Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HESAP GÜNÜ ALLAH‘I (c.c) GÖRMEK

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Kısaca...
Yaratılan yaratanı hiç bir zaman göremez...
Görmesi halinde bir mekan söz konusu olacak ki bu Allah'tan tenzih edilir...
Acizane bu kanaatte değilim...
Ol der olur, gör der görür...

"O günahkarların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, "Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık" diyecekleri zamanı bir görsen!"(Secde 12)

Sanırım bu ayet bu konuyu kavramaya yetmiştir..Ayrıca zaman mahlukata göredir..Ruhun bedenle ilişkisi kesindiği anda ruh içinde zaman(Allah'ın sonsuzluk sıfatı gibi zamansızlık sıfatı da insana bahşedilir) kavramı sona ermiştir..Sadece kıyamet gününü beklemeye koyulmuştur..Ölümden sonra ruh için mekansızlık da düşünemeyeceğine göre belirli bir mekanda bekletilmesi gerekir..İşte biz buna kabir hayatı diyoruz...
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Secde 10-11-12
"Toprağın içinde kaybolduğumuz zaman, gerçekten (o vakit) biz mi yeniden yaratılacağız?" derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler.

De ki: Size vekil kılınan (bu konuda görevlendirilen) ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.
O günahkarların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, "Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık" diyecekleri zamanı bir görsen!

Bakınız kardeşlerim. Ayetleri kendi sıralarında okur isek daha iyi anlarız. Yeniden yaratılmayı inkar eden kişiler ( Ahiret gününü, sorgulanmayı, Cenneti, Cehennemi inkar eden kişiler ) yeniden yaratıldıktan sonra Ahiretin ve sorgulanmanın gerçek olduğunu anlayarak GÖRDÜK, DUYDUK diyorlar.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Bakınız kardeşlerim. Ayetleri kendi sıralarında okur isek daha iyi anlarız. Yeniden yaratılmayı inkar eden kişiler ( Ahiret gününü, sorgulanmayı, Cenneti, Cehennemi inkar eden kişiler ) yeniden yaratıldıktan sonra Ahiretin ve sorgulanmanın gerçek olduğunu anlayarak GÖRDÜK, DUYDUK diyorlar.

Peki Caferi kardeşim görülen ve duyulan sadece ahiret günü ise bu ayetlerin açıklamasını nasıl yapacaksınız??

"Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir."(Ahzab 21)

"Onlar, kesinlikle Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini düşünen ve bunu kabullenen kimselerdir."(Bakara 46)


"Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden (uygun davranışlarla) hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. (Ya Muhammed!) müminleri müjdele!"(Bakara 223)


"Ey kavmim! Allah'ın emirlerini bildirmeye karşılık sizden herhangi bir mal istemiyorum. Benim mükafatım ancak Allah'a aittir. Ben iman edenleri kovacak değilim; çünkü onlar Rablerine kavuşacaklardır. Fakat ben sizi, bilgisizce davranan bir topluluk olarak görüyorum"(Hud 29)
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Rabbimize kavuşmak ile onu görebilmeyi nasıl ilişkilendiriyorsun?

Allah(c.c.)'i maddi anlamda değilde ,manevi anlamda görebiliriz.

Maddi anlamda ancak kendimiz gibi belirli bir mekanda bulunan, uzuvları olan, belirli bir şekli olan, sınırları olan, maddeden oluşmuş varlıkları görebiliriz. Halen onu bu şekilde görebileceğimizi düşünüyorsanız sizin bileceğiniz iş.

Bu arada konuya ilk mesajımda yazılı olan bu kısmı dikkate alınız lütfen.
Bu söylediklerimizin tümü gözle görmek ve hissetmekle ilgiliydi; mükemmel iman sayesinde elde edilen batinî müşahede ve kalp gözüyle görmek bahsi ise konumuzun dışındadır ve Allah(c.c.)'ın velileri hakkında böyle bir şeyin mümkün olduğu ve gerçekleştiği şüphesizdir.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Rabbimize kavuşmak ile onu görebilmeyi nasıl ilişkilendiriyorsun?

Allah(c.c.)'i maddi anlamda değilde ,manevi anlamda görebiliriz.

Maddi anlamda ancak kendimiz gibi belirli bir mekanda bulunan, uzuvları olan, belirli bir şekli olan, sınırları olan, maddeden oluşmuş varlıkları görebiliriz. Halen onu bu şekilde görebileceğimizi düşünüyorsanız sizin bileceğiniz iş.

