Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslamda recm varmıdır varsa dayanağı nedir kuranda farklı ayetler var konuyla ilgili

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

abrec

New member
Katılım
21 Ağu 2006
Mesajlar
321
Tepkime puanı
2
Puanları
0
hep kafama takılır sizlere sorayım çok ayet var zinanın cezalarıyla ilgili ama recm yok..100 sopa ev hapsi gibi cezalar var..recm bu ayetlere aykırı..sünnet deniyor ama sünnet ayeti kaldırırmı
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Kuran ayetlerinde her hangi bir eksiklik veya fazlalık yoktur. Peygamberimize gelen her emir ve yasak Allah'ın vahiyle bildirmesi sonucu oluyordu. Ancak bu emir ve yasakların bir kısmı sadece mana olarak geliyordu. Peygamber Efendimiz de onları ümmetine anlatıyordu. Diğerleri ise hem mana hem de lafız olarak geliyor ve Peygamber efendimizin onlara hiç bir katkısı olmadan olduğu gibi kalıyordu. İşte bunlar Kuran ayetleridir. Manası Allah'tan olup da anlamı peygamber efendimize ait olanalar vaya Kuran ayeti olmayan vahiyler ise Kurana girmiyordu. Okunan bir kuran ayeti olmadığı için Kuran'a girmeyen ayetler vardı. İşte Recimle ilgili olan vahiy de bunlardan biridir. Bu nedenle bu ayetin hükmüyle amel ediliyor. Ancak Okunan Kuran ayeti olmadığı için de Kuran da yoktur. Yani hükmüyle amel ediliyor.

İmam Şafii, meşhur eseri el-Ümm'de şunları kaydeder: "Peygamber'in farz kıldığı her şey vahiy ile olmuştur. Bir okunan vahiy (vahy-i metluv) vardır, bir de doğrudan Hz. Peygamber'e vahyedilen ve Hz. Peygamber'in sünnet kıldıkları vardır." Şafii, bu ikinci çeşit vahyin, ister bazılarının dediği gibi Cebrail tarafından Hz. Peygamber'in (s.a.s.) kalbine ilka edilen bir bilgi olsun, isterse insanları doğru yola iletmesi için bizzat Allah'ın kendisine bildirdiği bir bilgi olsun, herkesi bağlayıcı olduğunu söylemektedir .

Şafii, bu yaklaşımı aynı kitabın bir başka yerinde şöyle ifade eder: "Peygamber, Allah'ın emri olmadan hiçbir konuda hüküm vermemiştir. Allah'ın, Peygamberine gönderdiği emirler iki kısımdır: Biri, bizzat Allah'ın insanlara tebliğ edilmek üzere inzal ettiği vahiy; diğeri de Allah'tan "şu işi şöyle yap" diye bir mesaj gelir, o da onu yerine getirir." Şafii, bu yaklaşımını delillendirmek için "(Ey Peygamber hanımları) oturun da evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti zikredin." (Ahzab, 34) âyetini anarak, vahyin ikinci kısmını "hikmet"le açıklar . Şafii bir başka yerde de şöyle demektedir: "Bazı âlimlere göre, Hz. Peygamber'in sünnetinin tümü onun kalbine ilka olunmuştur ve onun sünneti de hikmetin ta kendisidir" .

Recm konusu Peygamber Efendimizce (sav) hükmolunmuş, uygulanmış ise de imkanlar ölçüsünde bu cezadan kaçmaya çalışmıştır.

 
A

adam

Guest
Sünnet içinde, kul olma gereği yapılanlar, oturmak, kalkmak, yürümek, oturarak su içmek gibi olanlar vardır, bir de Allah'ın vahy olarak indirmediği ama bizzat kendi kudreti veya Cebrail (a.s.) aracılığı ile kalbine ilka ettiği (indirdiği) vahyler sonucu uygulananları vardır. Bunların bazılarına da hikmet denir ki, Kur'an apaçık denildiği halde bizler halen Lam, mim, kaf gibi ayet kabul edilen bu sözlerin mahiyetini bilemiyoruz. Bunların ancak ve ancak ilmi ledün sahiplerinin bileceği ve onlar da bildirirlerse, bizim tarafımızdan da bilinebileceği vurgulanıyor.

Eğer bu recm sünnet olarak kabul edilirse, Allah'ın ilka ettiğidir. İlla vahy aranması şart değildir.

"Peygamber her ne versdiyse alın, sakındırdığından da sakının..." ayeti buna iman etmemizi gerektirir.
 
A

adam

Guest
Kuran ayetlerinde her hangi bir eksiklik veya fazlalık yoktur. Peygamberimize gelen her emir ve yasak Allah'ın vahiyle bildirmesi sonucu oluyordu. Ancak bu emir ve yasakların bir kısmı sadece mana olarak geliyordu. Peygamber Efendimiz de onları ümmetine anlatıyordu. Diğerleri ise hem mana hem de lafız olarak geliyor ve Peygamber efendimizin onlara hiç bir katkısı olmadan olduğu gibi kalıyordu. İşte bunlar Kuran ayetleridir. Manası Allah'tan olup da anlamı peygamber efendimize ait olanalar vaya Kuran ayeti olmayan vahiyler ise Kurana girmiyordu. Okunan bir kuran ayeti olmadığı için Kuran'a girmeyen ayetler vardı. İşte Recimle ilgili olan vahiy de bunlardan biridir. Bu nedenle bu ayetin hükmüyle amel ediliyor. Ancak Okunan Kuran ayeti olmadığı için de Kuran da yoktur. Yani hükmüyle amel ediliyor.

İmam Şafii, meşhur eseri el-Ümm'de şunları kaydeder: "Peygamber'in farz kıldığı her şey vahiy ile olmuştur. Bir okunan vahiy (vahy-i metluv) vardır, bir de doğrudan Hz. Peygamber'e vahyedilen ve Hz. Peygamber'in sünnet kıldıkları vardır." Şafii, bu ikinci çeşit vahyin, ister bazılarının dediği gibi Cebrail tarafından Hz. Peygamber'in (s.a.s.) kalbine ilka edilen bir bilgi olsun, isterse insanları doğru yola iletmesi için bizzat Allah'ın kendisine bildirdiği bir bilgi olsun, herkesi bağlayıcı olduğunu söylemektedir .

Şafii, bu yaklaşımı aynı kitabın bir başka yerinde şöyle ifade eder: "Peygamber, Allah'ın emri olmadan hiçbir konuda hüküm vermemiştir. Allah'ın, Peygamberine gönderdiği emirler iki kısımdır: Biri, bizzat Allah'ın insanlara tebliğ edilmek üzere inzal ettiği vahiy; diğeri de Allah'tan "şu işi şöyle yap" diye bir mesaj gelir, o da onu yerine getirir." Şafii, bu yaklaşımını delillendirmek için "(Ey Peygamber hanımları) oturun da evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti zikredin." (Ahzab, 34) âyetini anarak, vahyin ikinci kısmını "hikmet"le açıklar . Şafii bir başka yerde de şöyle demektedir: "Bazı âlimlere göre, Hz. Peygamber'in sünnetinin tümü onun kalbine ilka olunmuştur ve onun sünneti de hikmetin ta kendisidir" .

Recm konusu Peygamber Efendimizce (sav) hükmolunmuş, uygulanmış ise de imkanlar ölçüsünde bu cezadan kaçmaya çalışmıştır.


Sünnet içinde, kul olma gereği yapılanlar, oturmak, kalkmak, yürümek, oturarak su içmek gibi olanlar vardır, bir de Allah'ın vahy olarak indirmediği ama bizzat kendi kudreti veya Cebrail (a.s.) aracılığı ile kalbine ilka ettiği (indirdiği) vahyler sonucu uygulananları vardır. Bunların bazılarına da hikmet denir ki, Kur'an apaçık denildiği halde bizler halen Lam, mim, kaf gibi ayet kabul edilen bu sözlerin mahiyetini bilemiyoruz. Bunların ancak ve ancak ilmi ledün sahiplerinin bileceği ve onlar da bildirirlerse, bizim tarafımızdan da bilinebileceği vurgulanıyor.

Eğer bu recm sünnet olarak kabul edilirse, Allah'ın ilka ettiğidir. İlla vahy aranması şart değildir.

"Peygamber her ne versdiyse alın, sakındırdığından da sakının..." ayeti buna iman etmemizi gerektirir.

Tevafuk böyle bir şey mi acaba ?...
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Kuran'a göre, BİRİLERİ SİZİ ÖLDÜRMEK İSTEMİYORSA hiç kimseyi öldüremezsiniz. ancak kendinizi savunmak için öldürebilirsiniz. lakin cahil ve düşünmeyen topluluklar,kendi insanlık dışı hareketlerini maalesef ve maalesef kendilerine farklı bir din yaratıp, bunun arkasına sığınarak gerçekleştirmekte, bu da çok doğal olarak gerçekten İslamiyetin ne olduğunu bilmeyen kişilerde antipati yaratmaktadır.

örneğin Afganistan'da ya da başka yerlerde, cinsel ilişkiye girdiler diye insanların öldürülmesi kadar aşağılık ve insanlık dışı birşey olamaz.
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Bir din adına ortaya çıktığını ileri süren insanların bir kısmı, o dini yanlış anlıyor ve yanlış uyguluyor olabilirler. O nedenle bu insanlara bakarak o din hakkında fikir edinmek yanlış olur. Bir dini tanımanın en doğru yolu, o dinin kutsal kaynağını incelemektir.
İslam'ın kutsal kaynağı Kuran'dır. Ve Kuran'da öğretilen ahlak modeli, bugün "İslam" dendiğinde bazı Batılıların zihninde oluşan imajdan tamamen farklıdır. Kuran ahlakı, sevgi, şefkat, merhamet, tevazu, fedakarlık, tolerans ve barış kavramlarına dayanmaktadır
Gerçek anlamda Müslümanlara mahsus olan hoşgörü, ancak Kuran'ın emrettiği doğrultuda uygulandığında tüm dünyaya barış ve esenlik getirir. Nitekim Kuran'da "İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel bir tarzda(kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost (un) oluvermiştir." (Fussilet Suresi, 34) ayet-i kerimesi ile bu özelliğe dikkat çekilmiştir.

Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü'minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir. Onlar, yalnızca; "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar... (Hac Suresi, 39-40)
Allah müslümanlara savaş iznini, baskı ve zulüm gördükleri için vermiştir. Bir başka deyişle, izin verilen savaş, sadece savunma amaçlı bir savaştır. Başka ayetlerde ise müslümanlar gereksiz bir kışkırtmadan veya gereksiz şiddet kullanımından kaçınmaları için uyarılmışlardır:
Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez. (Bakara Suresi, 190


Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır... (Mümtehine Suresi, 8-9)
Kuran ahlakının temelini hoşgörü, barış, merhamet oluşturmaktadır ve İslam yeryüzünü bozgunculuktan arındırmayı hedeflemektedir. Kuran'ın hükümleri ve bunların tarihte Müslümanlar tarafından uygulanışı bu konuda hiç bir tartışmaya yer vermeyecek kadar açıktır selametle
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Kuran'a göre, BİRİLERİ SİZİ ÖLDÜRMEK İSTEMİYORSA hiç kimseyi öldüremezsiniz. ancak kendinizi savunmak için öldürebilirsiniz.

Deliliniz olan ayetleri ve açıklamaları koyunuz lütfen.


lakin cahil ve düşünmeyen topluluklar,kendi insanlık dışı hareketlerini maalesef ve maalesef kendilerine farklı bir din yaratıp, bunun arkasına sığınarak gerçekleştirmekte, bu da çok doğal olarak gerçekten İslamiyetin ne olduğunu bilmeyen kişilerde antipati yaratmaktadır.

örneğin Afganistan'da ya da başka yerlerde, cinsel ilişkiye girdiler diye insanların öldürülmesi kadar aşağılık ve insanlık dışı birşey olamaz.

İslam Kuran ve Hadisler ışığında şeriatını bulur. Bilerek mi konuşuyorsunuz yoksa size göre mi böyledir bu!?
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın bekir,

''Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.'' Bakara Suresi Ayet 191

''Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.'' Bakara Suresi Ayet 192-193

''Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sığdıramayıp (tarafsız olarak) size gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah, onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir. '' Nisa Suresi Ayet 89-90

''Bu nedenle İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur Andolsun, elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir Sonra bunun ardından onlardan bir çoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır'' Maide Suresi Ayet 32

''Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah'ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyenkimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar.'' Furkan Suresi Ayet 68

yeterince açıklayıcı olduğunu umuyorum.

hadislere gelince, açık bir şekilde yukarıdaki ayetlerde de gördüğümüz üzere kitabımız Kuran, saldırıya maruz kalmak haricinde insan canına kastetmeyi kesinlikle yasaklamıştır. buna rağmen, eğer ki siz ya da bir başkası peygamberimizin bu çerçeve dışında birinin canına kastettiğini ya da kastedilmesi gerektiğini söylediğini belirtiyor iseniz buradan anlaşılan tek gerçek şudur: bu yanlıştır, saptırılmıştır, bilirsiniz hadisler kolayca saptırılabilir, kolayca sahtelenebilir.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
ayrıca,
İslam Kuran ve Hadisler ışığında şeriatını bulur. Bilerek mi konuşuyorsunuz yoksa size göre mi böyledir bu!?

ben İslamiyet'i sadece ve sadece Kuran'ı rehber alarak yaşarım. Peygamberler zamanında yaşamış olsam, onların yanında olsam elbette hadislerini de rehber alırdım çünkü Kuran'ı tebliğ etmekle görevlendirilen peygamber, onun aksini söyleyemez. ''size göre mi böyledir bu'' ya da cevabım şu: ''hayır, İslamiyet'i şu zamanda anlayıp öğrenebileceğimiz tek kaynak olan Kuran'a göredir.''
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Sağolun, ayetleri yazmışsınız ama her halde okumadan yazmışsınız. İsterseniz bir daha okuyun, yok ben okudum diyorsanız ben bir daha okutayım.

Bu arada maşaallah Kur'an ünsiyetiniz de var görünüyor lakin sadece size yarayanlara mı bakıyorsunuz? "Peygamber ne verdiyse alın" " Biz O'na Kur'anı ve hikmeti verdik" mealinde ki ayetler ilginizi çekmemiş zahir.

Sadece Kur'an a bakarım diyorsanız, Kur'an dan anlamanız lazım artı bir de hikmetiniz olması lazım. Oysa yukarıda ki fetvanıza delil verdiğiniz ayetlere bakılırsa ne Kur'an ı ne de hikmetini biliyorsunuz. Nasıl olacak?
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
çok güldüm sayın bekir. cevap yazmayacaktım ama dayanamadım. okumak ve anlamakla ilgili sorunum yok çok şükür. ama anlayamadığım nokta şu ; siz daha ne gösterilmesini istiyorsunuz? hadis te hadis tutturmuşsunuz, kimin söylediği belli olmayan hadisler Kuran'dan daha mı önemli? hadis gerçek de Kuran mı yalan?

''biz ona Kuran ı ve hikmeti verdik'' örneğini vermişsiniz, yani diyorsunuz ki sadece Kuran'a bakma, Kuran ve o hikmet çelişkili şeyler söyleyebilir. bundan başka hiçbir şey anlaşılmıyor dediğinizden. halbuki o hikmet Kuran ile çelişmemeli değil mi?

anlamıyorsanız okutayım demişsiniz. hadi okutun bakalım, şu yukarıdaki ayetlerden, insanların savunma haricinde de öldürülebilmesini nasıl çıkaracaksınız çok merak ediyorum.

''''Sadece Kur'an a bakarım diyorsanız, Kur'an dan anlamanız lazım artı bir de hikmetiniz olması lazım. Oysa yukarıda ki fetvanıza delil verdiğiniz ayetlere bakılırsa ne Kur'an ı ne de hikmetini biliyorsunuz. Nasıl olacak?''''

öncelikle ben fetva falan vermem kimseye. çok pardon da ben bunları nazım hikmetten yada orhan veli den falan mı yazdım buraya sizce? Kuran'ı bilmek nedir bana açıklayın bakalım, ve tabii şu ayetleri de açıklamanızı istiyorum. hikmet konusunu da söylemiştim bir daha söyleyeyim, sanırım sizin dediğiniz hikmet Kuran la çelişmek zorunda... çünkü size Kuran dan ayetler belirtmeme rağmen ''yok olmaz hikmetini bilmek lazım'' diyorsunuz. açıklayın da sizden öğrenelim madem...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
çok güldüm sayın bekir. cevap yazmayacaktım ama dayanamadım. okumak ve anlamakla ilgili sorunum yok çok şükür. ama anlayamadığım nokta şu ; siz daha ne gösterilmesini istiyorsunuz? hadis te hadis tutturmuşsunuz, kimin söylediği belli olmayan hadisler Kuran'dan daha mı önemli? hadis gerçek de Kuran mı yalan?

Daha çok gülesiniz diye yazayım sayın old_preacher, sonra da beraber gülelim.

Demişsiniz ki : ''Kuran'a göre, BİRİLERİ SİZİ ÖLDÜRMEK İSTEMİYORSA hiç kimseyi öldüremezsiniz. ancak kendinizi savunmak için öldürebilirsiniz. lakin cahil ve düşünmeyen topluluklar,kendi insanlık dışı hareketlerini maalesef ve maalesef kendilerine farklı bir din yaratıp, bunun arkasına sığınarak gerçekleştirmekte, bu da çok doğal olarak gerçekten İslamiyetin ne olduğunu bilmeyen kişilerde antipati yaratmaktadır.'' ve delil koymuşsunuz Kur'an dan, Bakara 191-192-194. ayetler, ne emrediyor

''Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Yalnız Mescid-i Haram'ın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın! Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir.

Artık Allah'a ortak koşmaktan vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah pek bağışlayan ve pek merhamet edendir.

Bir fitne kalmayıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın. Eğer vazgeçerlerse, artık düşmanlık ancak zalimlere karşıdır."


Ne diyor, "onları nerede yakalarsanız öldürün " veya ile değil ve ile devam ediyor "sizi çıkardıları yerden de onları çıkarın". Ayrıca " Mescid-i Haram da onlar sizi öldürmeye kalkışmazlar ise dokunmayın" diyor, devam ediyor, "Allah'a ortak koşmaktan vaz geçinceye kadar" bu fiile devam edin, "vazgeçerlerse Allah bağışlayandır", devam ediyor, "bir fitne kalmayıp din yanlız Allah'a kalıncaya kadar" devam edin savaşmaya.

Yani sizin dediğiniz gibi birileri sizi öldürmek istemiyorsa siz kimseyi öldüremezsiniz demiyor, mesele şahsi değil, din davası, Allah'ın dini İslam tanınıncaya, kafirin fitnesi bitinceye kadar. Anladınız?

''biz ona Kuran ı ve hikmeti verdik'' örneğini vermişsiniz, yani diyorsunuz ki sadece Kuran'a bakma, Kuran ve o hikmet çelişkili şeyler söyleyebilir. bundan başka hiçbir şey anlaşılmıyor dediğinizden. halbuki o hikmet Kuran ile çelişmemeli değil mi?

Siz anlamak istemezseniz ben size hiç bir şey anlatamam.
"Kur'an ı verdik ve hikmeti verdik" diyor, siz bize Kur'an dan yazdınız, ve size göre bu ayet ile kimse kimseyi nefsi müdafaa dışında öldüremiyor, ben de dedim ki yok, bak ayet, Allah'ın dini için, fitneyi kesmek için öldür diyor. Kim haklı? Mahkeme bile çözemez bu davayı. Ama bu ayetten ne kasdedildi ise, hikmet verilen O Peygamber (sav) size anlatsın. Nedir hikmet? Hikmet bilgidir, gizli sebeptir, bilgeliktir. Şimdi sen Peygamber'den çok mu anladın Kur'an ı, yok. O zaman neden itiraz edersin Peygamberi'in sözüne... Siz uydurma hadisleri reddedmeye çalışırken yorganı da yakyığınızın farkında değilsiniz.




anlamıyorsanız okutayım demişsiniz. hadi okutun bakalım, şu yukarıdaki ayetlerden, insanların savunma haricinde de öldürülebilmesini nasıl çıkaracaksınız çok merak ediyorum.

Gördüğünüz üzere ben çıkarmadın, lafz açıkça emrediyor.



öncelikle ben fetva falan vermem kimseye. çok pardon da ben bunları nazım hikmetten yada orhan veli den falan mı yazdım buraya sizce? Kuran'ı bilmek nedir bana açıklayın bakalım, ve tabii şu ayetleri de açıklamanızı istiyorum. hikmet konusunu da söylemiştim bir daha söyleyeyim, sanırım sizin dediğiniz hikmet Kuran la çelişmek zorunda... çünkü size Kuran dan ayetler belirtmeme rağmen ''yok olmaz hikmetini bilmek lazım'' diyorsunuz. açıklayın da sizden öğrenelim madem...


Siz bana Allah'ın açık ve net savaş emirlerini, kafiri fitnesinden dönene kadar öldürün emrini, kimse kimseyi öldürmesin diye açıklıyorsunuz. Kur'an la çelişen hikmet değil, sizsiniz maalesef.

Sahi size göre ne bu ayet, bir açıklayın da biz de gülelim, nedir bu hem Kur'an hem hikmet. Size Kur'an yetti ise Peygamber'e yetmedi diye mi ayrıca hikmet verdi acaba? :)
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
evet beklediğim gibi anlamadınız, size ayetleri bütünüyle vermeme rağmen ayetleri ayırmış, bununla da yetinmeyip parçalayıp içindeki cümleleri cımbızlayıp ona göre yorum yaptınız, zaten başkasını da yapamazdınız, bu her zaman rastladığımız şey. zaten okuyan arkadaşlar anlamıştır, eminim ki siz de anlamamaya devam edeceksiniz, olsun...

şimdi tekrar, ''öldürmek ile ilgili ayetlerin tamamını'' yazıyorum.

''Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.Eğer onlar (savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, (şunu iyi bilin ki) Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır. ''

şimdi siz gidip de bunu bütünüyle kavramak yerine cımbızlarsanız, istediğiniz anlamı çıkarırsınız ki bu da Kuran ı gereksiz kılar, çünkü içinden bissürü anlam çıkarılabilen bir kutsal kitap, kutsal bir kitap olmaktan çıkar, insanlara doğruyu anlatma özelliğinden mahrum kalır. evet nasıl cımbızladığınıza bir bakalım;

Ne diyor, "onları nerede yakalarsanız öldürün " veya ile değil ve ile devam ediyor "sizi çıkardıları yerden de onları çıkarın".
Ayrıca " Mescid-i Haram da onlar sizi öldürmeye kalkışmazlar ise dokunmayın" diyor, devam ediyor, "Allah'a ortak koşmaktan vaz geçinceye kadar" bu fiile devam edin, "vazgeçerlerse Allah bağışlayandır", devam ediyor, "bir fitne kalmayıp din yanlız Allah'a kalıncaya kadar" devam edin savaşmaya.

ee devamı ne olacak, hikaye mi devamı, gereksiz sözcük kalabalığı mı? ''Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.'' cümlesi ne anlatıyor sizce? görüldüğü gibi ayetlerin sonunda söylenmiş bu cümle ''sizinle savaşmazlarsa düşmanlığı'' bırakın diyor açıkça, yani bunu anlamak için ermiş falan olmaya gerek yok ki...

Yani sizin dediğiniz gibi birileri sizi öldürmek istemiyorsa siz kimseyi öldüremezsiniz demiyor, mesele şahsi değil, din davası, Allah'ın dini İslam tanınıncaya, kafirin fitnesi bitinceye kadar. Anladınız?

hayır siz anlamadınız.bakın yine bi cümle cımbızlamışsınız.cımbızladığınız ayet Bakara-193. bakalım neymiş;

''Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır. ''

şimdi buradan ne anlaşılıyor? diyor ki size uygulanan savaş ve zulüm yok olana, din sadece Allah'ın olana kadar savaşın, ancak eğer ki onlar savaşı bırakırsa siz de bırakın.

görüldüğü gibi cımbızlayarak değil, tamamını okuyunca doğru olan anlaşılıyor, zira sizin değinmediğiniz cümleler de oraya keyif için konulmadı.

Kim haklı? Mahkeme bile çözemez bu davayı.

mahkemeye gerek yok sayın bekir, görüldüğü gibi cımbızlama-çekme yapmadan, bütün halinde ve mantıklı şekilde okunduğu zaman gayet kolay şekilde anlaşılıyor neyin ne olduğu.
bir kitabın bir bölümünden, o kitabın tümü hakkında yorum yapamazsınız değil mi?

hikmet verilen O Peygamber (sav) size anlatsın. Nedir hikmet? Hikmet bilgidir, gizli sebeptir, bilgeliktir. Şimdi sen Peygamber'den çok mu anladın Kur'an ı, yok. O zaman neden itiraz edersin Peygamberi'in sözüne... Siz uydurma hadisleri reddedmeye çalışırken yorganı da yakyığınızın farkında değilsiniz.

işte ben de diyorum ki o peygamberin sözünü peygamberin söylediğini nereden bileceğiz? söz bu, ağzı olan konuşur, bugün hadis kitaplarına adamın biri kafasına göre hadis yerleştirse,çıkıp ta kendi söylediği söze peygamber sözü dese ona da inanacak mısınız? ki oluyor biliyorsunuz. e böyle oluncada şu çıkıyor ortaya, peygamber haricinde kimse Kuran ı anlayamaz, o yüzden hadislere de inanmalıyız. ee hadis yalansa? ki biliyoruz bir sürü yalan hadis var.

Gördüğünüz üzere ben çıkarmadın, lafz açıkça emrediyor.

açıkça emredilen bunun tam tersi açıkladığım gibi, siz tümünü bırakıp cımbızlarsanız her yere çekersiniz.

Sahi size göre ne bu ayet, bir açıklayın da biz de gülelim, nedir bu hem Kur'an hem hikmet. Size Kur'an yetti ise Peygamber'e yetmedi diye mi ayrıca hikmet verdi acaba? :)

açıkladım gördüğünüz gibi, ki ben açıklamadım zaten, bölük pörçük cımbızlayarak değil de olması gerektiği gibi tümünü okursanız siz de anlayacaksınız. Kuran'ın amacı da budur biliyorsunuz. ki anlamak istemiyorsunuz gördüğüm kadarı ile, bu durumda ben bir şey yapamam maalesef.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evet, gelelim sadede...

En az kırk tefsir aliminin benim anladığım gibi anladığı ve izah ettiği ayetleri siz böyle anladınız ama anlama özürlü ben oldum. Ne tuhaf.

Allah'ın emirlerine kılı kılına riayet eden, hiç aksatmamaya çalışarak, nefsinden, evinden, malından, canından vaz geçenler hep yanlış anlamış.

Ömrünü, gözünün nurunu bu yola harcamış binlerce alim yanlış anlamış.

Bir tek hadisi bile doğrulamak için at sırtında, yaya yüzlerce kilometre yol tepmiş insanlar hep yalan söylemiş.

Milyonlarca insan da akılsız, izansız, kör ve hatta meczup, onlar da yanlış anlamış.

Sadece old_preacher ve hanif ekibi doğru anlamış ayetleri, İslamı, dini...

Vah bize ki ne kadar vah...

Vah o imamlara, alimlere, hocalara...

Vah, vah, vah...

....................

Sizce bu işte bir terslik yok mu?
Yoksa bu din sadece siz gibilerin anlayışına mı geldi?
Biz bu dini asırlardır anlayamadık, yoksa biz muafmıyız?
Sayın old_preacher yoksa?..
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
sayın bekir,

En az kırk tefsir aliminin benim anladığım gibi anladığı ve izah ettiği ayetleri siz böyle anladınız ama anlama özürlü ben oldum

estağfurullah, öyle bir şey demedim, demem de.
Allah'ın emirlerine kılı kılına riayet eden, hiç aksatmamaya çalışarak, nefsinden, evinden, malından, canından vaz geçenler hep yanlış anlamış.

Ömrünü, gözünün nurunu bu yola harcamış binlerce alim yanlış anlamış.

Bir tek hadisi bile doğrulamak için at sırtında, yaya yüzlerce kilometre yol tepmiş insanlar hep yalan söylemiş.

Milyonlarca insan da akılsız, izansız, kör ve hatta meczup, onlar da yanlış anlamış.
onları tanımam, beni de ilgilendirmez zaten, Allah Kuran'ı insanlar okuyup anlasın diye indirdi, şifreleyip de alimler dehalar çözsün, sonra insanlara açıklasın diye değil, benim de her insan gibi okuduğumu anlayacak aklım var çok şükür.Sadece old_preacher ve hanif ekibi doğru anlamış ayetleri, İslamı, dini...

herhangi bir ekibim de yok, tek başımayım, sadece okuyup düşünüyorum.Sizce bu işte bir terslik yok mu?
Yoksa bu din sadece siz gibilerin anlayışına mı geldi?
Biz bu dini asırlardır anlayamadık, yoksa biz muafmıyız?
Sayın old_preacher yoksa?..


dalga geçmek yerine sayın bekir, başkalarının yorumlarını yaşamak yerine oturup kendiniz okusanız çok daha faydalı olacak. bu da bir gençten abisine bir tavsiye olsun saygısızlık olarak görmezseniz.

özellikle laiklik konusunda yazdıklarımdan sonra beni içine soktuğunuz kalıbı biliyorum, emin olun onlardan değilim. asırlardır dinin anlaşılmayışına gelirsek, bana şunu söyleyin ve tartışmayı bitirelim o halde;
''niçin o dalga geçtiğiniz hıristiyanlar dünyayı yönetirken tüm islam ülkeleri 3. sınıf, gelişmemiş, kaos içinde, insanlar birbirini '''''öldürmekle, mezheplere ayrılıp birbirlerini camilerinde taramakla''''' meşgul? ''
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
sayın bekir,dalga geçmek yerine sayın bekir, başkalarının yorumlarını yaşamak yerine oturup kendiniz okusanız çok daha faydalı olacak. bu da bir gençten abisine bir tavsiye olsun saygısızlık olarak görmezseniz.

özellikle laiklik konusunda yazdıklarımdan sonra beni içine soktuğunuz kalıbı biliyorum, emin olun onlardan değilim. asırlardır dinin anlaşılmayışına gelirsek, bana şunu söyleyin ve tartışmayı bitirelim o halde;
''niçin o dalga geçtiğiniz hıristiyanlar dünyayı yönetirken tüm islam ülkeleri 3. sınıf, gelişmemiş, kaos içinde, insanlar birbirini '''''öldürmekle, mezheplere ayrılıp birbirlerini camilerinde taramakla''''' meşgul? ''

Bakın sayın old_preacher
sizin, soruları cevapsızca ve sadece bildiğince ifadelerle ayrıca kimseyi; ilmi, mantığı, alimi, müslüman cemaati takmayan tavrınızdır dalga geçmek. Ben sadece nezaket edına tahammül ediyorum bu pervasız tavrınıza, anladınız!?

Gelelim neden Müslümanlar yerine gayrimüslimler dünyayı yönettiğine. Bu sana göre böyle. Bana göre her şeyi Allah yönetiyor. İnanmıyorsan, aç O inanıyorum, anlıyorum dediğin Kur'an a bak, cevabını bul, bulamazsan sor, göstereyim.
 
A

adam

Guest
''niçin o dalga geçtiğiniz hıristiyanlar dünyayı yönetirken tüm islam ülkeleri 3. sınıf, gelişmemiş, kaos içinde, insanlar birbirini '''''öldürmekle, mezheplere ayrılıp birbirlerini camilerinde taramakla''''' meşgul? ''
Aynı soruyu ben sana biraz daha genişletilmiş hali ile sorayım. Hem soruna cevap olsun, hem sana soru sorsun, hem de bu soruya vereceğin cevapla senin mantığın diğer insanlar tarafından da daha net anlaşılsın, hem de seni kategorize etmediğimiz diğer insanlar tarafından da görülsün.

1300'lü yıllarda Osmanlı Bey'i İslamın sancaktarlığını aldı eline, orası senin, burası benim feth etmediği yer kalmadı oğulları ile birlikte. Kendisinden sonra başa geçen her oğlu, babasının izinden giderken, her gittiği yere de ilim götürdü, fen götürdü, adalet ve medeniyet götürdü. Bir gün öyle bir hale geldi ki, dünyanın bütün diğer krallıkları, O'nun bir fermanı ile kendi topraklarında İslam'a aykırı en küçük bir fiili dahi yasaklamaktan geri durmadı. O zaman da dünyayı müslümanlar yönetiyordu. Oysa, o zamanlar yahudilik yeryüzünde 2000 yıl önce kabul edilmiş ve yaşanıyordu ve hakeza hristiyanlık da yeryüzünde 1500 yıl öncesinden kabul edilmiş ve yaşanıyor bir haldeydi. Yani, hepsi artık insanların kafasında gönlünde ve yaşantısında sağlam temeller ile yer etmiş bir haldeydi. Ve; İslam geldi bütün bunların üzerine ahkamını kurdu ve yönetimsel anlayış dünya genelinde İslam'a uygun bir hale gelmişti.Yüzyıllar boyunca da bu hal devam etti. O zamanlar da bu dünyanın diğer dinlerine mensup halkları meleklerin dişi mi erkek mi olduğu üzerinde derin tartışmalar yaşıyordu. Neden bu zamanlarda müslümanlar liderdi ? Neden bu zamanlar da İslam, gündem belirliyordu ? Neden bu zamanlarda, batılı tuvalet adabını dahi bilmezken, senin görmek istemediğin ecdadımız farabi'ler, nabi'ler, Sinan'lar, İbn'i Sina'lar çıkarıp bir de ilim de, fende, tıp da, astrolojide had safhaya ulaşmıştı ? Bunun nedeni neydi ?

O zamanlar cami bombalaması yoktu da, namazda ve uykuda olan insanların üzerine, geceyarıları yalınkılıç saldıran haçlı orduları hangi gezegenin mensuplarıydı ?

Şu an, camileri ve ibadet yerlerini, pazar yerlerini kan gölüne çeviren zihniyet ile bir bağlantı kurabilirmiyiz ?

Cevabın var mı ?
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Bakın sayın old_preacher
sizin, soruları cevapsızca ve sadece bildiğince ifadelerle ayrıca kimseyi; ilmi, mantığı, alimi, müslüman cemaati takmayan tavrınızdır dalga geçmek. Ben sadece nezaket edına tahammül ediyorum bu pervasız tavrınıza, anladınız!?

sizinle aynı düşünmeyen kişi pervasız oluyor demek? ben size Kuran'ın kendisinden apaçık ayetleri yazıyorum, ki anlaşılmayacak, ya da bir alimin-hocanın ya da başka bişeyin açıklamasına gerek bırakmayacak derecede basitken, siz gelip burada ayetleri parçalıyorunuz, cımbızlıyorsunuz, bunu gösterince de diyorsunuz ki alimler var hocalar var. bizim caminin hocası da ''amentüyü arka arkaya 200 kere okursanız şu kadar günahınız affolur'' diyor sayın bekir, onun da adı hoca dikkatinizi çekerim.Gelelim neden Müslümanlar yerine gayrimüslimler dünyayı yönettiğine. Bu sana göre böyle. Bana göre her şeyi Allah yönetiyor. İnanmıyorsan, aç O inanıyorum, anlıyorum dediğin Kur'an a bak, cevabını bul, bulamazsan sor, göstereyim.

bunun sorduğum soruyla uzaktan yakından ilgisi yok.

sayın adam,

hep geçmişten bahsediyorsunuz. biri ne zaman sizi ve sizin gibileri bu acı gerçekle burun buruna getirse, hep Osmanlıya bak diyorsunuz. artık geçmiş olan geçmiştir şunu bir anlayın. ben size bugünü sordum, bugün müslümanların birbirini niye katlettiğini sordum dikkat ediniz, hıristiyan ya da yahudileri hiç karıştırmadım, bugün camide toplanıp cuma namazı kılanda müslüman, cami çıkışı bunları topla tüfekle öldüren de müslüman. Allah a saygısızlık etti diye kafası kesilen adam da müslüman, kesen de müslüman. zina yaptılar diye iki sevgiliyi toprağa gömüp taşlayarak öldürenler de müslüman, o ölenler de müslüman. bu zamanda hıristiyana ya da yahudiye gerek yokki, sadece müslümanlar olsa onlar zaten öldürür birbirini, bundan bahsediyorum, bu acı gerçekten bahsediyorum, bunu diyince de biriniz ''bunlar tuzak'' deyip işin içinden çıkıyor, biriniz de kalkıp osmanlıdan bahsediyor. hayır efendim herşey tuzak değil, insan cahil olmayacak, insan düşünecek, insan Kuranı hacıdan hocadan şıhtan öğrenmeyecek, açacak kendisine zaten verilen aklı kullanarak okuyacak. bugün müslümanlar geri insanlarsa ve müslüman ülkeler geri ülkelerse, bu müslümanların müslüman olmadığı içindir, siz çıkıp da size zarar vermeyen insanları dinsiz diye öldürmeye kalkarsanız, birbirinie aşık olan insanları toprağa gömüp hayvan gibi öldürürseniz, ''bilim şeytan işi'' mantığıyla hareket eden ülkeler gibi bilimden teknolojiden bihaber kalırsanız her şekilde yok olmaya mahkumsunuz.

 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
ha bir ekleme yapayım bu arada,

insan cahil olmayacak, insan düşünecek, insan Kuranı hacıdan hocadan şıhtan öğrenmeyecek, açacak kendisine zaten verilen aklı kullanarak okuyacak.

şu yukarıda kullandığım cümleyi burdaki kimsenim şahsına sarfetmiş değilim. önceden de yanlış anlaşıldık, belirteyim dedim.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
sizinle aynı düşünmeyen kişi pervasız oluyor demek?

Ne münasebet, sabır ile sizin mesnetsiz iddialarınızı dinliyor ve cevaplıyorum.

ben size Kuran'ın kendisinden apaçık ayetleri yazıyorum,

O aziz Kitab bizde de var, biz başka bir yere bakmıyoruz.

ki anlaşılmayacak, ya da bir alimin-hocanın ya da başka bişeyin açıklamasına gerek bırakmayacak derecede basitken, siz gelip burada ayetleri parçalıyorunuz, cımbızlıyorsunuz, bunu gösterince de diyorsunuz ki alimler var hocalar var.

Burada siz ve ben bazı ayetlere yorum getiriyoruz. Benim yorumu mu bütün tefsir alimleri desteklerken, siz de sizin yorumunuzu destekleyen bir tefsir aliminin yazısını delil getirin o zaman. Oysa siz ben anlarım, böyle diyor deyip açıkça dayatma yapıyorsunuz. Bu şekilde münazara olmaz kardeşim.

bizim caminin hocası da ''amentüyü arka arkaya 200 kere okursanız şu kadar günahınız affolur'' diyor sayın bekir, onun da adı hoca dikkatinizi çekerim.

sayın old_preacher, amentü lafz katarak imanı tazelemektir, olabilir, ne var bunda.

bunun sorduğum soruyla uzaktan yakından ilgisi yok.

Bakın işte, o kadar sığ bir teati tarzınız var ki, meselenin aslından kaçıp, kafanızın estiği yere gidiyorsunuz. Ve bilmediğinizi, sadece bilir edasında olduğunuz öyle açık bir şekilde ortaya koyuyorsunuz ki...

Siz, eğer Kur'an dan anlıyorsanız bu sorunun cevabını Kur'an dan bana vermek zorundasınız ve veremiyorsanız dayatmak değil, susmak, anlamak, öğrenmek zorundasınız.

Neden şu an dünya ya gayrimüslimler hakim?

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt