Allah’a yakın olmanın tek yoludur aşk…
O’na ermedikten sonra, yâri saracağınızı mı sanırsınız?
Sakın ha! Çok… Ama çoook aldanırsınız…
Yârinizi, hakiki Yârinizden dilemedikçe vuslat düşmez hissenize…
cânânınızı cân adadığınızdan istesenize…
Fuzuli ne güzel söylemiş: “Her ne var ise aşk imiş alemde…
İlm bir kıl-ü kâl imiş ancak…”
Fazla söze ne hâcet!
Aşk şuursuzluğu şuur terkibine sokan bir ilmin elinde tarif edilebilir…
Şuurun sanatı şiire bırakalım sözümüzü…
Ki; aşkın harareti zaptetsin zemheri ayazlarında emanet bırakmaya kıyamadığımız gözümüzü….
………/………
Sevdiceğim! Cânânım! Aşkın ile mestim yâr…
Senden gayrı ne varsa, alâkamı kestim yâr!
Senden uzak ellerde, hasretinle biçare,
Her seher pencerene, rüzgâr olup estim yâr!
Neylerin elemiyle gezinirken âvâre,
Geceleri kalbini çınlatan o sestim yâr!
………/………
Aşk bu … Bütün gemileri yaktım, gönlünün kıyılarında… Yegâne emelim vuslatındır…
Ya sen ya hiç… Dönüşüm yok artık geri… Sensiz geçen her ân, gönlümün mahşeri…
Ey dil-güşâ… Aşkın yürüyen tarifiyim seninle…
Sus! Saçlarını okşayan rüzgârı dinle… Sevdâmı anlatıyor yine....