Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rabbani'nin küfre bakışı

  • Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi
M

Misafir

Guest
Radikal kardeşim ,cevabınız mantıksal ,bilimsel bir irdelemeden ziyede ,nefsani bir iç patlama şeklinde olmuş..
Terbiyyesizlik mitiyle koskoca bir şirk balonnunu örtmeye çalışıyorsun..

Sen büyük veli dediğin zatın büyük veli olduğunu nereden biliyorsun?vahiymi geliyor?Geleceği bize bildirdiklerinden nasıl bukadar eminsin? yalan söyleyemezlermi?gaflete düşümezlermi?şeytani bir aldanışa kapılamazlarmı?Levhi mahfuzumu okudun?
"CİNN 26.Gaybı bilendir O. Gaybı konusunda hiç kimseyi yardımcı yapmıyor"ayet..EN’AM 50. De ki: Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? Her insan gelecek için bir yorum ,kanaat bildirebilir..Faka gelecekten emin bir konuşma yapıyorsa ,o bir yalancıdır.

.
Doğrudur. Rabbi Zülcelal yarattığının hepsine mührünü vurmuştur. Coco cola her ürettiği şişeye mührünü vurunca oluyor da; Rabbimizin vurduğunu görenleri siz okuyunca mı yalan oluyor ? Cococola bunu reklam amaçlı yapmıyor, reklama ihtiyacı yok; sadece akıllarda kalıcı olmak için yapıyor. Rabbimiz yapınca (HAŞA) reklam mı oluyor ? Oysa; Rabbimiz akıllarda ve gönüllerimizde kalıcı olmak için 4 büyük kitap, onlarca suhuf ve 124.000 peygamber gönderdi.

Mahlukatta yaratılışdaki estetiği inceliği,mükemmelliği görüb allahı anmak ,düşünmek başka,allahı marka gibi bir mahlukata benzetmek bambaşka birşey olup şirktir,yasaktır..Zaten kuranı kerim onun hiç bir şeye benzemeyeceğini söylemiyormu?NAsıl kokokola teşbihinden çıkıp ,allahın mahlukata benzetilmesini normal karşılıyorsunuz ,anlamak mümkündeğil?ŞÛRA 11. O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

Doğrudur, Beka makamı diye bir yer vardır ama, o yerin ne varlığı ve nede yokluğu hakkında, sizin kırıntı miktarı dahi fikriniz yokken, bunu eleştirmenizin tek bir sebebi olur insanlar nazarında, o da: Körü körüne gidip, beyninizi kiraya vermeniz olarak algılanır.
Beka makamı tasavvuf uydurması birmakam olup ,nashadis delili yoktur.bidattır.her bidatte dalalettir.


Rabbinin yolunda suluk eden bir Arifi billah, bu sözü sizin anladığınız anlamda dile getirmiyor. Zaten o mektubat havas'a yazılmıştır, bazıları havas'ül havas'a yazılmıştır, bazıları da sizin gibi avam'a yazılmıştır. Mesela cezbe ve sülük ile ilgili mektubu okumanızı tavsiye ederim. Gerçi o bile size ağır gelir, ama en azından en hafif konu oplması nedeni ile onu tavsiye edebilirim size. Cezbe konusunu belki anlarsanız ordan bir yol bulabilirsiniz ilerlemek için. Zira; o mektubda İmam'ı Rabban (k.s.) cezbenin; tarikat çocuklarını avutmak için olduğundan bahseder.

Sizin gibi düşünenelere sormak lazım..resulullah efendimiz ,kaç defa cezbeye geldi,fenafillaha erdi,kaçdefa hakayıkı islam ermek için ağzından galiz küfürler çıktı?sahabeden ,tabiinden kaç kişi fenafillaha erdi,kaç kişi cezbey geldi anormal haraketlerde bulundu..?
Hep nedense bize bu kavramlar ağır geliyor.Bir türlü anlayamıyoruz..!!!.Yoksa tasavvuf ehli tasavvufun anlaşılmazlık mitinin arkasınamı saklanıyor ?


Doğrudur, hakk bir sözdür. Hem de binlerce defa çıkmıştır. Sizde çıkıyorsunuz, ama sadece farkında değilsiniz. Zaten farkında olsanız, bu eleştirileri getirmeye haya ederdiniz. Ama, yine de haya etmeyeceğinizi biliyoruz. Ne diyelim; Allah ıslah etsin !; sizi de, bizi de...Yalnız buraya kadar geldikten sonra, her iddianızın arkasından gelen terbiyesizliği yeni farkettim. Siz hakaret ediyorsunuz. Ya, terbiyeli bir şekilde yazın ve milyonlarca seveni olan bir insanın yazdıklarını anlamak için sorun, yada eleştirecekseniz edeb çerçevesinde ve ilmi olarak eleştirin. Aynısını ben size yaparsam, kırılırsınız ve bu sefer diğer grubun içine bohça gibi yuvarlanır, olayı kişiselleitirir ve her seferinde, diğerleri gibi; karşımda ilmi olarak mağlub olursunuz.Sonra da diğerlerinin yaptığı gibi, başka insanların yanına gidip, islamforum da radikal isimli üyeyi madara ettim, cevap veremedi dersiniz

Arşivde senin tarzında gezinen üye çok zira. O neden ile, milyonlarca müslümanın gözünde ciddi bir yeri olan Arifi billah hakkında yazarken, lütfen edebli yaz. Ki; biz de edebi muhafaza edelim.



