Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bu tişört hakkında ne düşünüyorsunuz?

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bunu yapmak için fıtrat ve vicdanı uyandırmak kafidir. Zira, insan fıtraten Allah'ı kabul eder. Vicdanen tasdik eder.

Vicdan ve fıtratı uyandıran ise hürriyettir. Hürriyet ise akletmeyi sağlar. Akletmek ise Müslümandır. Müslüman bir sıfattan hak çıkar. Hak yolda yürüyene ise Rahmet-i İlahi hakikati muhakkak cebine koyar.

Demek Avrupa Müslüman olacaktır. Ama hürriyeti yarımdır. Zorlanıyor. Tamir etmeliyiz. Hem kendi cebimize de koymalıyız.

Demek amaç, neticeye zarar vermez. İttihad edilebilir. Faraza ekonmik niyetle hakiki hürriyet yasalarını çıkarsak neticeye zarar olmaz.

Hem Hristiyanlık ile ittihadtan hakikat taraf hakikat adına korkmamak gerektir. Ziyan ise ehven üşerdir.
Muhabbetle

Sayın Duha, sormak istiyorum, eğer mümkünse.

Fıtrat ve vicdanı uyandıran hürriyet nedir, nasıldır ? Kur'an ve sünnette bununla ilgili neler vardır?

Allah'ı inkar edenlerde fıtrat yokmudur, vicdan yokmudur?

Hürriyetten kastınız nedir, Avrupa hür değilse hangi cihetten hür değildir?

Amaç, neticeye zarar vermez derken nasıl örneklendirilebilir?

Selam ve sevgilerle
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Hakk; adetullah gereği her şeyde tezahür eder. Bizler, müşahede yetkisi ve yetisi ile ne kadar donanmış isek, o haddeye kadar hayret makamında kalabiliriz. Kafir'in küfrünü zuhur makamında dahi rahmet iner. Ve lakin, ihsan ve iman tezahür etmemesi neticesinde rahmet-i İlahi her ne kadar tahakkuk etse de (adetullahı gereği) tecelli etmez, kul o esnada gazabı ile meşveret eder. Buna binaen dahi olsa Rabbi Zülcelal (cc) yine de ikab etmez ki, kul ola ki tevbe ile affı murad eder diye bekler.

Elbette müslümanız diye biz her yönden Din'i yaşantımızı ikmal etmiş değiliz. hangi konuya el atsak, sizinde buyurduğunuz gibi hakiki babda İslam'ın hak ve hakikatine saykal vurabilmiş değiliz. Bilakis islam, her dönemde bizi paklamayı murad etmiştir.


İnkar, ikna silahı ile vurulabilir demişsiniz ya, bu sözünüze ne kadar hak vermek istesemde veremiyorum. Şu sebep ile yorumunuza açıklık getireyim; ben kişi yani ferd olark iseviliğin inançlarına göre kafir'im. Günahkarım, hatta bu günahkarlığım doğuştan geliyor. İsa (a.s.) inanmadığım ve O'nun (a.s.) öğretilerine bağlı kalmadığım sürecede kafirliğim her daim günahım ile katlanarak devam ediyor. Ben şuan bir hristiyan tarafından böyle algılanıyorum. Şimdi, dialoğa önem veren bir hristiyan arkadaşım gelsin beni ikna etsin. Ne şekilde karşılarım kendisini? Bu durum karşısında demezmiyim :" Kendisi himmete muhtaç dede, nerde kaldı gayrıya himmet ede!"

Elbette dalalet tamir edilebilinir, fakat muhatabın önce kendisinin dall olduğunu müşahede etmesi gerekir. Hasta, hastalığını kabul etmediği sürece hiç bir ilaç deva olmaz kendisine. Hasta olup da iyileşemeyen insanların psikolojılerine bakıldığında çoğunluğunun hasta olmadığına inanmaları nedeni ile iyileşemedikleri görülmüştür.

Hakikati murad eden kahir ekseriyet isevilerin avam tabakasıdır. Bu insanlar kilisenin yoğun ablukası altında olması nedeni ile ulaşamıyor ise, bunu en başta kendi kiliselerindeki aristokratik yapılarının kendi bünyelerinde değerlendirmeleri ve bunu kırmaları gerekir. Ki o takdirde murad edilen hürriyet onlar için inkişaf etsin. Üstad (k.s.) bunun önemine dikkat çekmiş, ve lakin bunun inkişafı içinde öncelikli olarak hastanın hastalığını kabul ve devamında da tedavi isteğinin devamlılığı konusuna dikkat buyurmuşlardır.

Son dönemlerde hakikate ulaşan hristiyanların sayısı buyurduğunuz gibi artmakta fakat ferdi uğraşlar neticesinde tecelli etmektedir. Diğer metodik tavırlar, her seferinde İslam'ın kabul edilemez doktrinleri olarak kabul gördükleri için her seferinde red edilmişlerdir. Kişisel görüşüm tebliği her dönemde ve her fırsatta yapmak ise de; taleb edene yapılmasının teşrik-i mesaide faydalı olacağı yönündedir. Aksi, ters etki ile mukabele görmektedir.

Hakiki isevilik günümüzde lokal bölgeler ve ülkeler haricinde yaşanmamakta, küfrün kol gezdiği her ülkede ise daha çok yasaklanmaktadır. Anlayış gösteren, muhabbet duyarak bakan gurüh ise; kendi toplumlarında bile neredeyse "aforoz" edilme aşamasına kadar tenkid edilmektedir. Örnek isterseniz prısedent mr. bush bunun en canlı yaşayan örneğidir. Yaptırımları ile uygulamaları bu iddiamıza hak verir niteliktedir. Kendi Dini vecibelerine saygı duymayan, hadi saygıyı da bir an için bir kenara bırakalım, saygı duyana dahi tahammülü olmayan, alayvari, hakaretamiz davranışlarla kendi insanını dahi kıran bir yapıdan, İslam adına bir saygı beklemek; ?...

İsevilik kendi içinde diaolg kurup bunu teessüs ettirmediği sürece, kendi aralarında bir konsensus oluşturmadığı sürece, her iki cenahın samimi gönüllüleri bir adım dahi gitmekte zorlanacaktır, nitekim zorlanmaktadır.

Muhabbet de bizden kardeşim.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
Zamansizliktan dolayi anlik katilimlar yapamadim ama burada genel genel bir cevap verecegim insaallah.

+ = saygılı olmak
nötr = ne saygı göstermek, ne saygısızlık yapmak
- = saygısızlık yapmak

Nötr olmak gerek. Saygı göstermemek lazım, çünkü gayrimüslimdir.

Simdi isteniyorki taraf olmasin fakat bunun mümkünati yoktur. Ne saygi göstereyim ne de göstermeyeyim bunun ortasi yoktur. Öyle bir durum olur ki nötr olmak sessizlik anlamina gelirki hakikat uygulanmadigi icin saygisizlik olur. Yani bunun ortasi düsünülemez. Ya saygi duyacaksin ya da duymayacaksin. Isterimki tarihten örnekler vereyim sizlere


Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Kim bir zimmiye zulmetse veya gücünün üstünde bir mükellefiyet yüklese, ben onun hasmıyım." (Ebu Yusuf, s.,135)

Zimmi yi biliyorsunuzdur Müslüman ülkeler de yasayan baska dinlerdenolan insanlara denir.

Hz. Ömer, yaşlı-âmâ bir dilenci görür. Onun ehl-i kitap bir yahudi olduğunu; cizyeden, ihtiyaçtan ve ihtiyarlıktan dolayı dilendiğini anlayınca, elinden tutar, evine götürür. Ona bir şeyler verir. Sonra onu beytü`l-mal`e (hazineye) gönderir. Oradaki görevliye, "Bu ve emsallerine yardımcı ol. Gençliklerinde onlardan yararlanıp, ihtiyarlıkta yüzüstü bırakırsak, insafsızlık etmiş oluruz" der. (Ebu Yusuf, s.,136)

Ben burada kavramlari karistirmiyorum. Saygi göstermek nedir onuda biliyorum. Peki burada vuku bulan gercek nedir.

Bugün Türkiyede yasayan Hristiyanlarin azinlikta oldugunu söylediniz? Avrupada ise cogunlukta oldugu icin dediniz camilerin cogunlukta olmasini....

Bugün isvicrede onca türk müslüman kardeslerimizde yasamaktadir ama cami sayisi:) Lüksemburg insanlar ibadetlerini ihya etmek icin onca kilometre gitmek zorundadirlar ki zaman olarak bu mümkün olmuyor bazen ve belediyeyi protesto ediyorlar. Demekki bunun cogunlugu ile alakali bir problem degilmis sadece....

Üstadin mektubatta tekrar ettigi iktibasi yazayim

Şimdiki Hristiyanlık dini ise; "Velediyet Akidesi"ni kabul ettiği için vesait ve esbaba tesir-i hakikî verir. Din namına enaniyeti kırmaz, belki Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın bir mukaddes vekili diye o enaniyete bir kudsiyet verir. Onun için, dünyaca en büyük makam işgal eden Hristiyan havasları, tam dindar olabilirler. Hattâ Amerika'nın esbak Reis-i Cumhuru Wilson ve İngiliz'in esbak Reis-i Vükelası Loid George gibi çoklar var ki, mutaassıb birer papaz hükmünde dindar oldular. Müslümanlarda ise öyle makamlara girenler, nâdiren tam dindar ve salabetli kalırlar. Çünki gururu ve enaniyeti bırakamıyorlar. Takva-yı hakikî ise, gurur ve enaniyetle içtima edemiyor.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Burada şuna dikkat etmek lazım ki, bu münasebetlerde ki münferit şartlarda gösterilen davranış biçimlerini, bu mevzuda değerlendirmemek gerektir. Biz İslam'a ve Müslüman'a hedef almış zihniyetler için bu bahsi yapıyoruz. Konunun şahsi bir boyutu yoktur.
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
O zaman bastan beri bir anlasilamama varmis. Lakin ben genel olamayacagi anlamini söylerken sizlerde sadece zalim olan kismi anlatiyormuss. Ama ben bu mevzuda karsit fikir gibi düsünüyor gözükmem elifnisa hanimefendinin mesajindan sonra basliyor. Ve yanlis anlasilmalara maruz kalmamak icin cümlelerimizin tam bir sekilde KISIMLARI belirterek aciklanmasindan yanayim...
 
Üst Alt