old_preacher
New member
- Katılım
- 6 Eyl 2011
- Mesajlar
- 271
- Tepkime puanı
- 40
- Puanları
- 0
Bu yazıyı, din ya da şeriat lafını duyunca sinir krizlerine giren koyu kemalist tayfaya okutmak lazım. Hoş anlayacakları da yok ya..
Bu yazıyı, din ya da şeriat lafını duyunca sinir krizlerine giren koyu kemalist tayfaya okutmak lazım. Hoş anlayacakları da yok ya..
Bu ülkenin gerçek müslümanları, Mustafa Kemal'in ,bu ülkeyi gavur yunan ordusunun işgal ve tecavüzünden kurtardığını bilir ...
Bu ülkenin gerçek müslümanları bu nedenle Mustafa Kemal'e büuük bir sevgi ve saygı duyar...
Bu ülkenin gerçek müslümanları Mustafa Kemal'e karşı Kur'anın en büyük günahlardan saydığı nankörlük
suçunu işlemez, Her yıl 3 milyondan fazla Türk insanı O 'nun kabrini ziyaret ederek,dua eder....
Mustafa Kemal farklı bir şeydir, onu Allah tan bile üstün gören bir ideoloji olan ''kemalizm'' farklı bir şeydir.
Bu arada konuyla pek ilgisi yok ama Mustafa Kemal fazlaca abartılmaktadır, ilkokulda hakkında öğrendiğimiz bilgilerin hepsinin doğru olmadığı, tarafsız ve kapsamlı bir araştırmayla tamamen anlaşılabilir. Nitekim Mustafa Kemal bu ülkeyi değil, sadece Batı Anadolu nun bir kısmının kurtarılmasında ''kumandanlık'' görevi icra etmiştir (elbette pek çok silah arkadaşı ile birlikte), esas anlamda ülkeyi kurtaran, bizzat cephede savaşıp can veren halktır.
Kuran-ı Kerim hakkında ''gökten indiği sanılan kitaplar''(bkz 1937- Son Meclis Konuşması), İslamiyet hakkında ''Arap Uydurmaları''(bkz K.Karabekir, Paşaların Kavgası) diyen birini ise hiçbir müslümanın sevme zorunluluğu yoktur. Saygı duyulabilir, ama ''gerçek müslümanlar sever'' gibi bir şeyi kimse söyleyemez.
Mustafa Kemal farklı bir şeydir, onu Allah tan bile üstün gören bir ideoloji olan ''kemalizm'' farklı bir şeydir.
Nitekim Mustafa Kemal bu ülkeyi değil, sadece Batı Anadolu nun bir kısmının kurtarılmasında ''kumandanlık'' görevi icra etmiştir
''kumandanlık'' görevi icra etmiştir
Konunun 'din' dışında kalan bölümleri adına tartışmayı sürdürmeyeceğim, zira Mustafa Kemal in normal bir insan değil tanrısal bir varlık olarak zihinlerimize kazınışı sistematik olarak ilkokul 1 den başladığından, sıyrılmak da pek kolay olmaz. En çok sıyrılanlarda bile yine kalıntıları görünebilir. Bu, şu ana kadar ''Atatürk ü koruma kanunu'' denen ortaçağ kalıntısı bir kanun dolayısı ile açığa çıkamayan tarihçiler ve tarihi belgelerin zamanla ortaya çıkışıyla, ve yeni nesillerin daha özgür bireyler olarak yetişmesiyle uzun zaman içinde hallolacak bir şeydir. Bilginiz bu konuda yetersiz, ve siz de pek çok kişi gibi ilkokulda öğretilen klişeleri konuşuyorsunuz. Bilgisizce birine nankör demeden önce o konudaki bilgilerinizin tam ve tarafsız olduğundan emin olunuz. Yoksa kaale alınmazsınız.
Gelelim meselemize;
M.K in dini inanışı bizi ilgilendirmez ve kimse bilemez demişsiniz. İlgilendirmediği doğru, fakat kimsenin bilmediği değil. Kendisi deist ya da ateistti, çünkü kutsal metinlere inanmıyordu. Benim dinim hakkında ''Arap Uydurması'' ve ''Gökten indiği sanılan kitaplar'' demiş olması da onu sevmemem için gayet yeterli bir sebep. Bunları söylemiş birine ''dini inancı bilinemez'' demeniz ise ayrıca komik. Başka sebepleri de var elbette ama bunları yazarsam suç işlemiş olurum. Malum demokrasi timsali ülkemizde ölmüş birini koruma kanunu var.
Kuran ın tercümesini yaptırmış olması ise sandığınız gibi değildir. Atatürk, muhtemelen Kuran ı bir arabın yazdığı baştan savma bir yazı sandığından, yahut kusursuzluğunu idrak edemediğinden, kendince bu uydurmaların herkes tarafından anlaşılması için böyle bir şey yapmıştır, ve bunu da Karabekir e ''Arap uydurmalarını Türkçeye çevirteceğim, böylelikle inanmasınlar(yahut görsünler)'' şeklinde ifade etmiştir.(bkz Paşaların Kavgası, K.Karabekir.)
Kuran ın bugün Türkçe okunabilmesinin Atatürk ün sayesinde olduğunu düşünmeniz ise sınırlı bakış açısına sahip olduğunuzu gösteriyor. Farzedelim Atatürk yaptırmadı, 100 sene içinde başka kimse yaptıramayacak mıydı, buradan bu mu çıkıyor? Atatürk ilk kez yaptırmış, doğrudur. Ama o yaptırmasa bir başkası yaptıracaktı.
Zihninizi açın, sırf modern olacağım, yobaz dincilerden olmayacağım diye Atatürk ü tanrısal bir varlık olarak görmeyin. Ülkede sadece bu iki cephe yoktur, bunun farkına varın.
Kuran ın tercümesini yaptırmış olması ise sandığınız gibi değildir. Atatürk, muhtemelen Kuran ı bir arabın yazdığı baştan savma bir yazı sandığından, yahut kusursuzluğunu idrak edemediğinden, kendince bu uydurmaların herkes tarafından anlaşılması için böyle bir şey yapmıştır,
Tabii...Tabii aynen öyle....
Atatürk kendince bu uydurmaların herkes tarafından anlaşılması için Kur'anı tercüme ettirdi....
kendince bu uydurmaların herkes tarafından anlaşılması için İlahiyat fakültelerini açtı...
Öyle değil mi..???
Müslüman olduğunu iddia eden birinin "ben Atatürk'ü seviyorum" demesi akıl alacak gibi değil. Old_preacher'in vermiş olduğu kaynaklar ki bunlar iftira değil herkesin ulaşması mümkün olan kaynaklardır, Atatürk'in ne denli İslama düşman olduğunu göstermesi açısından açıktır. Hala bunları görmezden gelip tevillere başvuranlar inançlarını bir daha gözden geçirsin.
Kuran-ı Kerim hakkında ''gökten indiği sanılan kitaplar''(bkz 1937- Son Meclis Konuşması), İslamiyet hakkında ''Arap Uydurmaları''(bkz K.Karabekir, Paşaların Kavgası)
Sadece bunlar değil daha başka birçok sözleri var. Ama sanırım bunlar bir Müslümana yeter de artar bile. Ama birilerine yetmediğini görüyoruz, daha ne demeliydi acaba?
Müslüman olduğunu iddia eden birinin "ben Atatürk'ü seviyorum" demesi akıl alacak gibi değil.
Kardeş, senin Mustafa Kemal'i sevecek kadar aklın yoksa, kimse sana yardım edemez...
Mustafa Kemali sevmek, ben müslümanım diyen ve nankör olmayan her müslümanın borcudur.
1919 da 250-300.000 kişilik yunan ordusu İzmir,Bursa ve Eskişehire kadar tüm Anadoluyu işgal etmiş,
müslümanlara karşı her türlü zulmü ve katliamı yapmış,müslüman kadınlara tecavüzler ederken....
Mustafa Kemal Samsuna çıkmış...Ortada ordu yok,silah yok,mühimmat yok.
Anadolunun büyük bir kısmını işgal etmiş olan düşman ordusunu yenmek, işgal ve tecavüz altındaki müslümanları kurtarmak ,ancak bir mucize ile mümkün....
Burada mucize gerçekleşiyor, Yüce Allah Mustafa kemal'e gavur zulmü altındaki müslümanları kurtarma görevini veriyor....
Nasıl ki yüce Allah Peygamberimize yardım etmiş ve peygamberimizin putperestlere karşı galip gelmesini
ve muvaffak olmasını sağlamış ise....
Tüce Allah Mustafa Kemale de yardım etmiş ,yunan gavuruna karşı galip gelmesini ve muvaffak olmasını sağlamıştır....
İlahiyat fakülteleri hakkındaki yalanları anlamış olmanız güzel.
İstanbul Hükümeti, Atatürk ü İstanbul a çağırdığında Atatürk istifa etti. Bu olaydan sonra Karabekir, tüm ordusuyla birlikte onun hizmetine girdiğini ilan etti. Bu olduğu esnada terhis edilmemiş tek ordu, Karabekir in komutanlığını yaptığı orduydu. Bu olay sayesinde bugün Atatürk diye biri anılıyor, Karabekir ona bu desteği vermeseydi Mustafa Kemal yalnızca istifa etmiş bir Osmanlı subayı idi, ve muhtemelen tarih kitaplarında da yer tutmayacaktı.
Yani Atatürk işe başladığında ordu yok falan değildi. Arkasında bir ordu, tüm halk tarafından itibar gören savaş kahramanı Karabekir, ve onun gibi pek çok tanınmış adam vardı. Bunların ardından Atatürk zaman zaman din adamı görünümüne bürünerek vaaz verdi, din adamlarıyla resimler çektirdi, İslam hakkında bir iki iyi laf etti ki cahil ve her şeyden habersiz halk iyice desteğini versin.
Bunları Atatürk ün dindarlığına falan bağlayan insanlar, 1937 deki konuşmasından bahsedilince dut yemiş bülbüle dönerler, ya da kıvırmaya çalışırlar.
Evet, bir daha bakalım bakalım Atatürk ne demiş;
''Bizim devlet idaresindeki ana programımız, CHP programıdır.Bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır.Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.'' (1937 Son Meclis Konuşması)
Evet, siz nankör olmayan her müslümanın, bu sözleri söyleyen insanı sevmesi gerektiğini söylüyorsunuz. O halde tekrar okuyunuz.
Evet bir mucize gerçekleşmiştir o savaşta, fakat bu mucizenin Atatürkle pek bir alakası yoktur. Bunu gerçekleştirenler açlıktan can çekişen, fakirlikten sokaklarda yatan, fakat kadınlarını ve çocuklarını korumak için gözünü bile kırpmadan, elinde Kuran ile cephede can veren millettir. Bugün bazılarının cahil, koyun sürüsü, bidon kafalı olarak nitelendirdiği o millet; yoksa balolarda fransız musikisi eşliğinde şarap içerek modernleştiğini zannedenler ya da avrupalı şapkası giymeyi reddedenleri istiklal mahkemelerinde vatan haini diye asanlar değil.
Bu arada size düşünmeniz için bir soru soracağım. Bildiğiniz ve tarih kitaplarımızda da yazdığı üzere, kurtuluş savaşından sonra 'yenilen devlet' statüsünden 'yenen devlet' statüsüne yükseldik, ve Lozan a bu şekilde gittik. Yani savaş kazanan devlet olarak oturduk masaya.
O halde niçin Musul ve Kerkük gibi dünyanın en zengin petrol kaynaklarını ve Ege de stratejik öneme haiz bir çok adayı ''yendiğimiz'' o devletlerin kucağına bıraktık? Düşünün.
Evet bir mucize gerçekleşmiştir o savaşta, fakat bu mucizenin Atatürkle pek bir alakası yoktur.
Hayır, bana göre bu ülkeyi Atatürk kurtarmadı. Çünkü Atatürk süpermen değildi, tek başına o kadar insanı yenemezdi.
Sevgili CENGİZHAN, ben size gerçekleri açıklıyorum, olaylara mantık ve tarafsızlıkla yaklaşıyorum, ve size karşı herhangi bir menfi sözüm olmadı. Ama siz her mesajınızda bana hakaret yağdırıyorsunuz ve konuştuklarınızın bir dayanağı yok. İlkokulda bize öğretilenleri aynen söylüyorsunuz burada, Atatürk geldi düşmanı yurttan kovdu bize özgürlük verdi. Yanlış hatırlamıyorsam akademisyendiniz. Bir akademisyenin herhangi bir konuya yaklaşımının seviyesi bu olmamalı. Ayrıca hoşunuza gitmeyen gerçeklerle karşılaştığınızda ''Allah nankör yaratmış yapacak bir şey yok'' diyerek konuyu kapatmak da bir akademisyene yakışmaz.
Açıkça görüldüğü gibi, Atatürk bize okullarda öğretilen o tanrısal varlık değil, sıradan bir insandır. Yaşadığı dönemde şans yüzüne gülmüş, silah arkadaşlarının arasından yükselebilmiştir. Bu yükselme kimi zaman şans ile, kimi zaman da kendisinden daha başarılı komutanları hain ilan ederek(Çerkes Ethem) ya da kendi partisinden daha başarılı olacak ve halkın daha çok seveceği partileri bahanelerle kapatarak (Serbest Cumhuriyet Fırkası) olmuştur. Bu böyledir, tarihi daima kazanan taraf yazar, eğer Çerkes Ethem ya da başkaları bu iktidar kavgasında bazıları kadar hırslı olsa idi, şu an tarih kitaplarında Mustafa Kemal diye birini Çerkes Ethem in yerine okuyor olacaktık. Kazanan tarihi yazar, kaybeden hain olur, bu böyledir. Bugün Atatürk hakkında övgü dolu şeyler yazan tarihçilerin tümü vatansever kabul edilirken gerçekleri yazanlar İngiliz dostu ve vatan haini olarak yaftalanmaktadır. Bu da cehaletin acı bir sonucudur.
Din konusunda ise konuşacak bir şeyin olmadığını görüyorum, zira siz açıkça İslam a söven, onu Arap uydurması olarak nitelendiren birini, her müslümanın sevmesi gerektiğini ve aksinin nankörlük olacağını söylüyorsunuz. Buna sadece gülüyor ve geçiyor, ayrıca bu konudaki samimiyetinizi bir kez daha gözden geçirmeye davet ediyorum.
Hayır, bana göre bu ülkeyi Atatürk kurtarmadı. Çünkü Atatürk süpermen değildi, tek başına o kadar insanı yenemezdi.
eğer Çerkes Ethem ya da başkaları bu iktidar kavgasında bazıları kadar hırslı olsa idi, şu an tarih kitaplarında Mustafa Kemal diye birini Çerkes Ethem in yerine okuyor olacaktık
Fatih Sultan Mehmet te istanbulu fethetmedi.
Fatih süpermen değildi..Tek başına İstanbulu fethedemezdi.....
Belki de çerkes ethem Dumlupınar ve sakarya meydan muharebelerini kazanamayacak, mağlup olacak ve bugün
yunanistan devletinin hudutları Eskişehire kadar gelecek ve Anadolunun yarısı, Yunanistan yönetiminde olacaktı....
Mustafa kemal Yüce allahın emri ve yardımı olmadan, kendi başına mı bu mucize başarıyı gerçekleştirdi..?????
Evet bir mucize gerçekleşmiştir o savaşta,
yukarıda da açıkça görüldüğü gibi, mucize başarı falan gerçekleştirmemiştir.
Bu tartışma daha önce de belirttiğim gibi hiçbir değer taşımaz duruma gelmiştir...
Ben kendi hesabıma bu tartışmaya son veriyorum..
Bu mudur bir bilim insanının izleyeceği yol? Savunduklarının yanlışlığı ortaya konulduğunda ve diyecek bir şey bulamadığında ''seviye düştü ben gidiyorum'' demek? Devam ettiğiniz hakaretleri saymıyorum bile.
Dip not: Anıtkabir ziyaretlerinin yarısından fazlasının okulların zorla götürülmesinden kaynaklandığını sanırım bilmiyorsunuz.
Öncelikle Allah, ''gökten indiği sanılan kitaplar'' ya da ''Arap uydurması'' diyen birine yardım etmez.