Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Saidi Nursi'nin Atatürk'e Mektubu

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
benim rahmaetli kayınbabamda Enver ÖREN in arkadaşıydı. Ben eşimle evlenmeden önce Saadeti Ebediyeyi kayınbabam okurdu ben dinlerdim. Çok bilgili bir adamdı bu yazdıklarınızı bekir bey bende işte bunları anlamaya çalışıyorum bu memlekette neler oluyor diye. Kim kimdir ne nedir ? ben neresindeyim. Kendimi Samimi olan tarafta görmek istiyorum. Radikal kardeşimiz elbet cevap verecekte vermesine sadece bana cevap verecek, bir sülaymancıyı köpürteceği kesindir. Bununla birlikte Sayın Bekir Bey zaten siz 18.28 de verdiğiniz cevapla herşeyi belirtmişsiniz bana diyecek hiç bir şey kalmadı, hem beni aydınlattınız hem şaşırttınız. Allah ta sizi inşallah her türlü beladan tenzih etsin, beni de duası kabul edilenlerden eylesin.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
bekir bey izin verirseniz şu soruyu forumda sormak istiyorum yeni konu açmak suretiyle, ancak şu içerisine bulunduğumuz mektup konusunda az çok herkes fikirlerini iştihare etttikten sonra tabiiki. Ben sorumu size mail olarak göndereyim siz uygun olup olmadığına bakarsanız..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
benim rahmaetli kayınbabamda Enver ÖREN in arkadaşıydı. Ben eşimle evlenmeden önce Saadeti Ebediyeyi kayınbabam okurdu ben dinlerdim. Çok bilgili bir adamdı bu yazdıklarınızı bekir bey bende işte bunları anlamaya çalışıyorum bu memlekette neler oluyor diye. Kim kimdir ne nedir ? ben neresindeyim. Kendimi Samimi olan tarafta görmek istiyorum. Radikal kardeşimiz elbet cevap verecekte vermesine sadece bana cevap verecek, bir sülaymancıyı köpürteceği kesindir. Bununla birlikte Sayın Bekir Bey zaten siz 18.28 de verdiğiniz cevapla herşeyi belirtmişsiniz bana diyecek hiç bir şey kalmadı, hem beni aydınlattınız hem şaşırttınız. Allah ta sizi inşallah her türlü beladan tenzih etsin, beni de duası kabul edilenlerden eylesin.

Amin, dualarınıza amin diye mukabele ediyorum, Allah (cc) tüm ümmeti Muhmmed'i nefislerimizin, şeytanın ve insandan şeytanların şerrinden muhafaza eylesin, Rabb'im şaşırtmasın kimseyi...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
bekir bey izin verirseniz şu soruyu forumda sormak istiyorum yeni konu açmak suretiyle, ancak şu içerisine bulunduğumuz mektup konusunda az çok herkes fikirlerini iştihare etttikten sonra tabiiki. Ben sorumu size mail olarak göndereyim siz uygun olup olmadığına bakarsanız..

Hay hay Kardeşim, özel mesajla da iletebilirsiniz...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Evet , hepsini sizce kabul etmişsiniz cevap vermicem, amacım sizinde ömer öngüt gibi herkesi tekfir ettiğinizi zandan ziyade zihnimde kesinleştirmek içindir.


Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah. Biz kimseyi tekfir etmediğimiz gibi, bizi sayısız defa tekfir edenlere dahi bir yere kadar hoşgörü ile bakmaya çalıştık. Hatta bize lanet okuyanlara ve vahşice, hunharca iftira atanlara dahi...
Buraya astığımız yazı yukarıda da bahsettiğimiz gibi virgülüne dahi dokunmadan yayınladığımız muhterem Ömer Öngüt (k.s.) efendiye aittir ve bir gruba verilen cevabi yazıdır. Bu yazılara cevap verilecekse, ilmi yönden ve ayet, hadis kaynaklı verilmesi gerekir. Eğer yoksa verilecek bir cevabınız, o zaman da fazla lakırtı olmayacak, gölge edilmeyecek. Kabul ederseniz, ayeti kabul etmiş olacaksınız, bize boyun eğmiş olmayacaksınız. Zaten biz kimiz ki; öyle bir isteğimiz olabilsin. Haddimiz değildir ve hiç bir zamanda olmayacaktır.

birde bir alimin ismini saymak onu sevmekle olmuyor ona bakarsanız listedeki ömer öngüt hariç diğerlerini cümle müslümanlar sever eee ne olucak şimdi. Sevmek bu demek değildir. Sevmeyi öğrenmek lazım...

