Maaşallah Abime. Bana bir müddet verirsen ,değerli Abim , inşaallah izah edebilirim.
Muhabbetle
Evet Sevgili Duha, konu derin ve mümkünse bir başka konu başlığı olarak yazarsın inşallah...
Selam ve Sevgilerimle
Maaşallah Abime. Bana bir müddet verirsen ,değerli Abim , inşaallah izah edebilirim.
Muhabbetle
Metin Mete Abi bu yazdıklarının tamamını çürüteceğim inşaallah.
Said Nursi'nin gizli peygamberlik iddiası?
Said Nursi peygamber olduğunu gizlice iddia edemez?
Zira, peygamberlik iddiasında bulunan birini ya meczuptur, ya dehadır ilminin zirvesinde zırvalamaktadır. Yada haindir...
Meczup bir adam olsa muhakkak bir yerde açık verecek ve açk bir lisan ile "peygamberim" diyecek.
Deha olsa, Said Nursi'nin Divan-ı Harbte asılmış adamların karşında "şeriat istemişsin" iddiasına mütaakkip "Şeriat için binruhum olsa feda ederim" demesi gösterir ki Said Nursi kendini peygamber görse her peygamber gibi ap açık ilan etmek ile mükelleftir. Peygamberliğin gizlisi saklısı yoktur. Zira, kendini peygamber gören bir adam onu saklamanın haram olduğunu bilecek ve ilan edecek.
Hain olsa. Adi bir adam uzun süre padişah makamında padişahı taklid edemez. Tavuk uzun süre halkı tavus taklidi yaparak kandıramaz. Yalancı , yüzü kızarmadan dikkatli gözler ve hadsiz düşman baktığı halde uzun süre yüzü kızarmadan yalanını saklayamaz.
Ama ben bunların hepsini geçip senin peygamberlik iddiası diye iddia ettiğin Risale tercümelerine bakmak istiyorum
“imana hizmet yönünde peygamberliğin bir cilâlı aynası, peygamberlik ağacının nurlandırılmış son meyvesi, peygamberlik lisanının vârislik noktasında son gerçek ağzı, ilâhî ışığın imana hizmet yönünde son mutlu taşıyıcısı”.. diye çevirmişin. Bu sözün orjinalini yazalım.
o zat hizmet-i imaniye noktasında risaletin(peygamberliğin) bir mirat-ı mücellası(cilalı aynası) ve şecere-i risaletin(Risalet soy ağacının) bir son meyve-i münevveri(nurlu meyvesi) ve lisan-ı risaletin(Peygamberlik dilinin) irsiyet noktasında(soya benzeme noktsında) en son dehan-ı hakikati(hakikat ağzı) ve şem-i İlahinin(ilahi nurun) hizmet-i imaniye cihetinde bir son hamil-i zisaadeti(saadet sahibi taşıyıcısı) olduğuna şüphe yoktur.
Üçüncü medrese-i Yusufiyenin Elhüccetüz-Zehra ve Zühretü'n-Nur olan tek dersini dinleyen Nur Şakirtleri namına.
Ahmed Feyzi, Ahmed Nazif, Salahaddin, Zübeyir,
Ceylan, Sungur, Tabancalı
Şimdi bu sözleri ben yorumlamıyorum.
Sana gerçekleri görme fırsatı veriyorum.
Orjinal metni sen yorumla. Biraz kendi aklınla hakikatleri gör. Başkasının aklını cebine takıp konuşmak ne derece tehlikeli belki anlarsın.
Bana söylermisin
Peygamber aynası olduğunu söylemek Peygamber olduğunu söylemek midir?
Peygamber meyvesi olmak, Peygamber olmak mıdır?
Peygamber ağaç ise meyveleri ümmet olmaz mı?
Bir insanın meyve olduğunu kabul etmesi, kendini ağaç yerine koymak mıdır?
Abi, eğer gerçekte amacın hakikatleri göstermek ise, bu sorulara cevap ver devam edelim?
Yoksa seni art niyetli ilan etmek zorunda kalacım?
Metin Mete Abim sorularıma cevap yazamamışsın. Yoksa "bilmediğin şeyler hakkında mı tartışıyorsun?"
Kur'ani olmak, başkasının yazısını past-copy yapmak mıdır, yoksa akletmek midir?
Evet Abi, sorularıma mukni cevaplar verirsen Risale-i Nur okumayı terk edeceğim.
Hadi!
İşte sorularımı sormuşum, ümit ediyorum cevap verebilirsin.
