Muhamed Dolaku
New member
- Katılım
- 2 Tem 2011
- Mesajlar
- 5,395
- Tepkime puanı
- 158
- Puanları
- 0
- Yaş
- 78
3531 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Kim yüzüne sürme çekerse teklesin. Bu sözümü kim tutarsa işi en güzel şekilde yapmış olur, tutmayana bir mahzur yok. Kim abdest bozduktan sonra taş kullanarak temizlenirse teklesin. Kim böyle yaparsa güzel yapar, kim, de yapmazsa bir mahzur yok. Kim yemek yer ve dişlerinin arasından bir şey çıkarırsa onu dışarı atsın, kim de diliyle çıkarmışsa onu yesin. Kim bu söylediğimi yaparsa güzel yapar, kim de yapmazsa bir mahzur yok. Kim helaya giderse (imkân nisbetinde) tesettürde bulunsun, (kuytu bir yer) bulamazsa, hiç olmazsa kum (taş vs., den) bir tümsek yapıp ona arkasını dönsün, zira şeytan, insanoğlunun makadlarıyla (oturak kısmıyla) oynar. Kim bunu yaparsa en güzelini yapmış olur, yapamayana bir beis yok."
Ebu Dâvud, Taharet 19, (35).
3532 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm abdest bozmak isteyince, hiç kimsenin göremeyeceği kadar uzaklara giderdi."
Ebu Dâvud, Tahâret 1, (2).
3533 - Hz. Selmân radıyallahu anh'ın anlattığına göre, müşrikler kendisine: "Sizin arkadaşınızın (Aleyhissalâtu vesselâm) sizlere helâda abdest bozmayı bile öğrettiğini görüyoruz'' demişlerdir. O da onlara Şöyle cevap vermiştir:
"Evet, doğrudur. Resülümüz aleyhissalâtu vesselâm, bizi sağ elimizle istimca yapmaktan nehyetti, büyük veya küçük abdest bozarken, kıbleye yönelmekten de nehyetti. Abdest bozduktan sonra istinca ederken kurumuş hayvan mayısını veya kemiği kullanmamızı da nehyetti ve dedi ki:
"Sizden kimse, üç taştan daha azı ile istinca etmesin.''
Müslim, Tahâret 57, (262); Tirmizi, Tahâret 12, (16); Ebu Dâvud, Tahâret 4, (7); Nesâi, Tahâret 37, 42, (1, 38, 39, 43).
3534 - Yine Müslim'de Hz. Câbir'den gelen bir rivâyet şöyle:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz istincada taş kullanırsa teklesin.''
Müslim, Tahâret 24, (239).
3535 - Ebu Katâde radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz bevlederken zekerini sağ eliyle tutmasın, sağ eliyle istinca etmesin, (su içerken) kabın içine solumasın"
Buhari, Vudü 18, 19, 25; Müslim, Tahâret 63, (267); Ebu Dâvud, Tahâret 18, (31); Tirmizi, Tahâret, 11, (15); Nesâi, Tahâret 23, 42, (1, 25, 43).
3536 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sağ eli, suyuna ve yiyeceği (ne değmek) içindi. Sol eli de istinca ve kirletme hâsıl edecek şeyler içindi.''
Ebu Dâvud, Tahâret 18, (33).
3537 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Osman radıyallahu anh'ı işittim. Diyordu ki: "Resülullah'a biatta kullandığım sağ elle, müslüman olduğum o günden beri zekerime hiç değmedim.''
Bu söz, "O, sağ eliyle hiç istincada bulunmamıştır'' şeklinde tefsir edilmiştir.
Rezin tahriç etmiştir. İbnu Mâce, Tahâret 15, (311).
3538 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm helâya girince yüzüğünü çıkarırdı."
Ebu Dâvud, Tahâret 10, (19); Tirmizi, Libâs 16, (1746); Nesâi, Zinet 54, (8, 178).
3539 - Yine Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm helâya girince: "Allahümme inni eüzü bike mine'I-hubsi ve'l-habâis. (Ya Rabbi! Pislikten ve pislenmekten sana sığınırım)" derdi."
Ebu Dâvud, Tahâret 3, (4).
3540 - Bir rivâyette şöyle gelmiştir: "(Resülullah aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur ki: "Şu kenefler, (cin ve şeytanların) hazır bulundukları yerlerdir. Öyleyse biriniz helâya girince: "Eüzu billahi mine'l-hubsi ve'I- habâis" (Pislikten ve pislenmekten Alllah'a sığınırım) desin."
Ebu Dâvud, Tahâret 3, (6).
"Kim yüzüne sürme çekerse teklesin. Bu sözümü kim tutarsa işi en güzel şekilde yapmış olur, tutmayana bir mahzur yok. Kim abdest bozduktan sonra taş kullanarak temizlenirse teklesin. Kim böyle yaparsa güzel yapar, kim, de yapmazsa bir mahzur yok. Kim yemek yer ve dişlerinin arasından bir şey çıkarırsa onu dışarı atsın, kim de diliyle çıkarmışsa onu yesin. Kim bu söylediğimi yaparsa güzel yapar, kim de yapmazsa bir mahzur yok. Kim helaya giderse (imkân nisbetinde) tesettürde bulunsun, (kuytu bir yer) bulamazsa, hiç olmazsa kum (taş vs., den) bir tümsek yapıp ona arkasını dönsün, zira şeytan, insanoğlunun makadlarıyla (oturak kısmıyla) oynar. Kim bunu yaparsa en güzelini yapmış olur, yapamayana bir beis yok."
Ebu Dâvud, Taharet 19, (35).
3532 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm abdest bozmak isteyince, hiç kimsenin göremeyeceği kadar uzaklara giderdi."
Ebu Dâvud, Tahâret 1, (2).
3533 - Hz. Selmân radıyallahu anh'ın anlattığına göre, müşrikler kendisine: "Sizin arkadaşınızın (Aleyhissalâtu vesselâm) sizlere helâda abdest bozmayı bile öğrettiğini görüyoruz'' demişlerdir. O da onlara Şöyle cevap vermiştir:
"Evet, doğrudur. Resülümüz aleyhissalâtu vesselâm, bizi sağ elimizle istimca yapmaktan nehyetti, büyük veya küçük abdest bozarken, kıbleye yönelmekten de nehyetti. Abdest bozduktan sonra istinca ederken kurumuş hayvan mayısını veya kemiği kullanmamızı da nehyetti ve dedi ki:
"Sizden kimse, üç taştan daha azı ile istinca etmesin.''
Müslim, Tahâret 57, (262); Tirmizi, Tahâret 12, (16); Ebu Dâvud, Tahâret 4, (7); Nesâi, Tahâret 37, 42, (1, 38, 39, 43).
3534 - Yine Müslim'de Hz. Câbir'den gelen bir rivâyet şöyle:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz istincada taş kullanırsa teklesin.''
Müslim, Tahâret 24, (239).
3535 - Ebu Katâde radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz bevlederken zekerini sağ eliyle tutmasın, sağ eliyle istinca etmesin, (su içerken) kabın içine solumasın"
Buhari, Vudü 18, 19, 25; Müslim, Tahâret 63, (267); Ebu Dâvud, Tahâret 18, (31); Tirmizi, Tahâret, 11, (15); Nesâi, Tahâret 23, 42, (1, 25, 43).
3536 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın sağ eli, suyuna ve yiyeceği (ne değmek) içindi. Sol eli de istinca ve kirletme hâsıl edecek şeyler içindi.''
Ebu Dâvud, Tahâret 18, (33).
3537 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Osman radıyallahu anh'ı işittim. Diyordu ki: "Resülullah'a biatta kullandığım sağ elle, müslüman olduğum o günden beri zekerime hiç değmedim.''
Bu söz, "O, sağ eliyle hiç istincada bulunmamıştır'' şeklinde tefsir edilmiştir.
Rezin tahriç etmiştir. İbnu Mâce, Tahâret 15, (311).
3538 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm helâya girince yüzüğünü çıkarırdı."
Ebu Dâvud, Tahâret 10, (19); Tirmizi, Libâs 16, (1746); Nesâi, Zinet 54, (8, 178).
3539 - Yine Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm helâya girince: "Allahümme inni eüzü bike mine'I-hubsi ve'l-habâis. (Ya Rabbi! Pislikten ve pislenmekten sana sığınırım)" derdi."
Ebu Dâvud, Tahâret 3, (4).
3540 - Bir rivâyette şöyle gelmiştir: "(Resülullah aleyhissalâtu vesselâm) buyurmuştur ki: "Şu kenefler, (cin ve şeytanların) hazır bulundukları yerlerdir. Öyleyse biriniz helâya girince: "Eüzu billahi mine'l-hubsi ve'I- habâis" (Pislikten ve pislenmekten Alllah'a sığınırım) desin."
Ebu Dâvud, Tahâret 3, (6).