Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an I Kerim'i elle tutmak...

umit2006

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
tasavvuf anlayışının islama kattığı çarpık bir anlayış daha;
Kur'ana abdestsiz el sürülmez!
tasavvuf ehli açıklayın bakalım deliliniz nedir?
 

THE_HAFIZ

Mesajlari Onaylanacak
Katılım
14 Ağu 2006
Mesajlar
319
Tepkime puanı
0
Puanları
0
umit2006' Alıntı:
tasavvuf anlayışının islama kattığı çarpık bir anlayış daha;
Kur'ana abdestsiz el sürülmez!
tasavvuf ehli açıklayın bakalım deliliniz nedir?


Valla sevgili dostum bunların tek derdini ben size anlatayım..
Abdestsiz Kur'ana el süren çoğalırsa, Kur'anı her şartta okuyan ve anlayan çoğalır, hal böyle olunca, TASAVVUF EHLİNİN İslam adına ortaya koydukları MEZHEPSEL VE SUFİSTİK zırvalar görülür, birileri doğruları görünce de bunların vazgeçilmezliği suya yatar.. Yani, Abdestsiz Kur'ana el sürülmez mantığını bir Kafir öne sürseydi, inanın kabul görmezdi ve işinh hinliği anlaşılırdı ama bunu İSLAMA dayandırarak yapınca birileri, maalesef dini bir kural gibi girdi İSLAM FIKHINA.. Sonuç bildiğimiz gibi işte.. Bahaneler ileri sürerek İNSANLAR KUR'ANDAN UZAKLAŞTIRILDI.. Maalesef bu bahanelerin en büyüğü bu konudur.. Açtığınız bu konuyla bazı gerçeklerin gün ışığına çıkacağı ümidiyle.. Teşekkür ediyorum.. dualarımla
 

umit2006

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
sağolasın dostum,Allah razı olsun ve selam hidayete tabi olanların üzerine olsun...
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
İyi kur'ana abdestsiz dokunalım karısıyla cinsel ilişkiye girmiş birisi işini hallettikten sonra alsın eline kur'an okusun...Hem kur'anı yüceltiyorsunuz hemde savunduğunuz şeye bak....Yazıııklaaaaaar olsunn ...Başka bişey demiyorum...Abdest almak iki dakikanızı bile almaz....Şeytana köle olmayın!:(
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
İyi kur'ana abdestsiz dokunalım karısıyla cinsel ilişkiye girmiş birisi işini hallettikten sonra alsın eline kur'an okusun...Hem kur'anı yüceltiyorsunuz hemde savunduğunuz şeye bak....Yazıııklaaaaaar olsunn ...Başka bişey demiyorum...Abdest almak iki dakikanızı bile almaz....Şeytana köle olmayın!:(

Abdest almak istiyorsanız alırsınız. Ancak bunun farz olduğunu iddia etmek başka bir şey. Ya da dokunmanın haram olduğunu söylemek.
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
chamdali' Alıntı:
Abdest almak istiyorsanız alırsınız. Ancak bunun farz olduğunu iddia etmek başka bir şey. Ya da dokunmanın haram olduğunu söylemek.


Yemin ediyorum siz islamiyeti bilmiyorsunuz...Allahım şu kullarının aklını başına getir...Kur'ana abdestsiz asla el sürülmez tamammı güzel kardeşlerim...Namazda abdestsiz kılınmaz...İyiki kur'anda abdest geçiyor yoksa onuda inkar edecektiniz kesin...Tuvaletten çıkmışsın...Şeytan damarlarında dolaşmaktayken nasıl eline kur'anı alırsın yaaa....Varmı böyle bir mantık...Siz sözde kur'ancısınız....
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Yemin ediyorum siz islamiyeti bilmiyorsunuz...Allahım şu kullarının aklını başına getir...Kur'ana abdestsiz asla el sürülmez tamammı güzel kardeşlerim...Namazda abdestsiz kılınmaz...İyiki kur'anda abdest geçiyor yoksa onuda inkar edecektiniz kesin...Tuvaletten çıkmışsın...Şeytan damarlarında dolaşmaktayken nasıl eline kur'anı alırsın yaaa....Varmı böyle bir mantık...Siz sözde kur'ancısınız....

Önce sakin olun lütfen!

Kur'an'a niçin asla abdestsiz el sürülmez? Bunu neye göre söylüyorsunuz? Namaz abdestsiz kılınmaz. Doğru. Tuvaletten çıkmakla şeytanın ne alakası var? Kur'an abdesti yalnızca namaz için şart koşmakta (Maide 6). Kur'an okumadan önce abdest almak gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ben Kur'ancı olduğumu söylediğimi hatırlamıyorum. Ben müslümanlardanım.

