Yezid kulu diye bir kavram olamaz, kul olarak bizler sadece Rabbül Alemin'in kullarıyız. Yezid; nerenin köpeği ? Ama babası Ashabtandır ve O (r.anh) haklı da olsa haksız da olsa, biz laf edemeyyiz. Kaldı ki, Hz. Ali (k.v.) efendimiz ile arasında var olan husumet kendisini bağlar ve hüküm Allah'ındır (Celle celauhu).
Yezid'e gelince; Allah onun belasını vermiştir, ahirette de verecektir, daha çok fazlasına da düçar olacaktır. Peygamberi'in (s.a.v.) gözbebeğine, üstelik ailesi ile beraberken, çölde savunmasız ve çaresiz bir halde, bir damla suya bile hasret bırakacak şekilde, 6 aylık bebeklerin dahi hunharca şehadetine sebep veren, gerek asker ve gerekse de o emri veren yezid her iki cihanda hüsrandadır. Küfr etmek ile ne onun azabını arttırabilirsiniz, ne de (ona hayr dua eden var ise şayet,) bu hayr dua ile onun azabını hafifletebilirsiniz. Ah! ne vardı; o zamanda olaydım, bütün varımı ve yoğumu bir bardak su almaya harcayaydım da, o suyu o güzeller güzelinin (r.anh) dudaklarına sunaydım. Ah! ne vardı ki, o gün havaya savrulan kum taneciklerinin bir tanesi olaydım da, o bedbaht yezidi ve askerlerinin gözbebeklerine otutup kör edeydim. Ama, olmuyor işte!
Müslümanların ciğerini parçalayan bir olaya sebep veren ve uygulayanları ümmeti Muhammed (s.a.v.) asla affetmemiştir ve etmeyecektir. Sizlere ne oluyorda bunlardan pay çıkarma yarışına soyunuyorsunuz ki ? Size ne ? Ha, dersen ki; "ben Hüseyin efendimizi seviyorum", ben de sana "hadi be ordan !" derim. Neden mi ? Sen Hüseyin (r.anh) efendimizi sevsen, önce şunu iyi bilirdin ki, O güzeller güzeli namaz için abdestte kalktığında bile beti benzi sapsarı kesilirdi ve "ne oldu ya Hüseyin" diye soranlara; "daha ne olsun birazdan kimin huzuruna duracağımızın idrakinde değilmisiniz ?" cevabını verirdi. O (r.anh) böyle bir iman sahibi iken ve Ali (k.v.) O'nun babası, Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz de O'nun dedesi iken, ve kendisi de namaz ehli iken; şimdi dur ve düşün, sen kendin namazdan ve abdestten bihabersin ? Bu nice ehlibeyt sevgisidir ?
Yürü be ordan!
Bak, ehlibeyt sevgisi napar adamı, Yunus eder, çöllerde gezdirir, oradan yüreklere indirir. Oku da gör:
Devişlik dedukleri, hırka ile tac değul,
Gönlün derviş eyleyen, hırkaya muhtaç değul,
Durmuş marifet söyler, erene Yunus Emre'm,
Yol; eriyle yoldadur, yolsuza yoldaş değul. (Yunus Emre)