(7) Müslümanların tarihinde “veda haccı” bir dönüm noktasıdır.Bu hacda peygamber tarafından vazedilen “son hutbe” binlerce Müslüman tarafından dinlenmiştir. Bununla birlikte hadis kitaplarında bu hutbenin üç ayrı versiyonu bulunmaktadır.Binlerce kişi tarafından şahit olunan böyle bir olayın bile bir tutarlılık içinde nakledilememesi, hadis kitaplarındaki bozukluğun bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir:
Birinci versiyon,”Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,”ALLAH’ın kitabını ve Ehli Beytimi” bırakıyorum.
(Müslim 44/4,no:2408; İbni Hanbel 4/366; Darimi23/1,no:3319)
Bu, Şii Müslümanlar tarafından uydurulan versiyondur.
İkinci versiyon,”Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,”ALLAH’ın kitabını ve sünnetimi” bırakıyorum. [*](Muvvata 46/3) [/list]Bu da sünni müslümanlar tarafından uydurulan versiyondur.
Üçüncü versiyon:”Ben size, eğer sarılırsanız asla doğru yoldan sapmayacağınız,”ALLAH’ın Kitabını ” bırakıyorum.”
Müslim 15/19, no:1218 ; İbni Mace,25/84, Ebu Davud,11/56
Bu son versiyon, hem Şii hem de Sünni Müslümanlar tarafından ortak olarak nefret edilen ve Kur’an’ın, Muhammed’in getirdiği yeğane mesajın “Kur’an” olduğu bilgisi ile uyumlu, tek versiyondur. Ne şii ne de sünni müslümanlar, veda hutbesinin böyle bir versiyonu olduğundan bile habersizdirler ve tek doğrunun kendi inandıkları olduğuna kuvvetli bir şekilde inandırılmışlardır.
Gerçekte ise, bunu bilmek dahi istememektedirler. Evet, gerçek acıtır.Ama cehennem ateşi daha da fazla!