Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
İsrail - Filistin çatışmasının kronolojisi !
- Konbuyu başlatan Karababa
- Başlangıç tarihi
Alçaklar 16 Yaşındaki Filistinliyi Kurşuna Dizdi!
29 Mart 2007
İsrail terör güçleri evlerine baskın yaptıktan sonra ailesine arananlar listesinde olduğu gerekçesini göstererek zorla dışarı çıkarttıkları 16 yaşındaki Ahmed İbrahim'i evin önünde ailesinin gözleri önünde kurşuna dizerek şehid etti.
Hamas'tan İsrail'e 'Hodri Meydan!'
Hamas'tan İsrail'e 'Hodri Meydan!'
[/URL][/IMG]
Siyonist Savaş Bakanı Amir Peretz'in Filistin direniş hareketleri liderleri ve mensuplarına her türlü saldırı izni ve Hamas'a yönelik yaptığı tehditlere karşı cevap gecikmedi.
İslami Direniş Hareketi (Hamas) her türlü ahmakça girişime karşı Siyonistleri uyardı. Tüm direniş hareketlerini ve Filistin halkını Siyonist terör saldırılarına karşı hazır olmaya ve karşı koymaya çağıran Hamas, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Filistin halkının kutsallarına, şiarlarına, liderlerine ve şerefli erlerine yönelik her türlü ahmakça saldırıya karşı Siyonist işgalcileri uyarıyoruz. Hamas hareketi, Filistin'in evlatlarını ve şiarlarını hedef alacak her türlü saldırıyı engellemek ve karşı cevap vermek için hazırdır."
Hamas hareketinin sözcülerinden Fevzi Berhum da Siyonist liderler tarafından Hamas hareketine yönelik saldırı
tehditlerinde artış olduğunu belirtti. Hamas hareketinin güçlü ve sarsılmaz nitelikte olduğunu ifade eden Berhum,
Siyonist düşman karşısında efsaneler yazan mücahidlerin hiçbir saldırıdan etkilenmeyeceğini, zayıflamayacağını vurguladı.
Hamas'ın Filistin halkını Kur'an ve Sünnet üzerine yetiştirdiğini belirten Berhum Filistin'in yiğit evlatlarının da Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi ve daha nice şehidlerin kurduğu şehadet mektebindeki şeref ve izzet sütüyle
büyüttüğünü, hiçbir gücün bu halkı zillete mahkum edemeyeceğini ifade etti.
Ebu Ubeyde ise Hamas hareketi askeri kanadı Şehid İzzettin el Kassam Tugayı adına yaptığı açıklamada ise "Filistin direnişi bu tehditlere karşı cevap vermeye hazırdır. Gazze, siyonistlerin piknik yeri değil mezarı olacak!" dedi.
Hamas'tan İsrail'e 'Hodri Meydan!'
Siyonist Savaş Bakanı Amir Peretz'in Filistin direniş hareketleri liderleri ve mensuplarına her türlü saldırı izni ve Hamas'a yönelik yaptığı tehditlere karşı cevap gecikmedi.
İslami Direniş Hareketi (Hamas) her türlü ahmakça girişime karşı Siyonistleri uyardı. Tüm direniş hareketlerini ve Filistin halkını Siyonist terör saldırılarına karşı hazır olmaya ve karşı koymaya çağıran Hamas, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Filistin halkının kutsallarına, şiarlarına, liderlerine ve şerefli erlerine yönelik her türlü ahmakça saldırıya karşı Siyonist işgalcileri uyarıyoruz. Hamas hareketi, Filistin'in evlatlarını ve şiarlarını hedef alacak her türlü saldırıyı engellemek ve karşı cevap vermek için hazırdır."
Hamas hareketinin sözcülerinden Fevzi Berhum da Siyonist liderler tarafından Hamas hareketine yönelik saldırı
tehditlerinde artış olduğunu belirtti. Hamas hareketinin güçlü ve sarsılmaz nitelikte olduğunu ifade eden Berhum,
Siyonist düşman karşısında efsaneler yazan mücahidlerin hiçbir saldırıdan etkilenmeyeceğini, zayıflamayacağını vurguladı.
Hamas'ın Filistin halkını Kur'an ve Sünnet üzerine yetiştirdiğini belirten Berhum Filistin'in yiğit evlatlarının da Şeyh Ahmed Yasin, Dr. Abdulaziz Rantisi ve daha nice şehidlerin kurduğu şehadet mektebindeki şeref ve izzet sütüyle
büyüttüğünü, hiçbir gücün bu halkı zillete mahkum edemeyeceğini ifade etti.
Ebu Ubeyde ise Hamas hareketi askeri kanadı Şehid İzzettin el Kassam Tugayı adına yaptığı açıklamada ise "Filistin direnişi bu tehditlere karşı cevap vermeye hazırdır. Gazze, siyonistlerin piknik yeri değil mezarı olacak!" dedi.
Cenin Katliamı Ve Kutlu Destanı UNUTULAMAZ!
Cenin Katliamı Ve Kutlu Destanı UNUTULAMAZ!
Cenin Katliamı Ve Kutlu Destanı UNUTULAMAZ!
3 NİSAN 2007
[/URL][/IMG]
Saldırgan rejim İsrail 2002 yılında Cenin'e havadan ve karadan yüzlerce bomba yağdırarak korkunç bir katliama daha imza atmış ama kendilerinin hayal dahi edemeyecekleri destansı bir direnişle karşılaşmışlardı. Dünyanın gözleri önünde kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeden toplu bir kıyım saldırısı gerçekleştiren işgalci siyonist güçler tahminlerinin ötesinde çok sert bir direnişle karşılaştıklarını itiraf ediyorlardı.
29 Mart 2002 tarihinde başlayan ve 11 gün süren bu vahşi saldırılar ve tarihi Cenin Destanında meydana gelen önemli olaylar şu şekilde:
29 Mart: Bu tarihte başlayan saldırların asıl hedefi, Batı Yaka'nın tüm şehirlerini işgal etmeyi ve buradaki direniş hareketlerini tasfiye etmekti. Cenin mülteci kampı da siyonist teröristlerin hedefinde idi. Siyonist ordu, Cenin mülteci kampına girebilmek için 6 gün boyunca savaşmak zorunda kaldılar. Siyonistler, böyle bir direnişi hayal dahi etmemişlerdi.
5 Nisan: Bugünün sabahında, Siyonistler hezimete uğrayan birliklerini geri çekerek yerine tam donanımlı özel terör güçlerini gönderdi. İlk saldırılarda üç terörist öldürüldü, altısı da yaralandı. Bu olaydan sonra İsrail Genelkurmay Başkanı Şaul Mofa,z Cenin cephesine giderek askerleriyle görüştü. Siyonist askerler, Mofaz'a tahminlerinin çok ötesinde sert bir direnişle karşılaştıklarını itiraf ettiler.
5 Nisan 2002 gecesi, Cenin'in yakınındaki Tubas'a havadan saldırı düzenleyerek HAMAS'ın askeri kanadına mensup altı mücahidi şehid ettiler. Bu şüheda kervanı arasında HAMAS'ın askeri kanadının geliştirip ürettiği Kassam-2 füzesinin mühendisi Said Muhammed Avad da vardı.
Yine bu gece el-Aksa Şehidleri Tugay komutanlarından Nasır Uveys, teslim olmuş izlenimini vererek siyonist askerlerinin arasına girdi ve üzerindeki bombayı patlatı. Bu olay sonucunda kaç askerin öldüğü hakkında hiç bir bilgi yansıtılmadı.
7 Nisan: Filistinli mücahidlerin ellerinde yeterli sayıda silah kalmaması sonucunda siyonist teröristler, akla gelmeyecek her türlü vahşiliğe Cenin'de imza attılar. ABD tarafından verilen Apaçi helikopterlerin attığı 300 civarındaki füze ile çok sayıda ev yerle bir edildi. Bu saldırılar sonucunda 1000'den fazla Filistinli şehid oldu. Kampdaki evlerin %80'i de yaşanılamayacak hale geldi. Şehid olanların bir kısmı toplu mezarlara gömüldükleri için de kimlik tespitinde bulunulamadı.
İslami Cihad Hareketi'nin Cenin sorumlusu Mahmud Nasri Tavalibe bu şekilde yıkılan evlerin enkazı altında kalarak şehid oldu.
