Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kabir ziyareti yapan kâfir mi olur?

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Değerli kardeşim, eşsiz ve çok karışık bir makine arıza yaptı, ama kullanım kılavuzu olsun. Yada bir amansız hastalığa tutulmuş olalım, çara lazım olsun.

Ne yaparız? Elbette iki yol var. Ya o kılavuzu kendimiz okur ve hastalığımıza çare bulmak için Tıb ilmini talim ederiz.


Yada o makineden anlayan birini çağırırız veya tıb ilmini okumuş bir doktordan yardım alırız.

Eğer "benim bir makiniste veya doktora ihtiyacım yok kendim okur hallederim dersek, yeni bir makine sipariş etmek veya camiye kendi selamızın okuması için kendimiz gitmek demektir.

Eğer Nebilerin sonuncusu kadar kapasitemiz yoksa, demek Kur'an'ı ondan öğrenmek lazım. Kendimiz aklımızla öğrenmeye çalışırsak bileti cebimizekoymuş oluruz.

Selametle



Öyle ya DUHA Allah bir bilmece Kitabi gönderdi ve mutlaka uzman gerek?Resul ölürmü onun alalade insanlar gibi ölmesi mümkünmü...Ondan ögrenecegiz zatenki ondan ögrenmisiz o gelmeseydi bize nasil ulasirdi degilmi?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi inceliği ayırt etmek lazım. Kur'an yediden yetmişe herkezin anlayabileceği dilde yazılmıştır. Bu Kur'an'ın en büyük bir mucizesidir.

Hangi kitabı okusan aksü'l amel yapar. Ama Kur'an'ı kim okusa kalbi bütün bütün bozulmamak şartı ile tesir eder.

Ama meselemiz bu değil ki. Kur'an sadece imani konulardan ibaret olsa idi veya sadece amelden bahsetse idi veya sadece İslami kaidelerden bahsetse idi herkez tek başına talim edebilirdi.

İnsan ne kadar harika olsa çok ilmi tek başına öğrenemez. Çok işle meşgul olan hiç bir şey yapamaz.
Sen kalkıp hem iman hakikatlerini; hem ameli kaideler; hem islami esasları tek başına talim etsen hiç birini tam öğrenemezsin. Hatta birini bile tam öğrenemezsin. Ancak durumu muhafaza etmen mümkün olur.

Hem basit bir coğrafya ilmi için öğretmen lazım iken, Kainatın halıkını tanıtan ve kullarına emir ve yasaklarını bildiren, Kitab-ı Kebir-i Kainatın tarifçisi Kur'an'a ait ilimleri tek başına öğrenebileceğini iddia etmek gülünçtür. Peygamberimiz Kur'an'ı hıfz etmek için çabalarken, ilahi vahiy "sen yorulma , biz onu kalbine koyacağız demiş" Hem Adetullah gereği insanların tek başına bir şeyi tam öğrenmesi mümkün değildir. Ya Peygamberi bir vahiy lazım, ya hayvanlar gibi ilham edilmek lazım veya bir öğretmen lazım. Hangi insanın kapasitesi herşeyi tek başına anlamaya yeter. Hem Allah madem Adetullahına öğretmeni koymuş ve madem insana bilmediğini öğreten Allah'tır. Demek, Allah'ın insana bir şey öğretmesinin şartı öğretmendir. Aksi Adetullaha isyandır. Cezası öğrenememek ve belki dalalettir.

Buna delil mi istersin? İşte sen delilsin Abi. Sürekli Kur'anı kendim okuyup anlarım diyorsun. Ama her nedense sürekli bazı kişilerden ve kaynaklarından istifade ediyorsun.

İşte Kur'anı bir öğretmenden talim etmek esaret değildir. Asıl tek başına öğrenmek esarettir. Alim bir zatı kendine öğretmen yapmayan kendi nefsini öğretmen yapar.

Bütün sapık fırkalar hatta kitabını üç kuruş için değiştiren Yahudiler dahi öğretmenden değil, nefsini öğretmen yapmaktan sapmıştır.

Sen bazı kişilerin öğretmenlerine köle olmasına bakarak o kapıyı kapatsan kendine zararın olur.

