Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Birçok Sorular

lekula

New member
Katılım
21 Kas 2012
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Ben zaten ateist sitelerine girmekten kaçıyorum. Başka biri tarafından ''Allah yok'' kelimesi bile görmek beni nedense korkuya düşürüyor. Şayet Allah yok ise sende yoksun, sende yok olacaksın. Böyle bir şeye nasıl inanıyorlar? Ne çıkarları var? Durum böyle olunca hemen uzaklaşıyorum ve İslami sitelere giriyorum. Burada da ''ya varsa'' denince aklıma ''ya yoksa'' düşüncesi hemen düşüncelerimi sarmaya başlıyor. Ateistlerin gözlüğünü takıyorum ister istemez, bir insan niye yok olmak ister? Şimdi sizler adalet ahirette sağlanacak diyorsunuz. Fakat bunların hepsi ''inanç'' kategorisine girmiyor mu? Bugüne kadar her kavim bir şeye inanmış, bizde boşa inanıyor olamazmıyız? Bu ateist gözlüğünü ben nasıl çıkaracağım? Kur'an okuyun diyeceksiniz bana öyle bir Kur'an hikayesi anlattılarki en basitinden bu kitabı Hz. Muhammed kendi kafasından yazdı. Diyorsunuz şeytanın vesveseleri ancak ben bütün gün internette vakit geçiren biriyim. Yani o kadarki bayram namazlarına dahi gitmem. Tahminler, düşünceler, inançlar ne kadar sağlıklı? Aklım almıyor Allah bizi niye sınıyor? Allah kendisini açıkça gösterse veya bildirse ondan sonra hayırlı işleri kim yapacak diye sınayamazmıydı? Böylece kimse cehenneme girmez, azap çekmezdi. Allah'ın varlığını kesin olarak bilip yoldan çıkacak insan olur mu? Farklı farklı yollarla Allah'a ulaşmayı deniyorum. ''Ölüm bir son mu?'' başlığı altında araştırmalar yapıyorum. Bir çok profesör felsefeci, bilim adamı, ilahiyatçı dinledim. Bunların söyledikleri inanmaktan öteye geçmedi. Mesela ahiret inancı bugün kesin olarak bildirilseydi ben şuan bunları yazmıyor, camide namaz kılıyor olurdum. Allah'ın işine karışmak gibi bir niyetim yok ama içime bu korkuyu ve şüpheyi verende o. :( Niye göremiyorum? Bu kadar çabalamama rağmen?
 

gozcelik

New member
Katılım
10 Eyl 2011
Mesajlar
100
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Ben zaten ateist sitelerine girmekten kaçıyorum. Başka biri tarafından ''Allah yok'' kelimesi bile görmek beni nedense korkuya düşürüyor. Şayet Allah yok ise sende yoksun, sende yok olacaksın. Böyle bir şeye nasıl inanıyorlar? Ne çıkarları var? Durum böyle olunca hemen uzaklaşıyorum ve İslami sitelere giriyorum. Burada da ''ya varsa'' denince aklıma ''ya yoksa'' düşüncesi hemen düşüncelerimi sarmaya başlıyor. Ateistlerin gözlüğünü takıyorum ister istemez, bir insan niye yok olmak ister? Şimdi sizler adalet ahirette sağlanacak diyorsunuz. Fakat bunların hepsi ''inanç'' kategorisine girmiyor mu? Bugüne kadar her kavim bir şeye inanmış, bizde boşa inanıyor olamazmıyız? Bu ateist gözlüğünü ben nasıl çıkaracağım? Kur'an okuyun diyeceksiniz bana öyle bir Kur'an hikayesi anlattılarki en basitinden bu kitabı Hz. Muhammed kendi kafasından yazdı. Diyorsunuz şeytanın vesveseleri ancak ben bütün gün internette vakit geçiren biriyim. Yani o kadarki bayram namazlarına dahi gitmem. Tahminler, düşünceler, inançlar ne kadar sağlıklı? Aklım almıyor Allah bizi niye sınıyor? Allah kendisini açıkça gösterse veya bildirse ondan sonra hayırlı işleri kim yapacak diye sınayamazmıydı? Böylece kimse cehenneme girmez, azap çekmezdi. Allah'ın varlığını kesin olarak bilip yoldan çıkacak insan olur mu? Farklı farklı yollarla Allah'a ulaşmayı deniyorum. ''Ölüm bir son mu?'' başlığı altında araştırmalar yapıyorum. Bir çok profesör felsefeci, bilim adamı, ilahiyatçı dinledim. Bunların söyledikleri inanmaktan öteye geçmedi. Mesela ahiret inancı bugün kesin olarak bildirilseydi ben şuan bunları yazmıyor, camide namaz kılıyor olurdum. Allah'ın işine karışmak gibi bir niyetim yok ama içime bu korkuyu ve şüpheyi verende o. :( Niye göremiyorum? Bu kadar çabalamama rağmen?

Kardeşim,
Bir şeyler aklına yatmıyor olmalı ama neyin yatmadığını anlayamıyorum. Önceki mesajımda Hz. Muhammed (s.a.v)'in neden uydurma bir peygamber olmayacağıyla ilgili kendi mantığımdan bir örnek vermiştim. O örnek üstüne hiç birşey demeden "bana öyle bir Kur'an hikayesi anlattılarki en basitinden bu kitabı Hz. Muhammed kendi kafasından yazdı." diyorsunuz. Neden hala Kuran'ın ya da peygamberin uydurma olabileceğini düşündüğünüzü belirtirseniz belki daha fazla yardımcı olabiliriz.
"Allah kendisini açıkça gösterse veya bildirse ondan sonra hayırlı işleri kim yapacak diye sınayamazmıydı?" İnanın böyle olsaydı da o zaman "Allah zaten herşeyi biliyor bizi sınamaya ne gerek var" diyecektiniz. Sınamadan cennete alsaydı "O adama neden cennette 10 köşk verildi de bana sadece 5 tane verildi. Eğer Sınansaydık ben belki o adamdan daha iyi ve itaatkar olacaktım" diyeceksiniz. Yani bunun sonu yok. Allah böyle takdir ettiği için sınanıyoruz. En iyisini en doğrusunu Allah bilir.
"Burada da ''ya varsa'' denince aklıma ''ya yoksa'' düşüncesi hemen düşüncelerimi sarmaya başlıyor." "Ya varsa" denilmesine neden karşı çıktığımı da yazmıştım. Anlaşılan en azından sizin için haklıymışım. İşinizi "Ya"lara bırakmayın. Mantığınızla düşünün. Mantığınızın kabul etmediği ya da anlamadığı bir kısım olursa buyrun tartışalım.
"Fakat bunların hepsi ''inanç'' kategorisine girmiyor mu?" Ebeltte. Ama ben size benim inancımın mantığını anlatmaya çalışmıştım. Mantıklı bulduğunuz şeylere inanırsınız.
Benzer şekilde Allah'ın bizleri neden sınadığıyla ilgili de kendi mantığımı belirttim.

"Mesela ahiret inancı bugün kesin olarak bildirilseydi ben şuan bunları yazmıyor, camide namaz kılıyor olurdum." Zaten kesin olarak bildirildi. Sadece siz henüz buna inanmıyorsunuz anlaşılan. İnanmanız için illaki bir meleğin gelip direk size tebliğ etmesi mi gerekecek?

"Niye göremiyorum? Bu kadar çabalamama rağmen?" Şahsen ben tam olarak neyi görmek istediğinizi de anlamadım:( Su götürmez bir kanıt bekliyorsunuz gibi anlamıştım. Öyleyse bu kanıtı mantığınızla bulabilirsiniz diyorum.
 

lekula

New member
Katılım
21 Kas 2012
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Mesela
“Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşatıp kapladığı kimselere gelince onlar cehennemliktir. Hem de onlar orada devamlı / ebedî kalacaklardır.”
şimdi bu ayette ebedi cehennemden bahseder. Bazı ilahiyatçılar cehennemde günahı kadar kalacaklarını, bazıları ise ebedi/sonsuz kalacaklarını sölüyorlar. Ben günahı kadar çekmesinden yanayım. Burada bir çelişki yokmu?
- Kimi bilim adamları, felsefeciler kabir azabı yok diyor, asıl hesap kıyametten sonra ruhlar diriltildikten sonra başlayacak diyor. Kimi ilahiyatçılar ''insan öldükten sonra azap başlar'', işte ''melekler sorular sormaya başlar'' diyorlar. Zaten ateistleri hiç saymayalım onlara göre böyle birşey yok.. Kime inanacağız biz? kim doğru söylüyor? İnsanlar hakikatin üzerinde neden bu kadar çelişiyorlar?
Evvela cennet ve cehennem olmasaydı insan Allah'a yönelirmiydi? cevaplar belki yeterli ancak nedense tatmin olamıyorum. Bunun için kendimi zorluyorum ama olmuyor. Zaten psikolojim yerinde değildi hepten kaydım. :(
 

gozcelik

New member
Katılım
10 Eyl 2011
Mesajlar
100
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Mesela
“Günah işleyip de günahın kendisini her taraftan kuşatıp kapladığı kimselere gelince onlar cehennemliktir. Hem de onlar orada devamlı / ebedî kalacaklardır.”
şimdi bu ayette ebedi cehennemden bahseder. Bazı ilahiyatçılar cehennemde günahı kadar kalacaklarını, bazıları ise ebedi/sonsuz kalacaklarını sölüyorlar. Ben günahı kadar çekmesinden yanayım. Burada bir çelişki yokmu?
- Kimi bilim adamları, felsefeciler kabir azabı yok diyor, asıl hesap kıyametten sonra ruhlar diriltildikten sonra başlayacak diyor. Kimi ilahiyatçılar ''insan öldükten sonra azap başlar'', işte ''melekler sorular sormaya başlar'' diyorlar. Zaten ateistleri hiç saymayalım onlara göre böyle birşey yok.. Kime inanacağız biz? kim doğru söylüyor? İnsanlar hakikatin üzerinde neden bu kadar çelişiyorlar?
Evvela cennet ve cehennem olmasaydı insan Allah'a yönelirmiydi? cevaplar belki yeterli ancak nedense tatmin olamıyorum. Bunun için kendimi zorluyorum ama olmuyor. Zaten psikolojim yerinde değildi hepten kaydım. :(


Merak etmeyin İslam'ın hiçbir yerinde çelişki yok:) Sadece eksik bildiğimiz konular varsa bu noktalarda bize çelişkiliymiş gi görünen kısımlar olur. Bunları da araştırıp doğrusunu öğreniriz:) Yoksa yüzyıllardır insanlar, heleki bu işin ilmini okuyanlar çelişkileri farketmemiş olabilirler mi hiç:)

Mesela verdiğiniz örnekten ilerleyelim. Haşa ben de çok bilgili değilim ama bildiğim kadarıyla açıklayayım. Cehennemde sonsuza dek kalacak olanlar iman etmemiş olanlardır. Yani kendisine bir peygamber ile bilgi geldiği halde Allah'ın varlığını kabul etmemiş olanlardır. Eğer bir kişi iman etmişse ama büyük günahlar da işlemiş ise, günahlarının bedelini ödedikten sonra chennemden çıkartılıp cennete girecektir. Yani Her iman eden mutlaka cennete girecektir. Kimisi direk girecek kimisi ise günahlarının karşılığını aldıktan sonra. Verdiğiniz ayet örneğinde günahın her taraftan sardığı kimseler olarak iman etmeyenler kastediliyor diye tahmin ediyor. Maalesef ayet açıklaması yapacak bilgiye sahip değilim.

Bazı konular ise hadislerle netleşmiştir. Ama bunların farklı yorumlanması veya gerçek olmayan hadislerin dikkate alınması gibi durumlar sebebiyle ilahiyatçılar arasında görüş ayrılıkları oluşmaktadır. Kabir hayatının detayını bilmiyorum. Ama görüş ayrılıkları böyle bir durumla alakalı olabilir. Kabir hayatının detayı hakkında yeterince bilgimiz yok diye İslam'ın çelişkiye düşmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

"Evvela cennet ve cehennem olmasaydı insan Allah'a yönelirmiydi?" bunun üzerine forumda bazı açılmış konular vardı sanıyorum. Bu gibi felsefi soruların tartışılması uzundur ama İslam'a inanmamanızı gerektiren, İslam'ın temelini ilgilendiren şeyler değildir.
 

Kalpteniman

New member
Katılım
18 Ara 2008
Mesajlar
589
Tepkime puanı
587
Puanları
0
Web sitesi
www.kalpteniman.com
Lekula rumuzlu kardeşimiz:
Sorularınız çok uzun buna nazaran bekir kardeşimiz size lazım olan bilgileri sunmuş.
Biz ise size kısa ve öz bilgiler sunuyoruz inşaAllah faydası olur.
Size diyebilirim ki, yeryüzünde yaşayan insanların yüzde sekseninin kafasında sizin kafanıza takılan sorular var.

Çünkü yaratılmış her ferdin içinde şeytanın tayin ettiği onu temsil eden yardımcısı var.

Bu şeytanın işi içinde vazife gördüğü ademi çeşitli vesveseler ile h,z Allaha karşı şüpheye sokmaktır.

Onun nefsini azdırarak günah batağına sokmak, h.z Allaha verdiği sözü yerine getirmektir.

Kuranı kerimde h.z Allaha isyan eden şeytanın kullarının içlerine gireceğini onları yoldan saptıracağını
H.z Allahın karşısına geçerek söyledi.

h.Z Allah c.c. de kandır kanırabildiğini fakat Bana inanan Bana güvenen kullarım üzerinde senin güç
ve kuvvetin yoktur buyurdu.

Bizlere de Ayeti kerımede;

O, hanginizin daha güzel kulluk yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yaratandır buyurdu bize de duyurdu. (Mülk 2)
Bundan sonrası bize kalmış Ya açığımızı kollayan şeytana. veya bizi her an kendisine sığınmamızı bekleyen h.z Allaha.
Kardeşim evladım aklını kullan nefsini düşman bil kurtul
O zaman ölüm sonsuzluk korkusu da yok olur.
Sen seni karanlık ana karnında vücudunu nasıl teşekkül ettirdiğini fark etmeden dünyaya çıkıverdin.

Gönüllü ücret istemeyen iki hizmetçi hazır buldun.
Daha evvel boş olan annenin göğüslerine senin hazır mamanı da dolduruverdi.

Seni yaşattı büyüttü akılbali yaptı kendisini çeşitli kutsal kitaplarda ve son dinin elçisi ile de Peygamberimiz
Muhammed Mustafa s.a.v. Efendimiz ile haber verdi sen şimdi imtihandasın.

Ruhunu şeytanın baskısından kurtarmak için acele etmelisin.

Bu hal ile ölürsen imansız gidebilirsin.

Aklına gelen bütün sorular şeytanın fitne ve vesveseleridir.

Şunu çok iyi bil ki hepimiz imtihandayız nefsimize uyarsak her şey yapabiliriz.

Ve h.z Allah c.c. bize hiç bir müdehalede bulunmaz çünkü imtihandayız.

İmtihan olana karışılsa o imtihan geçerli olmaz, bilmem anletabildim mi?

Onun için nefsini şeytana kaptıranlara şeytana uyanlara h.z Allah c.c hiç karışmıyor.
Nefsine ve şeytana uyan liderlik koltuk sevdasına kapılan müslüman ülkelerine de h.z Allah karışmıyor
Filistinde aynı durumda çünkü hamas ile el fetih son zamanlara kadar koltuk sevdası ve iktidar hırsı
ile birbirlerini yiyorlardı.

Neyse ki sayın başbakanmız Tayyip Erdoğan devreye girdi de biraz olsun araları düzeldi.

H,Z Allah c.c. hadisi kudsisinde;

BEN GİZLİ BİR HAZİNE İDİM BİLİNMEYİ ARZULADIM
ONUN İÇİN KAİNATI YARATTIM buyuruyor. (Keşfulhafa)
O böyle buyurdu bize düşen Ona kulluk yapıp her emrine boyun eğmektir
Ona dilenci olmaktır hem dünya hayatımızı hem ahiret hayatımızı garanti altına almaktır.

Çünkü dünyaya çıkarırken bize sormadı, ahirete alırken de bize sormayacaktır.

Selamı aleyküm kardeşim.
 
Üst Alt