Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bugün İnanmayı Denedim

  • Konbuyu başlatan kompLeks
  • Başlangıç tarihi

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
iman, amel ve ihlası biraz açalım mı? kelime-i şahadet getirince iman etmiş oluyoruz. namaz kılınca, oruç tutunca vs. amel etmiş oluyoruz. peki ya ihlas. ihlastan biraz bahsetmişsiniz ama tam olarak kavrayamadım. kelime-i şahadet getirsek, oruç tutsak, namaz kılsak, zekat versek, kurban kessek,hacca gitsek ama ihlas olmasa cennete gidemez miyiz? ihlas tam olarak ne?

peki iman ediyoruz ama takva sahibi olamıyorsak, bunu ihlasla yapamıyorsak ne olacak? belki hep iman edeceğiz ama ömrümüzün sonuna kadar ihlasla iman etmeyeceğiz. ozaman ne olacak?

İnsan, lisan ile şahadet getirse ama kalben inanmasa iman etmiş olmaz.

Lisan ile ve inanarak şahadet getiren iman etmiştir ve ameli çok az da olsa ve Allah ona bu nedenle bir ceza yazmış ise cezasını çektikten sonra cennete varır.

İhlas; riyasızlık demektir. İhlasla ibadet etmek, ibadetini sadece Allah rızası için yapmak, insanların beğenisi için yapmamaktır. Riya içinde yapılan ibadetin hiç bir kükmü yoktur. Riya içinde ibadet etmektense, etmemek daha hayırlıdır. Zira riyada az da olsa şirk vardır. Bu nedenle gerek iman etmede, gerek ibadette ihlas, çok kuvvetlice olmasa da şarttır.

Takva; Allah korkusu ile günahlardan kaçınıp, sevapların peşine koşmaktır. Bu çok güzel bir haslet olmasına rağmen ihlas gibi olmazsa olmaz değildir.
 
K

kompLeks

Guest
Bu nedenle gerek iman etmede, gerek ibadette ihlas, çok kuvvetlice olmasa da şarttır.


Takva; Allah korkusu ile günahlardan kaçınıp, sevapların peşine koşmaktır. Bu çok güzel bir haslet olmasına rağmen ihlas gibi olmazsa olmaz değildir.

peki nasıl ihlas ile iman edeceğiz. bunun bir yöntemi var mı? yani bir insan iman ediyorsa bunu neden ihlas olmadan yapsın. hiç bir faydası olmadığını bile bile ihlas olmadan iman etmenin kime ne faydası vardır.
 

mavigece

New member
Katılım
1 Nis 2006
Mesajlar
62
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
bekir kardeşim zaten sorunuza diğer mesajının ilk cümlesinde cevap vermiş
"
İnsan, lisan ile şahadet getirse ama kalben inanmasa iman etmiş olmaz."

ben açıklayayım onun cümlesini..burda ihlas gerçekten samimi bir kalp inanan bir kalp demektir...kalbiniz inanmıyorsa lisan ile kelimei şahadet getirmenin size bir faydası yok...

sözün özü sizin gerçekten Allaha kulluk etmeyi istemeniz gerekli...

bir şeyleri zorlamayla olmaz...gerçekten merak eden bir insan arapça ve türkçe kur'anı kerim alır eline araştırır baştan sana Allahın ayetlerini okur...ve uzun uzun düşünür...burda sitelerdeki arayış ne kadar yeterli olabilir?...

ama ben inanmıyorum sizin samimiyetinize...istekli olduğunuzu düşünmüyorum nedense..sadece dikkat çekmek için böyle başlıklar açıyosunuz..dikkat çekmek için islamiyeti aracı olarak kullanmayın!..
 

