Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Uydurma hadis nasılda sırıtıyor!!!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
Hadis-i şerifle bildirilen kıyametin diğer alametlerinden bazıları da şöyledir:
1- Emanete riayet kalkar.
2- Veled-i zina çoğalır.
3- İçki çok içilir.
4- Zekat verilmez.
5- Hanıma uyup, anneye isyan edilir.
6- Erkekler ipek giyer.
7- Zararından korunmak için insanlara mudara edilir.
8- Gençler fasık olur.
9- Daha önce yaşamış âlimler cahillikle suçlanır.
10- Tefecilik, faiz aşikâre olur.
11- Bilgin veya âlim denilenlerde, zerre kadar iman olmaz.
12- İslam’a uymak ayıp sayılır.
13- Herkese iyilik eden Müslüman ahmak sayılır.
14- İslam’a uymak, ateşi elde tutmak gibi zor olur.
15- Mescitlerde, toplantılarda fasıkların sesi yükselir.
16- Cihad terk edilir.
17- Bid'atler yayılır.
18- Günaha teşvik artar.
19- İyiliğe mani olunur.
20- Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker kalkar.
22- Komşuluk kötüleşir.
23- Camilerde Kur'an-ı kerim teganni ile okunur.
24- Aşağı kimseler söz sahibi olur.
25- Zararından korunmak için insanlara ikram olunur.
26- Çalgı aletleri çoğalır. Her yerde çalgı çalınır.
27- Anarşi çoğalır.
28- Adam öldürmek çoğalır.
29- Dine uymak, güzel ahlaklı olmak ayıp sayılır.
30- Cansızlar da konuşur.
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
kardeşim nasıl istersen öyle kıl namazı. yani hangi mezhebe uyarsan uy. ama devamlı kıl. kalpten kıl. ondan uzaklaşma.

sorun sadece namazda ise sünnete uyalım. namazda, hac ederkense ve bunların ince detaylarını öğrenmek istiyorsak başvuralım. bende sünnete uyuyorum. sünnete uymuyo değilimde sünnetin içine batılda karıştırılmış. peygamberimizin hayatına ve onun ashabına batıl şeyleri karıştırmışlar. bu yüzden çoğu şeyi reddediyorum.


bak mesela şu konu.

Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabına çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor. (ali imran 23)

Bunun sebebi, onların, "Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır." demeleridir. Uydurageldikleri şeyler dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır. (ali imran 24)

bak bu ayetler bir zamanlar okuduğum hadisi yalanlar niteliktedir. ''mümin olan kişi günahları sebebiyle cehennem azabı yaşadıktan sonra cennete gidecektir'' hadisi.

sence ali imran suresi bu hadisi yalanlamıyo mu?


islamcı kardeş kılınır fakat onunda kılınma sekli vardır çünkü yüce ALLAH insaları dogruluga eriştirmek için peygamber ve kitap gönderir yani uygulayıcı ve açıklayıcılık bakımından bizim seni kırmak ve ya küçük düşürme durumnda bir niyetimizde yok elbet kitabı ele aldıktan sonra onu uygulayıcı olan peygamberide ele almak sart degilmidir peygamber her şekli ile kitaba uyuyorsa bizde peygambere uymak zorundayız peygamber s.a.v seferdeyken namazları söyle kılardı sabah namazı tek ve iki rekat olarak kılardı diger namazları ise söyle öyle ve ikindi namazını ikiye düsürür ve bir kılardı aksam namazınıda 3 ve yatsı namazınıda iki kılardı ve bunları birleştirirdi ve bizlerede bunu tafsiye eder netice itibari ile kuranı anlamak için onun hayatını bilmek gereklidir dedigimiz gibi bazı ayetler açıklaması peygambere yapmasını isterdi onlardan örenek verdimiştik ve bir tane daha verelim bakın ne buyuruyor ayeti kerime birde onlara o insanın hayatın anlat burada bir yat ve ya iki ayet var fakat bunun açıklamsını peygambere söylettiriyor bu ayet inerken birde o insanın yapmış oldugu iyilik ve sonradan düstügü kötü durumu anşatıyor fakat bu kuranda bir ve ya iki ayetle geçiyor sunuda söylemekte fayda var bizim burada kuranın ayetlerini küçük veya yetersiz oldugu noktasında degiliz tabi kuran noksansızdır burada bazı konularda peygamber s.a.v açıklamsı için izin veriliyor buda yine peygamber s.a.v ögreticisi cebrail a.s vasıtasıyla oluyor
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
kardeşim nasıl istersen öyle kıl namazı. yani hangi mezhebe uyarsan uy. ama devamlı kıl. kalpten kıl. ondan uzaklaşma.

