Tüm zamanların Peygamberi Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Sellem efendimizden bahsediyoruz. Sadece kendi zamanlarına inen, her hangi bir kavimi irşad için gönderilen bir elçi'den (aleyhisselam ecmain) değil. Fahri Kainat, Alemlere Rahmet Olan Bir Resul; MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V.)' dır bahsettiğimiz kişi. Bahsettiğin Buhari, Muslim, Tırmizi, Hanife, Şafii ve diğerleri ki; (Allah (cc) hepsinden razı olsun) onlar dahi Resul'e (s.a.v.) uymaya mecbur bir vaziyette, bunun idraki ile yaşamışlardır. Onlara uymak veya uymamak keyfiyettir, ama; RESULE UYMAK MECBURİYETTİR!
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Neye Niyet Neye Kısmet!
- Konbuyu başlatan chamdali
- Başlangıç tarihi
BİR ALINTIDIR
Haşr 7: (Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
Daha düne kadar Kur’an’dan nasibini alamamış nasipsizler, bu ayeti sadece yukarıdaki cümleden ibaret sanıyorlardı.
Niye öyle sanıyorlardı? Adam hayatında kitaba kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınarak yaklaşmamış ki. Hem şeyhlerinin, hocalarının, efendilerinin kitaplarında geçen, cümle arası ayetleri okumuş. Kur’an’ı o kitaplarda yazılan kadar sanmış. Bre gafil, bir baksan ne olur ayet ne diyor ne demiyor? Şimdi Haşr 7. ayetin tam metnini aşağıda yazıyorum. Bu yazıyı okuyan pek çok insan belki de daha yeni okuyacak Haşr 7. ayetin tamamını. Hele bir de öncesi ve sonrasıyla okursa, üstüne üstlük şeytandan da Allah’a sığınarak okursa, neyin ne olduğunu anlayacak inşallah.
59/7 ALLAH’ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH’ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH’ı dinleyin. ALLAH’ın cezalandırması çetindir.
Haşr 7: (Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
Daha düne kadar Kur’an’dan nasibini alamamış nasipsizler, bu ayeti sadece yukarıdaki cümleden ibaret sanıyorlardı.
Niye öyle sanıyorlardı? Adam hayatında kitaba kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınarak yaklaşmamış ki. Hem şeyhlerinin, hocalarının, efendilerinin kitaplarında geçen, cümle arası ayetleri okumuş. Kur’an’ı o kitaplarda yazılan kadar sanmış. Bre gafil, bir baksan ne olur ayet ne diyor ne demiyor? Şimdi Haşr 7. ayetin tam metnini aşağıda yazıyorum. Bu yazıyı okuyan pek çok insan belki de daha yeni okuyacak Haşr 7. ayetin tamamını. Hele bir de öncesi ve sonrasıyla okursa, üstüne üstlük şeytandan da Allah’a sığınarak okursa, neyin ne olduğunu anlayacak inşallah.
59/7 ALLAH’ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH’ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH’ı dinleyin. ALLAH’ın cezalandırması çetindir.
Zaten yukarıdaki cevabi yazımız, sizinde yazısından alıntı yaptığınız, satırbaşı yazarlarından olan Uğur Erzincan gibi insanlara hitap ediyor. Peygamberi (s.a.v.) postacı kılığına indirgemeye çalışan zihniyetleri kapsıyor, Oğuz kardeşim. O sebep ile, benim muteber göreceğim bir alim olmadığı gibi, kaale almayı düşünmeyeceğim türden bir ediptir. Fikirleri kendini bağlar, beni değil. Fakat; ne yazık ki, cahil halkımız bu gibi insanlara da cahilce önem ve değer verip yaldızlıyor. Zaten Din'i unsurlardan gerek Kur'an'a gerekse de sünnete saldırmadan bir yere varılmıyor günümüzde. Muhakkak bir yerden beslenmek gerek bu gibi konularda ayakta kalmak için. Ne diyelim; en iyisi biz demeyelim de sözü ayete bırakalım:
“Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?” (Bakara : 42-43-44)
“Hakkı batıl ile örtmeyin ve hakkı gizlemeyin. (Kaldı ki) siz (gerçeği) biliyorsunuz. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz. Yine de akıllanmayacak mısınız?” (Bakara : 42-43-44)
Tavrınızdan dolayı teşekkür ederim. İşte her seferinde anlatılmak istenen bu. Farklı bir metod ve yol değil. Konu eğer Haniflik ise; bütün müslümanlar haniftir. Aynı bütün peygamberlerin hanif olduğu gibi. Düşünebiliyormusunuz; Allah (cc) yoldan çıkmış insanlara Resulu (s.a.v.) aracılığı ile bir Din indiriyor, ve O'nun dili ile anlaşılır kılıyor, insanların buna uyması isteniliyor. Bir noktadan sonra bir takım insanlar çıkıp biz Resul'e bakmayyız, kitap ne diyorsa O! demeye kalkıyor. Tamam, kitap ne diyorsa elbette O! Ama bu kitabı en güzel tebliğ ile açıklayan anlatıyor. Ve üstelik "nefsinden konuşmayacağı" bilinen, "üstün ahlak üzere" donatılmış ve "alemlere rahmet gayesi ile gönderilen" bir mümtaz şahıs (s.a.v.) açıklıyor bizlere. Ve gelecek nesillere aktarılsın diyerek her sözü ezberlenip kayıt ediliyor. "Ola ki; sizlerden daha iyi kavrayacak ümmedim gelecektir, burada bulunanların anladığından daha iyi anlayacak bir nesil" dir diye bir sonraki kuşakları işaret ediyor Rasululullah (s.a.v.).
Daha önce bu örneği vermiştik, bir daha vermekte bir sakınca olmaz nasıl olsa, teşbihte hata olmaz; bir ayakkabı imalatçısı çok değişik ve albenisi yüksek bir ayakkabı imal ediyor. Ve bu şahıs ürettiği bu yeni model için saatlerce konuşuyor ve imalatçısı bizzat kendisi olduğu için dinleyenler de her sözüne itibar ederek dinliyor. Eh! müsaade edelim de bu Din'i bize tebliğ eden bu mübarek ve mümtaz şahıs (s.a.v.) nasıl yaşanacağı konusunda da açıklamalarda bulunsun. Üstelik gereksiz övme ve yermelere girmeden, hilafsız ve yalansız anlatsın bizlere. Onu duyanlar da aktarsın kendi nesline, onlar diğerine, diğerleri de bizlere.
Bunu bize açıkladı diye (haşa) neden O'nu (s.a.v.) ORTAK KOŞALIM Kİ, ÖĞRETMENLİĞİ TAKDİRE ŞAYAN, İNSANLIĞI MÜKEMMELİĞİN ÜZERİNDE OLAN'I (s.a.v.)
Çok saçma olmaz mı ?...
Selametle.
lutfen...