Samimi olan listedeki hepsini sever. Ayırt etmez. Özellikle o listeye isimleri yazdık ki, şunu şunu severim ama şunu sevmem diyenler, kendilerine bir çeki düzen versin. Nedenlerini anlatmasa da kendi içerisinde değerlendirsin istedik. Ona bakılırsa, bir şia: "hulefai raşidin içinde yer alanların ilk üçü hariç" der. O noktada imanına bir bakması gerekir. Çünkü Resulu Ekrem (s.a.v.) o ilk üçünü de canı gibi severdi. Ömer Öngüt, zaten yukarıda isimleri yazılanları canı gönülden sevmiş idi. Sevmek ise; sevdiğinin hali ile hallenmektir. Bir kişi nasıl sevilir biliriz. Sevmenin tarifi olmaz. Gönül işidir. Ama sevilen, yukarıdaki kişilerin Allah rızası olan bütün işlerinden dolayı sevilecektir. Kuru kuruya sevmek, günümüz zahiri "hamburger salonu aşıklarına" mahsustur. Kişi sevdiği ile beraberdir, inşaallah hepsi ile beraber olmak bizim gibilere verilmiş en büyük şeref olacaktır.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ancak; kemalist veya kemalizm diye birşey yoktur. Atatürkçülük vardır.

Sevgideğer olduğuna inandığım kardeşim; yukarıda sorunun başlığında diğer sorduklarına ve söylediklerine de cevap vermeye çalışacağım. Maaşallah Bekir kardeşimiz gıyabımızda, içimizde taşıdığımız cevapları vermiş Hakk razı olsun. Biz de kendimizce bir şeyler daha yazmaya çalışalım.
Bu ülkede maalesef ve yine maalesef ki Atatürkçülük diye bir şey yoktur. Ferdi istisnalar haricinde de hiç bir zaman kurum, kuruluş adında hiç bir zamanda olmamıştır. Bunun nedeni bu tür "cılık - culuk" ekli sevgiler hiç bir zaman halkın nazarında itibar görmemiştir. Gösterdiğini söyleyen ehli İslam ise, ya takiyyecidir veya sahtekardır. Can korkusu gibi bir durum sözkonusu olsa, belki bir yere kadar da anlayışla karşılayabiliriz ki, bu güne kadar zaten böyle bir şey de hiç bir zaman olmamıştır.

Ama; kemalizm denen olgu bu ülkede her zaman olmuştur ve kemalizm'i savunan kemalistler her zaman bu ülkede yaşamıştır ve günümüzde de örnekleri pek çoktur. Türkan saylan, turhan selçuk, doğu perinçek, mustafa balbay, çevik bir vs...Daha bir çok ölmüş yada yaşayan insanı bir çırpıda sayarız. Esasında Üstad Bediüzzaman'a (k.s.) zulüm yapan da işte bu kemalist olduğunu iddia eden insanlar eli ile Atatürk adına yapılmıştır. Atatürk'ü bende sevmem, sevmek zorunda değilim, ama yaptığı önemli işlere de saygı duyarım. Bu ülke için canı pahasına savaşlara girmiştir. Ve şuan da hayatta değildir. "Ölmüş kişi hakkında ya hayr konuşun yahut sukut edin" hadisi şerifini emr kabul edip susarım. Çünkü diğer tecihi yerine getiremeyeceğimi bilirim. Bu neden ile Nur cemaatinde bulunan kardeşlerimin sevgi ile bakmamalarını da saygı ile beraber aynı his ile karşılarım.

Sizin saygıdeğer eşiniz Süleyman Hilmi Tunahan'ın (k.s.) öğrencisiymiş. Ne kadar güzel. O mübareğin emr ve görüşlerini yaşayabiliyorsa ne mutlu ! Tebrik etmek düşer bize. Ama mübareğin halifesiyiz diye ortaya çıkanların telkinleri ile hareket ediyorsa, o halde ehlinizi ateşten korumaya çalışın. Bu size farzdır. Çünkü, bizim bahsettiğimiz ve zemmettiğimiz öğrencileri günümüzde İslam cemaati arasına tefrika koymuş, kendi mescitlerini ve camilerini ayırmış ümmet arasına ayrılık koymuştur. Günümüzde "faiz" denilen pisliği helal safına koymak için çeşitli yollara sapmışlardır. kar payı gibi ucube bir söylem çıkarıp, Allah'ın haramını helal göstermeye, şirinleştirmeye çalışmıştır. Eğer sizler de bu söylemelere hak veriyorsanız, (haddim olmayarak) siz de o zaman kendinize bir çeki düzen verin, derim. Ama yok eğer siz de bu tür şeyleri benim gibi beğenmiyor ve red ederek aynı zamanda bizzat Süleyman Tunahan (k.s.) efendinin emr ve yasaklarına riayet ederek yürümeye çalışıyorsanız, ayaklarınız başımın üstündedir. Dualarınızdan başka bir şey de talep etmem o zaman.

Mürşidiniz Ahmed El Rufai (k.s.) ise, zaten başımın üzerindeki tac'dır. Yolunuz mübarek ve zahmetsiz olsun.

Ama lütfen söylenilenleri iyi okuyunuz. Çünkü, bu gemide hep beraber bulunuyoruz ve karaya çıkana kadar da birbirimizden mesuluz. Bu gemi batarsa hep beraber boğulacağız, karaya çıkarsak, yine hep beraber çıkacağız ve kurtulacağız. "Müslümanlar bir vücudun uzvu gibidir." hadisi şerifini düşünün, hak verirseniz ne ala. Vermezseniz de yine canınız sağolsun.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
benim rahmaetli kayınbabamda Enver ÖREN in arkadaşıydı. Ben eşimle evlenmeden önce Saadeti Ebediyeyi kayınbabam okurdu ben dinlerdim.

Şuan elinizde enver ören'in dağıttığı Saadeti Ebediyye var mı ?
Eviniz doğalgaz ile mi yoksa soba ile mi ısınmakta ?
Eğer soba ile ısınıyorsanız, sobanın kapağını bir zahmet açın ve elinizdeki kitabı, hiç bir an dahi düşünmeden içine atıverin. Siz yanacağınıza (hafazanAllah), o yansın bre yahu!
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah. Biz kimseyi tekfir etmediğimiz gibi, bizi sayısız defa tekfir edenlere dahi bir yere kadar hoşgörü ile bakmaya çalıştık. Hatta bize lanet okuyanlara ve vahşice, hunharca iftira atanlara dahi...
Buraya astığımız yazı yukarıda da bahsettiğimiz gibi virgülüne dahi dokunmadan yayınladığımız muhterem Ömer Öngüt (k.s.) efendiye aittir ve bir gruba verilen cevabi yazıdır. Bu yazılara cevap verilecekse, ilmi yönden ve ayet, hadis kaynaklı verilmesi gerekir. Eğer yoksa verilecek bir cevabınız, o zaman da fazla lakırtı olmayacak, gölge edilmeyecek. Kabul ederseniz, ayeti kabul etmiş olacaksınız, bize boyun eğmiş olmayacaksınız. Zaten biz kimiz ki; öyle bir isteğimiz olabilsin. Haddimiz değildir ve hiç bir zamanda olmayacaktır.
.

Eski defterleri açmamak lazım, ben açık ve net söyliyebilriim ki bugün olsa bugün o gördüklerimi yaşadam , ve uyarılarıma kulak asılmadan yanlışta ısrar edilse , ve hatalar aleni işlense lanet okumazdım belki ama daha farklı tepkilerle yine tepki verirdim, ozamanki lanetler , ilim ehli zannedilen birine yapıldı seneler sonra gördük ki , ilim ehli olmayan insanlardan herşey beklenir. daha sonraki zamanlar da gördük ki ilim ehli olsa dahi beklenir. zira eski defterlerde sadece sadece insanların zarar görüceğini bilsem buna okkalı delilli, o kadar güzel cevap verirdim ki , hala mailler yazışmalar durmaktadır bende !!! onun için bu zamana kadar kimseye iftira atılmadı !!! hadi yazıları kale almim ee bir insan iki yerde olamıcaına göre , bulunduğu yerin açıklamasını yapılmasını isterimde cevap alamam ... Onun için susuyorsam iftiralardan değil, mahremiyetler zarar görmemesindedir. Yoksa bilinmelidir ki, hakikatin ifşasına iftira demek, asıl büyük iftiradır... Ama bilnmelidir ki biz eski biz değiliz , Günahkara değil , günaha karşıyız... Günahkara karşı olsaydık bu yazılara cevap bile verme tenezzülünde bulunmazdım !!! Ama dediğim gibi değişiyoruz günden güne ve mevla iftiralarıda bilir insanlarıda bilir. Ama ayıpları araştırmıyorum, kapatmaya çalışıyorum, sizlerde günahlarınızın ifşasına mani olup kimseyi şahid kılmayın ... Bu konular bir daha açılmasın... !!! bizide ilgilendirmez . af kapısı biz değiliz, mevlanın affedemiceği günahta yoktur. onun için af dilenir mevla affeder inşallah...

Ömer öngüt hakkındada konuşmıcam, yaşarken hakkında çok reddiyelerde bulunmuşturm,
hakkında çok söylemlerim olmuştur. Eğer yaşaaydı devam ederdim söylemlerime artık gerekte duymuyorum. Zira efendimiz ölüleriniz hakkında iyi konuşun buyuruyor. Ölmüştür artık onun için hakkında söylemlerde bulunmıcam zira hesabını mevlaya versin. Ama şu kadarını bilirim, emri faniden alan bir zat idi.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
benim rahmaetli kayınbabamda Enver ÖREN in arkadaşıydı. Ben eşimle evlenmeden önce Saadeti Ebediyeyi kayınbabam okurdu ben dinlerdim. Çok bilgili bir adamdı bu yazdıklarınızı bekir bey bende işte bunları anlamaya çalışıyorum bu memlekette neler oluyor diye. Kim kimdir ne nedir ? ben neresindeyim. Kendimi Samimi olan tarafta görmek istiyorum. Radikal kardeşimiz elbet cevap verecekte vermesine sadece bana cevap verecek, bir sülaymancıyı köpürteceği kesindir. Bununla birlikte Sayın Bekir Bey zaten siz 18.28 de verdiğiniz cevapla herşeyi belirtmişsiniz bana diyecek hiç bir şey kalmadı, hem beni aydınlattınız hem şaşırttınız. Allah ta sizi inşallah her türlü beladan tenzih etsin, beni de duası kabul edilenlerden eylesin.

Sayın siyah, fitnenin zirvede olduğu bir zaman diliminde yaşıyorsunuz , herkes kendi türküsünü söylüyor bu zamanda siz bu durumda efendimizin öğüdünü alınız. Doğruyu ve batılını ayırt edemediğimiz dönemde yalancı alimlere uyarak helaka girenler olucak demiştir efendimiz. O dönemde gelenler köşelerinde çekilsinler ve ilim öğrenmeye koyulsunlar bulunulmuştur. Saadeti Ebediye bendede mevcuttur. Daha okumak nasipte olmadı oldukca kalın kitap olduğu için bazı kısımlarını anca okuyabildim. Sizlere tavsiyemde şudur. Kimseye bakmadan tüm ümmetin ittifka ettiği alim bulmak zordur hatta yoktur. ama ehli sünnet alimlerinin ittifak ettiği kişilerin kitaplarını okumanızdır.

İmamı gazali, imamı rabbani, abdulkadir geylani, aziz mahmud hudayi, ahmed ziyaeddini gümüşhanevi, mehmed zahid kotku, şeyh ahmed haznevi, Abdulhakim hüseyni, said nursi, ömer nasuhi bilmen (Allah hepsinden razı olsun ) vb. zatlar hatırıma şuan gelen isimlerdir, bu saydığım mübarek isimler ve bu isimler gibi ümmetin alimlerinin ittifak ettiği alimlerin eserlerini okursanız size herkesden daha büyük kar sağlıcaktır. Hamdolsun tek muhatap aldığımız kişiler bu zatlar. Bu zatları our ve anlamaya çalışırsanız 1 sene sonra bu devrin alimi hükmünde olursunuz. Herkesin muteber saydığı zatların ince farklarını görmeye başlar, hata ehlinin hataalrını tesbite muaffak olursunuz.
Size tavsiye aliyi veliyi dinlemeyin, bu saydığım isimler ve dilerseniz verebiliceğim nice isimlerin eserlerin tek tek okumaya başlayın bu size çok daha şey katar zira