Bu arada konuya ilk mesajımda yazılı olan bu kısmı dikkate alınız lütfen.

Tamam kardeşim sonuca yaklaşıyoruz inşallah..Kardeşim siz öldüğünüzde geriye kalan ruhunuz maddi değil, manevidir..Biz gören gözü işte bu manevi halin içinde düşünüyoruz..Ne Allah(c.c), ne insan ne de melekler maddi boyutta olmayacak..Bu andan itibaren madde ve zamanı düşünmüyoruz..Allah'ın kendi nurundan üflediği bir parçasıyız zaten..Bu ayetlerle de sabittir..(Secde 9)

 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
İnşallah, bu sözleri duymak beni memnun etti. Nihayetinde bir çok ehli sünnet kaynaklı hadislerde bu görme olayı maddi olarak anlatılmıştır. Onun haricinde, bu olayın manevi boyutta olacağını bir ehli sünnetten ilk kez duyuyorum. Selametle.

Artık bunun üstüne de yazı yazmak düşmez.

Allah(c.c.) eksik sıfatlardan, maddeden, mekandan münezzehtir. Onu ancak kalp gözümüzle hissedebiliriz.

Selametle.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Kardeşim ben sana artık hangi ayeti vereceğimi şaşırdım..Sen cennete girdiğinde sabah olunca güneş doğacak akşam olunca ay mı çıkacak sanıyosun??Her taraf Allah(c.c)'in nuruyla aydınlanacak..Bundan başka bir şeyde düşünülemez..İşte ayet işte kanıt!..Başka da bişey yazmıcam artık..

Kıyame 22: "Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır"

Kıyame 23: "Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir).
"
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Konuya ilk mesajımdan alıntıdır.
Burada şöyle bir soruyla karşılaşabiliriz: Eğer Allah'ı görmek mümkün değilse, o halde neden Kur'an-ı Kerim, "kıyamet günü salih kullar O'na bakacaklar", buyuruyor; örneğin: "Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parıldar, Rabb'ine bakar." (Kıyamet, 22-23)

Bu sorunun cevabı şudur: Ayetteki bakmaktan maksat, Allah'ın rahmetini beklemektir; ayetlerde bunu onaylayan iki kanıt vardır:

1- Bakmak yüzlere istinat edilerek, "yüzler sevinçle O'na bakarlar" buyrulmuştur. Eğer maksat Allah'ı görmek olsaydı, görmenin yüzlere değil, gözlere istinat edilmesi gerekirdi.
2- Bu surede iki grup hakkında bahsedilmiştir:

a- Yüzleri sevinçli ve ışıl ışıl parlayanlar: Bunların mükafatı "Rabb'ine bakar" cümlesiyle açıklanmıştır.

b- Yüzleri gamlı ve suratları asık olanlar: Bunların da cezası "Kendisine bel kemiğini kıran (bela)ın yapılacağını anlar" (Kıyamet, 25) ayetiyle açıklanmıştır.

İkinci cümleden maksat şudur: Bu grupta yer alanlar, bellerini kıracak bir belayla karşılaşacaklarını bilmekte ve onu beklemekteler.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Bakalım bu konuda diyanet ne düşünüyor??

Müfessirlerden bazıları bunu mecazi anlamda anlamışlardır. Buna göre, bir kimseyi görmek demek o kimseden bir şeyler ummak ve ondan bir karar, bir ihsan beklemek anlamına gelir. Meselâ, kör bir insan bile "Ben ona gözümü diktim" diyebilmektedir. Birçok hadiste ise Allah Rasulü bunun yorumunu, Allah'ın mükerrem kulları ahirette O'nu görebilecektir şeklinde yapmıştır. Buhari'nin rivayet ettiği bir hadiste "'Siz Rabbinizi açıkça göreceksiniz" denilmektedir. Müslim ve Tirmizi'de Hz. Suheyb'in (r.a) bildirdiği bir hadiste ise Allah Rasulü şöyle buyurmuştur: "Cennet ehli cennete girdikleri vakit, bir münadi: Sizin için Allah'ın indinde bir ikram daha vardır, diyecek; onlar da: O bizim yüzümüzü ak etmedi mi, bizi ateşten kurtarmadı mı ve bizi bu cennete sokmadı mı? deyince melekler; Evet ama, diye cevap verecekler ve bunu müteakip perde açılacaktır." O zaman onlar Allah'ı görmekle müşerref olurlar. Rasul-i Ekrem diyor ki "Yemin ederim ki, O, onlara kendisini görmekten daha sevgili birşey vermemiştir."

