Seyyid Kutuba Yapilan Iftiralar Ve Cevablari

seyyid kutubun girdigi delikten girmek isteyene diyecek yok..
kisi sevdigiyle beraberdir..

ukubat' Alıntı:

ebu zerr senden cehennem kokusu geliyor...

Genişletmek için tıkla ...

Kelimler. sözcükler kişilerin kısmende olsa karekterlerinin yansımasıdır gerek sözkonusu konu için gerek daha evvelki mesajlarınızdan az dahi olsa karakterinizin nisbeti farkedilir şekilde ortada herneyse konuya dönücek olursam insanları bireyleri mezhepli mezhepsiz olarak sınıflandırmak pek tabi oldukça yanlış olur zira bu konuda kimseyi sorgulama hakkına sahip değiliz.Kaldıki her müslüman bir mezhebe bağlı olmak zorunda olmadığı gibi bağlı olmamamk zorundada değildir ki mezheplerin çıkış nedenleri alenidir evvela bunu irdelemek konu hakkında fikir sahibi olmak gerekmektedir ki tenkitlerimiz sıhhatli olsun...Mezhebe bağlılık farzmdır? Kaldıki Kutup Mısırda yaşamış bir düşünürdür Mısırda ise mezhepsizlik gibi bir olgu yoktur genel olarak yalnızca Mısırın değil arap dünyasının fıkıh anlayşı incelediginde dahi şunu görürüz...
Bir Fıkıhçı herhangi bir konu hakkında sırasıyla ayetleri, hadisleri, son olarak da tarih boyu sürgelen alimlerin düşüncelerini nakleder...Kişi tüm bu fikir ayrılıklarını derinlemesine inceler ve hangi müçtehidin düşüncesi kendisi için uygun ise onu uygular... Bu Fıkıh kitapları arasından örnek olarak Bülüğül Meramı verilebilir. Ayrıca Kutubun Yoldaki İşaretler adlı kitabını yazarken Kuran ve sünnetten başka herhangi bir referansa başvurmaması kendisinin mezhepsiz olduğunu göstermez. Ki burada illa ki icmaa ve kıyas zorunluluğuda yoktur hal böyleyken nasıl olurda Kutup mezhepsiz tartışması içerine girecek kadar cüretkar olabilirsiniz....hayr ile...

bayagi komiksin ve cesur..
cahil cesur olurmus derler atalarimiz.

selametle...........

Seyyid kutub sağlam biri değildir..

Kitapları okunmamalı..

Sadece benim tespit ettiğim bir sapıklığı şu:

"Prof.Abdurrahman el cude ile birlikte yazdığı İslam tarihi adlı kitapda şu ifadeler geçiyor:

Aişe Osman öldürüldüğüne çok sevinmişti ama belli etmedi.

Peygamber eşinin cennetle müjdelenmiş ve bedir savaşına katılmış bir sahabenin öldürüldüğüne sevinmesine inanmak zındıklıktır...

Duha' Alıntı:

Külteri kardeşim, beğenmediğin, yanlış bulduğun fikirler olması normaldir. Ancak bunları dile getirirken hakaret etmek hoş değildir.

Lütfen, tamirci olalım, tahrip kolaydır.

Selametle

Genişletmek için tıkla ...

Tamam sapık kelimesi hakaret ise geri alıyorum..

Ancak bir Ehl-i Sünnet Vel Cemaat kişinin itimat etmemesi gereken bir kişi.

sevmesini bilene çok yakın olan ALLAH,aklı ile anlamak isteyenede o kadar uzaktır, gizlidir. A.Carrel

Duha' Alıntı:

Şöyle ince bir nokta var.

Bir kişinin fikirleri sapık ise o fikirlere sapık demekte elbette izah etmek ve sebebleri göstermek, deliller ve belki bürhanlar göstermek şartı ile beis yoktur, makul ve haktır.
Ancak, kırmadan dökmeden fazla sıkmadan.

Yoksa kişilere yönelmek hak bir metod değildir. Yada bir fikre sapık veya yanlış diyerek, neden yanlış olduğunu izah etmemek büyük vebaldir. Tahriptir. Toplumun ilerlemesine en büyük bir engeldir.

Hiç kimse unutmamalı ki söylenen her söz muhakkak tesir eder. Tesir miktarını imtihan gereği bilemiyoruz. Bazen rastgele söylenmiş bir söz büyük tahripler yapar. Tamir etmek isterken, yıkar geçer.
Muhabbetle

Genişletmek için tıkla ...

Yukarıda örnek verdiğim kitabında bu çeşit ehl-i sünnete uymayan beyanları var Seyyid Kutubun.

Aslında Seyyid Kutub idam edilmeseydi bu kadar ünlenmezdi.Onu ünlü yapan mahkemede gösterdiği dik duruştur.

Ancak bu daha önce söylediklerini doğru çıkarmaz.

Selefiler dahi eleşiriyor Kutubu.Şiaya kaydığını söylerler.Özellikle Hz Osmanla ilgili yine İslamda sosyal adalet kitabında bunak kelimesi geçiyor.
Çeviri hatasının olmadığını onu eleştiren Arap alimlerinden anlıyoruz.

Bir sahabeye heleki cennetle müjdelenmiş bir sahabeye bunak demek, veya Hz Aişe Osmanın öldürüldüğüne sevinmişti demek kimin haddine.

Bu akım 19.yy dan itibaren maalesef İslam alemine yerleşti.Cemalettin Afgani ile başlayan bir hareket,Abduh ve Reşit Rıza ile devam eden, Seyyid Kutub ve Mevdudi ile değişik bir boyut kazanan bir hareket İslam alemine bela olmuş.

Bugün HAMAS dahi Mısırdaki İhvan-ı Müsliminin bir uzantısı olmasına rağmen, Selefi bir kökeni bulunmasına rağmen Selefiliğin İslama mugayir durumlarını artık içinden atmaktadır..

Belkide Ortadoğunun yıllardır kan ve gözyaşı içinde olmasının bir nedeni yukarıda saydığım bu kişilerin peşinden gitmeleridir.

Türkiyeki İslam ise 80 yıl önce öldürücü bir darbe almış olmasına rağmen,daha 25 sene önce Kuranı açıp okuyacak kapasitede genç bulunmazken bugün meydanlarda Filistin için gönüllü olacak milyonların çıkması Türkiyedeki İslami hareketin ne kadar sağlam zeminlere dayandığını, ne kadar sağlıklı olduğunu göstermeye yeter.Çünkü Türkiyedeki İslami hareket Tasavvuf, Tarikat ve Risale-i Nur kökenlidir yani Ehl-i sünnettir.

üstad seyyid kutub

üstad seyyid kutub

O rahmetli üstad her konuda olmasada bedüzzamanın dediği anlamda bir kaç dalda uzman olmuş insan az sayıdadır ve bizcede azdır bunlar dehadır.Biz o zatı bir kul olarak yücelte biliriz.evet hatadan beri değildir.O güzel bir hatip,az bulunur bir edip,o kadar da içtimaiyeci ve inançlı bir yürek değil midir?
İhvanı müslime ihanet etmemiş sözü üzre ölmüş bir yiğit..
Tenkit edilecek noktalarda tenkit edilmiştir.savunanlarda bu cevabı yazmıştır.görüşümüz budur.

Biz sizleri seviyoruz,allahha emanet kalın,risale-i nurda okuyun hepsinide...