cahil ile yar olan döner merkebe,
alim ile yar olan kazanır mertebe...
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
"Şuan elinizde enver ören'in dağıttığı Saadeti Ebediyye var mı ?
Eviniz doğalgaz ile mi yoksa soba ile mi ısınmakta ?
Eğer soba ile ısınıyorsanız, sobanın kapağını bir zahmet açın ve elinizdeki kitabı, hiç bir an dahi düşünmeden içine atıverin. Siz yanacağınıza (hafazanAllah), o yansın bre yahu" Saygıdeğer Radikal bu kitapta (Saadeti Ebediyye) erkek çocuk doğarsa saçının ağırlığı kadar altın dağıtmak gerek der, evlilik hayatında erkeğin eşiyle olan ilişkisinde (kimseye soramıyacağı konularda) yol gösterir. Bir Fıkıh kitabıdır. Yani Kuranla ilgilidir. Ben genede bu konunun üzerine gidip sizin söylediklerinizi dikkate alıp Kuran hakknda bilgi sahibi olduğu söylenen Prof. olduğu söylenen fıkıh alimi olduğu söylenen ilçemizde kuranla ilgili sorunuz varsa gelin sorun diye halka açık toplantılar yapan Mustafa YILDIRIM hocaya bir sorayım, vereceği cevabı yetersiz bulabilirim, yine sizinle görüşelim bilgilerimiz paylaşalım. Ben yalnız şu konuda şüpheye düştüm. Bekir Beyin söylediği gibi holding yöneten şirketleri olan kişiler benim nazarımda kapitalisttir, Bu kişiler şeytan olmadan önce olan iblis olan varlık gibi en büyük düşmanımdır. Yani şöyle tasavvur ediyorum; iblise (azazel) Adem Aleyhisselemla Havva Annemizi kandırmaya çalışınca o na Şeytan adı verilmiştir. İslamı yaşayan demek kuranı hayatına yansıtan demektir. Peygamberimizi taklit etmek demektir. Holding yönetmek gibi bu benim müslüman olmayan ülkelerin kapitalıst yönetimini zamana uymak olarak nitelendiren benim ise kandırılmış ve kendisi gibi diğer insanlarıda islamı yaşayan bunlar müslüman deyip kendilerini örnek olarak gösteren kimseleride cennetten kovdurmaları kaçınılmazdır. Akıl sahibi olarak kanmamamız lazım ama gereksiz vesvesede de bulunmamak lazım. Vesvesede şeytanın bir oyunudur. Akıl sahibi olup çok okumak okuduklarımızıda daha öncede dediğim gibi kuran ile kıyaslamak lazım. yani bir müslüman Kuranı hem okumayı bilecek hem saygılı olacak kardeşim. Bilmiyorsa profesörde olsa cahildir benim nazarımda. Kuranı okuyacaksın, mealini okuyacaksın, Elmalılı Hamdi YAZAR'ın (Atatürk'ün Kuranı tefsir ettirdiği) tefsir kitaplarını (ben daha kolay anlaşılır diye onu tercih ettim) okuyacaksın. Müslüman Cahil olmayacak, Allah'ın huzuruna çıktığımız zaman onun yarattıklarını ne kadar bildiğimizi o bilecek. İnşallah Allah ufkumuzu açsın.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
"Size tavsiye aliyi veliyi dinlemeyin, bu saydığım isimler ve dilerseniz verebiliceğim nice isimlerin eserlerin tek tek okumaya başlayın" ALLAH razı olsun sizden benim okumam dan çok okuduğumu anlamalayım gibi bir problemim var. ben tercihlerimi buna göre yapıyorum. İmam Gazalinin kitabını okumamı tavsiye ettigizli ilimler konusunda. Okumayı tercih etmedim.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
bir arkadaşım İmam Gazaliyi okumamı tavsiye etti ama kitabın gizli ilimlere yönelik olduğu nedeniyle tam olarak yarama melhem bir kitap olarak düşünmedim benim açlığım, bu dünyanın içindeki yaratılmış şeylere değil cennete de değil, Yunus Emre gibi de ermiş değilim (bana seni gerek seni diyen) bu kadar bigli kirliliği olan dünyada neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edebilen ve ondan sonra da 12 yaşımdaki kızım Nihan'a ve 5 yaşındaki oğlum Muhammed'e bunları anlatıp onları, onlar daha doğmadan ALLAH'a söz verdiğim gibi onun rızası için onun hoşnutluğunu kazanmak için yetiştirmek istiyorum. Bu benim en büyük idealimdir. Kendimi yetiştiremessem onları nasıl yetiştireceğim bu da benim en büyük çekincemdir. Onun için kendimi yetiştirmek için bu yolda ehli sünnet yolunda olan bir tarikata tabi oldum. Bu yolu da kendim seçmedim ALLAH bana bu yola sevketti. Ben hayatımı pozitif düşüncelerle ve pozitif eylemlerle ve faaliyetlerle kurmadım. Sadece ve sadece ALLAH'a ettiğim dualarla bina ettim. Her zaman ve her an ALLAH'ın beni duyduğunu ve benim düşündüklerimi onunda o anda bildiğini düşünürüm. Çünkü o kuranda "Yaratan bilmezmi" buyuruyor. sizinle şu an şu anda bunları görüşmem de (ben tesadüfe inanmam) her olay onun izniyle olmakta ve bende bundan haz almaktayım. İnşallah sizin kadar ve sizden daha fazla ilim sahibi olur ve bunları hayırlı bir şekilde zürriyetime aktarırım. Allah akibetimizi hayır eylesin İnşallah.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Eski defterleri açmamak lazım, ben açık ve net söyliyebilriim ki bugün olsa bugün o gördüklerimi yaşadam , ve uyarılarıma kulak asılmadan yanlışta ısrar edilse , ve hatalar aleni işlense lanet okumazdım belki ama daha farklı tepkilerle yine tepki verirdim, ozamanki lanetler , ilim ehli zannedilen birine yapıldı seneler sonra gördük ki , ilim ehli olmayan insanlardan herşey beklenir. daha sonraki zamanlar da gördük ki ilim ehli olsa dahi beklenir. zira eski defterlerde sadece sadece insanların zarar görüceğini bilsem buna okkalı delilli, o kadar güzel cevap verirdim ki , hala mailler yazışmalar durmaktadır bende !!! onun için bu zamana kadar kimseye iftira atılmadı !!! hadi yazıları kale almim ee bir insan iki yerde olamıcaına göre , bulunduğu yerin açıklamasını yapılmasını isterimde cevap alamam ... Onun için susuyorsam iftiralardan değil, mahremiyetler zarar görmemesindedir. Yoksa bilinmelidir ki, hakikatin ifşasına iftira demek, asıl büyük iftiradır... Ama bilnmelidir ki biz eski biz değiliz , Günahkara değil , günaha karşıyız... Günahkara karşı olsaydık bu yazılara cevap bile verme tenezzülünde bulunmazdım !!! Ama dediğim gibi değişiyoruz günden güne ve mevla iftiralarıda bilir insanlarıda bilir. Ama ayıpları araştırmıyorum, kapatmaya çalışıyorum, sizlerde günahlarınızın ifşasına mani olup kimseyi şahid kılmayın ... Bu konular bir daha açılmasın... !!! bizide ilgilendirmez . af kapısı biz değiliz, mevlanın affedemiceği günahta yoktur. onun için af dilenir mevla affeder inşallah...

Ömer öngüt hakkındada konuşmıcam, yaşarken hakkında çok reddiyelerde bulunmuşturm,
hakkında çok söylemlerim olmuştur. Eğer yaşaaydı devam ederdim söylemlerime artık gerekte duymuyorum. Zira efendimiz ölüleriniz hakkında iyi konuşun buyuruyor. Ölmüştür artık onun için hakkında söylemlerde bulunmıcam zira hesabını mevlaya versin. Ama şu kadarını bilirim, emri faniden alan bir zat idi.

Evet, ilmi cevaplar yerine yine farklı mecralara göndermeler içeren tarz. Hayrdır ? Allah mı oldun ? Hayrdır ? Hüküm mü çıkaracaksın ? Hayrdır ? İnsanları sen mi yargılamaya başladın ? Hayırdır ? Hakkında hiç bir bilgin olmadığı, sadece insanların mahremiyetine girmeye çalışarak bir zan peşinde koşar mı oldun ? Hayrdır ?
Bütün bunların hiç biri senin için yada bir başkası için hayr değildir. Olsa olsa şerr batağıdır. Gittiğin yol ise, bataklığın ta göbeğidir. Sana lanet okumadığım gibi, çevremdeki insanlara da okutmadım. Bilmiyor, demekle yetindim. Çünkü; bilmiyorsun. Sadece zann üzerinden gidiyorsun. Uyan seyfullah uyan! Sana o kadar kırgın olmamam rağmen, halen senin için yazabilecek 3-5 cümle bulabiliyorsam, samimiyetine olan inancımdandır. Ama, samimiyetin de bir sınırı var. Ben susuyorsam, bildiğim bir nedenden dolayıdır. Açıklama benden değil, bildiğim o yerden gelmedikçe benim söylemem hiç bir şey ifade etmeyecektir. Bekle, gör. Ben bekliyorum. Gerçeği gördüğünde bana özür gönderme, yaptığın laneti geri al, hayr dua gönder. Çünkü sonuçta ben seni hiç bir yere havale etmedim.

"El hükmü Lillah" yani hüküm Allahındır. (Şu'ra : 10)

"Ya eyyuhellezine amenuctenibu kesiran minez zanni, inne ba'daz zanni ismun, ve la tecessesu ve la yagteb badukum ba'da, eyuhıbbu ehadukum en yekule lahme ahihi meyten fe kerihtumuh, vettekullahe, innallahe tevvabun rahiym." (Hucurat : 12)

Yani "Ey iman edenler! Zandan sakının! Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve tecessüs etmeyin (merak edip de insanların hatalarını araştırmayın). Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemenkten hoşlanır mı ? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Muhakkak ki; Allah, tevbeleri kabul eden ve Rahim olandır."

"İlk ve en büyük ceza odur ki; hiç bir suçlu, kendi yargıçlığından kurtulamaz" (denemeler, Montaıgne)

Alim olduğumu da iddia etmediğim gibi, alimliğe de hiç özenmedim. Bildiğimiz ve gördüğümüz varsa yazdık, yoksa sukut ettik. Sukutun da bir erdem olduğunu bilerek...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
bir arkadaşım İmam Gazaliyi okumamı tavsiye etti ama kitabın gizli ilimlere yönelik olduğu nedeniyle tam olarak yarama melhem bir kitap olarak düşünmedim benim açlığım, bu dünyanın içindeki yaratılmış şeylere değil cennete de değil, Yunus Emre gibi de ermiş değilim (bana seni gerek seni diyen) bu kadar bigli kirliliği olan dünyada neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edebilen ve ondan sonra da 12 yaşımdaki kızım Nihan'a ve 5 yaşındaki oğlum Muhammed'e bunları anlatıp onları, onlar daha doğmadan ALLAH'a söz verdiğim gibi onun rızası için onun hoşnutluğunu kazanmak için yetiştirmek istiyorum. Bu benim en büyük idealimdir. Kendimi yetiştiremessem onları nasıl yetiştireceğim bu da benim en büyük çekincemdir. Onun için kendimi yetiştirmek için bu yolda ehli sünnet yolunda olan bir tarikata tabi oldum. Bu yolu da kendim seçmedim ALLAH bana bu yola sevketti. Ben hayatımı pozitif düşüncelerle ve pozitif eylemlerle ve faaliyetlerle kurmadım. Sadece ve sadece ALLAH'a ettiğim dualarla bina ettim. Her zaman ve her an ALLAH'ın beni duyduğunu ve benim düşündüklerimi onunda o anda bildiğini düşünürüm. Çünkü o kuranda "Yaratan bilmezmi" buyuruyor. sizinle şu an şu anda bunları görüşmem de (ben tesadüfe inanmam) her olay onun izniyle olmakta ve bende bundan haz almaktayım. İnşallah sizin kadar ve sizden daha fazla ilim sahibi olur ve bunları hayırlı bir şekilde zürriyetime aktarırım. Allah akibetimizi hayır eylesin İnşallah.

Kanatimce siz zihninizde doğrularınızı çizmişsiniz, ver tercihlerinizi belirlemişsiniz. Devam edin derim.
Söylemleriniz yolunu bilmiyen bir insanın söylemlerine benzemiyor. Yoluna bilene ancak dua ederiz , tavsiye gerektirmiyor zannımca.. Mevla çıktığınız yolda istikamet ve hayr versin...
 
Üst Alt