Muhabbetle


Evet iste bu noktada hemen ayet derki;Kimseye kapasitesinin üzerinde yük yoktur..Degilmi DUHA?Zaten her seyide anlamaya calismiyoruzki?Doktor yine yapsin isini bizim isimiz Elektirikcilik,seninki baska bir gurup!!Ama Iman baska din baska Allah tasiyamayacagim yükü vurmayacagini garanti altina almis Ögrenecegim diye Tagutlari kendime efendimi seceyim?

Kurani kendim okuyorum kendime yetiyor nedenmi?Efendim ve sahibimin sözleri bana ihtiyacim kadari ile yetiyor ha disaridan okuduklarima gelince iste o nedenle buralarda Din Allahin oluncaya kadar savasma emri geregi bulunuyorum eger okumasam Taguti yazilara nasil cevap verebilirimki?

Bize Alim olarak Allah yetiyor?Yetmeyenler düsünsün?Taasubun pencesinde hayatlarini karartanlar insanlara karsi nefretten baska bir ölcü vermeyenler Tagutlarina nasil kosacaklari Kuranda yaziyordu gecen yazimda ayeti iyi oku demistim ama?

Onlarda Allahin Vahyi yetmiyor diye Mişnalar,hadis kitapları,falancanın mektupları ile sapittilar yoksa onlarda sizden daha cok alim var rahip var degilmi DUHA?Hatta kendilerine Tevratin yerine gecen kitab bile yazmadilarmi,Ayni Kuran okumaniza lüzum yok bu her seyi aciklar diye satilan kitablar gibi!!!
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi sana küçük iki misal vereyim.

Allah adil olanı sever veya Allah iyilik yapanları sever ayetleri var.

Allah'ın bir adı Muhibbdir. Yani, yarattıklarını ve kullarını sever. Oysa bu isim Kur'an'da apaçık yok. Madem yok o zaman Allah Muhibb değil mi?

Ama isim yoksa fiil var. Sevmek fiili var. Şimdi bizim gibi sıradan, alim olmayan insanlar acaba alim bir zat olmasa fiilin bir faile muhtaç olduğunu anlayıp, failin ismine olaşabilir miydik? Diyebilir miydik ki Madem Allah kullarını seviyor. O zaman Muhibb'tir.

Daha bunun gibi binler misal var.

Mesela, İsra Suresi 44. Ayette Yedi gök ve arzın ve içindikilerin Allahı övüp tesbih ettiğini söylüyor. Ama bizim bunu anlayamadığımızdan şikayet ediliyor.

Peki mesela bir kedi nasıl Allah'ı tesbih eder? Oysa kediye nankör derler. Sonra bir alim çıkar der: Kedi senden yiyeceği alana kadar vazifesi olan gösteriyi yapar. Ama yiyeceği verdin mi, dönüp bakmaz. Zira, kedi güya bilir ki o rızkı ona veren hakiki Rezzak sen değilsin. Sana minnet etmez. O kafasını sana çevirmekle bir nevi Allah'a hamd eder, insana ders verir.

İşte bir alim zat olmasa tek başına yedi kat gök ve yerin ve içindekilerin tesbih ve hamdini okumayı anlamayı nasıl öğrenirdim?

Muhabbetle


Yani?Fiil varsa isimde vardir.Ama isim fiilin sahibine verilirsede muhtacligi yoktur cünki emir kesindir"En Güzel isimler onundur"Kedi minnet etmez ama Köpek eder buyur simdi sen söyle Kedi nankör degil dersin ama o zaman köpek yaradanina nankör?Rezzak Allahtir ama köpek bilmiyor?Köpek hic hamd etmiyor anlami cikmazmi?Nerde kaldi yedi gök ve arzin icindekilerin bu kadar basit ayak oyunu ile hamd edisi?Lütfen bakmayiniz bu sekildeki hikayelere?ne sekilde hamd edisini en iyi Allah bilir,Fizik alimleri Uzay alimleri daha iyi anliyor hikaye anlatanlarla ölcülünce ilimleri ile..yani Kendilerini ucurmadan anlatiyorlar cok Sükürler olsun...Ögrenmemede pek gerek yok beni pek baglamiyor imani yönden kapasitem kadari bana yetiyor...Illaki bir T... ihtiyac yok ...
 