Teröristler 7 Nisan sabahı tutukladıkları 5 Filistinliyi aile fertlerinin gözleri önünde şehid etti. Bu kişilerden biris de 70 yaşında bir ihtiyardı.
Tüm dünya gibi BM de Cenin katliamına seyirci kaldı. BM, tepkiler sonucunda bir heyet gönderdi. Fakar bu heyet, İsrail'in tepkisi ile karşılaştı. Aylar sonra gönderilen ikinci heyetin görevi de Siyonist işgalcileri aklama(!) görevini üstlenmişti.
Cenin mülteci kampına yapılan saldırılar sonucunda 40 siyonist terörist öldürülürken 200'den fazla İsrail askeri de yaralandı. Ayrıca 16 tank ve 2 Apaçi helikopteri de imha edildi.
Kampın tamanını kuşatan siyonistler, içeriye herhangi bir yiyecek-içecek maddesi veya silah girmesine izin vermemekteydi. Hamas hareketi o günlerde yayınladığı bir bildiride, Arap devletlerinden sınırlarını açarak, kampa yiyecek- silah maddeleri girmesine imkan sağlamalarını istemekteydi. Ancak bu talebe olumlu yanıt gelmemişti. Tüm imkansızlıklara rağmen, Filistinli mücahidler var güçleriyle unutulmayacak bir destan yazdılar.
Hamas hareketinin Cenin'deki liderlerinden Cemal Ebu'l-Heyca, Siyonist teröristlerin saldırıları hakkında şu açıklamayı yapmıştı: "İşgal devleti Cenin mülteci kampını içinde oturanların tepesine yıkma kararı aldı. Dünya ise Amerikalıların ve siyonistlerin insafa gelmelerini bekliyor. Cenin'de yapılanlar insanları topluca imha hamlesidir. Beş günden beridir süren saldırılar sebebiyle enkazların altında yüzlerce ceset bulunuyor. Ama sürekli şiddetli saldırılar yapılması sebebiyle kimse o cesetlere ulaşamıyor. Bu vahşi saldırı böyle devam ederse şehid edilenlerin sayısı binleri bulabilir. Özellikle caddelerde onlarca yaralı var ve işgalci askerler onları öyle cadde ortalarında idam etme yönünde kararlar alıyor veya kendilerine ulaşılmasını engelleyerek kan kaybından ölüme terk ediyorlar."
Filistin davası denince akla ilk gelen isimlerden olan usta kalem Ahmed Varol ise bu vahşi saldırılar hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştı: "İşgal devleti Cenin'deki vahşi katliamın ve soykırımın araştırılmasına fırsat vermediğinden sonuçları tam olarak ortaya çıkmış değil. Ancak tahmini rakamlara göre yaklaşık 13 bin insanın yaşadığı bu kamplarda ikamet eden her 10 kişiden biri öldürüldü, ikisi yaralandı, biri tutuklandı. Diğerleri de tamamen dağıtılıp şehirdeki evlere veya sosyal tesislere göç ettirildi. Kampın yüzde doksanı gerek havadan atılan bombalarla ve gerekse yerden buldozerlerle imha edildi. Kısacası Cenin katliamı her yönüyle Sabra ve Şatilla katliamından daha vahşi ve daha korkunç bir katliam olmuştur."
Cenin Katliamı Ve Kutlu Destanı UNUTULAMAZ!
Cenin Katliamı Ve Kutlu Destanı UNUTULAMAZ!
3 NİSAN 2007
Saldırgan rejim İsrail 2002 yılında Cenin'e havadan ve karadan yüzlerce bomba yağdırarak korkunç bir katliama daha imza atmış ama kendilerinin hayal dahi edemeyecekleri destansı bir direnişle karşılaşmışlardı. Dünyanın gözleri önünde kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeden toplu bir kıyım saldırısı gerçekleştiren işgalci siyonist güçler tahminlerinin ötesinde çok sert bir direnişle karşılaştıklarını itiraf ediyorlardı.
29 Mart 2002 tarihinde başlayan ve 11 gün süren bu vahşi saldırılar ve tarihi Cenin Destanında meydana gelen önemli olaylar şu şekilde:
29 Mart: Bu tarihte başlayan saldırların asıl hedefi, Batı Yaka'nın tüm şehirlerini işgal etmeyi ve buradaki direniş hareketlerini tasfiye etmekti. Cenin mülteci kampı da siyonist teröristlerin hedefinde idi. Siyonist ordu, Cenin mülteci kampına girebilmek için 6 gün boyunca savaşmak zorunda kaldılar. Siyonistler, böyle bir direnişi hayal dahi etmemişlerdi.
5 Nisan: Bugünün sabahında, Siyonistler hezimete uğrayan birliklerini geri çekerek yerine tam donanımlı özel terör güçlerini gönderdi. İlk saldırılarda üç terörist öldürüldü, altısı da yaralandı. Bu olaydan sonra İsrail Genelkurmay Başkanı Şaul Mofa,z Cenin cephesine giderek askerleriyle görüştü. Siyonist askerler, Mofaz'a tahminlerinin çok ötesinde sert bir direnişle karşılaştıklarını itiraf ettiler.
5 Nisan 2002 gecesi, Cenin'in yakınındaki Tubas'a havadan saldırı düzenleyerek HAMAS'ın askeri kanadına mensup altı mücahidi şehid ettiler. Bu şüheda kervanı arasında HAMAS'ın askeri kanadının geliştirip ürettiği Kassam-2 füzesinin mühendisi Said Muhammed Avad da vardı.
Yine bu gece el-Aksa Şehidleri Tugay komutanlarından Nasır Uveys, teslim olmuş izlenimini vererek siyonist askerlerinin arasına girdi ve üzerindeki bombayı patlatı. Bu olay sonucunda kaç askerin öldüğü hakkında hiç bir bilgi yansıtılmadı.
7 Nisan: Filistinli mücahidlerin ellerinde yeterli sayıda silah kalmaması sonucunda siyonist teröristler, akla gelmeyecek her türlü vahşiliğe Cenin'de imza attılar. ABD tarafından verilen Apaçi helikopterlerin attığı 300 civarındaki füze ile çok sayıda ev yerle bir edildi. Bu saldırılar sonucunda 1000'den fazla Filistinli şehid oldu. Kampdaki evlerin %80'i de yaşanılamayacak hale geldi. Şehid olanların bir kısmı toplu mezarlara gömüldükleri için de kimlik tespitinde bulunulamadı.
İslami Cihad Hareketi'nin Cenin sorumlusu Mahmud Nasri Tavalibe bu şekilde yıkılan evlerin enkazı altında kalarak şehid oldu.
Teröristler 7 Nisan sabahı tutukladıkları 5 Filistinliyi aile fertlerinin gözleri önünde şehid etti. Bu kişilerden biris de 70 yaşında bir ihtiyardı.
Tüm dünya gibi BM de Cenin katliamına seyirci kaldı. BM, tepkiler sonucunda bir heyet gönderdi. Fakar bu heyet, İsrail'in tepkisi ile karşılaştı. Aylar sonra gönderilen ikinci heyetin görevi de Siyonist işgalcileri aklama(!) görevini üstlenmişti.
Cenin mülteci kampına yapılan saldırılar sonucunda 40 siyonist terörist öldürülürken 200'den fazla İsrail askeri de yaralandı. Ayrıca 16 tank ve 2 Apaçi helikopteri de imha edildi.
Kampın tamanını kuşatan siyonistler, içeriye herhangi bir yiyecek-içecek maddesi veya silah girmesine izin vermemekteydi. Hamas hareketi o günlerde yayınladığı bir bildiride, Arap devletlerinden sınırlarını açarak, kampa yiyecek- silah maddeleri girmesine imkan sağlamalarını istemekteydi. Ancak bu talebe olumlu yanıt gelmemişti. Tüm imkansızlıklara rağmen, Filistinli mücahidler var güçleriyle unutulmayacak bir destan yazdılar.
Hamas hareketinin Cenin'deki liderlerinden Cemal Ebu'l-Heyca, Siyonist teröristlerin saldırıları hakkında şu açıklamayı yapmıştı: "İşgal devleti Cenin mülteci kampını içinde oturanların tepesine yıkma kararı aldı. Dünya ise Amerikalıların ve siyonistlerin insafa gelmelerini bekliyor. Cenin'de yapılanlar insanları topluca imha hamlesidir. Beş günden beridir süren saldırılar sebebiyle enkazların altında yüzlerce ceset bulunuyor. Ama sürekli şiddetli saldırılar yapılması sebebiyle kimse o cesetlere ulaşamıyor. Bu vahşi saldırı böyle devam ederse şehid edilenlerin sayısı binleri bulabilir. Özellikle caddelerde onlarca yaralı var ve işgalci askerler onları öyle cadde ortalarında idam etme yönünde kararlar alıyor veya kendilerine ulaşılmasını engelleyerek kan kaybından ölüme terk ediyorlar."
