Selametle Çapanoğlu selametle....
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Selametle Çapanoğlu selametle....
valla sen de selametle kardeş, velakin, gerçekler acı bile olsa gerçektir, kabullenememek en acı olanıdır,
çapanoğlu , siz şimdi mezhep kabul etmediğinize göre neye göre hükmediyorsunuz, ,bir şeyin caiz olup olmadığına neye göre karar veriyorsunuz, bir paylaşın da gerçeklerin kime acı verip vermediğini görelim
Peygamber ve sahabe neye göre hükmettiyse, aynı yolu izliyorum, saf, duru, katıksız bir iman yaşamak isteyenlere hararetle tavsiye ederim..
Kısaca siz "Kuran ve hadis ışığında hüküm veriyorim , buna göre yaşıyorum " diyorsunuz yani, bu da güzel...
Selam,rusen alp tesekkürler beni bugün kimse güldürememisti Allahimda seni güldürsün gercekten cok hos bir espiri...
teşekürler , yanlış yazmışım, değiştireyim,
bu arada pek fazla gülme, malum beşiktaşlısın , işler pek iyi gitmiyor
teşekürler , yanlış yazmışım, değiştireyim,
bu arada pek fazla gülme, malum beşiktaşlısın , işler pek iyi gitmiyor
Selam,ben FB nin yenecegini yazmistim büyük bir ihtimalle demistim.Bu bir spordur..
not;bu arada pek degisiklik görmedim...Ayni espiri devam buda güzel .....
teşekürler , yanlış yazmışım, değiştireyim,
bu arada pek fazla gülme, malum beşiktaşlısın , işler pek iyi gitmiyor
Sevgili Mete, bu yazıdan sonra tüm beşiktaşlıları vahhabi ilan etsinler de sen işe bak ozaman.. Bir vahhabinin tuttuğu takımda vahhabidir... mantığıyla.. töbe Ya Rabbi, bende uydum imama iyimi, la havle..
selam,ben maca bakmiyorum bile cünki macin sonucu her türlü ola bilirde yalniz Rusen kardesim gercekten cok espirili biri beni bugün güldürdü.....
Kardeş sen boşver Vahhabiyi falan, sen kendine bak,
hem ne alakası var vahhabilikte beşiktaşlığın ....hasbinallahü ve nigmal vekil
E
KAFİRLER KAFİRLERİN VELİSİDİR.
ENES denilen şahış nerdesin ilim sahibi olmayıpta ondan bundan aldığın nefsine hoş gelen yazıları asıp kaçmak yok öyle sana sorduğum soruların cevabı ne oldu.Yada sana destek veren velilerin senin söylemiş olduğun hadisin uydurma olmadığını ıspat etsinlerde görelim bakalım.Mesela atıp tutan ve daha kutibi sitedeki sahih hadislere bile itiraz eden radikal islam hocan cevap versin.Kaçgündür bakıyorumda ilmi cevap veren yok tabiki kim hangi ilmiyle cevap verecek.Şunu bilinki
müslümanlar mezhep imamlarına karşı değildir sadece islamda mezhep diye bir şey yoktur.Bu mezhep kavramı yani yandaşlık insanlar konular üzerinde araştırma yapmayı bırakıp kendi çevresinde fetva veren kişilerin söyledikleri fetvalar kendilerine kolay geldiği için o kişilere körü körüne tabi olup yandaşlık yapmışlar ve diğer kişilerin söylediklerine muhalif olmuşlardır.Ebu hanife şöyle diyor "benim fetvalarımın delilini bilmeden amel eden haram işler" Ahmetibn hambelde resulullahın mezarını gösterip "dünyada şurda yatan hariç herkezin sözü alınırda atılırda" diyor.Ve dört mezhep imamıda şunu savunuyor.Kendi fetvalarını çürüten sağlam deliller getirildiğinde biz söylediklerimizden beriyiz diyorlar. Hal beyle olunca mezhep imamlarını bile tanımayan sözde müslümanlar kalkıyorlar islamda olmayan körü körüne takli metodunu savunuyorlar.
İslam alimleri dört mezhebin hak olduğunu savunurken onların kast ettiği olay şudur.Resulullah(s.a.s)vefat ettikten sonra yüzlerce mezhep çıkmıştır bunlardan sadece dördü kuran ve sünnete uygundur.bundan dolayı bu dört mezheb haktır.Allah(c.c)Ebu hanife,ahmedibn hambel,imam şafi ve imam malikten razı olsun
Bazılarıda yazılarında şunu söylüyor.(yazısını alıntı yapmak gereği duymadım)
Resulullah zamanında mezhep yoktu çünkü kendi hayattaydı.Peki bunu yazan şahıs bilmezmiki resulullahın vefatından önce Allah(c.c) bu dini tamamlamış eksik hiç birşey bırakmamış ve din olarak tamamlanmış islam dininden razı olduğunu.Allah yarattıklaarına neyim faydalı olup olmadığını nasın iman edeceklerini bilmiyormuydiki(allaha sığınırım) yarıdalanlar daha sonra itigadi ve ameli mezhepleri çıkardılar.
Bu zırvalıkları bırakında dinin aslına dönün.Allah`tan korkun yakın olan ateş size değmeden önce iman edin.
ENES denilen şahış nerdesin ilim sahibi olmayıpta ondan bundan aldığın nefsine hoş gelen yazıları asıp kaçmak yok öyle sana sorduğum soruların cevabı ne oldu.Yada sana destek veren velilerin senin söylemiş olduğun hadisin uydurma olmadığını ıspat etsinlerde görelim bakalım.Mesela atıp tutan ve daha kutibi sitedeki sahih hadislere bile itiraz eden radikal islam hocan cevap versin.Kaçgündür bakıyorumda ilmi cevap veren yok tabiki kim hangi ilmiyle cevap verecek.Şunu bilinki
müslümanlar mezhep imamlarına karşı değildir sadece islamda mezhep diye bir şey yoktur.Bu mezhep kavramı yani yandaşlık insanlar konular üzerinde araştırma yapmayı bırakıp kendi çevresinde fetva veren kişilerin söyledikleri fetvalar kendilerine kolay geldiği için o kişilere körü körüne tabi olup yandaşlık yapmışlar ve diğer kişilerin söylediklerine muhalif olmuşlardır.Ebu hanife şöyle diyor "benim fetvalarımın delilini bilmeden amel eden haram işler" Ahmetibn hambelde resulullahın mezarını gösterip "dünyada şurda yatan hariç herkezin sözü alınırda atılırda" diyor.Ve dört mezhep imamıda şunu savunuyor.Kendi fetvalarını çürüten sağlam deliller getirildiğinde biz söylediklerimizden beriyiz diyorlar. Hal beyle olunca mezhep imamlarını bile tanımayan sözde müslümanlar kalkıyorlar islamda olmayan körü körüne takli metodunu savunuyorlar.
İslam alimleri dört mezhebin hak olduğunu savunurken onların kast ettiği olay şudur.Resulullah(s.a.s)vefat ettikten sonra yüzlerce mezhep çıkmıştır bunlardan sadece dördü kuran ve sünnete uygundur.bundan dolayı bu dört mezheb haktır.Allah(c.c)Ebu hanife,ahmedibn hambel,imam şafi ve imam malikten razı olsun
Bazılarıda yazılarında şunu söylüyor.(yazısını alıntı yapmak gereği duymadım)
Resulullah zamanında mezhep yoktu çünkü kendi hayattaydı.Peki bunu yazan şahıs bilmezmiki resulullahın vefatından önce Allah(c.c) bu dini tamamlamış eksik hiç birşey bırakmamış ve din olarak tamamlanmış islam dininden razı olduğunu.Allah yarattıklaarına neyim faydalı olup olmadığını nasın iman edeceklerini bilmiyormuydiki(allaha sığınırım) yarıdalanlar daha sonra itigadi ve ameli mezhepleri çıkardılar.
Bu zırvalıkları bırakında dinin aslına dönün.Allah`tan korkun yakın olan ateş size değmeden önce iman edin.
Ama burası çok önemli,
Herşeyi ile tam bir dini tekrar bir sisteme oturtmaya çalışmak ve mezheplerle takviye etmek gerçekten masumane bir çıkış mıdır yoksa..
İnsanları hiziplere ayırmak için oynanan bir oyun mudur?..
Buna cevap bulunmalıdır, hem de pek elzemdir..
E
Edit.......
bir müslümanin bir müslümani kafir ilan eden sahisi merak ettim ama bunlar kafa kesmeyle olmaz kardesim
bu arada imzada reklam vermenin yasak oldugunu hatirlatmak isterim kardesim
saygi ve sevgilerle
E
Kafa kesme yeri burası değil meydanlardır.Burada yapman gereken önce ilimle insanları dine davet etmektir.Ama önce davette bulunacak kişinin dini öğrenmesi gerekir.Anladığım kadarıyla sende bu mevcut değil.Eğer ilmin olsaydı sorularıma link verip tehtitler savurana kadar ilmi cevaplar verirdin. İşin aslı şuki burada yapılması gereken kimin haklı olduğu değilde hak nedir onu ortaya koymaktır.Bunuıda yaparken ölçü kuran ve sünnet olmalıdır.Şimdi ilk yazdığın yazından alıntı yapayım ve sana bir iki delil sunayım Allah`ın izniyle.
Önce şunu söyliyeyim kişinin kafir olması için yanlış düşünmesi değil küfür işlemesi gerekir.
Birinci konu zekat meselelsi: Önce muhammed ibn abdulvahab`ın bu konu hakkındaki söyledikleri nerede yazıyor onu bi delillendir.Daha sonrada Resulullah(.s.a.s)`ın vefatından hemen sonra dinde bilinen ilk bidat olarak zekatı vermeyenlerle Hz Ebu bakr(r.a)`ın müslümanları toplayıp o kişiler ile savaştığını ve onların mürtet olup kafir olduklarıyla alakalı sözleri hakkındaki yorumunu bi alalım.Nasılsa ibn abdulvahabın düşmanı çok ona karşı saldırıyı kişilere hoş görünmek için yapabilirsin bu çok doğal kişiler çoğunluğa tabi olmak ister .Halbuki delillere tabi olsa ne kadar güzel olacak.Evet ebu bakr(r.a)zekatı vermeyenlerle savaşmış bir kısmını öldürmüş bir kısmınıda rehin almışlardır.Rehin aldıklarına tekrar tebliğde bulundular ve onlardan tövbe edenlere dediki sizin tövbenizi kabul edip sizi serbest bırakmam için sizin ölülerinizin kafir olup öldüklerini ve cehenneme gittiğini, Bizim ölülerimizin şehit olup cennete gittiğini kabul etmeniz gerek.
Hz. ömer(r.a)(umar) ebu bakr`a islamın o kadar düşmanı varken neden zekat vermeyenlerle savsşıyosun dediği zaman ona cevabı şu oluyor."BEN RESULULLAH(s.a.s)`I NAZASLA ZAKATIN ARASIN AYIRANLA SAVAŞIRIM DEDİĞİNİ İŞİTTİM"diye buyuruyor.Şimdi birde buna bir cevap verirseniz iyi olur.
E
SALİH KİMSELER HAKKINDA AŞIRI GİTMEK
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Ey kitap ehli! Dininizde aşırı gidip ölçüyü aşmayın." (Nisa: 4/171)
"Dediler ki: 'Sakın ilahlarınızı bırakmayın. Hele Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr'ı asla terketmeyin." (Nuh: 71/23)
Bu ayeti kerime ile ilgili olarak İbn Abbas (r.a.) diyor ki:
"Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr, Nuh kavminde yaşıyan salih kişilerin adları idi. Bunlar ölünce şeytan, insanlara bunların hatıralarını devam ettirmek için yaşadıkları yerlere heykellerini dikmelerini ilham etti. Onlar da bunu yaptılar ve diktikleri heykellere onların isimlerini verdiler. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onları dikenler öldükten sonra zamanla haklarındaki bilgiler ve heykellerin dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." (Buhari Tefsir: 71/3)
İbni Kayyım sahabenin pek çoğunun bunlar hakkında:
"Bu salih kişiler öldükten sonra insanlar bunların kabirlerinde ibadet etmeye başladılar. Sonra unutulmasın diye heykellerini diktiler, resimlerini yaptılar. Bir süre sonra bunlara tapmaya başladılar." dediklerini naklediyor. Ömer (r.a.)'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Hristiyanların İbni Meryem'i batıl üzere övdükleri gibi siz de beni övmekte aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki ben bir kulum. Öyleyse benim için Allah'ın kulu ve Rasulü deyin." (Buhari Enbiya: 48. Darımi Rıkak: 6S. Ahmed: 1/21-24. 47.)