gelincik çiçeði

New member
Katılım
13 Ağu 2011
Mesajlar
291
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Yaş
33
mavigece kardeşim, çok yerinde bir ifade kullanmışsınız tebrik ediyorum.. Burdaki sitelerden arayışa girmek yeterli değildir. Aradığınız şey inanmak ise önce kalbinize bir bakın ve samimi olmaya çalışın ve isteyin.. Evet Allah'tan size hidayet vermesini isteyin.. Böyle buraya popüler olmak için ilginç başlıklar atıp insanların size birşeyler söylemesini bekleyerek inanamazsınız.. Alın elinize Kuranı okuyun ve ne diyor üzerinde düşünün ve kendi içinizde bunun analizini yapın.. Yazdığınız yazılardan anladığım kadarıyla bir öylesiniz bir böyle karar verin Allah aşkına.. Gerçekten inanmak mı istiyorsunuz yoksa inanmayı denemek mi? Bu soruya bir açıklık getirelim..
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
peki nasıl ihlas ile iman edeceğiz. bunun bir yöntemi var mı? yani bir insan iman ediyorsa bunu neden ihlas olmadan yapsın. hiç bir faydası olmadığını bile bile ihlas olmadan iman etmenin kime ne faydası vardır.

Kelime-i Şehadet + kalple tadik = ihlasın başlangıcı

Bundan sonra o ihlası arttırmanız size bağlı..
 

groll

New member
Katılım
22 Eyl 2011
Mesajlar
36
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Evet bugün inanmayı denedim. birazcık da old_preacher'in yazdıklarından etkilendim. deist olduğum için zaten Allah'ın varlığına inanıyorum. fazladan bir de son peygamberin dediklerine inanmam gerekiyor. tamam ona da inanırım dedim. zaten daha önce müslüman olduğum için bir dönem inanıyordum yani iman ediyordum. bir daha ederim. ilk önce kelime-i şahadet getirdim. eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resuluhü. dedim. sonra la ilahe illallah dedim. sonra namaz kılayım dedim. ama unutmuşum kılmayı kılamadım. sonra tekrar çalışır kılarım dedim. oruç tutmayı ramazanda yaparım dedim. kurbanı da bayramında keserim dedim. hacca gidemem zaten. ne kaldı geriye zekat verme işlemi kaldı. onu yapmam için çevremde zekat verecek birilerini bulmam gerekiyor. onu da araştıracak vaktim yok. ki iman etmesem de sene içerisinde yardım ettiğim kişiler oluyor zaten. iman etmek adına başka ne yapayım dedim. kapanayım dedim. muallak bir konu olduğu için kapanmayı erteledim. kapanmasam da olur dedim. islamın 5 şartı değil sonuçta. sonra yaptığım her şeyi sorgulamaya başladım. dün yaşadığım hayat bana anlamsız gelmiyordu. kendi adıma iman etmek ile etmemek arasındaki farkı sorgulamaya başladım. dünkü yaşantımla bugünkü imanımı karşılaştırdım. çoğu insani şeyi zaten kendimde erdem olarak barındırıyorum. çevremde sevilen güleç ve mutlu birisiyim. yardım etmeyi ve iyilik yapmayı seviyorum. gıybet etmeyi sevmiyorum. hak yiyenleri hiç sevmiyorum. haksızlık karşısında hiç bir şey yapamazsam sinirimden ağlayabilirim. duygusalımdır. duygusal bir filme kaptırırsam kendimi ağlarım. çocukluğumu düşünürken bazen duygulanır ağlarım. bilerek kimseyi kırmamaya ve kötülük yapmamaya çalışırım. iyi olmaya çalışırım. kötülük yapınca huzursuz oluyorum. iyilik yapınca mutlu oluyorum. çevremdeki kimse deist olduğumu bilmiyor. deist olduğumu söylesem de inanmazlar zaten. kesin sen deist değilsin müslümansın derler :) o kadar iyilik yapıyorum ama hiç birinin karşılığında cenneti istemiyorum. ben karşılıksız yapıyorum. cennet bana çok anlamsız geldi. sonra daha da derin düşüncelere daldım. neden deist olduğumu sorgulamaya başladım bu sefer. geçmiş değildi sebep. tartıştığım insanlar da değildi. tarihi kaynaklar da değildi. o zaman beni iman etmekten alıkoyan şey ne diye düşündüm. mantığımdı cevap. iman etmemek için tek sebebim buydu. kuranın yazılışı, meali, islam tarihi, incilin değiştirilmesi, yahudilik falan filan. bunların hepsi hikayeydi benim için. tek gerçek mantığım. durmadan soru soruyorum kendime. keşke bir tane daha peygamber gönderse. ben olsam gönderirdim. hatta ara ara kıyamete kadar sürekli peygamber gönderirdim. yani binlerce peygamber gönderdiysem biraz daha gönderirdim. en azından şuan bir peygamber gelse şuan bu tartışmaları yapıyor olmazdık. veya peygamber göndermese bile son peygamberi daha uygun bir dönemde gönderirdim. mesela son peygamber bizim dönemimiz de gönderilmiş olsa daha güzel olurdu. en azından matbaa var kamera var internet var. tüm dünyaya büyük bir hızla yayılırdı islam. sorularımızı burada tartışmazdık. peygambere sorardık. mezhepler oluşmazdı. çok daha güzel olurdu. amaç inanmak ise eğer. ben olsam namazı orucu zorunlu kılmazdım. amaç inanmaksa düşünce de inansın. düşüncede iman etsin. kötülük yapmasın, iyilik yapsın. güzel bir ahlak sahibi olsun yeter. insanlığı daha ileri taşısın, insanlığa yararlı olsun yeter. çalışarak üreterek iman etsin. yağtığı iyi ve kötü işlerle cennete veya cehenneme gidileceğine karar verilsin.