Selamlar!
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
KUR’AN-I KERİM OKUMA SEVABI

Kur’ân-ı kerîm okumak ve okutmak çok sevâbdır. Hattâ bunun sevâbı dedelerine, çocuklarına ve torunlarına tesîr eder. İ’tikâdı düzgün bir kimse, Kur’ân-ı kerîmi okuyup, muteber ilmihâl kitaplarında bildirildiği gibi amel ettiği, ibâdet yaptığı takdirde büyük sevâblara kavuşur.
Kur’ân-ı kerîm okumakla alâkalı olarak sevgili Peygamberimiz buyurdu ki:
“Ümmetimin en hayırlısı, Kur’ân-ı kerîmi öğrenen ve öğretendir.”
“Hoca çocuğa Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü teâlâ çocuğun anasının, babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır.”
“Ümmetimin yaptığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur’ân-ı kerîmi, Mushafa bakarak okumaktır.”
“Kur’ân-ı kerîm okunan evden arşa kadar nûr yükselir.”
“Kur’ân-ı kerîm okunan evin hayrı artar, sâkinlerini sıkmaz, melekler oraya toplanır, şeytanlar oradan uzaklaşır. Kur’ân-ı kerîm okunmıyan ev, içindekilere dar gelir, sıkıntı verir, bereketsiz olur. Bu evden melekler uzaklaşır, şeytanlar oraya dolar.”
“Her gece on âyet okuyan, gâfillerden sayılmaz.”
“Kur’ân okuyun! Kıyâmette şefâ’at eder.”
İmâm-ı Ahmed bin Hanbel hazretleri buyuruyor ki:
“Ma’nâsını anlayarak da, anlamayarak da Kur’ân-ı kerîm okuyan cenâb-ı Hakkın rızâsına kavuşur.”
Kur’ân-ı kerîm okurken, bunun Allahü teâlânın kelâmı olduğunu düşünmelidir. Kur’ân-ı kerîme dokunmak için, abdestli olmak lâzım olduğu gibi, onu okumak için de, temiz kalb lâzımdır.


http://www.geocities.com/mevlut1us/kuranikerim/kuranikerim.htm
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Sinsi Kur’ân-ı kerim düşmanlığı
Dinde reform yapmak, dîni bozmak isteyenler, “Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını bilmeden okumanın faydası olmaz, ma’nâsını bilmeyen meâl okumalı” diyorlar. Ayrıca Kur’ân-ı kerîm okumak için bir şartın olmadığını, abdestli abdestsiz, hattâ cünüp iken bile okunabileceğini söylüyorlar.
Böyle söyleyen kimselerin, ünvânı ne olursa olsun, ister profesör, ister dekan, isterse rektör olsun, bunların art niyetli oldukları açıktır. Kur’ân-ı kerîmi sıradan bir kitap hâline getirmek istiyorlar. Bu sinsi bir Kur’ân-ı kerim düşmanlığıdır. Kur’ân-ı kerîm orijinal hâli ile Kur’ân-ı kerîmdir. Meâline, Kur’ân-ı kerîm denilemez. Buna Allah kelâmı denilemez.
Meâl yazılmasının 70-80 yıllık bir geçmişi vardır. Eğer meâl okumak önemli olsaydı, İslâm âlimleri asırlar öncesinden bunu yazarlardı. İslâm âlimleri, meâl okumanın zararlarını bildikleri için, Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını, ya’nî hükümlerini, emirlerini, yasaklarını fıkıh kitaplarında herkesin anlayabileceği şekilde yazmışlar; bereketlenmek, sevâb kazanmak için de Kur’ân-ı kerîmi aslından okumayı tavsiye etmişlerdir. Müslümanlar, dinlerini bu kitaplardan öğrenmişlerdir.
Kur’ân-ı kerîmin nasıl okunacağını, ne maksatla okunacağını, Eshâb-ı kirâm, İslâm âlimleri, mezhep imâmlarımız asırlar önce bildirmişler ve 14 asırdır bu şekilde yapılmıştır.
Asırlardır, çeşitli dildeki, ırktaki Müslümanlar Arapça bilmedikleri, ma’nâsını anlamadıkları hâlde Kur’ân-ı kerîmi okumuşlar, hadîs-i şerîflerde bildirilen faydalara, sevâblara kavuşmuşlardır. Ma’nâsını bilmeden okunmaz diyenlerin maksadı Müslümanları, bu faydalardan, sevâblardan mahrûm bırakmaktır.
Bütün bunları bir tarafa atıp, yeni usûller, yeni hükümler çıkarmaya kalkanların kötü niyetleri ortadadır. Bunları iyi niyetli zannetmek saflık olur. Bilerek veya bilmiyerek böyle bozuk fikirlere inanmak, öncülük etmek, dînin yıkılmasına yardım etmek olur.


