Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Vehhâbîlik Nedir?

  • Konbuyu başlatan Enes.
  • Başlangıç tarihi
E

Enes.

Guest
VEHHÂBÎLİK NEDİR?

(Aşağıdaki yazı, FİTNE-TÜL-VEHHABİYYE, MİR'-AT-ÜL HAREMEYN ve birçok muteber kitaplardan alınmıştır.)

Vehhâbiliği kuran Muhammed bin Abdulvehhab'dır. Teymiyye'nin Ehl-i sünnete uymayan sapık kitaplarını okuyarak İbni Teymiyye'den daha fazla sapıtmışr. Çenesi çok kuvvetli olduğu için ŞEYH-İ NECDÎ diye meşhur olmuştur. Birçok kitap yazdı. Bunlardan birisi KİTAB-ÜT-TEVHİD'dir. Mekke-i mükerreme âlimleri bu kitaba kuvvetli vesikalarla reddiyeler yazmışlardır. Seyf-ül-Cebbar ismindeki bu reddiye çok kıymetlidir.

Şeyh-i Necdî'nin torunu dedesinin Kitab-ül-tevhid' ini şerhetmiş ve vehhâbîler tarafından başka ilâveler de yapılarak FETH-UL MECİD adı ile neşredilmiştir. Şeyh-i Necdî, 1150 senesinde vehhâbîliği ilân etti. Kabr-i saadete gidip YA NEBİYYALLAH diyen kimselerin müşrik olacağını söyledi. Ehl-i sünnete kâfir dedi. Vehhabiler, Fatiha süresindeki «Biz yalnız senden yardım isteriz.» âyet-i kerîmesini göstererek «Filân ilâç ağrıyı kesti» diyenin veya «Falanca Peygamber veya velinin mezarının yanında Allah duamı kabul etti.» diyenin müşrik olduğunu söylüyorlar.

Halbuki ilâç içerek Allahü teâlâdan şifa beklemek, modern harb vâsıtalarını kullanarak Allah'tan zafer beklemek gibidir. Allahü teâlâ her şeyi sebeple yarattığı için bu sebeplere yapışmak şirk değildir. Evliyanın rûhundan yardım istemek, Allahü teâlânın yarattığı bu sebeplere yapışmaktır. Vehhâbîler, kendileri her vesileye her çareye müracaat ettikleri halde Enbiya ve Evliyayı vesile edinmeğe şirk diyecek kadar ileri gidiyorlar.

Vehhâbîlik fitnesi, zulm ile kan dökülerek yayıldı. Bunların en zalimi Deriyye emiri İbni Suûd idi. Suûd-i Arabistan hükümetinin emirleri Müseylemet-ül-kezzâb isimli bir yalancının peygamberliğine inanan ahmakların soyundan idi.

Vehhâbîlere göre, bütün müslümanlar altı yüz seneden beri şirk içinde imiş, bunları küfürden kurtarmağa çalışıyorlarmış.

Keşf-üş-şübühat isimli vehhâbî kitabında âyet-i kerîmeye yanlış mana vererek Ehl-i sünnet olan müslümanları müşrik bilip bunların öldürülmesi ve mallarının yağma edilmesi isteniyor.

Vehhâbîlerin sayılamıyacak kadar yanlış fikirleri varsa da esası üçtür:

1 — «Amel imandan bir cüzdür (parçadır)» diyorlar. Meselâ «Zekât vermeyen kimse kâfir olduğu için öldürülüp mallarını vehhâbîlere taksim etmelidir.» diyorlar.

2 — Enbiya ve evliyanın ruhlarından şefaat isteyen, bunları vesile ederek dua eden kimse kâfir olur.» diyorlar.

Halbuki kabir ziyareti ile ilgili hadîs-i şerifler muteber kitaplarda çoktur. Bunlardan birkaçı şöyledir:

«Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip oldu.» «Hac ettikten sonra kabrimi ziyaret eden, beni sağ iken ziyaret etmiş gibi olur.» «Bir işte sıkıştığınız zaman kabirde olanlardan yardım isteyiniz.»

Hadikat-ün-nediyye kitabında şöyle buyurulmaktadır:

«Peygamberler uykuda iken olduğu gibi vefatlarından sonra da peygamberdir. Keza mü'minler de uykuda olduğu gibi öldükten sonra da mü'mindirler. Peygamber olan, mü'min olan ruhtur. İnsan ölünce ruhu değişmez. Keza evliya da vefat ettikten sonra evliyalığı gitmez, kerameti devam eder.»

Allahü teâlâ İmran sûresi 169. âyetinde şöyle buyurmaktadır:

«Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız, onlar Rablerinin yanında diridirler, rızıklandırılmaktadır.»

Bu hususta bildirilen hadîs-i şeriflerden birkaçı da öyledir:

«Cuma günleri bana salâvat getirin, okunan salâvat bana hemen bildirilir. Ben öldükten sonra da bildirilir. Çünkü toprağın peygamberleri çürütmesi haram kılındı. Onlar öldükten sonra da diridirler rızıklandrılırlar.»

«Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.»

«Kabrimin başında söylenen salâvatı işitirim, uzaktan söylenen salâvat bana bildirilir.»

Bu bakımdan kabr-i saadeti ziyaret etmenin lâzım olduğunda İCMA-İ ÜMMET hâsıl olmuştur.

3 — «Mezar üstünde türbe yapmak, ölülerin ruhlarına sadaka adamak şirktir.» diyorlar.

Eshâb-i Kiram, Peygamber aleyhisselâm ile iki halifesini bina içine defnettiler. Buna hiç bir sahabî itiraz etmedi. Onların temasının dalâlet olmadığı (edille-i şer'iyyeden olduğu) hadîs-i şerifle bildirilmiştir. Eshâb-ı kiramın icmaını inkâr ise küfürdür.

Vehhâbîlere NECDÎ de, denir. Hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur:

«İşkence yapıcılar şarktadır. Şeytan, buradan (Necd tarafından) fitne çıkarır.»

Kâfirler Peygamber aleyhisselâmı öldürmek için Darün-Nedve'de toplandıkları zaman Şeytan Necdli bir ihtiyar şeklinde görünüp onlara nasıl öldürülmesi gerektiğini öğretmişti. O günden beri Şeytana Şeyh-i Necdi denilmektedir.

İbni Arabi hazretleri, Şeytanın Şeyh-i Necdi olduğunu her yere yaydığı için vehhâbîler bu velîye kâfir diyerek saldırıyorlar.


Vehhâbîliğin çıkış yeri Arabistan'da Necd'dir. Vehhâbî olan Suûd-i Arabistan hükümeti, maddî gelirinin büyük kısmını, Vehhâbîliği yaymak için, müslümanların bulunduğu memleketlere gönderip, para ile, müslümanları kandırıyor, mecmualarını satın alıyor. Bazı memleketlerde tepki ile karşılaşsa da, mağlûp olsa da, bu faaliyetlerini gizli ve beşinci kol olarak sürdürüyor. Dini akidesi, bilgisi zayıf ve az olanlar, bunların yaldızlı ve süslü propagandalarına, nefsi okşayan söz ve yazılarına aldanıyor. Kimi de paraya tama' ederek dîninden oluyor.

Dünyada yayılmış durumdadırlar. . Arabistan'da isimleri vehhâbî, Hindistan'da Necdî olup son zamanlarda TEBLİĞ-İ CEMAAT ismi altında çalışıyorlar. Pakistan, Afganistan, Irak ve Afrika ülkelerine nüfuz ettikleri gibi, bin seneden beri Ehl-i Sünnetin koruyucusu ve yayıcısı olan Türklere, Türkiye'ye de sızmışlardır. Babası, dedesi bu dini mübîn için can verenlerin çocuklarından bazısı, Ehl-i sünnetim demeyip, Vehhâbîyim diyebiliyor. Aman ya Rabbi! Bu ne korkunç değişme, bu ne fecî bir inkılabdır. Kafalar, kalbler, ruhlar değişiyor. Evlad babasına, dedesine uymuyor. Ceddine sırt çeviriyor. Ve seadeti Avrupalılaşmak vehhâbî olmak reformist görünmek, hatta masonluk ve komünistlikte arıyor. Ama onlar ancak Ehl-i sünneti yıkmak için arıyor. Evlatla baba, torunla dede arasındaki, bu büyük kopukluk, bu büyük ayrılık ve değişiklik, herhalde büyük bir suç ve cürmün neticesi, nimetin kıymetini bilmemenin cezasıdır. Yoksa bu tedîb tarzı, bu millette hiç görünmüş değildir. Anlamıyorlar. Ya Rabbi! Sen bunlara sonsuz hazinenden merhamet eyle. Aziz cedlerinin, vatanları dinleri ve namusları uğruna şehit olan atalarının hürmetine, bu evlad ve torunlara, insaf ve akıl ihsan eyle, imanlı olmayı sevdir.


Dünyanın en büyük belâsı şüphesiz Yahudiliktir. Bunun sun'i adı ise masonluktur. Bütün bâtıl sistemlerin masonların eliyle yürütüldüğünü söylersek mübalağa etmiş sayılmayız. Rusya'daki komünist ihtilâli yapanların ve bu ihtilâle zemin hazırlayan Karl Marks gibi komünistlerin birer Yahudi oldukları bilinmektedir.

Yahudiler bir taraftan komünizmi, diğer taraftan da kapitalizmi dünyaya yaymak için çalışmakta insanları birbirine kırdırmaktan zevk duymaktadır.

İngiliz masonları dinimiz İslâmiyeti yıkmak için asırlardır çalışmış, maalesef oldukça büyük merhaleler katetmiştir. İngiliz masonları İslâmiyet’in nasıl yıkılabileceğini düşünmüş, mezheplerin yıkılması ile İslâmiyet’in yıkılacağını düşünmüşler ve Sıffin savaşındaki hâdiselerin körüklenmesi ve sahabe-i kiramı suçlamakla bu işin rahat gerçekleşebileceğini anlamışlardır.

Dinimizin intişar merkezi olan Arabistan'a din adamı kisvesinde casuslar göndererek «Allah bir peygamber bir, mezhep neden dört oluyor?» şeklindeki propagandalarla koskoca Arabistan'ı mezhep düşmanı mezhepsizlerin eline vermişlerdir. Bu işi yürütenlerin başında Muhammed bin Abdulvehhab bulunduğu için kurdukları mezhepsizliğin ismine vehhabilik adını vermişlerdir. Bir insanın bâtıl bir yol olan mezhepsizliğe kapıldı mı artık onun iflah olması kolay değildir.

Masonların sosyalist uşakları Ruslar da Mısır'da bilhassa Ezher'de İslâm âlimleri ve mezhepler aleyhindeki faaliyetlerine devam etmişler, böylece koskoca Arabistan yarımadasını mezhepsizlik afyonu ile uyuşturmuşlardır.

Mezhepsizliğin liderlerinden olan Cemaleddin-i Efgani ile Muhammed Abduh'un din maskesi altında çalışan mason üstadı olduklarını geçen sayımızda vesikası ile birlikte neşretmiştik. Aynı vesikada «İhvan-ül Müsliınin» hareketinin masonların kontrolü altında faaliyet gösterdiğini açıklamıştık. Masonlar Seyyit Kutub gibi kimseleri maşa olarak kullanmışlar ve idamlarına sebep olmuşlardır.

Bugün dünyada tek İslâm Devleti Yoktur. Arap devletlerinin ekseriyeti sola kaymıştır. Bir ikisi de mezhepsiz olmuştur.

Vehhabiler, «Rabıtat-ül islâm» teşkilâtını kurarak diğer devletlerdeki müslümanları da mezhepsiz yapmak üzere yoğun faaliyete girişmiştir. «Rabıtat-ül islâm» isimli vehhabi teşkilâtının Türkiye'de üyesi bulunmaktadır.

Türkiye'deki mezhepsizler o kadar sıkı çalışmışlar ki maalesef Türkiye ile vehhabi Suud-i Arabistan arasında bir KÜLTÜR ANLAŞMASI imzalanmasına muvaffak olmuşlardır. Bu anlaşma gereği, milyonlarca vehhabi kitabı Türkiye'ye sokulmakta, ücretsiz dini müesseselere dağıtılmaktadır. Bu kitapların bir kısmının isimlerini daha evvel açıklamıştık. Yeni gönderdiklerini de inşaallah yakında açıklayacağız.

Mezhepsizler, mecmuamız aleyhine kesif bir faaliyete girişmişler, saf müslümanları kandırmaya başlamışlardır. Mezhepsizlerin böyle hareket etmesi elbette kendileri için çok normaldir. Fakat mezhepsizlere maşa olup da bizim aleyhimize geçen saf müslümanlara ne diyelim? Dergimizde Ehl-i sünnet aleyhine tek satır bulunmadığı halde bâtıla hizmet ettiğimizi söyleyecek kadar zıvanadan çıkan saf müslümanlara, mezhepsizlerin budala uşaklarına ne demeli?

Komünizm ve masonluk aleyhine çalışmakla bazı müslümanların aleyhine çalışmış oluyormuşuz. Komünizm ve masonluk aleyhine çalışmakla müslüman görünen mezhepsizlerin aleyhine elbette çalışıyoruz. Bu memleketin komünist ve vehhabi olmaması için çalışmak aslî görevimizdir.

Mezhepsizlere sözümüz yok, onlar ellerinden geleni arkalarına koymayacaklardır elbette. Fakat mezhepsizlere maşalık yapan saf müslümanların, bâtıla maşa olmamalarını istiyoruz.

«SOL'A HAYIR» ifademiz mezhepsizleri çılgına çevirmişse de, SOL'A EVET diyerek mezhepsizleri sevindirmemiz mümkün mü? Kendileri hizmet ettiği gibi, ikiz kardeş olan masonlukla solculuğa bizleri de kimse bulaştıramıyacaktır inşaallahü teâlâ.

«Küfür bir millettir.» Bunlardan herhangi birisine, severek destek olan mezhepsizlerin maşalarına yazıklar olsun.


