Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberin putlaştırılması

Ferrar_

New member
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
kardeşim
emanete ne dersen de... mevzu o değil
bir yığın yazıyıda okumak değil..

mevzu şu..
ben diyorum ki

sen İnsan cahildir zalimdir işte ayeti
diye ahzab 72 ayetini gösterdin
bende dedim ki
sen kuranı kerim metnini dahi layıkı ile anlayamayanlardansın
çünkü Allah kuranda
emaneti ehlinin gayrısına vermeyiniz diyor
işte onun için dedim ki
metnini dahi layıkı ile anlamamışsın

anlasan dersin ki
Allah Allah olduğu halde (ahzab 72 de)
emaneti kopkoyu zalim ve kopkoyu cahile nasıl verir
hee dersin... metnini dahi layıkı ile anlamamışız
o halde
burada bahsedilen zalimlik ve cahillik benim bildiğim manalarda değil
demen lazımdı ki..
İnsan zalimdir cahildir işte ayeti diyerek
ahzab 72 ayetini göstererek gaf yapmaman lazımdı
diyorum ben
anladın mı ?
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
İşte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, Allah'ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu İsa'ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar. ( bakara 253)


ferrar kardeş sen herkesi lâyıkı ile anlamamakla suçluyorsun. bence birde kendine bu soruyu sor. ayette geçen üstünlük yetenekleridir.içlerinden Allah(c.c.) ın konuştukları vardır(hz.musa sadece bildiğimiz)
 

kevni-kavseyn

New member
Katılım
30 Eyl 2007
Mesajlar
90
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Bir Allah dostu şöyle diyor
"Bugün insanların bozulması,Peygamber nurunun azlığından değil,İnsanların sünnet-i seniyyeye uymamasındandır."
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
İşte peygamberler! Biz onların bir kısmını bir kısmına üstün kıldık. İçlerinden, Allah'ın konuştukları vardır. Bir kısmının da derecelerini yükseltmiştir. Meryemoğlu İsa'ya ise açık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Eğer Allah dileseydi, bunların arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkar edenler de. Yine Allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah dilediğini yapar. ( bakara 253)


ferrar kardeş sen herkesi lâyıkı ile anlamamakla suçluyorsun. bence birde kendine bu soruyu sor. ayette geçen üstünlük yetenekleridir.içlerinden Allah(c.c.) ın konuştukları vardır(hz.musa sadece bildiğimiz)


33- Allah Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçerek alemlere üstün kıldı.ali imran


bu ayetteki üstün kılma hadisesidemi yeteneklerle ilgilidir



 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
33- Allah Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçerek alemlere üstün kıldı.ali imran


bu ayetteki üstün kılma hadisesidemi yeteneklerle ilgilidir



Eger isimlere bakarsan Tam olarak öyle yani bunlar havadan gelme üstünlükler degildir?Istersen isimleri tek tek yazalim ve onlarin yeteneklerine ve Insanliga getirdiklerine bir bakalim:

Adem;
Nuh;
Ibrahim;
Imran Ailesi;

Buyrun kardesler buradaki isimlerin yeteneklerini bekliyoruz...
 

Ferrar_

New member
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Nur 54: "Ey Muhammed! De ki: "Allah'a itaat edin, Peygambe*re itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse Peygamber sadece kendisine yükleni*len yükümlülükten sorumludur. Sizler de size yüklenilen yükümlülükten sorumlusunuz. Eğer Peygambere itaat ederseniz, hidâyete kavuşmuş olursunuz. Peygambere düşen, ancak tebliğ etmektir"

Nur 54:.............. ve ma aler rasuli illel belağul mübın.

peygamber düşen sorumluk ancak açık saçık bir tebliğdir
yani demek oluyor ki
Allah peygamber için bir günah halk etmemiştir.
ona düşen vazife illa tebliğtir başka yok (illel belağul mübin )

sen niye üzülüyorsun.. sen benim habibim
tebliğ et geç..
böyle güzel bir şey var de
kabul ederse eder.. etmezse ısrar etme...
tebliğin manasıda bu...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
İşte Ehl-i Sünnet v'el cemaat Kur'anın mübelliği(tebliğ edicisi) ve mübeyyini(beyan edicisi) çevresinde halka yapmaktır. Onun etrafına toplanmaktır. Onun dışında ki yol ise o halkadan kopmak ve yeni halkalar oluşturmaktır ki , o yeni oluşacak halkaların ortasında ne Peygamber ne de Kur'an olacaktır.
İşte sair 72 fırka ortadadır. İşte Peygamberimizin çevresinde toplanmak yerinde Hz. Ali çevresinde toplandığını sanan Şia ve İşte peygamberimizin çevresinde toplanmış olmasına rağmen sırtını ona çevirmiş, Hz. Ali'ye düşmanlık çevresinde toplanmış Hariciler. İşte Kaderi Peygamberimizin beyanı ile yetinmeyip kendi sönük kafa feneri ile yorumlayan Mutezile, işte Saltanatını korumak uğruna zulm edip Sünnetten uzaklaşmış Cebriye ve hakeza.