Bizimi işimiz gerçeklerle aziz kardeşim..Bırak bizim çıkmamızı resulun bile çıkmadığı bu yerleri adam hergun çıkıyorsa ve milletde buna inanıyorsa ,ne söylenebilirki?Şunu bilki sen bir insansın .yerinde dünya olup.zaman mekan boyutunda düşünebilyorsun.senin oralarla(Melekut alemi) ilişkin gerekli olsaydı allah senden onu esirgemezdi.Daha öncelerinin örneklemeleri kuranda geçerdi..Sonuç; milyonların kutsadığını kutsamak bize farz değil.Kurana göre davranmak ,hakkı batılı ortaya koymak esas olan..


Zaten bir düşüncede şahsın pili bittimi,fikriyyat dumura uğradımı,dugusallığın arkasına saklanılıp terbiyye dersleri verilmeye başlanır..Sizin gibilerle çok yazıştım, çok şaşırmadım ,hepiniz aynı kalıp..forumlara gider bakarsınız..Allahın saptırdığına benmi hidayet verebilirim?
 
M

Misafir

Guest
m.akifin ehli tarik olduğunu herkes bilir hatta kabri bir dergahın bahçesindedir.Gelelim seyyit kutuba ehli tasavvuf değildir ama ihvanı müsliminin bir neferidir.ve ihvanı müsliminin kurucusu hasan el benna mutasavvıftır.bir neferi olan said havvada öyledir.Ben mevdudinin mutasafıflara ehli küfür bunlar dediğini ne okudum ne duydum.Elmalılı hakeza öyledir.Ebu hanife öyle..

tasavvuf şahsi bir durumdur.müslümanlar ehli keşfin eserlerinden istifade ederler.
Said nursi de ben ehli tarik değilim diyor.yanlışınız var.gavs ismini niye nick olarak aldınız anlamış değilim.bu adavete varan tutumunuz bizi şaşırttı.
  • islamda tarik yasak değil.Önemli olan o tarikin şeriata uygunluğudur.Bir tarikatın kendine has fantazileri ,inançları,ibadet ve dini rituelleri varsa o tarikat ve ehli sapıktır


    Said nursinin ben tarikatcı değilim demesi onu tasavvufdan sıyırmıyor..Risalei nurda açık ve net tasavvufi anlayışla yazıldığı ortadadır...
    Said nursi neden cuma namazına gitmediğini bir araştır bakalım..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Radikal kardeşim ,cevabınız mantıksal ,bilimsel bir irdelemeden ziyede ,nefsani bir iç patlama şeklinde olmuş..
Terbiyyesizlik mitiyle koskoca bir şirk balonnunu örtmeye çalışıyorsun..

Bakın (Tayfur kardeşim diyesim geliyor size) gavs arkadaşım;

Yazdıklarının hiç birinin mantıksal ve ilmi bir yönü yokken, benim size verdiğim cevapta mı mantık ve ilim arıyorsunuz. Şaka mı bu ? Ben size ilmi bir şey yazmadım ki ama ! belli bir mantık çerçevesinde yazdım. Sadece hezeyanlarınıza o an içimden gelenleri yazdım. Mantıksal ve ilmi yazılarımızı, daha öce tasavvuf hakkında yazdığım 100 den fazla mesajda bulabilirsin.

Şirk, öyle kalın ve kabadır ki, bunu ne kibarlık, ne terbiye ölçüsü nede ahlaki olduğu iddia edilebilecek hiç bir şey; ÖRTEMEZ ! Şirki bilmiyorken, şirk'in tarifini yapmanız, hayret verici. Sonuçta insan bilmediği konunun düşmanıdır. Bilmiyorsunuz, işin vahim tarafı bilmediğinizi de bilmiyorsunuz.

Şirk, içi boş hava dolu bir balon ile tanımlanamaz. İçi dolu, yer kaplayan muhteviyatı zahiren ve alenen görünenlere denir.


Sen büyük veli dediğin zatın büyük veli olduğunu nereden biliyorsun?vahiymi geliyor?Geleceği bize bildirdiklerinden nasıl bukadar eminsin? yalan söyleyemezlermi?gaflete düşümezlermi?şeytani bir aldanışa kapılamazlarmı?Levhi mahfuzumu okudun?
"CİNN 26.Gaybı bilendir O. Gaybı konusunda hiç kimseyi yardımcı yapmıyor"ayet..EN’AM 50. De ki: Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? Her insan gelecek için bir yorum ,kanaat bildirebilir..Faka gelecekten emin bir konuşma yapıyorsa ,o bir yalancıdır.