Ey Kardeşlerim Mezhepinize sarılınız. Ehli Sünnet Yolundan ayrılmayınız.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
Allah ( CC) razı olsun Enes kardeşim, çok isabetli bir konuya değinmişsin, Allah insanlarımızı Vahhabilik fitnesinden ve bu sapıkça düşünceden , sapıkça yoldan korusun....
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
kardeş komik bir iş yapmışsın,
Vahhabilik te mezheptir sonuçta ve diğer mezhepler gibi beşeri bir yapıdır..
Siz beşeri bir yapıyı yıkarken başka bir beşeri yapıyı putlaştıracak kadar kutsallaştırıp, dinin köprüsü olarak lanse etmişsiniz..
Şimdi iki beşeri sistemin birinin hak diğerinin batıl oluşuna kim karar verecek, yine başka bir beşer değil mi? Peki bunu yaparken taraflı davranmadığını nereden bileceğiz..
Mezhep tarihi zaten kavgalar yumağıdır, ve bunu oevam ettirmekte fayda görüyorsunuz, peki nereye kadar..
Çok mu zor her mü'mini kardeş görmek ve TEVHİD çatısı altında toplanabilmek..
Ama doğru..
Mezhepliler için zordur..
 

chamdali

New member
Katılım
28 Nis 2006
Mesajlar
647
Tepkime puanı
123
Puanları
0
Selam,

Ne şiayım ne ehli sünnetim
Ne vehhabiyim ne muteziliyim
...
Ne de mezhepsizim

Kim, hangi meselede "hak" ise onun (yani "hak" kın) yanındayım.

Kimlerin peşindesin diye sorulacak olursa derim ki: peygamberlerin (selam üzerlerine olsun) peşinde olmaya çalışıyorum.

Bu yolda "kitabullah" ı rehber edinmeye çalışıyorum.

"Müslüman" ismi dışında hiçbir mezhebi - meşrebi vs. isimlendirmeyi kabullenmiyorum.

Selamlar!
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
kardeş komik bir iş yapmışsın,
Vahhabilik te mezheptir sonuçta ve diğer mezhepler gibi beşeri bir yapıdır..
Siz beşeri bir yapıyı yıkarken başka bir beşeri yapıyı putlaştıracak kadar kutsallaştırıp, dinin köprüsü olarak lanse etmişsiniz..
Şimdi iki beşeri sistemin birinin hak diğerinin batıl oluşuna kim karar verecek, yine başka bir beşer değil mi? Peki bunu yaparken taraflı davranmadığını nereden bileceğiz..
Mezhep tarihi zaten kavgalar yumağıdır, ve bunu oevam ettirmekte fayda görüyorsunuz, peki nereye kadar..
Çok mu zor her mü'mini kardeş görmek ve TEVHİD çatısı altında toplanabilmek..
Ama doğru..
Mezhepliler için zordur..


İşte en büyük yanılgıda burada, insanlarımızın vahhabiliği bir mezhep gibi görmesidir,aslında vahhabilik hiç bir mezhebi kabul etmez,tüm mezhepleri reddeder, bu nedenle vahhabilik mezhepliksiztir.Vahhabiliği itikadi yönden bilmediğinizi düşünüyorum, araştırırsanız ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
İşte en büyük yanılgıda burada, insanlarımızın vahhabiliği bir mezhep gibi görmesidir,aslında vahhabilik hiç bir mezhebi kabul etmez,tüm mezhepleri reddeder, bu nedenle vahhabilik mezhepliksiztir.Vahhabiliği itikadi yönden bilmediğinizi düşünüyorum, araştırırsanız ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.

kardeş, ben islamla yeni tanışmış biriyim, şükür ki bana İslam'ı sunan insan, mezhep, cemaat, fırka görüşleri yerine direkt Kur'an-a davet etti, yani, şu an Kur'an hariç hiçbir dini kitap okumadım (okuyamadım henüz) hiçbir mezhebi ve meşrebi tanımıyorum (tanımak isterim elbette, artı-eksilerini görmek için) bu yüzden, ne vahhabiliği ne başka mezhepler konusunda bilgi sahibi değilim, tuhaftır ya, inanın hiçbir eksiktlik hissetmiyorum..
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
kardeş, ben islamla yeni tanışmış biriyim, şükür ki bana İslam'ı sunan insan, mezhep, cemaat, fırka görüşleri yerine direkt Kur'an-a davet etti, yani, şu an Kur'an hariç hiçbir dini kitap okumadım (okuyamadım henüz) hiçbir mezhebi ve meşrebi tanımıyorum (tanımak isterim elbette, artı-eksilerini görmek için) bu yüzden, ne vahhabiliği ne başka mezhepler konusunda bilgi sahibi değilim, tuhaftır ya, inanın hiçbir eksiktlik hissetmiyorum..

Allah razı olsun ablacığım, inşallah bu yolunuz daim olur....
 

omer1984

New member
Katılım
27 Nis 2007
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
mazhepsizlik dinsizliğin köprüsüdür........
 
E

ensar

Guest
mazhepsizlik dinsizliğin köprüsüdür........
Bu kanıya varmanda sane kılavuzluk yapan nedir.Kuran ve sünnetmi, zira siz böyle demekle küfür işlenecegini de söylüyorsunuz.Oysa islamda bir amel veya söze küfür hükmü verebilmek için kati nass lara gerek vardır.Önce mezhep nedir onu ögrenmenizi tavsiye ederim.
 
E

ensar

Guest
VEHHÂBÎLİK NEDİR?

(Aşağıdaki yazı, FİTNE-TÜL-VEHHABİYYE, MİR'-AT-ÜL HAREMEYN ve birçok muteber kitaplardan alınmıştır.)

Vehhâbiliği kuran Muhammed bin Abdulvehhab'dır. Teymiyye'nin Ehl-i sünnete uymayan sapık kitaplarını okuyarak İbni Teymiyye'den daha fazla sapıtmışr. Çenesi çok kuvvetli olduğu için ŞEYH-İ NECDÎ diye meşhur olmuştur. Birçok kitap yazdı. Bunlardan birisi KİTAB-ÜT-TEVHİD'dir. Mekke-i mükerreme âlimleri bu kitaba kuvvetli vesikalarla reddiyeler yazmışlardır. Seyf-ül-Cebbar ismindeki bu reddiye çok kıymetlidir.

Şeyh-i Necdî'nin torunu dedesinin Kitab-ül-tevhid' ini şerhetmiş ve vehhâbîler tarafından başka ilâveler de yapılarak FETH-UL MECİD adı ile neşredilmiştir. Şeyh-i Necdî, 1150 senesinde vehhâbîliği ilân etti. Kabr-i saadete gidip YA NEBİYYALLAH diyen kimselerin müşrik olacağını söyledi. Ehl-i sünnete kâfir dedi. Vehhabiler, Fatiha süresindeki «Biz yalnız senden yardım isteriz.» âyet-i kerîmesini göstererek «Filân ilâç ağrıyı kesti» diyenin veya «Falanca Peygamber veya velinin mezarının yanında Allah duamı kabul etti.» diyenin müşrik olduğunu söylüyorlar.

