menzilzafer
New member
- Katılım
- 28 Eyl 2007
- Mesajlar
- 242
- Tepkime puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
ALLAH NASIL GÖRÜLÜR?
Hz. Ali(r.a) birgün minbere çıkarak cemaate,
'' Arş-ı ala'nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa herşeyi bana sorabilirsiniz. Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi ilimler var. Resulullah(s.a.v) benim ağzıma şerefli tükürüğünden tükürdü, o tükürük hala ağzımda duruyor (O'nun bereketi ile dilimden hikmetler akmaktadır). Canım kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve İncildeki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni tasdik ederdi.''
Hz. Ali'nin (r.a) bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı. Bu adam kendi kendine;
''Bu çok büyük laflar ediyor. şunu bir rezil edeyimde görsün gününü!''dedi. Hz. Ali'ye (r.a) yönelerek,
'' Sana bir sorum var!'' dedi. Hz. Ali(ra),
'' Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil, bir şeyler öğrenmek için sor'' dedi. Adam :
'' Beni buna sen zorladın, Ey Ali! sen hiç rabbini gördün mü?'' diye sordu. Hz. Ali (ra) :
'' Ben görmediğim bir rabbe ibadet etmem!'' dedi. Adam :
'' O'nu nasıl gördün?'' diye sordu. Hz. Ali (ra) :
'' O'nu baş gözü göremez; fakat kalpler O'nu imanın hakikatı ile (Allah'ın verdiği bir nurla) görür. Rabbim birdir ve tektir, ortağı yoktur. O birdir, ikincisi yoktur. Tektir, benzeri yotur. O, zaman ve mekanla sınırlanmaz. Duyu organları ile hissedilemez ve Hiç bir ölçü ile ölçülemez!''
Hz Ali'nin (ra) bu cevabı üzerine Yemenli adam bayılıp yere yığıldı. Ayılıp kendisine geldiğinde,
'' Vallahi bundan sonra imtihan ve utandırmak için kimseye soru sormayacağım'' dedi.
*******
ateşin yakmadığı aşık, dilaver selvi
semerkand yayınları
Hz. Ali(r.a) birgün minbere çıkarak cemaate,
'' Arş-ı ala'nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa herşeyi bana sorabilirsiniz. Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi ilimler var. Resulullah(s.a.v) benim ağzıma şerefli tükürüğünden tükürdü, o tükürük hala ağzımda duruyor (O'nun bereketi ile dilimden hikmetler akmaktadır). Canım kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve İncildeki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni tasdik ederdi.''
Hz. Ali'nin (r.a) bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı. Bu adam kendi kendine;
''Bu çok büyük laflar ediyor. şunu bir rezil edeyimde görsün gününü!''dedi. Hz. Ali'ye (r.a) yönelerek,
'' Sana bir sorum var!'' dedi. Hz. Ali(ra),
'' Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil, bir şeyler öğrenmek için sor'' dedi. Adam :
'' Beni buna sen zorladın, Ey Ali! sen hiç rabbini gördün mü?'' diye sordu. Hz. Ali (ra) :
'' Ben görmediğim bir rabbe ibadet etmem!'' dedi. Adam :
'' O'nu nasıl gördün?'' diye sordu. Hz. Ali (ra) :
'' O'nu baş gözü göremez; fakat kalpler O'nu imanın hakikatı ile (Allah'ın verdiği bir nurla) görür. Rabbim birdir ve tektir, ortağı yoktur. O birdir, ikincisi yoktur. Tektir, benzeri yotur. O, zaman ve mekanla sınırlanmaz. Duyu organları ile hissedilemez ve Hiç bir ölçü ile ölçülemez!''
Hz Ali'nin (ra) bu cevabı üzerine Yemenli adam bayılıp yere yığıldı. Ayılıp kendisine geldiğinde,
'' Vallahi bundan sonra imtihan ve utandırmak için kimseye soru sormayacağım'' dedi.
*******
ateşin yakmadığı aşık, dilaver selvi
semerkand yayınları