Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Birçok Sorular

lekula

New member
Katılım
21 Kas 2012
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
1. Dünyaya neden geldik? Ve neden acı çekiyoruz?
2. Bundan 999 x 999 x 999 x 999 ... milyar yıl önce Allah varmıydı? Ve neredeydi?
3. Kıyamet Allah unutulduktan sonra kopacaksa Allah'ı unutan kafirlerin çocuklarının günahı nedir?
4. Kıyamet Alametlerinden gerçekleşen olaylar var mıdır? Varsa nelerdir?
5. Evrimleşme yalansa Müslümandan daha fazla insan kendi yalanlarına neden inanıyor?
6. Ölümü bir son olarak görüyorum. Bu yüzden çok korkuyorum. Bu korkumu nasıl yenebilirim? Veya ölümün bir son olmadığını mantığımla nasıl açıklayabilirim?
7. %99'u Müslüman ülkede Allah'a inanabilmek kolay ancak Hristiyan, Budist, Yahudi veya farklı inançlara sahip ülkelerde İslam'a inanmak çok zor. Hatta inanmak istenmediği taktirde bu imkansız. Dinsiz insanlardan dünyaya gelen çocuğun günahı nedir?
8. Ben Müslüman olarak doğdum. Farklı bir din veya dinsizlik gibi bir arayışım kesinlikle yok. Çünkü dünyada seçilebilecek en doğru din İslam. Ancak bu inançların hepsi büyük bir yalansa? ya evrimleşme gerçekse?
9. Kur'an ebedi cehennemden bahseder. Korkunç azaplar korkunç işkenceler yer alır. Ben bir insan olarak karşımdaki ne kadar kötüde olsa bu azaplara uğramasını istemem. Biz dünyaya kendi rızamız ile gelmedik bunun için neden Allah inanan ve inanmayan diye ayırıp inanmayanları ateşte yakar? İstese kimsenin ceza almayacağı herkesin kendisine ibadet edeceği bir düzen kuramazmıydı?
10. Allah'ın isimleri nerede yazar?
11. Hayata bir kere geldik engelli doğanların fakir doğanların ne suçu var? Ayrıca Müslüman ülkelerin geneli neden hep fakir?
12. Acaba insanlar ölüm gerçeğini unutmak veya korkularını yenmek için dinleri çıkarmış olabilirlermi?
13. Kur'an a abdestsiz ellemek günah diye biliyorum. Ancak bir videoda Kuran'ı yırtıyor, üstüne basıyor ve yakıyordu. Allah neden müdahale etmiyor? Neden insanlara kapı açmıyor ona inanmamız ve varlığından şüphe etmememiz için?
14. Allah'ı tanımak istiyorum ama ''ne bir cisim ne de bir madde'' deniyor. Adeta yokluğu anlatıp varlığına inanıyorlar. Ben Allah'ın nasıl olduğunu mantığımla nasıl cevaplayabilirim?
15. İnsan öldükten sonra bile süreç bilimsel olarak işliyor. Ceset zamanla çürüyor ve hiç kemik kalmıyor. İnsanlar yok olamayı akıllarından çıkartmak için ruh diye bir kavram çıkartmış olabilirlermi?
16. Bu soruya özür dileyerek başlıyorum, dinde zina büyük bir günah. Ancak pornografik filmlerde zina eden kadınlar veya erkekler ne boyutta günah işliyorlar? Kimi insan çalışır inanır 5 kazanır, bunlar ise çalışmaz inanmaz hem zevk alır hemde kat kat mislisini kazanır. Bu nasıl adalettir? Kimse dünyayı kazanamaz herkes elbet ölür ancak ölümden sonrası ya yoksa? diye kendi kendime sorup duruyorum.
17. Allah neden birçok din yaratıp dilediğini yoldan saptırıp dilediğini yola sokar ve bunun sonundada hiçbir gözün ve kulağın işitmediği derecede azap ve işkence uygular? Ve bunu Kur'an da açıkça söyler?
18. Allah'ın gücü sonsuz ise neden kendini açıkça gösterip veya varlığını mucizelerle ispatlayıp herkesi neden Müslüman yapmaz. Peygamber ve kitaplar ile kendisinin varlığını inandırmak ister? Ve bunun sonunda neden azap verir?
19. Her din her kimse farklı farklı şeyler söylüyor ben Allah'a inanmak istiyorum. Zaten inanmayıp yokluğa inanacak kadar hasta değilim. Ama sizi İslam dininde en çok ne etkiliyor? İşte bu gerçekler diyebileceğiniz bir kanıt varmı?


- Elimden geldiği kadar açıkça konuşmaya çalıştım. Açık açık sordum ve aynı şekilde cevaplar istiyorum. Yanlış birşey yazdıysam affola. Her soruya cevap vermeyip bilginizin en üst olduğu sorulara cevap vermenizi rica ediyorum. Her sabah uyandığımda (NEDEN?) yaşıyoruz sorusunu sormaktan her akşam uyumadan önce (ya ölüm yokluksa) diye sormaktan bıktım. Hem hayattan soğudum hemde yok olmak beni çok korkutuyor. Zor durumdayım yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Bu uzun sorulara Ehli Sünnet itikadı çerçevesinde inşaallah tek tek cevap vermeye çalışacağım. Konunun bütünlüğünün bozulmaması adına cevaplar bitene dek konu kapalı kalacaktır, mazur görünüz.

1. Dünyaya neden geldik?


Allah'ın (cc) insanı yaratışında ki hikmeti en doğru anlatan cevaplardan birisi “Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet -kulluk- etsinler diye yarattım.” ayeti ( Zâriyât Sûresi, 56) ve “Ben gizli bir hazineydim. Açığa çıkmayı diledim.” Hadis-i Kudsîsidir.

Bu iki referans ile "neden yaratıldık" sorusunu, bir kitap boyutunda cevaplayabilmek mümkündür. Kabul edilmelidir ki, bütün bir insanlık alemini çok ciddi bir şekilde ilgilendiren bu derece hassas bir sorunun izahı zaten tek bir cümle ile tam olarak açıklanamaz.

Ama özetle, eşrefi mahlukat, yani en güzel şekilde yaratılmış varlık olarak insan Allah'ın bir eseridir ve Allah bu eseri yaratmak istemiş, bu muazzam eser tarafından bilinmek istemiştir.









 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
1.., Ve neden acı çekiyoruz?

İnsan yaratılışında ki fıtrat üzere, tertemiz bir vicdan ile yaratılmıştır. İnsan, bu tertemiz vicdanını, nefsi ve şeytani baskılarla saptırır. Yanlışlar yapar ve acı çeker. Çektiği acının kendinden kaynaklandığı bilmez ve nedenini yaratılışta arar.

Peygamberimiz (sav) vicdanın kötülük ve günahlardan rahatsız olacağını şöyle bildirmiştir:
"İyilik ve taat güzel ahlâktır; günah ve kötülük vicdanını tırmalayan, seni rahatsız ve huzursuz eden ve insanların muttali olup bilmesini istemediğin şeydir" buyurmuştur (Sahihü'l-Müslim bi Şerhi'n Nevevî, Cüz 16, 111; Beyrut, 1972/1392).

Hayatın zorluklarından kaynaklanan sıkıntılar ise, bu dünyanın bir imtihan dünyası olması şeklinde izah edilmiştir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
2. Bundan 999 x 999 x 999 x 999 ... milyar yıl önce Allah varmıydı? Ve neredeydi?

Allah ezeldir.

Ezel, önsüz, başlangıcı olmayan, geçmiş zamanın bir ucu olarak tasavvur edilmeyen ve dolayısıyla, bir zaman dilimi olarak mütalaa edilemeyen nev-i şahsına münhasır bir kavramdır. Onu, geçmişle bağlantılı olarak düşündüğümüz için,ister istemez kavram olarak da onu zamanla ilişkili olarak değerlendiririz. Aslında, hiçbir zaman ve mekân ve varlık yokken Allah vardı. O hep vardı.. İşte bu ezeldir. Yani bir varlığın başlangıç noktasının olmaması, onun ezelî olduğu anlamına gelir ki o da sadece Allah (cc) dır.