Halbuki ilâç içerek Allahü teâlâdan şifa beklemek, modern harb vâsıtalarını kullanarak Allah'tan zafer beklemek gibidir. Allahü teâlâ her şeyi sebeple yarattığı için bu sebeplere yapışmak şirk değildir. Evliyanın rûhundan yardım istemek, Allahü teâlânın yarattığı bu sebeplere yapışmaktır. Vehhâbîler, kendileri her vesileye her çareye müracaat ettikleri halde Enbiya ve Evliyayı vesile edinmeğe şirk diyecek kadar ileri gidiyorlar.

Vehhâbîlik fitnesi, zulm ile kan dökülerek yayıldı. Bunların en zalimi Deriyye emiri İbni Suûd idi. Suûd-i Arabistan hükümetinin emirleri Müseylemet-ül-kezzâb isimli bir yalancının peygamberliğine inanan ahmakların soyundan idi.

Vehhâbîlere göre, bütün müslümanlar altı yüz seneden beri şirk içinde imiş, bunları küfürden kurtarmağa çalışıyorlarmış.

Keşf-üş-şübühat isimli vehhâbî kitabında âyet-i kerîmeye yanlış mana vererek Ehl-i sünnet olan müslümanları müşrik bilip bunların öldürülmesi ve mallarının yağma edilmesi isteniyor.

Vehhâbîlerin sayılamıyacak kadar yanlış fikirleri varsa da esası üçtür:

1 — «Amel imandan bir cüzdür (parçadır)» diyorlar. Meselâ «Zekât vermeyen kimse kâfir olduğu için öldürülüp mallarını vehhâbîlere taksim etmelidir.» diyorlar.

2 — Enbiya ve evliyanın ruhlarından şefaat isteyen, bunları vesile ederek dua eden kimse kâfir olur.» diyorlar.

Halbuki kabir ziyareti ile ilgili hadîs-i şerifler muteber kitaplarda çoktur. Bunlardan birkaçı şöyledir:

«Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip oldu.» «Hac ettikten sonra kabrimi ziyaret eden, beni sağ iken ziyaret etmiş gibi olur.» «Bir işte sıkıştığınız zaman kabirde olanlardan yardım isteyiniz.»

Hadikat-ün-nediyye kitabında şöyle buyurulmaktadır:

«Peygamberler uykuda iken olduğu gibi vefatlarından sonra da peygamberdir. Keza mü'minler de uykuda olduğu gibi öldükten sonra da mü'mindirler. Peygamber olan, mü'min olan ruhtur. İnsan ölünce ruhu değişmez. Keza evliya da vefat ettikten sonra evliyalığı gitmez, kerameti devam eder.»

Allahü teâlâ İmran sûresi 169. âyetinde şöyle buyurmaktadır:

«Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayınız, onlar Rablerinin yanında diridirler, rızıklandırılmaktadır.»

Bu hususta bildirilen hadîs-i şeriflerden birkaçı da öyledir:

«Cuma günleri bana salâvat getirin, okunan salâvat bana hemen bildirilir. Ben öldükten sonra da bildirilir. Çünkü toprağın peygamberleri çürütmesi haram kılındı. Onlar öldükten sonra da diridirler rızıklandrılırlar.»

«Peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar.»

«Kabrimin başında söylenen salâvatı işitirim, uzaktan söylenen salâvat bana bildirilir.»

Bu bakımdan kabr-i saadeti ziyaret etmenin lâzım olduğunda İCMA-İ ÜMMET hâsıl olmuştur.

3 — «Mezar üstünde türbe yapmak, ölülerin ruhlarına sadaka adamak şirktir.» diyorlar.

Eshâb-i Kiram, Peygamber aleyhisselâm ile iki halifesini bina içine defnettiler. Buna hiç bir sahabî itiraz etmedi. Onların temasının dalâlet olmadığı (edille-i şer'iyyeden olduğu) hadîs-i şerifle bildirilmiştir. Eshâb-ı kiramın icmaını inkâr ise küfürdür.

Vehhâbîlere NECDÎ de, denir. Hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur:

«İşkence yapıcılar şarktadır. Şeytan, buradan (Necd tarafından) fitne çıkarır.»

Kâfirler Peygamber aleyhisselâmı öldürmek için Darün-Nedve'de toplandıkları zaman Şeytan Necdli bir ihtiyar şeklinde görünüp onlara nasıl öldürülmesi gerektiğini öğretmişti. O günden beri Şeytana Şeyh-i Necdi denilmektedir.

İbni Arabi hazretleri, Şeytanın Şeyh-i Necdi olduğunu her yere yaydığı için vehhâbîler bu velîye kâfir diyerek saldırıyorlar.


Vehhâbîliğin çıkış yeri Arabistan'da Necd'dir. Vehhâbî olan Suûd-i Arabistan hükümeti, maddî gelirinin büyük kısmını, Vehhâbîliği yaymak için, müslümanların bulunduğu memleketlere gönderip, para ile, müslümanları kandırıyor, mecmualarını satın alıyor. Bazı memleketlerde tepki ile karşılaşsa da, mağlûp olsa da, bu faaliyetlerini gizli ve beşinci kol olarak sürdürüyor. Dini akidesi, bilgisi zayıf ve az olanlar, bunların yaldızlı ve süslü propagandalarına, nefsi okşayan söz ve yazılarına aldanıyor. Kimi de paraya tama' ederek dîninden oluyor.

Dünyada yayılmış durumdadırlar. . Arabistan'da isimleri vehhâbî, Hindistan'da Necdî olup son zamanlarda TEBLİĞ-İ CEMAAT ismi altında çalışıyorlar. Pakistan, Afganistan, Irak ve Afrika ülkelerine nüfuz ettikleri gibi, bin seneden beri Ehl-i Sünnetin koruyucusu ve yayıcısı olan Türklere, Türkiye'ye de sızmışlardır. Babası, dedesi bu dini mübîn için can verenlerin çocuklarından bazısı, Ehl-i sünnetim demeyip, Vehhâbîyim diyebiliyor. Aman ya Rabbi! Bu ne korkunç değişme, bu ne fecî bir inkılabdır. Kafalar, kalbler, ruhlar değişiyor. Evlad babasına, dedesine uymuyor. Ceddine sırt çeviriyor. Ve seadeti Avrupalılaşmak vehhâbî olmak reformist görünmek, hatta masonluk ve komünistlikte arıyor. Ama onlar ancak Ehl-i sünneti yıkmak için arıyor. Evlatla baba, torunla dede arasındaki, bu büyük kopukluk, bu büyük ayrılık ve değişiklik, herhalde büyük bir suç ve cürmün neticesi, nimetin kıymetini bilmemenin cezasıdır. Yoksa bu tedîb tarzı, bu millette hiç görünmüş değildir. Anlamıyorlar. Ya Rabbi! Sen bunlara sonsuz hazinenden merhamet eyle. Aziz cedlerinin, vatanları dinleri ve namusları uğruna şehit olan atalarının hürmetine, bu evlad ve torunlara, insaf ve akıl ihsan eyle, imanlı olmayı sevdir.


Dünyanın en büyük belâsı şüphesiz Yahudiliktir. Bunun sun'i adı ise masonluktur. Bütün bâtıl sistemlerin masonların eliyle yürütüldüğünü söylersek mübalağa etmiş sayılmayız. Rusya'daki komünist ihtilâli yapanların ve bu ihtilâle zemin hazırlayan Karl Marks gibi komünistlerin birer Yahudi oldukları bilinmektedir.

Yahudiler bir taraftan komünizmi, diğer taraftan da kapitalizmi dünyaya yaymak için çalışmakta insanları birbirine kırdırmaktan zevk duymaktadır.

İngiliz masonları dinimiz İslâmiyeti yıkmak için asırlardır çalışmış, maalesef oldukça büyük merhaleler katetmiştir. İngiliz masonları İslâmiyet’in nasıl yıkılabileceğini düşünmüş, mezheplerin yıkılması ile İslâmiyet’in yıkılacağını düşünmüşler ve Sıffin savaşındaki hâdiselerin körüklenmesi ve sahabe-i kiramı suçlamakla bu işin rahat gerçekleşebileceğini anlamışlardır.

Dinimizin intişar merkezi olan Arabistan'a din adamı kisvesinde casuslar göndererek «Allah bir peygamber bir, mezhep neden dört oluyor?» şeklindeki propagandalarla koskoca Arabistan'ı mezhep düşmanı mezhepsizlerin eline vermişlerdir. Bu işi yürütenlerin başında Muhammed bin Abdulvehhab bulunduğu için kurdukları mezhepsizliğin ismine vehhabilik adını vermişlerdir. Bir insanın bâtıl bir yol olan mezhepsizliğe kapıldı mı artık onun iflah olması kolay değildir.

Masonların sosyalist uşakları Ruslar da Mısır'da bilhassa Ezher'de İslâm âlimleri ve mezhepler aleyhindeki faaliyetlerine devam etmişler, böylece koskoca Arabistan yarımadasını mezhepsizlik afyonu ile uyuşturmuşlardır.

Mezhepsizliğin liderlerinden olan Cemaleddin-i Efgani ile Muhammed Abduh'un din maskesi altında çalışan mason üstadı olduklarını geçen sayımızda vesikası ile birlikte neşretmiştik. Aynı vesikada «İhvan-ül Müsliınin» hareketinin masonların kontrolü altında faaliyet gösterdiğini açıklamıştık. Masonlar Seyyit Kutub gibi kimseleri maşa olarak kullanmışlar ve idamlarına sebep olmuşlardır.

Bugün dünyada tek İslâm Devleti Yoktur. Arap devletlerinin ekseriyeti sola kaymıştır. Bir ikisi de mezhepsiz olmuştur.

Vehhabiler, «Rabıtat-ül islâm» teşkilâtını kurarak diğer devletlerdeki müslümanları da mezhepsiz yapmak üzere yoğun faaliyete girişmiştir. «Rabıtat-ül islâm» isimli vehhabi teşkilâtının Türkiye'de üyesi bulunmaktadır.

Türkiye'deki mezhepsizler o kadar sıkı çalışmışlar ki maalesef Türkiye ile vehhabi Suud-i Arabistan arasında bir KÜLTÜR ANLAŞMASI imzalanmasına muvaffak olmuşlardır. Bu anlaşma gereği, milyonlarca vehhabi kitabı Türkiye'ye sokulmakta, ücretsiz dini müesseselere dağıtılmaktadır. Bu kitapların bir kısmının isimlerini daha evvel açıklamıştık. Yeni gönderdiklerini de inşaallah yakında açıklayacağız.

Mezhepsizler, mecmuamız aleyhine kesif bir faaliyete girişmişler, saf müslümanları kandırmaya başlamışlardır. Mezhepsizlerin böyle hareket etmesi elbette kendileri için çok normaldir. Fakat mezhepsizlere maşa olup da bizim aleyhimize geçen saf müslümanlara ne diyelim? Dergimizde Ehl-i sünnet aleyhine tek satır bulunmadığı halde bâtıla hizmet ettiğimizi söyleyecek kadar zıvanadan çıkan saf müslümanlara, mezhepsizlerin budala uşaklarına ne demeli?

Komünizm ve masonluk aleyhine çalışmakla bazı müslümanların aleyhine çalışmış oluyormuşuz. Komünizm ve masonluk aleyhine çalışmakla müslüman görünen mezhepsizlerin aleyhine elbette çalışıyoruz. Bu memleketin komünist ve vehhabi olmaması için çalışmak aslî görevimizdir.

Mezhepsizlere sözümüz yok, onlar ellerinden geleni arkalarına koymayacaklardır elbette. Fakat mezhepsizlere maşalık yapan saf müslümanların, bâtıla maşa olmamalarını istiyoruz.

«SOL'A HAYIR» ifademiz mezhepsizleri çılgına çevirmişse de, SOL'A EVET diyerek mezhepsizleri sevindirmemiz mümkün mü? Kendileri hizmet ettiği gibi, ikiz kardeş olan masonlukla solculuğa bizleri de kimse bulaştıramıyacaktır inşaallahü teâlâ.

«Küfür bir millettir.» Bunlardan herhangi birisine, severek destek olan mezhepsizlerin maşalarına yazıklar olsun.


Ey Kardeşlerim Mezhepinize sarılınız. Ehli Sünnet Yolundan ayrılmayınız.

Bu yukarıda yazılan yazıların ne kadar cahilane, heva ve hevesten yazılmış bir yazı olduğunu kime nasıl anlatacaksın.Herkez bir din tutturmuş gidiyor ve islam adına ortaya konanlar ne yazikki islamdan payını almamış.Şimdi bu yazıyı asan kişiye bir iki sorum olacak ve cevap.Önce yazdıklarının arkasında adam gibi dur.Cevap vermemezlik yapma.Ve cevaplarını delillendir.

En sondan başlıyalım.
Ey Kardeşlerim Mezhepinize sarılınız. Ehli Sünnet Yolundan ayrılmayınız.
sen hangi mezheptensin? Büyük bir ittimalle hanefi:Allah(c.c) Ebu hanifeden razı olsun onun ve onun yolunda olanları cenletle mükafatlandırsın.(kendisi kuran ve sünnete tabidi mezheb olayında hiçbir iddası olmadığı gibi kendi ağzındanda bu konu hakkında bir görüşü yoktur.)
Mezhepçilikte aşırılığa kaçanlar bile savunduğu mezhep imimlarının fetva ve yaşantılarından bi haberdirler.Eğer bunun böyle olmadığını idda eden varsa baksın kendi mezhep imimlarının fetvalarına ve sonra kendi yaşantılarıyla karşılaştırsın farkı görecektir.Ama allahın onların gözü var görmezle ,kulağı var duymazlar dediği kişilerden değilseler tabi.Rumuzu enes olan şahıs:hanefi mezhebinden olduğun kanısındayım.Buraya Ebu hanife Neden ve nesıl öldü onu yazarmısın önce.(eğer başka mezheptensen söyle başka soru sorayım)

«Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip oldu.» «Hac ettikten sonra kabrimi ziyaret eden, beni sağ iken ziyaret etmiş gibi olur.» «Bir işte sıkıştığınız zaman kabirde olanlardan yardım isteyiniz.»
Bu hadisi kim hangi kitabında tahric etmiştir ve ravileriyle birlikte sunarmısınız.

Dediğim gibi iki ayağının üstünde adam gibi dur ve delilleriyle sorularıma cevap ver.
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
sen hangi mezheptensin? Büyük bir ittimalle hanefi:Allah(c.c) Ebu hanifeden razı olsun onun ve onun yolunda olanları cenletle mükafatlandırsın.(kendisi kuran ve sünnete tabidi mezheb olayında hiçbir iddası olmadığı gibi kendi ağzındanda bu konu hakkında bir görüşü yoktur.)
Mezhepçilikte aşırılığa kaçanlar bile savunduğu mezhep imimlarının fetva ve yaşantılarından bi haberdirler.Eğer bunun böyle olmadığını idda eden varsa baksın kendi mezhep imimlarının fetvalarına ve sonra kendi yaşantılarıyla karşılaştırsın farkı görecektir.Ama allahın onların gözü var görmezle ,kulağı var duymazlar dediği kişilerden değilseler tabi.Rumuzu enes olan şahıs:hanefi mezhebinden olduğun kanısındayım.Buraya Ebu hanife Neden ve nesıl öldü onu yazarmısın önce.(eğer başka mezheptensen söyle başka soru sorayım)


.

Buraya yazılanlar yani forumda yazılanlar yazıldıktan sonra kişinin malı olmaktan çıkacağı ve bu düşüncenin arkasında olanların da sayılacağı için bu soruyu kendi üzerime alıyorum.


Cevap;

Rasulullah Efendimiz bir hadislerinde buyurur ki :" ümmetimim yetmiş üç fırkaya ( parçaya ) ayrılacaktır ,biri müstensa bu fırkaların hepsi Cehennem'e gidecektir " bu sözü duyan ashab soruyor " Ya Rasülüllah kurtulacak olan fırka-i naciye hangisidir? " Rasulullah şöyle cevap verir " Benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir "

Peygamber Efendimizin bu hadis-i şeriflerinde ümmetin parçalanacağını ve bugün olduğu gibi muhtelif parçalara ayrılacağını belirtmiştir.

İşte bu müstesna yol ehl-i sünnet ve cemaat mezhebidir,Bu mezhep mensupları itikatta iki imama tabi olmuşlardır, 1) İmam Maturidi 2 ) imam Eş'ari. Bu iki imam arasında da esaslı noktalarda hiçbir ihtilaf yoktur ve ikiside haktır.
Fıkıhta ise ehl-i sünnet müslümanları 4 imama tabi olmuşlardır:imam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel , imam Malik.Bu 4 mezhepte haktır ( Bu 4 mezhebin dışında sayıları 56 ya kadar yükselen başka mezhepler çıkmışsa da - fıkhi konuda - zamanla onların mezhebi kalmamış ve ehl-i sünnet mensupları bu 4 mezhebte ittifat etmişlerdir )

Asr-ı Saadet döneminde mezheb yoktu ve olamazdı , çünkü o zaman Fahr-i Kainat Efendimiz ve O'nun ashabı vardı, herhangi bir mevzuda bir tereddüt veya şüphe bulunduğunda Peygamber Efendimize soru soruluyor ve cevap direk olarak O'ndan alınırdı.Yani Asr-ı saadet döneminde mezheb olamazdı, çünkü o zaman İslam Güneşi ,insanlığın Güneşi, medar-i iftiharı vardı.

Ama Peygamber Efendimizin vefatından sonra islam toprakları gittikçe genişledi, hem toprak olarak hem de sayı bazında, ve çeşitli sorunlar çıkmaya başladı, bazı şeytanca fikirlere sahip insanlar müslümanların kafasını bulandırmak çirkin propogandılar yapmaya başladılar, Örneğin Yemenli bir yahudi olan ibn-i Sebe isminde bir münafık , yalancıktan müslüman olarak ve ismini de abdullah olarak değiştirerek , görünüşte de müslüman kimliğini takarak şiiliğin kuruluşunda önemli bir misyonu olmuştur.
şte bu noktada , yani sapıkça düşüncelere karşı tüm islam ümmetini korumak için itikat ve ameliyatta ehl-i sünnet imamları Allah'ın dinini,saflığını korumak için büyük bir gayret sarf ederek dinimizin hükümlerini ortaya koymuşlardır, sapık ve batıl olan tüm inançları reddetmişlerdir.[/
COLOR]
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ellerine ve göznuruna Allah (cc) sağlık versin enes kardeşim.Yolun aydın, yüreğin muhabbet dolu olsun inşaallah.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
"selametle" deyin geçin. Anlamazlar...Ruşen_alp Allah (cc) senden de razı olsun inşaallah.
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
41
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
ruşen kardeş rabbim razı olsun 4 mezhebin imamı zaten bir birlerinin hocası ve ögrencileridir o yüzden onlar bir birlerine her daim saygı duymuşlardır hadis yani peygamber.s.av sözleri hiçsayma yalan yalanmış gibi göstermek ingilizler tarafından 1700 ve 1800 yıllarda fitne olarak müslümanların içine atmışlardır sonrada bunda başarı olmuşlardır bu günün bazı zayıf müslümanları buna kanarak sadece bizim kaynagımız kurandır lafını kullanıyorlar ve hadisleri yok sayıyorlar işte önemli nokta burası peygamber .s.av her söyledigi ve yaptıgı söz kurana uygun ve ayetlerle bu desteklenmiştir fakat bunu şuanda tek kaynagımız kuran diyen kardeşlerimiz anlamıyorlar rabbim bizleri bu gibi fitnelerden korusun

amin
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
ruşen kardeş rabbim razı olsun 4 mezhebin imamı zaten bir birlerinin hocası ve ögrencileridir o yüzden onlar bir birlerine her daim saygı duymuşlardır hadis yani peygamber.s.av sözleri hiçsayma yalan yalanmış gibi göstermek ingilizler tarafından 1700 ve 1800 yıllarda fitne olarak müslümanların içine atmışlardır sonrada bunda başarı olmuşlardır bu günün bazı zayıf müslümanları buna kanarak sadece bizim kaynagımız kurandır lafını kullanıyorlar ve hadisleri yok sayıyorlar işte önemli nokta burası peygamber .s.av her söyledigi ve yaptıgı söz kurana uygun ve ayetlerle bu desteklenmiştir fakat bunu şuanda tek kaynagımız kuran diyen kardeşlerimiz anlamıyorlar rabbim bizleri bu gibi fitnelerden korusun

