Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ehli Kuran ile Ehli Sünnet Arasındaki 40 Ufak Farklılık

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Gerçekten bazen izan konusunda beni hayrete düşürüyorsun sende. Ben de zaman zaman izan konusunda şaşırırım, ama asla sap ile samanı birbirine karıştırmadan yazarım.

1- Sen; ebrar_2007 nicki ile yazıyorsan, o zaman bu sözler sana!

2- Mim konusunu bana kalırsa Fetih acele ve eksik yazmış, keşke daha devam etseydi. Hem harf bazında, hemde anlam bütününde bakıldığı zaman Hz.Allah'ın (cc) ismi şerifi ile Hz.Muhammed'in (s.a.v.) isimlerini yanyana yazarken araya virgül koymaması seni bu yönde bir düşünceye sevk ederki, eğer doğru diyen olursa bu çıkan anlama zaten kafirdir! Yani; Ehad Ahmed celle celalühu ve sallallahu aleyhi vessellem diye okunduğu zaman bizzat küfr hükmüne girerki, bunun doğrusu şu olmalıydı Ehad celle celalühu (,) Ahmed sallallahu aleyhi ve sellem isimleri birbirine şekilsel olarak çok benziyor denilmeliydi. İmla yönünden eksik kalmış. Yani bir tek virgül eksik kalmış. Hata mı, evet hata. daha dikkatli olmalıydı. Ama anlam bakımından fetih burada Rasule (s.a.v.) uyan, Allah'a (cc) uymuş olur demeye çalıştığını sende biliyorsun. Reddiye yazmak yerine; "fetih virgül koymayı unutmuşsun" demeliydin. Allah (cc) buyuruyor, eğer O (cc) ayrı yazmaya gerek görmüyor ise, biz neden gerek görelim. "Allah'a ve Resulüne uyun" yani "Ehad'a ve Ahmed'e uyun" (haşa) bu cümle ile rabbül Alemin kendini mi tekzib etmiş oldu şimdi. ?

Siz bir tane (,) takılmış hemen reddiye yazıyorsunuz, güzel aslında beğendim; ama, el insaf bazı hanif arkadaşlar koskoca ayetleri inkar ediyor ? Ya bu küfre ne demeli metin mete ?



Ordaki cevabimi okumussundur devam etmeyecegim ama sunu unutmaki verdigin cevap dogru degil yani yok Ehat ve Ahmet yani biz yaziyi okuyamadik bir virgülü sasirdik öylemi Radikal.Yazik kulp bulmak ancak bu kadar olur:Gelelim Ebrar 2007 ye adamin yazisinda elestirecegin tek kelime var oda ismi?


Ebrar_2007´isimli üyeden Alıntı
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

053-NECM SURESİ

Battığı zaman yıldıza andolsun; (1)

Sahibiniz (arkadaşınız olan peygamber) sapmadı ve azmadı. (2)

O, hevadan (kendi istek, düşünce ve tutkularına göre) konuşmaz. (3)

O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. (4)


"Siz haddi aşan kimseler oldunuz diye,sizi Kur'an'la uyarmakdan vazmı geçelim" ZUHRUF:5

Bu yaziya yazdigin bu zehirden daha keskin yaziyi simdi sen o isen sana yazdim demek gercekten ne kadar gercekci?

Fetih virgülmü unuttu oldu ismi ama orjinindede yok simdi sen eklemissindir sanirim...
 

Ebrar_2007

New member
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Bülent Şahin Erdeğer

"Hadîs ve Sünnet" Kavram Kargaşası:

Hadîs sözlük anlamında ifade edilen söz ve söylem anlamlarına gelmektedir. Ancak daha sonraki süreçte Resulullah’tan rivayet edilen sözler anlamında kullanılmış ve İmam Şafii’nin yorumuyla Sünnet kavramıyla özdeşleştirilmiştir. Hadîs Kur’an’da “hadîs” ve “ahâdis” kipleriyle 28 yerde geçmektedir. (4:42,78,87,140; 6:68; 7:185; 12:6,111; 18:6; 20:9; 23:44; 31:6; 33:53; 39:29; 45:6; 51:24; 52:34; 53:39; 56:81; 66:3; 68:44; 77:50; 79:15; 85:17; 88:1 ) Istılahi anlamın en geniş anlamda sözlük anlamına tabi olduğunu hatırda tutarsak, Kur'an, kendisinden başka hiçbir Hadîsin/sözün/söylemin iman edilecek, nass değeri olabilecek bir söz/söylem olamayacağını muhkem biçimde ifade etmektedir. Çünkü her Hadîs söz/söylemdir ancak her söz ıstılahi anlamda “Hadîs/Rivâyeti ân Resûl” değildir. Dolayısıyla Kur’an’ın geniş anlamda kullandığı Hadîs/söz ifadesi Resulullah’a atfedilen sözleri de kapsamaktadır. Kur’an’ın temel ilkelerinden biri de şudur:

Sözlerden/Hadîslerden bir söz olan ancak ahsen'ul hadîs olan Kur’an’ın yanında başka hiçbir sözün/hadîsin ona eş koşulamayacağı yani Kur'an'la aynı değerde kabul edilemeyeceği daha da açarsak: Nass, evrensel dinsel kaynak olarak asla Kur’an dışında bir hadîsin/sözün “iman” edilecek bir söz olamayacağıdır:
"Bundan sonra hangi söze inanacaklar?”"
(Sure Ayet No: 7/185)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Evet Fetih ben Sefaati Allahin disinda her kimeden olursa olsunki Kitab yok diyor ben yine kitaba uyarak(43/44) Istemiyorum...Iste simdi davamin ne kadar yüce olduguna inandinmi?

Yarın şefaat günü yamukluk yok ama yok ben bilmiyodum du felandı filandı dersin O gün ne olduğunu anlarsın da iş işten geçer
 

KaYnUkA

New member
Katılım
28 Eyl 2007
Mesajlar
147
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
metin mete´isimli üyeden Alıntı
Evet Fetih ben Sefaati Allahin disinda her kimeden olursa olsunki Kitab yok diyor ben yine kitaba uyarak(43/44) Istemiyorum...Iste simdi davamin ne kadar yüce olduguna inandinmi?




kardesım mahser gunu sefaat diye inlemeni duymak isterdim....
ama inşallah allah'ın izniyle peygamberimiz sana bana ve butun mumınlere şefaat eder.....


[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]109 - O gün, Rahmân'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnud olduğu kimselerden başkasının şefaatı fayda vermez.[/FONT]
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Yarın şefaat günü yamukluk yok ama yok ben bilmiyodum du felandı filandı dersin O gün ne olduğunu anlarsın da iş işten geçer




Tamamdir sen al bulabilirsen sefaati bize yeter Allahin Sefaati...


kardesım mahser gunu sefaat diye inlemeni duymak isterdim....
ama inşallah allah'ın izniyle peygamberimiz sana bana ve butun mumınlere şefaat eder.....


gerisi hikayedir dedim ya..
 

1959

New member
Katılım
15 Nis 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
65
Arkadaşlar şefaat makamına çıkan Peygamberler,Evliyalar ve dünyada Allah'ın rızasına ulaşmış bütün İnsanlar,zaten fenafillah olabilme başarısı gösteren İnsanlardır,artık o makamda ayrı gayrı yoktur ki,Allah ne düşünüyorsa onlarda onu düşünürler,Allah(cc) ve Şefaat yetkisi verdiği bütün kullar aynı düşünce,tek düşünce içinde Alalh'ta ifna olmuşlardır,Allah'ın şefaatine layık olamayan İnsan,Peygamberinin,Evliyasının,şeyhininde şefaatına layık olamaz,sanki Allah ve şefaat ehli ayrı imiş gibi algılıyorsunuz veya Şefaate yetkili olan lar Alalh'tan dahamı affediciler?
Bütün şefaat ehlini toplasan Alalh'ın merhametinin zerresi bile olamazlar,b uyüzden sen Allahtan taraf ol,git Peygamberinin devesini çal demişlerdir.
Alimlerimiz hep Peygamberden bahsettikleri için ,İnsanlar Allah'ı merhametini,gücünü layığınca tanımıyorlar,hangi kanalı açarsan hep Peygamberlerden bahsediliyor,Allah'tan bahseden yok gibi,bu yüzden herkes,kıyamete torpil aramaya çıkmış,inandığı Tanrının merhametine,gücüne inansa veya gereğince tanısa,gerçek şefaat sahibinin Allah olduğunu bilir.
Çocukluğumuzdan beri Allah yakar,Allah taş eder gibiv.s hep Allah'ı kötü Peygamberi iyi tanıttılar,olacağı bu herkes daha merhametli Peygamber,Şeyh aramaya çıkmış.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
hani bir kul arkadaş konuyu açarken fark diye bir ayırım yapmış ama böyle bir ayırım olmaz. Konu ile altında yazanlar bence bu arkadaşın kötü bir niyeti olmadığıdır. Çünkü ALLAH (c.c) sıfatlarını yazmış, insanla ALLAH'ın (c.c) sıfatlarını kafasında ayırmış ama anlatmak istediğini anlatamamış. Peygamberimiz ile ilgili olarak Talha33 kardeşimizin de dediği gibi Peygamberimiz yaşayan kurandı. Ehli sünnette ehli kuranda aynıdır, bir fark olamaz. Ehli kuran olabilmenin yolu kendisine tebliğ edilen kuranı bize tebliğ eden peygamberimizi (sav) tanımaktan, onun gibi yaşamaktan geçer. Bu benim bakış açım, tabi yukarıda yazanlara göre herkesin bakış açısı kendine göre farklı.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
farz ve sünnet birbirinden ayrıdır, ancak, namazda herzaman birlikte icra edilir. Peygamberimiz (sav) efendimizde bize namazı öğretirken ve namaz kıldırırken bize örnek olur iken bunu anlatmak istemiştir. İnsanları ehli sünnet veya ehli kuran diye ayırmak çok saçma birşey. Bir insanın imanı ya vardır ya da yoktur. Varsa eğer ALLAH'ın (c.c) rızasını kazanma yoluna girmiştir, tabi gene bu yoldan sağ salim çıkamayabilir, taşıdığı iman cevherini nefsinin önerdiği unsurlarla değiştirip helakta olabilir. Bu onun hayatı boyunca imanla yaşamasını bağlamaz. İman nurunu kazandıktan sonra onu kalorifer kazanındaki ateş gibi devamlı suretle takviye yapmak gerekir. Bu, ancak ALLAH (c.c) ve herkesin sevgilisi olan cihan Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellem Efendimizin ne kadar arkasından giitiğimize veya ne kadar nefsimizin arkasından giitiğimizle ölçülür. Bu ölçütlerin içinde kuran-ı kerime sarılmakta vardır. ALLAH hepimizin akibetini hayırlı yaratır inşallah. Hepimizden hoşnut olur inşallah.
 

sýyah_

New member
Katılım
13 Ağu 2010
Mesajlar
454
Tepkime puanı
222
Puanları
0
Yaş
51
Arkadaşlar şefaat makamına çıkan Peygamberler,Evliyalar ve dünyada Allah'ın rızasına ulaşmış bütün İnsanlar,zaten fenafillah olabilme başarısı gösteren İnsanlardır,artık o makamda ayrı gayrı yoktur ki,Allah ne düşünüyorsa onlarda onu düşünürler,Allah(cc) ve Şefaat yetkisi verdiği bütün kullar aynı düşünce,tek düşünce içinde Alalh'ta ifna olmuşlardır,Allah'ın şefaatine layık olamayan İnsan,Peygamberinin,Evliyasının,şeyhininde şefaatına layık olamaz,sanki Allah ve şefaat ehli ayrı imiş gibi algılıyorsunuz veya Şefaate yetkili olan lar Alalh'tan dahamı affediciler?
Bütün şefaat ehlini toplasan Alalh'ın merhametinin zerresi bile olamazlar,b uyüzden sen Allahtan taraf ol,git Peygamberinin devesini çal demişlerdir.
Alimlerimiz hep Peygamberden bahsettikleri için ,İnsanlar Allah'ı merhametini,gücünü layığınca tanımıyorlar,hangi kanalı açarsan hep Peygamberlerden bahsediliyor,Allah'tan bahseden yok gibi,bu yüzden herkes,kıyamete torpil aramaya çıkmış,inandığı Tanrının merhametine,gücüne inansa veya gereğince tanısa,gerçek şefaat sahibinin Allah olduğunu bilir.
Çocukluğumuzdan beri Allah yakar,Allah taş eder gibiv.s hep Allah'ı kötü Peygamberi iyi tanıttılar,olacağı bu herkes daha merhametli Peygamber,Şeyh aramaya çıkmış.
Doğru, yazdıklarınıza şunu eklemekte yarar buluyorum: Merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAH (c.c), Adem Peygamberden bu yana gelen peygamberlerden sadece ve sadece Peygamber Efendimize(sav), şefaat makamı vermiştir.
 

sumisali

New member
Katılım
3 Nis 2009
Mesajlar
1,903
Tepkime puanı
2,112
Puanları
0
Asr-ı Saadet ve Dört Halife dönemlerinde herhangi bir mezhebin kurulmasına gerek yoktu. Çünkü onlar dini doğrudan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'den ve Ashabından öğrenmişlerdi.
Sonradan sapkın akımlar ve bid'atçı fırkalar türeyince, Peygamber Efendimiz (sav)'in ve Ashabının yolundan giden rabbani alimler, itikat ve amelde bazı ölçüler tespit etmişlerdir. Doğruyu yanlıştan ayırarak, İslam dinini arınmış bir şekilde insanlığa sunmuşlardır. Böylece Ehl-i Sünnet mezhepleri ortaya çıkmıştır.
Ehl-i Sünnet çizgisini, sapık fırkalardan ayıran bazı önemli esaslar vardır. Ehl-i Sünnet karşıtı sapkın bazı akımlar, bu esaslara karşı çıkarak kimi bilgisiz insanları kendi taraflarına çekmeyi başarmışlardır. Bu nedenle, Peygamberimiz (sav)'in yoluna tabi olmuş tüm Müslümanlar, bu gibi fitnelere karşı çok dikkatli olmalıdırlar. Bu konuda ilk yapılması gereken şeylerden biri Ehl-i Sünnet itikadının esaslarını özümseyerek öğrenmek ve akılda tutmaktır.
 
Üst Alt