Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Neye Niyet Neye Kısmet!

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Şura 52

Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Şura 52

Böylece sana emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.

Evet haklısınız sayın chamdali özür dilerim bir anda ayeti anımsayamadım aynı şekilde sayın Oğuz bakar'dan..Sanırım şiire başlarken kullanılan usluptan olumsuz etkilendiğim için nefsime yenik düştüm..
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
B.ÇETİN ve ÇAMDALI

Bu ve diğer şiirlerim Kur'an kaynaklıdır .

Eğer talep ederseniz diğerlerini de yazabilirim buraya .

Çamdalı kardeş , sana da teşekkür ederim .
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
Bekir Ben Sana Hangi Yazimda Sataştim , Bir Yaziver Hele

Hangisi Alinti , Onu Da Yaziver .
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
BEKİR KARDEŞ DEMİŞTİM YAZIMIN BAŞINDA
"Yukarıda bahsettikleriniz için, bir dinsiz çıksa da sizden delil istese, hiç bir delil getiremezsiniz, " dediğine karşılık ben de ateistlere karşı bize Kaf 45 ayetini uygulamak düşer anlamlı yazıyı yazdım . Bunu mu yanlış anladınız yoksa . Ben burada sizinle hemfikir olduğumu beyan etmiştim halbuki .
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
BEKİR KARDEŞ DEMİŞTİM YAZIMIN BAŞINDA
"Yukarıda bahsettikleriniz için, bir dinsiz çıksa da sizden delil istese, hiç bir delil getiremezsiniz, " dediğine karşılık ben de ateistlere karşı bize Kaf 45 ayetini uygulamak düşer anlamlı yazıyı yazdım . Bunu mu yanlış anladınız yoksa . Ben burada sizinle hemfikir olduğumu beyan etmiştim halbuki .


Bir noktaya kadar gayet güzel teati ediyorduk. Birden sebepsiz bir tarz değişikliğine gittiniz. Ya yazılan yazıları ve yazanları ve sıralarını karıştırıp, saldırgan oluyorsunuz ya da anlamıyorum.
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
BEKİR KARDEŞ BU YAZDIĞINIZ NEDİR


Alıntı:
oğuz bakar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim bilebildiklerim , Kur'an'dan ve 20 yıllık araştırmalarımdır . Elbette hatalar ve noksanlar bendendir , güzellikler Rabbimizdendir . Ben hiçbir zaman kul olduğumu unutmam inşaallah .

Kur'an'da Rabbimizin beyyine dediği , apaaçık belge dediği deliller Kur'an içindir . Tabii ki bir ateiste bunlar kâr etmeyebilir .

Ama bize düşen Kaf 45'tir .

Biz onların ne dediklerini biliyoruz. Sen onların üstünde bir zorlayıcı değilsin, sadece tehdidimden korkanlara Kur'ân ile öğüt ver.

Değerli oğuz bakar

sana aynı söylediklerinle (yahut aynı anlamda olan başkalarıyla) cevap versem ne yaparsın?

Selam ile


























Alıntı:
oğuz bakar´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Benim bilebildiklerim , Kur'an'dan ve 20 yıllık araştırmalarımdır . Elbette hatalar ve noksanlar bendendir , güzellikler Rabbimizdendir . Ben hiçbir zaman kul olduğumu unutmam inşaallah .

Kur'an'da Rabbimizin beyyine dediği , apaaçık belge dediği deliller Kur'an içindir . Tabii ki bir ateiste bunlar kâr etmeyebilir .

Ama bize düşen Kaf 45'tir .

Biz onların ne dediklerini biliyoruz. Sen onların üstünde bir zorlayıcı değilsin, sadece tehdidimden korkanlara Kur'ân ile öğüt ver.

Değerli oğuz bakar

sana aynı söylediklerinle (yahut aynı anlamda olan başkalarıyla) cevap versem ne yaparsın?

Selam ile
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
Sanki Ben Yanliş Birşey Söylemişim De Siz De Bana Aynen Iade Ediyormuş Gibi Anlaşiliyor .

Peki Siz Ne Dediniz , Bir Açiklayin Inşaallah .
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Ben şunu dedim. İmanın belgesi olmaz. Siz de bana Kur'an a bakmalıyız dediniz. Ben de size şunu anlatmaya çalıştım. Yani inanmayan insan için Kur'an da bir, hadis de bir, senin, benim sözüm de bir.
"Sana aynı söylediklerinle (yahut aynı anlamda olan başkalarıyla) cevap versem ne yaparsın?" demekte kastım bu idi.
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
BANA KAPALI BİR İFADE GİBİ GELDİ

Ve anlamadım . Neyse , bir kastım yoktu . Yanlış anlattınız veya ben yanlış anladım . Hakkınızı helala edin . Hayırlı geceler .
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
B.ÇETİN ve ÇAMDALI

Bu ve diğer şiirlerim Kur'an kaynaklıdır .

Eğer talep ederseniz diğerlerini de yazabilirim buraya .

Çamdalı kardeş , sana da teşekkür ederim .

Şiirlerinizi memnuniyetle okurum. Yanılmıyorsam forumda şiir bölümü var. Oraya asarsanız ilgilenenler bakarlar.
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Evet haklısınız sayın chamdali özür dilerim bir anda ayeti anımsayamadım aynı şekilde sayın Oğuz bakar'dan..Sanırım şiire başlarken kullanılan usluptan olumsuz etkilendiğim için nefsime yenik düştüm..

Benden özür dilemenize gerek yok. Ancak ayeti okuduktan sonraki tavrınız takdire değer bir davranış. Tebrik ederim.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Yazılan yazılara özellikle “hanifiz” diyerek itiraz eden, Resulullah (s.a.v.) efendimizinhadislerini ve sünnetini güzel söz!!!Ve güzel davranışlar adı altında kabul eden kardeşlerimize gerçek bir hanif olan Hz.Halil İbrahim (a.s.) güzel sözleri ve hallerinden tesbitler ile örneklemeler:

“Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik. Biz onu iyi tanırdık” (Enbiya : 51) Bu ayet, Hz.İbrahim Aleyhisselam’ın daha peygamberlik görevi ile müşerref olmadan önceki halini anlatıyor bize. Demek ki, bu ayetten şunu anlıyoruz ki; Allah (cc) göndereceği ve görevlendireceği peygamberlerini, daha öncesinden terbiye altına alıp yetiştiriyor. Muhteviyatı ve keyfiyeti kendine ait bu özel hal, gerek zahiri ve gerekse manevi bir irşad (öğretme,aydınlatma,bilgilendirme vs…) ile tamamlanıyor. Aynı Peygamberlerin efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimizde de olduğu gibi. Yani “O” (s.a.v.) daha öncede bir din üzere idi. Ümmi idi, yetimdi, öksüzdü, ama asla dinsiz değildi! Hıra’da geçirdiği uzlet zamanları zaten bunun en güzel örneğidir. Aynı atası İbrahim’in (Allahu Alem 17 yıl) mağarada kaldığı gibi. Hani doğar doğmaz annesi de O’nu (a.s.) mağaraya bırakmış ve her gün emzirmek için dağa çıkıp inmişti. Ta ki rüşd oluncaya kadar.


“Ey kavmim ! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım” (En’am : 78) [Kavmine yaptığı davetten alınan bir bölüm ve Kur’an (bu güzel sözü!!!) Hz.İbrahim (a.s.) ‘dan yüzyıllar sonra bu hadisi alıp aynen yayınlıyor. Ve bu güzel söz! Bizler için ayet hükmüne giriyor. Yani senedi çok ciddi ve güvenilir.]


bir bayram günü Hz.İbrahim (a.s.) puthaneye girip, bir balta ile bütün küçük putları kırdı. Baltayı da, en büyük putun boynuna aşdı ve oradan uzaklaştı. Keldâniler puthâneye girince bütün putların kırıldığını gördüler ve bunu yapanı yakalayarak cezalandırmak istediler. Hz. İbrahim'i (a.s.) getirip, bu işi sen mi yaptın dediler. Hz.İbrahim (a.s.) “Kendisi dururken, küçük putlara tapınılması istemediği için, boynunda asılı olan büyük put yapmıştır. İnanmazsanız kendisine sorunuz” buyurdu. Onlar “Putlar konuşamaz ki, sen onlara sor diyorsun” dediler. Bunun üzerine İbrahim aleyhisselam “O halde konuşamayan ve kendilerini kırılmaktan kurtaramayan putlara neden ibadet edersiniz ? Size ve tapdığınız putlara yazıklar olsun” dedi. Bu güzel sözü!! Rabbül Alemin (cc) beğendiği için bize bakın nasıl ulaştırdı : ”Ey Muhammed! Heva ve hevesini ilah edinen Allah'ın bir bilgiye dayalı olarak şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hala anlamıyor musunuz?”(Casiye :23)

“Ben beni yaratan Allahü Teâla'dan ziyade secde etmem” Kavmini Allah’ın (cc) emrine davet ederken kendi kavmine söylüyor.


“Benim Rabbim, dirilten ve öldüren Allah'dır” senin rabbin kim oluyor ki; bende senin rabbin gibi hayat veririm, can alırım diyen firavun’a söylüyor!


“Benim Rabbim güneşi doğudan getirir, doğurtur. Eğer gücün yetiyorsa sen de batı'dan doğdur” (Bakara : 258) Bu güzel sözü de! firavunun yüzüne yüzyıllar önce söylüyor. Bu söz de yine bize ayet olarak geri dönüyor.


“Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek” (Saffat : 99) Hz.İbrahim’in (a.s.) kavminden ayrılırken onlara söylediği güzel söz! Daha sonra çok çok sonra hatta yüzyılar sonra Rabbül Alemin (cc) bize bunu saffat suresinin 99. ayeti olarak sahih bir sened ile veriyor!

“Ey Rabbimiz, ancak sana tevekkül ettik ve (taatle) sana yöneldik ve ahirette de dönüşümüz ancak sanadır” (Mümtehine : 4) Hz.İbrahim’in Rabbi Teala’ya (cc) yaptığı münacat. Tabi çok güzel bir söz! Bu peygamber sözü sahih bir sened ile Kur’an’ı Kerim gibi mükemmel bir kitaba ayet oluyor. Ravi’si kim ? Elbette; ALLAH! (cc).

“Rabbim ! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver” (Saffat : 100) İşte! Mükemmellerin en mükemmelinin (s.a.v) kendi sülbünden istenme halinde söylenilen en güzel söz! Allah (cc) dahi bu sözü beğenmiş ve hem kabul edip kendi sülbünden Muhammed Mustafa’yı (s.a.v.) gönderdi, hem de bu sözü bize O’nun (s.a.v.) dili ile Kur’an da duyurdu.

“İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde ..., tavaf için Kâbe'ye gelsinler” (Hac : 27) emriyle, yüzünü Yemen tarafına çevirip: " Ey insanlar ! Allahü Teâlâ bir ev bina ettirdi ve bu evi ziyaret etmenizi emreyledi. Geliniz, Kâbe'yi ziyaret ediniz " diye seslendi. Allahü Teâlâ da (cc) bu güzel sözü! o kadar çok beğendi ki; sesini bütün dünyaya duyurdu. İnsanlar bu sesi duyunca: « Lebbeyk Allahümme Lebbeyk " diye cevap verdiler.

Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: Rabbim ! Bu şehri (Mekke'yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut. Çünkü onlar (putlar) insanların birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim. Simdi kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin . Ey Rabbimiz! Ey sâhibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem'inin (Kâbe'nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini olara meyledici kil ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler. Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz. İhtiyar halimde bana İsmail'i ve İshak'i lütfeden Allah'a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir. Ey Rabbim! Beni soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! duamı kabul et! Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla !” (İbrahim : 35 – 41)

“Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü(yerde)sabit,dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir. (O ağaç) Rabbinin izniyle her zaman meyve verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara böyle misaller verir.”(İbrahim : 24 – 25)
Demek ki; Peygamberlerini gönderen Allah (cc) O’nları kendi nefslerinden konuşturmadığı gibi, birde söylediklerini Yüce Kitabı Kur’an-ı Kerim’de dahi anarak bizlere ne kadar önemli olduğu konusunda örnekler veriyor. Hazreti Muhammed peygamber’dir ve söyledikleri de güzel sözdür diyen ve hanif olduklarını söyleyen arkadaşlar! Bakın bu ayet en direk size hitap ediyor: “Ey iman (ettik diyen) edenler! İman edin!”

Unutmayın;
Sözlerin en güzeli Allah’a aittir. Peygamberler de Allah’a (cc) aittir.
 

yolcu

New member
Katılım
20 Şub 2007
Mesajlar
667
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
43
Konum
yoldan
yüregıne saglık radıkalislam abim, yorumuna tesekur ettım ama, bu yoruma bır tesekur çok az kaldıgı için ayrıyeten yazayım dedım, yorumlarını bızlerden eksık etme inş, Allah (C.C.) senden bın kere Razı Olsun
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
RADİKAL KARDEŞ

Peygamberin (Hz.İbrahim gibi) ağzından çıkanı Allah bildiriyor da biliyoruz ve iman ediyoruz .

Kütüb-i sitte hadislerini de Allah mı bildiriyor ? Allah kefil mi Peygamber sözü diye piyasada dolaşan çelişkili sözlere ?

Yoksa Kur'an'da Resulullah (s.a.v.) sizin deyiminizle hadis söylememiş mi ? Kâfirun suresi gibi ...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
RADİKAL KARDEŞ

Peygamberin (Hz.İbrahim gibi) ağzından çıkanı Allah bildiriyor da biliyoruz ve iman ediyoruz .

Kütüb-i sitte hadislerini de Allah mı bildiriyor ? Allah kefil mi Peygamber sözü diye piyasada dolaşan çelişkili sözlere ?

Yoksa Kur'an'da Resulullah (s.a.v.) sizin deyiminizle hadis söylememiş mi ? Kâfirun suresi gibi ...
Oğuz kardeş;
Kafirun suresi adı üstünde kafirleri muhatap alır. Muhteviyatından dolayı hiç bir mügmini muhatap almaz. Allah (cc) Peygamberine (s.a.v.) kefildir. Sözlerine de.! Ama bunun ile beraber ortada hadis diye dolaşan saçmalıklar yokmu ? Var elbette! Ama bunu ayıklamak da kolay. Nasıl mı ? Elbette sizlerin her zaman ortaya koyduğu, ama; uygulama aşamasında hangi safhada olduğunuzu bilemediğim davranışta yatıyor. Yani; Kur'an mihengine vurmanız. Eğer Kur'an'a uyarsa alırsınız, değilse bulduğunuzu kaldırır atarsınız. Bu söylemleriniz yeni bir şey değil, biz her zaman bu sözlere muhatap oluyoruz. Benim aşağıya genelleme olarak yazdıklarımda, sadece sana cevap babında değil, genelleme olarak da algılarsın umarım. Çünkü senin gibi düşünen insanlar olduğu gibi, birde senin gibi düşünüp ayrıca peygamber düşmanlığı yapanlar ve bunu sistematik olarak uygulayıp zihin bulandıran insanlar da mevcut.

(Ey inkarcılar!) Eğer fetih istiyorsanız işte size fetih geldi. Eğer (peygambere karşı gelmekten) vazgeçerseniz bu sizin için daha hayırlı olur. Eğer dönerseniz biz de döneriz. Çok olsa bile topluluğunuz size hiç fayda vermez. Çünkü Allah mü'minlerle beraberdir.” (Enfal : 19) Peygambere karşı gelen, getirdiği hükümlere başkaldıran, sadece Mekke müşriklerine hitap eden bir ayet mi ?, günümüz için geçerli değil mi ? Hükmünü kayıp mı etti yoksa (haşa!) diye sorarsın. Derler ki, “yok kaybetmedi de; aynı bir olay vuku bulursa, bu ayet işte o zaman da hükmünü korumuş olarak ortaya çıkar”. Yürü taş arabası, sen ancak arabacılık yaparsın bu zihniyet ile. Ciltler dolusu kitapları tek başına taşıyan merkep’ten ne farkın var onu dahi bilemezsin. Allah’ın (cc) ayetleri her zamana ve her duruma hitap eder, bu gerçeği idrak etmemişsin.


“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin ve(Kur'an'ı) dinlediğiniz halde ondan yüz çevirmeyin.” (Enfal : 20) Bir önceki ayetden dolayı böyle demiştir Allah (cc) derler. Sanki Allah (cc) onlarla aynı zamanı yaşıyor gibi şirk’in ta göbeğine girip çıkarken söyler hem de bu sözü. Öyle ya, onun mantığı zamandan ve mekandan münezzeh Allah (cc) hakkında hüsnü niyetidir bu. Allah (cc) (haşa!) onlar ile aynı zamanı yaşıyordur. Zamanı yarattığını, zamanın mahluk olduğunu söylerler, sonra da kalkar fiilleri ile kendi söylediklerini lağv ederler. Bunlar gibileri için Yüce Allah (cc) Kur’an-ı Kerim de uyarmak için şöyle buyurur;
“İşitmedikleri halde, "işittik" diyenler gibi de olmayın.” (Enfal : 21)

Allah’ın muhakemesini ve takdirini beğenmezler, sorsanız (haşa!) derler. Öyle söz mü olur ? derler. Ayetlerin parça parça indiğini unutmuş bir gibi bir hal takınırlar. Bazı ayetlerin neden Mekki, bazılarının ise neden Medeni olduğunu dahi bilmez, bir de üstüne ahkam keserler. “Ayetleri cımbız ile çekip ordan buradan devşiriyorsunuz” diye birde suçlama yoluna girerler. Sanki ayetler bir bütün halinde inmiş gibi. Sanki ayete bizler de kelimeler ve anlamlar ile müdahele etmişiz gibi…Sanki, Allah’ın (cc) tamamlayacağını ilan ettiği ve her harfinin ötresine kefil olduğu Kur’an’ı Kerim’e (haşa!) muhalifmişiz gibi…

“Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan(gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” (Enfal : 22)

İslam olmak ile mügmin olmak arasındaki farkı bilmeden, “bırakın taptığınız putları İslam’a dönün derken”, put diye tabir ettiklerinin, Peygamberlerin varisleri olan alimler zümresini kasdettiğini bilmemenin verdiği aymazlığa, ayvazca devam ederler birde. Peygamberin (s.a.v.), yaşantımıza etki etmesi amacı ile buyurduğu sözlerine itibar eden alimlerin; bize yaptıkları telkinleri ve öğretileri “Allah’a ortak koşmalar” olarak algılayan zihniyetten daha sağır ve dilsiz kim olabilir ki ? Zikir ile namaz arasındaki farkı öğreten Resul’un (s.a.v.), postacıdan farksız muameleye tutulmasını alkışlayan zihniyet! “Arkadaşınız nefsinden konuşmaz” diyen ilahi ikazı, beyninin hangi samanlıklarına saklıyor ve boş kalan ellerini iki yana açarak; “Allah dileseydi hadisleri de Kur’an da zikrederdi, hani İbrahim’in (a.s.) söylediklerini ve bilmediğimizi bize bildirdiği gibi” diyen haliniz yok mu, turab olmayı dileyeceğiniz gün ile sizleri uyarmak boynumuzun borcudur!

“…Bir de Peygamber size her ne emir verirse tutun, nehy ettiğinden de sakının ve Allah’tan korkun; çünkü Allah şedid’ül – ikab’dır!” (Haşr : 7)

Bu ayeti; bazı beyinsizler, kafirlerden alınan vergi, haraç gibi konular için söylendiği zannı ile hareket ederek, tek bir konuya indirgemeye çalışıp bir nevi Resul’un (s.a.v.) yetkilerini ve öngörüsünü sınırlamaya çalışıyorlar. “Tamam işte! Bu sözü tutarak, alınacak vergi ve haraçların Resul’un (s.a.v.) öngördüğü gibi yapacağız, bu ayet sadece bu bölüm için geçerli, her konuyu içermez” gibi sığ beyinlerinin dar koridorlarında ilerlemeye çalışıyorlar. (Söz bu meclisten dışarı) Bre gafiller! Bre ahmaklar ! Bre ibn-i sebeler! Biz demiyoruz, Allah (cc) buyuruyor ayeti iyi okursan anlayacaksın zaten size her ne emir verirsediyor. Daha bunun üstüne söz mü olur ?!!! Yok, olur mu hiç, iddia etti ya devamını getirmesi gerekir, maksat; nefsi yerlerde sürünmesin. E ! ne yapacak, daha evvel bu Din’i sadece ayetler ile anlayamadığından, kaynak olarak başvurmak zorunda kaldığı ulu’l elbab’a saldıracak. Alimlere kusacak. Ha! bunlar ile beraber (her devirde var olan) alimcikleri ! de dahil edecek ki işin içine, daha bir çarpıcı olsun iddiaları. Bunların dedeleri de daha önce ibn-i sebe gibilere, abdülvehhab gibilere de alim demişlerdi bir vakit. Hz.Osman (r.anh) gibi kendi devrinin güneşi, Şeyh Hazne (k.s.) gibi, seyyid Arvasi (k.s.) gibi devrinin alimleri olmasaydı, halk hala bunları zamanında yaşamış devirlerinin en büyük alimleri sanırlardı. Hazreti Muhammed’ (s.a.v.) den nefret eden şeytan ve çocuklarının yolundan gitmeyi bir meziyet sayan güruhtur bunlar. “La ilahe İllallah” demenin yeterli olacağına insanları inandırma gayreti taşıyan ins şeytanlarıdır bunlar. Sünnet, İcma, Kıyas gibi değerlere ilah! yakıştırması yapan zihniyettir bunlar. Zanneder ki, İslam toplumu bu değerleri ilah gibi (haşa) algılamıştır. Zanneder ki, bir tek akıllı kendisidir, gerisi fasa fiso hava civadır. Allah’ın (cc) “Ey Resulüm!” diye seslenişini görmezden gelen “şüphesiz sen büyük bir ahlak üzeresin” övgüsünü duymamış gibi hareket eden, (Ey Muhammed!) biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” ikazlı müjdesine muhatap olmak istemeyen insana ne denir ? Kur’an ne diyorsa elbette o denir: “inne şanieke hüvel’ebter” Çünkü ebter sadece Kur’an’da soy sop anlamında değil, buğz, hased, çekememezlik gibi anlamlarını da içerir. Bir insan “Ebter” diyerek sınırlandırmak ister muhatabının nesebini, ışığını ve şavkını.
Peygamberi (s.a.v.) ilahlaştırdığımızdan dem vurur güya. (haşa ki haşa!) Allah’a (cc) ortak koştuğumuzu iddia eder, kısır beyninin açılamayan koridorlarından çıkamaz, anlayamaz. “Peygamber’in (s.a.v.) kuru et yiyen bir kadının oğlu olduğu” gerçeğini, bildiğimizden habersiz dolaşır oysa. Muhakemesi yoktur ki anlasın! Ediptir, eli bir kere kalem tutmuştur. Ne yazarsa bu millet yutacaktır.

Zavallılar!...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
yüregıne saglık radıkalislam abim, yorumuna tesekur ettım ama, bu yoruma bır tesekur çok az kaldıgı için ayrıyeten yazayım dedım, yorumlarını bızlerden eksık etme inş, Allah (C.C.) senden bın kere Razı Olsun
Allah (cc) senden ve cümle ümmedi Muhammed'den (s.a.v.) razı olur inşaallah. Rabbim size ve sizinle beraber meşakkatli bir yolda yürüme cesaretini gösteren hayat arkadaşınıza sabrlar, kolaylıklar ve bereketler ihsan etsin. Canı gönülden, muhabbet ile nikahınızı tebrik ediyorum, Rabbim hayrlara vesile kılsın inşaallah.
 

oðuz bakar

New member
Katılım
24 Ara 2007
Mesajlar
126
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
58
1-Allah Buhari'ye , Müslim'e iman etmeyi şart koşmuş mudur ?
2-Elçi'ye itaat , Buhari ve Müslim'e itaat midir ?
3-Delil apaçık ve şüphesiz olmak zorunda değil midir ? Hadisler buna göre nasıl bir konumdadır ?
4-Sahih hadis , kime göre sahih ? Hâşâ Allah'a göre mi ?
5-Hadislerin Resulullah'ın ağzından çıktığına dâir RABBİMİZİN BİR ŞAHİDLİĞİ Mİ VAR ?
6-Resulullah , neyi tebliğ etmiştir ? Ayetleri mi , hadisleri mi ?
7- Bir âlimin uydurma dediği hadisi ,diğeri kuvvetli deyip kullanıyorsa nasıl bir fırkalaşma yaşandığına şahid olamadınız mı hâlâ ?
8 - Tevbe suresi 1.ayette "Allah'dan ve Resulü'nden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığınız müşriklere:" ifadesinde , Allah âyetle ultimatom gönderirken Resul de başka bir şey ekleyerek mi ultimatom vermiştir ? Veya hadisle mi ultimatom vermiştir ?Yoksa Allah ve Elçisi âyetle mi ultimatom vermiştir ?
ALLAH VE ELÇİSİNİ AYIRAN KİM OLUYOR O ZAMAN , BEN Mİ , YOKSA ...?
9 - Ey iman edenler, Allah'tan korkun ve eğer gerçek inananlar iseniz faiz hesabından kalan miktarı almaktan vazgeçin.Eğer böyle yapmazsanız, o halde Allah ve O'nun elçisi tarafından bir savaş açılacağını bilin. Eğer tevbe ederseniz, ana paranız sizindir. Ne haksızlık etmiş, ne de haksızlığa uğramış olursunuz.(Bakara 278-279)

FAİZ AYETİNE UYMAYANLAR , SADECE ALLAH'A DEĞİL , ELÇİYE DE SAVAŞ AÇMIŞ OLUYOR . HADİSE UYMAK SÖZKONUSU DEĞİLKEN ELÇİYE SAVAŞ AÇILMIŞ OLUYOR .

ÂYETLERDEKİ "VE" AYRIMI BİLDİRMİYOR YÂNİ...

10-İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Resûl'ün de size şahit olması için sizi mutedil bir millet kıldık. Senin yöneldiğin yeri (Kâbe'yi) biz ancak Elçi'ye uyanı, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayırdetmemiz için kıble yaptık. (BAKARA 143)

ALLAH , ELÇİSİNE KIBLE DEĞİŞİM AYETİNİ GÖNDERİYOR (BAKARA 144), FAKAT BU AYETE UYANLAR İÇİN ALLAH : "ELÇİYE UYANI" DİYOR ? BURADA HADİS Mİ VAR Kİ , ALLAH ," ELÇİ'YE UYANI" ...DİYOR ?
 
Üst Alt