sorun sadece namazda ise sünnete uyalım. namazda, hac ederkense ve bunların ince detaylarını öğrenmek istiyorsak başvuralım. bende sünnete uyuyorum. sünnete uymuyo değilimde sünnetin içine batılda karıştırılmış. peygamberimizin hayatına ve onun ashabına batıl şeyleri karıştırmışlar. bu yüzden çoğu şeyi reddediyorum.


bak mesela şu konu.

Kendilerine Kitaptan bir pay verilenleri görmüyor musun ki, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın Kitabına çağrılıyorlar da sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyor. (ali imran 23)

Bunun sebebi, onların, "Bize, ateş sadece sayılı günlerde dokunacaktır." demeleridir. Uydurageldikleri şeyler dinleri konusunda kendilerini aldatmıştır. (ali imran 24)

bak bu ayetler bir zamanlar okuduğum hadisi yalanlar niteliktedir. ''mümin olan kişi günahları sebebiyle cehennem azabı yaşadıktan sonra cennete gidecektir'' hadisi.

sence ali imran suresi bu hadisi yalanlamıyo mu?


kardesım ılk once verdıgın ayet ornegı yanı ali imran 23 ve 24. ayetlerınde bır gruba atıfta bulunuluyor... yanı bellı bır kesıme hıtap edıyor...

  • [FONT=Tahoma,Verdana,Helvetica][FONT=Tahoma,Verdana,Helvetica]
    [*]Allah'ın ayetlerini inkâr edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele. (21)
    [*]Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşa gitmiş olanlardır. Ve onların yardımcıları yoktur. (22)
    [/FONT]
    [/FONT]
yanı burada tum ınsanlara degıl sadece
[FONT=Tahoma,Verdana,Helvetica][FONT=Tahoma,Verdana,Helvetica]Allah'ın ayetlerini inkâr edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler e seslenılıyor...[/FONT][/FONT]


kardesım tamam hos soyluyorsun ıyı soyluyorsun ama kımın cennete veya cehenneme gıdecegını ALLAH bılır...
mesela sana ornekte soyledım...
peygamberımız s.a.v bıle ALLAHın rahmetı olmadan ben bıle cennete gıremem dıyor...
eee bır peygamber bıle bunu dıyorsa gerısını kım ne dıyebılırkı...
yanı ALLAH bıle


“Allah, kendisine ortak (şirk) koşulmasını asla bağışlamaz. Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa derin bir sapıklığa sapmıştır.” (Nisa: 116)

boyle derken bız neden rahmet kapılarını kapatalımkı...
yanı bunları yapın yada yapılırsa bısey olmaz demıyorum ben...
ama ALLAH diledigini affeder...
ama tabıkı cennet ıcın ALLAHın butun emırlerını yerıne getırmek zorundayız....
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
bu dediklerin diğer kavimlerin helakından öncede vuku bulmuştur.



işte kardesım belkıde bızım sonumuzda o kavımler gıbı olacaktır...
belkıde kıyamet o sekılde daha şiddetli olarak vuku bulacaktır bunu en iyi şüphesizki ALLAH c.c. bilir...
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
evet kardeş bu konularda haklısın.ben zaten demiyorumki sünnet yoktur. zaten kuranla birebir olan hadisleri tartışmıyorum. bakın ben batılı göstermeye çalışıyorum.

sizin hurafe dediğiniz şeyler gerçekten hurafe! ama sahih diye geçiyor. işte ben burda diyorum. bunu peygamber efendimiz söylemez. çünkü Allah(c.c.) ın ayetlerini yalanlamış oluyor bu hadisler.