Filistin davası denince akla ilk gelen isimlerden olan usta kalem Ahmed Varol ise bu vahşi saldırılar hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştı: "İşgal devleti Cenin'deki vahşi katliamın ve soykırımın araştırılmasına fırsat vermediğinden sonuçları tam olarak ortaya çıkmış değil. Ancak tahmini rakamlara göre yaklaşık 13 bin insanın yaşadığı bu kamplarda ikamet eden her 10 kişiden biri öldürüldü, ikisi yaralandı, biri tutuklandı. Diğerleri de tamamen dağıtılıp şehirdeki evlere veya sosyal tesislere göç ettirildi. Kampın yüzde doksanı gerek havadan atılan bombalarla ve gerekse yerden buldozerlerle imha edildi. Kısacası Cenin katliamı her yönüyle Sabra ve Şatilla katliamından daha vahşi ve daha korkunç bir katliam olmuştur."
açılışı ben yapayım inşAllah..
İslam dünyasında böyle şerefsiz ve münafıklarda var kardeşlerim işte bunlardan biri....
Böyle general olur mu?
Lübnan savaşının son günleri.. Siviller bombalar altında can verirken Lübnanlı askerlerin telaşı başkaydı. Marcayun kasabasına giren İsrail birliklerine Lübnanlı askerlerin ikramı görülmeye değerdi.
Hizmette kusur etmeyen Marcayun'da bulunan 1000 kişilik polis-asker ortak gücünün komutanı Tuğgeneral Adnan Davud ve askerleri İsrailliler'le hiçbir şey olmamışcasına koyu bir sohbete giriyor. Bombalanan ülkenin askerlerin çaylarını İsrailliler büyük bir keyifle içiyor. Kasabayı terkeden general eleşterilere direnmenin ihtihar anlamına geleceğini söylerek cevap verdi. Geride kalan 3 bin sivil ise İsrail askerlerinin merhametine bırakıldı.
GENERALE TUTUKLAMA EMRİ
Güney Lübnan'daki garnizonu işgal eden İsrailli askerlerle çay içerken görüntülenen Lübnanlı general hakkında tutuklama emri çıkarıldı.
Lübnan İçişleri Bakanı Ahmed Fetfat, yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki Marcayun'da bulunan 1000 kişilik polis-asker ortak gücünün komutanı Tuğgeneral Adnan Davud'un, sorgulanmak üzere tutuklandığını açıkladı. Generalin, İsrail askerleriyle çay içerken ve üssün bahçesinde askerlerle yürürken görüntülerinin Lübnan Televizyonu'nda yayımlandığı kaydedildi.
İsrail askerleri, geçen hafta Marcayun'daki garnizonu ele geçirmiş, Davud ile birlikte 350 askeri esir almıştı. Askerler, daha sonra BM gücünün eşliğinde işgal bölgesinden ayrılmıştı.
KARDEŞİM CÜNEYT ÇOK DOĞRU YAPMIŞSIN.BİZ ONLARA CANIMIZI EMANET EDİYORUZ ONLAR BÖYLE YAPIYOR
İsrail'den BBC'ye misket itirafı
İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Efraim Sne, geçen yaz Hizbullah ile savaş sırasında güney Lübnan'a atılan ve yoğun bir şekilde eleştirilen misket bombası kullanılmasında, ülkesinin hata yaptığını söyleyen ilk hükümet yetkilisi oldu.
10 Nisan 2007 20:52
Ancak Sne, bu açıklamayı BBC'ye yaptığı ve İsrail basınınaysa "yanlış anlaşıldığını" söyledi. Jerusalem Post gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre Sne, "bir hataydı" ifadesini, İngiliz Yayın Kuruluşu BBC'nin bir belgesel programınında muhabire söyledi. Sne'nin bu ifadesinin de bulunduğu Radyo 4'teki programın bu akşam yayınlanacağı, programın daha sonra BBC'nin Dünya Servisi ve web sayfasında da yer alacağı belirtildi.
Jerusalem Post'un eline geçen deşifrelerine göre, programda BBC muhabirlerinin, "İsrail'in imajına zarar veren ya da birçok insanın ölmesine neden olan misket bombalarının kullanılmasından pişman olup olmadığı" sorusunu Sne, "Hayır, insanlar hala zaman zaman hayatlarını yitiriyor ve bu bizim hoşumuza gitmiyor. Ancak, o; o bir hataydı" yanıtını verdi. Sne ise deşifrelerin aksine, Jerusalem Post'un bu konudaki sorularına karşı "yanlış anlaşıldığını" savundu. Sne, misket bombalarının kullanılmasının İsrail ordusu tarafından soruşturulduğunu belirterek, konuyla ilgili daha fazla yorum yapamayacağını da söyledi.
Basın sözcüsüyse Sne'nin, savaş sırasında misket bombalarının kullanılmasının bir hata olduğunu düşünmediğini ifade etti. Sne'nin sözcüsü, bakanın, "(misket bombalarının) gerektiğinde, özel durumlarda kullanıldığını düşündüğünü" de kaydetti. Programda, İsrail'in eski ABD Büyükelçisi Danny Ayalon da ülkesinin yerleşim alanlarında bu bombaları kullanmayacağı yolunda (satın aldığı) ABD'ye teminat vermesine karşın, İsrail ordusunun, yerleşim alanlarından (kendilerine karşı) operasyonlarda bulunan Hizbullah'a karşı bu bombaları kullandığını söyledi.
BM yetkilileri de programda İsrail'i, özellikle savaşın son 48 saatinde, ateşkese neredeyse varılmış iken, Hizbullah militanlarının güney Lübnan'a dönüşünü önlemek amacıyla kullanmakla suçladı. BM yetkilileri, kurbanlarınsa Hizbullah teröristleri değil, evlerine dönen siviller olduğunu ifade ettiler. İkinci Lübnan savaşı sırasında, İsrail askerlerinin verilen emirlerin dışına çıkarak, misket bombası kullandıkları yolunda İsrail basınında çıkan haberlerden sonra, İsrail ordusu da soruşturma başlatmıştı. Haaretz Gazetesi, ordunun güney Lübnan'da 4 milyon misket bombası attığını belirtmişti. Bu haberlerde, İsrail'in ürettiği değil, ABD'den satın alınan bombaların kullanıldığı, bu bombaların büyük bölümününse (yüzde 30-40 gibi) patlamadan bölgede kaldığı belirtilmişti. Patlamayan bu bombalar, mayın gibi, daha sonra üzerine basıldığında patlayarak sivillere büyük zarar veriyor.
İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Efraim Sne, geçen yaz Hizbullah ile savaş sırasında güney Lübnan'a atılan ve yoğun bir şekilde eleştirilen misket bombası kullanılmasında, ülkesinin hata yaptığını söyleyen ilk hükümet yetkilisi oldu.
10 Nisan 2007 20:52
Ancak Sne, bu açıklamayı BBC'ye yaptığı ve İsrail basınınaysa "yanlış anlaşıldığını" söyledi. Jerusalem Post gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre Sne, "bir hataydı" ifadesini, İngiliz Yayın Kuruluşu BBC'nin bir belgesel programınında muhabire söyledi. Sne'nin bu ifadesinin de bulunduğu Radyo 4'teki programın bu akşam yayınlanacağı, programın daha sonra BBC'nin Dünya Servisi ve web sayfasında da yer alacağı belirtildi.
Jerusalem Post'un eline geçen deşifrelerine göre, programda BBC muhabirlerinin, "İsrail'in imajına zarar veren ya da birçok insanın ölmesine neden olan misket bombalarının kullanılmasından pişman olup olmadığı" sorusunu Sne, "Hayır, insanlar hala zaman zaman hayatlarını yitiriyor ve bu bizim hoşumuza gitmiyor. Ancak, o; o bir hataydı" yanıtını verdi. Sne ise deşifrelerin aksine, Jerusalem Post'un bu konudaki sorularına karşı "yanlış anlaşıldığını" savundu. Sne, misket bombalarının kullanılmasının İsrail ordusu tarafından soruşturulduğunu belirterek, konuyla ilgili daha fazla yorum yapamayacağını da söyledi.
Basın sözcüsüyse Sne'nin, savaş sırasında misket bombalarının kullanılmasının bir hata olduğunu düşünmediğini ifade etti. Sne'nin sözcüsü, bakanın, "(misket bombalarının) gerektiğinde, özel durumlarda kullanıldığını düşündüğünü" de kaydetti. Programda, İsrail'in eski ABD Büyükelçisi Danny Ayalon da ülkesinin yerleşim alanlarında bu bombaları kullanmayacağı yolunda (satın aldığı) ABD'ye teminat vermesine karşın, İsrail ordusunun, yerleşim alanlarından (kendilerine karşı) operasyonlarda bulunan Hizbullah'a karşı bu bombaları kullandığını söyledi.
BM yetkilileri de programda İsrail'i, özellikle savaşın son 48 saatinde, ateşkese neredeyse varılmış iken, Hizbullah militanlarının güney Lübnan'a dönüşünü önlemek amacıyla kullanmakla suçladı. BM yetkilileri, kurbanlarınsa Hizbullah teröristleri değil, evlerine dönen siviller olduğunu ifade ettiler. İkinci Lübnan savaşı sırasında, İsrail askerlerinin verilen emirlerin dışına çıkarak, misket bombası kullandıkları yolunda İsrail basınında çıkan haberlerden sonra, İsrail ordusu da soruşturma başlatmıştı. Haaretz Gazetesi, ordunun güney Lübnan'da 4 milyon misket bombası attığını belirtmişti. Bu haberlerde, İsrail'in ürettiği değil, ABD'den satın alınan bombaların kullanıldığı, bu bombaların büyük bölümününse (yüzde 30-40 gibi) patlamadan bölgede kaldığı belirtilmişti. Patlamayan bu bombalar, mayın gibi, daha sonra üzerine basıldığında patlayarak sivillere büyük zarar veriyor.
Keskin Nişancılar Bir Siyonisti Daha Vurdu!
Keskin Nişancılar Bir Siyonisti Daha Vurdu!
[12 Nisan 2007 - 21:24:40]
Filistinli direniş örgütlerine mesnup keskin nişancılar, bugün bir Siyonist askeri Gazze sınırındaki gözetleme kulesinde iken vurdular. Operasyonun el-Aksa Şehidleri Tugayı ve Ulusal Direniş Komitelerinin ortak organizesiyle gerçekleştirildiği ilan edildi.
Filistinli keskin nişancının attığı kurşun, Siyonist askere doğrudan isabet etti ve operasyonu düzenleyen mücahidlerden öğrenilen bilgiye göre terörist vurulduğu kuleden yere düştü.
Büyük risk altında düzenlenen eylem sonrası düşman kuvvetlerinin karşı yoğun ateşe başlaması üzerine olay yerini hızlıca terkeden direnişçilerden yaralanan olmadı.
Cenin, Ramallah ve Tulkarim'de Siyonist Terör
Diğer yandan bugün sabah saatlerinde yaklaşık 20 zırhlı araçla Cenin'e saldıran Siyonist teröristler, onlarca Filistinli ailenin evine zor kullanarak girdiler. Evlerdeki eşyaları kullanılmaz hale getiren Siyonistler, 21 yaşlarındaki bir genci de kaçırdılar.
Ramallah'a da özel birlikler gönderen Siyonistler buradan da Sari Arabi (28) adlı Filistinliyi esir aldılar.
Keskin Nişancılar Bir Siyonisti Daha Vurdu!
[12 Nisan 2007 - 21:24:40]
Filistinli direniş örgütlerine mesnup keskin nişancılar, bugün bir Siyonist askeri Gazze sınırındaki gözetleme kulesinde iken vurdular. Operasyonun el-Aksa Şehidleri Tugayı ve Ulusal Direniş Komitelerinin ortak organizesiyle gerçekleştirildiği ilan edildi.
Filistinli keskin nişancının attığı kurşun, Siyonist askere doğrudan isabet etti ve operasyonu düzenleyen mücahidlerden öğrenilen bilgiye göre terörist vurulduğu kuleden yere düştü.
Büyük risk altında düzenlenen eylem sonrası düşman kuvvetlerinin karşı yoğun ateşe başlaması üzerine olay yerini hızlıca terkeden direnişçilerden yaralanan olmadı.
Cenin, Ramallah ve Tulkarim'de Siyonist Terör
Diğer yandan bugün sabah saatlerinde yaklaşık 20 zırhlı araçla Cenin'e saldıran Siyonist teröristler, onlarca Filistinli ailenin evine zor kullanarak girdiler. Evlerdeki eşyaları kullanılmaz hale getiren Siyonistler, 21 yaşlarındaki bir genci de kaçırdılar.
Ramallah'a da özel birlikler gönderen Siyonistler buradan da Sari Arabi (28) adlı Filistinliyi esir aldılar.
İslami Cihad'dan Arap Liderlere:"Kendinize Gelin!"
İslami Cihad'dan Arap Liderlere:"Kendinize Gelin!"
İslami Cihad hareketi, Arap Devletler Birliği'nin Siyonist terör rejimi ile iyi ilişkileri geliştirmek üzere Ürdün ve Mısır'dan oluşacak bir heyet kurulması kararını şiddetle kınayarak "Bu karar kasıtlı bir hatadır ve Filistin'e asla hizmet etmemektedir" dedi.
İslami Cihad hareketi adına konuşan Nafiz Azzam, açıklamasına şöyle devam etti: "Arap Devletler Birliği'nin aldığı bu karar, Siyonistlerin Filistin topraklarını gasp ve tahrip etmesi için artı bir vakit vermektedir. Biz, bu haberi hayretle karşılamaktayız.
Siyonistlerin Filistin halkına karşı zulmünün artarak devam ettiği bu günlerde Arap dışişleri bakanları böyle bir kararı aldılar. Sanki Siyonistler, Arapların girişimine karşılık vermede ve hakların sahiplerine döndürülmesinde hazırdırlar! Arap dışişleri bakanlarının bu kararın tam aksi yönünde Filistin'de istikrarı ve emniyeti sağlayacak nitelikte kararlar almaları gerekirdi. "
Bunlara ilave olarak Azzam, bu kararın Filistin halkı ve hükümeti üzerindeki ekonomik ve siyasi ambargonun devam etmesini isteyen Amerikan projelerini destek niteliğini taşıdığını belirtti.
Azzam ayrıca, İslami Cihad Hareketi olarak Arap devletlerinin Filistin halkına maddi, manevi ve siyasi alanlarda destek olacağına, Siyonist katliamlar karşısında kesin-kararlı adımların atılacağına ve Amerika ile ilişkilerin tekrardan gözden geçirileceği ciddi eylemlerin ortaya konacağına inanmakta olduğunu bildirdi.
İslami Cihad'dan Arap Liderlere:"Kendinize Gelin!"
İslami Cihad hareketi, Arap Devletler Birliği'nin Siyonist terör rejimi ile iyi ilişkileri geliştirmek üzere Ürdün ve Mısır'dan oluşacak bir heyet kurulması kararını şiddetle kınayarak "Bu karar kasıtlı bir hatadır ve Filistin'e asla hizmet etmemektedir" dedi.
İslami Cihad hareketi adına konuşan Nafiz Azzam, açıklamasına şöyle devam etti: "Arap Devletler Birliği'nin aldığı bu karar, Siyonistlerin Filistin topraklarını gasp ve tahrip etmesi için artı bir vakit vermektedir. Biz, bu haberi hayretle karşılamaktayız.
Siyonistlerin Filistin halkına karşı zulmünün artarak devam ettiği bu günlerde Arap dışişleri bakanları böyle bir kararı aldılar. Sanki Siyonistler, Arapların girişimine karşılık vermede ve hakların sahiplerine döndürülmesinde hazırdırlar! Arap dışişleri bakanlarının bu kararın tam aksi yönünde Filistin'de istikrarı ve emniyeti sağlayacak nitelikte kararlar almaları gerekirdi. "
Bunlara ilave olarak Azzam, bu kararın Filistin halkı ve hükümeti üzerindeki ekonomik ve siyasi ambargonun devam etmesini isteyen Amerikan projelerini destek niteliğini taşıdığını belirtti.