SElametle


Firkalara ayrilarakmi Duhacigim..Halka ancak Kitabin merkezde olmasi ile olur senin dedigin yerde kul kitablarindan baska ne var Allahina söyle?Sanki Furkan yardimci kitab kaliyor..Furkanin disinda sapiklik vardir...Isteyen Istedigi yola gider cünki Hidayet Allaha aiddir o nedenle söylenecek söz gercegin disinda Sapiklik vardir der kapatiriz Insallahu Teala...
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Nur 54: "Ey Muhammed! De ki: "Allah'a itaat edin, Peygambe*re itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse Peygamber sadece kendisine yükleni*len yükümlülükten sorumludur. Sizler de size yüklenilen yükümlülükten sorumlusunuz. Eğer Peygambere itaat ederseniz, hidâyete kavuşmuş olursunuz. Peygambere düşen, ancak tebliğ etmektir"

Nur 54:.............. ve ma aler rasuli illel belağul mübın.

peygamber düşen sorumluk ancak açık saçık bir tebliğdir
yani demek oluyor ki
Allah peygamber için bir günah halk etmemiştir.
ona düşen vazife illa tebliğtir başka yok (illel belağul mübin )

sen niye üzülüyorsun.. sen benim habibim
tebliğ et geç..
böyle güzel bir şey var de
kabul ederse eder.. etmezse ısrar etme...
tebliğin manasıda bu...


bak ne güzel demişsin kardeş peygamber sadece tebliğ eder.onun tebliğine uymak ona itaattir.daha anlamamakta ısrarlımısınız.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
İşte Abi bende onu söylüyorum.

Yol bellidir.

Allah'a ve Peygamberine itaat.

Allah'a itaat Kur'an'a itaattır.

Peygamberimize itaat ise Kur'anı beyanına ve ameline itaattır.

İşte bu yoldan sapan herkez batıldadır.

Metin Mete Abi, senden farkımız sadece Peygambere itaat emrine verdiğimiz manalardadır.

Sen diyorsun ki, Peygambere itaat Kur'an'a itaattır.

Ehak doğrudur.

Ancak, Peygambere itaat Peygamberimizin Kur'an'ı beyanı ve amel etme şekline itaatıda gerektirir. Aksi kendi keyfince işlemektir ki böyle yapmakla 72 fırka zuhur etmiştir. Eğer herkez böyle yapsa 72 değil birbuçuk milyar fırka olacaktır.

Neticede herkez biribirini kafir ve dall ilan edecektir. Sonu ise kıyamet olacaktır.

Muhabbetle



Bak duhacigim dogru tesbitin var ama inatda var bu firkalarin hepsinin temel kaynagi sadece Resule aft edilenler degilmi?Neden hala bu basimizin belasi olan kaynaktan kurtulmuyoruz?Bak sana bir hikaye anlatayim Benim yasadigim sehir OSMANIYE ve her yil belediye yüzlerce bin Yt leyi sadece sivri sinek icin harcarda asla düsünmezki bunun kökünü kazimayi yani batakligi kurutmak lazimdir yoksa daha cok 72 firkalara bölünürsünüz(Benim kendi arastirmam var ki sizin iddia ettiginiz gibi 72-73 degil yüzü asmistir hala revacta olan firka sayisi.)Ne güzel tesbit ama bir okadarda kötü cözüm diyorum yaptigina...
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bak duhacigim dogru tesbitin var ama inatda var bu firkalarin hepsinin temel kaynagi sadece Resule aft edilenler degilmi?Neden hala bu basimizin belasi olan kaynaktan kurtulmuyoruz?Bak sana bir hikaye anlatayim Benim yasadigim sehir OSMANIYE ve her yil belediye yüzlerce bin Yt leyi sadece sivri sinek icin harcarda asla düsünmezki bunun kökünü kazimayi yani batakligi kurutmak lazimdir yoksa daha cok 72 firkalara bölünürsünüz(Benim kendi arastirmam var ki sizin iddia ettiginiz gibi 72-73 degil yüzü asmistir hala revacta olan firka sayisi.)Ne güzel tesbit ama bir okadarda kötü cözüm diyorum yaptigina...


TABİ TABİ KESİN ÖYLEDİR

yahu bu sünnet inkarcılarıda her bir dedikleri digerinkini tutmuyor

iyide biz size neden uyalım herbiriniz kendi sünnetini yaşaya dursun biz yine kuranın bize emrettiği resule uyma itaat etme zorunluluğunu yaşayalım

Neden zekat verirken malımızın 1 milyon da birini vermeye ruhsat verelim?