T

teslimolan

Guest
Olay cok basit 100% var orada ve ben onun ancak 2% sinimi anliyorum benim yüküm o 2% dir fazla degil. Bir insan a bildigini sorarsin bilmedigini neden soracaksin ? O insanin bilmedigini de o insani yoktan vareden Allah biliyor zaten eyerki o insan bilmiyorsa. Ne kadar bilgi o kadar sorumluluk. Kendi kendime haddimden fazla yük tasimaya kalkarsam sonuc altinda ezilirim. Bu yüzden insanlari gereksiz yere korkutmaya hic gerek yok. Bir insan ben Allah a teslim oldum ve ondan gelen herseye iman ettim dedikten sonra ve Elci de yasamiyorsa o insana elci ile yasayanlar kadar yük verilmez. Ben hic bir zaman hic kimseye ihtiyacim yok demedim cünkü o zaman batakligin icine düserim benimde ihtiyacim var O kisi de Rabbim olan Allah dir. Bilgi ile sorumluluk terazisi esitdir. Bu ayni sunun gibidir bana biri yumurta emanet ettiyse ben o yumurtanin sorumlulugundayim ve o yumurtayi geri vermem gerek. Bir altin emanet ettiyse altin icin sorumluyum. Bana bir yumurta verilirken bir insan kalkip sen yumurta aldin ama sorumlulugun altin derse ben hade baska kapiya derim. Akil islettinmi zaten cogu problem ortadan kalkiyor. Önemli olan o akili isletip karsilastirmalar yapmak. Dünyada kendi insanina ne kadar deger veriliyorsa o halk ferahta. Dünyada kendi insanina ne kadar az deger veriliyorsa o ülke bataklikta.
 
T

teslimolan

Guest
Ben herseyi bilmek zorunda degilim bilememde. Benim sorumlulugum bilgim kadardir. Bir bekciye sirketi al yönet diye veremezsin. Verirsen o sirketi ararsin sonra ama yerinde olurmu orasi soru isareti. Al Kuran yolu akil isletme yoldudur. Akil isleyince ne der boyunu asip cikamayacagin girdaba girme der. Benim aklimda düsündükten sonra bu dünya ya yalniz ve yalniz Allah i övüp tasdiklemek icin geldigimi ve Adem ile Annemizin hatasini düzeltmek icin geldigimi söyler ve bende elimden geldigince Rabbime hamd ederim. Allah i övüp yüceltip kullara takilmasa insan benim icin dogruyu yapmis olur.

Ben Al Kuran in hic bir yerinde bir kulun yüzlü hürmeti ile dua edecegimizi okumadim. Okudugum dualarda Resul ler Nebi ler ve diger Mümin ler kendilerini yalniz Allah önünde kücültüp Allah i tasdik ediyorlar. Insan kendini kücültürse Allah in sözünü tasdikler yüceligini kabul eder. Mümin in kökünün imin kelimesinden geldigine inaniyorum ve imin sag demek. Yani olay cok basit sag ve solu ayirt etmek.

Al Kuran in anlanmasi gereken yerleri anlayan insan zaten tüm hikmetin yalniz Allah da oldugunu anlar baska hic kimseyi ona ortak kosmaz. Dualarina hic bir kulu ortak etmeden Allah in seckin kullari gibi yalniz Ona eder. Bilmedigini de herseyi net bir sekilde ifade eder ve bu acizligini gösterir ve kendi acizligini gösterdigi icin Allah in yüceligini kabul eder ve tasdikler. Bilmedigin bir seyi biliyorum diye idda edersende bu boyundan büyük oldugunu sandigini gösterir ve gaybi taslamak oldugunu gösterir.

Iste bu yüzden her yazimin sonunda bilginin Allah da oldugunu yazmaya calisirim kovulmus unutturmazsa.

En dogrusunu Allah bilir
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Evet Abi Allah kimseye taşıyamıyacağı yükü vermez. Ama insan nefsini öğretmen yaparsa, Kainatın Eşref-i Mahluk(a.s.m)'unun ahlakı ile ahlaklamazsa, Kur'an Hz. Muhammed(a.s.m) tebliğ ve beyan ettiği gibi anlamak yerine kendi aklını darb ederse işte sonuç ortada. Şia, Vahabi, Mutezile, Cebriye hep böyle çıkmadı mı değerli Abim.