yani benim karıştığım nokta ibadet ve zikr değil. benim karıştığım nokta ibadetin ve zikrin batıla karışmaması yolunda.
selametle


güzel kardesım bende dıyorumkı sen hurafeyle sunnetı karıstırıyorsun...
bak yukarıda soyledıklerıne katılıyorum...
ama elinde varsa hurafe dedıgın sahıh hadıs getır buraya yaz bızımle paylas...
hıcbır sahıh hadıs hurafe olmaz...
hurafe ayrı seydır...bazı hadısler sahıh degıldır onu kabul ederız ama hurafelerede sahıh hadıs dıyemeyız...
bak bıkactane ebu zerr ıle ılgılı hadıs yazdın orada senın yanıldıgını gosterdım...
yanı sen hurafe ıle hadısı karıstırıyorsun...
bende sana katılıyorum keske hurafe ıle hadısı kımse karıstırmasa ama karıstıranlar cıkıyor mutlaka...
elınde varsa hurafe dedıgın hadıs kaynagıyla bırlıkte bızımle paylaş bızde gerekenı soyleyelım...
yaa onun hurafe olduguna ınanacagız..
yada sahıh oldugunu soyleyecegız...
selamla...
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
kardeşim sana ne diyorum. tamam sahih olmayabilir ama sahih diye geçiyor. senin hurafe diye söylediğini başkası sahih diye kabul görüyor.
mesela kıyamet hakkındaki hadisler önceki kavimlerden alıntı. ne duymuş ne bulmuşlarsa peygamberimizin sözü diye ortaya atmışlar.

oysa ayette ne diyor.

Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O size ancak ansızın gelecektir." Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar." (araf 187)

De ki: "Allah dilemedikçe ben kendime bir zarar verme ve bir fayda sağlama gücüne sahip değilim. Eğer ben gaybı biliyor olsaydım daha çok hayır elde etmek isterdim ve bana kötülük dokunmazdı. Ben inanan bir kavim için sadece bir uyarıcı ve bir müjdeciyim." (araf 188)




peygamberimiz bile bilmiyor ne zaman ve ne şekilde kopacağını.



kardesim senın dedıgın zaman meselesı...
bunu tabıkıde kımse bılmıyordu...
ALLAHdan baska kımsede bılmıyor...
ben buna katılıyorum...
ama sen peygamberımız cok sevdıgı ummetıne sonları olacak kıyametten haber vermemesını soylersen ıste buna karsı cıkarım...
peygamberımız tabıkıde vakıt soylemıyor...
kıyanetın alametlerını soyluyor...
senın dıger kavımlaerın helakının sebeblerı dedıgın demekkı bızdede meydana gelecek ve helak olacaz yanı kıyamet kopucak...
demekkı kavımlerın helakı ıcın aynı sebebler yeterlı gelıyor...
hem nasıl olurda peygamberımız bıze kıyamet gıbı buyuk bır olayı anlatırda ona hazırlanmamız ıcın bıze alametlerınden bahsetmez...
öncelıkle

Kuşkusuz sonsuz ilim sahibi olan Rabbimizin kıyamet saatini gizli tutmasının hikmetleri vardır. Örneğin böylece her yüzyılda yaşayan insanların "kıyamet-saatinden içleri titremekte olanlar" (Enbiya Suresi, 49)
gibi hareket etmeleri istenmektedir.

hem soylede dusune bılırız...
zaten kuran bıze onun alamedlerınden haber verıyor...
eger gızlı bır bılgı olsaydı kurandada gecmezdı...
yanı vakıt gıbı alamette kuranda yazmazdı ama yazdıgına gore bız kullara bır bılgı verılmıyormu...

...Biz bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma) azap edecek değiliz. (İsra Suresi, 15)

Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, Biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz. (Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır). Biz zulmedici değiliz. (Şuara Suresi, 208-209)

son elçı geldıgıne gore....vakıt yakındır...

Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

yanı burada kıyametten once herkes hz.isa ya inanacagını bıldırıyor...buda alamettır...
yanı ALLAH bıle bızı uyarıyor....neden peygamberımız uyarmasınkı...yanı
en azından bunları ben ınkar edemem....


Küçük alâmetlerden sonra gelecek olan büyük alâmetler melhameler ve Hz. Mehdi AS ile başlamakta ve Güneş'in batıdan doğmasına kadar, takriben 55-60 sene devam etmektedir. Bu devir insanlar için büyük imtihanlarla dolu olmakla beraber, Hz. Mehdi AS'ın 7 senelik ve Onu takiben de Hz. İsa AS'ın 40 senelik, yeryüzünü adaletle dolduran idareleri de bu devir içinde bulunmaktadır.



kusura bakmada ben bunları ınkar edemem...
dıyer alametlerde dıger kavımlerın helakına benzıyor dıye onlarıda ınkar edemem...
yanı kavımlerın helakı ayrı ayrı nedenlerden olacak dıye bısey yoktur...hepsı aynı olabılır bu demek degıldırkı dıger kavımler aynı nedenlerden helak oldugu ıcın bız olamayız demek olmaz...
selamla...


 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
aslında islamcı kardeş bazı noktalarda haklı hadis kitaplarında açıklama mahitendi insanları genel olarak kadınları asagılayıcı yazılar var fakat altında açıklması yapılmıştır yani o aslında müsrik yahudi ve hrıstıaynların söylemiş ve kötülemiş oldugu sözleri düzeltmek mahiyetinde yazılmıştır fakat bazı sözde dinciler veyahut dini kesimi kötülemek için o sözleri milete hadis diye yutturuyorlar aslında hadis degildir
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
aslında islamcı kardeş bazı noktalarda haklı hadis kitaplarında açıklama mahitendi insanları genel olarak kadınları asagılayıcı yazılar var fakat altında açıklması yapılmıştır yani o aslında müsrik yahudi ve hrıstıaynların söylemiş ve kötülemiş oldugu sözleri düzeltmek mahiyetinde yazılmıştır fakat bazı sözde dinciler veyahut dini kesimi kötülemek için o sözleri milete hadis diye yutturuyorlar aslında hadis degildir

bende katılıyorum buna...
ama islamcı kardes sahıh hadıslerede atıfta bulundugu ıcın problem cıkıyor...
bazı hadıslerın yanlıs yorumlandıgı dogru ama butun hepsıde yanlıs demek vıcdansızlık olur...
 

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
***Cevap***

***Cevap***

casus021´isimli üyeden Alıntı
aslında islamcı kardeş bazı noktalarda haklı hadis kitaplarında açıklama mahitendi insanları genel olarak kadınları asagılayıcı yazılar var fakat altında açıklması yapılmıştır yani o aslında müsrik yahudi ve hrıstıaynların söylemiş ve kötülemiş oldugu sözleri düzeltmek mahiyetinde yazılmıştır fakat bazı sözde dinciler veyahut dini kesimi kötülemek için o sözleri milete hadis diye yutturuyorlar aslında hadis degildir

Slm aleykum bu hadisler hangileri imiş bi yazın bakalım kadınları aşağılıyıcı hadisler
bizde bakalım Diyanet gibi düşünmüyorsunuzdur inş sizde :Hadislerin Sahih ve zayıfı
ayrılmıştır uydurma olanlar ayrılmıştır .bununda bir usülü vardır :

Şüphesiz İslam’a ve müslümanlara en büyük zararı veren, şirkin ve dalaletin en büyük sebebi olan şey Rasulullah (s.a.v) ‘in söylemediği sözlerin Rasulullah’a isnad edilerek İslam’a mal edilmesidir. Uydurma hadisler özellikle akidede ve İslam’ın temel meselelerinde olursa bu tehlike daha da büyük olur.
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurudu:
<Benim söylemediğim bir şeyi söylediğimi iddia etmek herhangi birinin söylemediği bir şeyi söylemediğini iddia etmek gibi değildir. Kim bilerek benim söylemediğim bir şeyi, söylediğimi iddia ederse cehennemdeki yerini hazırlasın.> (Müslim)
(Bu hadis mütevatir olup altmış dörtten fazla sahabe tarafından rivayet edilmiştir.)

a-Uydurma hadisleri ilk olarak İslam’a sokan kişiler küfürlerini gizleyip kendilerini müslüman olarak gösteren, dinsiz zındıklardır. Bunlar dini hafife aldıkları için müslümanları saptırmak amacıyla hadis uydurmuşlardır.


Hammad b. Zeyd b. el-Ezdiy şöyle dedi:
Zındıklar 41,000 uydurma hadisi İslam’a soktular.

İbn Adiy dedi ki:Abdülkerim b. Ebi’l Avca yakalandığında Muhamme’di b. Süleyman b. Ali’ye götürüldü . Kellesinin kesilmesi emredilince dedi ki : “ Vallahi sizin dininize 4,000 uydurma hadis soktum. “
Bu pis zındıklar uydurdukları hadisleri İslam’a sokmak için çok adi ve sinsice yollara başvuruyorlardı.
İbn’ul Cevzi şöyle dedi:
Zındıklar uydurdukları hadisi İslam’a sokmak için alimlerin gafil anlarını kolluyor, böylece yazdıkları hadis kitaplarına uydurma hadis sokuşturuyorlardı. Alimlerde bunu kendilerinin yazdığını zannedip insanlara sahih hadismiş gibi okuyorlardı.

b) Heva ve heveslerine uyan ve sapık akideye sahip olanların uydurdukları hadisler : Rafiziler ,Hariciler, Allah’ın sıfatlarını inkar eden kişiler gibi kendi düşüncelerini ve mezheplerini desteklemek için Rasulullah’ın söylemediği hadisleri ona isnad etmenin caiz olduğuna inanırlar.