Neden haccı inkar edelim?

Neden salat 3 vakittir 2 vakittir yoksa sadece duadan ibarettir diyenlerin sünnetine iman edelim?



Nisa Suresi, 65. ayet:
"Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmişolmazlar."




sizden rica ediyorum nasıl salat ettiğinizi bi acıklarmısınız nasıl ibadet ediyorsunuz zekatı neye göre veriyorsunuz haccı neye göre yerine getiriyorsunuz kurban kesten cıkarttığınız sonuc nedir mesela deve kusu kurban edebilirmiyiz
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
TABİ TABİ KESİN ÖYLEDİR

yahu bu sünnet inkarcılarıda her bir dedikleri digerinkini tutmuyor

iyide biz size neden uyalım herbiriniz kendi sünnetini yaşaya dursun biz yine kuranın bize emrettiği resule uyma itaat etme zorunluluğunu yaşayalım

Neden zekat verirken malımızın 1 milyon da birini vermeye ruhsat verelim?

Neden haccı inkar edelim?

Neden salat 3 vakittir 2 vakittir yoksa sadece duadan ibarettir diyenlerin sünnetine iman edelim?


Nisa Suresi, 65. ayet:
"Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmişolmazlar."



sizden rica ediyorum nasıl salat ettiğinizi bi acıklarmısınız nasıl ibadet ediyorsunuz zekatı neye göre veriyorsunuz haccı neye göre yerine getiriyorsunuz kurban kesten cıkarttığınız sonuc nedir mesela deve kusu kurban edebilirmiyiz



Öyle be kardesim sen tagutuyun sünnetine biz Allahin Sünnetine ne edersin Alemlerin Rabbi bosuna yaratmadi Cehennemi ve Cenneti birimiz digerine ama hangimiz istersen Tagutuyun sünnetine bak kim gidecek oraya..Ben Kitabullaha bakacagim sana söz...


Not;Sen ve senin gibilerin sorma hakki dahi yok cünki cikarsin yöneticine bir yazarsin ve dersinki METIN METE nin bu foruma astigi namaz nasil kilinir yazisini asiniz rica ediyorum dersiniz asarlar Insallahu Teala.

AMA SIZ TOPUNUZ GELDINIZ GENE YAZAMADINIZ NAMAZI NEREDEN ASIRDIGINIZI BUYRUN HODRI MEYDAN Allahin Resulüne aft ettiginiz sözleride kabul ederim dedim ama ne yazikki sizde gercekten utanmada kalmamis hala bunu sormaya cüret ediyorsunuz.Buyrun bekliyor;

METIN METE...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
:D

Haklısın Abi bende inat var malesef; bu vartadan bir türlü kurtulamıyorum. Bazen teatileri çok sıkıyorum. Karşımdakine gına getiriyorum. Özür dilerim.

Ama niyetim sadece öğrenmek ve bildiklerimi eleştirmektir.

Ben bir şey biliyorsam söylerim. Taki çıksın biri onu çürütsün. Çürütemezlerse yani ikna olmaz isem, birisi çürütene kadar bahçemde bekletmeye devam ederim, hakikatın ta kendisi der yüzüme gözüme sürerim. eğer o hakikat kabul ettiğim yüzüme gözüme sürdüğüm çamursa vebal çürütemiyendedir. Zira, ben onu bahçeye salmışım. Saklamamış ve "bırakın bahçede dolaşsın, ilişmeyin" dememişim. Hatta diyorum, bahçeye saldığım şey eğer zararsa öldürüp atın. Öldürmeyi bilmeyen de kabahat var.

Neyse gelelim konumuza.

Abi, elbette İslamlar bin parçaya bölünmüş. Ama anakol 73 tür.

Mesela Şia 20 Fırkaya ayrılmış Hiç biri biri birilerini kabul etmez. Her 20 fırka birde küçük küçük meslek gurublarına ayrılmıştır. O meslek gurupları fırka değildir. Zira, fırkanın kelime manası "büyük cemaattir". Mesela tarikat fırka değil. Meslektir. Mesela Nakşibendi Tarikati fırka değildir. Ehl-i Sünnet vel cemaate dahil küçük bir meslek gurubudur. Sen Nakşiyi, Kadiriyi, Hanifiyi fırkadan saysan binlerce fırka olur.

Ancak, fırka çığır demektir. Nakşibendiler çığır açmıyor ki fırka sayılsın. Mesela, Mutezile çıktı Kaderi öyle acayip tarif etti ki çığıra sebep oldu. Diğer cemaatlerden ayrıldı. Mesela şia tereccüh bila müreccih muhal değildir, dedi çığır açtı.

Neyse Abi. Unutma seninle teati-i efkar yapıyoruz. Ben asla seni sıkıştırmak niyet etmedim. Unutma eğer bir şey söylüyorsam çürütülmesi içindir. Hakikatin ortaya çıkması içindir. Belki "aranızda ihtilafa düştüğünüz meseleleri Allah bildirecek" ayetine muhattap olmak içindir.

Muhabbetle


Selam,bir yukardaki yazi sana dagil.Ama istersen sende yazabilirsin.Símdi Duhacigim Naksibendi Firkadir(Bütün Tarikatler) demedim zaten onlar ayri apayri birer din kendi baslarina bir din Zaten..Evet ben zaten büyük Cemaatleri kast etmistim,Mesela sizin dört mezhep var simdi ben bunlari bir sayamam her halde zaten ismide mezhep gecer aslinda bu arastirmami bu foruma asmistim söyle gecmise bir uzanirsan bulursun sanirim.Bak Duhacigim benimle mülaza yapan ve terbiyesini koruyan bes yasinda olsa benden görecegi tek sey SEVGI ve SAYGI dir,Yani gerisi hikaye birde alaya alanlari hic sevmem ve birdahada elimden kurtulmalari cok zor cünki her konuda alay ederim o kisi ile...Ha kendiliginden vaz gecenler haric.Ilmim var demem diyenede kizarim ama benimle konusurken ya adam gibi yazacaksin yada susacaksin en cok atistigim insanla bile su an msn de dahi görüsüyorum cünki saygiya deger bir yaklasimla bir diyalogumuz var en azindan sen kendin ile düsün derim.Sende simdi üstüne alma bunlari bunlarin sahibi gelir alir Insallahu Teala...Rabbe emanet ol...
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Öyle be kardesim sen tagutuyun sünnetine biz Allahin Sünnetine ne edersin Alemlerin Rabbi bosuna yaratmadi Cehennemi ve Cenneti birimiz digerine ama hangimiz istersen Tagutuyun sünnetine bak kim gidecek oraya..Ben Kitabullaha bakacagim sana söz...


Not;Sen ve senin gibilerin sorma hakki dahi yok cünki cikarsin yöneticine bir yazarsin ve dersinki METIN METE nin bu foruma astigi namaz nasil kilinir yazisini asiniz rica ediyorum dersiniz asarlar Insallahu Teala.

AMA SIZ TOPUNUZ GELDINIZ GENE YAZAMADINIZ NAMAZI NEREDEN ASIRDIGINIZI BUYRUN HODRI MEYDAN Allahin Resulüne aft ettiginiz sözleride kabul ederim dedim ama ne yazikki sizde gercekten utanmada kalmamis hala bunu sormaya cüret ediyorsunuz.Buyrun bekliyor;

METIN METE...


tabi ya ne demesiin sünnet inkarcısı kafirler kıvırmaktan baska bir şey yapmazlar namazlarında takla atıp şınav ceken sünnet inkarcısı kafirler
delikanlıysalar bizim yaptığımız gibi salat etmeyecekler

asıl utanmaz olan senin inkarcı zihniyetin bi daha bu soruyu sorma sana 10 kere cevap verdim ALLAH ÖĞRETMİŞ NAMAZI RESULUNE ALLAH ALLAH
yeterli değilmi sana bilmediklerini insana öğreten allah namazıda resulune öğretmiştir
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
tabi ya ne demesiin sünnet inkarcısı kafirler kıvırmaktan baska bir şey yapmazlar namazlarında takla atıp şınav ceken sünnet inkarcısı kafirler
delikanlıysalar bizim yaptığımız gibi salat etmeyecekler

asıl utanmaz olan senin inkarcı zihniyetin bi daha bu soruyu sorma sana 10 kere cevap verdim ALLAH ÖĞRETMİŞ NAMAZI RESULUNE ALLAH ALLAH
yeterli değilmi sana bilmediklerini insana öğreten allah namazıda resulune öğretmiştir



Sana göre nasil ben kafirsem bana görede sen Müsriksin o nedenle senin sözün güvenilmezdir ve delil vermedigin sürece bunlar kabulüm degildir..O dedigin sekilde kilan varmi bilinmez ama senin kildigin sekilde?..... Her nesye önce delillerini getir sonra taklami atarsin göbekmi ona bakariz ...Utanmazligi yapan benmiyim?Yönetime sorsan bulursun kimdir diye ama ne zahmet siz hazircisiniz Aklinizi vermissiniz kiraya,xxxx ya be adam varsa ver neden beni ugrastiriyorsun...


Not;Senin gibi kim salat ediyor onlarida verecegim hele sen bir ver su delillerini bakalim kim kimin salatini taklit ediyor nereden nereye...
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
İstirham ediyorum,İnanıp savunduklarımızı kimseye hakaret etmeden, aşağılamadan tartışmaya devam edelim inşallah.


tekfir hakaret değildir kafir demek inkar eden demektir sünneti inkar ettiği için bu şahıs sünnet inkarcısı kafir olmaktadır

neden kafir olduğuna gelince onca kuran ayetine ragmen resulu sadece postacı olarak gören bu zihniyet ayetleri kendi heva ve heveslerine göre yorumladıgı için her biri kendine göre ne bir din ortaya koyduğu için kafir olmaktadırlar


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Rasulun sünnetini inkar edip kendi sünnetine iman edenler başkalarını kafir muşrik ilan edemezler.
Önce kendi küfürlerinin bi farkına varsınlar sonra başkalarını küfürle itham etsinler.
[/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][/FONT]
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Allahın gönderdiği Vahiy = Kuran ve Sünnet Mükemmeldir.
Vahiy Eksik olan insan aklına uymak zorunda değildir.
Uyanlar olabilir ama uymak zorunda değildir.

Vahiy eksik aklı doğru yola iletmek için gelmiştir.

Akıl vahye tabidir vahiy akla değil.

Akılla anlaşılır ancak Akla göre yorumlanmaz.

Rasulun yorumunu atıpta Aklın yorumunu koyan insan önce bir imanını gözden geçirmelidir.

Kuran ve Sünnet te kiler Aciz insanların aciz aklına uymayınca bu olmaz diye yaygara basmak İslami değildir.

Müslüman Akla göre değil Nakle göre hareket eder.

Sünnet Kuranla çelişmez sadece insanlar sünneti eksik akılları ve olmayan ilimleri ile değerlendirdikleri için günaha ve hatta inkar ederek küfre düşmektedirler.
[/FONT]



[/FONT][FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif][/FONT]
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Sana göre nasil ben kafirsem bana görede sen Müsriksin o nedenle senin sözün güvenilmezdir ve delil vermedigin sürece bunlar kabulüm degildir..O dedigin sekilde kilan varmi bilinmez ama senin kildigin sekilde?..... Her nesye önce delillerini getir sonra taklami atarsin göbekmi ona bakariz ...Utanmazligi yapan benmiyim?Yönetime sorsan bulursun kimdir diye ama ne zahmet siz hazircisiniz Aklinizi vermissiniz kiraya,xxxx ya be adam varsa ver neden beni ugrastiriyorsun...


Not;Senin gibi kim salat ediyor onlarida verecegim hele sen bir ver su delillerini bakalim kim kimin salatini taklit ediyor nereden nereye...
[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Sahabeler Tabiun ve onlara tabi olanlar nasıl Kuranı beyinlerine Hıfz edip nakletmişlerse aynı şekilde Sünneti de Beyinlerine Hıfz ederek nakletmişlerdir.

Siz buna İster kovayla doldurdu deyin ister kepçeyle .

Allah Zikrini = Kuran ve Sünneti ni korumak için sırf O Hafızları korumuştur ve onları yaratırken ; hafızalarını ve anlayışlarını bu din in bize ulaşması için özel olarak yaratmıştır.

Nasıl Vahyin birincil kaynağı için rasulu (Mustafa sav ) Seçmiş ve onu yetiştirmiş ise aynı şekilde vahyin bize ulaşması içinde O Hafızları ( Kuran ve Sünnet hafızları ) Seçmiş ve Vahyin bize ulaşması için de o insanları korumuştur.

Onların anlama , dinleme ve hıfz etme yeteneklerini bizden daha üstün yaratmıştır ki Vahiy ( Kuran ve Onun pratiği olan Sünnet ) bize Tam olarak ulaşsın.

Allah tealanın Vahyi gönderip " Yaw nasıl ulaştıtırsanız ulaştırın " demesini kimse kabul etmez.

Kuran bize kilitli bir sandık içinde değil Allah ın seçtiği hafızlar ın beyninde gelmiştir.

Sünnet de aynı şekilde hıfz edilmiş ve nasıl ki

" Bize ulaşması gereken Ayetler Ulaşmışsa".

" Bize ulaşması gereken Hadisler de Ulaşmıştır".

Ulaşmak zorunda dır da yoksa Kuranın iki ayak üzerine doğrulmuş halini ( Rasulullah ) nasıl örnek alırız.

Rasulun yorumunun bize ulatığını inkar eden;

kendi Eksik Aklına göre Kurandan anladığını ortaya koyup yeni bir din icat ederek yaşayacaktır.

Bu dinin adı da Asla İslam dini olamaz bu dinin adı olsa olsa " KURAN DİNİ " dir
[/FONT]

ALINTI
 

yelken06500

New member
Katılım
12 Eyl 2007
Mesajlar
772
Tepkime puanı
131
Puanları
0
Konum
istanbul
senin de yaptığın ayrı bir fırka olsa gerek nebisiz bir fırka!

senin de yaptığın ayrı bir fırka olsa gerek nebisiz bir fırka!

Bak duhacigim dogru tesbitin var ama inatda var bu firkalarin hepsinin temel kaynagi sadece Resule aft edilenler degilmi?Neden hala bu basimizin belasi olan kaynaktan kurtulmuyoruz?Bak sana bir hikaye anlatayim Benim yasadigim sehir OSMANIYE ve her yil belediye yüzlerce bin Yt leyi sadece sivri sinek icin harcarda asla düsünmezki bunun kökünü kazimayi yani batakligi kurutmak lazimdir yoksa daha cok 72 firkalara bölünürsünüz(Benim kendi arastirmam var ki sizin iddia ettiginiz gibi 72-73 degil yüzü asmistir hala revacta olan firka sayisi.)Ne güzel tesbit ama bir okadarda kötü cözüm diyorum yaptigina...

2:151 - Nitekim içinizden size bir peygamber gönderdik. O size âyetlerimizi okuyor, sizi temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor. Size bilmediğiniz şeyleri öğretiyor.

3:132 - Allah ve Peygambere itaat edin ki, size de merhamet edilsin

4:69 - Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle, iyilerle birliktedir. Bunlar ne güzel arkadaştır!

4:80 - Kim peygambere itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik.
24:56 - Hem namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz
33:66 - O gün yüzleri ateş içinde çevirilirken: "Ah keşke Allah'a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik!" derler


yaptığınızın yanlışlığını anlamakta zorluk çekiyorsunuz zira abuk subuk konu başlığı altındaki düşünceyle ilgili noktaya siz gelmişsiniz ...

biri de çıkmış peygambere itaatın nasıl olduğunu sorguluyor..

ALLAH(CC) IN KUR'AN nını okuyan ve bunu düşünenelerin geldiği nokta bu değildir..bu sadece onu okuyupta bir ders çıkaramayanların geleceği noktadır..
ve yine o biri din kardeşlerini peygambere secde gibi abuk bir şeyle itham ediyorlar..

yaşadığınız yere gelince ordan çıkanların bazılarının nasıl bir haleti ruhiyeye sahip olduğu ortada ...ırkçı iftiracı bir yapı ALLAH(CC) ıslah etsin...
 

islamci

New member
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
123
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Şüphesiz, Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (ali imran 34.ayet)


arkadaşlar bu üstünlük sizce nedir? arkadaşlar bu ailelerin soyu peygamber soyudur o yüzden üstündür. tüm bu ailelerin soyunda peygamberler bulunmaktadır. bu yüzden üstündür.



peygambere nasıl itaat edilir bana biri açıklasın. sayfa sayfa döküman alıntı yapmayın anladığınızı yazın lütfen rica ediyorum.
 

firsaf

New member
Katılım
15 May 2007
Mesajlar
105
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Şüphesiz, Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (ali imran 34.ayet)


arkadaşlar bu üstünlük sizce nedir? arkadaşlar bu ailelerin soyu peygamber soyudur o yüzden üstündür. tüm bu ailelerin soyunda peygamberler bulunmaktadır. bu yüzden üstündür.



peygambere nasıl itaat edilir bana biri açıklasın. sayfa sayfa döküman alıntı yapmayın anladığınızı yazın lütfen rica ediyorum.


"Ey mü'minler Allah'a itaat ediniz ve Rasule itaat ediniz , sizden olan (Allah'a ve Rasulune itaat eden yönetcilere) ulul emre de... Eğer gerçekten Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o meselenin çözümünü Allah'a ve peygambere havale ediniz . Bu sizin hesabınıza en hayırlı en iyi akibet vaadeden bir tutumdur." (Nisa Sûresi, 4/59)Allah'u Teala bu kısa ayette mümin olmanın şartını ve İslamın içeriğini açıklarken, aynı zamanda müslüman ümmetin temel düzenini, hakimiyetin kaynağını ve siyasi otoritenin dayandığı noktayı en ince detayına kadar belirtiyor . Bunların hepsinin başlangıç ve bitiş noktası şu şekildedir:

Yasa ve kanunlar sadece Allah'ın vahyinden ve Rasulün öğretisinden alınacaktır . Sosyal hayatta rastlanılan her türlü problemler hakkında Kur'an ve sünnete dönülecek, Kur'an ve sünnette kesin hükmü olmayan meselelerin çözümü, Yüce Allah'a havale edilerek Allah'ın vahyinden kaynaklanan farklı yorum ve görüşlerin hakimliğine başvurulacaktır.

İnsan hayatıyla ilgili büyük küçük her meselede hakimiyet yetkisi sadece Yüce Allah'a aittir. Yüce Allah bu amaca binaen bir şeriat belirlemiş ve onu Kur'an-ı Kerim'in ayetlerine dökmüştür. Sonra da bu Kur'an-ı insanlara öğretecek bir Rasul göndermiştir. O Rasul kendi hevasından konuşmadığı için onun sünneti de Allah'ın şeriatının değişmez bir parçası olmuştur.

Yüce Allah'a, onun ilahlığının en belirgin özelliği olan hüküm vaazetmek noktasında da tabi ki bir itaat zorunludur. Onun için uygulamada ve yürürlüğe koymada onun şeriatı tek söz sahibidir. Müminler ise ilk başta öncelikle Allah'a itaat etmek zorundadırlar. Bu zorunluluğun arkasından da Allah'a itaat etmenin bir gereği olarak Rasuke itaat gelir. Çünkü Rasul Allah'tan aldığı mesajı kullara iletme sıfatı taşıyor. Rasul'ün böyle bir sıfata sahip olması nedeniyle, ona itaat etmek onun aracılığı ile bu sıfatı göndermiş olan Allah'a itaat etmenin vazgeçilmez bir gereğidir. Ayrıca peygamberin sünneti aracılığıyla Allah'ın şeriatını insanlara öğretip açıkladığını düşünecek olursak; onun sünnetinin, (sözleri ve uygulaması) onun hükümlerinin ve direktiflerinin şeriatın ayrılmaz bir parçası olduğunu görürüz. İşte imanın varlığı ve yokluğu bu itaatin varlığına ve yokluğuna bağlıdır . Çünkü Allah'u Teala ayette bir şart cümlesi olarak şöyle buyuruyor:


"Eğer gerçekten Allah'a ve ahîret gününe inanmışsanız..."

Bu iki itaatin (Allah ve rasulüne itaat) zaruri kıldığı üçüncü derecedeki bir itaat mercii vardır ki; Ulul emr'e olan bu itaatin kimliğini de Allahu Teala açıkça belirtiyor:

"... ve sizden olan ulul emre itaat ediniz."

Yani itaat edilecek üçüncü merci olan ulul emr, Allah'u Tealanın açıkladığı şekliyle iman şartını ve İslam tanımını benliklerinde gerçekleştirmiş mümin kimseler olacaklardır. Allah'ın istediği iman ve İslam ise daha önce defalarca açıkladığımız gibi şu şartları içerir:

Allah'a itaat, Resulüne itaat, hüküm ve yasa koyma yetkisini, sadece Allah'a vermek, ihtilaflı meselelerde çözüm kaynağı için sadece ve sadece Allah'ı yetkili kılmak , bununla birlikte Kur'an ve sünnette kesin hüküm bulunmayan ve insanlar arasında farklı yorum ve görüşlere sebeb olan meseleleri de yine Allah'a havale etmek ve bu meseleleri nasların genel ilkeleri ışığında çözmeyi benimsemek.

Bu ayet Allah'a ve elçisi olması sebebiyle Rasule itaati asıl görev sayarken; ulul emre itaati ise Allah'a ve rasulüne itaat etmeye bağlı bir görev kabul ediyor. Nitekim ayette, Allah'tan ve peygamberden önce "itaat ediniz" emrine yer verildiği halde ululemirden önce bu emir anlamlı kelimeye yer verilmiyor. Böylece ululemrin "sizden" olmaları yani Allah'ın net olarak belirttiği iman ve İslam şartlarına sahip olmaları vurgulanıyor. Böylece onlara yapılacak bir itaatin, Allah'a ve Rasulüne itaat etmeye dayalı olduğu anlaşılıyor.

Bütün bu kayıtlardan sonra ortaya şu sonuç çıkıyor.

"Sizden" olan ulu emre itaat Yüce Allah'ın şeriatıyla, haram olduğu nassla kanıtlanmayan ve tartışma konusu olup ta şeriatın prensiplerine götürüldüğü takdirde haram olmadığı sonucuna varılan direktifler ile sınırlıdır. Bununla birlikte bu itaatin sınırlarını Rasulullah (s.a.v.) kesin ve net bir şekilde belirtiyor.

"İtaat İslamın uygun emirleri içindir." (Buhari, Müslim)

"Müslüman günah işlemekle emrolunmadıkça hoşuna gitse de gitmese de emir sahiplerine itaat etmekle yükümlüdür. Şayet günah işlemekle emrolunursa bu emre itaat etmesi söz konusu değildir." (Buhari, Müslim)

"Başınıza bir köle bile geçirilse sizleri Allah'ın kitabıyla yönettiği sürece sözünü dinleyip itaat ediniz." (Müslim)


Bundan dolayıdır ki İslam, her müslümana denetleyici, gözetleyici koruyucu bir görev yüklüyor. Müslüman yaşadığı sürece Allah'ın şeriatının, peygamber'in sünnetinin koruyucusu, aklının ve nefsinin, dünyaya ve ahirete ilişkin geleceğin denetleyicisidir . İslam müslüman kimseyi, çobanı tarafından ne tarafa sürüklenirse giden bir durumdan çıkarıyor. Çünkü İslamın yolu, sistemi açıkça bellidir, itaat noktasında kendisine tabi olunacak şeriat ve sünnet birdir . Birden çok olması ve farklılıklar arzetmesi, uygulayıcı tereddütler içinde bırakması kesinlikle mevzu bahis değildir.

Hakkında kesin nas bulunan meselelerde durum böyledir. Tabi ki zamanın geçmesiyle, ihtiyaçların çoğalmasıyla ve toplumlar arasında farklı problemlerden dolayı hakkında kesin nas bulunmayan durumlarla karşılaşmak mümkündür. Bu meselelerin çözümü için kesin nas bulunmadığı gibi bunlar hakkında hiçbir nassında bulunmadığı durumlarda ortaya çıkabilir. Ayrıca bu meselelerde problemler hakkında farklı yorum ve görüşlerden dolayı ihtilafa düşülebilir. Allahu Teaala böyle durumlarda kişileri ve özellikle toplumu ölçüsüz ve kılavuzsuz bırakmamıştır. Tersine böyle meselelerin şeriat çerçevesi içinde nasıl çözülebileceğini de belirli bir sisteme bağlamıştır. Bu sistem okuduğumuz ayetin kısa bir cümlesinde tüm yöntemi ve yönleriyle ortaya konmuş sınırları çizilmiş ve dayandığı temel belirlenmiştir.

"Eğer herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz o meselenin çözümünü Allah'a ve peygamberine havale ediniz."

Yani bu şekilde kesin nas bulunmayan meselelerin çözümü dolaylı biçimde uyarlandıkları diğer naslara havale edilecektir. Eğer dolaylı bir biçimde uyarlanacakları nasların bulunması söz konusu değilse, o zaman Allah'ın şeriatındaki genel ilkelere göre bir çözüm söz konusudur. İslamın bu noktadaki kesin ve net çizgisini anlamayan kendini bilmezlerin söylemeye yeltendikleri gibi, bu yöntem kapalı, belirsiz ve insan aklının içinden çıkamayacağı bir şekilde karmakarışık bir yöntem değildir. Çünkü İslam'ın hayatın en ince bölümlerini içine alan son derece açık ve net prensipleri vardır. Bu genel prensipler müslüman vicdanlara, yabana gelmeyecek şekilde, hayatın her meselesi için en ince detayına kadar açıklanmıştır. Okuyoruz:

"Eğer gerçekten Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız"

Yukarıda sözünü ettiğimiz Allah'a ve Rasulü'ne ve Allah'ın şeriatıyla ve peygamberin sünnetiyle hükmeden devlet yetkililerine itaat, ihtilaflı meselelerin çözümünü Allah ve Rasulüne havale etmek ve bunların tümü Allah'a ve ahiret gününe iman etmenin hem şartı hem de vazgeçilmez bir unsurudur. Buna göre işin başında bu şekilde bir itaat yoksa, imanda yok demektir. Şayet mü'minlerin hayatında iman etmenin bu vazgeçilmez unsuru ve şartı yoksa, o noktada ne imandan ne de müslüman bir toplumdan söz etmek mümkün değildir.

Allahu Teala meseleyi böylesi şartlı bir kesinliğe bağladıktan sonra devamında olaya bir öğüt bir özendirme ve bir sevindirme yöntemiyle yaklaşıyor. Tıpkı Kur'an'ın diğer yerlerinde olduğu gibi.

"Bu sizin hesabınıza en hayırlı, en iyi akıbet vadeden bir tutumdur"

Böyle bir hareket ve böyle bir tutum bizler için en iyi geleceği ve en iyi yararı vadeden bir tutumdur. Hem dünyada hem ahirette böyle bir hareket ve tutumun sonucunda sadece Allah rızası ve ahiret kazancı yoktur. Gerçi bu bile tek başına son derece önemli bir sonuçtur. Fakat bu şekilde bir yöntem uygulamak gerek fertlerin gerekse toplumun bu dünyadaki geleceği açısından da en yararlı sonucu beraberinde getirir..




ALINTI
 
Üst Alt