Kuran böyle bir şey iken nasıl çıkıp denilebilir "Ben anladığım kadarı ile yetinirim. Gerisinden sorumlu değilim"

Yada daha dehşetlisi "Kur'an benim anladığım kadardır" demek en büyük bir cinayettir.

Kur'an'ı en iyi ben anlarım, demek göğüsleri daraltan en büyük bir kibirdir.

Muhabbetle


Öncelikle cok dogru bir tanimlama iste firkalara bölünme sebeblerinden sadece birisi.Anlama konusuna gelince ayni fikirde degilim.Ben anladigimla iman etmeliyim anlamadigim cahiliyim.Ama unutmamak gerekirki Yapacaginiz eylemler ancak his edilirse ibadettir yoksa angaryadir.Ama sen diyorsunki olmaz biz anlayamayiz ve bu nedenle T.... bulmaliyiz.Sen taleb eden olmadigin sürece aklini emanete verdigin sürece iste sonuc?100 küsur parcasiniz....Hic kimse en iyi ben anlarim demiyor DUHA sadece anladigimiz yasiyoruz...Kimseye karsi kibirli olmadigimiz gibi bize kendi dediginin dogru oldugunu dikte edenlere karsi Kurani Insanin kendisinin anlamasi ve yasamasi gerektigini yoksa sonunun hüsran olacagini ve"Rablerine dogru kosarlar"ayeti kerimesine muhattab olacagini söylemek kibir olmasa gerek.Bu Tebyinin bir parcasi degilde nedir?Hic kimsenin benim anladigim kadardi deme hakkina sahip olmadigi gibi T.... bilir biz bilemeyiz demekte cinayetin dik alasidir...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Baş tarafı arka sayfada kaldı.

Evet Abi fiil varsa fail vardır. Fail varsa münfail yani fiilden etkilenen vardır. Bunu bilmek mühimdir. İşte Kur'anın her bir cüzzünü kendi anlamak iddia edenler bu kaideyi bilmediği için, münfaili yani fiilden etkileneni dahi inkar ediyor. Diyor "Hz. Muhammed Allah'ın Habibi değildir" Haşa

...

Abi, İsra Suresi apaçık yerde yaşayan her şeyin Allah'ı tesbih ve hamd ettiğini söylüyor. Nankör denilen kedi şuursuzca o ayet-i kübra olan İsra 44'ün bir tasdikçisi ve hakikatinin delilidir.

Bir ağacın meyvesi Sanii'ni gösterir ve lisan-ı hali ile onu tesbih ve ona hamd eder. O meyveden istifade edene Rezzak-ı Hakikiyi gösterir.

Güneş, Allah'ın Nurunu insanların istifadesine sunar. Nur ismini tesbih eder. Gök gürültüsü yağmura muhtaç mahluklara Rahmeti müjdeler. Hastalık Şafi ismi ile tesbih eder, borçlu Gani ismini gösterir. Mahkemeler Adl ismine işaret eder ve saire.

Abi Allah herşeyin tesbih ve hamd ettiğini buyuruyor. Demek kedi de hamd ve tesbih ediyor. Her bir mahlukun hamd ve tesbihi farklıdır. Demek, köpeklerde başka bir şekilde hamd ve tesbih ediyor. Kedi öyle tesbih ediyor diye, köpeği nankör yapan sensin, ben öyle bir şey dememişim.

En büyük bir hata, madem bilmiyorum, madem Kur'an'da göremiyorum, o zaman yok, demektir.

Benim itikadımda, inancımda, ilmimde yok diyebilirsin, hakkındır. Ama bilmemeni dalil görüp o şeyin varlığını bütün bütün red edip, başkasının da o inancı terk etmesini istemeye haklı olduğunu düşünmek büyük bir hatadır.

Muhabbetle


Evet fiiller isimlenmedigi sürece anlamsizdir.Ama unutmaki kedinin yaptigini bir diger mahluk yapmiyor?demekki Allahin fitrati vuku buluyor.Gercekten yer ve gök Allahi zikreder ve hamd eder bunda kesinlikle süphe söz konusu degildir.Ama delilsiz Habibidir demek Allaha karsi yapilan iftiranin dik alasidir.ha unutmadan eger beni Resul inkarcisi olarak adlediyorsan bu senin zanindir derim.Biz asla bir Resulü digerine tercih etmiyoruz.Biz hepsine bagliyiz ve hepsini cok seviyoruz(Inanmak veya inanmamak sana kalmis)Köpek meselesine gelince nankör yapan ben degil senin verdigin misaldir,eger kedi benden aldigi yemegi bana eyvallah etmeden gidiyorsa köpek tam tersini icra edmiyormu?