Aynı mükafat Kur'an-ı Kerim'de "İyilik yapanlara o iyilik vardır. Fazlası da vardır." (Yunus: 26) şeklinde ifade edilmiştir. Buhari ve Müslim'de, Ebu Hüreyre'den rivayet edilir ki: "Allah Rasulü'ne; biz kıyamet günü Rabbimizi görebilecek miyiz?" diye sordular. O da dedi ki: "Güneş ve Ay'ı bulut olmadığı zaman görmekte bir zorluk çekiyor musunuz? Onlar da "Hayır" dediler. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem "İşte Allah'ı da böyle göreceksiniz" dedi. Bunun benzeri bir diğer rivayette yine Buhari ve Müslim'de Hz. Cabir bin Abdullah'tan nakledilir. Ayrıca Ahmed, Tirmizi, Darekutni, İbn Cerir, İbn Münzir, Taberani, Beyhaki, İbn Ebi Şeybe ve diğer bazı muhaddisler ufak tefek bazı lafız farklarıyla Abdullah bin Ömer'den Allah Rasulü'nün şöyle dediğini rivayet ederler: "Cennette olanların en düşük seviyede olanları bile kendisine ikram edilen nimetleri iki bin senesine kadar öğrenecekler ve onların Allah için en makbul olanı da sabah ve akşam O'nun yüzünü iki defa görecektir" demiş ve sonra da bu ayeti okumuştur.

"O gün yüzler vardır ki pırıl pırıldır ve Rablerine bakarlar." İbni Mace'de, Cabir bin Abdullah'tan rivayet edilir ki "Allah onlara bakacak, onlar da Allah'a bakacaklar, Allah perdeyi indirmedikçe onlar O'na bakarken öyle mest olacaklar ki cenneti gözleri görmeyecek bile." Bütün bu rivayetler üzerinde Ehl-i Sünnet, bu ayetin anlamının ahirette cennet ehlinin Allah'ı görmek ile müşerref olacağı görüşünde ittifak etmişlerdir. Bunun doğruluğunu Kur'an'ın şu ayeti de teyid etmektedir. "Hayır, onlar (facirler) o gün Rablerini görmek gibi en büyük nimetten büsbütün yoksundurlar." Bu mahrumiyet facirler için olacak, ebrar için değil. Şimdi, peki Allah'ı bir insan nasıl görebilir ki? Görme olayının meydana gelmesi için bir şeyin hususi bir boyutu, bir mekanı, bir şekli ve bir de rengi olması ve ışığın ona çarparak insanın gözüne aksetmesi ve sonunda da beyinde görmenin gerçekleşmesi gerekir. Alemlerin Rabbi olan Allah'ın zatını görebileceğimiz, nasıl düşünülebilir? şeklinde sorular sorulabilir. Ama aslında bu gibi sorular yanlış bir düşünce sonucudur. Burada şu iki şey arasındaki fark görülememektedir. Birincisi, görme olayının gerçeği; ikincisi, bu dünyaya özgü olarak bilinen görme fiili. Görende, görmenin nitelikleri bulunduğu için görmektedir. Yani kör değildir ve görülecek olan şey de gizli değildir. Bu yüzden bizim bu dünyadaki deneyim ve gözlemimiz yalnızca insanın gördüğü o belirli şeklidir. Tabii görenin gözleri ve o gözlerin de görme yeteneği olmalıdır. Ayrıca o cismin belirli bir cisim olması ve renkli bir cisim olması gerekir ki ışık çarparak göze yansısın ve sonra gözden o cismin bir şekli canlansın. Oysa görme olayının hakikatinin ve fiili şeklinin, yalnız bizim bu dünyada vakıf olduğumuz biçimden ibaret olduğunu zannetmek düşünce sığlığını gösterir. Allah Teâlâ'yı kainatta görmenin o kadar çok şekli mümkündür ki biz onu tasavvur bile edemeyiz. Bunu anlamamakta direnen bir kimse ibadet etmekte olduğu ilâhının görür mü, kör mü olduğunu söylesin. Eğer ilâhın görmekte olduğunu söylerse, o zaman bütün kainatı gözetmektedir ve o her şeyi görmektedir. O zaman o hangi gözle görmektedir? Acaba insan ve hayvan gibi gözleri mi vardır? Bizim gördüğümüz gözlerle mi görmektedir? Bunun cevabının hayır olduğu bellidir. Eğer bunun cevabı olumsuz ise o zaman akıllı ve anlayışlı bir insan niye ahirette cennettekilerin, Allah'ı görmelerinin bir hususî şeklinin olacağını anlamakta güçlük çeksin? Orada Allah'ı görmenin bir başka şekli olabilir ki biz bugün, burada bunu kavrayamayız. Aslında ahiretin mahiyetini kavramak demek, tıpkı iki yaşındaki bir çocuğun evlilik ve cinsel hayata bakışına benzer. Halbuki, büyüyünce bu olayla bilfiil kendi kendisi yüzyüze gelecektir.
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Dönüp dolaşıp aynı şeyleri tekrar ediyoruz. İlk mesajımdaki şeyleri tekrar etmek istemiyorum.