Azzam ayrıca, İslami Cihad Hareketi olarak Arap devletlerinin Filistin halkına maddi, manevi ve siyasi alanlarda destek olacağına, Siyonist katliamlar karşısında kesin-kararlı adımların atılacağına ve Amerika ile ilişkilerin tekrardan gözden geçirileceği ciddi eylemlerin ortaya konacağına inanmakta olduğunu bildirdi.
Mısri Siyonistleri Bu Defa Fena Kudurttu!
Filistin Meclisindeki İslami Direniş Hareketi'ne (Hamas) bağlı "Islah ve Değişim" gurubunun başkanı Muşir el-Mısri yaptığı açıklamalarla siyonist düşmanı çileden çıkarmaya devam ediyor. Siyonistlere 'Alemin en ahmakları' diyerek seslenen Mısri önemli açıklamalarda bulundu.
Mısri, Siyonist terör rejimi ile devam eden esir değişimi anlaşmasının sadece ve sadece Hamas'ın ve direniş hareketlerinin şartları çerçevesinde gerçekleşeceğini, başka bir yol arayanların büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaklarını ifade etti.
İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) düzenlediği Şeyh Ahmed Yasin ve Dr. Abdulaziz Rantisi'nin şehadetlerinin üçüncü yılı münasebetiyle düzenlenen yürüyüşte konuşan Mısri: "Gilad Şalit için şartlarımızdan vazgeçeceğimizi zannedenlerin her hangi bir dayanak noktaları yoktur" dedi.
"Siyonist askeri bulmak için ortaya konulan tüm çabalar başarısızlıkla sonuçlanacaktır" diyen Mısri, Siyonistlerin kalplerini korku salan konuşmasına şöyle devam etti: "Ey Siyonistlerin oğulları! Ey Siyonist günahkarlar tüm çabalarınızı ve vaktinizi arttırsanız da biz gerek hükümette gerekse Filistin Meclisindeki konumumuzu korumaya devam edeceğiz. Bizler direnişin başında kalacağız. Bizler haklarımızı ve ilkelerimizi kendi nefislerimizden daha şiddetli bir şekilde korumaya devam edeceğiz."
"Alemin en ahmakları olan Siyonist düşman İslami direnişi ortadan kaldırmaya teşebbüs etti ama teşebbüsüyle kaldı. Dünya siyonist ordunun Gazze'ye saldırma teşebbüsünden sonra arkasına bakmadan kaçısını niye görmüyor acaba!" diyen Mısri tüm dünya müstekbirlerine şöyle seslendi "Yeryüzünde Filistin halkının iradesi önünde durabilecek hiçbir güç yoktur!"
http://www.youtube.com/watch?v=dtwp...syolu.com/index.php?adres=haber&dil=tr&id=913
http://www.youtube.com/watch?v=bkhc...syolu.com/index.php?adres=haber&dil=tr&id=913
[B]Siyonist Katil Çeteleri 5 Can Daha Aldı[/B]
Siyonist Katil Çeteleri 5 Can Daha Aldı
Siyonist Katil Çeteleri 5 Can Daha Aldı
Siyonst terör rejimine bağlı özel suikast timleri bugün öğleden sonra yeni bir alçaklığa daha daha imza attılar. Biri genç kız 5 Filistinli daha şehid edildi.
Suikast sonucunda el-Aksa Şehidleri Tugayına mensup Ahmed Yasir (25) ve Muhammed Galib (22), İslami Cihad hareketine mensup Muhammed Afif şehid düştü.
Beyaz renkli, Filistin plakası taşıyan Mitsubishi marka bir minübüsle Cenin'e sızan teröristler, mücahidlerin kullandığı araca önce ateş açtılar. Daha sonra da öldüklerinden emin olmak için mücahidlerin cesedlerini yere indirerek kafalarına tekrardan ateş açtılar.
Siyonistlerin ve Arap liderlerinin sahte barış çağrılarının gölgesinde gerçekleşen bu suikaste el-Fetih ve İslami Cihad'dan ortak açıklama geldi. Açıklamada "Bu alçakça düzenlenen suikaste cevap olarak her türlü yol açıktır. Cevabımız çok sert ve sarsıcı olacaktır!" denildi.
Ayrıca Cibaliya mülteci kampında, düşman hava kuvvetlerine bağlı bir helikopter saldırısı sonucu, yolda yürümekte olan Kemal Kazım(37) hayatını kaybetti. Terör ordusu yaptığı açıklamada hava saldırısında Sderot'a füze saldırısında bulunan İslami Cihad'a mensup bir aracın hedef alındığını açıkladı.
Bugün Sderot'a Kudüs Seriyyeleri tarafından düzenlenen füze saldırısında 6 işgalci yaralanmıştı.
Genç Kızı Sniperla Vurdular!
İsrail terör güçlerinin başka bir alçak suikastinin hedefinde ise Cenin mülteci kampında yaşayan 17 yaşındaki Büşra Naci vardı. Büşra Naci'nin aldığı yara sonucu şehid düştüğü öğrenildi.
Siyonist Katil Çeteleri 5 Can Daha Aldı
Siyonist Katil Çeteleri 5 Can Daha Aldı
Siyonst terör rejimine bağlı özel suikast timleri bugün öğleden sonra yeni bir alçaklığa daha daha imza attılar. Biri genç kız 5 Filistinli daha şehid edildi.
Suikast sonucunda el-Aksa Şehidleri Tugayına mensup Ahmed Yasir (25) ve Muhammed Galib (22), İslami Cihad hareketine mensup Muhammed Afif şehid düştü.
Beyaz renkli, Filistin plakası taşıyan Mitsubishi marka bir minübüsle Cenin'e sızan teröristler, mücahidlerin kullandığı araca önce ateş açtılar. Daha sonra da öldüklerinden emin olmak için mücahidlerin cesedlerini yere indirerek kafalarına tekrardan ateş açtılar.
Siyonistlerin ve Arap liderlerinin sahte barış çağrılarının gölgesinde gerçekleşen bu suikaste el-Fetih ve İslami Cihad'dan ortak açıklama geldi. Açıklamada "Bu alçakça düzenlenen suikaste cevap olarak her türlü yol açıktır. Cevabımız çok sert ve sarsıcı olacaktır!" denildi.
Ayrıca Cibaliya mülteci kampında, düşman hava kuvvetlerine bağlı bir helikopter saldırısı sonucu, yolda yürümekte olan Kemal Kazım(37) hayatını kaybetti. Terör ordusu yaptığı açıklamada hava saldırısında Sderot'a füze saldırısında bulunan İslami Cihad'a mensup bir aracın hedef alındığını açıkladı.
Bugün Sderot'a Kudüs Seriyyeleri tarafından düzenlenen füze saldırısında 6 işgalci yaralanmıştı.
Genç Kızı Sniperla Vurdular!
İsrail terör güçlerinin başka bir alçak suikastinin hedefinde ise Cenin mülteci kampında yaşayan 17 yaşındaki Büşra Naci vardı. Büşra Naci'nin aldığı yara sonucu şehid düştüğü öğrenildi.
Hamas: "Esir Takas Şartlarımıza Uyun! Yoksa.."
Hamas: "Esir Takas Şartlarımıza Uyun! Yoksa.."
İslami Direniş Hareketi Hamas, Gilad Şalit'in salıverilmesi için ortaya koyduğu şartların derhal kabul edilmesi gerektiğini belirterek, İsrail terör rejimine son vurucu mesajını gönderdi.
Siyonist teör rejiminin Filistinli direniş gruplarıyla imzalaması beklenen esir değişimi anlaşmasına gereken önemi vermeyerek, türlü entrikalar yolu ile anlaşma girişimini başarısızlığa uğratma çabalarına Filistinli liderlerden sert yanıtlar gelmeye devam ederken Hamas'ın Lübnan temsilcisi Usame Hamdan'ın 'tehditvari' açıklaması siyonist basının gündemine oturdu.
"Anlaşma sadece ve sadece direniş guruplarının şartları ile gerçekleşecektir. Hiç kimse direnişçilerin ilk günden itibaren öne sürdüğü şartlar yerine gelmeden Gilad Şalit'in yüzünü görmeyi hayal etmesin" diyen Usame Hamdan, sert bir mesaj vererek sözlerine şöyle devam etti: "Şayet anlaşma (şartlar kabul edilmez ve) başarısızlığa uğrarsa Siyonistleri bu anlaşmadan çok daha ağır şartlara boyun eğdirecek daha çok asker kaçırma eylemlerinin önü açılacaktır. Bunun gerçekleştirilebileceğinden kimsenin şüphesi olmasın."