amin

Mevlam razı olsun.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
ruşen kardeş rabbim razı olsun 4 mezhebin imamı zaten bir birlerinin hocası ve ögrencileridir o yüzden onlar bir birlerine her daim saygı duymuşlardır hadis yani peygamber.s.av sözleri hiçsayma yalan yalanmış gibi göstermek ingilizler tarafından 1700 ve 1800 yıllarda fitne olarak müslümanların içine atmışlardır sonrada bunda başarı olmuşlardır bu günün bazı zayıf müslümanları buna kanarak sadece bizim kaynagımız kurandır lafını kullanıyorlar ve hadisleri yok sayıyorlar işte önemli nokta burası peygamber .s.av her söyledigi ve yaptıgı söz kurana uygun ve ayetlerle bu desteklenmiştir fakat bunu şuanda tek kaynagımız kuran diyen kardeşlerimiz anlamıyorlar rabbim bizleri bu gibi fitnelerden korusun

amin

dördüde aynı düşüncedeyse, 4 ayrı mezhebe ne gerek vardı..
birbirine saygı mı duymuşlardır. Allah aşkına mezhepler tarihini hiç mi okumadın kardeş, akan kardeş kanıyla inan ege denizi renge boyanır. Atıyorsunuz bari destekli atın ki, tenakuzlara sebebiyet vermeyin değil mi?..
Burada mezheplerin kavgaları kaleme alınsa, inanın forum geri kusar, bu konuda Diyanet yayınları mevcut epeyce, önce bir araştırın, sonra iddialarda bulunun olur mu?..
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ruhlar aleminden
dördüde aynı düşüncedeyse, 4 ayrı mezhebe ne gerek vardı..
birbirine saygı mı duymuşlardır. Allah aşkına mezhepler tarihini hiç mi okumadın kardeş, akan kardeş kanıyla inan ege denizi renge boyanır. Atıyorsunuz bari destekli atın ki, tenakuzlara sebebiyet vermeyin değil mi?..
Burada mezheplerin kavgaları kaleme alınsa, inanın forum geri kusar, bu konuda Diyanet yayınları mevcut epeyce, önce bir araştırın, sonra iddialarda bulunun olur mu?..
evet 4 mezhepte haktır, ve ehli sünnet vel cemaat arasında özellikle de fıkhi konularda bir çatışma olmamıştır, atmayın...!
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
evet 4 mezhepte haktır, ve ehli sünnet vel cemaat arasında özellikle de fıkhi konularda bir çatışma olmamıştır, atmayın...!


İlim ciddi bir işir, delilsiz ilim yapılamaz, ben delilsiz bir kelime yazmadım bu zamana dek, atmadığımı aşağıdaki çalışmada görebilirsin, buyur bakalım, hala dvrdüde anı mı düşünüyor, buyrun..


Mezheplerin Çelişkilerine 100 tane örnek

Konular
Hanefi Maliki Şafii Hanbeli
1 Ölü Hayvanın derisi helal midir? Haram Helal Haram Helal
2 Pislikle beslenen hayvanların eti helal midir – Helal – Haram
3 Yılan balığı yemenin hükmü nedir? Helal – – Haram
4 Erkeğin kırmızı elbise giymesinin hükmü nedir? Mekruh Helal Haram Mekruh
5 Erkeğin sarı elbise giymesinin hükmü nedir? Haram Helal Haram Haram
6 Ud, zurna, dümbelek, boru davul çalmak nedir? Mekruh helal Helal Haram
7 Karga eti yemenin hükmü nedir? Haram Helal Haram Haram
8 At eti yemenin hükmü nedir? Haram Helal – –
9 Midye yemenin hükmü nedir? Haram Helal – –
10 İstiridye yemenin hükmü nedir? Haram Helal – –
11 Istakoz yemenin hükmü nedir? Haram Helal – –
12 Kırlangıç eti yemenin hükmü nedir? Helal Helal Haram Haram
13 Kartal eti yemenin hükmü nedir? Haram Helal Haram Haram
14 Yarasa eti yemenin hükmü nedir? Haram Mekruh Haram Haram
15 Beyt-i Tavaftan öne abdest almak nedir? Vacip Farz Farz Farz
16 İlk iki rekatta Fatiha okumanın hükmü nedir? Vacip Farz Farz Farz
17 Rüku ve secdelerde tesbih etmek nedir? Sünnet – Sünnet Vacip
18 İlk iki rekatta Fatiha’dan sonra sure okumak nedir? Vacip Mübah Sünnet Sünnet
19 Fatiha’dan evvel Besmele çekmek nedir? Sünnet Mekruh Farz –
20 Namazda ayakların arası ne kadar açık olmalı? 4 parmak 2 karış 1 karış 2 karış
21 Vitir namazının hükmü nedir? Vacip Sünnet Sünnet Sünnet
22 Tüysüz bir delikanlıya değen erkeğin abdesti bozulur mu? Hayır Evet Hayır Hayır
23 Namazda selam almak abdesti bozar mı? Evet Hayır – –
24 Namaz kılan kimsenin önünden geçilmesinin haram olduğu mesafe ne kadardır? 40 kulaç 1 kulaç 3 kulaç 3 kulaç
25 Namaz içinde unutarak konuşmak namazı bozar mı? Evet Hayır Hayır Evet
26 Namazda hatayla yanlış bir kelime geçerse namaz bozulur mu? Evet Hayır Hayır Hayır
27 Namazda af ve of demek namazı bozar mı? Evet Hayır Evet Evet
28 Eti yenen hayvanların sidiği ve artığı necis midir? Evet Hayır Evet Hayır
29 Eti yenen hayvanların menisi necis midir? Evet Evet Hayır Hayır
30 Abdestin farzları kaçtır? 4 7 6 7
31 Abdesti belli bir sıra ile almak farz mıdır? Hayır Hayır Evet Evet
32 Abdesti ara vermeksizin almak farz mıdır? Hayır Evet Hayır Evet
33 Abdestin sünnetlerinin sayısı kaçtır? 18 8 30 20
34 Misvak kullanmak sünnet midir? Evet Hayır Evet Evet
35 Abdestte ellerin, yüzün ve kolların üçer kere yıkanması sünnet midir? Evet Hayır Evet Evet
36 Abdestte başın üç defa mesh edilmesi sünnet midir? Hayır Hayır Evet Hayır
37 Abdestte kulakların içten ve dıştan meshi sünnet midir? Evet Evet Evet Hayır
38 Abdestte kulaklar kaç defa mesh edilmelidir? 1 1 3 1
39 Abdesti bozan şeylerin sayısı kaçtır? 12 3 5 8
40 Cinsellik organına dokunmak abdesti bozar mı? Hayır Evet Evet Evet
41 Namazda kahkaha ile gülmek abdesti bozar mı? Evet Hayır Hayır Hayır
42 Deve eti yemek ve cenazeyi yıkamak abdesti bozar mı? Hayır Hayır Hayır Evet
43 Abdest şüphe ile bozulur mu? Hayır Hayır Hayır Evet
44 Kan akması abdesti bozar mı? Evet Hayır Hayır Hayır
45 Delikli meshin üzerinden mesh etmek caiz midir? Evet Evet Hayır Hayır
46 Gusül abdesti almayı gerektiren sebeplerin sayısı kaçtır? 7 4 5 6
47 Gusül abdestinin farzları kaç tanedir? 11 5 3 –
48 Umursamazlıktan veya tembellikten dolayı namaz kılmayanın hükmü nedir? Hapsedilir, kanatılana kadar dövülür, öldürülür Tevbe etmezse öldürülür üç güniçinde tevbe etmezse öldürülür üç güniçinde tevbe etmezse öldürülür
49 Ezanın sözleri peşpeşe okunmasa da geçerli olur mu? Evet Evet Hayır Hayır
50 Arapça bilmeyen kimsenin kendisi için ezanı kendi dilinde okuması caiz midir? Hayır Hayır Evet Hayır
51 Ezanda niyet şart mıdır? Hayır Evet Hayır Evet
52 Ezan ve kamet esnasında selam almak caiz midir? Hayır Hayır Hayır Evet
53 Fatiha suresi okunmadan kılınan namaz geçerli olur mu? Evet Hayır Hayır Hayır
54 Namazı bitirirken selam vermenin farz olduğu miktar nedir? Farz değildir 1 tarafa vermek farzdır 1 tarafa vermek farzdır 2 tarafa vermek farzdır
55 Erkeğin avret yeri neresidir? Göbeğiile diz kapağı arası Ön ve arka uzuvları Göbeğiile diz kapağı arası Göbeğiile diz kapağı arası
56 Ölünün yıkanmasının farz olması için cesedin ne kadarının bulunması gereklidir? 01.Şub 02.Mar Az da olsa olur Az da olsa olur
57 Ölüyü yıkarken ağzına ve burnuna su vermek gerekir mi? Hayır Evet Evet Hayır
58 İhramlı iken hacda ölen kişinin üstüne hoş koku sürülüp başı örtülür mü? Evet Evet Hayır Hayır
59 Cenaze namazını kimin kıldırması gerekir? Sultan Devlet Başkanı Kaldırması vasiyet edilen kişi Velisi Kaldırması vasiyet edilen kişi
60 Cenaze namazı, namaz kılmanın yasak olduğu kaç vakitte kılınmaz? 5 3 k Her vakitte ılınabilir 3
61 Ölü gömülmek için, öldüğü yerden başka bir yere nakledilebilir mi? Evet Evet Hayır Hayır
62 Oruç için dil ile söyleyerek niyet etmek şart mıdır? Evet Evet Hayır Evet
63 Ramazan orucu için hergün ayrı ayrı niyet etmek şart mıdır? Evet Hayır Evet Evet
64 Kan aldırmak orucu bozar mı? Hayır Hayır Hayır Evet
65 Zekatın farz olması için hangi mallardan borçlu olmamak şarttır? Zirai ürün dışındaki mallardan Altın ve gümüş Böylebir şart yoktur Bütün mallardan
66 Erkek ve kadının ziynet eşyalarından zekat vermeleri farz mıdır? Evet Hayır Hayır Hayır
67 Kâğıt paradan zekat vermek farz mıdır? Evet Evet Evet Hayır
68 Madenlerden ne kadar zekat verilmesi gereklidir? 01.May 01.May Oca.40 Oca.40
69 Ticarî bir eşyanın zekatının şartları kaçtır? 4 5 6 2
70 Topraktan çıkan her şey için zekat vermek farz mıdır? Evet Hayır Hayır Hayır
71 Balın zekatını vermek farz mıdır? Evet Hayır Hayır Evet
72 Vakfedilen topraktan zekat vermek farz mıdır? Evet Evet Hayır Hayır
73 Kiralanan veya emanet alınıp ekilen toprağın zekatını vermek farz mıdır? Hayır Evet Evet Evet
74 Zeytinin zekatını vermek gerekli midir? Evet Evet Hayır Evet
75 Yem ile beslenen ve çalıştırılan hayvanlardan zekat vermek farz mıdır? Hayır Evet Hayır Hayır
76 Koyun ile keçi kaç yaşlarında olursa zekatı farzdır? Koyun 1 Keçi 1 Koyun 1 Keçi 1 Koyun 1 Keçi 2 Koyun 1/2 Keçi 2
77 Kadın yanında kocası olmadan hacca gidebilir mi? Hayır Evet Evet Hayır
78 Acizlik veya zaruret yüzünden hacca gidemeyen kişinin kendi yerine başkasını göndermesi caiz midir? Evet Hayır Evet Evet
79 Haccın şartı kaç tanedir? 2 4 5 4
80 Şeytan taşlarken atılan taşın cemreye düşmemesi caiz midir? Evet Hayır Hayır Hayır
81 Müslüman olmayan bir fakire yemek verilmesi caiz midir? Evet Hayır Hayır Hayır
82 İpeğin üzerine oturmak, yaslanmak, yastık olarak kullanmak, duvar örtüsü yapmak haram mıdır? Hayır Evet Evet Evet
83 Erkek çocuğa ipek giydirmek caiz midir? Hayır Hayır Evet Evet
84 Gümüş ile süslenmiş kaptan su içmek ya da abdest almak caiz midir? Evet Hayır Hayır Hayır
85 Sakalı kesmek haram mıdır? Evet Evet Hayır Evet
86 Tavla oynamak haram mıdır? Hayır Evet Evet Evet
87 Satranç oynamak haram mıdır? Evet Evet Hayır Evet
88 Ölen bir kişinin borçları ödenmeli midir? Hayır Evet Evet Hayır
89 Kişi kendi arazisinde bulunan maddenin ne kadarını devlete vermelidir? 01.May Hiç Hiç Hiç
90 Bir araziyi gasp edip eken kimse çıkan ürünün sahibi midir? Evet Evet Evet Hayır
91 Yapılan bir sözleşmeyi değiştirme veya feshetme süresi ne kadardır? 3 gün İhtiyaç gereği kadar 3 gün Anlaşma ile belirlenir
92 Cinsi tecavüzde bulunulan hayvanın hükmü nedir? Öldürülür, eti yenmez Öldürül mez, etiyenebilir Öldürülmez, etiyenebilir Öldürülmesi gerekir
93 Şarap ve diğer sarhoş edici maddelerin içilmesinin cezası kaç değnektir? 80 80 40 80
94 Şarap kokan veya şarap kusan kişiye değnek cezası uygulanır mı? Hayır Evet Hayır Hayır
95 Dinden döndüğü için öldürülen bir kişinin malı mirasçıla-rına verilebilir mi? Evet Hayır Hayır Hayır
96 Dinden dönen kadın öldürülür mü? Hayır Evet Evet Evet
97 Terketmek, hapsetmek, aç ve susuz bırakmak suretiyle bir kişiyi öldürmek, kasten öldürmek gibi midir? Hayır Evet Evet Evet
98 Bir kadının hakimlik yapması caiz midir? Evet Hayır Hayır Hayır
99 Köpek necis bir hayvan mıdır? Hayır Hayır Evet Evet
100 Müezzin okuduğu cezandan dolayı ücret alabilir mi? Hayır Evet Evet
 
Üst Alt