İbni Mesud'un rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.):
"Aşırı gidenler mahvoldular" buyurmuş ve bunu üç defa tekrar etmiştir. (Nesai Menasık: 217. İbn Mace Menasik: 63. Ahmed Müsned: 1/215. 347. İbn Hıbban Mevarid. 1011. Hakim Müstedrek: 1/466. Elbani Ahadisussahiha: 1283.)
İbni Abbas'ın rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Sakın aşırı gitmeyin. Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi aşırı gitmeleri olmuştur." (Müslim İlim: 7. Ahmed: 1 386. Ebu Davud Sünnet: 5.)
SALİH KİMSELERE TAPMAK, KABİRLERİ YANINDA ALLAH (C.C.)'A İBADET ETMEK
Aişe (r.a.)'den şöyle rivayet edilmiştir:
"Ümmü Seleme (r.a.) Rasulullah (s.a.v.)'a Habeşistan'da gördüğü bir kiliseden ve içindeki resimlerden bahsetti. Rasulullah (s.a.v.) da:
"Habeşliler öyle kimselerdir ki, bunlardan salih bir kişi öldüğü vakit hemen onun kabri üzerine bir mescid inşa eder ve o salih kimsenin resmini o mescide koyarlar. Bunlar Allah katında mahlukatın en şerlileridir." buyurdu. (Buhari Salavat: 48-54. Cenaiz: 70. Müslim Mesacid: 16. Fiten: 110 Nesai Mesacid:13, Ahmed: 6/51.)
Bu insanlar Tevhid akidesini bozan iki zararlı ameli bir arada yapmışlardır; kabirleri mescid edinmek ve buralara salih kimselerin resim ve heykellerini koymak.
Yine Aişe (r.a.) şu hadisi rivayet ediyor:
"Rasulullah (s.a.v.) ahiretine göçmesine sebep olan hastalığı sırasında siyah bir şal ile mübarek yüzünü örtüyor, bunalınca zaman zaman açıyordu. Bu halde iken:
"Allah Yahudi ve hristiyanlara lanet etsin. Çünkü onlar peygamberlerinin kabirlerini mescid edindiler." buyurdu.
Bununla Rasulullah (s.a.v.) onların yaptıklarından bizi sakındırıyordu. Böyle bir endişe olmasaydı, kabri açık bir yerde olurdu. Ancak mescid edinilmesinden korkuldu." (Buhari Enbiya 50, Müslim Mesacid: 22. Nesai Mesacid: 13, Darimi Salat 120. Ahmed: 6/229 275.)
Cundup b. Abdullah diyor ki:
"Rasulullah (s.a.v.)'ın vefatından önce şöyle dediğini duydum:
"Sizden bir halilim (çok fazla sevidiğim) olmasından Allah'a sığınırım. Allah İbrahim'i halil edindiği gibi beni de kendisine halil edindi. Şayet ümmetimden birini halil edinecek olsaydım Ebu Bekir'i halil edinirdim. Dikkat edin! Sizden önceki kavimler nebilerin ve salih kimselerin kabirlerini mescid ediniyorlardı. Sakın kabirleri mescid edinmeyin, sizi böyle yapmaktan menederim." (Müslim Mesacid: 23.)
Rasulullah (s.a.v.) hayatının son zamanlarında, kabirlerin mescid edinilmesini yasakladı. Vefatı esnasında da böyle yapanları lanetledi.
Kabir üzerinde mescid inşa edilmese bile orada namaz kılmak kabri mescid edinmek demektir.
Aişe (r.a.)'nin:
"Kabrinin mescid edinilmesinden korkuldu." sözü bunu ifade eder. Zaten sahabeler Rasulullah'ın kabri üzerine mescid inşa edecek değillerdi, (hem böyle bir teşebbüs kolay önlenirdi) korkulan husus orada namaz kılınması idi. Çünkü her namaz kılınan yer mescid sayılır ve temiz kabul edilir. Rasulullah (s.a.v.) bu hususta:
"Yeryüzü benim için tümüyle mescid ve temiz kılındı." buyurmuştur. (Buhari Teyemmüm. Müslim Mesacid: 521, Ahmed: 2/222)
İbni Mesud (r.a.)'dan Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"İnsanların en şerli olanları, kıyamet koptuğu zaman hayatta bulunanlar ve kabirleri mescid haline getirenlerdir." (Ahmed: 1/435. İbn Hibban Mesacid: 340. Ebu Hatim sahihinde.)
بســـم الله الرحمن الرحيم
SALİH KİMSELERİN KABİRLERİNDE AŞIRI DAVRANIŞLAR ONLARI PUTLAŞTIRIR
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
"Allah'ım! Benim kabrimin tapılan bir put haline getirilmesine müsaade etme. Allah'ın gazabı, peygamberlerinin kabrini mescid edinenlere çok şiddetli olur." (Malik Muvatta Sefer: 85. Ahmed Müsned: 2/246 Ebu Nuaym Hilye: 7/317.)
İbni Cerir de, Mücahid (r.a.)'in; "Şimdi haber verin Lat ve Uzza'dan ve üçüncü put Menat'tan..." (Necm:53/ 19) ayeti kerimesinde geçen Lat putu için şöyle dediğini bildiriyor:
"Lat, dağıtıcı manasına gelir. Hacc için gelenlere aş dağıtan salih bir kimse bu lakapla şöhret bulmuştu. O öldükten sonra insanlar onun kabrinde ibadet etmeye başladılar."
Ebu'l Cevza, aynı şeyi İbni Abbas'dan şöyle rivayet etti:
"Lat, aslında hacılara aş dağıtan bir kimse idi."
İbn Abbas diyor ki:
"Rasulullah (s.a.v.); kabir ziyaret eden kadınlara, kabirleri ibadet edilen yer haline getirenlere, orada mum yakanlara lanet etti." (Nesai Cenaiz: 104-106. Tirmizi Salat: 121. İbn Mace Cenaiz: 49. Ahmed: 2/337-356, 1/229. 287. 324. 337. 3/442-443. Hakim Müstedrek: 1/3,4. Elbani. İrvaul Ğalil: 761-774.)
İSTİFADELER
1 - Rasulullah (s.a.v); "Kabrimin tapılan bir put haline getirilmesine müsaade etme" sözünü, ümmetinin kabrini ibadet edilen bir yer haline getirmelerini Önlemek için söylemiştir.
2 - Ölümden ibret almak gayesi dışında kabirlerin ziyaret edilmesi buraların tapınılan bir yer haline gelmesine sebep olacaktır. Bu da put'a tapmak olacağından, şirktir.
3 - Rasulullah (s.a.v.), vuku bulmasından korktuğu İslam'a uygun olmayan durumlardan Allah'a sığınmıştır.
4 - Rasulullah (s.a.v.) kendi kabrinin tapılan bir put haline getirilmesinden Allah'a sığınmıştır.
5 - Nebilerinin kabirlerini mescid edinenlere Allah'ın gazabı çok şiddetli olur.
6 - Putların en büyüklerinden olan Lat'ın ne şekilde tapınılan bir put haline geldiği açıklanmıştır.
7 - Günümüzdeki insanların inandıklarının aksine Lat sadece bir tahta parçası değil, salih bir kimsenin kabridir.
8 - Lat'ın kabirde yatan salih bir kimsenin adı olduğu ve bu adın ona ne suretle verildiği açıklanmıştır.
9 - Rasulullah (s.a.v.) kabirleri ziyaret eden kadınlara lanet etmiştir.
10 - Aynı şekilde kabirlerde mum yakanlar da lanetlenmiştir.
Esselamü aleyk.
Vehhabi kardeşlerimiz dinin muhkem emrleri yönü ile şeriati islami içindeler ama biraz sert mizaçlılar,müslüman kardeşlerinin eleştirilerine açık olmalılar.Kur'an ve sünnet ölçüsünde ilim meclislerinde kendilerini ifade etmeliler,hakkın mihengine vurmalılar,hepimizi yapması gerektiği gibi.Baki selam..
Vehhabi kardeşlerimiz dinin muhkem emrleri yönü ile şeriati islami içindeler ama biraz sert mizaçlılar,müslüman kardeşlerinin eleştirilerine açık olmalılar.Kur'an ve sünnet ölçüsünde ilim meclislerinde kendilerini ifade etmeliler,hakkın mihengine vurmalılar,hepimizi yapması gerektiği gibi.Baki selam..