Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rabbani'nin küfre bakışı

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Yanlışsa düzeltin lütfen demişsin; samimiyetine binaen düzeltmek istiyorum o zaman:

Üstad Bediüzzaman Said'i Nursi, zahiren şafii ile amel etse de, şeri anlamda her namazda dört mezhebi birden uygulardı. Yani namaz içerisinde 4 mezhebin de uygulamasını görürdün. Çünkü, makamı yüksek zatların bu dört temel mezhebleri aynı anda uygulamalarının tek nedeni; sünnete ittibaadır.

Dar'ül harb meselesi önce itikadi daha sonra ameli bir konudur. Yani, itikad ettiğiniz (inandığınız) bir ictihadı, bu görüşe uyarak, yapmadığınız bir ameli bu ictihada dayandırdığınız takdirde "niyetiniz" nedeni ile geçerlidir. Yoksa, cuma namazının farziyeti konusunda bütün İslam alimlerinin şek ve şüphe duymadan kabullendiği bir düşünceyi Üstad'ın (k.s.) red etmesi düşünülemez bile.

Fakat; bu da bir ictihaddır. Ama, ictihad sahibi bununla amel edilmesini murat etmediği takdirde, avamı bağlamaz. Mesela seni ve beni bağlamaz, biz ikimizde cuma'ya gitmek ile mükellefiz. Çünkü, bu ictihadın açıklama yönü bize yapılmamıştır. Bir müctehid hiç bir zaman kendi ictihadını dayatmaz. Daha iyisini bulursan onunla amel etmek boynumuzun borcudur. Kaldı ki; Üstad (k.s.) bu ictihadının açıklama bölümünü boş bırakmış ve başka insanlar ile paylaşmamıştır. Nedenlerini bilmediğimiz bir şeyin peşine de zımmen düşmemiz bizim hatamızdır.

Bakın burada ne anlatmak istedim. Hakk olan bir ictihad dahi, müctehid kişi tarafından uygulanma safhası açıklanmayıp umumun istifadesine sunmuyor ise, biz eski ictihad üzere amel de zorunluyuz. Bu nokta kişiselleşmiş ve öyle kalmıştır. Uyma zorunluluğu ortadan kalkmıştır.

Ama bu arkadaşlar olayın bu tarafından hareket ederek üstad'a laf söylemek için açık kapı sandıkları için böylesi bir konuya balıklama atlıyorlar. Biraz samimi ve ciddi olsalar her birinin şer'an da açıklaması yapılır. Fakat işi sulandırdıkları için, cevap bulamıyorlar. Hiç kimse de bu tür usluba cevap vermeye tenezzül etmez. Çünkü; ehli olamıyor. Eğer cevap verilirse bu sefer ilimin vakarı zillete düşer.

Altın çok değerlidir. Ama bu değer sadece senin ve benim açımdan biliniyorsa, üçüncü bir şahıs buna vakıf değilse, eline geçen altını çamura atması altınının zillete düştüğünün zahiri görüntüsüdür. Ama ikimizde o altını çamura attığını görsek, altın bizim için değerinden bir şey eksiltmez, değil mi ? İşte bunun gibi, altını ehli olana sunacaksın ki, değerini kayb etmesin.

Biz bu açıklamalara fazla girmeden bazen uslubu aynı oranda kişiye göre ayarladığımız zaman "kibirli" cevap vermiş oluyoruz. Oysa; kibriya sahibi yalnızca Rabbül Alemin'dir ve O (Celle celaluhu) dahi kuluna kibr yapmaz. Ben kim oluyorum da kibr yapayım. Sen, en sert tartıştığım arkadaşımsın, ama samimice sordun aynı samimi uslubda ve muhabbet içinde cevap aldın.
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
ictihad hakkında soylediklerin ibni teymiye içinde geçerlimi değilmi
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
ictihad hakkında soylediklerin ibni teymiye içinde geçerlimi değilmi

Evet ! geçerli, hemde her zaman !

Ama; sen bizim yazdıklarımızı okumuyorsun. Neden böyle bir düşünceye girdiğimi de sana hemen söyleyeyim. Biz; bu forumda İbn Teymiye için yazdığımız mesajların hemen hemen hepsinde, alim olduğunu, ictihad ehli olduğunu, ilim sahibi olduğunu, hatta fetvası ile amel edilebileceğini, hatta moğollar ile yapılan bir savaşta fetvasının savaşa girme konusunda yeterli olup, halen de (günümüz için dahi) geçerli olduğunu, defalarca ama defalarca yazdık. sen nedense bunları ya unuttun yada görmedin.

Hatta, bir mesajımda çok net hatırlıyorum; ilim sahibi olması nedeni ile kendisini inşaallah kurtarma yönünde ümitkar olduğumu, ama aynı yolda gitmeye çalışan insanların bazı noktalardaki ictihadi yanılgılarını kendine rehber etmek ile yanlış yaptıklarını yazmıştım. Çünkü, bazı içtihadları ehli sünnetin akidesine terstir. Akaide mahsus konularda yanlış ictihada girmek kişiyi Allah korusun küfre götürür. Peki ictihadda bulunan kişi küfre gitmez mi ? diyenlere de hayır ! ictihad sahibi olması nedeni ile yanılgısına dahi Rabbi Zülcelal katında bir ecir bulacağını, ama bu yanlış ictihad ile amel eden kişinin yanılgısına ecir bulamayacağını yazmıştım.

Örnek; istiva konusu...Hatırlarsın belki.

Neyse, geç dahi olsa bizi anladığın için gerçekten mutlu oldum. Umarım bu samimi hareketin devamında ben de inşaallah aynı samimiyeti gösteririm de uhuvvet hasıl olur.
 
Üst Alt