Hamdan açıklamasında üç farklı noktaya değindi. Birincisi Siyonist düşmana yönelik idi. Hamdan direnişin asla sona ermeyeceğini, Filistin halkının haklarını gaspeden Siyonistlerin sonunun ise er ya da geç 'yok oluş' olduğunu belirtti. Hamdan'ın ikinci mesajı da esirlerin özgürlüklerine kavuşması hakkındaydı. Hamas hareketinin esirlerin haklarını her zaman koruyacağı ve tüm esirlerin özgürlüklerine kavuşuncaya kadar hiç bir çabadan geri durmayacaklarını bildirdi. Hamdan son olarak Hamas bağlılarına ve tüm Filistinlilere tesviyelerde bulunarak "Biz Allah'tan başka hiç kimseden korkmuyoruz. Ne kada acı olsa da ölüm bizler için artık yemek yemek kadar, uyumak kadar basit bir şey haline gelmiştir ve bizi asla korkutacak bir şey değildir. Büyük önderlerin, şehidlerin, zindanlardaki kardeşlerimizin, dünya müslümanlarının üzerimizdeki dualarını her an hissedin ve bizlerden neler beklediklerini unutmayın. Allah'ın ipine sımsıkı bağlanarak işgalciler karşısında onurluca direnmekten daha izzetli bir şey olmadığını en iyi bizim bilmemiz gerekmiyor mu! " dedi.
Hamas: "Esir Takas Şartlarımıza Uyun! Yoksa.."
İslami Direniş Hareketi Hamas, Gilad Şalit'in salıverilmesi için ortaya koyduğu şartların derhal kabul edilmesi gerektiğini belirterek, İsrail terör rejimine son vurucu mesajını gönderdi.
Siyonist teör rejiminin Filistinli direniş gruplarıyla imzalaması beklenen esir değişimi anlaşmasına gereken önemi vermeyerek, türlü entrikalar yolu ile anlaşma girişimini başarısızlığa uğratma çabalarına Filistinli liderlerden sert yanıtlar gelmeye devam ederken Hamas'ın Lübnan temsilcisi Usame Hamdan'ın 'tehditvari' açıklaması siyonist basının gündemine oturdu.
"Anlaşma sadece ve sadece direniş guruplarının şartları ile gerçekleşecektir. Hiç kimse direnişçilerin ilk günden itibaren öne sürdüğü şartlar yerine gelmeden Gilad Şalit'in yüzünü görmeyi hayal etmesin" diyen Usame Hamdan, sert bir mesaj vererek sözlerine şöyle devam etti: "Şayet anlaşma (şartlar kabul edilmez ve) başarısızlığa uğrarsa Siyonistleri bu anlaşmadan çok daha ağır şartlara boyun eğdirecek daha çok asker kaçırma eylemlerinin önü açılacaktır. Bunun gerçekleştirilebileceğinden kimsenin şüphesi olmasın."
Hamdan açıklamasında üç farklı noktaya değindi. Birincisi Siyonist düşmana yönelik idi. Hamdan direnişin asla sona ermeyeceğini, Filistin halkının haklarını gaspeden Siyonistlerin sonunun ise er ya da geç 'yok oluş' olduğunu belirtti. Hamdan'ın ikinci mesajı da esirlerin özgürlüklerine kavuşması hakkındaydı. Hamas hareketinin esirlerin haklarını her zaman koruyacağı ve tüm esirlerin özgürlüklerine kavuşuncaya kadar hiç bir çabadan geri durmayacaklarını bildirdi. Hamdan son olarak Hamas bağlılarına ve tüm Filistinlilere tesviyelerde bulunarak "Biz Allah'tan başka hiç kimseden korkmuyoruz. Ne kada acı olsa da ölüm bizler için artık yemek yemek kadar, uyumak kadar basit bir şey haline gelmiştir ve bizi asla korkutacak bir şey değildir. Büyük önderlerin, şehidlerin, zindanlardaki kardeşlerimizin, dünya müslümanlarının üzerimizdeki dualarını her an hissedin ve bizlerden neler beklediklerini unutmayın. Allah'ın ipine sımsıkı bağlanarak işgalciler karşısında onurluca direnmekten daha izzetli bir şey olmadığını en iyi bizim bilmemiz gerekmiyor mu! " dedi.
israil ile hamas arasındakı ateskes tehlikede....!
israil ile hamas arasındakı ateskes tehlikede....!
İsrail ile Hamas arasındaki 5 aylık ateşkes, İsrail'in hafta sonu 9 Filistinliyi öldürmesi ve Hamas'ın misilleme çağrısında bulunmasıyla tehlikeye girdi.
Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Halkımızın kanı ucuz değil" denildi ve her Filistinliye, direniş ve misilleme için birleşme çağrısında bulunuldu.
Hamas'a göre daha ılımlı olan Devlet Başkanı Mahmud Abbas da İsrail hükümeti ile ilişkilere son verme kararı alınabileceğini söyleyerek, tepki gösterdi.
Abbas'ın lideri olduğu El Fetih'in sözcüsü Abdülhekim Alvad, desteğini istediği Arap ülkelerine, İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.
Alvad, İsrail'i, Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın huzuru sağlama çabalarını ve ateşkesi baltalamakla suçladı.
Hafta sonunda çıkan çatışmalarda, aralarında 17 yaşındaki bir gencin de bulunduğu 9 Filistinli öldürülmüş, Filistinlilerin Sderot'a attığı füze bir eve zarar vermişti.
israil ile hamas arasındakı ateskes tehlikede....!
İsrail ile Hamas arasındaki 5 aylık ateşkes, İsrail'in hafta sonu 9 Filistinliyi öldürmesi ve Hamas'ın misilleme çağrısında bulunmasıyla tehlikeye girdi.
Hamas tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Halkımızın kanı ucuz değil" denildi ve her Filistinliye, direniş ve misilleme için birleşme çağrısında bulunuldu.
Hamas'a göre daha ılımlı olan Devlet Başkanı Mahmud Abbas da İsrail hükümeti ile ilişkilere son verme kararı alınabileceğini söyleyerek, tepki gösterdi.
Abbas'ın lideri olduğu El Fetih'in sözcüsü Abdülhekim Alvad, desteğini istediği Arap ülkelerine, İsrail ile ilişkilerini gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.
Alvad, İsrail'i, Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın huzuru sağlama çabalarını ve ateşkesi baltalamakla suçladı.
Hafta sonunda çıkan çatışmalarda, aralarında 17 yaşındaki bir gencin de bulunduğu 9 Filistinli öldürülmüş, Filistinlilerin Sderot'a attığı füze bir eve zarar vermişti.
Hamas Siyonistlere 'Kassam' Yağdırıyor!
Hamas Siyonistlere 'Kassam' Yağdırıyor!
24 Nisan 2007 - 08:58:24
Dün bu saatlerde İsrail terör rejiminin '48 saat içerisinde 'Kassam' füzeleri operasyonlarını durdurun, aksi takdirde Gazze'ye saldıracağız' tehdidine bugün Hamas'tan beklenen cevap geldi. İslami Direniş Hareketi Hamas'ın erken saatlerde başlattığı füze operasyonlarının gün boyu sürmesi beklenirken, Sderot ve Askalan yahudi yerleşim kentlerindeki işgalci siyonistler siren sesleriyle uyandılar.
Askeri kanat Şehid İzzettin el Kassam Tugayları'na bağlı mücahidlerin gerçekleştirdiği operasyonlarda şuana kadar 100 'Kassam' füzesinin işgal topraklarına fırlatıldığını ve askeri hedeflere en az 61 havan topu saldırısı düzenlendiği kaydedildi.
Düşman İsrail ordusu dün sabah saatlerinde Gazze'den füze operasyonlarının durdurulmasını, aksi takdirde geniş çaplı Gazze saldırısıyla Filistinlilerin bunu pahalıya ödeyeceklerine dair bir bildiri yayınlamıştı.
Ebu Ubeyde: "Sözü 'Kassam' Füzelerine Bırakıyoruz!"
Kassam Tugayı sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı açıklamada şunları ifade etti.
" Sözü 'Kassam' füzelerine bırakıyoruz. Bugün başlatılan operasyon işgalcilerin son günlerde gerçekleştirdiği cürümlere doğal bir karşılık olarak zaten gelecekti. Ancak ahmak siyonistlerin dünkü tehditleri gerçekten akılsızlıklarını ve hafıza yenilenmesine ihtiyaçları olduklarını ortaya bir kez daha koymuştur.