Özellikle bu konu tevhid inancımız hakkında çok önemli bir konu.

Gerçekten Allah(c.c)'i eksik sıfatlardan tenzih ediyor muyuz?
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Cennetlikler cennete ve cehennemliklerde cehenneme girince cennetliklere şöyle seslenilir: “Ey cennetlikler, Allah-u Teala size bir şey vaad etmişti. Şimdi onu gerçekleştirmek istiyor.” Cennetlikler bu çağrıya şöyle karşılık verirler: “O vaad bedir ki? Allah-u Teala bizim amellerimizin sevap kefesini baskın kılarak, yüzlerimizi ağartmadı mı? Bizi cennete koyup cehennemden uzaklaştırmadı mı?” Bunun üzerine perde kalkıverirde cennetlikler O’nu görüverirler. Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, cennetliklere verilen hiçbir şey O’nun cemalini görmek kadar güzel olmayacaktır.” (Müslim)

Diğer bir rivayete göre ise, Allah-u Teala cennette meleklerine: “Dostlarıma yemek verin” buyurur. Bunun üzerine ortaya türlü türlü yiyecekler getirilir. Cennetlikler bu yiyeceklerin her lokmasında farklı bir lezzet bulurlar. Yemekler bitince Allah-u Teala: “Kullarıma içecek sunun” buyurur. Bunun üzerine ortaya türlü türlü içecekler getirilir. Cennetlikler bu içeceklerin her yudumunda diğerlerinde bulunmayan bir lezzet bulurlar.

İçecekler bitince, Allah-u Teala: “Ben sizin Rabbinizim, size verdiğim sözü gerçekleştirdim. Şimdi canınız ne diliyorsa isteyinizde vereyim” der. Cennetlikler iki veya üç kez üst üste: “Ey Rabbimiz! Biz senin rızanı istiyoruz.” derler. Bunun üzerine Allah-u Teala kendilerine şöyle buyurur: “Ben sizden razıyım. Üstelik bu gün tarafımdan size bundan daha fazlası bağışlanacaktır.”

Bunun arkasından perde kalkar da cennetlikler Allah’ın dilediği kadar O’nu görüverirler. Cennetlikler Allah-u Teala’yı görünce tekrar secdeye kapanırlar ve Allah’ın dilediği sürece secdede kalırlar. Arkasından Allah-u Teala kendilerine: “Kaldırın başlarınızı, burası ibadet etme yeri değildir.” buyurur. Cennet-likler Allah-u Teala’yı görünce oranın tüm ni’metlerini unutuverirler. Allah-u Teala’yı görmek onlara diğer bütün ni’metlerden daha tatlı gelir.

Sonra yerlerine dönerler. Bu sırada arş’ın altından çevresinde bulundukları misk tepesine doğru bir rüzgar eser. Bu rüzgar onların başlarını ve binek hayvan-larının alınlarını yalayıverir. Yerlerine dönünce eşlerinin ayrıldıkları andan daha da güzelleştiklerini görürler. Eşleri de onlara: “Siz de eskisine göre daha da güzelleştiniz.” derler.

Abdullah b. Zeyd şöyle derdi: “Allah-u Teala cennet ehlini dünyada korkulu, üzüntülü, ağlamaklı ve şefkatli olmaları sıfatlarıyla beyan etti. Sonra onlara karşılık olarak da cennete girmeyi, cennetteki ni’metleri, sevinç ve sürurlara kavuşmayı takip ettirdi.”

Sonra Abdullah b. Zeyd: “Biz hakikat bundan önce dünyada ev halkımız içinde akıbetimizden korkanlar idik işte Allah bize (mağfiret ve rahmetini) lutfetti de bizi mesamata kadar işleyen sıcak sam yeli azabından korudu.” (Rahman; 46) mealindeki ayetlerini okurdu.
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Allahü teâlâyı mü'minler Cennette görecektir. Fakat, nasıl olduğu bilinmeyen bir görmekle göreceklerdir. Nasıl olduğu bilinmeyeni, anlaşılmıyanı görmek de, nasıl olduğu anlaşılma­yan bir görmek olur.

Allah'ı göz ile görmek, aklen caiz naklen de sabittir. Mekan, cihet, karşılaşma, bitişme, mesafe tayini, ışık, benzetme, keyfiyyet, ve ihata olmaksızın Allah görülür. Allah Teala'nın kulları tarafından görülmesi ve tecelli etmesi bize göre birdir. Dünyada, tur-i sina'da Hz.musa'ya gözüktüğü gibi Ahirette'de muminlere görünecektir. Çünkü Cenab-ı Hak mevcuttur. Mevcudun görülmeside muhal değildir. (1)

İnanan kimse, Cennettekilerin, zatının künh ü mahiyetini kavramaksızın ve herhangi bir şeye bemzetmeksizin Allah Teâla'yı görecektir. Müminler Rablarını, Cennette ayan-beyan görecekler. ay, ondördüncü gecesinde zorluk çekilmeden müşahede olunduğu gibi, inananlarda Rablerine zahmetsizce bakacaklar. Allah' baş gözüyle değil, kalp gözüyle görülür diyenler sapık ve bidatçıdır. (7)

Bu mevzudaki ayet-i celile şöyledir:

"Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir)." (Kıyamet Suresi:22-23)

Elmalı Tefsirinde bu ayet-i celiler şu şekilde açıklanmıştır.

"Nice yüzler o gün parlaktır. Başarılı olma neşesiyle sevinç içinde ışıl ışıl parıldar. Zira Rabbine bakıcıdır. Onun cemâline bakmaktadır. Ehl-i Sünnet bu bakışı "görme" mânâsında anlayarak ahirette müminlerin Allah'ın cemalini göreceğini isbat etmişlerdir. "Beni asla göremezsin."(A'râf:143) âyetine sarılen Mutezile de bu bakışı "bekleme" mânâsına yorumlamışlardır. Oysa gayesine ulaşmayan beklemenin neticesi neşe değil, hayal kırıklığı ile üzüntü olacağından burada sadece bekleme mânâsının doğru olamayacağını anlatır."

".... Beni asla göremezsin" (Araf 143) mealindeki ayet-i kerime, Allah'ın ahirette değil, dünyada görülmeyeceğini anlatmktadır. Dünyada Allah'ı görmeye engel hususlar ahirette kalkacaktır. Ahiretin bu alemle kıyaslanması doğru değildir.

Resulullah buyuruyor:

Şu ayı ondördüncü gecesinde itişi kalkışmaksızın nasıl görüyorsanız, Rabbinizi de üst üste yığılmaya lüzum kalmadan rahatça görebileceksiniz. (
icon_cool.gif

Cennette Allah nezdinde en şerefliniz, sabah akşam O'nun yüzüne bakanınızdır. (9)
alıntı
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Caferi kardeş sen bildiğinden şaşmadığın sürece tabiki dönüp dolaşıp aynı yere gelicez..Sana onlarca ayet yazıp veriyorum ama hala verdiğim ayetleri kendince yorumluyosun..Şunu bilki diyanet denilen kurum bakkal, manav ve kasabın kafa kafaya vermesiyle oluşturulmuş bir ekip değil..Toplumu dini konularda bilgilendirirken Kur'an ve sünneti esas alan çok ciddi bir kurumdur..Bir karar verilecekse bir kişinin değil, heyetin kararı baz alınır..

Ama illa ki benim görüşüm bana yeter başkasının ne düşündüğü beni bağlamaz diyosan işte o zaman eyvallah derim..
 

YeniHayat

New member
Katılım
5 Kas 2007
Mesajlar
21
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Selamlar

Allah cennette bile kendisini bizimle aynı gerçeklik düzeyine sokmaz, bizi de kendi gerçeklik düzeyine çıkarmaz. Ancak kendi sanatını içeriden tatmak isteyecektir. Şöyle düşünün; bir bilgisayar oyunu yapan bir programcı gibi... Nasıl ki o bir karakteriyle diğer oyun karakterlerinin arasında yer alıyorsa bizim aramızda yer alabilir ve alacaktır. Ama buna onu görmek denir mi? Görmek ile ilgili tanıma bağlı. Bu bir yere varmayacak bir tartışma. Sadece Allah hakkında bilmeden atıp tutuyoruz.

Selam ile...
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
İnanan kimse, Cennettekilerin, zatının künh ü mahiyetini kavramaksızın ve herhangi bir şeye bemzetmeksizin Allah Teâla'yı görecektir. Müminler Rablarını, Cennette ayan-beyan görecekler. ay, ondördüncü gecesinde zorluk çekilmeden müşahede olunduğu gibi, inananlarda Rablerine zahmetsizce bakacaklar. Allah' baş gözüyle değil, kalp gözüyle görülür diyenler sapık ve bidatçıdır.

Efendi sözlerinize dikkat ediniz, zira olurda vebalini ödeyemeceğiniz bir yükün altına girebilirsiniz.

Caferi kardeş sen bildiğinden şaşmadığın sürece tabiki dönüp dolaşıp aynı yere gelicez..
Ben öğrendiğimden bildiğimden şaşmam, Allah(c.c.)' te yolundan ayırmaz inşallah.
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Selamlar

Allah cennette bile kendisini bizimle aynı gerçeklik düzeyine sokmaz, bizi de kendi gerçeklik düzeyine çıkarmaz. Ancak kendi sanatını içeriden tatmak isteyecektir. Şöyle düşünün; bir bilgisayar oyunu yapan bir programcı gibi... Nasıl ki o bir karakteriyle diğer oyun karakterlerinin arasında yer alıyorsa bizim aramızda yer alabilir ve alacaktır. Ama buna onu görmek denir mi? Görmek ile ilgili tanıma bağlı. Bu bir yere varmayacak bir tartışma. Sadece Allah hakkında bilmeden atıp tutuyoruz.

Selam ile...

Kardeşim daha ne istiyosunuz!..İşte ayet, işte hadis, işte diyanet tefsiri...Vallaha benim bu noktadan sonra size sunabileceğim hiçbir delil kalmamıştır..İnşallah hakkınızda hayırlısı neyse o olsun!..
 

YeniHayat

New member
Katılım
5 Kas 2007
Mesajlar
21
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Selam

Ayet müteşabih,
hadis şüpheli,
Diyanet hakkında hiç konuşmasam daha iyi

Selam ile...
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
43
Konum
Hayatýn içinden
Selam

Ayet müteşabih,
hadis şüpheli,
Diyanet hakkında hiç konuşmasam daha iyi

Selam ile...

Hımmm..Siz otoritesiz sanırım bu konuda!..Peki neye göre karar verdiğiniz??Hangi ayetleri birbiriyle karşılaştırdıktan sonra bu kanaate vardınız??Eğer ilminizde gerçekten samimi iseniz bu konuyla ilgili bütün ayetleri foruma asın münazara edelim....
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
İmam-ı Azam Ebu Hanife: "Allah Teala, ahirette görülecektir. Müminler cennette baş gözleri ile keyfiyetsiz, kemiyetsiz, arada bir mesafe bulunmaksızın, bir şeye benzemeksizin Allah Teala'yı göreceklerdir. (Fıkh-ı Ekber)

"Kıyamet gününde parlak yüzler, Rablerine bakacaklardır."(Kıyame, 75/22-23)

"Hayır, onlar kıyamet gününde rablerini görme nimetinden mahrumdurlar."(Mutafiffin, 83/15)

Allahu Teala'nın görüleceğine dair sahih hadisler de mevcuttur...


İmam-ı Azam: "Cennet ehli için keyfiyetsiz, cihetsiz, teşbihsiz olarak Allah'a kavuşmak haktır."(El-Vasiyye)

Kaynak: Fıkh-ı Ekber Şerhi, Aliyyul Kari, Çağrı Yayınları...
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Hımmm..Siz otoritesiz sanırım bu konuda!..Peki neye göre karar verdiğiniz??Hangi ayetleri birbiriyle karşılaştırdıktan sonra bu kanaate vardınız??Eğer ilminizde gerçekten samimi iseniz bu konuyla ilgili bütün ayetleri foruma asın münazara edelim....

Onlar samimi değiller güzel kardeşim onlar illaki biz MUHALEFET olacağız davasındalar Halbuki Allah'ın Resulu ile karşı karşıya gelecekler bunun farkında değiller belki abdulvahab kendilerini kurtarır
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt