CeRiR-üL MeHDi
New member
- Katılım
- 8 Nis 2007
- Mesajlar
- 42
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Binlerce futbol izleyicisinin Cuma namazına gitmeyişi
--------------------------------------------------------------------------------
Sayıları yüzbinlere ulaşan futbol izleyicisi, müezzinin, kendilerini namaza çağırdığı Cuma saatinde stadyumlarda bir araya gelmektedir. Akılları durmuş, duyguları ölmüş bu insanların, kendilerini Cumaya çağıran müezzinin davetine koşmaları ne mümkün!? Bir de bu aymazlık ne adına yapılıyor? Çeşitli spor takımlarına olan çirkin taassup adına! Biri o takımı, biri bu takımı tutuyor, hatta bir ailenin bireyleri dahi kendi aralarında gruplaşarak farklı takımları destekliyorlar. İş sadece bu takımların desteklenmesiyle kalmıyor, yenilen takım taraftarlarının, galip takım taraftarlarını küçümsemesine, onlarla alay etmesine kadar varıyor. Sokaktaki sevinç turlarının ardından, iki takım taraftarları arasındaki kavga ve çatışma, nihayet yüzlerce kişinin yaralanması veya ölmesiyle son buluyor.
Bu durumun İslam ümmetine faturası ise, ümmetin, düşmanlara karşı yürütülen mücadeleden, ümmetin geleceğiyle ilgili önemli meselelere çözüm getirme faaliyetlerinden alıkonması, büyük servet ve zaman harcamak suretiyle, İslam ümmetinin, sahip olduğu şeref ve izzetinin ortadan kaldırılmasıdır. Halbuki İslam ümmeti bu enerjisini yararlı işlerde ve endüstride harcamış olsaydı, bugün, çeşitli sahalarda ileri ülkelerin arasında yer almış olabilirdi.
“Siyonist Bilgeler Protokolü”nün onüçüncüsünde yer alan şu ifadeler de, buraya kadar anlattıklarımızı destekler mahiyettedir: “...Halkların, önlerinde ve arkalarında ne olduğunu, kendilerinden ne istendiğini bilmeden sapıklık içinde kalmaları için, bu insanların zihinlerini keyif ve eğlence vesileleriyle, komedi programlarıyla, çeşitli spor türleriyle; zevk ve şehvete hitap eden lehviyatla, şatafatlı villaların ve gösterişli binaların sayısını artırmak suretiyle meşgul etmeye, arkasından da basının, sanatsal faaliyetlere ve spor karşılaşmalarına daha fazla yer vermesini temine çalışacağız...”
Görüyor musun müslüman kardeşim, düşmanların sana ne yapmak istiyor? Senin sapıklık içinde kalmanı ve ebediyete kadar ışıktan mahrum olmanı istiyorlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Sayıları yüzbinlere ulaşan futbol izleyicisi, müezzinin, kendilerini namaza çağırdığı Cuma saatinde stadyumlarda bir araya gelmektedir. Akılları durmuş, duyguları ölmüş bu insanların, kendilerini Cumaya çağıran müezzinin davetine koşmaları ne mümkün!? Bir de bu aymazlık ne adına yapılıyor? Çeşitli spor takımlarına olan çirkin taassup adına! Biri o takımı, biri bu takımı tutuyor, hatta bir ailenin bireyleri dahi kendi aralarında gruplaşarak farklı takımları destekliyorlar. İş sadece bu takımların desteklenmesiyle kalmıyor, yenilen takım taraftarlarının, galip takım taraftarlarını küçümsemesine, onlarla alay etmesine kadar varıyor. Sokaktaki sevinç turlarının ardından, iki takım taraftarları arasındaki kavga ve çatışma, nihayet yüzlerce kişinin yaralanması veya ölmesiyle son buluyor.
Bu durumun İslam ümmetine faturası ise, ümmetin, düşmanlara karşı yürütülen mücadeleden, ümmetin geleceğiyle ilgili önemli meselelere çözüm getirme faaliyetlerinden alıkonması, büyük servet ve zaman harcamak suretiyle, İslam ümmetinin, sahip olduğu şeref ve izzetinin ortadan kaldırılmasıdır. Halbuki İslam ümmeti bu enerjisini yararlı işlerde ve endüstride harcamış olsaydı, bugün, çeşitli sahalarda ileri ülkelerin arasında yer almış olabilirdi.
“Siyonist Bilgeler Protokolü”nün onüçüncüsünde yer alan şu ifadeler de, buraya kadar anlattıklarımızı destekler mahiyettedir: “...Halkların, önlerinde ve arkalarında ne olduğunu, kendilerinden ne istendiğini bilmeden sapıklık içinde kalmaları için, bu insanların zihinlerini keyif ve eğlence vesileleriyle, komedi programlarıyla, çeşitli spor türleriyle; zevk ve şehvete hitap eden lehviyatla, şatafatlı villaların ve gösterişli binaların sayısını artırmak suretiyle meşgul etmeye, arkasından da basının, sanatsal faaliyetlere ve spor karşılaşmalarına daha fazla yer vermesini temine çalışacağız...”
Görüyor musun müslüman kardeşim, düşmanların sana ne yapmak istiyor? Senin sapıklık içinde kalmanı ve ebediyete kadar ışıktan mahrum olmanı istiyorlar.