Ben büyük veli dediğim zat'ı tanıyorum, biliyorum, ama sana neden bilmiyorsun demiyorum. Sen kendi bilmemezliğine kafa yoracağına, benim neden biliyor olduğumu sorguluyorsun, bırak orası da bana kalsın.
Vahy; Allah'ın Peygamberlerine (a.s.v.) gelir, bizim gibi insanlara vahy alma gibi bir eylemi isnat etmek; şirk'in temel noktasına denk gelen küfr'dür ! Oysa, ne küfr'den haberin var, nede şirk'ten. Efendi efendi yazınca; radikal laf kalabalığı yaptı diyorsunuz, sizin uslubunuz ile cevap verince de terbiyesiz olmak ile itham ediyorsunuz ! Sizin bir standartınız yok mu ? Belirleyin ki, sert tabiri sizin için de benim için de aynı şeyi ifade etsin. Değil mi, hadi bakalım bir dahaki mesajınızda buna uygun hareket edin inşaallah.

Ben, büyük veli diyorsam, sen inan diye demiyorum, kendi inandığım ölçüyü koyuyorum. Bunun için gerekli olan işaretleri almışım, incelemişim ve böyle olduğuna inanmışım. Benim bu inancım seni neden rahatsız edip, işi gücü bırakıp, beni kurtarma eylemine girişiyorsun. Senden böyle bir şey talep eden oldu mu ? Şirk'te mi görünüyorum sana göre. Bırak o zaman o şirk'în içinde boğulayım. Cin suresi 26. ayeti kendine dayanak yapmışsın, nasıl bir mealse artık. Bak, cin suresi o kadar bir anlam vermiyor ve senin hezeyanlarına dayanak oluşturmuyor. Ama; iyi oku !

"O bütün gaybı bilir, fakat gaybına kimseyi apaçık agah etmez, ihtiyar buyurduğu (dilediği) bir rasulden başka ! Çünkü onun önünden ve ardından rasıdlar (gözetleyiciler) dizer; bilsin diye ki onlar Rablerinden risaletlerini hakkıyla eriştirmişlerdir ve onların nezdindekini ihata etmiş (kuşatmış) ve her şeyi sayısıyla ihsa buyurmuştur (kayd etmiştir)." ( Cin : 26 - 28 )
.
Kırmızıya dikkat ! ;)
Hoş gerçi dikkat etsen ne olur ki, anlamadıktan sonra...
Ayrıca; gelecekten emin konuşmak ile itham etmişsiniz burda bizleri. Size bir şey söyleyeyim mi, bırakın geleceği, fazla uzaklara gitmeyin, bu cümleyi okuduktan 1 dakika sonra, ne olacağı konusunda fikri olan varsa şayet ben kafirim ! Bu kadar net bir ifadeye böylesi bir yemin ile bağlı kalan bir kişiye siz nasıl ve hangi yürekle gaybı bilmek gibi bir acuzeliği reva görüyor ve söylediğimizi iddia ediyorsunuz ? Burada yaptığınız bu hareket ile y"alancı ve müfteri" pozisyonuna siz düşüyorsunuz ve bizi bunları yapmak ile itham edebiliyorsunuz. Kur'an dili ile yazıyorum: Yuf size ! Nasıl da döndürülüyorsunuz ?


Mahlukatta yaratılışdaki estetiği inceliği,mükemmelliği görüb allahı anmak ,düşünmek başka,allahı marka gibi bir mahlukata benzetmek bambaşka birşey olup şirktir,yasaktır..Zaten kuranı kerim onun hiç bir şeye benzemeyeceğini söylemiyormu?NAsıl kokokola teşbihinden çıkıp ,allahın mahlukata benzetilmesini normal karşılıyorsunuz ,anlamak mümkündeğil?ŞÛRA 11. O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O’nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.

Senin, bırak Allah'ı bana tarif etme gayretini, inanmadan söyleyeceğin "subhanallah" tesbihi dahi, şirk olarak yeter sana. Kaldı ki; biz Yüce Rabbimizi mahluk konumuna indirgemeye çalışanlar ile bu güne kadar mücadele ederken, şimdi kalkıp bu çirkin iftira ile bizi itham etmenizin tek sebebi var olabilir; cahilsiniz ! ve cahilliğinizi gidermek için ordan burdan elinize aldığınız kitaplar cahilliğinizi daha da kat kat arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü, bizim yazdıklarımızın bile tam tersini anladığınza göre hakikaten cahilsiniz.

Allah mahluk değildir, biz böyle bir şey demedik çünkü Allah'a mahluk olma halini isnad eden kafir'dir. Allah (Celle celaluhu) yarattığı bütün mahlukunu kendi kudreti ile yaratır. O her türlü yaratmayı bilendir. Yarattığının hepsine kendinden bir işaret koymuştur. İnsan bedeninde sadece ve sadece Allah'a ait olduğuna yönelik sayısız işaretler vardır. Biz buna işaret deriz, bir başkası marka der. Her ne denirse denilsin, Allah yarattığı bütün mahlukatına mührünü vurmuştur. Buna eşya tabir edilen her şeyde dahildir. Bu mührü eşyada görmek hikmettir. Sen görmüyorsun diye hikmeti de red edecek halin yok değil mi ?