Ne Filistin'in kahraman halkı ne de mücahidler terör güçlerinin Gazze'ye yönelik olabilecek saldırılarından ve tehditlerinden hiçbir zaman korkmamıştır. Gazze onlar için cehennem olmaya hazırdır ve mücahidlerimiz siyonistlerin hafızalarını yenileyecektir!
İşte 'Kassam'lar başlarına yağıyor ve işte Gazze meydanı ! Allahu Ekber ve lillehil hamd"
Kassam Komutanı Ebu Tarık'tan Kudüsyolu'na Açıklama
İslami Direniş Hareketi Hamas askeri kanadı Kassam Tugayı Gazze komutanlarından Ebu Tarık ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde 'Kassam' füzesi operasyonlarının, siyonist ordunun sözde tanıdığı 48 saatlik sürenin bitimine kadar, günboyu devam edeceğini bildirdi.
Ebu Tarık, Gazze'den gerçekleştirilen telefon görüşmesinde ayrıca operasyonun yerel saatle 06:00'da başlatıldığını ve Gazze'nin dört bir yanından gerçekleştirildiğini, siyonist ordunun 'Kassam' füzelerini durdurmaya asla güç yetiremeyeceğini bildirerek, Türkiye halkından Filistinli mücahidler ve füzelerin isabetli kılınması için dua temennilerinde bulundu.
Hamas Siyonistlere 'Kassam' Yağdırıyor!
24 Nisan 2007 - 08:58:24
Dün bu saatlerde İsrail terör rejiminin '48 saat içerisinde 'Kassam' füzeleri operasyonlarını durdurun, aksi takdirde Gazze'ye saldıracağız' tehdidine bugün Hamas'tan beklenen cevap geldi. İslami Direniş Hareketi Hamas'ın erken saatlerde başlattığı füze operasyonlarının gün boyu sürmesi beklenirken, Sderot ve Askalan yahudi yerleşim kentlerindeki işgalci siyonistler siren sesleriyle uyandılar.
Askeri kanat Şehid İzzettin el Kassam Tugayları'na bağlı mücahidlerin gerçekleştirdiği operasyonlarda şuana kadar 100 'Kassam' füzesinin işgal topraklarına fırlatıldığını ve askeri hedeflere en az 61 havan topu saldırısı düzenlendiği kaydedildi.
Düşman İsrail ordusu dün sabah saatlerinde Gazze'den füze operasyonlarının durdurulmasını, aksi takdirde geniş çaplı Gazze saldırısıyla Filistinlilerin bunu pahalıya ödeyeceklerine dair bir bildiri yayınlamıştı.
Ebu Ubeyde: "Sözü 'Kassam' Füzelerine Bırakıyoruz!"
Kassam Tugayı sözcüsü Ebu Ubeyde yaptığı açıklamada şunları ifade etti.
" Sözü 'Kassam' füzelerine bırakıyoruz. Bugün başlatılan operasyon işgalcilerin son günlerde gerçekleştirdiği cürümlere doğal bir karşılık olarak zaten gelecekti. Ancak ahmak siyonistlerin dünkü tehditleri gerçekten akılsızlıklarını ve hafıza yenilenmesine ihtiyaçları olduklarını ortaya bir kez daha koymuştur.
Ne Filistin'in kahraman halkı ne de mücahidler terör güçlerinin Gazze'ye yönelik olabilecek saldırılarından ve tehditlerinden hiçbir zaman korkmamıştır. Gazze onlar için cehennem olmaya hazırdır ve mücahidlerimiz siyonistlerin hafızalarını yenileyecektir!
İşte 'Kassam'lar başlarına yağıyor ve işte Gazze meydanı ! Allahu Ekber ve lillehil hamd"
Kassam Komutanı Ebu Tarık'tan Kudüsyolu'na Açıklama
İslami Direniş Hareketi Hamas askeri kanadı Kassam Tugayı Gazze komutanlarından Ebu Tarık ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde 'Kassam' füzesi operasyonlarının, siyonist ordunun sözde tanıdığı 48 saatlik sürenin bitimine kadar, günboyu devam edeceğini bildirdi.
Ebu Tarık, Gazze'den gerçekleştirilen telefon görüşmesinde ayrıca operasyonun yerel saatle 06:00'da başlatıldığını ve Gazze'nin dört bir yanından gerçekleştirildiğini, siyonist ordunun 'Kassam' füzelerini durdurmaya asla güç yetiremeyeceğini bildirerek, Türkiye halkından Filistinli mücahidler ve füzelerin isabetli kılınması için dua temennilerinde bulundu.
İşte Kassam Rüzgarı - İsrail Geri Adım Attı!
İşte Kassam Rüzgarı - İsrail Geri Adım Attı!
İşte Kassam Rüzgarı - İsrail Geri Adım Attı!
Siyonist işgalcilerin Filistin halkı üzerindeki düşmanca uygulamaları ve terör faaliyetleri günden güne artarken ve son olarak tüm bunlara rağmen Kassam füzelerinin 48 saat içinde durdurulmamasına karşın Gazze'ye geniş çaplı saldırı tehditine karşı İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) "ateşkes bitmiştir, söz Kassam füzelerinin" diyerek dün gerçekleştirdiği füze yağmuru Rabbimizin yardımıyla beklenen etkiyi yaptı.
Dün gün boyu devam eden Kassam rüzgarı sebebiyle hayatın felç olduğu Sderot, Askalan ve Mecdel bölgelerinde 24 saat boyunca sığınaklarından çıkamayan işgalci yahudiler hükümete ve terör ordusuna karşı isyanın eşiğine geldi. Tehditleri fos çıkan saldırgan İsrail yönetimini sessiz bir bekleyiş havası sararken devreye işbirlikçi Arap rejimleri girdi.
İsrail Savaş Bakanı yardımcısı Eprahim Sneh, Gazze'ye yönelik büyük çaplı bir saldırıyı tercih etmediklerini, ancak "İsrail'e yönelik terörist saldırıları en aza indirebilmek" için nelerin yapılabileceğini görüştüklerini belirtti.
İsrail radyosuna son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Siyonist rejim Savaş Bakanı Amir Peretz ise, son füze operasyonlarını Hamas'ın açıkça üslenmesinin "çok ciddi bir gelişme" olduğuna dikkat çekerek "Her halükarda bu durum karşısında harekete geçeceğiz" dedi.
İşbirlikçi Mısır yönetimi siyonistlerin yönlendirmesiyle Terör rejimi ve Filistin direniş hareketleri arasında yeni bir ateşkes imzalatma arayışlarına girdi. Mısır heyetinin bugün başta Hamas ve İslami Cihad Hareketi olmak üzere el Fetih, Halk Direniş Komiteleri ve Demokratik cepheden oluşan direniş örgütleri ile bir araya gelmesi bekleniyor.
İsrail tarafından devreye sokulan ve Filistinli mücahidlerle, Terör rejimi arasında arabulucuk görevini gururla yerine getiren işbirlikçi Mısır heyetinin başkanı Burhan Cemal direniş hareketlerinden derhal füze atışlarının durdumalarını istedi. Burhan Cemal'in direniş hareketlerine karşı sunduğu gerekçe ise 'İsrail'e işgal fırsatı verilmemesi'.
Şu bir gerçektir ki bu iddianın-gerekçenin Filistin halkı ve direnişçiler nezdinden kabul görülecek hiçbir yanı yoktur. Son olarak İslami Direniş Hareketi Hamas sözcülerinden Fevzi Berhum da bu iddialara "İşgalcilerin hiçbir gerekçeye ihtiyacı yoktur, işgalci olmalarının gerekçesi neydi, katliamlarla toprakları gasbetmesinin gerekçesi neydi?" şeklinde cevap vermişti. Yeni bir aşamaya giren Filistin direnişi artık sert ve ciddi cevaplar verecektir ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da gerek Filistin halkı gerekse de İslami Direniş yönetimi canları pahasına hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceklerdir.
2 Terörist Daha Yaralandı
Bugün sabah saatlerinde Nablus'ta 2 işgalci İsrail askeri önceden yerleştirilen bir bombanın patlatılması sonucu yaralandı. Düşman İsrail ordusu yetkilileri iki askerinin ağır yaralı olarak tedavi altına alındıklarını açılarken, Hamas tarafından sert bir şekilde cevap bulan '48 saat tehditi' ile ilgili açıklama yapmaktan kaçındılar.