Hatta bazı fıkhı mezheplerin taklitçileri kendi mezhepler-ini destekleyip, imanlarını övmek veya diğer mezhep ve imamları kötülemek maksadıyla çirkin ve iğrenç sözlerini Rasulullah’a mis bet edip yalan hadis uydurmuşlardır. İşte bu cahili rekabetin izleri günümüzde hala cahil taklitçiler tarafından takip edilmektedir.

Böyle kimselerde hizipçilik şuuru din şuurunun önüne geçmiş ve takipçilerini cehalet bataklığına ebedi kalmak üzere sürüklemiştir . Bu kimseler uydurdukları sözlerle kıymetli alimlere ve Rasulullah (s.a.v)’e asılsız iftiralarda bulunmaktan da hiç çekinmemişlerdir.


c) Bu ümmetin içinden, şuursuzca yaptıkları bir takım ibadetlerle Allah’a yaklaşacağını zanneden, bazı cahil, zahit görüntülü kimselerde çıkmıştır. Uydurdukları hadislerle insanları cenneti kazanmaya azmettirmek, cehennemden sakındırmak istemiş ve bu şekilde dine hizmet ettiklerini zannetmişlerdir.

Bunlar insanların gözünde salih kişiler olarak görün-düklerinden, insanlar onların hadis uydurabileceklerini hatırlarına bile getirmeyip bu uydurma hadisleri gerçek sanarak onlara tabi olmuşlardır. İşte bu gibi kimselerin İslam’a verdileri zarar diğerlerinin verdiği zarardan daha fazla olmuştur.

İbn Salah dedi ki : En zararlı, en tehlikeli kişiler ibadet kar olup da hadis uyduranlardır.Çünkü insanlar bu kişilere güvendikleri için hemen inanırlar ve şüphelenmezler. Bu gibi olanların uydurdukları hadisler çoktur.fakat cahil oldukları için uydurdukları hadis gerçek alimler tarafından basit üslubu sebebiyle hemen anlaşılır.

İbn Hacer el-Askalani şöyle dedi:Kıyastan çıkan hükmü Rasulullah (s.a.s) söylemiş gibi nakledenlerden bu gruba girer.

d)Dördüncü sınıf ise yalan söylemek istemedikleri halde yanlışlıkla uydurma hadis söyleyenler ve sahabelerin sözlerini Rasulullah (s.a.s) söylemiş gibi nakledenlerdir.

Yine haberi olmadan kitabına yanlışlıkla uydurma hadisler sokanlalar da bu guruba girer. Hammad b. Seleme gibi. Hammad b. Seleme güvenilir, ibadet kar bir zat idi. Fakat Abdülkerim b. Ebi’l Arca isimli bir yalancı arkadaşı vardı. Ve onun kitaplarına uydurma hadis sokan kimse, işte bu yalancı kişi oldu.

İbn Hacer el-Askalani “Takrib” adlı kitabında şöyle demiştir: Süfyan b. Veki b. el-Cerrah doğru sözlü, güvenilir bir kişiydi. Fakat Varaka isimli yalancı bir zatla arkadaşlığı olmuştu. Bu şahıs onun kitaplarına haberi olmadan uydurma hadis sokmuştur.
Bazı alimler de son zamanlar da ihtiyarlıkları sebebiyle hıfzı veya gözleri zayıfladığı için istemeyerek yanlış hadis nakletmişlerdir.
En fazla, en gizli zarar veren ve en tehlikeli olan gruplardan biri de bu gruptur.