"Ey bizim Rabbimiz ! Hem de onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki üzerlerine ayatını (ayetlerini) tilavet eylesin (okusun) ve kendilerine Kitab'ı ve Hikmet'i talim etsin (öğretip bildirsin) ve içlerini dışlarını temiz paklasın ! Öyle aziz, öyle hakim sensin ancak sen !" ( Bakara : 129 )

Şeriat, senin bildiğindir. Hikmet ise; havas'ın bildiğidir. Herkes hikmete vakıf olamaz. Hikmet sahibi olanı da, kendinde yok diyerek yargılayıp kafir de ilan edemez. Şeriat zahire göre hüküm verir. Hikmet ise manevi ve batın hallere göre. Ne bilirsin hikmeti, ne bilirsin batını ! Zaten konuşmana sebep bilmemezliğindir. Bilsen, o cümlelerin boğazına duracağını da bilirdin.

İmam'ı Rabbani hikmet sahibi olduğu için eşyada Allah'ı bulur. Örneğin suya bakar ve onda Rabbinin tecellisini görür. Ama sen başka türlü bakarsın. Aynı iki mesaj önce belirttiğimiz kelimye tevhid tefekküründe olduğu gibi. Söyler geçer, bakar geçersin. Çünkü nasibin bu kadardır. Ama Allah'u Zulcelal hazretleri herkesin nasibini ayrı yaratmıştır. İlmi isteyene, hikmeti de ehline taksim etmiştir.

Beka makamı tasavvuf uydurması birmakam olup ,nashadis delili yoktur.bidattır.her bidatte dalalettir.

Beka, tasavvufi bir anlatım değildir. Beka;Rrabbimizin sonsuzluğunu ifade eder. Kulu da bu sonsuzluk içerisinde kendine verilen ruhsat kadar gider. Her giden, gittiği yerdeki son noktayı sınır zann eder. Oysa; beka sıfatı sınırsızdır, ama kişinin kudreti o kadarına yetmiştir. Aynı şuna benzer ki, sen bir büyük kavanozun içine düşmüş piresin. Zannedersin ki dünya bundan ibaret. Oysa, ne kadar da yanılgıdasındır da haberin yoktur.

Sen de dünyaya bakıyorsun, uzaya bakıyorsun, yaratılanlara bakıyorsun. Sonra aklına gelebilecek bir kaç alemi sayabiliyorsun. Say desem 5 tane alemi zor sayarsın. Ama rabbi Zülcelal'in alemlerden kasdı 5 tane değildir belki 18.000 alemdir. Ama senin ilmin o kadardır. ben sana 100 tane alem sayarım, benim de ilmim o kadar olduğunu gösterir. Bir başkası 5.000 tanesi bir çırpıda sayar. Hiç biri birbirine müsavi değildir. İmam'ı rabbani (k.s.) 18.000 alemi saydı diye, 5 alem saymakla övünen kişi ! dereceni kendin belirle. Kimin dalalette olduğuna senin söylemin ile bakılmaz. İlmi gözlük ile bakılır. Hikmet ile nazar edilir.

Var mı ?...

Sizin gibi düşünenelere sormak lazım..resulullah efendimiz ,kaç defa cezbeye geldi,fenafillaha erdi,kaçdefa hakayıkı islam ermek için ağzından galiz küfürler çıktı?sahabeden ,tabiinden kaç kişi fenafillaha erdi,kaç kişi cezbey geldi anormal haraketlerde bulundu..?
Hep nedense bize bu kavramlar ağır geliyor.Bir türlü anlayamıyoruz..!!!.Yoksa tasavvuf ehli tasavvufun anlaşılmazlık mitinin arkasınamı saklanıyor ?


Kaç çeşit cezbe var ? biliyormusun da soruyorsun. Sen cezbeden sadece ağlamak yada gülmek, yada raks etmek gibi şeyleri mi anlıyorsun. Düşünmek cezbedir, söylemek cezbedir, susmak cezbedir vs...Bir noktada 2.000 çeşit cezbe sayılmıştır. Cezbe öyle bir halldir ki; kendi ihtiyarında olan bir şey değildir. O idrakın dışında bir hall'dir. Hall ise anlatılamaz, sadece yaşanır. O neden ile bu lokma şimdilik sana ağır gelir.


Bizimi işimiz gerçeklerle aziz kardeşim..Bırak bizim çıkmamızı resulun bile çıkmadığı bu yerleri adam hergun çıkıyorsa ve milletde buna inanıyorsa ,ne söylenebilirki?Şunu bilki sen bir insansın .yerinde dünya olup.zaman mekan boyutunda düşünebilyorsun.senin oralarla(Melekut alemi) ilişkin gerekli olsaydı allah senden onu esirgemezdi.Daha öncelerinin örneklemeleri kuranda geçerdi..Sonuç; milyonların kutsadığını kutsamak bize farz değil.Kurana göre davranmak ,hakkı batılı ortaya koymak esas olan..

Hakkel yakin ve ilmel yakin halinden de daha mı gerçeksin. Ve birde bunların üçüncüsü vardır ki; ayn'el yakin halidir. Sen geç bunları. Buraları cidden havas'ül havasın sofrasıdır. Senin benim gibi avamların yeri değildir. Gelmiş geçmiş günahları Rabbimiz tarafından bağışlanmış Yüce Resul (s.a.v.) günde 70 kere tevbe ediyorsa; bunu anlamak için biraz daha derine inmek gerekir. İnerken de Resulullah'ın (s.a.v.) yükseliş ve çıkışlarını görmek gerekir. Göremiyorsan bu sefer hatayı kendi nefsinde araman gerekir.