İşte Kassam Rüzgarı - İsrail Geri Adım Attı!
İşte Kassam Rüzgarı - İsrail Geri Adım Attı!
Siyonist işgalcilerin Filistin halkı üzerindeki düşmanca uygulamaları ve terör faaliyetleri günden güne artarken ve son olarak tüm bunlara rağmen Kassam füzelerinin 48 saat içinde durdurulmamasına karşın Gazze'ye geniş çaplı saldırı tehditine karşı İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) "ateşkes bitmiştir, söz Kassam füzelerinin" diyerek dün gerçekleştirdiği füze yağmuru Rabbimizin yardımıyla beklenen etkiyi yaptı.
Dün gün boyu devam eden Kassam rüzgarı sebebiyle hayatın felç olduğu Sderot, Askalan ve Mecdel bölgelerinde 24 saat boyunca sığınaklarından çıkamayan işgalci yahudiler hükümete ve terör ordusuna karşı isyanın eşiğine geldi. Tehditleri fos çıkan saldırgan İsrail yönetimini sessiz bir bekleyiş havası sararken devreye işbirlikçi Arap rejimleri girdi.
İsrail Savaş Bakanı yardımcısı Eprahim Sneh, Gazze'ye yönelik büyük çaplı bir saldırıyı tercih etmediklerini, ancak "İsrail'e yönelik terörist saldırıları en aza indirebilmek" için nelerin yapılabileceğini görüştüklerini belirtti.
İsrail radyosuna son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Siyonist rejim Savaş Bakanı Amir Peretz ise, son füze operasyonlarını Hamas'ın açıkça üslenmesinin "çok ciddi bir gelişme" olduğuna dikkat çekerek "Her halükarda bu durum karşısında harekete geçeceğiz" dedi.
İşbirlikçi Mısır yönetimi siyonistlerin yönlendirmesiyle Terör rejimi ve Filistin direniş hareketleri arasında yeni bir ateşkes imzalatma arayışlarına girdi. Mısır heyetinin bugün başta Hamas ve İslami Cihad Hareketi olmak üzere el Fetih, Halk Direniş Komiteleri ve Demokratik cepheden oluşan direniş örgütleri ile bir araya gelmesi bekleniyor.
İsrail tarafından devreye sokulan ve Filistinli mücahidlerle, Terör rejimi arasında arabulucuk görevini gururla yerine getiren işbirlikçi Mısır heyetinin başkanı Burhan Cemal direniş hareketlerinden derhal füze atışlarının durdumalarını istedi. Burhan Cemal'in direniş hareketlerine karşı sunduğu gerekçe ise 'İsrail'e işgal fırsatı verilmemesi'.
Şu bir gerçektir ki bu iddianın-gerekçenin Filistin halkı ve direnişçiler nezdinden kabul görülecek hiçbir yanı yoktur. Son olarak İslami Direniş Hareketi Hamas sözcülerinden Fevzi Berhum da bu iddialara "İşgalcilerin hiçbir gerekçeye ihtiyacı yoktur, işgalci olmalarının gerekçesi neydi, katliamlarla toprakları gasbetmesinin gerekçesi neydi?" şeklinde cevap vermişti. Yeni bir aşamaya giren Filistin direnişi artık sert ve ciddi cevaplar verecektir ve şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da gerek Filistin halkı gerekse de İslami Direniş yönetimi canları pahasına hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceklerdir.
2 Terörist Daha Yaralandı
Bugün sabah saatlerinde Nablus'ta 2 işgalci İsrail askeri önceden yerleştirilen bir bombanın patlatılması sonucu yaralandı. Düşman İsrail ordusu yetkilileri iki askerinin ağır yaralı olarak tedavi altına alındıklarını açılarken, Hamas tarafından sert bir şekilde cevap bulan '48 saat tehditi' ile ilgili açıklama yapmaktan kaçındılar.
Siyonist'e Bir Saatte 100 Füze !
Siyonist'e Bir Saatte 100 Füze !
Siyonist İsrail rejimi'nin Gazze'ye yönelik saldırı kararı alması üzerine Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın askeri kanadı İzseddin el Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada; "Salı günü Siyonist işgal güçlerine yönelik ateşlediğimiz 100 füze ile İsraillilere Kassam tugaylarının ayakta ve hazır olduğunun mesajını verdik" denildi.
Füzelerin siyonist işgal güçlerinin Gazze ve Batı Şeria'da sürdürdüğü katliamlara bir cevap olduğunu belirten İzzeddin el Kassam tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde "uzun menzilli Kassam füzeleri"nin de sırada beklediğini belirtti.
"Bir saat içinde siyonist düşmana 100'den fazla füze atmakla, füzelerimizin onların düşündüklerinden daha etkili olduğunu gösterdik" diyen Ebu Ubeyde, "siyonist düşman Gazze'ye yönelik herhangi bir saldırı yapması durumunda buna pişman olacak ve ağır bir bedel ödeyecektir" dedi.
Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırı kararının, İsrail kamuoyuna Filistinlilere karşı bir şeyler yapıyoruz görüntüsü verip onları sakinleştirme amacını taşıdığını belirten Ebu Ubeyde "Siyonistlerin saldırısına bütün gücümüzle karşılık verip onları püskürteceğiz, karadaki savaş bunun ispatı olacaktır" diyerek siyonist işgal ordusuyla savaşmaya hazır olduklarını vurguladı.
İzzeddin el Kassam tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, siyonist İşgal güçlerinin Filistinlilere yönelik katliamlarını sürdürmesine, Filistinlilerin evlerini yıkmasına ve Kudüs'te Mescid-i Aksa'yı yıkma girişimlerine karşın Filistinli mücahidlere füze operasyonlarını durdurma baskısı yapan Mahmud Abbas ve Mısır istihbarat subayı korgeneral Burhan Hammad'ı da ağır bir dille eleştirdi.
Ebu Ubeyde'nin bu açıklamaları, Siyonist İsrail rejimi güvenlik kabinesinden Gazze'ye yönelik "sınırlı saldırı" kararı almasının ardından geldi.
İSRA-HABER
Siyonist'e Bir Saatte 100 Füze !
Siyonist İsrail rejimi'nin Gazze'ye yönelik saldırı kararı alması üzerine Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın askeri kanadı İzseddin el Kassam Tugayları tarafından yapılan açıklamada; "Salı günü Siyonist işgal güçlerine yönelik ateşlediğimiz 100 füze ile İsraillilere Kassam tugaylarının ayakta ve hazır olduğunun mesajını verdik" denildi.
Füzelerin siyonist işgal güçlerinin Gazze ve Batı Şeria'da sürdürdüğü katliamlara bir cevap olduğunu belirten İzzeddin el Kassam tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde "uzun menzilli Kassam füzeleri"nin de sırada beklediğini belirtti.
"Bir saat içinde siyonist düşmana 100'den fazla füze atmakla, füzelerimizin onların düşündüklerinden daha etkili olduğunu gösterdik" diyen Ebu Ubeyde, "siyonist düşman Gazze'ye yönelik herhangi bir saldırı yapması durumunda buna pişman olacak ve ağır bir bedel ödeyecektir" dedi.
Siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırı kararının, İsrail kamuoyuna Filistinlilere karşı bir şeyler yapıyoruz görüntüsü verip onları sakinleştirme amacını taşıdığını belirten Ebu Ubeyde "Siyonistlerin saldırısına bütün gücümüzle karşılık verip onları püskürteceğiz, karadaki savaş bunun ispatı olacaktır" diyerek siyonist işgal ordusuyla savaşmaya hazır olduklarını vurguladı.
İzzeddin el Kassam tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, siyonist İşgal güçlerinin Filistinlilere yönelik katliamlarını sürdürmesine, Filistinlilerin evlerini yıkmasına ve Kudüs'te Mescid-i Aksa'yı yıkma girişimlerine karşın Filistinli mücahidlere füze operasyonlarını durdurma baskısı yapan Mahmud Abbas ve Mısır istihbarat subayı korgeneral Burhan Hammad'ı da ağır bir dille eleştirdi.
Ebu Ubeyde'nin bu açıklamaları, Siyonist İsrail rejimi güvenlik kabinesinden Gazze'ye yönelik "sınırlı saldırı" kararı almasının ardından geldi.
İSRA-HABER