İbn Hacer el-Askalani söyle dedi: “Yalan söylemek istedikleri halde, sahabelerin sözlerini Rasulullah’a isnad edenler veya etraflarındaki yalancı kişiler tarafından kitaplarına uydurma hadis sokulanlar en fazla tehlikeli ve en gizli zarar veren gruplardır. Çünkü bunlar doğru sözlü ve en güvenilir kişiler olduklarından bunların sözleri güvenilerek alınır. Bu sebeple çok dikkatli hadis alimleri bunların söylediklerinin uydurma olduğunu anlayabilir. Diğer sınıfların söyledikleri hadislerin uydurmaz olduklarını ise aptal olanlardan başka herkes anlayabilir

Rasulullah (s.a.v) ‘e söylemediği şeyleri isnad edip hadis uyduranlar ve yanlışlıkla uydurma hadis rivayet edenler çok oldukları için bir çok uydurma hadis ortaya çıkmıştır. Akaid, siyer, fıkıh, hadis, tefsir, tarih, vaiz ve irşad kitaplarında bir çok uydurma hadislere rastlamak mümkün-dür.

Bu kitapları yazan kişiler çoğunlukla hadis ilmine vakıf olmayan kişiler oldukları için bilmeden bir çok uydur-ma hadisi kitaplarında zikretmişlerdir. Hadis ilmini bilen kişiler de zayıf veya uydurma hadisleri kitaplarına almış, çoğu zaman bunların uydurma veya zayıf hadis olduğunu belirtmişlerdir. Fakat belirtmedikleri de olmuştur.

Hazini ve Keşşaf gibi hadis ilmine vakıf olmayanların yazdıkları tefsirlerde ise uydurma ve zayıf hadisler kat kat fazladır. Hatta sünen ve müsnedler gibi Rasulullah’ın hadislerini toplayan kitaplarda bile uydurma hadisler geçmektedir. Örnek olarak da süneni ibn Mace’de: 613 zayıf hadis, 99 uy-durma hadis vardır.

Ve böylece zayıf ve uydurma hadisler o kadar yayılmıştır ki içinde uydurma veya zayıf hadis olmayan hiçbir şer’i konu kalmamıştır. Allah’ın isimleri, sıfatları, fiilleri, gönderdiği risaletler, melekler, cennet, cehennem hakkında ve bütün fıkhi konularda uydurma hadisler bulunmaktadır.



Allah- u Teala Rasulullah (s.a.v)’in Hadisini Korumuştur

İslam’a sokulan bunca uydurma hadislere rağmen Allah’u Telala katından bir Rahmet olmak üzere nasıl Kuran’ı Kerimi muhafaza etmişse Rasulullah (s.a.s)in de sünnetini muhafaza etmiş, bu suretle günümüze kadar bozulmadan gelmiş-tir.Çünkü sünnet Kuran’ı Kerimin açıklayıcısıdır.

İmam Abdullah ibn Mübarek’e :”Uydurma ha-disler çoğaldı.


Bunlar nasıl anlaşılacak diye sorulunca şöyle cevap verdi: Bunları ortaya çıkartmak ve sahih sünneti korumak için alimler olacak.
Allah (c.c)şöyle buyurdu:
“Muhakkak biz Kur’anı indirdik ve onu koruyacak olanda biziz.” (Hicr:9)
İmam İbn Cevzi şöyle dedi.
İslam düşmanları Kur’an’a uydurma bir söz sokamayacaklarını anlayınca hadise yöneldiler ve Rasulullah’ın söylemediği sözleri ona nisbet etmeye başladılar.Fakat Allah_u
Teala hadis alimleri vasıtasıyla sahih hadisleri korudu.sahih hadisleri ve uydurma hadisleri ayıran hadis alimleri her asırda bulunmuştur.
Şu bir gerçektir ki hadis alimleri hadisi ve dolayısıyla islam dinini korumak için çok gayret sarfetmiş ve çok faydalı olmuşlardır.
Süfyanı sevri şöyle demiştir:Melekler semanın koruyucusudur.Hadis alimleri ise yerin koruyucusudur.

Hafız Zehebi “Tabakat-ul Huffaz” adlı kitabında şöyle bir olay zikretmiştir.

Harunur-Reşid bir zındıkı öldürmek için yaka-lattığında zındık şöyle dedi: Beni öldürüp kurtulacaksınız ama dininize soktuğum bin uydurma hadisten nasıl kurtu-lacaksınız ?

Harunur-Reşid ise şöyle cevap verdi: Ey Allah’ın düş-manı! Sevinme! Ebu İshak’ıl Fezari ve Abdullah ibn mü-barek aramızdadır. Bunlar senin uydurduğun hadisleri te-ker teker, kelime,kelime söküp atacaklardır.