http://www.geocities.com/mevlut1us/kuranikerim/kuranikerim.htm
 
Z

zeynep_hearty

Guest
umit2006' Alıntı:
tasavvuf anlayışının islama kattığı çarpık bir anlayış daha;
Kur'ana abdestsiz el sürülmez!
tasavvuf ehli açıklayın bakalım deliliniz nedir?
saygıdeğer Ümit Kimi zaman insan hayatında öyle şeylerle karşılaşabilirizki helal yada haram deildir .. Örneğin evli çiftlerin boşanması helaldir fakat rabbin en sevmediği helaldir ...Toplum söz konusu olduğunda ahlaki zafiyet, kişilk bozuklukları, psikolojik dengeler,o evlilikten meydana gelen çocukların haklarını ihlal sözkonusu olduğunda, boşanmda yani helalde bile kötü durumlar ortaya çıkabilir..Bu anlamda yakllaşıldığında nasıl olsa boşanmak helal denilip çiftler boşanabilir...Bu ne kadar doğru ise kuarnı abdestsiz tutmakta okadar doğrudur...Dinen helal yada haram değildir fakat adaba aykırıdır...ölçüye aykırıdır...nahoştur...gayriadabidir...elimizde tuttuğumuz kitap herhangi bir yazarın kitabı değildir..islam ahlakına, adabına aykırıdır.. bir güzel vardır birde en güzel vardır bir ayeti kerimde ''sizin rab katında en üstününüz takvada üstün olandır '' demiyormu ?en güzeli abdestli okumaktır ben ehli sünnet olarak abdestsiz dokunulmaması fikrini savunuyorum çünkü :Kur’ân; “Şüphesiz bu, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Levh-i Mahfuz’da korunmuştur. Ona ter temiz olanlardan başkası dokunamaz. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir”1 âyetiyle Kur’ân’a dokunabilme esaslarını belirler. Buna göre Kur’ân’a dokunabilmek için, 1- Küfür kirliliğinden, 2- Necâset kirliliğinden, 3- Hades kirliliğinden arınmış olmalıdır. Yani Müslüman olmalı, kan ve sâire kirliliklerden arınmış olmalı ve abdestsizlik halinden de sıyrılmış olmalı, yani abdestli olmalıdır. İslâmiyetin tahâret tanımı budur. Bunun tamamını başarmak en evlâ olanıdır.Madem sadece Kuran'la amel ederim diyosunuz buyrun size ölçü takvada üstünlük ....selam ve dua ile...
 

umit2006

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
maide suresi 6- Ey müminler, namaza durmak istediğiniz zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız. Başınızı meshediniz, topuklara kadar ayaklarınızı da.

Eğer cünüpseniz iyice yıkanınız. Fakat eğer hasta yada yolcu iseniz veya içinizden biri heladan gelmiş ise, yada kadınlara dokunmuşsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm ediniz, temiz toprağı yüzlerinize ve ellerinize sürünüz.

Allah'ın istediği siz zor koşmak değildir. Fâkat O, sizi temizlemek ve size yönelik nimetini tamamlamak ister ki, şükredesiniz diye. "

dikkat edin namaz kılacağınız zaman diyor.üstelik kur'anın bildiğimiz anlamda kitab şeklini alması daha sonraları olmuştur.
 

umit2006

New member
Katılım
18 Ağu 2006
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
zeynep_hearty' Alıntı:
saygıdeğer Ümit Kimi zaman insan hayatında öyle şeylerle karşılaşabilirizki helal yada haram deildir .. Örneğin evli çiftlerin boşanması helaldir fakat rabbin en sevmediği helaldir ...Toplum söz konusu olduğunda ahlaki zafiyet, kişilk bozuklukları, psikolojik dengeler,o evlilikten meydana gelen çocukların haklarını ihlal sözkonusu olduğunda, boşanmda yani helalde bile kötü durumlar ortaya çıkabilir..Bu anlamda yakllaşıldığında nasıl olsa boşanmak helal denilip çiftler boşanabilir...Bu ne kadar doğru ise kuarnı abdestsiz tutmakta okadar doğrudur...Dinen helal yada haram değildir fakat adaba aykırıdır...ölçüye aykırıdır...nahoştur...gayriadabidir...elimizde tuttuğumuz kitap herhangi bir yazarın kitabı değildir..islam ahlakına, adabına aykırıdır.. bir güzel vardır birde en güzel vardır bir ayeti kerimde ''sizin rab katında en üstününüz takvada üstün olandır '' demiyormu ?en güzeli abdestli okumaktır ben ehli sünnet olarak abdestsiz dokunulmaması fikrini savunuyorum çünkü :Kur’ân; “Şüphesiz bu, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Levh-i Mahfuz’da korunmuştur. Ona ter temiz olanlardan başkası dokunamaz. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir”1 âyetiyle Kur’ân’a dokunabilme esaslarını belirler. Buna göre Kur’ân’a dokunabilmek için, 1- Küfür kirliliğinden, 2- Necâset kirliliğinden, 3- Hades kirliliğinden arınmış olmalıdır. Yani Müslüman olmalı, kan ve sâire kirliliklerden arınmış olmalı ve abdestsizlik halinden de sıyrılmış olmalı, yani abdestli olmalıdır. İslâmiyetin tahâret tanımı budur. Bunun tamamını başarmak en evlâ olanıdır.Madem sadece Kuran'la amel ederim diyosunuz buyrun size ölçü takvada üstünlük ....selam ve dua ile...