Değerli ahiret kardeşim, insan sadece akıldan ibaret değildir. Kur'an okuduğumuz vakit, manasını bilmeden hadsiz bir lezzet alıyoruz. Kalb, ruh tatmin oluyor. Akıl manayı bir kere anlasa yeter. Ama kalb ve ruh ancak Kur'anın tekrar tekrar okunmasından tatmin olur.
...
Risale-i Nur Kur'anın bir tefsiridir. Okumak farz değil, ibadet,sevap değil.
Risale-i Nur okuyarak Kur'andaki imanı meseleleri daha iyi anlamak umuyoruz. Böylece, o iman ile amel ettiğimizde farz ibadetleri daha bir ihlas ile yapıp sevabımız artar ümit ediyoruz.
Muhabbetle
Değerli kardeşim ilk emir "okudur"
İnsana bilmediğini öğreten Allah'tır. Şartı okumaktır. O zaman yılmadan okuyacağız.
İşte akıllı insan öğrenmek için çaba sarfetmesi gerektiğini bilir.
İşte, akıl var, aklını dünyasını kurtaracak ilimler öğrenmekle heba eder. Akıl var, hem dünyasını hem ahiretini kurtaracak ilimleri öğrenir.
Muhabbetle
Peygamber aynası olduğunu söylemek Peygamber olduğunu söylemek midir?
Peygamber meyvesi olmak, Peygamber olmak mıdır?
Peygamber ağaç ise meyveleri ümmet olmaz mı?
Bir insanın meyve olduğunu kabul etmesi, kendini ağaç yerine koymak mıdır?
Metin Mete Abi bu sorulara cevap istiyorum
Sonra devem ederiz.
Böyle suçlu psikolojisi ile gürültü yapmak şık durmuyor.
Madem haklı olduğuna eminsin bana ikna edici cevap verirsin.
Risaleden cevap verme. Neden böyle olduğunu izah et.
o zat hizmet-i imaniye noktasında risaletin(peygamberliğin) bir mirat-ı mücellası(cilalı aynası)
ve şecere-i risaletin(Risalet soy ağacının) bir son meyve-i münevveri(nurlu meyvesi)
ve lisan-ı risaletin(Peygamberlik dilinin) irsiyet noktasında(soya benzeme noktsında) en son dehan-ı hakikati(hakikat ağzı) ve şem-i İlahinin(ilahi nurun) hizmet-i imaniye cihetinde bir son hamil-i zisaadeti(saadet sahibi taşıyıcısı) olduğuna şüphe yoktur.
Peki, Abi anladım. Madem, bir yanlış var, iddiasında bulunuyorsun, o zaman neden yanlış olduğunu izah edersin.
o zat hizmet-i imaniye noktasında risaletin(peygamberliğin) bir mirat-ı mücellası(cilalı aynası)
Peygamberliğin cilalı aynası tabiri neden tehlikeli ve yanlıştır?
eee şimdi bukadar güzel söyleeyişler üzerine ben,m yorumum çok zıt gelicek ben risaleleri okuya bilrmiyim okuyamazmıyım okuduğum zamanda anlamadığım yerlerd enapa bilirm gibi bişeyler söylemiştim okadar uzun yoprumlar yapıldıki kafam karıştı...
şimdi ben okumaya başlıyımmı yoksa onları okumadan önce ön hazırlıklı başka şeylermi okiyim...
ama nolur bu söylediğime kızmayın
be okumaya başladım küçük sözlerden orda açıklamalı vermiş onlar bitince şualara geçerim bu şekilde daha iyi olur bence
ne diyorsunuz allah için kim demiş allahın kitabı kur anı kerimi okumuyorum diye allah şükür her gün okuyorum eksizsiz bir şekilde her günümüm ilk saatleri kran okumakla başlıyor ne diyosunuz siz allah aşkınaaa
nasıl nasıl okuyoruz kuran okumanın çeşitimi olurmuş
Abi, bal hikeyesini bildin mi?
Küçük bir çocuk daima bal yermiş. Çare bulunamamış. Bir zata götürmüşler. Demiş 40 gün sonra gelin. Gitmişler, kırkıncı gün geri gelmişler. Zat çocuğa demiş "bal yeme" Çocuk daha balı vakitsiz yememiş.
ZAta sormuşlar "bal yeme demek için mi 40 gün bizi beklettin"
Zat demiş "o geldiğiniz gün ben de bal yemiştim. Bal yiyen başkasına bal yeme nasıl der."
İşte Abim habire kutsal bir vazifeyi ifa etmek namına diyorsun "Kur'an'dan başkasını okumayın"
Düşündün mü neden tesirsiz kalıyor?
Aha sana hikaye. Anladın.
Muhabbetle