sonra duraksadım tekrar düşünmeye daldım. kıyameti kopardım beynimde. herkes hesaba çekildi. kimisi cennete kimsi cehenneme gitti. peki ya sonra. sonsuz hayat. e sonra. sonrası yok mu? cennettekiler sonsuza kadar ne yapacak orada. cehennemdekiler sonsuza kadar ne yapacak oarada. şuan ne cehennem korkutuyor beni ne de cennet cezbediyor. ikisi de anlamsız geliyor. varsa da ikisini de istemiyorum. belirsizlik bana daha anlamlı geliyor. belirsizliğe katlanabiliyorum. belirsizlik beni huzursuz etmiyor. ya varsa? varsa da hesabım belli. mantığım kabul etmiyor. herşeyi bilen birine hesap vermek de saçma geliyor bana. sanki son bir kez kendimi kurtarmak için hesaba çekiliyorum.

anladım ki inanmak amelde değil düşünce de bitiyor. e amel ederek neyi kandıracağım. düşünce de inanmadığım allahı mı? düşünce de inanıyorsam amel ederek kime neyi ispatlayacağım. agnostikim artık.

soru sormayın bana çünkü bilmiyorum hiç birinin cevabını. evren nasıl oluştu bilmiyorum. dünyada hayat nasıl başladı bilmiyorum. belirsiz hepsi ben de. belirsizlik bende boşluk yaratmıyor. belirsizliğe katlanabiliyorum. belirsizlik huzursuz etmiyor beni. bilmemek de huzursuz etmiyor. düne göre daha huzurluyum.

ama iyilik için çalışıyorum. insanlığı daha da ileriye taşımak için çalışıyorum. ben doğrularımla huzurluyum. tartışmak istemiyorum artık kimseyle. son kez bu foruma yazdığımı düşünüyorum. kalın sağlıcakla...

