Soru
Ehl-i kitap cennet'e girecek mi? sorusuna Risale-i Nur'dan cevap verebilir miyiz?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Ehli kitap, yani Hıristiyan ve Yahudiler İslam’ı kabul edip iman etmedikçe, kesinlikle ebedi olarak cennete giremezler. Bu hüküm hem Kur'an hem hadis hem icma ile, yani ehli sünnet vel cemaatin görüşü ile sabittir.
Ehli kitap, ancak batıl inançlarını bırakıp sahih bir şekilde Hazreti Muhammed (sav) ‘a iman ederlerse cennete girebilirler. Yoksa kesinlikle ebedi olarak cennete giremezler. Ehli kitabın kafir ve küfür içinde olduğunu beyan eden çok ayet ve hadisler vardır.
Bunlardan bazıları şöyledir:
(TEVBE suresi 30. ayet) Yahudiler: "Uzeyr, Allah'ın oğludur." dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih, Allah'ın oğludur." dediler. Kendi ağızlarının sözüdür bu. Kendilerinden önce inkâr edenlerine sözlerine benzetme yapıyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da yüz geri çevriliyorlar!
(TEVBE suresi 31. ayet) Allah'ın yanında hahamlarını ve ruhbanlarını da rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih'i de öyle. Oysa kendilerine, tek olan Allah'tan başkasına ibadet/kulluk etmemeleri emredilmişti. İlah yok o tek Allah'tan başka. Onların ortak koştuklarından arınmıştır O.
İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı: ancak, O hanif (muvahhid) bir Müslümandı, müşriklerden de değildi (3/67)
Andolsun "Şüphesiz Allah Meryem oğlu Mesih'tir " diyenler küfre düşmüştür De ki: "O eğer Meryem oğlu Mesih'i onun annesini ve yeryüzündekilerin tümünü helak (yok) etmek isterse Allah'tan (bunu önlemeye) kim birşeye malik olabilir? Göklerin yerin ve bunlar arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır; dilediğini yaratır Allah herşeye güç yetirendir (5/17)
Andolsun "Şüphesiz Allah Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür Oysa Mesih'in dediği (şudur "Ey İsrailoğulları benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin Çünkü O kendisine ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır onun barınma yeri ateştir Zulmedenlere yardımcı yoktur " (5/72)
Risale-i Nurda bazı mazlum konumunda olan Hıristiyanların kurtulacağına dair ibareler şu şekilde geçiyor. “Âhirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedîye (asm.) bir lakaytlık perdesi gelmiş ve madem âhirzamanda hazret-i İsanın din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve hazret-i İsaya mensup Hıristiyanların mazlumlarının çektikleri felâketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir.” (Kastamonu Lâhikası)
Bundan sonra İslam alimlerinin ortak görüşünü yanıtsan fetret ile ilgili hükmü şu şekil özetliyor.
“Fakat zaman-ı fetrette " ve mâ künnâ muazzibîne hattâ nebase rasulâ" sırrıyla; ehl-i fetret, ehl-i necattırlar. Bilittifak, teferruattaki hatiatlarından muahezeleri yoktur. İmam-ı Şâfiî ve İmam-ı Eşarîce; küfre de girse, usûl-i imanîde bulunmazsa, yine ehl-i necattır. Çünkü teklif-i ilâhî irsal ile olur ve irsal dahi, ıttıla ile teklif takarrur eder. Madem gaflet ve mürur-u zaman, enbiya-i salifenin dinlerini setretmiş; o ehl-i fetret zamanına hüccet olamaz. İtaat etse sevap görür, etmezse azap görmez. Çünkü mahfî kaldığı için hüccet olamaz.” Mektûbat
Bunun gibi özel durumlarda olan bazı mazlum Hıristiyanlar cennete gidebilirler.Bu üstadın değil bütün Ehli Sünnet alimlerin ortak görüşüdür. Bunun dışında kalan ehli kitap ebedi olarak cehennemliktir. Risale-i Nur bütün ehli kitabı cennetlik olarak görmüyor, bazı art niyetli cahiller bunu kasti olarak; Nurcular ehli kitabı cennetlik olarak görüyorlar deyip avam insanları ifsat ediyorlar. Halbuki Risale-i Nur noktası noktasına Ehli Sünnet çizgisinde olan bir meslektir. Nurcular hiç bir zaman İslam’ın ortak aklı olan ehli sünnete muhalefet etmemiştir ve etmezler de.
Selam ve dua ile...
--SorularlaRisaleiNur--