sevgili kardeş vakıa suresinde bahsettiğin ayetin abdestle hiç bir ilgisi yok!ayetin siyak ve sibakına bakarsan abdestten bahsetmediğini anlarsın.tertemizden kastedilenler meleklerdir ve ona asla dokunamıyacak olanlarda şeytanlardır.bu ayet müşriklerin vahiyle ilgili sapkın iddialarına cevaptır.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Sinsi Kur’ân-ı kerim düşmanlığı
Dinde reform yapmak, dîni bozmak isteyenler, “Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını bilmeden okumanın faydası olmaz, ma’nâsını bilmeyen meâl okumalı” diyorlar. Ayrıca Kur’ân-ı kerîm okumak için bir şartın olmadığını, abdestli abdestsiz, hattâ cünüp iken bile okunabileceğini söylüyorlar.
Böyle söyleyen kimselerin, ünvânı ne olursa olsun, ister profesör, ister dekan, isterse rektör olsun, bunların art niyetli oldukları açıktır. Kur’ân-ı kerîmi sıradan bir kitap hâline getirmek istiyorlar. Bu sinsi bir Kur’ân-ı kerim düşmanlığıdır. Kur’ân-ı kerîm orijinal hâli ile Kur’ân-ı kerîmdir. Meâline, Kur’ân-ı kerîm denilemez. Buna Allah kelâmı denilemez.
Meâl yazılmasının 70-80 yıllık bir geçmişi vardır. Eğer meâl okumak önemli olsaydı, İslâm âlimleri asırlar öncesinden bunu yazarlardı. İslâm âlimleri, meâl okumanın zararlarını bildikleri için, Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını, ya’nî hükümlerini, emirlerini, yasaklarını fıkıh kitaplarında herkesin anlayabileceği şekilde yazmışlar; bereketlenmek, sevâb kazanmak için de Kur’ân-ı kerîmi aslından okumayı tavsiye etmişlerdir. Müslümanlar, dinlerini bu kitaplardan öğrenmişlerdir.
Kur’ân-ı kerîmin nasıl okunacağını, ne maksatla okunacağını, Eshâb-ı kirâm, İslâm âlimleri, mezhep imâmlarımız asırlar önce bildirmişler ve 14 asırdır bu şekilde yapılmıştır.
Asırlardır, çeşitli dildeki, ırktaki Müslümanlar Arapça bilmedikleri, ma’nâsını anlamadıkları hâlde Kur’ân-ı kerîmi okumuşlar, hadîs-i şerîflerde bildirilen faydalara, sevâblara kavuşmuşlardır. Ma’nâsını bilmeden okunmaz diyenlerin maksadı Müslümanları, bu faydalardan, sevâblardan mahrûm bırakmaktır.
Bütün bunları bir tarafa atıp, yeni usûller, yeni hükümler çıkarmaya kalkanların kötü niyetleri ortadadır. Bunları iyi niyetli zannetmek saflık olur. Bilerek veya bilmiyerek böyle bozuk fikirlere inanmak, öncülük etmek, dînin yıkılmasına yardım etmek olur.


http://www.geocities.com/mevlut1us/kuranikerim/kuranikerim.htm

Ayşegül,

Hem anlamadan arapçasını oku hem de anladığın lisanda mealini. Ne kadar arapçasından okuyorsan en az o kadar da anladığın dilde oku. Arapçası Kur'andır. Meal ise mealdir. Mealine de Kur'an deme. Kimse böyle bir şey istemiyor. Sadece anlamaya çalışarak oku diyorum.

Kur'an'ı okumak için elbette bazı şartlar vardır. Kur'an bunları söyler:

Nahl 98: Şimdi Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.

Müzzemmil 4: ...Ve Kur'an'ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku.

gibi... Ama abdest alınması gibi bir şart mevcut değil. Dilerseniz alırsınız. Kimse de kalkıp size niye abdest alıyorsunuz demez herhalde.

Kur'an'a düşmanlık etmek isteyenlerden korkmayın.

Fussilet 41: ...o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.
Fussilet 42: Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez. (Çünkü Kur'an,) Hüküm ve hikmet sahibi, çok övülen (Allah)tan indirilmedir.

Meal yazımının tarihi iddia edildiği gibi 70 - 80 yıllık değildir. Belki cumhuriyet Türkiyesinde olabilir. Elimde 15. yüzyılda Muhammed b. Hamza tarafından yapılmış Türkçe bir meal çalışması var. Daha öncesini bilmiyorum. Maksat meal yazılması ya da okunması değil. Maksat Kur'an'ın doğru anlaşılması. Bunun için ya Arapça öğreneceksiniz ya da anladığınız lisana çevrilmiş mealini okuyacaksınız. Kur'anla birebir muhatap olabilmek için.

Korkmayın kimsenin dini yıkmaya gücü yetmez. Paranoyadan kurtulmak gerek. Kur'an bile kendi benzerini ortaya koymak isteyeceklere meydan okurken.

Ayşegül, şu adamlara kulak verdiğin kadar Kur'an'a da kulak versen ne olur sanki. Arapçasını da oku istediğin kadar. Ama ne olur anladığın lisanda anlamak için de oku. Allah'a sığın ve oku. Düşün!

Selamlar!
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
chamdali' Alıntı:
Ayşegül,

Hem anlamadan arapçasını oku hem de anladığın lisanda mealini. Ne kadar arapçasından okuyorsan en az o kadar da anladığın dilde oku. Arapçası Kur'andır. Meal ise mealdir. Mealine de Kur'an deme. Kimse böyle bir şey istemiyor. Sadece anlamaya çalışarak oku diyorum.

Kur'an'ı okumak için elbette bazı şartlar vardır. Kur'an bunları söyler:

Nahl 98: Şimdi Kur'ân okumak istediğin zaman önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın.

Müzzemmil 4: ...Ve Kur'an'ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) oku.

gibi... Ama abdest alınması gibi bir şart mevcut değil. Dilerseniz alırsınız. Kimse de kalkıp size niye abdest alıyorsunuz demez herhalde.

Kur'an'a düşmanlık etmek isteyenlerden korkmayın.

Fussilet 41: ...o, aziz (şerefi yüksek, üstün) bir Kitaptır.
Fussilet 42: Batıl, ona önünden de, ardından da gelemez. (Çünkü Kur'an,) Hüküm ve hikmet sahibi, çok övülen (Allah)tan indirilmedir.

Meal yazımının tarihi iddia edildiği gibi 70 - 80 yıllık değildir. Belki cumhuriyet Türkiyesinde olabilir. Elimde 15. yüzyılda Muhammed b. Hamza tarafından yapılmış Türkçe bir meal çalışması var. Daha öncesini bilmiyorum. Maksat meal yazılması ya da okunması değil. Maksat Kur'an'ın doğru anlaşılması. Bunun için ya Arapça öğreneceksiniz ya da anladığınız lisana çevrilmiş mealini okuyacaksınız. Kur'anla birebir muhatap olabilmek için.

Korkmayın kimsenin dini yıkmaya gücü yetmez. Paranoyadan kurtulmak gerek. Kur'an bile kendi benzerini ortaya koymak isteyeceklere meydan okurken.

Ayşegül, şu adamlara kulak verdiğin kadar Kur'an'a da kulak versen ne olur sanki. Arapçasını da oku istediğin kadar. Ama ne olur anladığın lisanda anlamak için de oku. Allah'a sığın ve oku. Düşün!

Selamlar!



Ben kur'anı kerimimi tertemiz okumayı tercih ederim...O adamlar dediğin adamların yazısı kur'ana saygı gösteriyor...Siz saygı gösterir gibi davranıyorsunuz...5 dakika bile sürmeyecek bir abdesti almaya bile üşeniyorsunuz....Abdestsiz kur'anı kerim tutulmaz..Çünkü bu haramdır!..Bu fikrim sabittir değişmez!
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
THE_HAFIZ' Alıntı:
Valla sevgili dostum bunların tek derdini ben size anlatayım..
Abdestsiz Kur'ana el süren çoğalırsa, Kur'anı her şartta okuyan ve anlayan çoğalır, hal böyle olunca, TASAVVUF EHLİNİN İslam adına ortaya koydukları MEZHEPSEL VE SUFİSTİK zırvalar görülür, birileri doğruları görünce de bunların vazgeçilmezliği suya yatar.. Yani, Abdestsiz Kur'ana el sürülmez mantığını bir Kafir öne sürseydi, inanın kabul görmezdi ve işinh hinliği anlaşılırdı ama bunu İSLAMA dayandırarak yapınca birileri, maalesef dini bir kural gibi girdi İSLAM FIKHINA.. Sonuç bildiğimiz gibi işte.. Bahaneler ileri sürerek İNSANLAR KUR'ANDAN UZAKLAŞTIRILDI.. Maalesef bu bahanelerin en büyüğü bu konudur.. Açtığınız bu konuyla bazı gerçeklerin gün ışığına çıkacağı ümidiyle.. Teşekkür ediyorum.. dualarımla
yani abdest almak bu kadar zor dimi? bu kadar zahmetli? bi zkimsenin elinden kuranı almadık, edeben ona temzi dokunun dedik, Allahın namazına yaklaşmadığınız hallerde kitabınada yaklaşmayın dedik okadar abdestini alan kuranı okusun hatta bizim içinde okusun kimsenin böyle bir engeli yok, sanaki kuranı okumıyanlar abdesti almaktan üşendiği için okumuyorlar , merak eden edeben abdestini alır, ve kitabını istersen hiç uyumadan okusun. hiç sorun değil bu tür idda lar gerçkten mantık dışı. abdets almama için kuran okumayan adamı görsem haline gülerim. abdesti külfet gi,bi görenler bugün kuranı ellerler yarın ya kardeşin zaten kuranı okuyoruz eee namazdada farklı şeyleri yapmıyoruz onuda yapsak ne olur gibi sorularla gelir bize , yani bu sorular bizmez, bugün namazıda abdetssiz kılanlar yarın daha daha şeyler yapıcaklardır, TEMİZLİK İMANDANDIR. abdest almaya çekinen düşünsün....
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Aysegul' Alıntı:
Ben kur'anı kerimimi tertemiz okumayı tercih ederim...O adamlar dediğin adamların yazısı kur'ana saygı gösteriyor...Siz saygı gösterir gibi davranıyorsunuz...5 dakika bile sürmeyecek bir abdesti almaya bile üşeniyorsunuz....Abdestsiz kur'anı kerim tutulmaz..Çünkü bu haramdır!..Bu fikrim sabittir değişmez!

Ayşegül istersen Kur'an okuyacağın her zaman guslet. Hiç bir sorun yok. Sorun bunu farzlaştırmakta. Abdest almaktan üşendiğim falan yok. Her namazdan önce abdest alırım. Allah böyle bir şart koşsa inan ki alırdım.

Bence yazının son kısmında bu kadar iddialı olma. Sen bugün için değişmez diyorsun yarın ne olacağını bilemezsin. Demedi deme.

Haramdır diyorsan temkinli ol derim. Zira sadece şu ayet meali bile dikkatli olmamıza yeter:

Nahl 116: Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.

Selamlar!
 

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
chamdali' Alıntı:
Ayşegül istersen Kur'an okuyacağın her zaman guslet. Hiç bir sorun yok. Sorun bunu farzlaştırmakta. Abdest almaktan üşendiğim falan yok. Her namazdan önce abdest alırım. Allah böyle bir şart koşsa inan ki alırdım.

Bence yazının son kısmında bu kadar iddialı olma. Sen bugün için değişmez diyorsun yarın ne olacağını bilemezsin. Demedi deme.

Haramdır diyorsan temkinli ol derim. Zira sadece şu ayet meali bile dikkatli olmamıza yeter:

Nahl 116: Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler.

Selamlar!

Guslüm yoksa tabiki gusül alırım...Ama normal abdestimide alırım çünkü ben Hz Muhammed'in yolunu tercih ediyorum şeytanın değil!....Sen almazsan alma...Demedi demem merak etme...Şüphen olmasın yani...Hiç değişmez diyorum evet...Wallahide değişmez Billahide değişmez!....Allahu Teala şahit!
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
seyfullah putkıran' Alıntı:
yani abdest almak bu kadar zor dimi? bu kadar zahmetli? bi zkimsenin elinden kuranı almadık, edeben ona temzi dokunun dedik, Allahın namazına yaklaşmadığınız hallerde kitabınada yaklaşmayın dedik okadar abdestini alan kuranı okusun hatta bizim içinde okusun kimsenin böyle bir engeli yok, sanaki kuranı okumıyanlar abdesti almaktan üşendiği için okumuyorlar , merak eden edeben abdestini alır, ve kitabını istersen hiç uyumadan okusun. hiç sorun değil bu tür idda lar gerçkten mantık dışı. abdets almama için kuran okumayan adamı görsem haline gülerim. abdesti külfet gi,bi görenler bugün kuranı ellerler yarın ya kardeşin zaten kuranı okuyoruz eee namazdada farklı şeyleri yapmıyoruz onuda yapsak ne olur gibi sorularla gelir bize , yani bu sorular bizmez, bugün namazıda abdetssiz kılanlar yarın daha daha şeyler yapıcaklardır, TEMİZLİK İMANDANDIR. abdest almaya çekinen düşünsün....

Seyfullah yanılıyorsun. Abdest almak zor değil. Aksine çok kolay. Her namazda üşenmeden abdest alıyorum. Kur'an okurken ise isteyen alır istemeyen almaz. Ruhbanlık ise Allah'ın emretmediği bir şeydir:

Hadid 27: ...Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah'ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
chamdali' Alıntı:
Seyfullah yanılıyorsun. Abdest almak zor değil. Aksine çok kolay. Her namazda üşenmeden abdest alıyorum. Kur'an okurken ise isteyen alır istemeyen almaz. Ruhbanlık ise Allah'ın emretmediği bir şeydir:

Hadid 27: ...Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah'ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar...
madem yanılıyorum , hem mademki abdest almak kolay, hem madem ki temizlik islamın sembollerinden, olmazsa olmazlarından, hem madem ki sevgili ile muhabbet ederken çeki düzen veririz edeben ozaman kişide sevigiliyle konuşmaya giderken çeki düzen versin kendine...
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Arkadaşlar aşağıda bundan altı yıl önce Vakit gazetesinde Mustafa İslamoğlu Beyin yazdığı konu ile ilgili bir yazı var. Lütfen sonuna kadar okuyun!



Selamlar!


Bilmez ki sorsun, sormaz ki bilsin!
25/9/2000

Bugünkü yazımızı, cevabı herkesi ilgilendiren bir “soruya” ayırdık. Hayır hayır, bu bir “soru değil, bu bir “sorun!” Hem de çok ciddi ve adı: “Dini anlama sorunu.” Bu sorun, kimi zaman ortaya birden fazla “din” çıkarıyor ve insanlar “hangi dine” inanacağını şaşırıyor. (Siz ‘yanılmaz’ atalarını pazarlayanların dinine değil, kaynağı Kur’an olan Allah’ın dinine inanın.) Kimi zaman, Allah’ın kitabında yazmayan, Peygamber’in sünnetinde yer almayan “farzlar, haramlar” çıkarıyor.

Düşünebiliyor musunuz; bu nevzuhur farzlardan Hz. Peygamber’in haberi yok! Bizim akıldanelerimizin bildiği bir “farz” düşünün ki, sahabe bilmiyor? Bir “farz” düşünün ki, müctehid imamların bu -sözümona- “farzdan” haberi yok! Güldünüz değil mi? Hayır, kimse gülmesin; çünkü kendisi gülünç durumda olanların başkalarına gülme hakkı yoktur ve şu an kendini çok dindar sananların dinleriyle ilgisi hurafe düzeyinde, bilgisi ise efsane niteliğindedir. İnsanlar ibadetleri âdetleştirince âdetleri de ibadetleştirdiler.

Bu satırları sert bulmayın lütfen; imamların birçoğuna göre “mukallid”in tarifi şudur: “Amellerini delilleriyle birlikte bilip, o delilleri değerlendirmede mezhep imamının ictihadını benimseyen kimse.” Söyler misiniz? Bu durumda kendini Hanefi sananların kaçta kaçı Hanefi’dir? Kaçta kaçı Şafii’dir? Bırakın avamı, “hocam” denilenlerin kaçta kaçı “mezheplidir?” Utanmadan yıllar yılı “mezhepsizlik edebiyatı” yapan ‘mezhepçiler’, duygularını, paralarını sömürerek sırtından geçindikleri Müslümanlara kinden, nefretten, cehaletten başka ne verdiler? Tezgâhında mezhep satarak geçinen bu tiplerden oluşan bir cemaat, radyodan ‘düz’ kadın sesine ‘haram’ diyen sözümona ilmihaller tezgâhlarken, dansöz pazarlayan TV istasyonuna sahip olmanın fetvasını bulmakta hiç de zorlanmadı. Bu tiplerden kaçını tanıdımsa, hepsi de şarlatandı. Ayak üstü “sübhaneke”nin anlamını sorsanız “kem-küm”den başka cevap alamazdınız. Ama dillerinin keskin yanını koca koca alimlerin enselerinden bir türlü çekmezlerdi. Mevdudi gibi, Seyyid Kutup gibi, nerede imanının bedelini ödemiş bir alim var, onun etini yiyerek semirmeyi beslenme alışkanlığı haline getirmiştiler. Haddini bilmeyen neyi bilir ki?

Bu şarlatanlar, yüreklerinde çamur, sıvayacak alim yüzü aradılar. Ve koca bir toplumu kelimenin tam anlamıyla “mezhepsizleştirdiler.” Ey Hanefiler! Ebu Hanife’ye göre siz Hanefi falan değilsiniz, sizin mezhebiniz falan yok! “Mezhepçilik” yapan şarlatanlar sizi dolmuşa bindiriyor. Avamın mezhebi müftüsünün mezhebidir, demişler. Haydi “doğrudur” diyelim; fakat kaçta kaçınızın “fetva makamı” (müftüsü) var? İçtihat kapısının meccane bekçileri hâlâ neyin edebiyatını yapıyorlar? Cahili cühelasıyla milletin tümü müctehid oldu. Üç beş yetkin alime tahammül edemeyen tulumbacı takımının gözü aydın; Hayreddin Karaman Hoca gibi bir ikisinin tepesine iftira küfelerini boca etmek için hazır beklerlerken, sayelerinde milyonlarca müctehide kavuştuk. Herkes her gün kendi yaptıklarına kılıf bulmak için onlarca ictihat yapıyor, ahkâm kesiyor, fetva veriyor. Okumak mı, öğrenmek mi, bilmek mi, bilenden sormak mı? Hak getire. “Bilmez ki sorsun, sormaz ki bilsin” diyenin hesabı.

"Kur’an okurken abdest almak farzdır” öyle mi?!

Bir okuyucumuz, 18 Temmuz 2000 tarihli Zaman Gazetesi'ndeki bir köşe yazısından alıntı yaparak soruyor: “Kur’an okurken abdest almak, gerçekten de bu yazarın dediği gibi farz mıdır?” Önce mezkur yazıdan ilgili pasajı alalım:

“Hazret-i Kur’an’ı eline alan herkesin abdestli olması farzdır. Abdestsiz Kur’an ele alınamaz. Ancak dini kitaplar için böyle bir mecburiyet yoktur. Dini kitapların sadece içinde bulunan ayetlere elle dokunmak için abdestli olmak gerekir. Ayetten boş olan yerlere, yazılara abdestsiz dokunulabilir, okunabilir. Kur’an’la dini kitap arasında böyle bir ince fark vardır. Kur’an-ı Kerim’in ayetten boş olan kısımları da ayet hükmündedir. Bu yüzden dikişli kabına bile abdestsiz dokunulamaz. Abdestsiz kimseler bir mendil veya temiz bezle tutup bir yerlere koyarlar. Abdestsiz ele alamazlar.”

Allah Allah! “İnce fark”ı da öğrenmiş olduk. Hele “dikişli kabına bile dokunulamaz” cümlesi karşısında bitmemek mümkün mü?

Ben bu zamana kadar ne Kur’an’dan, ne Rasulullah’tan, ne sahabeden ve ne de müctehid imamlardan Kur’an okurken abdestin farz olduğuna dair ‘sahih’ bir şey okumadım, duymadım. Bir şeye “farzdır” demek, helâl ve haram koyma yetkisine girer. Helâl ve haram koyma yetkisinin ise kime verildiği bellidir. Burada “farz olduğu” söylenen bir hüküm olduğuna göre, o hükmü farz kılan delili muhkem ve mütevatir nasslarda bulmamız gerekir. Kur’an’da abdestin sadece namaz için emredildiğini görüyoruz. Bu konuda, çok yaygın bir yanlış anlamaya alet edilen bir ayet vardır: “Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz.” (56.79) Birazcık Arapçadan, ilimden, Kur’an’dan, tefsirden nasibi olan kimsenin bu ayetteki “o” zamirinin bir önceki ayetteki “gizli kitab”a gittiğini bilir, bir. Bu ayet Mekke’de, Abdest’in geçtiği tek Kur’an ayeti (5.6) ise Medine’de inmiştir, iki. Ayetteki “dokunmasın” şeklinde yanlış algılanan “la yemessuhu” ibaresi “inşai” değil “ihbari”dir ve “dokunamaz” demektir; oysa ki Kur’an’a münkiri de müşriki de dokunur, üç...

Bilgime güvenmeyip, “Kur'an okumak için abdest farzdır” diyen sahih bir hadis, bir imam, bir alim var mıdır diye Mektebetu’l-Elfiyye’den 400.000 hadisi, bazıları Mebsut gibi 30 cildi bulan 1000’e yakın kitabı, tüm mezheplerin 40’ı aşkın kaynaklarını taradım, böyle bir şey bulamadım. En iyisi, bu konularda en katı davrandığını bildiğimiz Süyuti’nin “Kur’an okumanın âdabı” başlığında yazdıklarını aynen tercüme etmek:

“Kur’an okuma sırasında abdest almak müstehaptır; çünkü tilavet zikirden efdaldir ve Peygamber (sav) temizlenmeksizin zikretmeyi hoş karşılamazdı. İmamu’l-Harameyn dedi ki: “Abdestsiz Kur’an okumak mekruh değildir, çünkü Peygamber abdestsiz okuyordu. el-Mühezzeb Şerhi’nde ise: Eğer kişi Kur’an okurken yellenme ihtiyacı hissetse, yellenme sırasında harfleri doğru telâffuz edemeyeceği ihtimaline karşı okumayı durdurur.” (el-itkan, 1/295)

Buraya, başta Hanefiler olmak üzere, tüm mezhep ve meşreplerin temel referanslarından sayfalarca alıntı yapar, tercüme ederim. Fakat yerim yok, vaktim yok, keyfim yok; lüzum da yok. Tüketenler de, üretenler de hep olacak. Böyle başa böyle tarak. Biraz da insanımız ciddi ve uyanık olsun; bitli baklanın kör alıcısı olmasın.

Şafii’dir, Hanefi’dir meselesi değil bu! Allah’ın emretmediği bir şeyi emretmek, farz kılmaktır ki, bunun vahameti “Kur’an okurken abdest almanın hükmü nedir?” sorusundan çok daha derindir ve problem dinin temelleriyle ilgilidir. Şakası var mı bu işin? Biri kalkıp da “Şu farzdır?” diyorsa, dinini donundan birazcık fazla ciddiye alan bir Müslümanın, “Nerede, hangi delille?” diye sorması “farz olur.” Çünkü, o ünlü usul kuralı gereğince “farzı” bilmek farz olduğu gibi, farz olmayanı farz bilmek de “haram” olur. Eğer o kişi üçüncü, beşinci sınıf ilmihalleri getirip de önünüze koyuyorsa, bu kez sizin “İlmihal yazarlarının farz koyma yetkisi olduğunu bilmiyordum” demeniz “farz” olur. Kaldı ki bunlar arasında “Tevrat’ı abdestli okumak farzdır” diyenini bile gördüm ben.

Bir şeye “farz” demek, “haram” demek ciddi bir iştir; Allah’a atfen verilmiş bir hükümdür, kimse keyfi olarak “farz” ve “haram” ilan edemez.
Ne demiştik bir yazımızda: Cahiller dinden ıskonto yaparlar, ham sofularsa dine zam yaparlar; bu ikisi de birdir.

Siz siz olun, etrafınızda ahkâm kesenlere Kur’an’ın öğrettiği gibi sorun:

“Kul hâtû burhanekum in kuntum sadıkîn: De ki: Hadi getirin delilinizi, eğer doğru söylüyorsanız?”
 
Üst Alt