En büyük bir hata, madem bilmiyorum, madem Kur'an'da göremiyorum, o zaman yok, demektir.


Andolsun ki size beyyine (açıklayıcı, açık delil) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.

Nur Suresi 34

Ta ki ölen beyyine (açık delil) üzerine ölsün, yaşayan da beyyine (açık delil) üzerine yaşasın.

Enfal Suresi 42

Ayeti celilesi varken vehim yapmiyorum Elhamdülillah...


Sen nasil itikadini savunuyor ve anlatmaya calisiyorsan benim yaptigimda sadece Allahin emri olan Tebyindir yoksa kimsenin imanindan ne sorumluyum nede vekilim.Bu nedenle kimseyi zorla KURANA inanmasini tavsiye etmiyorum karar verecek olan insanin kendisidir...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi sen birine "şunu yaparsan severim" demişsen, şunu yaparsan habibim olursun demek istemişsindir. Madem ALLAH adil olsanız severim demiş. O zaman adil olursanız habibim olursunuz demek istemiş değil "demiştir"
...

Köpek konusuna gelince, ısrar ediyorum abim, öyle bir hisse sen kapıldın. Sen ülfet etmişsin. Kedi denilice akla köpek geliyor ya.

Sen kedi örneğimin manasına bak. Bir hayvanda insana ait duygular şuurlu olarak olur mu? Elbette ne kedi ne köpek gerçek manada nankör olmaz. Ancak bazı halleri insana ibret vermek için kullanılabilir.

...

Abi dikkat edersen "En büyük bir hata, madem bilmiyorum, madem Kur'an'da göremiyorum, o zaman yok, demektir." dedim.

Şöyle demiş olsa idim derc ettiğin ayetleri yazman isabet olabilirdi.

"En büyük bir hata, madem bilemiyorum, madem Kur'an'da yok, o zaman yok, demektir. "

Abi elbette birinin bir şey için "benim inancımda yok" demesi ayrı, "böyle bir şey yok" demesi ayrı. Neyse!
...

Bir de merak ettiğim birşey var.

Kur'an apaçık bir kitab olduğu için ,diyorsunuz ki "başka bir şey lazım değil, Kuran okusanız herşeyi anlarsınız" Eyvallah, baş göz üstüne.

Peki, ben çok fazla meal okurum. Ama hala Kur'an'ı sizin anladığınız gibi anlayamadım. Bu farklık neden çıkıyor? Apaçık bir kitab neden farklı anlaşılıyor.

Muhabbetle




Yani simdi Ben Mehmedin sevgilisimiyim?



http://www.islamforum.net/genel-islam-konular/21735-oruc-sizce-nedir.html
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
...

Bir de merak ettiğim birşey var.

Kur'an apaçık bir kitab olduğu için ,diyorsunuz ki "başka bir şey lazım değil, Kuran okusanız herşeyi anlarsınız" Eyvallah, baş göz üstüne.

Peki, ben çok fazla meal okurum. Ama hala Kur'an'ı sizin anladığınız gibi anlayamadım. Bu farklık neden çıkıyor? Apaçık bir kitab neden farklı anlaşılıyor.

Muhabbetle


Eger anlayamiyorsan sorunun özüne inmelisin?Kuranda Kurani anlayamayacaklarin listesi verilmis...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi alışkanlık edilmiş mana olarak sevgilisi değilsin tabii :p

Ama "sevgili"mana itibari ile "sevilen" demektir. Bu yüzden "sen Mehmetin sevgilisi oluyorsun"

Bu itibar ile sen benim sevgilim oluyorsun. Çünkü, "seni seviyorum" Madem seviyorum "sevgilimsin." Arapça "habibimsin"

Muhabbetle


Sevmek baska sevgili cok baskadir?bunun yerine mesela dost desen haydi diyecegim ama her neyse ben ne mehmedin nede senin sevgilinim ben Ecemin yani sevgili esimin sevgilisiyim...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi ben anlamamayı sormadım. Farklı anlamayı sordum. MademKur'an apaçık niye herkez aynı anlamıyor.

