştir. Rivayetler de bu durumu destekler mahiyettedir. Bu durumda bilinmeyen bir hükmün yerine getirilmesi ve bunun istenmesi, yani abdest bilinmeden, abdestle ilgili bir hükmün yerine getirilmesinin istenmesi nasıl mümkün olabilir?

Sözü edilen bu ayetin yanlış anlaşılması sonucu müslümanlar Kur'an-ı Kerim'i yanlış yönde kutsamış ve yüceltmişlerdir ki, ona dokunmak için bile çeşitli merasimler ve prensipleri zorunlu kural olarak koymuşlardır. Halbuki Kur'an'ın kutsanması ve yüceltilmesi bu anlamda değildir. Bilakis onun okunarak anlaşılıp hayata tatbik edilmesi ona verilen en büyük yüceltmedir.

Allah (c. c.) Kur'an'da, Kur'an'ın okunabilmesi için abdest vb, gibi hiç bir ön şart koşmamış bilakis Allah'ın anıla-bilmesi için getirilebilecek tüm serbestiyi getirmiştir (4/103). Kur'an'da yalnızca namaz kılmak için emredilen böyle bir ön şartı Kur'an'ın okunabilmesi için -olmazsa olmaz- bir kural olarak ortaya koymak, Kur'an'ın okunmasının ve anlaşılmasının önüne engel koymak demektir. Halbuki Allah-u Teala biz insanlar için kolaylık istemekte, güçlük istememektedir (2/185). Buna rağmen Allah'ın koymadığı bir şartı Kur'an'ın önüne getirip koymak aynı zamanda O'nu okuyup arınacak olanların Önüne geçmek demektir. Müminlerin görevi Kur'an'ın önüne engeller kaymak değil, önündeki engelleri kaldırmak olmalıdır.

Mesele böylece açıklığa kavuşturulmadan sonra diyebiliriz ki; bu ayetin yorumlanmasında da olduğu gibi toplumsal kabul gören değerler her zaman doğrudur anlamına gelmez. Doğru ancak Allah'tan olandadır, dolayısıyla doğru ancak Kur'an'dadır,

Selam; doğruyu arayanlara ve bu doğruyla yaşayanlara olsun.

Notlar:

1. Lisanü't-Arab, c. 4, s. 504,

2. Lisanü't-Arab, c. 4, s. 505.

3. Camiu'l-Beyan, 27/206.

4. Tefhimu'l-Kur'an, Mevdudi, c. 6, s. 100.



Haksöz Dergisi
Kasım 1991
Sayı: 8
www.haksoz.net
 

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Çapanoğlu sizin gibi düşünmüyor.Onun dediğine göre sadece namaz kılarken boy abdesti alınır,farzdır.Diğerleri farz değildir.
Ayetler:
Nisa Suresi 43 Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüpken de -yolculuk halinde olmanız müstesna- boy abdesti alıncaya kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hastalanırsanız yahut yolculuk halinde bulunursanız yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, bütün bu durumlarda su da bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin. Yani yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Allah Afüvv'dür, günahları affeder, Gafûr'dur, hataları bağışlar.


Maide Suresi 6 Ey iman sahipleri! Namaza duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.
 
Üst Alt