Evet bu İslam ümmetinden öyle hadis alimleri çıkmış-tır ki bunlar derin ilim sahibi, hafızlık konusunda dağlar gibidirler. Hadis naklederlerken hadisin sıhhat derecesi ve riayet eden kişileri araştırmada son derece hassas olup ha-diste geçen her kelimeye tek tek araştırıp inceleyen sonra kitaplarına alan değerli şahsiyetlerdir. Hiçbir ümmetten bu derece dikkatli ve araştırma konusunda bu derece hassas alimler asla çıkmamıştır.
 

kemi

New member
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
149
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
***Cevap***

***Cevap***

Sünneti Korumak için Hadis Alimlerinin Takip Ettikleri Metodlar:

1-Alimlerin hadis ilminin kural ve kaidelerini koy-mak suretiyle sünneti korumaları:

Hadis alimleri rasgele her hadis zikredenin hadisini kitaplarına almamış, bunları bir elemeye, süzmeye tabii tutmuş ve ancak böyle çok ince bir araştırmadan sonra hadisleri kitaplarına koymuşlardır .Bu sayededir ki bizler bugün zayıf hadisleri gerçek hadislerden ayırabiliyoruz. Yolumuzu yalancıların, nefis düşündüklerinin ve tağutların delilde Allah Resulünün ışığıyla aydınlatabiliyoruz . Allah (c.c) onlardan razı olsun.

2-Sahih hadisleri ayrı bir kitapta toplamak suretiyle sünneti korumaları:

İmam Malik’in Muvattası, İmam Buhari ve Müslim ‘in sahihleri bu tür sahih kitaplardır. Bu kitaplarda sahih derecesinden düşmüş hiçbir hadis olmayıp güvenle tatbik edilebilecek temel kaynaklardır.

3- Hadis alimlerinin meşhur İslam alimlerinin kitaplarına aldıkları hadisleri tek tek inceleyip araştırmaları ve sahihlik derecelerini tespit etmek suretiyle hadisi korumaları:

Bazı meşhur İslam alimleri tefsir, fıkıh, vaaz ve nasihat konusunda kitaplar yazmışlar, fakat yazarken kitaplarına aldıkları hadislerin sıhhat derecesine fazla dikkat etmemişlerdir.

İşte hadis alimleri bu hadisleri çok dakik bir şekilde araştırarak sahih mi yoksa zayıf mı olduklarını ortaya çıkarmışlar, böylece daha sonra gelecek insanların işlerini büyük ölçüde kolaylaştırmışlardır. Bu sebepledir ki insan-lar, meşhur İslam alimlerinin kitaplarını daha bir güvenle inceleyip hayatlarına tatbik etme ve körü körüne taklitçilikten kurtulma imkanına kavuşmuşlardır.

Mesela:
İbn Hacer El-Askalani Zemahşeri’nin meşhur “Keşşaf “tefsirinde geçen hadisleri tahric edip sıhhat derecelerini tespit etmiştir.
Hafız el-Iraki, Gazali’nin İhya-u Ulumiddin’ini araştırıp geçen hadisleri tahric etmiş ve bu konuda “El-Muğni an Hamlil EsfarFi’l-Esfar” adlı kitabını yazmıştır.İncelenen bu kitabın uydurma hadislerle dolu olduğu tespit edilmiştir.

İbn Hacer el-Askalani Rafii’nin “Er-Rafii’il-Kebir” adlı kitabında geçen hadisleri tahric etmiş ve bu konuda “Talhis el-Habir bi-Tahric Ehadis Kitap Er-Rafi El-Kebir “ adlı bir kitap yazmıştır.

El-Hafız ez-Zeylai, Hanefi fıkhını açıklayan “ El-Hidaye “ adlı kitapta geçen hadisleri tahric ederek “ Nasbur-raye Fi Tahric Ehadis El-Hidaye “adlı kitabı yazmıştır.

4- Alimlerin zayıf hadisler rivayet eden, rivayetleri kabul edilmeyen, hadi uyduran yalancı raviler hakkında kitaplar yazmaları ve insanların bu kişilerin rivayet ettikleri hadislerden sakındırmak amacıyla hangi konularda hata ettiklerini açıklamaları:

Hadis alimlerinin bu çalışmaları sonucu çok dakik ve ince bir ilim ortaya çıktı. Araştırma konusunda hiçbir ilim bu seviyeye çıkamamıştır. Bu ilme “ el-Cerh ve Ta’dil “ ve “ İlmur-rical “ denir.

Bu konuda Buhari’in, “ Ed-Duğafa “ (zayıflar), Nesei’nin ( Ed-Duğafa Ve’l Metrukun ) (rivayetleri zayıf ve kabul edilmeyenler), İbn Seken’in “Ed-Duğafa ve’l Metrukun”, Hafız el-Berkaği’nin, Ebi Hatim el Besti’nin ve El-Akili’nin de aynı isimli birer kitapları, İbn Adiy’in “Kitab-ul Kamil” İbn Cevzi‘nin “Ed-Duğafe Ve’l Metrukun “ ve Zehebi’nin de “Mizanil İ’tidal Fi Nakdir Rical”adlı kitapları vardır.

Hadis alimleri ilel kitapları (yani zahiren sahih ibi görünen fakat araştırınca mevzu ve zayıf olduğu ortaya çıkan hadisler hakkındaki kitaplar) yazmışlardır.

Bu konuda İmam Buhari, İmam Müslim, İmam Tirmizi İmam Ahmed ibn Hanbel, İmam Ali ibn El-Mediniy, İmam Ebu Bekir b. Esram ve Dare Kutni gibi bir çok alim de kitap yazmıştır.

5-Alimlerin mevzu hadisleri belirten kitaplar yazarak sahih hadisi korumaları:

Bu konuda çok kitap yazılmıştır. Bunların içinde en meşhur olanları:
543 hicri senesinde vefat eden Ebu Abdullah el-Hüseyin İbn İbrahim el-Hemedani el-Cevzi’nin “ el Ebatil “ adlı kitabı,
597 senesinde vefat eden ibn Cevzi’nin “ El-Mevduat-il Kübra “ adlı kitabı, Suyuti’nin “ El-Lealiul Mesnua Fil Ehadis’il Mevdua “ adlı kitabı,

942 hicri senesinde vefat eden Muhammed İbn Yusuf ed-Dımaşkı’nın El-Fevaid’il Mecmua Fi’lEhadis’il- Mevdua “ adlı kitabı vs.

Hadis uyduranlar her ne kadar değişik amaçlara sahip gibi görünseler de yaptıkları fiil tek bir sonuca sebep olmuştur. O da Rasulullah (s.a.v)’e basit, değersiz, birbirine zıt sözleri ona isnad etmek suretiyle Allah’ın Rasulüne eziyet etmek...

Kur’an-ı Kerim’i bu uyudrma hadislerle tefsir ederek son derece açık ve net islami kavramları bile insanların gözünde bulanıklaştırılıp onların şuurlarını karıştırmışlardır. Böylece insanlar Tevhid’ şirk’den, sünneti bid’at’den ayırt edemez duruma düşmüşlerdir. İşte bu alçak din düşmanları çok sayıda kişinin dinden çıkıp küfre ve şirke girmesine sebep olmuşlardır. Bunu her aklı selim olan ve aptal olmayan insan hemen yapabilir. Bunu anlamak için derin bir alim olmaya gerek yoktur. Günümüz insanlarının durumuna bakmak yeter.


Allah (c.c)dan korkan ve Onun rızasını uman her Müslüman’ın duyduğu ve bizzat kendisinin sarf ettiği sözlere çok dikkat etmesi gerekir ki, İslam’dan olmayan ve İslam düşmanlarınca İslam’a mal edilmeye çalışan uydurma hadisleri yaymaya ve insanları sap-tırmaya vesile olmasın.
Bu sebeple Allaha samimiyetle yönelmek isteyenlerin din hususunda söylenen her sözü Kuran ve sahih ve sahih sünnete göre araştırmaları, bu kaynaklarda bulurlarsa ona sarılmaları, bulamazlarsa bu sözü söyleyen kim olursa olsun ister belli bir zümrenin lideri, ister belli bir grubun şeyhi, ister belli bir top-luluğun alimi olsun, kesinlikle reddedilmesi gerekir

Hidayete tabi olanlara selam olsun.​
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Arkadaşlar bu konu artık amacının dışında bir seyre giriyor. Ve Hz. Mehdi gibi, tartışması Forum'ca yasaklanmış bir noktaya kadar ulaştı. Aslına murad hasıl olmuştur. Dolayısı ile kapatılmasını uygun buluyorum.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt