Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslam'da evlilik nasıl gerçekleşir?

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
müşterile bi gitse okuyacam da....:mad:
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
ookudum şükür.:). güzel yazıymış maşallah.. sağolun..
selametle,,
 

ela-88

New member
Katılım
28 Ağu 2006
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
teşekkurler çok güzeldi..Uygulamaya koyanlardan olmak dileğiyle..vesselam
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selam,güzel bir yazi hep kendimi hissettim nedendir bilemiyorum tam(12,06,1988)yakinda 20.yilina girecek olan evliligim bu yemege karsi bagimli kaldi.bir fazlasiyla ben (eski Adanali)osmaniyeliyim ya biraz küfürlü konusuruzda o nedenle yani seni seviyorum derken hemen agzimiz kayar anliyorsunuz degilmi.Ama gercekten senin yazdigindan daha fazla bir mutluluk ve saadet icerisinde 20 yil,Allahim Bütün Ehli Imana nasib eyle tabiki sirlari bu kadar degil püf noktalarini yakalamak lazim.Ben evliligin ikinci günü yakaladim hala 17 sinde ilk asik oldugum gibiyim hemde deliler gibi belki benden beklemezlerdi ama askin gözü kör kardesim beni kör eyledi evimde cennetteyim tabiki bazan olumsuzluklar oluyor ama oda olmasa kendimi programli robota benzetecegim.Ama bu isin sirini bir bilseniz?Hayatinizda cok sey degisir Insallahu Teala....Allahima emanet olun.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Allah (cc) yar ve yardımcınız olsun çok güzel bir yazı yazmışsınız çok hoşuma gitti. Biz acizane sadece bahsettiğiniz acılı çorbaya devam ediyoruz, malum, yemeği yapacak kişi imtihandan erken çıktı beratını aldı gitti. İnşaalah bizde orada yeriz bu yemekleri.
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
evet hümagül abla söylediklerinin hepsi doğru inşallah herkez evlenip mutlu olur.
 

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
Allah razi olsun kardesim yaziniz cok güzeldi. malesef bugün tanidigimiz iki aileninde bosandigini ögrendim
 

VÝRANESARAY

New member
Katılım
28 Şub 2007
Mesajlar
116
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Yaş
49
BU NEKADAR GÜZEL BİR YAKLAŞIM...ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM...
 

türkmani

New member
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
228
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
45
Kızım.
"
Akrabalarından, dost veya arkadaşlarından her kim olursa olsun, ona karşı kocanı övme. Sakın onu şikayet de etme. Aile içinde kalması gereken mahrem veya bildik şeyler de olsa anlatma.

Derler ki, “Söyleme sırrını dostuna, dostunun da dostu vardır o da gider söyler dostuna.” Bir ağızdan çıkan söz, sır olmaktan çıkar. Sırrın ucunu ele veren arkasını getiremez. İlla biriyle paylaşman gerekiyorsa bir günlük tut. Mümkünse onlarında bu tür sana anlatacaklarına fırsat verme. Bu tür söylenen veya anlatılanlar fitneye, dedikodulara ve ailelerin yıkılmasına fırsat ve zemin hazırlar. Her ne kadar sıkılır veya daralsan dahi; anne ve babana bile anlatma. Çözemediklerini akıllı ve kendinden emin olduklarınla istişare ederek çözmeye çalış.

Aile hayatının karşılıklı sevgi, saygı ve merhametle yürütülmesi temel ilkedir. Dinimiz aile reisliği vazifesini erkeğe vermiştir. Erkek ise; fizik gücüne, kuvvetine sahip, cesur ve mücadelecidir. Fizyolojik bakımdan daha zayıf olan kadınları kavvâm; gözetip kollayıcıdırlar. Ailenin dış düşmanlardan korunması, geçim ve ekonomik giderlerin temini öncelikli olarak erkeğe ait olduğundan mallarından bol bol harcamaktadırlar. Kadının; erkekte bulunmayan anneliğin verdiği yüce bir görev olan çocuğun doğumu ve bakımı ile öncelikli olarak; çocukların terbiye edilerek yetiştirilmesi, yuvada huzur ve sükûnun temininde duygusal gayret, aileye içten bağlılık gibi daha birçok üstünlükleri bulunmaktadır.

Eşinin eve geleceği saati iyi belle. Mümkün mertebe onu kapıda karşılamaya çalış. Kapıda karşılaman onu; ziyadesiyle memnun edecektir. Adamı sakın kapıda bekletme. İçeri girere girmez elindeki eşyaları al. Velev ki; sıkıntı ve moralsiz olsan bile; yumuşak ve tatlı konuş. Söylemen gerekenleri kocana söyle. Anlayamadıklarını ve meselelerini konuşma yoluyla hallet. Konuşma mesellerin yüzde doksan dokuzunu çözer. Konuşurken onun konuşmalarını kesme. Bazı konularda farklı düşünüyor olabilirsiniz. Farklı bile düşünseniz uzlaşmayı tercih et. İçinden seni seviyorum demekle olmaz. Sevgini ona mutlaka o istediği için değil, kendi tarzınla ona hissettir. Zaman zaman onun penceresinden bakmayı dene. Sizin olmayan hayatlara dalıp hayatınızı karartma. Bakış tarzın en kötü gününde bile olumlu olsun. Göz yaşlarını asla silah olarak kullanama, bu kadının zayıflığını gösterir. Bilirsin ki, evlilikte dürüstlük esastır. Zaman zaman espri yap; iyi bir espri zor günlerinizi kolay atlatmanızı sağlar. İlişkinizi kuvvetlendirmek için elinden geleni en iyi şekilde yap. Evini temiz tut. Çocuklarının yeme içmeleri, sağlıklarıyla dersleriyle yekinen alakalan.

Görevlerini bil ve yaptıklarından dolayı asla şikayet etme. Eşinin gelen eş dost ve akrabalarına güler yüz, tatlı dille hüsnü muamelelerde ve izzeti ikramlarda bulun. Eşin eve geldiğinde sakın üstün pis ve pas içinde yani çamaşır ve bulaşık kokusu olmasın. Evin içindeyken mümkün mertebe mutfakta ve banyoda, bulaşık, çamaşır gibi şeylerle oyalanma. Yapacaklarını ya onun gelmesinden önce yada mümkünü olanları tehir et. Daima yanında olmaya çalış. Hal ve hatırını sor. Onun anlattıklarını dinliyormuş gibi yapma. Onu canı gönülden dinle. Onun derdiyle dertlen, sevincine ortak ol. Sevdiklerini sev, değer verdiklerine değer ver.

Eve getirdiklerini yerinde değerlendir, çöpe atma. Ondan izinsiz oraya buraya dağıtma. Neyi sevip, neyi sevmediğini bil. Bilmiyorsan uygun şekilde sorarak öğren. Sevdiklerini yap, sevmediklerinden kaçınmaya çalış. Canı neyi çekiyorsa, onları getirip ikram et. Bazen elma armut gibi meyveleri dilimleyip bizzat ağzına koy. Çocuklarının yanında onları ona şikayet etme.

Özürlü olmadığın sürece yatarken de abdest al. Okuyacağın şeyleri biliyorsun, bilmediklerin varsa en kısa zamanda öğren. Okuyarak eksik olduğun yönlerini tamamla. Onun sıkıntılı günlerinde sözle, tatlıkla yardımcı ol. Böylesi anlarda zaruri olmayan isteklerini ertele. Yatağı yatacağı zamana doğru hazır et. Yatınca da lambayı hemen söndür. Eşinin yatakta beklemesi onu huzursuz eder. İkide bir hastayım deme. Halinden şikayetçi olma. Sürekli canlı ve dinamik ol. Sabahleyin mutlaka ondan önce kalk.. Namazdan sonra yatmayın. Onu da yatırma. Buna alışın. Özürlü bile olsan abdest al. Özürlü değilsen kuşluk namazını sakın ihmal etme. Her namazın arkında yaptığın dualarına mutlaka kocanı da ekle.

Eşine kahvaltısını erken hazırla. Onun yemesi için sende iştahla ye. Ve yine tatlı sözlerle onu görevine yolla. Eşinin bütün istek ve arzularını ima etmesine gerek kalmadan yerine getir. Onu çok sevip saydığını söyle ve hem uygula. Her fırsatta süslenip öyle çık karşısına. Cuma, bayram, mübarek geceler ve evlilik yıl dönümlerinizde mutlaka özel bir hazırlık yap. Her şeyinle adamın gözünü de gönlünü de doldur."

alıntı

Allah razı olsun hüma-gül ellerine sağlık.bende bu yazıyı bir yerde okumuştum. çok hoşuma gitmişti. burada sizlerle paylaşmak istedim.Güzel nasihatler .Uygulayabiliriz inşallah...
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Evlenilecek kadın

Evlenilecek kadın

Meşhur Kadı Şüreyh'e bir gün delikanlının biri gelerek, kendisiyle özel olarak görüşmek istediğini söyledi. Kadı Şüreyh bu delikanlının isteğini kırmadı ve onunla görüşmeyi kabul etti. O genç, evlenmek istediğini; fakat evleneceği kadının tahsil görmüş ve şehirli olmasını arzu ettiğini söyledi. Fakat, yine de bu konuda tavsiyelerde bulunmasını istedi.

Bunun üzerine Kadı Şüreyh, eş seçiminin önemli olduğunu, eş tercihinde bulunurken Resûlullah'ın bu konudaki tavsiyesinin "dindar olanının tercih edilmesi" biçiminde olduğunu söyledi. Ayrıca seçilen eşin, aile yapısının ve aileden gördüğü İslâm terbiyesinin de önemini belirterek, kendi başından geçen evliliği şöyle anlattı:

"Henüz gençtim ve evlenme vaktim de gelmişti. Bir gün Benî Mahzun kabilesinin çadırlarının önünden geçerken orada bir kız gördüm. Onu beğendim ve ona tâlip oldum. Kızın babası hakkımda kısa bir araştırma yaparak, benimle alâkalı malûmatı edindikten sonra, hemen razı oldu ve: "Bu hayırlı işi uzatmaya hiç gerek yok; bir an önce gerekli muameleyi bitirelim." dedi.

Çok kısa bir zaman içinde nikâh, düğün derken evlilik hayatına böylece girmiş olduk. Fakat çok geçmeden beni bir pişmanlık aldı. Çünkü "Aldığım bir köylü kızı; üstelik tahsil de görmemiş. Acaba ben bununla huzurlu bir şekilde geçinebilir miyim?" diye düşünüyor ve verdiğim böyle bir karardan dolayı da bazı tereddütler taşıyordum.

Bende böyle düşünceler hâsıl olduktan kısa bir süre sonra bir gün eşim bana şu sözleri söyledi:

"Efendi! Sen âlim ve şöhret sahibi bir kimse imişsin. Ben ise yaylalarda gezen, şehir hayatından pek anlamayan bir köylü kızıyım. Aslında sen kendi hayatına daha uygun bir evlilik yapabilir, ben de kendime göre bir hayat kurabilirdim. Lâkin takdir-i ilâhî böyle imiş. Kader bizim yolumuzu birleştirdi. Mevlâ Teâlâ Hazretleri, benim gibi tahsili olmayan bir köylü kızını, senin gibi şöhretli bir âlime nasip etti. Durum böyle olunca, şimdi sen bana benden istediklerini ve benim bilmediğim tarafları anlat ki, ben onlara dikkat edeyim de seni üzmeyeyim. Meselâ; senin evine benim sülâlemden kimler gelebilir? Senin akrabalarından kimleri misafirliğe alayım, kimleri kabul etmeyip onlara karşı soğuk davranarak eve gelmelerine mani olayım?" dedi.

Tabiî ben eşimden kendisinden hiç beklemediğim bir olgunlukla söylediği bu sözleri duyunca çok şaşırdım ve bu anlayışı karşısında onun hakkında düşündüklerimden dolayı pişman oldum. Onun bu sözleri üzerine ona dedim ki:

"Ey Hatun! Sen bana öyle şeyler söylüyorsun ki, şayet bu dediklerini hakkıyla yapabilirsen beni bahtiyar edersin." Dedikten sonra, evime kimlerin gelmesini arzu ettiğimi ve hangi şahısların gelmemesi gerektiğini, ondan beklentilerimin neler olduğunu uygun bir lisanla kendisine söyledim.

Eşim söylediklerimi harfiyen yerine getirdi; böylece son derece mutlu ve huzur içinde yaşadım. Bir zaman sonra fetva dairesinden eve döndüğümde evimizde bir misafir hanım vardı. Son derece mütesettire olan bu hanım misafirin kim olduğunu sorduğumda eşim, annesi olduğunu söyledi. Kayın validem olduğunu öğrenince ona karşı elimden gelen saygı ve hürmeti esirgemedim. En iyi şekilde ağırlamaya gayret gösterdim. Sohbet esnasında bir ara kayın validem bana:

- Oğlum! Hanımından bir şikâyetin var mı, ondan memnun musun? diye sordu. Ben:

- Allah sizden razı olsun, kızınızdan çok memnunum. Bu zamana kadar kendisinden hiç bir şikâyetim olmadı, diyerek memnuniyetimi izhar ettim. Bunun üzerine kayın validem şunları söyledi:

- Oğlum! Kızımdan tabiî ki memnun olacaksın. Çünkü biz onu cennette büyüttük. Resûlullah (sav) müslümanın evinin cennet olduğunu haber vermedi mi? İşte bizim evimiz de Resûlullah'ın bildirdiği gibi bir cennetti. Kızımıza Kur'an ahlâkından başka bir şey öğretmedik. Fakat sana tavsiyem şudur ki, yine de sen hanımının üzerindeki otoriteni eksik etme! Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler. Birincisi, ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise, bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde...
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
^^evlilik üzerine ^^

^^evlilik üzerine ^^

Kendi hanımına sert davranıp yabancılara efendilik yapmak nezaket ve mürüvvete sığmaz.
*
Koca,
hanımının kendisine değil, yüce Allah’a karşı isyan içinde olmasına üzülmelidir.
*
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en güzel davrananınızdır…”
Hadis-i Şerif
*
Erkek hanımına güvenmelidir

*************
Sevginin kıblesi yüce Allah’tır.
*
İman ve edeple yüce Allah’a bağlanmayan kalplere hakiki ve daimi huzur haram kılınmıştır.
*
Dünya ile cennetin farkı bilinsin diye kula burada her istediği verilmez.
*
Dünya insan için, insan ise kulluk için yaratılmıştır.
*
Edep, herkes için, en kalıcı sermaye, en süslü elbise ve en emniyetli makamdır.
*
Dinimizin uymamızı istediği bütün hükümler herkes için rahmet sebebidir.
*
İman ve edeple yüce Allah’a bağlanmayan kalplere hakiki ve daimi huzur haram kılınmıştır.
*
Dünya ile cennetin farkı bilinsin diye kula burada her istediği verilmez.

Dünya insan için, insan ise kulluk için yaratılmıştır.
Bir insana dünyada verilen en büyük nimet iman ve âfiyet nimetidir.
*
GERÇEK MÜMİN, CENNETE GİRENE KADAR HAYRA DOYMAZ.
*
MÜMİN ASLA BENCİL VE CİMRİ OLAMAZ. Bu gibi kişiler imanın tadını alamaz.
*
Maddi zevklerin süresi kısadır, tadı azdır.
*
Allah ile zengin olan gönül, hür olur. Bu gönül genişlik halinde şükürle, sıkıntı anında sabır ve niyazla Rabb’ine yönelir, rahat eder.
*
“İnsanoğlunun iki vadi dolusu altını olsa, bir üçüncüsünü daha ister. Onun gözünü ancak toprak doyurur.
*
Allah, tövbe edenlerin tövbesini kabul eder.”
Hadis-i Şerif
*
Kimin derdi ahiret olursa Allah onun kalbine zenginlik koyar. Onun dağınık işlerini toplar, dünya ona kolay gelir.
m.saki erol Aile saadeti kitabından.
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
36
Konum
istanbul
Allah razı olsun kardeş bütün arkadaşların okumasını tavsiye ediyorum...
 

Rahmet4

New member
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
526
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
54
zorla evlilik

zorla evlilik

anne baba kendi begendigi kisiyi kiziyla veya ogluyla evlendirmek istiyor... cocuklari icin bu kisinin hayirli oldugunu saniyorlar...caresizlikten bazen böyle evliliklerde gerceklesiyor mecbur kaliyorlar sevmedigi kisiyle evlenmeye .... kardeslerim sizilere anne babaniz buna benzer bir teklifle gelselerdi ne yapardiniz???
 

asikkulun

New member
Katılım
15 Eyl 2006
Mesajlar
1,217
Tepkime puanı
96
Puanları
0
Yaş
32
Konum
sivas
Rabbim e danışırdım hayırlısını isterdim.gerekirse sabrederdim ve hakkımı savunurdum.knouşurdum onlarla çevreden örnek vererek konuşurdum.misal verir.onlara ne kadar cahilce düşündüklerini anlatırdım.
 

unzurna

New member
Katılım
12 Ocak 2007
Mesajlar
542
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
57
itiraz ederdim sonra ailem ile konuşur niye itiraz ettiğimi söylerdim. Hayır evleneceksin diye diretirlerse Allah'a sığınır, O'na sığınırdım.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
cevremizdekilere bakıyoruz sorunlar hep aile yuzunden cıkıyor ve sonunda yine problemleri aile cözüyor rabbime duamız karşımıza dogru insanı cıkarmak....
 
Üst Alt