radikal
New member
Maide Suresi, 51 : "Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez."
Sual:Şimdi bazı kişlerin Maide 51'den anladığına göre anlarsak . Yani, ayetin Yahudi ve Hristiyanlara düşman olun dediğini düşünürsek;
Hayır, yanlış ifade ettin derim. Ayet düşman olun demiyor, dost olmayın, dostluğunuza kabul etmeyin diyor. Onlar size dost olabilir, iltifat edebilir, yarenlik yapmak isteyebilir, alış veriş yapmak isteyebilir, amma; sizler onların dostluğunu asla kabul etmeyin, samimi olarak itimat etmeyin, yarenliğe kabul etmeyin diyor. Siz müslüman olarak, onlara amir olabilirsiniz, alış veriş yapabilirsiniz, çeşitli iyiliklerde bulunabilirsiniz, ama asla dostluk kurmayın, eğer kim bu hudutların dışına çıkarsa o; artık onlardandır ve onlar ile beraber haşrolunur, diyor.
Maide Suresi, 5 : "Mü'min kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir."
Maide Suresi 5. ayeti şunu demiş olmaz mı? "Düşman edinmenizi emrettiğim Yahudi ve Hristiyan hanımları ile evlenebilirsiniz?"
Hayır, bunu da demeniz uygun düşmez. Çünkü, burada bir yasak kaldırılmıyor, zarurete binaen belli ölçüler içerisinde izin veriliyor. Yasağı kaldırmak fiili başkadır, zaruret doğrultusunda ezeli ve ebedi yasak olan bir konuya belli ölçüleri aşmamak kaydı ile izin verilmiş olması başkadır. Dikkat ettiğiniz zaman göreceksiniz ki belli ölçüler olarak şunlar zikrediliyor:
1- ifetli olmaları,
2- mehirlerinin verilmesi,
3- zina etme maksadı olmamalı,
4- gizli dost tutma amacı güdülmemeli,
bu ölçülere riayet edildiği takdirde, helal olabileceği konusunda kısmi bir izin veriliyor. Buradaki helal cümlesi de şu ayete dayanak yapılılır: ""O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı " (Bakara :29)
Madem ki, her şey bizim için yaratıldı, o halde bizim istifademize uygundur. Ne şekilde peki ? ölçü ve izin kısımlarına dikkat edildiği sürece. Yani, Allah elmayı yarattı ama elmadan yapılan içkiyi haram kıldı, bunun gibi. Yahut buğdayı bizim için yarattı helal kıldı ama rakı haramdır. Diğer bütün herşeyi buna kıyas edebiliriz. Diğer ümmetleri de yarattı, onların bazı nedenlerinden dolayı bazılarını bize haram kıldı. Helal kıldıklarına da bazı şartları getirdi. Aynı bunun gibi.
Ankebut suresi, 46 : "İçlerinden zulmedenleri bir yana, Ehl-i Kitapla ancak, en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: 'Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur."
Ankebut 46 ayetini de:" İçinizde zulmedenler bir yana düşman olmanızı emrettiğim Ehl-i Kitabla en güzel mücadele savaştır." Manasında olmaz mı?
Ankebut suresinin 46. ayeti bir meydan okumadır. Dikkat edin "...bizim ilahımız da sizin ilahınızda bir'dir..." diyor. Yani, ey yahudiler! siz Üzeyir'i (a.s.) Allah'ın oğlu kabul ettiniz ve siz ey hristiyanlar! siz de İsa'yı (a.s.) Allah'ın oğlu kabul ettiniz ve akidenizi, itikadınızı bu ifadeler ile açıkladınız. Biz de diyoruz ki "Allah veled edinmemiştir" ve bu ayet ile de sizin akidenizi lağv ediyoruz, biz Allah'dan (celle celaluhu) başka İlah tanımıyoruz ve O'nun; sizin de bizim de tek ve bir Allah'ımız olduğunu ilan ediyoruz, anlamındadır. Daha kaba belki ama anlaşılır bir ifadeyle şu anlama getiriyoruz "Sizin Din diye bildiğiniz akideniz her yönü ile sakat, siz ancak bizim anlattığımız şekli ile kabul etseniz de etmeseniz de Allah'ın kulusunuz, çünkü sizin akideniz ancak sapıklık üzeredir" diyoruz.
Bu bağlamda Maide Suresi 51. ayette murad nedir?
Bu bağlamda Maide suresi 51. ayette; bu şekilde yapmak ile zalimler safında olan yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin, çünkü onlar Allah'a isyan eden topluluklardır, onlar ile alış veriş yapın, onlara iyilikte bulunun ama asla dostluk kumayın, eğer dediklerime uymazsanız sizler de nefslerinize zulm etmiş olursunuz. Çünkü Allah zalimleri sevmez ve onları hidayet ile şereflendirmez. Böylelikle siz onlar ile beraber haşrolacak hareketlerde bulunmayın, ve onlarlayarenlik kurmayın, ikazı olarak anlayabiliriz inşaallah.
Sual:Şimdi bazı kişlerin Maide 51'den anladığına göre anlarsak . Yani, ayetin Yahudi ve Hristiyanlara düşman olun dediğini düşünürsek;
Hayır, yanlış ifade ettin derim. Ayet düşman olun demiyor, dost olmayın, dostluğunuza kabul etmeyin diyor. Onlar size dost olabilir, iltifat edebilir, yarenlik yapmak isteyebilir, alış veriş yapmak isteyebilir, amma; sizler onların dostluğunu asla kabul etmeyin, samimi olarak itimat etmeyin, yarenliğe kabul etmeyin diyor. Siz müslüman olarak, onlara amir olabilirsiniz, alış veriş yapabilirsiniz, çeşitli iyiliklerde bulunabilirsiniz, ama asla dostluk kurmayın, eğer kim bu hudutların dışına çıkarsa o; artık onlardandır ve onlar ile beraber haşrolunur, diyor.
Maide Suresi, 5 : "Mü'min kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir."
Maide Suresi 5. ayeti şunu demiş olmaz mı? "Düşman edinmenizi emrettiğim Yahudi ve Hristiyan hanımları ile evlenebilirsiniz?"
Hayır, bunu da demeniz uygun düşmez. Çünkü, burada bir yasak kaldırılmıyor, zarurete binaen belli ölçüler içerisinde izin veriliyor. Yasağı kaldırmak fiili başkadır, zaruret doğrultusunda ezeli ve ebedi yasak olan bir konuya belli ölçüleri aşmamak kaydı ile izin verilmiş olması başkadır. Dikkat ettiğiniz zaman göreceksiniz ki belli ölçüler olarak şunlar zikrediliyor:
1- ifetli olmaları,
2- mehirlerinin verilmesi,
3- zina etme maksadı olmamalı,
4- gizli dost tutma amacı güdülmemeli,
bu ölçülere riayet edildiği takdirde, helal olabileceği konusunda kısmi bir izin veriliyor. Buradaki helal cümlesi de şu ayete dayanak yapılılır: ""O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı " (Bakara :29)
Madem ki, her şey bizim için yaratıldı, o halde bizim istifademize uygundur. Ne şekilde peki ? ölçü ve izin kısımlarına dikkat edildiği sürece. Yani, Allah elmayı yarattı ama elmadan yapılan içkiyi haram kıldı, bunun gibi. Yahut buğdayı bizim için yarattı helal kıldı ama rakı haramdır. Diğer bütün herşeyi buna kıyas edebiliriz. Diğer ümmetleri de yarattı, onların bazı nedenlerinden dolayı bazılarını bize haram kıldı. Helal kıldıklarına da bazı şartları getirdi. Aynı bunun gibi.
Ankebut suresi, 46 : "İçlerinden zulmedenleri bir yana, Ehl-i Kitapla ancak, en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: 'Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur."
Ankebut 46 ayetini de:" İçinizde zulmedenler bir yana düşman olmanızı emrettiğim Ehl-i Kitabla en güzel mücadele savaştır." Manasında olmaz mı?
Ankebut suresinin 46. ayeti bir meydan okumadır. Dikkat edin "...bizim ilahımız da sizin ilahınızda bir'dir..." diyor. Yani, ey yahudiler! siz Üzeyir'i (a.s.) Allah'ın oğlu kabul ettiniz ve siz ey hristiyanlar! siz de İsa'yı (a.s.) Allah'ın oğlu kabul ettiniz ve akidenizi, itikadınızı bu ifadeler ile açıkladınız. Biz de diyoruz ki "Allah veled edinmemiştir" ve bu ayet ile de sizin akidenizi lağv ediyoruz, biz Allah'dan (celle celaluhu) başka İlah tanımıyoruz ve O'nun; sizin de bizim de tek ve bir Allah'ımız olduğunu ilan ediyoruz, anlamındadır. Daha kaba belki ama anlaşılır bir ifadeyle şu anlama getiriyoruz "Sizin Din diye bildiğiniz akideniz her yönü ile sakat, siz ancak bizim anlattığımız şekli ile kabul etseniz de etmeseniz de Allah'ın kulusunuz, çünkü sizin akideniz ancak sapıklık üzeredir" diyoruz.
Bu bağlamda Maide Suresi 51. ayette murad nedir?
Bu bağlamda Maide suresi 51. ayette; bu şekilde yapmak ile zalimler safında olan yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin, çünkü onlar Allah'a isyan eden topluluklardır, onlar ile alış veriş yapın, onlara iyilikte bulunun ama asla dostluk kumayın, eğer dediklerime uymazsanız sizler de nefslerinize zulm etmiş olursunuz. Çünkü Allah zalimleri sevmez ve onları hidayet ile şereflendirmez. Böylelikle siz onlar ile beraber haşrolacak hareketlerde bulunmayın, ve onlarlayarenlik kurmayın, ikazı olarak anlayabiliriz inşaallah.