İnsanların hepsi melekut alemi ile her gün an be an ilişkilidir. Sadece ben değil yani, herkes. Kimi bunun farkındadır kimi değildir. Sen farkında değilsin diyorum işte ta en başından beri. Çünkü; ruh sende hali hazırda mevcuttur. Ruhun da asli makamı melekut alemidir. Her an orasını özler ve ister. Aynı gurbete düşmüş insan hali gibi. Malatyalı'sındır, evlenip Trabzon'a gitmişsindir, ama gönlün aklın hislerin Malatya da kalmıştır. Ne kadar Trabzon'a gitsen de, alışsan da, sen; Malatyadan kopamazsın. Bunun gibi...

Zaten bir düşüncede şahsın pili bittimi,fikriyyat dumura uğradımı,dugusallığın arkasına saklanılıp terbiyye dersleri verilmeye başlanır..Sizin gibilerle çok yazıştım, çok şaşırmadım ,hepiniz aynı kalıp..forumlara gider bakarsınız..Allahın saptırdığına benmi hidayet verebilirim?

Bizim pilimiz de bitmedi çok şükr, söyleyeceklerimiz de. Bakın forumda 5,5 yıldır durmadan yazıyoruz ve dikkat edin, bir yazdığımız diğerine benzemiyor. Yani sizler gibi durmadan copy-paste yapıp geçmiyoruz. Her copy yaptığınıda biz de her seferinde farklı anlatım yollarını deneyerek ve çeşitli örneklemeler yaparak sabr ve metanet ile bir kişi dahi olsa anlaması için uğraş veriyoruz. Biz, sadece bu konuları yazarken; hakaret ve küfür edilmesin, edebi dil terkedilmesin diyoruz. Bunu hatırlatmak da suç olmasa gerek. O neden ile bizim fikri yapımızın dumura uğrayıp uğramamasını düşüneceğinize, apışıp kaldığınız bu cevaplara mesnedli ve tutarlı cevaplar yazın okuyalım. Biz rüşdümüzü her isteyene ispat ediyoruz, size de ispat ederiz. İki ay sonra senin gibi bir başka kardeşimiz gelir o'na da ispat ederiz.

Her kişiye böyle cevaplar verirken elbette edeb dairesinden ayrılmadığı sürece bizde ayrılmayyız. O nedenle biz de aynı kalıbı bulamazsınız. Ama tuhaftır, siz hep aynı şablon ile geliyorsunuz ;)

Hidayet rabbimizin elindedir. Benim elimde diyen; kendini Rabbimize ortak koştuğunun ya bilincinde değildir, yada nefsi kafirliğini çoktan ilan etmiştir.

Sonuç değişmez; Hidayet Allah'tandır.
 
M

Misafir

Guest
Sizi kırdıysam özür dilerim,Bilinizki,direk konuya girmeyi ,konuyu özünde tartışmayı severim.Dolayısıyla girişlerim biraz radikal kaçmış olabilir..

Konuya dönersek;


Bende mantıksallık yok diyorsunuz.Ortaya konan proplemlere çözüm alamadımki ,rabbinin eserinden alıntılar orada..Bunlar küfürmü değilmi?gayet hukuki ve net bir soru..


İnsan şirkin tarifini yapamaz.Cüzi irade sahibi olup kulli iradenin sınrlarını(allah cc) belirleyemez.şirki belirleryen Allah c.c dır.Bizde o sınırlamaya göre yorum yaparız.. kuranda şirkde cifte standart yoktur ,yani belli bir zümre için şirk veya küfre tolerans yoktur.Rabbani ve siz ,"tasavvufi kufr" adı altında küfre cevaz veriyorsunuz..Neye göre?

Delil ne? koca bir sıfır..iyi cesaret!


Ben, büyük veli diyorsam, sen inan diye demiyorum, kendi inandığım ölçüyü koyuyorum. Bunun için gerekli olan işaretleri almışım, incelemişim ve böyle olduğuna inanmışım. Benim bu inancım seni neden rahatsız edip, işi gücü bırakıp, beni kurtarma eylemine girişiyorsun. Senden böyle bir şey talep eden oldu mu ? Şirk'te mi görünüyorum sana göre.


Sana göre veli bana göre değil ama,biz bu veli denenlerin sosyalbaskısında kurtulamıyoruz.Neden hazret demedin ,neden k.s demedin?,sen kimsin ?o müceddidi elfi saniymiş nasıl eleştrirsin gibi baskılar.... İnsanlar bunların kitaplarını hatasız ,dokunulmaz görüyor.Nerdeyse benim dinimi dinimin kimliğini onlar belirliyor..
Örnekmi ,ismail ağa cemaaatinde ,arkadaşlar mektubat hatalı de bakiyim..
Yada nurcu kesime,risaleinurda çok fantazi var,ebced cifir hesabıyla kuran tefsiri olmaz de bakiim..
İşte hakkı söylemek bu ! becerebiliyormusun?

İnanlarımız sizi neden rahatsız ediyor diyorsun..Dostum birbirimizin yanlışı düzeltmeliyiz..Senin dediğin ekolde gidersek itikadda inanç felsefelerine desteksiz açık kapı bırakırsak,bin bir çeşit allah kavramı binbir çeşit akaid kavramı çıkacağından hiç şüphen olmasın..Geçenlerde t.v de söylüyor bir bilmiş,"ben cinlere inanmıyorum ,müslümanım"..Ne diyeceğiz zata ?inandığınız gibi davranabilirsinimi demeliyiz..



Cin süresindeki ayet belli .Gaybı allah bilir bu kadar basit.Arapcam iyi..tevile gerek yok..Müceddid denen zevatın ,rabbaninin geleceğini bilmeleri ve müjdelemeleri ..Bu kesinlikle ayete muhalefetdir.Aynı sorularda müceddidlere sorulur.Nereden aldınız bu haberi?vahiymi geldi?Ne kadar eminsiniz haberden?
İnsan kendini milletin gözünde ulvi makama çıkarmak içinde uydurulmuş olabilir..Ruyanın ve ilhamın ve keşfin şeriatta hiç bir delil değeri yoktur...


Senin, bırak Allah'ı bana tarif etme gayretini, inanmadan söyleyeceğin "subhanallah" tesbihi dahi, şirk olarak yeter sana. Kaldı ki; biz Yüce Rabbimizi mahluk konumuna indirgemeye çalışanlar ile bu güne kadar mücadele ederken, şimdi kalkıp bu çirkin iftira ile bizi itham etmenizin tek sebebi var olabilir; cahilsiniz ! ve cahilliğinizi gidermek için ordan burdan elinize aldığınız kitaplar cahilliğinizi daha da kat kat arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Çünkü, bizim yazdıklarımızın bile tam tersini anladığınza göre hakikaten cahilsiniz.

Allah mahluk değildir, biz böyle bir şey demedik çünkü Allah'a mahluk olma halini isnad eden kafir'dir. Allah (Celle celaluhu) yarattığı bütün mahlukunu kendi kudreti ile yaratır. O her türlü yaratmayı bilendir. Yarattığının hepsine kendinden bir işaret koymuştur. İnsan bedeninde sadece ve sadece Allah'a ait olduğuna yönelik sayısız işaretler vardır. Biz buna işaret deriz, bir başkası marka der. Her ne denirse denilsin, Allah yarattığı bütün mahlukatına mührünü vurmuştur. Buna eşya tabir edilen her şeyde dahildir. Bu mührü eşyada görmek hikmettir. Sen görmüyorsun diye hikmeti de red edecek halin yok değil

Radikal kardeşim ,Kimseye iftirayı sevmem,iftira haramdır..İftiram varsa özür dilerim,iftiramı geri çekerim..Mektubattaki küfür ifadeler tartışmaya açıldı konu nereye geldi..Allahı mahlukata benzetme.:confused:.dostum sen yazılanları okuyorsun dimi ..Sekr halinde değilisin dimi..rabbaniden verilen örnekleri okuman önerilir..

subhanellah tasbihi şirk olarak yeter sana ne demek???








Bana hikmet ,marifetullah hikayeleri okumana gerek yok..Kurana göre sen bir kulsun yaratılma sebebin allaha kulluk etmek,Merifete hikmete ulaşmak değil..Tasavvuf terminolojilerini islama uyarlamaya hiç gerek yok..




Şunu analıyorumki ,islam ikiye bölünmüş ,tevhid islamcılar ve tasavvuf islamcılar..Forumlar bunu gösteriyor..
 
M

Misafir

Guest
eksik kalmış.............


Beka makamının nas delili nedir?Böyle bir makam tarifledin fakat bu makam tamamen kurgusal bir tarif olup nas delili yoktur.
Cem mertebesi gibi...islam ile alakası yoktur...



İŞte sana bendende bir makam " gavs makamı" deyip sahifelerce yazı yaziyım..Bana gülünç geliyor:)
 
M

Misafir

Guest


“ ….. Beyazidi Bestaminin Arşa çıkması ….. “

TUĞRA NEŞRİYAT - İHYAU ULUMİ’D DİN : 4.C.610.S

“ …. Ebu Yezid’i bir defa görmen, Allah’ı yetmiş defa görmenden daha hayırlıdır ….. “
TUĞRA NEŞRİYAT - İHYAU ULUMİ’D DİN : 4.C.610.S
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
saidi nursi hazretleri büyük ihtimal hapste olduğundan cumaya gitmedi.sence neden gavs.
 
M

Misafir

Guest
saidi nursi hazretleri büyük ihtimal hapste olduğundan cumaya gitmedi.sence neden gavs.
Hapisteki bir kimse zaten cuma'ya gidemez ,maduriyyeti nedeniylede eleştirilemez...Cuma' ya niçin gitmediğini zaten kendisi itiraf ediyor.Fakat bu itiraf ettiği mazaretler cuma kılmamak için hiç bir geçerliliği yoktur..mesela mazretlerinden biri ,kalabalıktan hoşlanmıyormuş..
Diğer bir mazereti,cuma kılmak için şafiye göre 70 kişi lazımmış.Şafide böyle bir kuralda yok,uyduruyor....

internetten bulabilirsiniz..




yukırada ihyayı ulumiddin ile iligili yazılan oraya yanlış ekledim başka bir foruma yazarken meğersem bu sayfaya yazdım.
:)
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
netten baktım 70 değil 40 kişi diyor.bu şafii mezhebine göre doğru.sen iyice edepsizleştin.uyduruyor falan.yanlış yoldasın,yanlış.
 
M

Misafir

Guest
İyi,sende said nursiye uyarsın 40 kişdin az ise cumaya gitmezssin...hasbunellah ,nelere kaldık yahu!!!!!!
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
doğru konuş .,güzel konuş.....ağzını topla,edebli ol...seviyen belli oldu..

sen doğru konuş.şafii mezhebine göre imamın arkasında 40 kişi olması gerekir.sen ağzını bir toplasan.hem iftira atıyor 70 kişi diyor hemde yağ gibi üste çıkmaya kalkışıyor.atıyor işte ya..kimin attığı ortada.
 
M

Misafir

Guest
Dostum dumura uğramış fikriyyatla işim olmaz .Hulasayı kelam,neticeimeram..Sen said nursinin cuma namazı kılmamasını haklı buluyormusun?Bu soruya vereceğin yanıt senin ne olduğunu ortaya koyar..
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Dostum dumura uğramış fikriyyatla işim olmaz .Hulasayı kelam,neticeimeram..Sen said nursinin cuma namazı kılmamasını haklı buluyormusun?Bu soruya vereceğin yanıt senin ne olduğunu ortaya koyar..

Diğer yazdıklarına da elbette cevap vereceğim ama sinan ile yaptığın dialoğu görünce önceliği burdan yapayım istedim.

Evet Said'i Nursi'nin cuma namazına gitmemesini haklı bulurum. Zira O'nun zamanının çoğunluğunda, Türkiye dar'ül harb tabir edilen bir mecradaydı. Dar'ül harb olan bir yerde cuma namazı mükellefiyeti kalkar, bu da nass ile sabittir.
Ayrıca, Said'i Nursi (k.s.) müctehid bir arif idi. İctihadında senin veya benim açımdan yanılması düşünülemez. İlme'l yakin ile amel eden insanın ictihadları dahi Rabbi katında muteberdir. Ama sana bana göre bir durum sözkonusu değildir.

Önyargılarından kurtul bence. Günümüzdeki bay fetullah cemaati ile Nur cemaatini bir değerlendirme. Said'i Nursi, ömrü boyunca kimseden bir şey istemedi. Günümüzdeki cemaat fikriyatı ile hiç bir yakın benzerliği yoktur. Siz bugünlere bakarak her iki tarafı bir potada değerlendirme yaparsanız elbette yanılırsınız.

beni nazarımda bay fetullah'ın cemaati başkadır, Said'i Nursi ve Nur cemaati başkadır. Hayır ikisi de benim için aynıdır diyen insanın da, hiç bir inceleme yapmadan önyargılara teslim olduğunu gösterir.
 
M

Misafir

Guest
Diğer yazdıklarına da elbette cevap vereceğim ama sinan ile yaptığın dialoğu görünce önceliği burdan yapayım istedim.

Evet Said'i Nursi'nin cuma namazına gitmemesini haklı bulurum. Zira O'nun zamanının çoğunluğunda, Türkiye dar'ül harb tabir edilen bir mecradaydı. Dar'ül harb olan bir yerde cuma namazı mükellefiyeti kalkar, bu da nass ile sabittir.
Ayrıca, Said'i Nursi (k.s.) müctehid bir arif idi. İctihadında senin veya benim açımdan yanılması düşünülemez. İlme'l yakin ile amel eden insanın ictihadları dahi Rabbi katında muteberdir. Ama sana bana göre bir durum sözkonusu değildir.

Önyargılarından kurtul bence. Günümüzdeki bay fetullah cemaati ile Nur cemaatini bir değerlendirme. Said'i Nursi, ömrü boyunca kimseden bir şey istemedi. Günümüzdeki cemaat fikriyatı ile hiç bir yakın benzerliği yoktur. Siz bugünlere bakarak her iki tarafı bir potada değerlendirme yaparsanız elbette yanılırsınız.

beni nazarımda bay fetullah'ın cemaati başkadır, Said'i Nursi ve Nur cemaati başkadır. Hayır ikisi de benim için aynıdır diyen insanın da, hiç bir inceleme yapmadan önyargılara teslim olduğunu gösterir.

Darul harb kavramını yanlış değerlendiriyorsunuz konuya girmiycem.Zaten said nursi cumaya gitmeme gerkecesinde onu dile getirmiyor.


Müctehid,arif gibi cilalı sıfatlar insanı daletten yanılgıdan asla kurtarmayan izafi kavramlardır.Benim için mücedid olan ,senin için zır cahil olabalir..Cubbeli gurubu için said nursi bir meczup..sonradan özür diledimi bilmiyorum.

iLmel yakını ictihadlarının allah katında makbul olduğunu nerden anladın?ilmel yakın olduğunu nereden biliyorsun?gibi sorualar gelmeyeye başlar.İslamda fikirler asla allahın kudret gücü arkasına saklanarak savunulmaz.Bu çok yanlış bir yaklaşımdır


Ön yargılardan ,kurtuldum ,artık sokaktaki bir mümin kardeşimle, yüceltilen ,takdis edilen bir kişi benim gözümfe aynı...Önemli olan ne söyleyip neyi savunduğu..Asla takdir etiketine kapılıp bir kişyi aklamaya çalışmıyorum.
Eğriye eğri doğruya doğruyu demeye özen gösteriyorum..