“Allah vardı, onunla birlikte hiçbir şey yoktu”(Kenzu’l-ummal, hadis. No: 29850) mealindeki hadisten anlaşılacağı üzere, yer ve göklerin de içinde bulunduğu yaratılmış varlıktan hiç bir eser yokken, Allah vardı. Zaten Ezelî olmanın anlamı da budur.

Sorduğunuz soruların ve verieln cevapların bir kısmında, anlam ve idrak konusunda zorluklar olabilir. Denizler vardır ama bir bardağa sığmaz misali, insanın da aklı, izanı her konuyu her an idrakten muaftır.


Nerededir?

“Nerede?” sorusu, mekân tutan varlıklar için sorulabilir. Bunlar da maddî varlıklardır. Mekân madde olduğu gibi onda yer tutanlar da maddedirler. Mekânı ve maddeyi yaratan ve bir ismi Nur olan Allah hakkında böyle bir şey düşünülemez.. Kaldı ki, mahluklar içinde bile, mekânla kayıtlı olmayanlar vardır. Bunun en yakın misali kendi ruhumuzdur.

Organlarımızın yerleri, mekânları vardır. Bunun içindir ki, “Kalb nerededir?” gibi sorular sorulabilir. Fakat, ruh ve onun latifeleri, duyguları hakkında bu tip sorular sorulamaz. Mesela, “Ruh nerededir, akıl nerede oturur; sevginin, korkunun, hafızanın mekânları nerelerdir?”şeklinde sorular soramıyoruz.

İnsan, maddî olan ve mekânla bağlı bulunan bedenini ölçü almak yerine, mekândan bir derece bağımsız olan, ruhlar alemini, melekleri ve tabiatta icra edilen kanunları düşünse, böyle bir soruya yer kalmayacaktır.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
3. Kıyamet Allah unutulduktan sonra kopacaksa Allah'ı unutan kafirlerin çocuklarının günahı nedir?

Bu mealde bir Hadisi Şerif vardır. Muhakkak ki bu hadisi şerifte ki kriter nihai bir kriter midir, bilinmez, en doğrusunu Allah (cc) biliyor.

İslami itikate göre, doğan her çocuk İslam fıtratı ile doğar ve akil baliğ oluncaya kadar da İslam olarak kabul edilir. Akil baliğ olduktan sonra ki inancı ile de itikadı devam eder. Yani Allah'ı unutan kafirlerin çocuğu için bir sıkıntı söz konusu değildir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
4. Kıyamet Alametlerinden gerçekleşen olaylar var mıdır? Varsa nelerdir?

(Eşrâtu`s-Saa), âhir zamanda (zamanın sonları) ortaya çıkarak Kıyâmet`in yaklaştığını, kopmak üzere olduğunu gösteren belirtiler. Bu belirtiler genellikle Küçük Alametler (Alâmât-ı Suğra) ve Büyük Alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki bölüm halinde incelenir.

Küçük Alametler`in başlıcaları şöyledir.

a) Insanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî, Fiten, 25; bk. Tecrid-i Sarih Terc; 1/58).

b) Insanların ölümü temenni etmeleri (Buharî, Fifen, 25; Müslim, Fiten, 53-54)

c) Câriyenin efendisini doğurması (Müslim, Imân, 1).

d) Hicaz`da bir ateşin çıkarak Busra`da (Şam yakınlarında bir yer) develerin ayaklarını aydınlatması (Buhârî, Fiten, 24; Müslim, Fiten, 42).

e) Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması (Müslim, Filen, 29-31).

f) Ikisi de hak iddiasında bulunan iki büyük Islâm ordusunun birbiriyle savaşması (Buhârı, Fiten, 25; Müslim, Fiten, 17).

g) Islâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması (Buhârî, Fiten, 4).

h) Depremlerin çoğalması (Buhârî, Fiten, 25).

ı) Zamanın yaklaşması, gece ile gündüzün eşit olması (Buhârî, Fiten, 25).

i) Cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi (Buhârî, Fiten, 4; Müslim, Fiten, 18).

j) Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi (Tecrid-i Sarıh Tercümesi, VIII, 341; Müslim, Fiten, 79-82).

k) Zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması (el-Ali en-Nâsif Tac, 5/335).

l) Kahtân`dan bir kişinin çıkarak, insanları asâsı ile sevketmesi Buhârî, Fiten, 23).

Kıyâmetin büyük alâmetleri ise şu hadis-i şerifte toplu olarak zikredilir: Huzeyfetu`l-Gifarı (r.a)`den rivayet edilmiştir: Biz bir gün kendi aramızda konuşurken, Hazreti Peygamber yanımıza çıkageldi. Bize "Ne konuşuyorsunuz?" dedi. Biz de "Kıyâmet gününden konuşuyoruz" diye cevap verdik. Hazreti Peygamber" Şüphesiz on alâmet görülmedikçe kıyamet kopmayacaktır" dedi ve "Deccâl`ı, dumanı(duhan), Dâbbetü`l-arz`ı, güneşin batıdan doğmasını, Isa (a.s.)`ın yere inmesini, Ye`cûc ve Me`cuc`u, doğuda, batıda ve Arap yarımadasında olmak üzere üç yer çöküntüsünü, son olarak da Yemen`den çıkarak insanları Mahşere sürecek ateşin vuku bulacağını söyledi" (Müslim, Fiten, 39).

Kıyâmetin bu on büyük alameti başka hadislerce ya da Islâm bilginlerince şu şekilde açıklanır:

1. Deccal`in ortaya çıkışı: Deccâl, kıyâmette zuhur edecek yalancı bir kişidir, Islâm Dini`ni ve müslümanları ifsad edip, kötülüğe ve bozgunculuğa sevketmek isteyecektir. Deccal`ın sağ gözünün kör olduğu, iki gözünün arasında "kâfir" yazdığı, çocuğunun olmadığı, Medine`ye ve Mekke`ye giremeyeceği, ortaya çıktıktan sonra yeryüzünde kırk gün kalacağı, bu süre içerisinde istidrac türünden bazı olağanüstü olaylar göstereceği, daha sonra da yine kıyâmetin büyük alametlerinden olan Hz. Isa`nın yeryüzüne inmesiyle onun tarafından öldürüleceği sahih Hadislerde belirtilmiştir (Buhârı, Fiten, 26; Müslim, Fiten, 37, 39, 40, 91, 101, 110, 112).

2. Duhan`ın çıkışı: Duman anlamına gelen duhan da kıyâmetin büyük alametlerinden biridir (Müslim, Fiten, 39). Kıyâmetin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü`minler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır.

3. Dabbetü`l-arz`ın çıkışı: Kıyâmet`ten önce çıkacağı bildirilen bir yaratıktır. Kelime anlamı "yer hayvanı" demektir. Kur`an-ı Kerim`de "Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir çeşit hayvan (dâbbe) çıkarırız ki o, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler" (en-Neml, 27/82) buyurulmaktadır. Hz. Peygamber Dâbbetü`l-arz hakkında "Çıkacak olan kıyâmet alametlerinden ilki, güneşin batı tarafından doğması ile, bir kuşluk vakti insanlara karşı bir dâbbenin (hayvanın) zuhurudur. Bu iki alametten biri, arkadaşından evvel olur. Akabinde diğeri de onun izi üzerinde yakın olarak meydana gelir" (Müslim, Fiten, 118) buyurmuştur.

4) Güneşin Batıdan doğması: Güneş batıdan doğacak, insanlar topluca iman edecek, ancak daha önce iman etmemiş olanların imanları kendilerine bir yarar sağlamayacaktır (Tecrid-i Sarıh Tercümesi, XII 307; Müslim, Fiten, 118).

5. Hazreti Isa (a.s)`ın inmesi: Ehl-i sünnet itikadına göre Kıyâmetin vukuundan önce Hazreti Isa yeryüzüne inecek, hiristiyanları Islâm`a davet edecek, Deccâl`ı öldürecek, Hazreti Peygamber (s.a.s)`in şerîatı ile hükmedecektir (Buhârî, Büyû, 102; Müslim, Imân, 242-247).

6. Ye`cûc ve Me`cûc`ün çıkışı: Kıyâmetin vukuundan önce çıkarak "yeryüzünde bozgunculuk yapacak" (el-Kehf, 18/94) olan asılları ve soyları belirsiz iki insan topluluğudur (Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur`an Dili, IV, 3288). Hz. ZülKarneyn`in önlerine yaptığı seddin yıkılarak (el-Enbiya, 21/96) açılması ile yeryüzüne dağılacaklar insanlara saldıracak, kentleri yakıp-yıkarak harabe haline getireceklerdir. Bazı rivayetlerde bu seddin Çin seddi olduğu zikredilir (Muhammed Hamdi Yazır, a.g.e., IV, 3291, 3374; Buhârı, Enbiyâ, 7; Müslim, Fiten, 1,2).

7.8.9. Doğuda, Batıda, Arap Yarımadasında olmak üzere üç bölgede yer çöküntülerinin meydana gelmesi de Kıyâmet`in büyük alametlerindendir (Müslim, Fiten, 39).

10. Yemen`den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi (Müslim, Fiten, 39).

Ebu Davud ve Tirmizi`nin Sünen`lerinde yeralan bazı hadislere göre Mehdî`nin çıkması da Kıyâmet`in büyük alametlerindendir (Sünen-i Tirmizî, IV, s.1-93: Sünen-i Ebu Davud, N. Şr. M.Abdul Hamid IV, 100, 106).

Hz. Peygamber (s.a.s), Kıyâmetin kötü insanlar ve kâfirler üzerine kopacağını bildirmiştir. Bu hadislere göre Kıyâmet kopmadan önce mü`minlerin ruhları alınacak ve onların âhirete göçmeleri sağlanacaktır (Buhari, Fiten, 5; Müslim, imare, 53).



Bu hadisi şeriflerin ayrıca açıklamaları okunarak zamanımızda nelerin var olup olmadığı incelenebilinir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
5. Evrimleşme yalansa Müslümandan daha fazla insan kendi yalanlarına neden inanıyor?

Bir zamanlar herkes dünyanın düz olduğuna inanırmış, sonra biri çıkmış ve dünya yuvarlak demiş. Bu gün herkes dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyor.

Dünya da nice zamanlar ve fikirler gelmiş, geçmiş ve kim bilir daha neler olacak. Daha çok insanın inançsızlığı kriter olmaz.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
6. Ölümü bir son olarak görüyorum. Bu yüzden çok korkuyorum. Bu korkumu nasıl yenebilirim? Veya ölümün bir son olmadığını mantığımla nasıl açıklayabilirim?


Ölümden korkmayan insan yok gibidir ama bunun sebebi bir son korkusu mudur yoksa bilinmeze yelken açmak/alışılmıştan kopmak mı?...

Ölümün son olmadığına Allah'a inanırsanız inanırsınız. Allah'a ve O'nun bildirdiklerine inanırsanız ölümün asıl başlangıç olduğunu görürsünüz. İman etmeyen bir kişi için ölümle alakalı mantıklı bir cevap mümkün değildir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
7. %99'u Müslüman ülkede Allah'a inanabilmek kolay ancak Hristiyan, Budist, Yahudi veya farklı inançlara sahip ülkelerde İslam'a inanmak çok zor. Hatta inanmak istenmediği taktirde bu imkansız. Dinsiz insanlardan dünyaya gelen çocuğun günahı nedir?

İnsan fıtratı, izanı ve aklı Allah'ı bilmeye/aramaya münasip olarak yaratılmıştır. Ayrıca Allah (cc) her kavme/topluma/millete uyarıcılar/nebiler/peygamberler göndermiştir. Bu uyarıcıların ulaşmadığı insanların bir mesuliyeti olmayacağı da ayetlerle sabittir. Nitekim bir çok gayri müslim toplumda Allah'ı/İslamı bulan insanlar görüldüğü gibi, bir çok Müslüman toplumlarda da Allah'ı/İslamı inkar edenler vardır.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
8. Ben Müslüman olarak doğdum. Farklı bir din veya dinsizlik gibi bir arayışım kesinlikle yok. Çünkü dünyada seçilebilecek en doğru din İslam. Ancak bu inançların hepsi büyük bir yalansa? ya evrimleşme gerçekse?

İşte iman zaten bu noktada tezahür eder. Allah (cc) varlığını ve gücünü açıkça gösterseydi zaten inanmayan/itaat etmeyen kalmazdı ki.

Sonra, Sizin dediğiniz gibi evrim gerçekse ve Siz Müslüman gibi yaşasanız ne kaybetmiş olursunuz?..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
9. Kur'an ebedi cehennemden bahseder. Korkunç azaplar korkunç işkenceler yer alır. Ben bir insan olarak karşımdaki ne kadar kötüde olsa bu azaplara uğramasını istemem. Biz dünyaya kendi rızamız ile gelmedik bunun için neden Allah inanan ve inanmayan diye ayırıp inanmayanları ateşte yakar? İstese kimsenin ceza almayacağı herkesin kendisine ibadet edeceği bir düzen kuramazmıydı?

Bu soruya bir makale ile cevap vermek istedim.
***

Hiç düşündünüz mü; Hazreti Allah (cc) kullarını ne kadar seviyor, cehenneme gitmemelerini ne kadar istiyor?

İsterseniz sözü uzatmadan bir kudsî hadisin hatırlatmasına bir göz atalım, sonra diğer misallere geçebiliriz.

Rabbimizin en çok sevdiği şey nedir, biliyor musunuz?

Kudsî hadiste şöyle bildiriliyor:

– Rabbimiz kulunun işlediği amelleri içinde en çok tevbesini sever.

– Neden?

– Çünkü tevbe eden kul cehennemden kurtulur da ondan. Rabbimiz de kulunu cehennemden kurtaran ameli çok sever.

Hatta bir ana, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı ondan çok daha fazla istemez.

Nitekim bir defasında ashabdan biri bir çocukluk hatırasını anlatırken demişti ki:

– Çalılıkta dolaşırken bulduğum bir kuş yuvasından yavruları alıp koynuma koymuştum. Tam bu sırada yavrunun anası başımda dolaşmaya başladı, acıdım, yavruları bırakmak için ihramımı açmaya çalıştığım sırada kuş hemen koynumdaki yavrusunun yanına daldı, kanatlarını yavruları üzerine gerip kollamaya başladı.

Efendimiz (sav)in buna sorusu şöyle oldu:

– Bu annenin yavrusuna bu kadar acıması sizi hayrete mi düşürdü?

Efendimiz (sav) şunu ilave etti:

– Hiç şüpheniz olmasın Allah (cc)ın kullarına acıması bu annenin acımasından (kıyas kabul etmeyecek derecede) fazladır.
Bir defasında kadının biri çocuğunu kaybetmiş, deli gibi bir oraya bir buraya koşuyor, yavrusunu arıyor, bulduğu yabancı çocukları da bağrına basıp hemen oracıkta emdiriyordu.

Kadının bu heyecanını gören Efendimiz (sav) yanındakilere;

– Böylesine şefkatli şu kadın hiç yavrusunu ateşe atar mı, diye sordu.

– Atmaz! dediler.

Efendimiz (sav) de tasdik etti;

– Ben de öyle biliyorum, atmaz, dedikten sonra buyurdu ki:

– İşte Allah (cc) da bu kadından çok fazla merhametlidir. Kullarını ateşe atmaz, onlar kendilerini ateşlik amelin içine atmadıkça!

Evet, evet. Allah (cc) kullarını ateşe atmaz, kullar kendilerini ateşlik işin içine atmadıkça!

Bir yolculuktan dönülüyordu. Mola verilmiş, bir kadın da ateş yakarak hazırlık yapmaya başlamıştı. Ateşin alevleri yükselince kadın koşuşturan çocuğunun ateşe düşmesinden korktuğu için hemen onu bağrına bastı ve ateşe düşmesi halindeki dehşeti de tasavvur ederek buna gönlünün dayanamayacağını hayal edip orada bulunan Efendimiz (sav)e dönerek sordu:

– Sen Allah (cc)ın peygamberisin değil mi? Efendimiz (sav) de;

– Hiç şüphen olmasın, buyurdu.

Bunun üzerine kadın şöyle dedi:

– Allah (cc)ın kullarına merhameti bir ananın yavrusuna olan merhametinden daha çok değil mi?

Efendimiz (sav):

– Hiç şüphen olmasın öyledir, buyurunca kadın:

– Öyle ise bir ana yavrusunu ateşe atmaz, diye sızlandı.

Efendimiz (sav)in gözleri yaşardı da buyurdu ki:

– Yüce Allah (cc) ancak kendisine isyan edenleri ateşe atar. Müstahak olmayanları asla!

Demek oluyor ki, Allah (cc) kullarını ateşe atmayı asla istemiyor, sonsuz merhamet ve şefkati ateşi gerektirmiyor. Ancak kullar dürüst hareket etmiyor, ille de ateşlik işler yapıyor, birilerine zulmediyor, haksızlıkta bulunuyor, Yaradanına da isyandan geri kalmıyor, böylece kendi amelleriyle kendilerini ateşe attırıyorlarsa bu da kulların kendi tercihleri...

Sözün özü bu olsa gerektir!..

(Ahmet Şahin)
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
11. Hayata bir kere geldik engelli doğanların fakir doğanların ne suçu var? Ayrıca Müslüman ülkelerin geneli neden hep fakir?

Eğer iman etmişseniz:
Allah (cc), bazen insana bir kusur verir, fakirlik verir; onun karşılığında ahirette pek çok şey verir. Eksik yahut fakir almakla o kimseye aczini, zaafını, fakrını hissettirir. Kalbini kendisine çevirtip, o insanın duygularına inkişaf verirse, çok az bir şey almakla, pek çok şeyler vermiş olur. Demek ki zâhiren olmasa bile, hakikatte bu ona, Allah'ın lûtfunun ifâdesidir. Tıpkı şehit edip cenneti vermesi gibi... Bir insan, muharebede şehit olur. Bu şehâdetle ahirette ve Allah'ın huzurunda, sıddîklerın, sâlihlerin gıpta edeceği bir makama yükselir. Onu gören başkaları "Keşke Allah bize de harp meydanında şehâdet nasip etseydi." derler. Böyle bir insan parça parça da olsa çok şey kaybetmiş sayılmaz. Belki aldığı şey ona nispeten çok daha büyüktür.

Çok nâdir olarak, bazı kimseler, bu mevzûda küskünlük, kırgınlık, bedbinlik ve aşağılık duygusu ile hareket etseler bile; pek çok kimselerde bu kabil eksiklikler, daha fazla, Allah'a teveccühe vesile olmuştur. Bu itibarla problemli bir kısım kimselerin, bu meseledeki kayıplarının şikayeti yerinde değildir.

Müslüman ülkelerin hep fakir olduğu ise tam doğru bir ifade olmaz. Bu konuda detaylı bir araştırma yapın.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
12. Acaba insanlar ölüm gerçeğini unutmak veya korkularını yenmek için dinleri çıkarmış olabilirlermi?

Bu ve benzeri düşünceler ateist, deist düşünce tarzlarıdır. Eğer ısrarla Allah'ı ve İslam'ı inkar etmek isterseniz bunun için bir sürü fikir öne sürebilirsiniz. Oysa Allah'ı ve dinini resmeden onca çok delil var ki. Ortada Kur'an gibi muazzam bir örnek var. Tüm insanlık alemine meydan okuyan mantık, mana, hikmet, ilim dolu bir ilahi eser var. Bir benzerine ulaşılamayan bir kitap var. Bu bile tek başına yeter. Ancak inkarın sonu yok...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
13. Kur'an a abdestsiz ellemek günah diye biliyorum. Ancak bir videoda Kuran'ı yırtıyor, üstüne basıyor ve yakıyordu. Allah neden müdahale etmiyor? Neden insanlara kapı açmıyor ona inanmamız ve varlığından şüphe etmememiz için?


Allah'ın muhakkak ki her şeye gücü yeter. Ancak eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı, iman denilen hususun manası olmazdı.

İman, kalbi ve vicdanı ilgilendiren bir haldir. İman esaslarına kalbden inanıp bağlanan bir kimse, mü'min, yani, îmanlı sayılır. İmanda asıl olan, kalbin tasdikidır. Aleni bir güç karşısında eğilmek imandan değil, korkudan olur.

İmân, mâhiyet itibariyle, Allah'ın insanlara en büyük lütuf ve ihsanıdır. Allah onu dilediği kullarına nasib eder. Ne var ki bu nasiplenmede, kulun hiçbir rolünün olmadığı da söylenemez.
Bil'akis, insan önce kendi tercih ve iradesini kullanarak, îman ve hidâyete istekli olacaktır. Bu talep ve istek üzerine Cenâb-ı Hak da ona îman ve hidâyet nasip edecektir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
14. Allah'ı tanımak istiyorum ama ''ne bir cisim ne de bir madde'' deniyor. Adeta yokluğu anlatıp varlığına inanıyorlar. Ben Allah'ın nasıl olduğunu mantığımla nasıl cevaplayabilirim?


Allah'ı (cc) tanımak için O'nun (cc) sıfatlarını okuyun. Bu sıfatların hiç birinin varlıklarda olmadığını zaten göreceksiniz. O'nu (cc) varlıklara benzeten bir tarif aramak beyhude olur. Zaten varlıklara benzese, ona Allah denmez. O'nun (cc) sıfatlarını okuyup anlarsanız zaten o^nun (cc) her yerde varlığını hissedeceksiniz.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
15. İnsan öldükten sonra bile süreç bilimsel olarak işliyor. Ceset zamanla çürüyor ve hiç kemik kalmıyor. İnsanlar yok olamayı akıllarından çıkartmak için ruh diye bir kavram çıkartmış olabilirlermi?

Bu konuda uyku hususunu derinlemesine araştırın derim.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
16. Bu soruya özür dileyerek başlıyorum, dinde zina büyük bir günah. Ancak pornografik filmlerde zina eden kadınlar veya erkekler ne boyutta günah işliyorlar? Kimi insan çalışır inanır 5 kazanır, bunlar ise çalışmaz inanmaz hem zevk alır hemde kat kat mislisini kazanır. Bu nasıl adalettir? Kimse dünyayı kazanamaz herkes elbet ölür ancak ölümden sonrası ya yoksa? diye kendi kendime sorup duruyorum.

Masum bir insanın öldürülmesi, bu porno oyuncularının yaptıklarından daha fenadır. Başka örnekler de verilebilinir.. Ancak, Allah imtihan içinde ki kullarını her türlü hal ile sınar. Dünya hayatının iyi veya kötü olması, az veya çok kazanmak ve benzerleri, hepsi bu sınavın, imanın bir gereğidir. Tek düze ve tam eşit bir ortam imanları ve imtihanları ortaya koymaya yetmez.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
17. Allah neden birçok din yaratıp dilediğini yoldan saptırıp dilediğini yola sokar ve bunun sonundada hiçbir gözün ve kulağın işitmediği derecede azap ve işkence uygular? Ve bunu Kur'an da açıkça söyler?


Allah (cc) bir çok din yaratmamıştır. O'nun (cc) indinde tek dinin İslam olduğu Kur'an ı Kerimde belirtilmiştir.

Bahsettiğiniz ayeti numarası ile yazarsanız tefsirini beraber okuyabiliriz.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
18. Allah'ın gücü sonsuz ise neden kendini açıkça gösterip veya varlığını mucizelerle ispatlayıp herkesi neden Müslüman yapmaz. Peygamber ve kitaplar ile kendisinin varlığını inandırmak ister? Ve bunun sonunda neden azap verir?


Allah'ın gücü sonsuzdur. Bu gücü hayr yönünde göstermektedir. Dünya, uzay.., bunların açık delilidir, tabii ki görmek isteyenler için. Allah (cc) insanları hür iradeleri ile yaratmış ve onlara hakikati göstererek doğruya çağırmıştır. Önlerine bu seçimi yapabilecekleri bir hayat koyarak onları imtihan etmiştir. Tabii ki dileseydi tüm insanları melekler gibi yaratabilirdi. Ama hakikate rağmen hür iradesi ile azabı bile bile yanlış tercihi yapan insanın azapla cezalandırılması doğaldır.
 
Üst Alt