Güzel samimi bir yazı olmuş.Bende aynı yollardan geçtim.Bana ilkokuldan beri empoze edilen o bilgilerden sıyrılıp sorguladıkça beynime vurulmaya çalışan o prangalardan kurtulmaya başladım.O zincirler gevşedikçede vizyonum genişledi başka pencerelerden gözlem yeteneğine sahip oldum.Şimdi insanlar gelip bana çeşitli dinlerden ortaçağda yaşanan hikayeleri anlatması bana fantastik bir film senaryosu gibi geliyor.Bu saatten sonra beni ölünceye kadar herhangi bir dine sokmaya çalışsalar dahi biliyorum ki benim bünyem bunu kabul etmeyecek.Varsa bir yaratan (umuyorum ki vardır) bütün yaşantımla hesap vermeye hazırım.Bazıları gibi cennete girmek için üçkağıtçılık yapmaktansa delikanlı gibi cehhennemde yanmaya razıyım.
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Güzel samimi bir yazı olmuş.Bende aynı yollardan geçtim.Bana ilkokuldan beri empoze edilen o bilgilerden sıyrılıp sorguladıkça beynime vurulmaya çalışan o prangalardan kurtulmaya başladım.O zincirler gevşedikçede vizyonum genişledi başka pencerelerden gözlem yeteneğine sahip oldum.Şimdi insanlar gelip bana çeşitli dinlerden ortaçağda yaşanan hikayeleri anlatması bana fantastik bir film senaryosu gibi geliyor.Bu saatten sonra beni ölünceye kadar herhangi bir dine sokmaya çalışsalar dahi biliyorum ki benim bünyem bunu kabul etmeyecek.Varsa bir yaratan (umuyorum ki vardır) bütün yaşantımla hesap vermeye hazırım.Bazıları gibi cennete girmek için üçkağıtçılık yapmaktansa delikanlı gibi cehhennemde yanmaya razıyım.

Olaya pragmatik yaklaşmak samimi değil evet, fakat inanan herkesi aynı kefeye koymanız yanlış olur.
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Güzel samimi bir yazı olmuş.Bende aynı yollardan geçtim.Bana ilkokuldan beri empoze edilen o bilgilerden sıyrılıp sorguladıkça beynime vurulmaya çalışan o prangalardan kurtulmaya başladım.O zincirler gevşedikçede vizyonum genişledi başka pencerelerden gözlem yeteneğine sahip oldum.Şimdi insanlar gelip bana çeşitli dinlerden ortaçağda yaşanan hikayeleri anlatması bana fantastik bir film senaryosu gibi geliyor.Bu saatten sonra beni ölünceye kadar herhangi bir dine sokmaya çalışsalar dahi biliyorum ki benim bünyem bunu kabul etmeyecek.Varsa bir yaratan (umuyorum ki vardır) bütün yaşantımla hesap vermeye hazırım.Bazıları gibi cennete girmek için üçkağıtçılık yapmaktansa delikanlı gibi cehhennemde yanmaya razıyım.

Aynı yollardan geçtin ve dinsiz kalmakta karar kıldın. Din konusundaki düşüncelerinden sıyrıldığını söylüyorsun ama Cennet ve cehennemden bahsediyorsun? O çok genişlettiğin vizyonunda, hem yaratıcı olmayabilir hem varsada hesabını veririm diyorsun.? Kime göre hesap veriyorsun? Cehennemde yanmaya razıyım diyorsun, dünya ateşi değse ahh uhhh yandııımm diye bağırır çağırırsın, inanmadığın Allah celle calaluhu'nun hangi cehenneminde delikanlı gibi yanarım diye burada millete atıp tutuyorsun?

Genişlettiğin vizyonun da daracık yerde mantıksız düşüncelerinle sıkışıp kalmışsın, birde millete öğüt veriyorsun...

Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında, «Rabbim, der, lütfen beni (dünyaya) geri gönder,» (Müminun 99)

O günahkârların, Rableri huzurunda başlarını öne eğecekleri, "Rabbimiz! Gördük duyduk, şimdi bizi (dünyaya) geri gönder de, iyi işler yapalım, artık kesin olarak inandık" diyecekleri zamanı bir görsen! (secde 12)

(Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk.(unutma muamalesi yaptık) Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedî azabı tadın.” (secde 14)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Güzel samimi bir yazı olmuş.Bende aynı yollardan geçtim.Bana ilkokuldan beri empoze edilen o bilgilerden sıyrılıp sorguladıkça beynime vurulmaya çalışan o prangalardan kurtulmaya başladım.O zincirler gevşedikçede vizyonum genişledi başka pencerelerden gözlem yeteneğine sahip oldum.Şimdi insanlar gelip bana çeşitli dinlerden ortaçağda yaşanan hikayeleri anlatması bana fantastik bir film senaryosu gibi geliyor.Bu saatten sonra beni ölünceye kadar herhangi bir dine sokmaya çalışsalar dahi biliyorum ki benim bünyem bunu kabul etmeyecek.Varsa bir yaratan (umuyorum ki vardır) bütün yaşantımla hesap vermeye hazırım.Bazıları gibi cennete girmek için üçkağıtçılık yapmaktansa delikanlı gibi cehhennemde yanmaya razıyım.

Senin ne işin var burada?

Git ve dinsizliğini dinsizlerle paylaş, dinsizlere dinsizlik aşıla!
 

Selim

New member
Katılım
12 Nis 2010
Mesajlar
378
Tepkime puanı
311
Puanları
0
Mesajı silinmeseydi cevap verilirdi ama olan olmuş. Silinmesi iyi oldu bir bakıma, çünkü cevaplarını versek bile dinsiz yine dinsizliğini savunacaktı. Boşa zaman kaybı.
 

mavigece

New member
Katılım
1 Nis 2006
Mesajlar
62
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
çok enteresan gerçekten groll daha yazdığın yazıda savunduğun şeyde çelişki içindesin...

sorguladım zincirlerimi kırdım vs muhabbetleri yapıp ardından cehennem varsa delikanlı gibi yanarım diyosun...

zaten Allah sana iki seçenek sunuyo...cennet ehli olmak istiyosan benim emirlerimi yapıp yasaklarımdan kaçın diyor...cehennem ehli olmak istiyosanız beni inkar edin şeytana arkadaş olun diyor...sen yolunu seçmişsen zaten kimse sana bişeyleri empoze edemez...

cehennem dediğin yer dünyanın ateşi ile bile ölçülemeyecek bir yer ki..dünyadaki ateş zaten cehennemden dünyaya getirilen zerre miktarındaki ateşin melekler tarafın 70 bin defa hafifletilmesi sonucu ortaya çıkan bir ateştir...

ama nanma bunlara...sen aynen devam et...sana firavunun sonu ile ilgili bilimsel kaynakları tavsiye ederim...kendisinin kemikleri hala çürümemiş olup secde eder bir vaziyette avrupadaki bir müzede hala ziyaretçilerin hizmetine sunulmuş durumda...

son nefesteki iman fayda etmiyo ne yazıkki...
 
M

mehmet_87

Guest
lan groll salağı cennete gitmek için üçkağıtçılık yapmak ne demek..sen islamı nerenle okudun..allah sana şah damarından daha yakın..bütün düşüncelerini biliyor..üçkağıtçılık yapan kime üçkağıtçılık yapıyor..elini 10 dakika sıcak kalorifere koysana..ne güzel konuşuyor burda delikanlı gibi yanacakmış..yada eline bir ateşe uzat 2 dakika bekle ben senin görürüm delikanlılığını o zaman..
 
K

kompLeks

Guest
bekir kardeşim zaten sorunuza diğer mesajının ilk cümlesinde cevap vermiş
"
İnsan, lisan ile şahadet getirse ama kalben inanmasa iman etmiş olmaz."

ben açıklayayım onun cümlesini..burda ihlas gerçekten samimi bir kalp inanan bir kalp demektir...kalbiniz inanmıyorsa lisan ile kelimei şahadet getirmenin size bir faydası yok...

sözün özü sizin gerçekten Allaha kulluk etmeyi istemeniz gerekli...

bir şeyleri zorlamayla olmaz...gerçekten merak eden bir insan arapça ve türkçe kur'anı kerim alır eline araştırır baştan sana Allahın ayetlerini okur...ve uzun uzun düşünür...burda sitelerdeki arayış ne kadar yeterli olabilir?...

ama ben inanmıyorum sizin samimiyetinize...istekli olduğunuzu düşünmüyorum nedense..sadece dikkat çekmek için böyle başlıklar açıyosunuz..dikkat çekmek için islamiyeti aracı olarak kullanmayın!..

mavigece;

benim samimiyetime inanmıyorsunuz. düşüncem çok da kompleks değil. çok basit düşünüyorum. ve düşünmek çok basit, zor olan basit düşünebilmek ! zor olanı başarıyorum diyebilirim. aynen sizin kurduğunuz cümleyi tekrarlıyorum. kalbiniz inanmıyorsa lisan ile kelime-i şahadet getirmenin bir faydası yok. kalbten inanmıyorsak o zaman oruç tutmanın da bir faydası yok, namaz kılmanın da bir faydası yok. kalpten inanmıyorsak kur'an okumanın da bir faydası yok ozaman. o halde namaz kılmadan önce kalpten inanıp inanmadığımızı kontrol etmemiz gerekiyor. oruç tutmadan önce, kelime-i şahadet getirmeden önce ve kur'an okumadan önce kalpten inanmamız gerekiyor. kalpten inanmıyorsak yaptığımız her şey boş. yağtığımız her şeyin anlamlı olabilmesi için ilk önce kalpten inanmamız gerekiyor. ben de tam olarak bunu soruyorum zaten. kalpten nasıl inanılır? ne yaparsak kalpten inanmış oluruz? siz birinin kalpten inanıp inanmadığını nasıl anlarsınız?
 

mavigece

New member
Katılım
1 Nis 2006
Mesajlar
62
Tepkime puanı
28
Puanları
0
Yaş
38
bilmiyorum sanki burda inançlı arkadaşlara sınamak ister gibi bir tavır sezdiğim için öyle söyledim.tabikide burda sanal ortamdayız ne ben sizi ne de siz beni tanıyosunuz..samimiyetinizin ölçüsünüde Allahtan başkası bilemez..

hani büyüklerimiz derler ya..imanın ve paranın kimde olduğunu Allah bilir..
kalpleri çeviren Allahtır..en inançlı görünen insan bile belki kalbinde inanmıyo olabilir..zaten böyle insanlar kur'anda lanetleniyo...şu ayetlerdi hatta..


Âl-i İmrân(*) Sûresinin 119 . Ayetinde

İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz halde sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman “inandık” derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: “Öfkenizden ölün!” Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.

Nisâ(*) Sûresinin 60 . Ayetinde

(Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u tanımamaları kendilerine emrolunduğu halde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.21

kalpten inanmak için önce kul olmayı istemesi gerekiyor..gerçekten Allah(C.C) kul olmak istiyomusun?

bütün insanları bi kenara bırak ..ve şu ayetleri düşün..


Bakara(*) Sûresinin 107
. Ayetinde


Bilmez misin ki, göklerin ve yerin
hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Bakara(*) Sûresinin 120 . Ayetinde

Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır



Bakara(*) Sûresinin 257 . Ayetinde


Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velileri ise tâğuttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar

Âl-i İmrân(*) Sûresinin 68 . Ayetinde


Şüphesiz, insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve mü’minlerdir. Allah da mü’minlerin dostudur.


sana şunu söyliyimmi kompleks..bize Allahtan başka dost yok..herkes kabire tek başına giricek..ne anne babası ne akrabası ne arkadaşları...sadece ALLAH yanımızda olucak..

o zaman şunu sor kalbine kime DOST olmak istiyosun?
 

gelincik çiçeði

New member
Katılım
13 Ağu 2011
Mesajlar
291
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Yaş
33
Kompleks gerçekten inanmak istiyorsan mavigece'nin sorduğu soruyu samimi olarak kalbine sor.. Alacağın cevap seni yönlendirecektir.. Dün yazmıştım, Allah'tan samimi olarak hidayeti iste ve bu yolda gayret göster ama gerçekten bir karar ver önce, niyetini ortaya koy.. Rabbim sonrasında muvaffak edecektir inşallah..
 

old_preacher

New member
Katılım
6 Eyl 2011
Mesajlar
271
Tepkime puanı
40
Puanları
0
bu konuda kendi düşüncelerimden birkaç ufak şey söylemek isterim..

gerçekten inanmadan yapılanların bir faydası olmaz, çünkü samimiyet olmaz. bu, bir öğrencinin yüksek not alabilmek için öğretmenine, samimi olmadığı iltifatlar etmesi gibi birşeydir.

şimdi, öncelikle farkında olmamız gereken bir şey vardır, o da diğer canlılarda olmayan, bizlere Allah tarafından bahşedilen bir şeydir. buna ''ruh'' diyoruz, ruhun işlevleri, onun sayesinde yaşadıklarımız ve hissettiklerimiz kelimelerle anlatılamaz. mesela çok güzel bir müziğin sizi ağlatması ya da çeşitli duygulara büründürmesi, gördüğünüz kötü durumdaki bir insana ya da hayvana üzülmeniz ve yardım etme isteğiniz, günbatımını izlerken kızılımsı gökyüzünün insana verdiği o garip duygu, kavga ettiğiniz bir arkadaşınızla barışmak için ilk hamleyi yaptığınızda içinizi saran o hoş hissiyat, mutluluk, sevinç, merhamet vs... bunların tümü ruhumuzla ilgili olaylardır, salt akıl ve mantık bu gibi olayları açıklamada yetersiz kalır çünkü Allah, insana bizzat kendi ruhundan bahşetmiştir, bu da maddesel boyutu aşan birşeydir. işte bir insan sahip olduğu bu ayrıcalığın farkında olmalı, ruhunu unutmamalıdır. çünkü onu unutursa ve bastırmaya çalışırsa, kendisine ''insan olduğu için'' verilmiş olan bu ayrıcalığı reddetmiş olur, sadece fiziksel ihtiyaçlarını karşılamaya programlanan bir makineye dönüşür ve artık tam anlamıyla insan olmaz.

işte ''inanmak'' fiili de insana özgü bir özelliktir ve büyük oranda bu ayrıcalığı, ruhu ilgilendirir. salt akıl ve gözlem yolundan gidersek varacağımız yer ''ben varım, yaşıyorum ama Allah ı görmüyorum, görmediğime göre Allah yok'' yargısı olur, bize verilen her iki ayrıcalığı, ruhu ve aklı birlikte kullanmalıyız. bunu yaparsak hem akıl hem de ruh çok verimli olacaktır, ortaya bir sinerji çıkacaktır. yani bir anlamda ruhumuzla inanırız. zaten Allah'ın bizden istediği şey de budur, inanmamız. ve buda tıpkı diğer ruhsal olaylar gibi kelimelerle anlatılamaz, içimizde hissederiz. hissettiğimizde de ettiğimiz duaların, kıldığımız namazın ''sadece yapmış olmak için''i aşarak anlam kazandığını görürüz.

birinin kalpten inanıp inanmadığını anlayamayız, sadece kişinin kendisi bunu bilebilir. para ile iman kimde belli olmaz :) ...
 

gelincik çiçeði

New member
Katılım
13 Ağu 2011
Mesajlar
291
Tepkime puanı
228
Puanları
0
Yaş
33
Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir.Bakara Suresi 256.ayet.

 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
peki iman ediyoruz ama takva sahibi olamıyorsak, bunu ihlasla yapamıyorsak ne olacak? belki hep iman edeceğiz ama ömrümüzün sonuna kadar ihlasla iman etmeyeceğiz. ozaman ne olacak?

Evlimisiniz, bekarmısınız bilmiyorum. Varsayımınıza farklı bir örnek ile yaklaşmak istiyorum. Evlisiniz ve eşinizi seviyorsunuz. Bir gün ihanet ederseniz (ki Allah korusun bu sadece örnektir, sizi tenzih ederim) bu evli olduğunuz eşinize aynı zamanda sadakat ile bağlısınız anlamına gelir mi ? İsterseniz ömrünüzün sonuna kadar evli kalın. Eşiniz bunu bilmese bile (ki ihlası Rabbim bilir), siz sadık olduğunuzu veya olmadığınızı kendinize nasıl kabul ettireceksiniz ? O zaman ne olacak ?

Bu örnekte evlilikten kasıd "iman" diyelim, sadakat de "ihlas" kabul edelim. Bir de böyle düşünün.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
benim samimiyetime inanmıyorsunuz. düşüncem çok da kompleks değil. çok basit düşünüyorum. ve düşünmek çok basit, zor olan basit düşünebilmek ! zor olanı başarıyorum diyebilirim. aynen sizin kurduğunuz cümleyi tekrarlıyorum. kalbiniz inanmıyorsa lisan ile kelime-i şahadet getirmenin bir faydası yok. kalbten inanmıyorsak o zaman oruç tutmanın da bir faydası yok, namaz kılmanın da bir faydası yok. kalpten inanmıyorsak kur'an okumanın da bir faydası yok ozaman. o halde namaz kılmadan önce kalpten inanıp inanmadığımızı kontrol etmemiz gerekiyor. oruç tutmadan önce, kelime-i şahadet getirmeden önce ve kur'an okumadan önce kalpten inanmamız gerekiyor. kalpten inanmıyorsak yaptığımız her şey boş. yağtığımız her şeyin anlamlı olabilmesi için ilk önce kalpten inanmamız gerekiyor. ben de tam olarak bunu soruyorum zaten. kalpten nasıl inanılır? ne yaparsak kalpten inanmış oluruz? siz birinin kalpten inanıp inanmadığını nasıl anlarsınız?

İnsan, kendine yalan söyler mi ? Söylemez elbette.
Verdiğiniz örneklemelere bende başka bir pencereden bakarak ekleme yapayım.

Neden evlenince çocuk sahibi olmak isteriz. Güya iyi bir terbiye veririz, iyi bir eğitim alması için çırpınırız, iyi bir geleceği olsun diye yırtınırız, peki çocuğumuzun ilerde büyüdüğünde hayrlı bir insan olmasının garantisi var mı ? Eğer yoksa, siz kendinize ve millete eziyet çekmek ve çektirmek için mi çocuk dünyaya getirdiniz. Çocuğunuzun eğer içinde varsa bu tür güzel şeyler, elbette emeğinizin karşılığını almış olursunuz. Peki henüz doğmamış çocuğunuzun içinde bu tür hasletlere yatkınlık olup olmadığını bilebiliyormusunuz ? Ya yoksa ? Burada çocuktan kasıd sizin kalbinizdir. Siz bu imani eğitimi kalbinize bir verin, detayları ile yolu gösterin, o kalbiniz fıtratı gereği emeğinizin boşa mı gittiğini, yoksa gerçekten uğraşmaya değer bir emeğimi verdiğinizi, günü gelince gösterir.

Siz samimi olarak bu eğitimi verin. Yani, önce çocuğu (imanı) bir dünyaya getirelim (kalbimize koyalım), bakalım sonuç ne olacak.
 
M

mehmet_87

Guest
imanlı olabilmen için kuranın her harfine kelimesine inanman lazım..eğer kuranda yazan birşeyi kendine göre anlamsız yada mantıksız bulup inanmıyorsan sonra istediğin kadar namaz kıl oruç tut mümin olmadıktan sonra hepsi boşa gider..yani kurandaki herşeye inanıpta mesela sadece meleklere inanmasan kafir olursun..sonra istediğin kadar namaz kıl hepsi boşa gitmiş olur..
 
Üst Alt