Mesela, "yer ağırlıklarını çıkardığında" ayetinden bir deprembilimci "yer biriken enerjiyi atıyor. Ağırlıktan kasıt budur"

Bir ahlakiyun diyor "yer üzerinde ahlaksızlık yapanları öldürerek ağırlığını atıyor"

Maden suyu alimi diyor "yer altı sularının dışarı çıkmasına işaret ediyor"

Bir başkası öyle diyor, bir başkası böyle diyor.

Niye farklı anlıyorlar?

Muhabbetle




Ha iste böyle sor bende sana neden anlamadigini yani benim gibi degil Resul gibi anlamadigini kisa ve öz anlatayim;Allah Resulüne nereden baslamis ise ordan basla Ayni Allahin Alemlere rahmet Resulünün ögrendigi gibi oku bak neler anlarsin,Tabiki bununda sartlari var önce Kurandan Kurani kimler anlamazdan basla istersen...Ha verdigin agirligini atiyor ayetini Depremci gibi veya madenci gibi niye anlamaya calisiyorsun?Senin görevin ayeti Kuran bütünlügünde neden ele almiyorsunda Madenci depremciyle ugrasiyorsun?Sen bilmezmisin Allahin Ilmi sonsuzdur?Anlayacagi dilden anlatmis Alemlerin Rabbi Madenciyede Depremciyede her kes ayetin hasyetinden bak anladigi kadar zaten Secdede degilmi?Sana ne madenciden Depremciden senmi hesabi onlarin yerine vereceksin?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi ben madenci veya depremci diye anlamıyorum. Depremci "algıda seçicilik" kaidesince öyle anlıyor.

Sen de kendi algına göre farklı anlıyorsun. Ben farklı anlıyorum. Sen senin anladığını tek doğru dersen, ben tek doğru dersem ihtilaf çıkıyor.

Sonuçta mana olarak baktığında depremcinin tevil ettiği mana yanlış değil. Madencinin manası da yanlış değil.

Bak tek bir ayetten tamamen farklı iki yanlış olmayan mana çıkabiliyor.

Demek hiç kimse Kur'an'da benim anladığım mana budur ve tek doğru olan budur demiyecek.
Ama o ayette Allah'ın murad ettiği ilk mana ise haktır.


DUHA anlamamakta neden israr?Ben Madenci yanlismi anliyor dedim?Tekrar oku yaziyi;

Anlayacagi dilden anlatmis Alemlerin Rabbi Madenciyede Depremciyede her kes ayetin hasyetinden bak anladigi kadar zaten Secdede degilmi?


Sen surdaki ifadeyi dahi kendi dogmalarindan yanlis görüyorsunda gel gör Kurani nasil okuyorsun?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Her neyse Abi, nasıl olduğu mühim değil murad ettiğim hususa geldik.

Her ayette Allah'ın Murad ettiği mana vardır. Hak ve hakikattır. O Murad olan mana kişilere, mesleklere, huylara, algıya göre değişemez. Farklı olamaz. Bir kısmı kabul edilmeyip bir kısmı kabul etmek olmaz. Hem birkısmı ile amel edip bir kısmı ile amel etmemek olmaz. Bir kısmını öğrenip bir kısmını öğrenmemek olmaz. Ama farklı meslek erbabalarının ayetten istihraç ettikleri o ikinci manaların hepsini kabul etmek gerekmediği gibi hepsini bilmekte mecbur olmaz.

Her bir meslek erbabı, her huyu , karakteri, zevki, merakı ; algısı farklı olan bir ayetten Allah'ın o ayette murad ettiği manadan farklı olarak bir mana bulabilir.

Eğer o kişi, Mesela, deprembilimci ayette kendi mesleğine göre gördüğü ikinci manayı birinci mana yerinde koysa ve dese "murad edilen mana budur" dalldır. Mana hak olsa da dalldır.

İşte tarikatler, Nur cemaati, ameli mezhebler, fakihler, ilm-i kelamcılar, felsefeciler ve hakeza her biri Allah'ın o ayette murad ettiği mana dışında ikinci üçüncü manalar üzerinden içtihad yaparlar. O içtihadları kabul etmeyen kafir olmaz. Eğer gördüğü mana murad edilen manayı kesmiyorsa, sair ayetlere muhalefet etmiyorsa hak ve caizdir. Amel etse sorumlu olmaz.

Eğer bir meslek erbabı diğer meslek erbabının hak olan içtihadını kabul etmese sorumlu olmaz. Red etse hadsizdir, belki dalldır.

Mesela, deprembilimci, madencinin içtihadını red etse hak olmaz. Ama mesleği icabı kabul etmek ve onunla amel etmek ile mükellef değil.


İşte Ehl-i Sünnet içinde hak olan dört mezheb böyledir. Mesela, ben Şafiyi kabul etmem. Ama red etmem. Hatta bazen Şafi ile amel ederim.

Şia , Vahabi, Mutezile gibi meslekler fırkadır. Zira onlar bazı ayetlerde Allah'ın murad ettiği mana olarak kendi içtihadlarını koyup, bazı içtihadları bazı ayetlere muhalefet ediyor. İtikadı bir saplantıya düşüyor. Ama Mü'min olmalarına zarar gelmez. İmanları red edilmez inşaallah.

Muhabbetle



Sevgi deger kardesim DUHA;

Andolsun bu Kuran’da her örnekten insanlar için türlü türlü açıklamalarda (sarrafna) bulunduk. İnsanların çoğu ise tanımamakta ayak diretmektedirler.

İsra Suresi 89


Bu ayeti söyle bir tefekkür edersen insanlara aciklanan Kuran bir Nurdur ve bu nuru her kesimden insan(Ilk okul talebesi veya bir profesör,bir deprem ilimci veya bir madenci,Bir plastikci veya marangoz)Allahin istedigini anliyor.Deprem ilimcisinin anladigi veya ayetin verdigi manayi ancak o anlar bu beni baglamiyor ancak icerisine bir sürü detay sokarak anlatmasi ve beni buna imana zorlamsi veya inanmam icin süslemesi dogrumudur?Bana verilen yük kapasiteme göre oldugundan onun anladigi ayetin hikmeti onun cekecegi yük kadar olup Ibadet bakimindan hic bir fark olmadigidir.Yani sevap bakimindan benimki ile onunki aynidir.Simdi Firkalarin durumu cok baska cünki onlar Allahin farzlarina müdahale etmekle kalmiyor kendileri yasalar,kanunlar ve ictiat adi altinda binlerce fetva vermiyorlarmi?Bize düsen Allahin farzlarini korumak,zaten farzlarda her kapasiteye göre(Hastalik güc getirememe,maddi durumlar gibi konularda detay zaten verilmis) degil belirli ölcüler verilmistir.Yani Namaz,oruc,Hac,Zekat gibi fiziksel ve maddesel ibadetlerde cok acik olmasina ragmen bunlara kendi kanunlarini koymamislarmi?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi Allah razı olsun. Çok doğru şeyler söylüyorsun. Elbette zorlamak doğru olmaz. Söylemek murad ettiğim şey zaten budur. Allah'ın bir ayette murad ettiği mana her meslekte birdir. Hiç kimse o manayı red edemez. Kabul etmek mecburdur. O manaya tevil yapamaz, ihtimal vuramaz. İçtihad yasaktır. Yoksa kafir olur.

Ama deprem bilimci Allah'ın murad ettiği manayı red etmeden, kendi mesleğine uygun, tevil, ihtimal, içtihad yapabilir. Sarih ifadenin gayrına işarete, imaya bakıp kendine ders çıkarabilir. Eğer içtihadı Kur'an'a muhalif değilse amel etse caizdir. Ama kimseyi zorlayamaz. Eğer içtihadı KUr'an'a muhalifse dalalete düşmüş olur. Kafir olmaz. Hem kendi hak içtihadını birinci murad edilen mananın üstüne tutamaz. Tutsa müşrik olur.

Sen diyorsun ki, ben sadece murad edilen birinci mana ile mükellefim ve ona bakarım. Güzeldir. Zaten, hepimiz o murad edilen birinci mana ile mükellefiz. Biz Allah'ın o ayeteki sair murad ettiği manalarada bakıyoruz. Algımıza göre farklı şeyler buluyoruz. O ikinci manalardan kolayımıza geleni alıyoruz. Ama ilk manada kolayına geleni almak yoktur. Tamamı ile mükellefiz, bir harf eksik olsa küfre girmiş olunur.

Abi delalet fırkalarına dikkat etsen, Allah'ın ayetlerinin birinci manalarına muhalefet eden ikinci mana söylüyorlar. İkinci mananın ilk manaya muhalefet ettiğini göremiyorlar. Birinci manayı değiştirse kafirdir. Mesela, namazın farz olmasına tevil yapsa küfre girer. Ama Hz. Ali'ye sebesiz üstünlük veren Şia dall olur, kafir olmaz. İnşallah cennete gidebilirler.

Muhabbetle



Delalet dediginiz Firkalarda sizin icin Delalet firkasi diyorlar.Mesela abdeste tevil yaparsa ne olur dersin DUHA?Kuran acik bir Kitab degilmidir dersin....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Doğru Abi, onlar da bizim itikadımıza dalalet demek lazımdır. Dalalete küfür adı konmaz. Şirk denmez. Hakikati ise Allah bildirecek. Biz ona havale ediyoruz.

Kur'an'a göre hiç bir şeye sebebsiz üstünlük verilmez. Üstünlük emir ile olur. Allah dilediğini dilediğinden üstün kılar. Kimi insanı kiminden üstün kıldığı gibi kimi peygamberi diğerine göre üstün kılmıştır.

Mesela, üstünlük takvadadır. Bilen ile bilmeyen bir olmaz kaidlerine göre Allah kimini kiminden üstün kılar.

Mesela, Hz. Ali en büyük alimlerden biridir. Demek "bilenle bilmeyen bir olur mu" kaidesine göre üstündür. Ama alim olması onun hilafete elyak(en layık) olduğuna delil olmaz. Hilafete göre en üstün olduğuna delil olmaz. Hilafet dünyevi bir sanattır. Sanatta ise üstünlük meharettedir.

Şia, Hz. Alinin ilimine, takvasına ve Peygamberimiz nezdinde durumuna bakıp sebebsiz yere hilafete elyak gördü. Dalalete düştü. (ne kafir , ne müşrik oldular)

Haksız fetvalarına rağmen bir de ortalığı karıştırıp İslamı böldüler, fırkalara ayrılmaya kapı açtılar.
Muhabbetle


Kusura bakmayasin benim Ali konusunda hic bir sey demeye hakkim yok cünki Kuranda yok o tarihi bir olay ve beni baglamiyor..Ali ile Muaviyenin arasindaki olay ile Sünni ve Siia arasindaki mezhep itilaflarida bizden uzak Insallah..Biz Islami Önce/Sonrasindaki bir takim tarihi olaylara göre degerlendirmiyoruz....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Abi mesele tarihi bir olay değildir. Kur'an süs değildir. Elbette bir mesele ile karşılaştığığımızda onun ölçüleri ile mukabele etmek sınavdır.

Şia zahirde bir haksızlık ile karşılaştığı vakit, Kur'an ölçüleri yerinde dünyevi çıkar ve hisleri ile hareket etti. Dalalet fırkası cenahına dahil oldu.

Mesela, benim borcum var. Ödemek için ya çalışırım(veya borç isterim) veya hırsızlık yaparım.

Benim fiilim Kur'anı bağlamaz. Ama hırsızlık yapsam denilemez ki "cüzzi bir hadise boş ver"

Muhabbetle


Siiada sizleri Ehli Beyti katletmeden sorumlu tutuyor ve sizi Dalalet firkasi ilan ediyor...Yani tarihi bazi olaylara baglayarak sirf düsmanlik gütmek kötülemek degildir din Din Allaha hastir ve Verdigiyle yetinmek almadigi konularda ise muhafiyetimizi kullanmaliyiz...Yani tarihi bahce olayida ayni katagoride benim icin ama Dini degistiren(EMEVILER,MUAVIYE,KAB EL AHBAR, VEHB İBNİ MÜNEBBİH, ABDULLAH BİN SELMAN EBU HUREYRE) bazi konularda hassas davransamda Imani yönden yine beni hic baglamiyor.Saydigim sahsiyetlerde aslinda KURANI baz aldigimda benim icin kocaman bir
HIC..

 
Üst Alt