Bak said nursi kendine gelen itirazalara nediyor...
Bana itiraz edenler, gizli ayıplarımı bilmiyorlar. Yalnız zahirî bazı hatalarımı bahane edip ve yanlış olarak Risale-i Nur'u benim malım zannedip Risale-i Nur'un nurlarına perde çekmek, intişarına rekabet etmek için derler: "Said Cuma cemaatine gelmiyor, sakal bırakmıyor" gibi tenkitleri var.
Elcevap: Ben, çok kusurları kabul ile beraber derim: Bu iki meselede büyük mâzeretlerim var.
Evvelâ: Ben Şâfiîyim. Şâfiî Mezhebinde Cumanın bir şartı, kırk adam imam arkasında Fatiha okumaktır. Daha başka şartlar da var. Onun için burada bana Cuma farz değil. Ben, mezheb-i Âzamîyi takliden, bazan sünnet olarak kılıyordum.
Saniyen: Yirmi senedir haksız olarak beni insanlarla görüştürmekten men ettikleri için-hem bu âhirde, resmen dört ay evvel perde altında insanlarla temas ettirmemek için tenbihat olmuş-hem yirmi beş senedir ben münzevî yaşadığım için, kalabalık yerlerde huzur bulamıyorum ve herkesin arkasında mezhebimce iktida edip namaz kılamıyorum ve okumakta yetişemiyorum ve daha Fatiha'nın yarısını okumadan, imam rükûa gidiyor. Bizde Fatiha okumak farzdır.
emir dağ lahiaksı 24.mektub






Kurandaki ayet ortada"cuma gunu ezan okunduğunda allahı anmaya koşun"cuma suresi,ayet ortada iken ,yukardaki terennumlerle bir şahsın cumayı terki asla kabul edilemez bir durumdur.

Said nursi gitmeme gerekcesinde ,darul harb kavramını zikrettiği bile yok..Fatiha okumak farzdır diyede sallıyor.Hiç öyle bir şey yok şafilikte!




 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Hanefi mezhebine göre: Namazda KIRAAT farzdır Bu kıraatin Fatiha suresi olması ise vaciptir
Şafii mezhebine göre fatihayı namazda her rekatta okumak farzdır, hem imam hem cemaat için

kimin salladığı belli..
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
gavs, Sizi forum kurallarının 8. maddesi doğrultusunda uyarıyorum.



8. Yaşayan veya yaşamayan, İslam’a hizmet etmiş veya etmekte olan, halkın gönlünde yer etmiş tüm dini liderler, dini dinamikler ve ulema titri ile anılan alimlere hakaret etmek, fikirlerine katılmamanın dışında hakaretamiz bir tarzla eleştirmek yasaktır.
 
M

Misafir

Guest
hakaret etmem.. etmedimde...nerede hakaret var söylersen seviniriz..



Dostum bu benden sana uyarı olsun!

hakkın söylenmesini engelleyip ,batıla çanak tutuyorsun..bunun hesabı senden sorulmıyacakmı zannediyorsun?


Millet peşinde diye rabbaninin tarikat küfürünü savunalım..?


millet peşine düştü diye said nursinin cumaya gitmemesinimi savunalım?
 

elkaria

Member
Katılım
25 Kas 2007
Mesajlar
271
Tepkime puanı
3
Puanları
18
Yaş
43
Diğer yazdıklarına da elbette cevap vereceğim ama sinan ile yaptığın dialoğu görünce önceliği burdan yapayım istedim.

Evet Said'i Nursi'nin cuma namazına gitmemesini haklı bulurum. Zira O'nun zamanının çoğunluğunda, Türkiye dar'ül harb tabir edilen bir mecradaydı. Dar'ül harb olan bir yerde cuma namazı mükellefiyeti kalkar, bu da nass ile sabittir.
Ayrıca, Said'i Nursi (k.s.) müctehid bir arif idi. İctihadında senin veya benim açımdan yanılması düşünülemez. İlme'l yakin ile amel eden insanın ictihadları dahi Rabbi katında muteberdir. Ama sana bana göre bir durum sözkonusu değildir.

Önyargılarından kurtul bence. Günümüzdeki bay fetullah cemaati ile Nur cemaatini bir değerlendirme. Said'i Nursi, ömrü boyunca kimseden bir şey istemedi. Günümüzdeki cemaat fikriyatı ile hiç bir yakın benzerliği yoktur. Siz bugünlere bakarak her iki tarafı bir potada değerlendirme yaparsanız elbette yanılırsınız.

beni nazarımda bay fetullah'ın cemaati başkadır, Said'i Nursi ve Nur cemaati başkadır. Hayır ikisi de benim için aynıdır diyen insanın da, hiç bir inceleme yapmadan önyargılara teslim olduğunu gösterir.


darul haerb ımamı azama goredir .imamı safıiye gore daha once ıslam beldesı olan bır yer darul ıslamdır .dolayısıyla saıd nursıde safıı olduğuna gore bu gorusunde yanıldığını zannedıyorum yanlıssa duzeltın lutfen
 
Üst Alt